23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 EYLUL 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Islami Hareket Örgütü davasından yargılanan İrfan Çağıncı herkese ayrı konuşuyor Çağıncı ifadeleri üe şaşırhyor HALİLNEBİLER Çerin Emeç, Turan Dursun. \\dın Si- nan Ercao. \li Ekt>er Gorbani, Abbas Golizade Lina\etlennı çok sa\ıda so\- gun \e otû hırsızlığını anaşasal duzenı v ıkıp yenne dın esasina da\alı bırde\ let kurmak uzere sılahlı crgut kurma gıbı suçları ıçeren I»lamı Hareket Orgutu da- \aMnın ba^lav acağı gun. dj\anın bır nu- marali ^anğı İrfan Çağıncı. radıkal Is- lamcılann gazetesı Akıı'te "İranaleyhi- oe kamuo> u oluşturmak için hedef seçil- dirtı". "^egâne ölçıim Kur'an" gıbı de- meçlerleorta>a çıktı Çağıncı çıkanldığı DGM sa-\cısı kar- şı»ında"İlkemezarar\ermişolabilirim. Pişmanlık Nasası'ndan \ararlannıak is- tiyonım" dıverek "*daha su ceza almak için1 " arkadaşlarını ıhbar ettığını. bovle- ce "ancak işkence ile a\akta durabilece- ğine inanan bir rejim"dı\enıteledığıre- jımı arkada^larına \ e orgutune tercıh et- tığını unutmu^gorunuşor A\nı trfanÇa- ğırıcı. DGM'ndekı ılk duru^mada hem polıs, hemsa\cılık ıtadelerını reddeder- ken bu kez daha oncekı ıtıratçılık talebı- nı gormezlıkten gelı\or îslamı Hareket Orgutu da\asının ba:>- ladıgı gun radıkal dıncı A.kıt Gazetesı, bınncı sa\fasinın manşetını da\anın bır tıumaralı sanığı ve orgutun ıtırafçı olan eskı lıden IrfanÇagıncı \aa\ırdı Bınn- tı sa\ fanın dortte uçunu kaplavan ropor- tajdakı İrfan Çağıncı ıle 15 Mart 1996 gunu lstanbul DGM Saseısı İrfan Ozh- >en karşiMnda "itirafçıolmakisti\orunı~ dıyen İrfan Çağıncı arasındakı fark ıse oldukça bu\uk Orneğın. gazetedekı roportajda Çağı- ncı poli:.te kendiMne işkence vapıldığı- nı anlatırken "En adi eşknanın bileva- pama\acağı işkence \e ezhetleri bana re- va gördüler. \ncak işkence ile a>akta du- rabileceğine inanan bir rejimin talimatı ile düzmece ifadeler \e u\durma tuta- naklar tan/im ettiler" dı\or irfan Çağı- ncı 15 Mart 1996 tanhınde karşısına çı- karıldığı DGM Sa\cısı irfan Ozlı>en'e polıstekı ıtadesının bazı bolumlennı ka- bul etmedığını belırtmı^tı Savcna. ka- bul etmedığını sovledığı bolumler ıse Akit Gazetesi'ne "Ancak işkence ile ayakta durabileceğine inanan bir rejimin talimatı ile düzmece ifadeler \ e uydurma tutanaklar tanzim ettiler" diyen Çağıncı, bunlan söylerken İstanbul DGM Savcısı Özliyen'e. "Ben ülkeme yararlı olabilmek için bildiklerimi açık seçik açıkladım. Aynca mümkün bulunması halinde Pişmanlık Yasası hükümlerinden de yararlanmak istiyorum" diyerek suçladığı rejimden ceza indirimi sağlayabilmek için itirafçı olma talebinde bulunduğunu unutmuş görünüyor. -1984 >ılında Hizbullah adlı örgütü arkadaşlamla kurduğunu kabul edi- yor, örgütun silahlı e\ lem, gasp, hırsız- lık \aptığını kabul ediyor. kendisinin eylemlere katıldığını kabul etmi\or. -Polis ı'.adesinın 16 va\tasında Iranlı AhmedKenmı Ekben\e Muhendıs'ten >edı bın dolaralarak Şah vanlısı bır tran- lı hakkındaı-,tıhbarat>aptıklannı, Meh- met Ka\a, Ekrem Baytap. GudbeHin Gök, Mehmet \li Şeker, Tamer \slan. Süleyman Keleş adlı orgut elemanları ıle bırlıkte 1988 vılındaTahran'agıttıklerı- nı. burada istıhbarat. M>aM \easken eğı- tım gorduklerını kapısında pastarların nobetbekledığıbıryerdelranlılardanta- kıp. gozlem, sehır tanıma. sılah. tahrıp. fotoğraf konulannda 45 gun ders, gor- duklennı. bu eğıtımı kendılenne Savama ajanlanndan Rızaı grubunun sağladığı- nı kabul edıyor -Savama'nın Rızai ve Mustafai grupları tarafından sahte İran pasa- portu aldıklarını. örgüt elemanlarının İstanbul'da tuplandığını, İranlılardan Mustafai \e Ali'nin 1990 >ılı ocak a\ı içinde kendilerine bir >aliz içinde 10 tabanca, beş kadar el bombası \e 50 kilodan fazla TNT kalıbı. 5 la\ silahı ve saniveli fitil verdiklerini kabul edi- yor. -Ahmed Ken mı" nın Turkıye'de e> lem \apma!annı ıstedığını ve bunu benım- sedıklennı.Oktay Ekşi\eÇetinEmec/ın hedefolarakbelırlendığını \azarlarhak- kındaıstıhbaratyapıp kenmı">e\erdık- lerını. Emeç'ı \urmayakararverdıklerı- nı kabul edıyor Emeç'ı Tamer Aslan Muzaffer Dalmaz \e İranlı Ekben'nın oldurduklennı kabul edıyor İranlı Ekbe- n'nın aynı gun iranlı yetkılılerce Iran'a gonderıldığınısoyluyor Eylemdekendı- sının bulunduğunu reddedıyor -Emeç cinayetinden sonra Keri- nıi'den 10 bin dolar aldığını, Turan Dursun'un oldürülmesi kararını ken- disinin verdiğini kabul ediyor, tetiği Mu/al'fer Dalma/'ın çektiğini, kendi- sinin silah kullanmadığını söylüyor. -Otomobıl hırsızlıklarını, sahte belge- lerle satisları, Sedat Sınıavı'nın mezan- na patlay ıcı konulması olay ını kabul edı- \or Bır kuyunıcu soygununu reddedı- \or -Çetin Emeç olayının yer gösterme tutanağı dışındaki tutanakları kabul ediyor. "İranlı şahıslar hakkındaki teşhis tutanakları kapsamı doğrudur" diyerek İranlı diplomatlardan talimat \e para aldığını kabul ediyor. l'ğur Mumcu ve Vuda Yürüm'e suikast olaylanyla ilişkisini kabul etmiyor." Bu ıfadelere gore Çağınu eylemlen değıl, orgut uyelığını DGM savcısında kabullenıyor AncakDGM'deyapılanılk durusmada bu kez hıçbır ıddıayı kabul etmeyerek yenı bır goruntu ortaya çıka- nyor AkıtGazetesı veduru^madakı ıfa- delenyle. "Bümedenbuıilkeyezararver- mişolabilirim. ulkeme yararlı olabilmek için bu konuda bildiklerimi açık seçik an- lattım" diyerek ıstedığı ıtırafçılık statu- sundendevazgeçmışoluyor Irtan Çağı- ncı. Halıt Bılen. Abdulkerım Yağmur. Tamer Aslan gıbı ust duzey yonetıcı \e onemlı tetıkçılenn ele geçınlmesınden sonra açılan Islamı Hareket Orgutu da- \asindakı belgeler \e orgut mensupları- nın ıtadelerı Klamı Hareket Orgutu'nun kendı ıddıalarındakı gıbı Islama değıl İran'ın dış polıtıkalanndakı çıkarlarına hızmet ettığını. orgutun İran tarafından kullanıldığını ortaya koyuyor Orgut. 1983 yılından bu yana butun emırlerı. onemlı olaylarda kullanılan sılahları. onemlı mıktarda parayı îranlı resmı yet- kılılerden alıyor Orgutun "'Hizbullah'" adıyla kuruldu- ğu ılk yıllarda Iran'la ılışkılerı de başl - yor îrfan Çağıncı \ e o zamankı y ardım- cılanndan Selim Gülcan. Iran'dan yar- dım alabılmek ıçın donemın iran tstan- bul Baskonsolosu MuhammedTahiriıle goruşup. Tahın'nın onerısıyle lran'a gı- dıyorlar İrfanÇağırıcı'nın ıfadesınego- re Çağıncı \e Gulcan, 1983 yılı mart ayındakarayoluy la V'an'a oradan Başka- le'ye gıdıyorlar \e dağlık bolgelerden kaçak olarak İran"a gıdıp Maku'ye ula- şıyorlar Buradajandarmalar tarafından kaçak- çı oldukları gerekçesıy le y akalanıyorlar Ancak ustlerınden, Tahın'nın Iran'da ılıskı kurmalan ıçın verdığı telefon nu- marası çıkıyor \e telefonun sahıbı Ah- met Kenmı adam gondenp 20 gun tutuk- lu kalan Çağıncı \e Gulcan'ı kurtarıyor Buradan Kuzey Tahran"da \ılla tıpı bır eve goturuluyorlar ve Ahmet Kenmı kendılerıyleburadatanışıyor N'e ıstedık- lennı soruyor Kendılenyle Ekben, Mu- hendıs ve Şaban olarak tanıdıkları uç İranlı daha goruşuyor ve Turkıye'nın ekonomık. sıyası yapiiinı, İstanbul'u. is- tanbul'dakı radıkal Islamcı grupları soruvorlar Kıımamı vergisi masalardan• Malıye Bakanı Şener, kumarhanesınde 6 masa bulunduranlardan ayda 200 mılyon. bunun uzenndekı her masa ıçın de 150 mılyon İıra gelır vergısı alındığını belırterek. bu rakamın her yıl "yenıden değerlendırme oranı" esas alınarak arttınlacağını bıldırdı ^>ener. "Kumar gelırlennı vergılendıremıyoruz" dedı kumarhanelerden ay da 200 mılyon. bu sayının ustundekı masalardan da masa basina 150 mılyon İıra \ergı alındığını bıldırdı Şener, geçen yıl sonunda çıkanlan bır Bakanlar AYŞE SA\ IN ANK.AR.A - Malıye Bakanı Abdüllatif Şener Tunzmve Teşvık Vasası uyarınca. salonunda 6 masa bulunduran K.urulu kararı uyarınca da vergı mıktannın. "yeniden değerlendirme oranı"na gore her yıl arttınlnıasının kararlastırıldıcını açıkladı ANAP Ktanbul Mılletsekıh BülentAkarcalı'nın "kayıtdışı ekonomüıin" en buy uk merkezlerınden olan kumarhanelerden alınan vergı mıktarlanna ıliskın sorularını yanıtlayan Şener. kumardan eldeedılen aelırlenn yururluktekı mevzuat nedenıyle vergılendırılemedığmı bıldırdı Şener, kumardan elde edılen kazançlann. gelır vergısı kapsamında sayılmadığı ıçın \ergılendırtlemedığını ıtadeettı Talıh oyunu salonlan ışletmecılığı faalıyetınde bulunanların. hem gelır hem de kurumlar vergısı yukumlusu olduğunu belırten Şener aynca oyun masalanndan da sayılarına üore verm alındıöını kavdettı Şener, oyun masalarından alınan vergılerın de yukumlulerın carı vergılendırme donemının vergılenne mahsup edıldığı ıçın doğrudan tahsil edılemedığıne dıCkat çektı Şener'ın verdığı bılgıye gore. kumarhanelerden vergisinı zamanında ve tam olarak alamayan hukumet. çareyı, oyun masalarının vergısını arttırmada buldu Buçerçevede. Aralık 1995 tanhınde çıkarılan bır Bakanlar Kurulu karanyla, kumar masalannın vergisinın her yıl yenıden değerlendırme oranlan esas alınarak arttırılması karan alındı Bu çerçevede. halen 6 masa bulunduran kumarhanelerden aylık 200 mılyon. sonrakı her masa ıçın 150 mılyon. ılk 60 oyun makınesının her bırı ıçın 20 mılyon. fazla her makıne ıçın 15 mılyon İıra veraı alınnor BUYUK KAMPANYA BEYAZ EŞYADA AVRUPANIN TARTISILMAZ GÜCÜ OCEAN SİMDİ TÜRKİYE DE HEM DE BAYMAK SATIS VE SERVİS GÜVENCESİNDE, ÜSTELİK YERLI FIYATINA ÜRÜNADt KDVhl PEŞIN RYATI HEMEN TESUM 1 PEŞIN 5 TAKSİT PEŞINAT TAKsrr KDVl TX>IAM 1 PEŞIN 7 TAKSİT PEŞINAT TAKSİT KDVS TOPUUU BAYMAK • OCEAN ÇAMAŞIR MAKİNASI 1200 ATX ÇIFT SU GIRİŞLI ELEKTRONIK 1000 ATX ÇIFT SU GIRİŞLI ELEKTRONIK 854 ATX ÇIFT SU GIRİŞLI ELEKTRONIK 503 ATP TEK SU GIRİŞLI ELEKTRONiK 55 000 000 4^800 000 44 600000 3 7 POC 300 11450000 10 200 000 9300000 ?<*xono 11450 0OÛ 10200 000 9 300 000 T 900 300 68 700 000 61200000 55800000 f 450 000 93ÛÛ000 8 200000 7500 000 Ç40OOOO 9 300 000 8 200 000 7500 000 6400 000 74 400000 65 600000 60000 000 51200 000 BAYMAK • OCEAN KURUTMALI ÇAMAŞIR MAKİNASI 1000 WDX ÇIFT SU GIRİŞLI ELEKTRONIK 62900000 13100 000 13100 000 78600000| 10600000[10600OOC 84 800 000 BAYMAK - OCEAN BUZDOLABI FRE 290 2T 631 EC K0M8! (Buzdolatn De'iFTDomJurucij) 635 EC K0MBI (Buzdolatt Dpın Domlurua I 38 000 000 53900000 66100 000 7 900 000 11 200 000 13*00 000 7900 000 11200 000 13800 000 47 400 000 67 200000 82 800 000 6 400 000 9100000 11150 000 5 400 000 9100 000 11150 000 51200000 72 800000 89200000 BAYMAK - OCEAN DERİN DONDURUCU NVE12 CVE200 CVE250 32 200000 37 600000 40900 000 6 700 000 7 800 000 8 500000 6 700 000 7800 000 8 500 000 40 200 000 46 800 000 51000000 5 400 000 6300000 6900000 5400000 6300000 6900 000 43200000 50 400 000 55 200000 BAYMAK - OCEAN BULASIK MAKİNASI 460 OTOMATIK SU YUMUŞATMA Sl S"E'.( . J-g 600 300 860 OTOMATIK SU YUMUŞATMA SISTEMLI 53 600 000 iı'OCOOÛ -3100 30": 11200 000 11200 000 b0 63C0OO 3 2GO0O0 8 200 000 89 6ÛOO0OJ 9 000 000 9000 000 65 600 000 72 000000 BAYMAK ŞOFBEN (LPG-DOÖALCAZ) ŞOFBEN10E(BES SISTEMLI) 14 600DO0 - " . 0 000 31 00>»C o 500 000 2 500 000 2 500 000 20 000 000 BAYMAK ELEKTRİKLİ TERMOSİFON KONFOR - 60 it (AN0D UYARISISTEMLI) STANDART 60 İt 15 700000 13250 000 3 350000 2800 000 3 350000 2800000 20100000 16800000 2 700000 2 300000 2 700 000 2 300 000 21600000 18400 000 ISO 9001 KALİTE GÜVENCE SİSTEMİ 51 AVRUPA BİRLİĞİ STANDARDI ^ Haymak - Ocean Çamaştr Makinalan, 18 Programlı ıstersenız tam kurutmalı ve 1200 devırden 600 devıre kadar 5 değışık model P^ Baymak • Ocean Kombi Buzdolaplan, genış dem dondurucu bolmelen ıle yıyeceklermızı uzun muddet saklayabılır E ^ ^ * ^ • Baymak • Ocean Derin Dondurucular, günümuzde yaygınlaşan dondurnimuş gıdalarınızı saklamak ıçın • Baymak • Ocean Bulaşık Makinalan, taşmaya karşı emnıyetlı, 12 kışılık yemek takımınızı, ılk günku kadar parlak ve temız yıkar • Baymak Şofben ve Termosifonlar, gelışmış emnıyet sıstemlerı ıle en guvenlı sıcak su dostunuz 350 TSE BELGEÜ YETKİIİ SERVİS VE BOL YEDEK PARÇA MERKEZ SATIŞ MAĞAZALARI İSTANBUL MERKEZ SATIŞ : Te (0216) 377 37 64 309 03 42 • KARAKÖY MAĞAZASI : Tel (0212) 249 95 59 - 243 38 87 | ANKARA İ Ö I O I MÜDÜRLÜÖÜ s Tel (0312) 221 39 98 ' İZMİt MAĞAZASI i Tel (0232) 458 61 06 aymak ARA TOKTAMIŞ ATEŞ Gene Laiklik, Gene Demokrasi Salı gunu yayımladığım 'Laıklık ve Demokrasi" baş- lıkh yazı, bızım bolumdekı kımı genç arkadaşlar tarafın- dan farklı bıçımlerde değerlendirıldı Ozellıkle ılk bolum- ler konusundafarklı değerlendırmeleryapıldı. Onlar, boy- le tereddutlere duştuğune gore dığer okurlarımın da ka- falannın kanşmış olabıleceğını duşunerek aynı konuya yenıden donmeye karar verdım Konu, ' Once laıklık mı yoksa demokrasi mı" konusu ıdı Gerçekten bu konuda bazı yazarların "once demok- rasi' demelen vebugoruşierınıdesteklemek uzere, 'La- ık olmayan hıçbır demokrasi yoktur' goruşunu dıle ge- tırmelerı, bu konuya benım de eğılmemı zorunlu kılmış- tı. Geçen yazımda da belırtmış olduğum uzere laıklık, "yonetme yetkısının kaynagı" ıle ılgılı bır kavramdır ve "yonetme yetkısının Tanrı dışında bır kaynaktan' elde edılmış olması demektır Yanı egemenlığın kaynağı ıle ıl- gılı bır kavramdır Ve meseleyı çok basıte ındırgersek, 'Egemenlık, Tanrı'nındır" dersenız, bır dın devletınden, 'egemenlık halkındır" dersenız, bır laık devletten soz edıyorsunuz demektır Gene daha once belırtmış olduğum uzere her de- mokrasının laık olması demokrasının laıklığın on şartı" olması sonucunu sergılememekte, tam tersıne laıklığın demokrasının on şartı' olmasım belırlemektedır Çunku laık olunmadan demokrasıye geçılmesı mumkun değıl- dır, tum tanh boyunca bunun bır tek ornegı yoktur Oy- sa kı Tanrısal kokenlı bır ıktıdarı yıkarak yenne laık bır du- zen oluşturan toplumlar, çoğu kez bunun ardından de- mokrasıye geçmışlerdır Bunun pek çok ornegı vardır Laıklık ve demokrasi, gene daha once vurguladığım uzere, aynı tarıhsel sureç içinde, aynı gelışmelerın ve beklentılenn ve aynı savaşımlann sonucunda ulaşılmış ıkı olgudur Ortaçağ karanlığını yırtan 'aydınlanma fel- sefesı' ve bunun getırdığı pozıtıvıst ve akılcı duşunce, ' teokrası mantıksızlığını" tarıhın çop tenekesıne attıktan sonragerçekleşen 'burjuvadevrımlen",hem laıklığın ve hem de gunumuz anlamıyla demokrasının başlangıcını oluşturmuşlardır Teokrası ya da dın devletı, ınsanların eşıtsızlığı mantı- ğı uzerınde duran bırdevlet anlayışını temsıl eder insan- ların bır kısmı Tanrı'nın seçkın kulları olarak "yonetmek" ıçın ve yonetmek uzere yaratılmışlardır Gerı kalanların gorevı bunlara ıtaat etmektır Bu takdırde Tanrı'yı hoşnut kılacaklardır Yanı onlar bır suru, yonetıcıler, Tanrı'nın seçmış olduğu çobanlardır Dunya uzerınde hıçbır egemen guç, hıçbır ıktıdar elın- dekı ıktıdarı gonul nzasıyla ve memnunıyetle, başkasına bırakmaz ve devretmez "Devlet benım" ya da "Ben Tanrı 'nın yeryuzundekı temsılcısıyım" vb gıbısınden ma- sallarla yuzyıllarca hukum surenler, ellerındekı gucu el- bette gonul nzasıyla devretmeyeceklerdır Zaten butun ınsanlık tarıhı, hakları gasp edılmış kıtlelerle, bu hakları gasp eden zalımlerın mucadelesı ıle geçmemış mıdır'? Insanların 'kendı kaderlerıne egemen olmalan", yanı bır başka deyışle "egemenlığın bır azınlığın elınden alı- narak çoğunluğun elıne geçmesı", ancak burjuvazının gelışmesı sonucunda gerçekleşebılmış ve bu "çoğun- iuk", "ulus" denılen bır kavram içinde kendını ıfade et- mıştır Burada fa4dı ulus tanımlarına ve farklı ulus anlayışla- rına gırmek ıstemıyorum Zıra bu takdırde hem konuyu dağıtmış hem de uzun bır gırdaba gırmış olurum Fakat şu kadarını soyleyeyım kı, eskıden kendılerını salt bol- gesel ve dınsel alt kımlıklerıyle ıfade eden ınsanların, kendılerını bır "ulusunüyesı' olarak tanımlamalan, ınsan^ lık tarıhının onemlı kınlma noktalarından bırını oluştura- caktır Aydınlanma çağını ızleyen savaşım, ozgurluğun sava- şımıdır Işte bu ozgurluk savaşımının bır yanını "dın ku- rumu" (kılıse) karşısında "vıcdan ozguhuğu" savaşımı oluştururken bır yanını da "Tanrısal kokenlı ıktıdarın sa- hıbı monarka" karşı, sıyasal ozgurluk savaşımı, yanı "de- mokrasi" savaşımı oluşturur Tarıhsel sureç içinde laıklık, demokrasıye oranla daha kolay sağlanmıştır Sırtını kurumlaşmış ve sıyasallaşmış dıne dayamış olan kımı monarklar, kan ve ateşle tasfıye edılmışlerdır Kımı akıllı monarklar da sırtını kurumsallaş- mış dıne dayamaktan hızla vazgeçerek sırtlannı ulusa da- yamış ve boylece gunumuze kadar varhklannı surdure- bılmışlerdır Ustelık bu tur monarklar, ulkelerınde demok- rasının hızla oluşmasına ve gelışmesıne de katkıda bu- lunabılmışlerdır Gunumuz Avrupası'ndakı demokratık monarşıler bunun en açık orneklerıdır Ancak demokrasıye kolayına geçılemez Demokrası- ye geçmek o kadar kolay değıldır Bellı bır altyapıya u- laşmaksızın demokrasıye geçemezsınız Ve gene konu- yu uzatmamak ıçın şu kadarını yazayım kı Bellı bır eko- nomık gelışmışlık duzeyı, bellı bıreğıtım duzeyı, ıletışım ve ulaşım olanaklarının gelışmışlığı ve nıhayet orgutlu bır toplum yapısına sahıp olmadan demokrasıye falan ge- çılemez Ne guzel olurdu "hem laıklık hem demokrasi" aynı an- da kurulabılseydı Fakat bırkaç ıstısna dışında bunu go- remıyoruz Hele once demokrasının oluşturulması ve ar- dından laıklığın geldığı hıçbır ornek yoktur Ne bugun bır omeğını bulabılırsınız, ne tanhte bır orneğını gorebılırsı- nız. Demokrasının altyapısının oluşmadığı bır ulkede "de- mokrasıye geçemıyoruz" diyerek laıklıkten de vazgeç- mek mı gerek 1 ? Bence hayır. Ama hıç kuşkunuz olmasın, bence de en guzelı, "hem laıklık hem demokrasi " Cüzel. Hakkâri'ye tayin edildi Kültür müdürlerine 'temizlik' harekâtı OZC\NOZGl'R MLĞLA- Bodrunı kale- M ndekı "şaperın "mescit'e donu^turulmebine tepkıler su- rerken. kultur Bakanlıgı nın Muğla'da kultur mudurlerıne vonehk "temizlik harekâtı" ba^lattığı ba\unulu\or \\m zamanda -\taturkı,u Du^unLe Derneğı Başkanı olan Fethı\e kultur Muduru Selahattin Gu- zel ın Hakkarı ve tavın edıl- IIKM Muğla \a vonelık "ozel bir ta\ır' olarak nıtelenı\or Guzel ın ta\ınıne RP İlv,e Ba^kanı nın bulundugu top- lantıvı terk etmesının neden olduğu da oğrenıldı kultur Bakanlıgı nın Muğla dakıu\- gulamalanna tepkı gosteren CHP II Ba?kanı \li Rıza Ko- ca "Bunlar ta>in değil. sur- gnn. Amaç Kultur Bakanlıgı biınyesindeki \tarurkçulerin temizlenmesinden başka bir şe> değil" dedı Tıpkı Bodrum Muze Mu- duru gıbı çalı^kanlıgı \e \ta- turkı^uluğu ıle tanınan Fethıve Kultuı Muduru Selahattin Gu zel donem.nde ılçede ı,ok ->a- \ıdakı antık kent \e oren \er- lerınde kazılar hız kazanmı^ \ e ka\ ıp olduğu so\ lenen Fet- lıı\e Antık Tı\atrosu oıta\a (.ıkarılmı^tı Fethıvedoğumlu ^unus Nadi nın kurduğu Cumhurı\et Gazetesı nın de ılk sa\ bindan bugune tum ->a- \ılannı Fethı\e kutuphane- ii nıntozluraflanndaçıkarıp. ılgılılenn zıvaretıne açan Gu- zel ADD Fethıve Şubesı nın de kurueu başkanlığını >apı- vordu Kultur Bakanlıgı bun- \esınde 33 \ıldır gorev \apan Guzel. Hakkarı \e ta\ ınını "politik" bularak. \ urutmenın durdurulması ıçın \>dın 1da- re MahkemeM ne ba^\urur- ken ta\ ını ıle ılgılı sunlan sov - ledı -Fethi\e"deki demokra- tik kitle orgutlerı 2.5 a> kadar once bir toplantı dıı/enlemLş- ti. Ben de bu toplanti\a \ta- turkçu Duşunce Derneği Baş- kanı olarak çağnldım. O top- lantıda Refah Partisi ilçe baş- kanını da gorunce, Beveien- dının kı^ılığıne dıvecek bır >e- vım \ok Onun kı^ılığı ıle ıl- gılı bır soıunum da \ok \n- cık du^uneelerını pa\ la^mı- > orum Du^uiKeleı ını pa\ Li!>- madıgmı bır kı^ı ıle a\nı top- lantıda\eralamam dedim\e toplantiM terk ettim. Vrdııı- dan da ta%inim geldi. İdare Mahkemesi'ne baş\urdum. Sonuç alamazsam. Hakkâ- rr>egıdeceğim."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear