23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14 EKİM 1997 SALI OLAYLAR VE GORUŞLER Güneydoğu, Toprak ve însan Dr. BİLAL KARTAL Yargıtay Üyesi B u yazıyı, 14 Eylül 1997 manında çözümlenseydi, olaylann bu gûnlü Cumhuriyet gaze- boyutlarda olmayacağını söylemek ke- tesindeki. "Toprağmyüz- de 30'u ağanın eliıide" başlığtnı taşıyan haber nedenıyle yazmak gere- ğinı duydum. Öğrencilik yıllanmda, da- ha sonrasında ve halen hep Güneydo- ğu'da bir toprak refonnu yapılmasmı is- temişimdir. Bu istek, o bölgedeki toprak dağılimındaki aşın dengesızliğin, yaşa- yanlan sosyal, ekonomik. siyasal ve psi- kolojik >önden olumsuz etkilemesinden kaynakJanıyordu. Bunca yıldır o bölge- de, toprak düzenlemesine gidilmediği için öbür sorunlann yanına bunun da ek- lenmesı ıle şu aşamada Güneydoğu çık- mazı Türkiye'nin en önde çözüm bekle- yen sorunu durumuna gelmiştir. Bu dü- zenleme yapılmış olsaydı acaba sorun aynı boyutlarda olmayacak miydı? O konuda net bir yanıt vermek aldatı- cı olabılir. Ancak devleti yönetenlerin buna ilişkin yapılması gerekeni yapma- dıklan. savsakladıklan da tarüşmasız- dır. Aynca yapılsaydı, o bölge halkı ve dış ülkelerin bazı isteklerinin haklı bir nedene dayanmadığı rahathkla söylene- bilirdi. Bir hukukçu olaralc mülkiyet hakkı- na saygılıyım. Ancak o mülkiyet hakkı. toplumun bir kesimi için hatta tüm ülke için olumsuz sonuçlann ortaya çıkması- na neden oluyorsa onun mutlaka çözü- mü gerekmektedir. Çünkü, toprak dağı- lunındaki eşitsizlikler ekonomik, sosyal ve siyasal birtakim sorunlann ortaya çık- masına neden olmaktadır. tşte ülkemiz- deki ve o bölgedeki sorunlann ana kay- nağından biri de budur. Eğer bu sorun za- hanet sayılmamalıdır. Şimdi de hükü- met, kendisi bir araştırmayaptırmakta ve topraklann yüzde 30'unun ağanın elın- de olduğunu belirlemektedir. Aynı araş- tırmada, terör olaylannın kaynağıru teş- kil eden kırsal kesimdeki topraksız köy- lûnün yüzde 85 oranında olduğu saptan- mıştır.Öteden beri, toprak dağılımında- ki bu dengesizliğin giderilmesini iste- yenler, komünistlikle ve mülkiyet düş- manı olarak suçlandılar. Zaten yıllarca doğru ve güzel bir şeyi önerenler, ya- panlar hep aynı suçlama ile karşılaşma- dılar mı? Böylece, onlann sözleri ve ça- lışmalan etkisizleştiriliyordu. Aynı dü- şûnceleri ben de hep paylastım ve sa- vundum. Ancak ne komünist, ne de mül- kiyet düşmanı idim. Işte bu noktada, ko- nunun ne kadar çarpıtıldığı ve yozlaştı- nldığı sonucuna vanyordum. Böylece doğrunun karartılması, olma- sı gerekenin yapılmaması için kafalar kanştınlıyordu. Çünkü ben, bu konuda, doğru, yansız ve geleceği düşündüğü- mü biliyordum. Buna karşın o düsünce; başka nedenler bahane edilerek. bilinç- lendirilmemiş toplumun tepkisini çek- mek için ıddia sahibi, yanlış şekilde suç- lanıyorsa, bunun altında başka bir çıka- nn yattığı kabul edilmelidir. lşte Türki- ye son 45-50 yıldan bu yana böyle bir zihniyetle yönetiliyor. Ortaya çıkan so- nuçtan da halk sorumlu tutuluyor. Onun üzerine gidiliyor, ona baskı yapılıyor, sı- kıntılann hepsi ona yükleniyor. Böyle bir düşünce ve uygulama iledir ki, Türkiye bugünkü noktaya getirilmiş- tir. Bir düşünce bastınlınca onun karşıü gelişiyor. Bu defa onunla uğraşı verili- yor. Bir rürlü orta yol bulunup düşünce- lerin bir arada uyum içinde gelişmeleri ve yaşamaları sağlanamıyor. Bunun so- nunda başta milli eğitim. sağlık gibi so- runları çözülemeyecek kadar çıkmaza girmiş, devleti yönetenlerin bizzat ken- dilerinin dahi emniyet ile, ordu ile ara- lannda sorunlar ortaya çıkıyor. Yirminci yüzyılın bıtiminde, hâlâ yar- gısınm bağımsız mı, değil mı tartışma- lan ile karşı karşıya gelecek bir ortama giriliyor. Bu neden böyledir diye bir so- ru sorarsanız, tuzu kuru olanlarve yönet- tiklerini zannedenler, "Efendkn her ûl- kede bu kadar sorun vardn-" deyip elle- nndeki güç ve yetki ile sizi susturabili- yorlar.Hep düşünüyorum dapolitika son derece önemli ve yüksek sorumluluk ta- şıyan bir uğraştır. Politikacı, kendini in- sana ve ülkesine adayan, devletinin var- lığı için her şeye katlanan kişidir. Benim ülkemde de aynı mıdtr? Her işin ucun- dan tutuluyor. Her işte bir reklam, bir vitrin amacı güdülüyor. Özellikle son 20- 25 yıldan bu yana da pek çok şey çağın gereklerine ve ülkenin gerçek gereksin- melerine uygun yapılamıyor. Bundan dolayıdır ki kişisel düşünce- me göre devleti yöneten kişi (ya da kişi- ler), siyasal geleceği de dahil olmak üze- re çıkarını düşünürse, devlet adamısıfa- tını kazanamaz. O ana kadar kazanmış- sa, çıkannı düşünme ve koruma davra- nışı içine girdiği andan itibaren bu nite- liğini de kaybeder. Toprak refonnu yapma gereksinimi ve nedenleri, eskiden beri ve halen ge- rekliliğini koruyor. Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu önemli sorunlar ya- nında bu önerimi yinelemeyi bir fazla- lık olarak görüyorum. Ancak, toprak dağılımındaki eşitsiz- liklerin ülkeyi ne derece olumsuz yönde etkilediğini, zamanında çözümleneme- yen bu sorunun da öbür sorunlar gibi ya- rattığı çıkmazlann büyük boyutlara ulaş- tığını yineliyorum. Bu da yönetenlerin salt siyasal ve başka çıkar hesaplan ile hareket etmeleri ve belli kesimleri koru- malan sonucunda, ülkenin ne derece ka- ranhklara ve çıkmazlara doğru gittiği- nin açık kanıtıdır. Klrk-elli yıl, hatta bir yüzyıl önce çözümlenecek sorunlann bugüne taşınmasının yarattığı çıkmaz- lann sonuçlan ortadadır. Demokratik, laik ve ekonomik yönden Türkiye'den daha geride olan Suriye, Irak, lran gibi ülkeler bu reformu yıllarca önce yap- mışlarsa, Türkiye halen bunu tartışıyor- sa orada bir savsaklamanın olduğu ke- sindir.Bu düzenlemeye eskiden ben kar- şı olanlar. dağıtılacak toprağın az oldu- ğunu, aynca dağıtılınca da, bölünme ile ekonomik değerinin azalacağını ileri sürmektedırleT. Bunun altındaki gerçek neden ise toprağı elinde bulunduranın siyasal etkinliğinin sûrdürülmesi isteği- dir. Hangi nedenle olursa olsun, geçmiş- ten bu yana var olan bu oluşum; Türki- ye devletinin rejimini olumsuz etkileme- sinde ortaya çıkan bugünkü sonuçtur. Ekonomik temelden başlayan bu etken. giderek ülkenin siyasal ve sosyal denge- sini bozacak bir düzeye ulaşmıştır. Bu- nun nedeni de, mülkiyet ve dolayısıyla toprağa sahip olmanm, kişiye gerek psi- kolojik ve gerekse ekonomik yönde ver- diği güvendir. Kişi. az da olsa toprağa sahip olunca güven kazanmakta ve o yerde yaşama bağımhlığını duymaktadır. Böylece böl- geye ve yere daha fazla bağımlı kalmak- ta. geleneklerine sahip çıkmakta. yöne- tenlere karşı daha saygın bir tavır almak- tadır. Bunu bulamayınca ünıitsizliğe düşmekte ve yaşamın anlamsızlığı ile karşılaştığı duygusuna kapılmaktadır. Ya da bugün olduğu gibi oradan aynlıp baş- ka bölgelere göç etmektedir. Bunun so- nucunda, kalması gereken bölgede, üre- tim düşmekte, geldiği yerde de hem ken- disi hem de önceden yerleşik olanlar pek çok ve içinden çıkılrnaz bir düzeye ula- şan sosyal ve ekonomik sorunlarla kar- şılaşmaktadır. Bunlan; herkescebilindi- ği ve gözler önünde olduğu için daha fazla açmaya gerek duymuyorum. Denebilir ki, topraktaki bu eşitsızlik giderilseydi, bunlar olmayacak mıydı? Olabilirdı. ancak bu düzeyde olmayaca- ğını söylemek haksız ve yanlış bir iddia olmamalıdır. Özellikle, siyasal etkisinin yarattığı olumsuzluklann çok daha az olabileceğini düşünüyorum. Yazdıklanm ve söylediklerim, buyruk olarak 1961 ve 1982 anayasalannda za- ten yer almıştır. Bize göre bu işin yapıl- ması için gerekli ortam halen mevcuttur. Yeter ki, tüm siyasal çıkar hesaplanndan uzak, altyapısı iyi hazırlanmış ve özerk bir kuruluş eliyle bu iş yapılsın. Biz. hiç- bir zaman toprak sahiplerinden topra- ğın, zorla ve karşılıksız ahnması düşün- cesinde olmadık. Toprak bedelinin günün koşullanna göre önce devletçe sahibine, daha sonra da dağıtımdan yararianarun, devlete öde- me gününe göre dağıtılacak toprak kar- şılığında borçlandınlması, bu borcun da bir plan dahilinde ödetilmesi ile sonuç alınabilir. Dağıtımdan sonra da yapılan işlemin amacına kavuşması ve kalıcı ol- ması için Tanm Reformu dediğimiz, iş- letme ile ilgili önlemlermutlaka alınma- hdır. Türk Tarihi Üzerine C umhuriyet'in 25.07.1997 tarihinde dağıtmış olduğu, Sayın Prof. Sina Akşin'in "Türk Tarihi" admı taşıyan kitapçıktan öğrendiğimize göre tarihimiz, çöl olan Orta Asya'da, tÖ 220'de. göcebe kültûründen doğmuştur. Paris Bilim Akademisi Bilimsel Araştırma Merkezi, 52 sayılı laboratuvannda. Sorbon 6'ncı seksiyona bağlı olarak. 1962'de başlamış olduğum araştırmalar sonucunda. 30 >ıl sonra 1992'de sona erdiğinde ortaya "Orta Asya"daki 5 içdenizde. yerleşik kültürden gelen. gelişme \e sentezlerle yazryı bulmuş. Orta Asya'da doğan tek tann ka\Tamını sistemleştirmiş \e bu nitelikleriylet evrensel kültürün kökeninde yer almış bir On-Türk çj^feırkaçkısaörn«kle,40220'den, önceki bin yıllara inelim: Kağanlann tarih yazarlanndan. Yoluğ Tigin, Öngre Bingabaşu Alp Erin, Bilge Arung Uruq'un bıraktıklan yazılı belgelere göre 10 565'te Kanım Ö- Etiriş tarafından kurulup. ÎS 58O'de sona eren bir Türûk BiL, bir Türûk egemenligi vardır. bu, 1045 yıl süren dönemde, Türük Bil Türkçesi ve > r azısıyla yazılmış olan çok sayıda belge, tarihi olaylar ve coğrafı ilk adlan vermekte, Türk ve dünya tarihinin bilinmeyen yönlerine ışık tutarak, bu tarihlerin yeniden yazılması gerektiğini ortaya koymaktadır; örneğin, bu dönem bitig taşlanndan birinde, Öngre- Bingabaşı, Pers Kralı Kyros'un, Qanım Bilge Qağan tarafından, 14.07.529'daacı biryenilgiye uğratıldığını yazar. , Tarihimizin başlangıcının bilinmemesinin nedeni. kaynaklann "Asya ve Avrasya'da tarihin derinliklerinde oluşmuş olan Türk kitlesini 1 ' (ırkı değıl), bu doğmuş olduklan topraklarda yok sayaa, -şuurla ve bilimsel olarak vurgulayalım- Ön-Türklerin yazıyı bulmuş olduklannı bilmeyen ve aramayan araştırmacılann yanlış ve eksik; 2'nci el'e ve tercüme'ye dayanan kaynaklar oluşudur: tarihimiz, 1) Doğduğu yerde, 2) Doğduğu dilde aranır. Bu nedenle, Türük Bil Donemini ve ondan binlerce yıl önceki, At-Ov ve Bir-O>' Bil'in oluşturduklan Ön-Türk Çağı'nı bilmek için - Anadolu lehçesi famamen yetersiz olduğundan- önce, "Asya" lehçeleri bilinmelidir. Bu bilgiyle, Türük Bil Türkçesi ve yazBi öğrenilir ve belgeler okunur. Bundan sonra, Ön- Türk Çağı'na inilir. tşte orada, Türk ve dünya kültür tarihinin kökenleri bulunur: Ön-Türk Yan, Dil ve DüşüncesL ilk din kitabı "Alü Yanq Tîgin.-" Ve bu bilgılenn getirdiği sistemler, bu sayede, Türk kitksini oluşturan elemanlann "On- Türk, Yaa Dü ve Lygarhğı'' olduğu (Islamiyet adı altında Arap ve Acem kültürü değu) anlaşılır. Anadolu mozayik'inin kökeninde. Hitit incesi Ön-Türk dip kültürünün varlığı (kafatası yüzdesi değil) ortaya çıkar. ... Ve de, tarihteki bilimsel yerimizi alınz. Sn. Akşin ve arzu edenlerle. tartışmalarda bilgi alış verişinde bulunmak umuduyla saygılar. HALUKTARCAN Kuruluş Halindeki Türük Tarihini Araştırma Vakfı Adına Bilimsel Araştırmacı Paris PENCERE Terörün Besmelesi...1789 Devrimi, "sol" sözcüğü gibi "ferör"ü de si- yasal sözlüğe yazdı. Robespierre'in damgasını taşı- yan terörün 1792'de gerçekleştirdiği idam furyası, ta- rihe "Eylül katliamt" diye yazıldı. Aradan ikiyuz yıl geçtikten sonra Türkiye'de "12 Eylül katliamı"rur\ başlayacağını kim bilebilirdi!.. Terör -savaş gibi- siyasetin silahlı ve kanh şiddet yöntemleriyleyürütülmesidir. Küreselleşen gezegeni- mizin YDD (Yeni Dünya Düzeni) sürecinde terör bü- yük sorun... • Bir zamanın Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay Çan- kaya'da otururken sağ terörü hoşgördü; solcu öğren- cilere karşı kullanılan "iti kurda kırdırmak" politikası- nı benimsedi; devlet içindeki çetelerin tohumunu at- tı. 12 Eylül'de devlet terörü doruguna çıktı, gelişigü- zel darağaçlan kuruldu; yaşanan acılar Türkiye'de bir ortak fikir oluşturdu. Hikmet Çetinkaya'nın dünkü yazısında bu fikrin yine altı çiziliyordu: "Terörün dincisi dinsizi; sağcısı solcusu olmaz; te- rör terördür." Çetinkaya, bu kuralı neden yinelemişti?.. Çünkü Tarsus'ta öldürülen iki öğretmene ilişkin yorumlarda şeriatçı basın göreneksel tutumunu hîemen benimse- mişti. Hikmet, bu gerçeği şoyle vurguluyordu: "Şeri- atçı medya hiçbirzaman 'dinci terör örgütleri'm gör- medi, onlanhep 'sözde terör örgürJeri' olaraknitelen- dirdi. 3 Temmuz 1993 yılında Sıvas'ta 37 can diri di- riyakılırken 'şeriatçı medya' neyapıyordu? 37aydın insanın ölümlerine alkış tutuyor ve şöyle yazıyordu: Laiklergeberdi!" • Peki, terör nereden gelirse gelsin, bu tür kanlı po- litika yöntemlerine el birliğiyle karşı çıkabiliyor mu- yuz?.. Islamcı terörü görmezlikten gelenler var da PKK terörü üzerine laf söyiemeye dili varmayan yok mu?.. Bütün dünyada uluslararası kuruluşlann ve ciddi devlerJerin gözünde PKK "terörist" bir örgüttür; ama bizim entellerimiz bu gerçeğin altını çizmekten kaçı- nırlar; medyada çoğu "köşe muhabiri" bu konuda sanki dilini yutmuş... Niçin?.. Çıkarcılıktan mı?.. Korkudan mı?.. Can pahalı, PKK terörüne hedef olmaktan ürken ga- zeteci, kalemini apış arasına sokuyor... Uyuşturucu ticaretinden palazlanıp Amerikan Do- lan'ndan şatolar kuran çoğu Kürtçü örgüt, Avrupa'da parasal altyapı oluşturdu; kendisine göz kırpan med- yatiklerin sırtını sıvazlayıp önlerini açıyor. Entel bu yüzden mi suya sabuna dokunmak iste- miyor... Pisliğebaksen!.. • Tarsustaki öğretmenlere kim kıydı?.. Katil sağcı mı, solcu mu, devletçi mi, Kürtçü mü, Türkçü mü, şeriat- çı mı, laik mi, ne fark eder?.. Terör terördür. Müslüman terör yapmaz mı?.. Hizbullah ne güne duruyor?.. Üstelik yobaz, terörü -tövbe estağfurullah- Allah adına yürütüyor, besmeteyle cana kıyıyor. Şık bir gelecek, bizimle gelecek! Park Tekstil, ev tekstilinde geniş pazarlara yayılmış imzasını halkla paylaşmada bir adım daha atıyor. Başlıca faaliyet konusu ve ana üretimi ev tekstili konfeksiyonu ürünlerinden oluşan Park Tekstil 295,544.9 m2 açık ve 69.730.1 m 2 kapalı alana kurulmuş entegre fabrikasında iplik. dokuma. terbiye, boya-baskı ve konfeksiyon bölümlerinde üstün teknoloji ve son sistemlerle üretim yapmaktadır. Park Tekstil 1996 itibariyle satışlannm yüzde 65*'ini aralannda Almanya, Fransa, İngiltere, Belçika ve Amerika'nın bulunduğu 25 ülkeye ihracat olarak gerçekleştirmiştir. * Bu oran Park Tekstıl'ın Grup Şırketlerine ihraç amaçlı yaptığı satışlanda kapsamaktadır. OLOBAL MF.VKll. DfXİFRI F.R A.Ş. Konsorsiyum Lideri Global Menkul Değerler A.Ş. Ma*a Aka-C-en»ef B-^vuitaefe Cad lOfi 102Esen(epe803?O IST^NSUL T« 0 212 2-1 4900 F*s 0212 211 «9 01 Zrya Paşa BuVa'i Musfala Pafcsoy *ot No 45 Asmafcat 22 23 ADAM4 Tel 0 322 458 ~H 06 Faks 0332 «58 61 99 OnnarCad Pteznn Bey tş Merfcezi No 1/4 K 2 KavaM.dere ANKAPA Te) 0 312 468 72 00 Faks 0 312 468 36 98 fevTi Çakn* CacMea 1305 Soka* Peker Apt No 1 Kal 1 AKTALYA Tel 0 242 248 60 01-0? F{*s 0 242-241 67 43 AtaturtCad Iskenöp» tş Merfcez Ka- SS Wo 43 16010 BURS," Te) 0 224 223 70 91 Fafcs 0 224 223 85 03 Kcnatoğlu Uah AtaturkCad HO 7 CEYHAN Tel 0 322 611 05 04 Caks 0 322 612 73 14 Bu hülka arza ilışkin sirküter II Ekim İ997'de Hürriyer ve Yeni Yiizytl çazetelerinde yayınlanmışnt Park Tekstil, şimdi geleceğini halka açıyor! Şıklığın güven ve güzelliğe dönüştüğü her yerde Park Tekstil imzası olacaktır. Park Tekstil imzası, gücünü daima sizden alacaktır. Park Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. mevcut 1.000.000.000.000 TL olan ödenmiş serma\esini 1.200.000.000.000 TL"ye artırmaktadır. 200.000.000.000 TL'lik bu artışı temsil eden 200.000.000 adet hisse senedi ortakların rüçhan haklan kısıtlanmak suretiyle ve mevcut sermayenin 150,000.000.000 TL'lik kısmını temsil eden 150.000,000 adet hisse senedi ortak satışı yolu ile halka arz edilecektir. Halka arz tarihi: 14-15 Ekim 1997 Halka arz fiyatı: 15,500.-TL (1.000.-TL nominal değerli bir pay için) PARK TEKSTİL 20100 D€NJZLI Tei 0 2S8 241 28 22 29 Faks C 258 241 28 33 Değirrraçom Inartpnar Uan 3NotuCaode Akın Aian 1$ Uwtezl Mo 7 4 Şeh* Karml GA^lA^f^EP Tet 0 342.220 90 50 Frts 0 342 231 00 99 AiatürVCad No92Kat3 Anadolu S^Cfia İş Hanı AtssncM İZMİR T* 0 232 445 ^9 82-89 Faks 0 232 445 79 81 BabaJıkMari Keme^C^L Ksmeni Apt No 24*1 Selçutdu 42060 KONYA Te* 0 332 237^323 Fasts 0 332 237 73İ4 Ismet ^önu Butvar- Anodotu S^ona tş Hapı No 101 102 Km ' Tet 0 324J37 66 22 Faks 0 324 237 66 26 iröbal &JTOSU Şekerhane Maft Atafurk Caö Kûseoğkı şMeftez r*D 173 ALANYA Tef 0 242 5i 1 75 20 FaKs 0 242 511 75 21 Irbbal Burosu Hoşnurtye Mah K Mahmut Perritvan Cad Tunç Sok- No 12JA ESKIŞEHiR Tel 0 222-230 20 49 Faks 0 222 220 18 71 lnt»t Burost Maraşa* ÇakmaX Cad Akıncı tş Kanı Not4*-7Kai1 ISKENDErttN T«l G 326 614 49 02 Faks 0 328 614 49 46 ' o3a< Borosu BağdatCad Kant» Apt No 74 KiZMtcprak 81030 Ka*W>y İSTANBUL TH 0 216 418 73 43 Faks 0 216 349 78 77 Hıbai Burc*tj 1717 So* No 54/1 KarV¥»*ıa. IZMIR T«i 0-232 323 71 92 93 Faks 0 232 364 01 73 Kartcy? Ziya Gûkaîp Cad Kati No112-113 06420 Kızrtay ANKARA Tel 0 312 430 18 3Û F*S 0312 431 42 44 MbatBûnıeu Itetata Kwnal Cad 1 AnaJartatar Matı 2.SokakMo 2 MANISA T* 0 236 237 44 60Ftfcs 0236238 26 21 Irtıbat Buraeu Tepe Mah 48 Sc* UstuvfcçMerkea Ho1>33 UAftMAfltS Tfll 0-2S2 413S4-21 FAs 02S2413 73 91 (rSbal Bûrosıj Motta#enanMWı A* Baoa Türbm Scfc. No 16 N u u o n m y e tSTAWUL Tal 0 212 520 55 57 Faks 0-212 520 57 88 trMMİBurosu Ku*n»ı* Mah '99 Sok No 16-1 Tam«.iça. Tal 0 324 613 64 S5 Faks 0.324 624 17 31 OtaUarCad BatçmıSak Ho 25 80290 Mw*ayeW>y İSTANBUL Tet 0 2*2.281120 00 Faks C212273 14 31 Bafcan SoK Yertakaya Apt Nc 2 81110 ISTANBUL Faks C 2-6 416 70 8B Ügor S*moj Cad No 86 Kat 3 D6TÜ Oanosmanpasa VJKA.RA Tet 0 3i2 44 T 55 06 Faks 0 312 44"- 54 96 CuTtfurrye* Buhran Berto tş MarHezı No ^Kaf * 5 PasapOfl 35210 IZMIfi Te* 0 232 441 00 İC Faks 0 232 482-12 0'' Oklrg* Cad Intam »9 Merksz No 10' *M 1 16C0 BURS* Tel 0.224 233 74 50 Faks • 224 233 74 64 MeteCaO-No 1 Odemeadres ABN AMPO BAf*< N V •stanbul Şubesı frıdnuCad No 15î»ksm 8CO90 İSTANBUL Tet 0 212 25- 2- 51 Faks 0 212 249 3' 52 N n d Ktonkul D«»»rWı A.Ş. Nurot Maslak Plaza. Buyûhdvrs Cad Nc 89 K 17 18 aO67DWasiak İSTANBUL T«i 0212286 1600 Faks 0 212 285 99 00 • * • Gazetecief Snesı Keskm Katern 5okah No 25 Esemepe tSTANBUL Tel 02^22^626 61 63 Faks 0 212 266 05 43 M*kı ıMD* Konsorviyım Of«4*ri Buyukdere Cad No 147% Fafgo Zmariıkuyj 80300 İSTANBUL Tel 0 212 274 11 06 Faks 0 212 274 59 28 No 24 Tophane Kanâ&f İSTANBUL T«( 0212251 6006Faks 0212233 49 Ao<* tpekçı C 80200 1STAN8UL Tel 0212296 56 36 Paks 0212 231 46 X Topam VarlMar OdMRVvUdar K M Vadal Fkanaat Borç UamVatMiFkMnaalBsrç özkaynakiv NMSatıılar BrttKar EaMFaaHyvtKan »WKİr Brüt K*r taarjı EtMFaaivtlKarlavtı NetKarMatii LJUdHtOranı CariOran Topum Fmanaal Baıç^ska FİNANSAL 1394 ra-9* 107 T 3 0 0 8 7*3 385 119 £954 1962 '093 2*= 1% 0'5 098 yn-ttar GÖSTERGELER 1995 16030 8^9 336 4G6 23Z 15**2T 58639 383 37S I1541C 38 371 -546 SS 3S, 1S 0 3 T Q93 7 46 ™ 1996 * 328 194 2722517 M0 23S 5'5İ11 505 Zti 4 325246 646Ü59 388*70 325810- '5S 9S 036 1 18 100 -**r—- 19968 2 099 970 1 682 4S~ -C3 056 2C" 34« 304 801 1596 064 28' 251 225 570 198 912 18S 14% 12% 0 49 106 2 97 1997e1 EJ69 9O3 5 486(09 L5-3 XT 744 064 1 797 506 4283 769 7-3 944 427 514 28» 966- •o% 7% 039 1 '5 181 Park Tekstil, Park Holding kuaıluşudur -r-
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear