Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 14 EKİM 1997 SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Güneydoğu, Toprak ve însan
Dr. BİLAL KARTAL Yargıtay Üyesi
B
u yazıyı, 14 Eylül 1997 manında çözümlenseydi, olaylann bu
gûnlü Cumhuriyet gaze- boyutlarda olmayacağını söylemek ke-
tesindeki. "Toprağmyüz-
de 30'u ağanın eliıide"
başlığtnı taşıyan haber
nedenıyle yazmak gere-
ğinı duydum. Öğrencilik yıllanmda, da-
ha sonrasında ve halen hep Güneydo-
ğu'da bir toprak refonnu yapılmasmı is-
temişimdir. Bu istek, o bölgedeki toprak
dağılimındaki aşın dengesızliğin, yaşa-
yanlan sosyal, ekonomik. siyasal ve psi-
kolojik >önden olumsuz etkilemesinden
kaynakJanıyordu. Bunca yıldır o bölge-
de, toprak düzenlemesine gidilmediği
için öbür sorunlann yanına bunun da ek-
lenmesı ıle şu aşamada Güneydoğu çık-
mazı Türkiye'nin en önde çözüm bekle-
yen sorunu durumuna gelmiştir. Bu dü-
zenleme yapılmış olsaydı acaba sorun
aynı boyutlarda olmayacak miydı?
O konuda net bir yanıt vermek aldatı-
cı olabılir. Ancak devleti yönetenlerin
buna ilişkin yapılması gerekeni yapma-
dıklan. savsakladıklan da tarüşmasız-
dır. Aynca yapılsaydı, o bölge halkı ve
dış ülkelerin bazı isteklerinin haklı bir
nedene dayanmadığı rahathkla söylene-
bilirdi.
Bir hukukçu olaralc mülkiyet hakkı-
na saygılıyım. Ancak o mülkiyet hakkı.
toplumun bir kesimi için hatta tüm ülke
için olumsuz sonuçlann ortaya çıkması-
na neden oluyorsa onun mutlaka çözü-
mü gerekmektedir. Çünkü, toprak dağı-
lunındaki eşitsizlikler ekonomik, sosyal
ve siyasal birtakim sorunlann ortaya çık-
masına neden olmaktadır. tşte ülkemiz-
deki ve o bölgedeki sorunlann ana kay-
nağından biri de budur. Eğer bu sorun za-
hanet sayılmamalıdır. Şimdi de hükü-
met, kendisi bir araştırmayaptırmakta ve
topraklann yüzde 30'unun ağanın elın-
de olduğunu belirlemektedir. Aynı araş-
tırmada, terör olaylannın kaynağıru teş-
kil eden kırsal kesimdeki topraksız köy-
lûnün yüzde 85 oranında olduğu saptan-
mıştır.Öteden beri, toprak dağılımında-
ki bu dengesizliğin giderilmesini iste-
yenler, komünistlikle ve mülkiyet düş-
manı olarak suçlandılar. Zaten yıllarca
doğru ve güzel bir şeyi önerenler, ya-
panlar hep aynı suçlama ile karşılaşma-
dılar mı? Böylece, onlann sözleri ve ça-
lışmalan etkisizleştiriliyordu. Aynı dü-
şûnceleri ben de hep paylastım ve sa-
vundum. Ancak ne komünist, ne de mül-
kiyet düşmanı idim. Işte bu noktada, ko-
nunun ne kadar çarpıtıldığı ve yozlaştı-
nldığı sonucuna vanyordum.
Böylece doğrunun karartılması, olma-
sı gerekenin yapılmaması için kafalar
kanştınlıyordu. Çünkü ben, bu konuda,
doğru, yansız ve geleceği düşündüğü-
mü biliyordum. Buna karşın o düsünce;
başka nedenler bahane edilerek. bilinç-
lendirilmemiş toplumun tepkisini çek-
mek için ıddia sahibi, yanlış şekilde suç-
lanıyorsa, bunun altında başka bir çıka-
nn yattığı kabul edilmelidir. lşte Türki-
ye son 45-50 yıldan bu yana böyle bir
zihniyetle yönetiliyor. Ortaya çıkan so-
nuçtan da halk sorumlu tutuluyor. Onun
üzerine gidiliyor, ona baskı yapılıyor, sı-
kıntılann hepsi ona yükleniyor.
Böyle bir düşünce ve uygulama iledir
ki, Türkiye bugünkü noktaya getirilmiş-
tir. Bir düşünce bastınlınca onun karşıü
gelişiyor. Bu defa onunla uğraşı verili-
yor. Bir rürlü orta yol bulunup düşünce-
lerin bir arada uyum içinde gelişmeleri
ve yaşamaları sağlanamıyor. Bunun so-
nunda başta milli eğitim. sağlık gibi so-
runları çözülemeyecek kadar çıkmaza
girmiş, devleti yönetenlerin bizzat ken-
dilerinin dahi emniyet ile, ordu ile ara-
lannda sorunlar ortaya çıkıyor.
Yirminci yüzyılın bıtiminde, hâlâ yar-
gısınm bağımsız mı, değil mı tartışma-
lan ile karşı karşıya gelecek bir ortama
giriliyor. Bu neden böyledir diye bir so-
ru sorarsanız, tuzu kuru olanlarve yönet-
tiklerini zannedenler, "Efendkn her ûl-
kede bu kadar sorun vardn-" deyip elle-
nndeki güç ve yetki ile sizi susturabili-
yorlar.Hep düşünüyorum dapolitika son
derece önemli ve yüksek sorumluluk ta-
şıyan bir uğraştır. Politikacı, kendini in-
sana ve ülkesine adayan, devletinin var-
lığı için her şeye katlanan kişidir. Benim
ülkemde de aynı mıdtr? Her işin ucun-
dan tutuluyor. Her işte bir reklam, bir
vitrin amacı güdülüyor. Özellikle son 20-
25 yıldan bu yana da pek çok şey çağın
gereklerine ve ülkenin gerçek gereksin-
melerine uygun yapılamıyor.
Bundan dolayıdır ki kişisel düşünce-
me göre devleti yöneten kişi (ya da kişi-
ler), siyasal geleceği de dahil olmak üze-
re çıkarını düşünürse, devlet adamısıfa-
tını kazanamaz. O ana kadar kazanmış-
sa, çıkannı düşünme ve koruma davra-
nışı içine girdiği andan itibaren bu nite-
liğini de kaybeder.
Toprak refonnu yapma gereksinimi
ve nedenleri, eskiden beri ve halen ge-
rekliliğini koruyor. Türkiye'nin bugün
içinde bulunduğu önemli sorunlar ya-
nında bu önerimi yinelemeyi bir fazla-
lık olarak görüyorum.
Ancak, toprak dağılımındaki eşitsiz-
liklerin ülkeyi ne derece olumsuz yönde
etkilediğini, zamanında çözümleneme-
yen bu sorunun da öbür sorunlar gibi ya-
rattığı çıkmazlann büyük boyutlara ulaş-
tığını yineliyorum. Bu da yönetenlerin
salt siyasal ve başka çıkar hesaplan ile
hareket etmeleri ve belli kesimleri koru-
malan sonucunda, ülkenin ne derece ka-
ranhklara ve çıkmazlara doğru gittiği-
nin açık kanıtıdır. Klrk-elli yıl, hatta bir
yüzyıl önce çözümlenecek sorunlann
bugüne taşınmasının yarattığı çıkmaz-
lann sonuçlan ortadadır. Demokratik,
laik ve ekonomik yönden Türkiye'den
daha geride olan Suriye, Irak, lran gibi
ülkeler bu reformu yıllarca önce yap-
mışlarsa, Türkiye halen bunu tartışıyor-
sa orada bir savsaklamanın olduğu ke-
sindir.Bu düzenlemeye eskiden ben kar-
şı olanlar. dağıtılacak toprağın az oldu-
ğunu, aynca dağıtılınca da, bölünme ile
ekonomik değerinin azalacağını ileri
sürmektedırleT. Bunun altındaki gerçek
neden ise toprağı elinde bulunduranın
siyasal etkinliğinin sûrdürülmesi isteği-
dir. Hangi nedenle olursa olsun, geçmiş-
ten bu yana var olan bu oluşum; Türki-
ye devletinin rejimini olumsuz etkileme-
sinde ortaya çıkan bugünkü sonuçtur.
Ekonomik temelden başlayan bu etken.
giderek ülkenin siyasal ve sosyal denge-
sini bozacak bir düzeye ulaşmıştır. Bu-
nun nedeni de, mülkiyet ve dolayısıyla
toprağa sahip olmanm, kişiye gerek psi-
kolojik ve gerekse ekonomik yönde ver-
diği güvendir.
Kişi. az da olsa toprağa sahip olunca
güven kazanmakta ve o yerde yaşama
bağımhlığını duymaktadır. Böylece böl-
geye ve yere daha fazla bağımlı kalmak-
ta. geleneklerine sahip çıkmakta. yöne-
tenlere karşı daha saygın bir tavır almak-
tadır. Bunu bulamayınca ünıitsizliğe
düşmekte ve yaşamın anlamsızlığı ile
karşılaştığı duygusuna kapılmaktadır. Ya
da bugün olduğu gibi oradan aynlıp baş-
ka bölgelere göç etmektedir. Bunun so-
nucunda, kalması gereken bölgede, üre-
tim düşmekte, geldiği yerde de hem ken-
disi hem de önceden yerleşik olanlar pek
çok ve içinden çıkılrnaz bir düzeye ula-
şan sosyal ve ekonomik sorunlarla kar-
şılaşmaktadır. Bunlan; herkescebilindi-
ği ve gözler önünde olduğu için daha
fazla açmaya gerek duymuyorum.
Denebilir ki, topraktaki bu eşitsızlik
giderilseydi, bunlar olmayacak mıydı?
Olabilirdı. ancak bu düzeyde olmayaca-
ğını söylemek haksız ve yanlış bir iddia
olmamalıdır. Özellikle, siyasal etkisinin
yarattığı olumsuzluklann çok daha az
olabileceğini düşünüyorum.
Yazdıklanm ve söylediklerim, buyruk
olarak 1961 ve 1982 anayasalannda za-
ten yer almıştır. Bize göre bu işin yapıl-
ması için gerekli ortam halen mevcuttur.
Yeter ki, tüm siyasal çıkar hesaplanndan
uzak, altyapısı iyi hazırlanmış ve özerk
bir kuruluş eliyle bu iş yapılsın. Biz. hiç-
bir zaman toprak sahiplerinden topra-
ğın, zorla ve karşılıksız ahnması düşün-
cesinde olmadık.
Toprak bedelinin günün koşullanna
göre önce devletçe sahibine, daha sonra
da dağıtımdan yararianarun, devlete öde-
me gününe göre dağıtılacak toprak kar-
şılığında borçlandınlması, bu borcun da
bir plan dahilinde ödetilmesi ile sonuç
alınabilir. Dağıtımdan sonra da yapılan
işlemin amacına kavuşması ve kalıcı ol-
ması için Tanm Reformu dediğimiz, iş-
letme ile ilgili önlemlermutlaka alınma-
hdır.
Türk Tarihi Üzerine
C
umhuriyet'in 25.07.1997 tarihinde
dağıtmış olduğu, Sayın Prof. Sina
Akşin'in "Türk Tarihi" admı
taşıyan kitapçıktan öğrendiğimize
göre tarihimiz, çöl olan Orta
Asya'da, tÖ 220'de. göcebe
kültûründen doğmuştur. Paris Bilim Akademisi
Bilimsel Araştırma Merkezi, 52 sayılı
laboratuvannda. Sorbon 6'ncı seksiyona bağlı
olarak. 1962'de başlamış olduğum araştırmalar
sonucunda. 30 >ıl sonra 1992'de sona erdiğinde
ortaya "Orta Asya"daki 5 içdenizde. yerleşik
kültürden gelen. gelişme \e sentezlerle yazryı
bulmuş. Orta Asya'da doğan tek tann ka\Tamını
sistemleştirmiş \e bu nitelikleriylet evrensel
kültürün kökeninde yer almış bir On-Türk
çj^feırkaçkısaörn«kle,40220'den,
önceki bin yıllara inelim: Kağanlann tarih
yazarlanndan. Yoluğ Tigin, Öngre Bingabaşu Alp
Erin, Bilge Arung Uruq'un bıraktıklan yazılı
belgelere göre 10 565'te Kanım Ö- Etiriş
tarafından kurulup. ÎS 58O'de sona eren bir
Türûk BiL, bir Türûk egemenligi vardır. bu, 1045
yıl süren dönemde, Türük Bil Türkçesi ve
>
r
azısıyla yazılmış olan çok sayıda belge, tarihi
olaylar ve coğrafı ilk adlan vermekte,
Türk ve dünya tarihinin bilinmeyen yönlerine
ışık tutarak, bu tarihlerin yeniden yazılması
gerektiğini ortaya koymaktadır; örneğin, bu
dönem bitig taşlanndan birinde, Öngre-
Bingabaşı, Pers Kralı Kyros'un, Qanım Bilge
Qağan tarafından, 14.07.529'daacı biryenilgiye
uğratıldığını yazar.
, Tarihimizin başlangıcının bilinmemesinin
nedeni. kaynaklann "Asya ve Avrasya'da tarihin
derinliklerinde oluşmuş olan Türk kitlesini
1
' (ırkı
değıl), bu doğmuş olduklan topraklarda yok
sayaa, -şuurla ve bilimsel olarak vurgulayalım-
Ön-Türklerin yazıyı bulmuş olduklannı bilmeyen
ve aramayan araştırmacılann yanlış ve eksik;
2'nci el'e ve tercüme'ye dayanan kaynaklar
oluşudur: tarihimiz,
1) Doğduğu yerde,
2) Doğduğu dilde aranır.
Bu nedenle, Türük Bil Donemini ve ondan
binlerce yıl önceki, At-Ov ve Bir-O>' Bil'in
oluşturduklan Ön-Türk Çağı'nı bilmek için -
Anadolu lehçesi famamen yetersiz olduğundan-
önce, "Asya" lehçeleri bilinmelidir.
Bu bilgiyle, Türük Bil Türkçesi ve yazBi
öğrenilir ve belgeler okunur. Bundan sonra, Ön-
Türk Çağı'na inilir. tşte orada, Türk ve dünya
kültür tarihinin kökenleri bulunur: Ön-Türk
Yan, Dil ve DüşüncesL ilk din kitabı "Alü Yanq
Tîgin.-" Ve bu bilgılenn getirdiği sistemler, bu
sayede, Türk kitksini oluşturan elemanlann
"On- Türk, Yaa Dü ve Lygarhğı'' olduğu
(Islamiyet adı altında Arap ve Acem kültürü
değu) anlaşılır. Anadolu mozayik'inin
kökeninde. Hitit incesi Ön-Türk dip kültürünün
varlığı (kafatası yüzdesi değil) ortaya çıkar. ...
Ve de, tarihteki bilimsel yerimizi alınz.
Sn. Akşin ve arzu edenlerle. tartışmalarda bilgi
alış verişinde bulunmak umuduyla saygılar.
HALUKTARCAN Kuruluş Halindeki
Türük Tarihini Araştırma Vakfı Adına
Bilimsel Araştırmacı Paris
PENCERE
Terörün Besmelesi...1789 Devrimi, "sol" sözcüğü gibi "ferör"ü de si-
yasal sözlüğe yazdı. Robespierre'in damgasını taşı-
yan terörün 1792'de gerçekleştirdiği idam furyası, ta-
rihe "Eylül katliamt" diye yazıldı.
Aradan ikiyuz yıl geçtikten sonra Türkiye'de "12
Eylül katliamı"rur\ başlayacağını kim bilebilirdi!..
Terör -savaş gibi- siyasetin silahlı ve kanh şiddet
yöntemleriyleyürütülmesidir. Küreselleşen gezegeni-
mizin YDD (Yeni Dünya Düzeni) sürecinde terör bü-
yük sorun...
•
Bir zamanın Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay Çan-
kaya'da otururken sağ terörü hoşgördü; solcu öğren-
cilere karşı kullanılan "iti kurda kırdırmak" politikası-
nı benimsedi; devlet içindeki çetelerin tohumunu at-
tı.
12 Eylül'de devlet terörü doruguna çıktı, gelişigü-
zel darağaçlan kuruldu; yaşanan acılar Türkiye'de bir
ortak fikir oluşturdu. Hikmet Çetinkaya'nın dünkü
yazısında bu fikrin yine altı çiziliyordu:
"Terörün dincisi dinsizi; sağcısı solcusu olmaz; te-
rör terördür."
Çetinkaya, bu kuralı neden yinelemişti?.. Çünkü
Tarsus'ta öldürülen iki öğretmene ilişkin yorumlarda
şeriatçı basın göreneksel tutumunu hîemen benimse-
mişti. Hikmet, bu gerçeği şoyle vurguluyordu: "Şeri-
atçı medya hiçbirzaman 'dinci terör örgütleri'm gör-
medi, onlanhep 'sözde terör örgürJeri' olaraknitelen-
dirdi. 3 Temmuz 1993 yılında Sıvas'ta 37 can diri di-
riyakılırken 'şeriatçı medya' neyapıyordu? 37aydın
insanın ölümlerine alkış tutuyor ve şöyle yazıyordu:
Laiklergeberdi!"
•
Peki, terör nereden gelirse gelsin, bu tür kanlı po-
litika yöntemlerine el birliğiyle karşı çıkabiliyor mu-
yuz?.. Islamcı terörü görmezlikten gelenler var da
PKK terörü üzerine laf söyiemeye dili varmayan yok
mu?..
Bütün dünyada uluslararası kuruluşlann ve ciddi
devlerJerin gözünde PKK "terörist" bir örgüttür; ama
bizim entellerimiz bu gerçeğin altını çizmekten kaçı-
nırlar; medyada çoğu "köşe muhabiri" bu konuda
sanki dilini yutmuş...
Niçin?..
Çıkarcılıktan mı?..
Korkudan mı?..
Can pahalı, PKK terörüne hedef olmaktan ürken ga-
zeteci, kalemini apış arasına sokuyor...
Uyuşturucu ticaretinden palazlanıp Amerikan Do-
lan'ndan şatolar kuran çoğu Kürtçü örgüt, Avrupa'da
parasal altyapı oluşturdu; kendisine göz kırpan med-
yatiklerin sırtını sıvazlayıp önlerini açıyor.
Entel bu yüzden mi suya sabuna dokunmak iste-
miyor...
Pisliğebaksen!..
•
Tarsustaki öğretmenlere kim kıydı?.. Katil sağcı mı,
solcu mu, devletçi mi, Kürtçü mü, Türkçü mü, şeriat-
çı mı, laik mi, ne fark eder?..
Terör terördür.
Müslüman terör yapmaz mı?.. Hizbullah ne güne
duruyor?.. Üstelik yobaz, terörü -tövbe estağfurullah-
Allah adına yürütüyor, besmeteyle cana kıyıyor.
Şık bir gelecek,
bizimle gelecek!
Park Tekstil, ev tekstilinde geniş pazarlara
yayılmış imzasını halkla paylaşmada bir
adım daha atıyor. Başlıca faaliyet konusu
ve ana üretimi ev tekstili konfeksiyonu ürünlerinden
oluşan Park Tekstil 295,544.9 m2
açık ve
69.730.1 m
2
kapalı alana kurulmuş entegre
fabrikasında iplik. dokuma. terbiye, boya-baskı
ve konfeksiyon bölümlerinde üstün teknoloji ve son
sistemlerle üretim yapmaktadır.
Park Tekstil 1996 itibariyle satışlannm yüzde 65*'ini
aralannda Almanya, Fransa, İngiltere, Belçika ve
Amerika'nın bulunduğu 25 ülkeye ihracat
olarak gerçekleştirmiştir.
* Bu oran Park Tekstıl'ın Grup Şırketlerine ihraç amaçlı yaptığı satışlanda kapsamaktadır.
OLOBAL
MF.VKll. DfXİFRI F.R A.Ş.
Konsorsiyum Lideri
Global Menkul Değerler A.Ş.
Ma*a Aka-C-en»ef B-^vuitaefe Cad
lOfi 102Esen(epe803?O IST^NSUL
T« 0 212 2-1 4900
F*s 0212 211 «9 01
Zrya Paşa BuVa'i Musfala Pafcsoy *ot
No 45 Asmafcat 22 23 ADAM4
Tel 0 322 458 ~H 06
Faks 0332 «58 61 99
OnnarCad Pteznn Bey tş Merfcezi
No 1/4 K 2 KavaM.dere ANKAPA
Te) 0 312 468 72 00
Faks 0 312 468 36 98
fevTi Çakn* CacMea 1305 Soka*
Peker Apt No 1 Kal 1 AKTALYA
Tel 0 242 248 60 01-0?
F{*s 0 242-241 67 43
AtaturtCad Iskenöp» tş Merfcez
Ka- SS Wo 43 16010 BURS,"
Te) 0 224 223 70 91
Fafcs 0 224 223 85 03
Kcnatoğlu Uah AtaturkCad
HO 7 CEYHAN
Tel 0 322 611 05 04
Caks 0 322 612 73 14
Bu hülka arza ilışkin sirküter II Ekim İ997'de Hürriyer ve Yeni Yiizytl çazetelerinde yayınlanmışnt
Park Tekstil, şimdi geleceğini
halka açıyor!
Şıklığın güven ve güzelliğe dönüştüğü her yerde
Park Tekstil imzası olacaktır. Park Tekstil imzası,
gücünü daima sizden alacaktır.
Park Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. mevcut 1.000.000.000.000 TL
olan ödenmiş serma\esini 1.200.000.000.000 TL"ye
artırmaktadır. 200.000.000.000 TL'lik bu artışı temsil
eden 200.000.000 adet hisse senedi ortakların rüçhan
haklan kısıtlanmak suretiyle ve mevcut sermayenin
150,000.000.000 TL'lik kısmını temsil eden 150.000,000
adet hisse senedi ortak satışı yolu ile halka arz edilecektir.
Halka arz tarihi: 14-15 Ekim 1997
Halka arz fiyatı: 15,500.-TL
(1.000.-TL nominal değerli bir pay için)
PARK TEKSTİL
20100 D€NJZLI
Tei 0 2S8 241 28 22 29
Faks C 258 241 28 33
Değirrraçom Inartpnar Uan 3NotuCaode
Akın Aian 1$ Uwtezl
Mo 7 4 Şeh* Karml GA^lA^f^EP
Tet 0 342.220 90 50
Frts 0 342 231 00 99
AiatürVCad No92Kat3
Anadolu S^Cfia İş Hanı AtssncM İZMİR
T* 0 232 445 ^9 82-89
Faks 0 232 445 79 81
BabaJıkMari Keme^C^L
Ksmeni Apt No 24*1
Selçutdu 42060 KONYA
Te* 0 332 237^323
Fasts 0 332 237 73İ4
Ismet ^önu Butvar- Anodotu
S^ona tş Hapı No 101 102 Km '
Tet 0 324J37 66 22
Faks 0 324 237 66 26
iröbal &JTOSU
Şekerhane Maft Atafurk Caö
Kûseoğkı şMeftez r*D 173 ALANYA
Tef 0 242 5i 1 75 20
FaKs 0 242 511 75 21
Irbbal Burosu
Hoşnurtye Mah K Mahmut Perritvan Cad
Tunç Sok- No 12JA ESKIŞEHiR
Tel 0 222-230 20 49
Faks 0 222 220 18 71
lnt»t Burost
Maraşa* ÇakmaX Cad Akıncı tş Kanı
Not4*-7Kai1 ISKENDErttN
T«l G 326 614 49 02
Faks 0 328 614 49 46
' o3a< Borosu
BağdatCad Kant» Apt No 74
KiZMtcprak 81030 Ka*W>y İSTANBUL
TH 0 216 418 73 43
Faks 0 216 349 78 77
Hıbai Burc*tj
1717 So* No 54/1 KarV¥»*ıa. IZMIR
T«i 0-232 323 71 92 93
Faks 0 232 364 01 73
Kartcy?
Ziya Gûkaîp Cad
Kati No112-113 06420
Kızrtay ANKARA
Tel 0 312 430 18 3Û
F*S 0312 431 42 44
MbatBûnıeu
Itetata Kwnal Cad 1 AnaJartatar Matı
2.SokakMo 2 MANISA
T* 0 236 237 44 60Ftfcs 0236238 26 21
Irtıbat Buraeu
Tepe Mah 48 Sc* UstuvfcçMerkea
Ho1>33 UAftMAfltS
Tfll 0-2S2 413S4-21
FAs 02S2413 73 91
(rSbal Bûrosıj
Motta#enanMWı A* Baoa Türbm Scfc.
No 16 N u u o n m y e tSTAWUL
Tal 0 212 520 55 57
Faks 0-212 520 57 88
trMMİBurosu
Ku*n»ı* Mah '99 Sok No 16-1
Tam«.iça.
Tal 0 324 613 64 S5
Faks 0.324 624 17 31
OtaUarCad BatçmıSak Ho 25
80290 Mw*ayeW>y İSTANBUL
Tet 0 2*2.281120 00
Faks C212273 14 31
Bafcan SoK Yertakaya Apt Nc 2
81110 ISTANBUL
Faks C 2-6 416 70 8B
Ügor S*moj Cad No 86 Kat 3
D6TÜ Oanosmanpasa VJKA.RA
Tet 0 3i2 44
T
55 06
Faks 0 312 44"- 54 96
CuTtfurrye* Buhran
Berto tş MarHezı No ^Kaf * 5
PasapOfl 35210 IZMIfi
Te* 0 232 441 00 İC
Faks 0 232 482-12 0''
Oklrg* Cad Intam »9 Merksz
No 10' *M 1 16C0 BURS*
Tel 0.224 233 74 50
Faks • 224 233 74 64
MeteCaO-No 1
Odemeadres ABN AMPO BAf*< N V
•stanbul Şubesı frıdnuCad No 15î»ksm
8CO90 İSTANBUL
Tet 0 212 25- 2- 51 Faks 0 212 249 3' 52
N n d Ktonkul D«»»rWı A.Ş.
Nurot Maslak Plaza. Buyûhdvrs Cad
Nc 89 K 17 18 aO67DWasiak İSTANBUL
T«i 0212286 1600
Faks 0 212 285 99 00
• * •
Gazetecief Snesı Keskm Katern 5okah
No 25 Esemepe tSTANBUL
Tel 02^22^626 61 63
Faks 0 212 266 05 43
M*kı ıMD*
Konsorviyım Of«4*ri
Buyukdere Cad No 147% Fafgo
Zmariıkuyj 80300 İSTANBUL
Tel 0 212 274 11 06
Faks 0 212 274 59 28
No 24 Tophane Kanâ&f İSTANBUL
T«( 0212251 6006Faks 0212233 49
Ao<* tpekçı C
80200 1STAN8UL
Tel 0212296 56 36
Paks 0212 231 46 X
Topam VarlMar
OdMRVvUdar
K M Vadal Fkanaat Borç
UamVatMiFkMnaalBsrç
özkaynakiv
NMSatıılar
BrttKar
EaMFaaHyvtKan
»WKİr
Brüt K*r taarjı
EtMFaaivtlKarlavtı
NetKarMatii
LJUdHtOranı
CariOran
Topum Fmanaal Baıç^ska
FİNANSAL
1394
ra-9*
107 T 3
0
0
8 7*3
385 119
£954
1962
'093
2*=
1%
0'5
098
yn-ttar
GÖSTERGELER
1995
16030
8^9 336
4G6 23Z
15**2T
58639
383 37S
I1541C
38 371
-546
SS
3S,
1S
0 3
T
Q93
7 46
™
1996
* 328 194
2722517
M0 23S
5'5İ11
505 Zti
4 325246
646Ü59
388*70
325810-
'5S
9S
036
1 18
100
-**r—-
19968
2 099 970
1 682 4S~
-C3 056
2C" 34«
304 801
1596 064
28' 251
225 570
198 912
18S
14%
12%
0 49
106
2 97
1997e1
EJ69 9O3
5 486(09
L5-3 XT
744 064
1 797 506
4283 769
7-3 944
427 514
28» 966-
•o%
7%
039
1 '5
181
Park Tekstil, Park Holding kuaıluşudur
-r-