22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 D A K 1 S7 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çocığu çin 'ötsıazf istiyor Kamlik'in p ilçeside torule, doğiıjundaı bu yana bitidsl hayata olan 2.5 yaşnaki cğJlan ıçin ölün aklı -vîrilmesini istıyo Es<dpızar ilçeside Ornköy Yeni Maiale'de yışayan RecejBörelci: gözieri gönn(yerL kUaklan duymyan. hç hareket etmeyn \e sirekli ağleyzı oğluÜmit'in. kafasnın ön <e arka kısımannın am olarak gelişnediğin anlattı. Börekji, Sagık Bakaılığı nagönderdiği faks dlekçesnde "2.5 y_aşınca olan jglumuz Umıt X.hrnet 3örekçi, doğunundan bu yana ağlamısı harç. bir nevi bitkıstl hayaca. Çocu|umuzxn tedavisi için 2-3 tnilyır lira para gerekiiği, doltorlar tarafırdan beirtiliyor. Omit' n ya dtvlet tarafırdan ıyJeştinlmesini ya da âlüm hıkkının verilrresini istıyoniz" dedi. Kuran kursunda dayakI SAMSIN (Cumhuriyetı -Kuran kursu ögrenc si Yetkin Agce, Atatünfü koruduğu için öğretmeni Sezai Güneydi tarafından dövüldüğünü öne sürdü. Taflan Taleb* Yurdu'nda meydana gelen olayla ilgili bilgi veren 15 yaşındaki Agce, Sezai Güneydi'nin süreklı küfiir ettiğıni ve "'Atarürk'ün torunlannın sütü bozuktur" şeîclinde sözler sarf ettiğıni ailattı. Ağce, Güneydi'ninağza almmayacak sözler söylediğini, kendisinin de bunlara itirazedince Güneydi"nın sinirlenerek kendisini dövdüğünü ilen sürdü Yetkin Ağce, Taflan Sağhk Ocağı'nda yapüan ilk muayenesınden sonra göz doktoruna havale edildi. Yetkin Ağce'nin amcası Ahmet Ağce de yetkili makamlara suç duyurusunda bulunacaklannı söyledi. Aydınlıkiçin işüdannızi söndürün "Işıklannızı her gün bir dakika karartmayı unutmayın." Aydınlık ıçin Yurttaş Girişimi'nin başlattığı "Sürekli Aydınhk İçin 1 Dakika Karanlık" kampanyası, 1 şubatta başlayacak ve ışıklar, her gece saat 21 .OO'de bir dakika kararacak. Suskun yurttaş olmak istemeyen insanlann 10 günde attıgı yaklaşık 5 bın imza, dün İTU Maçka Sosyal Tesisleri'nde sergilendi. Aydınhk için Yurttaş Girişimi'nde, kirli ilişkilerin devlet şemsiyesi altında gizlenmemesi, devletin kendi yurttaşlan aleyhine çalışacak servisler kurmaması ve kirli ilişkilere adı kanşanlann bir an önce yargılanması talepleri yer ahyor. Aydın-yazar ve çeşitli demokratik kitle örgütleri temsilcilerinin de katıldığı sergide, toplanan imzalar panolara asıldı. Pantomim sanatçısı Yaşar Nezih Eyüpoğlu, Susurluk kamyonu maketi önünde, "Susurluk"u oynadı. Son günlerde Aczmendi skandalı ile başlayan tarikat gerçeği de küçük bir oyunla sahnelendi. (Fotoğraf: ÖZKAN GÛVEN) Cezaevlerinde sağhk koşııflaıi yetersiz İstanbul Haber Servisi - Cezaevlerinde ciddi sağhk sorunlannın yaşandığı ve bunların çözümüne yönelik tedbirlerin alınmadığı bildirildi. İstanbul Tabip Odası lnsan Haklan K.omisyonu. 1996 yılı içinde Bayrampaşa Cezaevi'nde 10 sıyası tutuklunun tedavı olamadıklan için öldüğünü ve halen acil tedavıye ihtiyacı olan hastalann bulunduğunu vurguladı. İstanbul Tabıp Odası lnsan Haklan Komisyonu üyesi bir grup hekim, 1996 yılı Kasım ve Aralık aylannda Bayrampaşa Cezaevi'nde sağhk koşullan ve sorunlannı inceleyen, tutuklu ve hükümlülerin 1. basamak saglık hizmetlerini içeren "Bayrampaşa Cezaevi PUot Çahşrnası"m tamamladı. Tabip Odası'nda dün düzenlenen toplantıyla çalışmanın sonuçlannı açıklayan komisyon üyeleri, cezaevlerindeki sağhk koşullannın yetersiz olduğunu vurguladılar. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Mustafa Sütiaş, cezaevlerinin ülkenin aynası olduğunu vurgulayarak. "Bir ülkede demokrasi hâltimse bunun yansımalannı cezaevlerinde göfüyoruz. Cezaevleri, ülkenin minyatürJeri gibidir" dedi. Toplantıda komisyon raporunu açıklayan Sütlaş, 96 yılı içinde sadece siyası tutuklulardan 10 kişinin tedavi olamadığı için yaşamını yitirdiğini söyledi. Cezaevlerinde bulunan insanlann da iyi sağhk hizmeti almaya hakrannın olduğunu vurgulayan Sütlaş, raporun sonuçlannı şöyle verdi: "308 adli, 157 siyasi ve 10 çocuk olmak üzere 475 kişi muayene edildL Hastalann 32'sinin acil tetkik ve tedaviye ihtiyacı var. 10 hasta kanser kuşkusu taşıyor. Bunlardan Polat İyit geçen günlerde ötdü. 46 hastanın işkence sonrası meydana gelen hastalıklara sahip olduklan betirlep.di. 122 kişinin iki hastauğı, 55'inin ise ikiden fazla hastalığı bulunuyorf insan yaşamma değer veren bir anlayışla yaklaşılmadığı sürece ölümlerin devam edeceğini belirten Dr. Sütlaş. belirlenen temel sorunları da şöyle sıraladı: "- Tutuklulann 1. basamak sağhk hizmetleri veterli sayıda hekim ve sağhk personeü, revir ve basit laboratuvar olanaklan bulunmaması nedeniyle yetersiz kalmaktadır. - Sevk zincirinde ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Acil tedavi ihtiyacı duyan hastanın bile sevkleri en az üç beş saat süren bürokratik işlemlerden sonra gerçekleştirilebilmekte. - Diğer hastanelerde yatarak tedavi edilmesi gereken hastalann bile tedavi için hastaneye yatışı mahkûm koguşu bulunmadığı gerekçesiyle mümkün olmamakta. hastane yetkililerinin bu konuda çeşitli nedenlerden isteksi/ davrandıklan görülmekte." Komisyon üyeleri, sorunlann zaman geçirilmeden çözümü için ciddi yaklaşımlann yaşama geçinlmesini istediler. . rı AtatfrkçüDüşünceDenıeg(ADD)Bakırköy Şubesi tarafından, gazetemiz yazan ve Genel t Yi^KoordinatöriimîKHüanetÇetiııkaya'ya "Atatürk de\rim ve ilkelerinin yaşaülması, genç kuşaklara anlatılması konusundaki katkılanndan dolayT bir plaket verildi. Gaze- temizdedün düzenlenen Uğur Mumcu'yu anma toplanüsına katılan ADD Bakırköv Şu- be Başkanı Ertuğ Reşit Karacibioğlu, "yaşayan, Atatürkçü mücadeleci yazarlara" ha- yatta olduklan sırada da gerekli ilginin gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Devrim şehitlerini her zaman anmalıyız, ancak yaşayan savaşçılanmızın da değerini bilmeüyiz. Bu ülkede yazarlar kolay yetişmiyor" dedi. (Fotoğraf: KADER TUGLA) İki eşli RP'li Köylü'ye fezleke hazırlığı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Ankara Cumhuri- yet Başsavcıhğı, sekreteri- ni ikinci eş yapmak için i- mam nikâhı kıyan RP Is- parta Milletvekili Mustafa Köylü'nün dokunulmazh- ğınm kaldmlması için fez- leke hazırhyor. Başsavcıhk yetkilileri, Köylü'nün eyle- minin Medeni Yasa ile Türk Ceza Yasası'nın (TCY) 23". maddesinin 4 ve 5. fık- ralan kapsamında değer- lendirildiğini belirttiler. Köylü'nün imam nikâhı kıydığı sekreteri Songül Gülcan'ın ifadesine başvu- rulacağını kaydeden yetki- Hler. daha sonra hazırlana- cak fezlekenin TBMM Başkanlığı'na gönderilece- ğini kaydettiler. TCY"nin 237. maddesi- nin 4 ve 5. fıkralannda, ara- lannda evlenme akdi ol- maksızın imam nikâhı ile evlenen erkek ve kadınlann 2 aydan 6 aya kadar hapis- le cezalandınlmalan öngö- rülüyor. CHP Grup Başkanvekih OyaAraslıve lzmir Millet- vekili Birgen Keleş ile Ma- nisa Bağımsız Milletvekili Ayseli Göksoy, Köylü için Ankara Cumhuriyet Baş- savcılığı'na suç duyurusun- da bulundular. Geçen hafta başında "Medeni nikâh ya- pın" kampanyası başlatan Devlet Bakanı Işılay Saygın. Sayısal Loto y da 6 bilen yok ANKARA (AA) - Milli Piyango Idaresi'nce düzen- tenen Sayısal Loto'nun bu haftaki çekilişinde 6 bilen olmadı. Gelecek haftaya 99 milyar lira devretti. Bu haf- aki çekihşte, ikramiye kazanan numaralar 22,26,37, Î8, 39 ve 49 olarak belirlendi. Milli Piyango ldare- si'nden yapılan açıklamaya göre, bu haftaki çekişte 6 bilen çıkmadı. Buna göre, 5 bilen 142 kişi 653 milyon 295 biner lira kazandı. 4 bilen 11 bin 424 kişi 4 milyon I25'er bin, 3 bilen 316 bin 860 kişi 290'ar bin lira ik- ramiye almaya hak kazandı. Köylü'nün istifasını ister- ken. bu tür kimselerin TB- MM çatısı altında bulun- masından büyük üzüntü duyduğunu belirtti. TBMM Başkanı Mustafa Kalcmli. Mustafa Köy- lü'nün sekreteriyle imam nikâhı kıyması konusunda Meclis'in yapacağı bir şey olmadığını belirterek konu- nun yargrnın işi olduğunu bildırdi. Ankara Cumhuriyet Baş- savcıhğı yetkilileri, Başba- kanlık Konutu'nda, anaya- sayla gmence altına alınan devrim yasalanna aykın kı- yafet ve unvanlanyla tari- kat ve cemaat liderlerine if- taryemeği verdiği gerekçe- siyle Başbakan Necmettin Erbakan. eski Kalkınma Bankası Genel Müdürü Özal Baysal'a nüfuzunu kullanarak baskı yaptığı ve çıkar sağladığı gerekçesiy- le Özer Çiller. SSK srnavrn- da görevlerinı kötüye kul- landıklan gerekçesiyle Ca- lışma Bakanı Necati Çelik ile SSK yetkilileri hakkın- da yapılan suç duyurulan- nın da işleme konulduğunu söylediler. İTÜ mezununa açık mektup Sevgili İTÜ'lü, 220 yılı aşan parlak geçmişiyle Türkiye'nin en köklü yüksek öğrenim kurumu olan İstanbul Teknik Üniversitesi, çok önemli projeleri hayata geçirmenin eşiğinde... Çağdaş imkanları, güçlü akademik kadrosu ile 2000'li yıllara hazırlanan İTÜ'nün dev projeleri, ülkemizin yüksek öğrenim standartlarını en üst düzeye taşımak açısından da temel bir işleve sahip. Türkiye'nin ve hatta dünyanın dört bir yanında yaşayan, çalışan onbinlerce İTÜ'lü olduğunu biliyoruz. Ve köklü bir geçmişten çağdaş bir geleceğe köprü olacak İTÜ'nün 2000'li yıllara doğru yapacağı atılım yolculuğunda birarada olmayı arzu ediyoruz. Bunun ön şartının ise, biraraya gelmek, birbirimizi tanımak ve iletişim kurmaktan geçtiğinin bilincindeyiz. Aşağıdaki bilgi formunu doldurarak 0-212-285 66 10 veya 0-212-285 39 75 no'lu faksa iletmeniz, etkin bir iletişim köprüsü oluşturabilmemizde çok önemli bir rol oynayacaktır. İTÜ'de lisans, master, doktora veya doktora üstü eğitim yaparak İTÜ'lü olmanın gururunu taşıyan herkesin bu çağrımıza cevap vermesinin, çalışmalarımızda ana motivasyon kaynağı olacağınayürekten inanıyoruz. Saygılarımızla... Prof. Dr. Gülsün Sağlamer İTÜ Rektörü İTÜ Geliştirme Vakfı Başkanı Bilgi Formu Adı: Soyadı: Okul numarası: Lisans (Fakülte/Bölüm): Mezuniyet yılı: Y. Lisans (Fakülte Bölüm): Mezuniyet yılı: Doktora (Fakülte/Bölüm): Mezuniyet yılı: Doktora üstü eğitim: Şu anda çalıştığımz yer/Göreviniz: Adres: İş: Ev: Telefon:İş: Ev: Faks: HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI 'Rahman ve Rahim' Çocukken evimiz camıye yakındı. Sabaha karşı. uykumun arasında ezan sesıni duymak hoşuma giderdi. Huzur verirdi bana. Hoparlör falan da yoktu... Güzel sesli müezzin- ler vardı. "Tann uludur, Tannuludur. Tann'dan başkayok- tur tapacak..." Demokrat Parti geldi. Ezanı Arapçalaştırdı.. Bu yüzden oy kazandı mı bilmiyorum; ama ezanlar ar- tık bana o eski duyguyu vermez oldu... Yıllar geçti aradan. Ramazan akşamları radyoda okunan Kuran'ın Türkçesini dinlemekten hoşlanıroldum... Özellikle de ilktümce bana çok anlamlı gelirdi: "Esirgeyen, bağışlayan Tann adına..." Osmanlı kafası sonunda onu da aldı elimizden: "Rahman ve Rahım Allah adına..." Artık çocuklanmıza, Kuran'ın Türkçesini de Türk- çeleştirmemiz gerekıyor... • • • Dini siyasete alet ettiler... Ticarete alet ettıler... Ye- ni yetme şeyhler sayesinde cınsiyete alet ettiler... Şimdi sıra "cW"de mi? Hayır! Onu zaten yüzyıllardır yapıyorlar. Neymiş de, Kuran'ın dıli "kutsal"m\ş.. Çevrile- mezmiş.. Ancak "meal"\ olurmuş... "Ancak o olur!" dediklerı sözcük de zaten Türk- çe degil. Gerçek din bilginlerı saçlannı başlarını yoluyor- lar, "kutsal dilyoktur" dıye... Tevrat, Zebur ve Incil, Müslümanlarca da kutsal değil mı? Pekı öyleyse nıçin Arapça inmemış de Ib- ranice ve Aramca yazılmış? Kuran'daki şu sözler yeterince açık değil mi: "Sen Arap olduğun ıçin biz bu kitabı Arapça in~ dirdik. Biz her toplurna kendı diliyle seslenen bir görevligönderdik.. Biz bu kitabı sız okuyasınız, an- layasınız (...) diye gönderdik." İlk Tiirkçe "hutbe"y\ Atatürk Balıkesir'de verdi- ğinde belki deyadırganmıştı. Amabugün kalkıpda Arapça hutbe vermeye kalkarsanız yadırganırsınız. Yıllar önceydi.. Bir Katolik dostum bazı yakınla- nnı bir araba kazasında yitirmiştı. Ulus'takı kılise- de töreni izleyenlerin çoğu Müslümandı. Ama pa- pazın Türkçe yaptığı dualarla gerçekleştirdığı din- sel törenin, hemen herkesi etkilemiş olduğunu anımsıyorum... • • • Bir zamanlar Erbakan Hoca "Islam dinan" diye tırtturmuştu... Sanki paranın da dinseli ve de kut- salı olurmuş gibi! Akıllarına ya da -daha doğrusu- söyledıklerıne göre, hafta tatili pazar olursa "haram", ama cuma olursa "helal"... Niçin? Onlara sorarsanız, Mıladi takvimi bırakıp Hicri takvimi kullanmalıymışız.. Yani Hicn takvım "kut- sal!" Peki, bilmiyoriar mı ki Hz. Muhammed zamanın- da Hicri takvim diye bir şey yoktu. Ve bu takvim an- cak Hz. Ömer zamanında kullanılmaya başlandı. Daha önce kuhanılan takvim "Fil yılı takvimi" idi ve Habeş ordusunun Mekke'ye saldırıstnı başlaa-- gıçahyordu... Hicri takvim niçin dinsel ve de kutsal olsun? VHz. Muharnmed'in doğum gününü bde her yıl 11 gün değiştirıyor dıye mi? • • • Müslümanlıktan önce Türklenn dıni Şamanizm- di. Kadında kutsal bir güç olduğuna ınanılırdı. Ka- dın-erkek eşitlığı vardı. Müslümanlıktan önce Acemlerin dini Zerdüşt- lüktü.. Kadın şeytanın simgesi sayılırdı. Pis ve kö- tü görülürdü. Müslümanlıktan önce Arabistan'da putperestlik geçerliydi... Kadın deveden biledeğersizdi. Miras- la birlikte devredilirdi... Arap ve Acem kökenli tarikatlar "Allah korkusu" üzerine kuruludur. Anadolu kökenli tarikatlar ise "Allah sevgısı" üzerine... Suudi Arabistan'da hâlâ hırsızın kolu kesilır. Oysa Osmanlı bile -yüzyıllar bo- yu- böyle bir ceza uygulamamıştır. Anadolu -Atatürk'ün öncülüğünde- bir Aydınlan- ma Devrimı yaşamıştır... Arabıstan ve iran ise ka- ranlıkla alacakaranlık arasında bocalamaktadır... Islam adına Arap ve Acem kültürünü Türkiye'ye getirmeye çalışanlar neye hizmet ediyorlar?.. Müs- lümanlığa mı, dışarıdaki "dosriarına mı, yoksa ken- di çıkarlarına mı? Islama hizmet etmek isteyen, tası tarağı toplayıp Iran'a, Arabistan'a, Orta Asya'ya gitmelıdir!.. Ana- dolu'nun insancıl, akılcıl, hoşgörülü, aydınlık is- lamını oralara taşımak ıçin!.. Türk Metal Sendikası mitingi Yalana, talana son ihtar verildiEREĞLİ (Curnhuriyet) - Zonguldak'ın Ereglı ılçesin- de Tiirk Metal Sendikası tara- findan düzenlenen " Yalana ta- lana son ihtar" mıtıngındc özelleştırme eleştınldi. Mı- tingde konuşan Türk-tş Genel Başkanı Bayram MeraL Tür- kiye'deki özelleştırme u\gu- lamalannın sendıkalan yok etme>i amaçladığını öne sür- dü. Türkıye'de uygulanan özelleştırme politikasının yanlış olduğunu sa\ıınan Me- ral. "Özelleştirmenin iki acı unsunı \ardır. Biri sendikala- n yok etmek %e taşeron mafya- sını ha\ata geçirrnek ikincisi ise siyasikrin yandaşlanna ül- kenin nimetierini yağmalat- makür" dedi. Avrupa'da, Japonya'da uy- gulanan özelleştirmelerin ör- nek alınması gerektığını kay- deden Meral, y atınmlan. tek- nolojık yenılıklen \e istıhda- rru arttırmay ı öngören özelleş- tirme uygulamalanndan yana olduklannı belirterek sozlen- nişöyle sürdürdu: "Hükümet askerin maaşına zam yapn. helalı hoş olsun dedik. Ama polise, memura. emeklive ne verdi bu hükümet? Bunlara yanV. değil mi? BLam her şe\e karşı olduğumuzu söyiüyotiar. Hükümet, işçiye. esnafa. poli- se, köylüvc. emeküye haklan- nı verdi de karşı mı çıktık? Biz vurguna.talana. so> guna kar- şı çıktık. çıkmaya de\am ede- ceğiz. Hükümete sesleniyonız; ülkemizin içte ve dışta önemli sorunlan var. Gt-lin. bu sorun- lan çözmek için bizimle masa- ya otunın. \apüan her doğru kraatın yanında olunız, ama her yanlış kraatın karştsuıda olacağıy." Erdemırın ozelleştırilme- sıne karşı olduklannı kayde- den Meral. bu konuda gerekli mucadeleyı yapacaklannı da sözlenne ekledı. Turk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek Erdemır"ın özelleştmlmesı halınde satıla- cak hisselere karşı 1.5 milyar dolann üzennde para \ enlme- si gerektiğını surguladı. KonuşmaMnda TLSİAD raporunu da eleştıren Özbek, bu raporu hazırlayan ve su- nanlann ülkenin önemli ku- rumlannı yırjrattıklannı vur- gulayarak "l'lkemizde bölü- cülerin bozamadığı bir tek sağlam kalan ordumuz vardır. Bu millet. Silahh Ku»«tler'e sahip çıkmaudır" dedi. Ereğh Belediye Başkanı Halil Posbryık ise hükümetı, Türk ulusuna şıkâyet ettiğıni belirterek Erdemır'ın satışını önlemek ıçin müeadele ede- ceklennı kavdottı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear