23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5OCAK1997PAZAR 10 PAZAR YAZILARI Paris'te aşk nasılyaşanır'îAslındaburasi Kudüs de olabilirdi. hatta Batı Şeriaya da Gazze Şeridi. Paris'e doğudar, girip Gare du Nord'da trenınizden inince üçlü gruplar halındedevriye gezen lacivert iinıtbrmalı. nıakıneli tüfekJı özel timlerle karş.ılas,ıyorsunuz. Sınek kaydı tıraşîı genç yüzlerden gergıniık'akıyor Halkin korkusuzca trenlere doluştuğu peronlarda görünmez hoparlörler uyanlannı üç dılde tekrarlıyordurmadan: "Kendi giivenltğiniz için bagajınızı asla gözünüzün önünden ayırmayın. Başıboş bavullar derhal imha edilecektir. Sahipsi/ bagajlan hemen güvenlik güçlerine ihbar edin." Banlıyö trenı>le şehre ınerken ıki vagon arasındaki halkalann çıkardığı anı seslerle ırkılmemek elde değil. Tam da böyle şehir içinden geçen bir RER hattında patlamamış mıydı son bomba? Pansliler adeta terörl'e ıç ıçe yaşamaya alışmış ızleniminı veriyorlar. Şehirde ağzı mühürlenmemiş tek bir çöp kutusu bile kalmamış. çöpler kaldınmlarda yığılıyor \e ince topuklu ayakkabılar boş sıgara paketlerinın ve McDonalds torbalarının arasmda slalom yapıyor zerafetle. İnşa edıldiği gıinlerde mimarı sansasyon yaratan ve gençlerin buluşma yen gıbı görünen Centre Pompıdou'nun cıvanndakı pohs mımbüslen. burada yeni bir ıhtilale hazırlanıldığı hissıni uyandınvor. Ana kavşaklara yerleştırılmış elektronik "Pans Belediyesf panolannda "Terorizme bizim cevabımız" diye başlayan önlemler \ar. Yol kenannda araba park etmemek ve bu şeridi güvenlik araçlanna ay ırmaktan tutun da çöp sorununa kadar belediye ve halk teröre karşı el ele tutuşmaya çağnhyor. Ve Paris teröre ve Avrupa'yı uzun yıllardır bu kadar sert vuran kış ayazına rağmen her zamankinden daha güzel' Gecenın avazında Pont Neufiın üzennde PARİS DİLEK ZAPTÇIOĞLU durup aşağıdan süzülen Baton Rouge'lann projektorlerle bembeyaz bir ışık seline boğduğu Seine'e ve onu gerdanlık mısalı süsleyen bınalara baktığımızda bu şehre aşık olmamak elde değıl. Hele ınsanlannın duvar y ıkıldıktan sonra daha da asık suratlı ve uyurgezer hale geldiği Berhn'de oturuyorsanız. herhangı bir Brasserie'de 'Madame Monsıeur' diye masanıza gelen garsonlann nıtın davranışlannı bile şahsi ıltıfat kabul edebilırsınız. Notre Dame restore edilerek tertemiz bir cepheye bürünmüş. Paris yakınlanna kurulan Dısneyland müşten aranırken Amenka yıne Walt Dısney Pıctures damgası taşıyan bir hediye vermiş Paris'e ve Fransız milliyetçilığinin başkentı de 'Notre Dame'ın Kamburu'nu okyanus ötesinden gelcn özel bir iltifat kabul ederek bütün oyuncakçı v ımnlerinı ve hedıyelık eşya dükkânlannı bu çizgı 1 fılmın fıgürlenyle kuklalanyla ve türlü çeşitli minyatürlenyle doldurmuş. Uçlan zılli saray soytansı ve 'kanıbur' şapkalan yalnız çocuklann değil. genç kızlann da başlamıı soğuktan koruyor Paris'te. Ve Pans'te aşk nasıl yaşanır dersıniz? Pont Neuf üzennde. bu soğukta zaten çatlayan dudaklarla öpüşmek herkesın harcı olmasa gerek. Bir zamanlar Hemıngvvay'ın müdavimi olduğu Harry "s Neu York Bar'da kadehı 60 franktan şampanya içerken vanınızdakı Te\as şapkalı JR bozuntusu Amerikalı'ya aşık oluvermenız de pek kolay değıldir bıze sorarsanız -üstelik kadeiTadedıni bu fiyatlarla JR'a bile aşık olabılme derecesıne kadar arttırmak. aşkı unutturacacak kadar can sıkıcı olabilir sızin açınızdan. Ama dıyelım ki avazı aşarak kaçtığınız sıcacık bir cafe'de küçücük bir masada. elıniz titreyerek içtiğınız kahve ve konyakla ısınırken aşık olabilirsınız pekâlâ. O zaman işte bombalara. ayaza ve her yeri kuşatan postmodem kambura rağmen sız de kendinıze ait bir Pans buldunuz demektır. Bunu sıze yaşlı madam Paris'ın yaptığı çok özel bir ıltıfat kabul ederseniz. bu kez haklı çıkarsınız. Yazarlardan hangisi söylemişti. "Hiçbirşey hayatın kendisi kadar şaşırtıcı olanıaz" diye? Pans. havatın başka ^ehırlerden daha da şaşırtıcı olabildığı bir yeryüzü mekânı değil mı? Dünyanın döndüğünü. Foucault'nun Sarkacı'nı bızzat seyrederek anlayabıleceğınız ve sarkacı durduramadığınız için sonunda üzülerek terk edeceğiniz hankulade bir şehır. Yıkılan binalann altında kalanlar Gülümsemeyi unutuyor muyuz?Yüzlen unuturum. gülümseyışlen asla. Hep yakınınm göz belleğimin zayıf olmasından. Biryerde ayaküstü birkaç kışiyle tanışınca bir daha sefere onlan bırbırleriyle kanştırmaktan. Bu nedenle yanhş anlaşılmaktan. Emınım sizın de olmuştur aklınıza takılıp kalan küçücük şırin, çok şey anlatan ve derinlık taşıyan gülümsemeler. Otobüse bınerken hafifçe yana çekilıp yol verdiğiniz yaşlı birinın. elınde alışveriş torbalanyla ayakta dururken yeıinizi verdiğiniz kadının gülümseyişi. Beklediğıniz durakta geciken sevgihsiyle buluşan gencin yüzündeki mutlu aydınlık... Olmuştur eminim sızın de geçmış aşklan. anlan anımsatan umulmadık * 4 olaycıklar**da kaçamak bir gülümseyişi kendinize çok görmediğınız. "Neyegüldün?" diye sorana. "Hiç eski bir şey geçti aklımdan" dedığinız. Neyse kı "akıldan geçirme" serbest. Hasan Ali Toptaş'ın "Bir Gülüşün Kimliği*' adlı öykü kıtabında. bırden çok gülüşün dökümünü bulabılirsiniz, Kıtabı ben çıktığı yıl okumuştum. şimdi değil. Ülkemizdeki ve tsveç'teki toplumsal gelişmelerı izledikçe. keşke herkes bu kitabı defalarca okusa diyorum kendi kendime. Kabahklar. incehkleri yok edıyor diye düşünüyorum. Gülüınsemeyi unutuyoruz, gülümsemelen görmeyi. Bir çeşit körlük bu. Geri gidiş. Yenı filizlenen bir dalın yapraklannı yoluş. Geçenlerde isimden dönerken otobüste ansızın karşıma çıkan bir Türk dosta. Isveççe merhaba anlamına gelen 1 *hey T ' (yazılışı "hej") deyiverdım. Oysa ıkı dili birbırıne kanştırarak konuşmayaya özen gösterirım. eminim beni yanhş anladı. Buradakı bunca yıldan sonra yıne STOCKHOLM GÜRHAN UÇKAN de İsveç vatandaşlığına geçmediğımi de bılmiyordu kesin. "İsveçli olmuş zahir" demiştir benım ıçın. Ardından hemen merhabaya değiştırdim selamımı. ama dudaklannda görmek ıstedığım gülümsemeyi göremedım. Sanırım kalbini kırdım kadıncağızın. Bir süre önce izıni 25 yıl önce yitırdığım bir dosttan bir faks aldım. tçten satırlarla çeyrek yüzyıl sonra bana sıcak bir selam göndenyordu. Satırlarını okurken gülümsedım onca yalnızlığımda. O anda onun gülümseyışını anımsadım yıllarönce Ankara'nın ganban bir İisesının koridorlannda. yurtdışına çıkmadan önce yeni mezun ODTL'lü olarak Ingılizce öğretmenhği yaptığım sırada... Katıllenn saygıdeğer. asker kaçaklannın vatansever ve hırsızların şerefli vatandaşlar olarak ılan edildıği ülkemizde. aynı sorunlan paylaşan sessiz çoğunluğun. bırbirlerine gülümsemesini. gülümseyenyeri görmesıni ıstıyorum. Gülümsesınler kı sokaktaki (dığer) ınsanlar. gözbebeklerınde dolar ışaretı olarak kahkaha atan ve olur olmaz ortamda sırıtan sanşın yalanların. yürekten gelen bir gülümseyışle ılgısı olmadığını görsünler. tnsanlann bırbırlerini tanımaları için yakalarında birer rozet olması gereklı değil: bir küçük gülümseme yetebılir... Buzdan tutkular Tokjo'da önceki gün başlay an lluslararası Artistik Patinaj yanşmasına katılan Rus Olimpiyat Şampiyonu çift Oksana Grişçukve Vevgeni Platov, bu/dansıvla izleyenlerin nefeslerini kcstiler. (RELTER) Binaların dili >ok. Ruhu da mı yok? Insan yazgılan değil midir şu suskun duvarlara sinen? Bınlerce anı karışmamış mıdır mahsun pencerelerin pervazlarına 0 Sıkıntı ve özlemle geçen nıce gecenin ızı kalmamış mıdır kederli tavanlarda? Yaşamın bir bölümü cansız binaların harcında gizlenmemış midır? Ev taştmanın sıkıntısı, yükünde midir yalnızca? Terk edılenin uzakla^ıp gitmesı hiç mi hüzün v ermez? Bınalar soğuk taş yığınlanndan mı ıbarettir sadece? Memleketın bınnde ınsanlar bırıkmış, dev bir binaya bakıyorlar. "O an" gelıyor. ışaret verıliyor. Ve birpatlama... Başı göklere eren bina. ustaca yerleştirılmış bombaların eşgüdümlü darbelerıyle birkaç saniyede tuz-buz oluyor. Alkış kopuyor seyırcı sıralarından. Planlı ^ıddet. beğenı topluyor. Yakıp vıkma enerjisı kan dolaşımını hızlandırıyor. "Bra\o. ne de güzel >erle bir ettilerr Moskova'dakı eskı tiyatrolann bir bölümü, pahalı gece kulüplerıne dönüşüyor. Kütüphaneler. özel şırketler için büro halıne geliyor. Kitapçılar. Batılı süper marketlere mesken oluvor. (Bunlann en ünlülermden bırı, ne ilginçtir. "Progress" adında bir kitapçıydı: şimdi aynı adı taşıyan bir süper market oldu. Progress. ılerleme demek. Ne "ilerleme'* ama!..) Binalann dili olsa da konuşsa! Dili yoksa. ruhu da mı yok?'.. Eski yazlık sinemalan unutmak mümkün mü? Şımdı bazılarının ycrınde araba park yerlerı. pasajlar. dükkânlar var. **Vazbk sinemanın modası geçti" demekle yazlık sinema anılannı akıllardan silmek mümkün mü? Hatırlar mısınız. o yıllarda beyaz perdeyle aramızdaki mesafe bu kadar fazla değildı. Salondaki seyirciler körü adama yuh çekerek ve beklenen ivi adamın MOSKOVA HAKAN AKSAY sonunda vetışıp kızı kurtarmasına alkış tutarak fılme katılırlardı. Bugün bunlar "saflık", hatta "aptalük" oldu. ; Şımdı "çağdaşük" hıssi. burnundan kıl aldırmamayı. en ıçten şaşkmlıkları bile törpülemeyi zorunlu kılıyor. "VenUenmek*" için yeni ev lere taşınıp eskılenni terk edıyoruz. Sımsıcak anıları. kaygısız ; bir nayloncunun hiç tanımadığımız mandallarınaı değışıyoruz. Eskı eşyalan acımasızca çöpe atıyoruz. Çocukluktan kalma hiçbır giysisini korumayan ınsanlar var aramızda. Yeni kasetler aldıkça eskilerini bıraz daha gerıdekı raflara koyup unutulmaya ıtıyoruz. î Yeni gömleklerin ıçinde kendimızi daha bir beğenmenın gururuyla eskilennı parçalayıp cam silmek için kullanıyoruz. Uzun süredır almay\ düşlediğimiz mobilyaya kavuşunca. eskısinden bir pranga mısalı kurtulduğumuzu hissedıyoruz. Yenılere karşı tutkumuz gıderek büyüyor: Yenı ayakkabı. yenı buzdolabı. yenı araba... Bundan doğalı da yok zaten Yeniyi istemek suç değil. Ama eskıyı böylesıne hor görmek. onu bir hamlede safdışı etmek bana fazla hoyratça geliyor. Eskı yazlık sınemaların bir çırpıda unutulmasını - ••: kabullenemıyorum. <[*'•',•' Eski kıtapçılarda bugün satılan pahalı ıç çamaşırlannın seçkin kalıtesı ruhumu yatıştırmıyor. Doğup büy üdüğü kenti y ıllar sonra bir kez bile görmek istemeyenlere şaşıyorum. Dev gibi bınaların bombalanarak toz bulutuna dönüşmesıni alkışlayan ınsanlar için üzülüyorum. tçımde onlara. yıkılan bınalann altında kalanın, bıraz da yaşamın kendisi olduğunu anlatma ısteği duyuyorum. Tarih ne renkyazılmış?Kara Afhka'nın geçmişinin çok büyük bir bölümü yıtik Geçmışın Afnkası. unurulmuş krallıklar ülkesi. rönesansı ateşleyen fildışı ve altının yatağı korkutucu bir kumpas sonucu tanhını y ıtırmış. çaldırmış da denebilir. Kara Afhkalılann çamurdan kulübelerden başka bir eser yaratamayacağına. çünkü akıllannın pagan mançlardan ba^ka bir felsefeye ermeyeceğıne inanan beyaz sömurgecıler. Afhka'nın geçmişinı oluşîuran uygarlıklann ancak beyazlann atalan olabıleceğine ınanmışlar. tnanmakta kalmamışlar: kara Afhkalılan geçtnışlen belırsiz bir ırk olarak resmen ılan etmişler. Afrika'nın geçmışınde sadece beyaz uygarlıklar varkayıtlarda. Afhka'nın uzun y ıllar kara bir tarihı olmamış Geçmışın Afrika uygarlıklan. güçlü şeflenn ve kabıle savaşlannın doldurduğu efsanelen ağızdan ağıza geçirerek canlı tutmaya çalışmışlar. Efsaneler her nesılde biraz daha iakırleşmış. zamanla krallann adlan unutulmuş. Afhka'nın kara uygarhklan. varhklanna tanıklık edecek yazılı bir belge olmadığı ıçın sömürgeci beyazlara. hem topraklannı hem tarihlerinı kaptırmışlar Geçmişın kara uygarlıklanndan bıri. Güney Afrika ıle Zimbabve sınınndaki bölgede. 800 vıl önce yurtlandı. Yüce krallar ve kralıçeler. altm takılara bezenmiş bir halde, bir yamacın zırvesıne gömuldü Yerel hak. yamacm tepesıne tonlarca toprak taşıyarak kralıyet mezannı muhürledı. Mezarlann bulundugu tepeye Mapungubvve-Çakal Tepesı adı verildı. Mezarlann çevresinde kötu ruhlann kol gezdığıne inanıldı. Kutsal tepeye bakanlann kör olacagından korkuldu. Batıl ınançlar. mezarlan yıllarca altın hırsızlanna karşı korudu Dünyadakı her şeyı ve her yeri keşfetme \e mallan arasına katma azmiyle Afrika'ya gelen beyaz adam. sonunda Çakal Tepesı'ne uzanan gızli bir pasaj buldu. Baca kadar dar pasajda ılerleyen beyaz adam, kısa süre sonra Afnka'nın geçmişinı aydınlanacak ıpuçlan bulacaktı. pek çok seramık kapkacağın yanı sıra altmdan bir orak ve yine altından bir gergeden heykelciği. Afnka'ya yerleşen Hollandalı sömurgecıler. sıyahlarla beyazlann kıtaya aynı zamanda geldıklenni ıddıa ederek Afhka topraklan üzerinde haklan olduğunu kanıtlamaya çahştılar. Çakal Tepesı buluntulan üzerinde yapılan testler. beyazlann ümıtlenni boşa çıkardı. Testler. Çakal Tepesi mezarlannm M.S 1200 yıhna aıt olduğunu gösteriyordu. Bu da, sıyahlann beyazlardan 400 yıl önce Afrika'da var olduğunun kanıtıydı. Yanı, Âfhka topraklan beyazlar geldığınde ıddia edildiğı gıbi sahıpsiz değildi. K.ahntılan bulunan uygarlık eskı. zengın \e sıyahtı. Avrupa. Orta Çağ'da yaşarken. Afhka'nın güneyı Buyük Zımbabve K.rallığı'nın egemenlığı altındaydı Bugünun Zımbabve'sı adını bu eskı uygarlıktan alıyor. Zımbabve. buyük taş ev demek. Yakın zamana kadar. ülkenın gerçek tarihine sahıp çıkmasına ızm \enlmedi Büyuk Zımbab\e K.rallığrna aıt konı bıcımlı taş yapılara bakan beyaz adam. kara Afhka'nm böylesıne anıtsal duvarlar yapmış olamayaeağına ınandı. Kara Afrikalı ılkeldı Duvarlann gerçek sahibı eski beyaz bir uygarlık olmalıydı. Duvarlann yapımında sedırağacı kullanılmasını kanıt gösteren beyazlar. kahntüann, yıne sedır ağacı kullamlarak yapılan Kudüs'deki Kral Solomon Sarayı'nın kopyası olup Kraliçe Sheeba'ya aıt olduğunu öne sürdüler Bu teon. Afnka'yı dıledıklen gıbı ışgal etmelenne yardım ettiğı için beyaz sömurgecıler tarafından hemen benimsendı. Beyazlar, Afrika tanhıni beyaz kalemle çoktan yazmışlar. yazdıklan tanhe kanıtı da Zimbabve kalıntılannda bulmuşlardı. A.radan geçen zamanda buyük Zimbabve Kjallığı'nın Bantu halklan tarafından 11. Yüzyıl'da kurulduğu kanıtlansa da: tunstık posterlerde hâlâ sıyah bir köle beyaz kraliçenin önunde eğılıyor. Afrika sonunda geçmışıne kavuştu. ama yitik geçmişle geçirilen onca yılın hesabını kım verecek? Tanhi yazan kalem en son kıtnin elındeydı gördünüz mu? Kötü Türkler denilen bu insanlar...Ötıümüzdekı hafta Yunanıstan'ın başkentı Atına'da önemli bir spor olayı var. Geçen ay Selanık'te yapılan ve S'unanlı fanatikler yüzunden yarım kalan olaylı Aris-Beşıktaş maçının tekran. Bu defa seyırcı olmayacak, ancak polıs şımdıden bu konu hakkmda çaltşmalara başladı. Yunan basın organları da olaylı maçm üstüne mümkün olduğunca gitmemeye çalışıyor. Her zaman Türkıye aleyhine dökturen gazeteler bu aralar utançlanndan kalemlennı balla kaplamışlar. Ltanıyorlar, çünkü suçlular...L'tanıyorlar, çunkü her zaman bunu y apıyorlar . Utanıyorlar çünku Türkler her zaman dostça yaklaşmışlardır... Ltanıyorlar çünkü geçtığimız hafta lstanbul'da olanlar ATINA onlann yüzünübır kere dalia karartmıştır... Abdi İpekçi'de geçen hafta oynanan "Avrupa All Star Game" musabakasından söz edıyoruz. Yunanlı gazeteciler bu karşılaşmayı izledıler Bazı Yunanlı spor adamları da bu müsabakayı izledıler Dönüş yolunda uçakta konuşulanların duyulması gerekırdi. Duyamadık, ancak daha sonra kulağımıza gelenler \e basında yer alan yazılar. Yunanlıların Selanık olaylarından dolayı ne kadar utanç ıçinde olduklannı gösterır nıtelikte ıdı. İşte Yunanistan'da olanlardan utanan bir gazetecı imza kullanamadan (imza atarsa yazıdan dolayı vatan haıni MURAT ilan 'edıleceğinden İLEM korkuyor olabiîır) Elefterotıpıa ^ _ - ^ ^ _ _ _ gazetesinın 31 aralık tanhli sayısının 8. sayfasından neler yazmış... "Bir kez daha bizim kötü Türkler dediğimiz insanlar. sözde centilmen spor yanlısı gecinen bazı Yunanlılara ders verdiler. Dün İstanbul'da Abdi İpekçi salonunda yapılan Avrupa All Star Game miisabakasında Türkler oyunculanmız Fasulas İkonomu'yu çılgınca alkışlamalannın yanında üç sayılık atışlarda Türk basketbolcu Erdenay'ı geçen Amerikalı basketçimiz Rant'ı da büy ük bir icteniikle alkışlarla kutladılar. Spor, uygarlığı ifade eden bir faktör ise o zaman bizim barbardiye adlandırdıklanmızın bizi çok geride bırakhklarını söy knıek lazını. Atalarınıız bütün insanlığa kültür aşılamalanna rağmen Türklerin bizi geride bıraktıklannı vurgulamak istiyoruz." işte utancmı imzasız olarak sütunlanna döken bir meslektaşımızm >atırları, Geç deolsa centilmcnlık \e sportmenliğımızin komşuya utanma duygusu vermesınden duydugum mutluluğu sız de benımle paylaşın diye bu satırlan vazdım. Holding'in '97 atağı Otomobilde Azerbaycan Türk yatırımcıları ^ bekliyor Paranıza yön veren dergi HER PAZAR BAYİNİZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear