23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27AĞUSTOS1996SALI 4 HABERLER TBMM'nin olağanüstü toplantısı • ANKAR^L. (Cumhuriyet Bürosu)-TB:MM Genel Kjrulu, zorumlu tasarruf kesintilerine son veriimesı anacıyla hazırlanan yasa önerisini görüşmek üzere btgün olagaraüstü tcDİanacak. Ancak öneri örce TBMM Plan \e Bütçe Komisyonu'mda gcrüşüleceği için genel kırul çalışmslarına yanna kadar ara venlmesı bekleniyor. Hükümet. hafta sotıuna kadar aralannda olaganüstü hal uygulamasının kaîdınlmasına ilişkin düzenlemenin de bulunduğu 13 yasa değiş-ikliğini Meclis'ten goçırmeyi planlıyor. Hü"kümetin uzatma önerisi genel kurulda kabul edilırse. 30 Ağustos Zafesr Bayramı dahil. Meclis hafta sonuna kadar çalışacak. Bayrak bıdirene tutuklama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 23 Hazıran I996"dayapılan HADEP"in 2. olağan kongresinde Türk bayraSını indİTerek verine PKK lideri Abdullah Öcalan'ın posîerini astığı gerekçesiyle gözaltına alınan Faysal Akcan. Ankara DGM tarafından tutuklandı. Akcan hakkında TCK'nin. "vaitan hainliği. devletin ülkesine ve egemenliğine karşı suçlar" fiilini düzenleyen ve idam cezası öngören 125. maddesıne göre dava açılacağı belirtildi. Diyalog ve barış çağnısı • DİYARBAKIR(ANKA)- Doğu ve Güneydoğu'daki sivil toplum örgütleri \e sendika temsilcilennın bir araya gelmesiyle oluşturulan Banş Komitesi. bölgedeki sorunun ancak diyalog ve banşla çözümlenebilecegi yolunda çağrıda bulundu. Banş Komitesi adına açıklama yapan İHD Diyarbakır Şube Başkam Mahmut Sakar. 12 ilden 50 sivil toplum örgütünün bir araya gelerek bölgedeki banş çahşmalarını koordıne etme, sorunlan daha yakından izleme ve bölge dışındaki etkinliklere bölge sivil toplum örgütleri adına katılabilmek amacıyla 9 kişilik bir Banş Komitesi oluşturulduğunu açıkladı. RP'de OHAL sıkıntısı • DİYARBAKIR (AA)- RP Diyarbakır Millet\ekili Ömer Vehbı Hatipoğlu. olaganüstü hal uygulamasının kaldınlmaması halinde istifa etmesinirr söz konusu olmadığını, bu konudaki mücadelesini sürdüreceğini. ancak '"çözümsüz kaldığı" zaman partisinden aynlabileceğini söyledi. Hatipoğlu, "RP. ilkelerine tamamen ters düşen bir siyaset yaparsa, bu durumda Refahh olmanın biranlamı kalmaz" dedi. Tanıtma Fonu iddiası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Rumların sınır geçme eylemleri sırasında KKTC'ye giden ülkücülere. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller'in bilgısi dahilinde 65 milyar lira verildiği iddiası TBMM aündemine eetinldi. CHP Istânbul Milletvekili Mehmet Sev igen, Başbakan Necmettin Erbakan'a. 10 günlük yurtdışı gezisi sırasında yerine vekâlet eden Çiller'in. Tanıtma Fonu ya da Başbakanlık ldari ve Mali İşler Başkanlığı'ndan ülkücülere 65 milyar lira verip vermediğini sordu. RP'ye suçlama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Sekreter Yardımcısı Erdoğan Yetenç. REFAHYOL hükümetinin göreve geldiği ilk günden bu yana ülkenin ciddi sorunlannın çözümü için çalışmak yerine RP'li yandaşlannı devlet kadrolarına yerleştirme gayretinde olduğunu iddia etti. RP'nin özellikle SSK. Kültür Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı'nda ciddi kadrolaşma gayreti içınde olduğunu ileri süren Yetenç. millervekili adavı olan ancak seçilemeven kişilerin bu kurumlarda ciddi yerlere getirilmeye çalışıldığını söyledi. Adalet Bakanı Şevket Kazan: Selçuk Parsadan'la adalet huzurunda görüşeceğim 'Iddialarııı tatnamı yalan'ANKARA (Cumhuri- >et Bürosu)-Adalet Baka- nı olmadan önce Tansu Çiller'ın örtülü ödenekten yaptığı harcamalan ilk kez kamuoyuna duyuran RP'lı Şe>ket Kazan: bundan bir gün sonra dolandıncı Sel- çuk Parsadan ile telefon- da konuşarak. pazarlık yaptığı iddialannı valanla- dı. Kazan. "İddiaİarınta- mamı uvdurmadır. düz- mecedir ve valandır. Par- sadan'la adalet huzurun- da hesaplaşacağım" dedi. Ankara Cumhuriyet Ba>- savcısı Nazmi Şarvan da, iddialarla ilgili soruştur- manın kendılennı ılgılen- dirmedığıni belırterek, - Bu iddialar telefon görüş- mesinin v apıldıgı öne sürü- len Akçav 'da. vani Akça> CumhurivetSâvcılığTnca soruşturulması gerekir" dıve konuştu. DSP Grup ' Başkamekıli MümtazSovsaL iddialarla il- gili olarak Başbakan Necmettin Erbakan'ın yanıtlaması istemıylebırsoaıönerüesı ver- di. Kazan. dıin yaptığı yazılı açıklamada. bu türhaberlerin uvumlaçahşan hükümet üye- leri arasındaki güveni sarsnıak ıçin yayım- landığını bıldirdi. Selçuk Parsadan'la hiç- biryerde. hiçbir zaman vc lıiçbır \asıta ile komışup görüşmedığıni kaydeden Kazan. açıklamasında şu görüşlere >er verdi. "Herkes gibi ben de bu şahsı basında ya- Tutuklu ailelerinden Kazan'a suclama 'Şeriatçı bakan aynmcılık yapıyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cezaevlerinde ölüm orucu ve açlık grevine kanlan tutuklu ve hükümiülerin anneleri. Sıvas sanıklannın "aileleriyle rahat görüsebilmeJeri için** Kırşehir'den Sıvas Cezaevi'ne nakillerini sağlayan Adalet Bakanı Şevket Kazan "ı "insan avnmı vapmakla*' suçladılar. Çocuklannın cezaevlerinde insanca yaşam koşullanna kavuşmak için ölüm orucuna yattıklannı ve 12 kurbanın verildiğini anımsatan anneler. Sıvas sanıklanna tanınan ayrıcalıkla ilgili olarak "İnsan yakanlar niye hiç bedel ödemedi?"* sorusunu yönelttiler. Adalet Bakanı Kazan'ın Sıvas katliamı sanıklannın "aileteriyle daha rahat görüşebilmeleri için** Kırşehiryen Sıvas Cezaevi'ne nakillerini sağlaması, tutuklu ve hükümlü ailelerinin sert tepkisine neden oldu. 3 cocuğu cezaevinde bulunan ve 1 çocuğu kayıp olan AJtın Eren. "Bizim çocuktarımız öldü, sakar kaldı. İstedikleri insanca haklardı. Onlar da aileleriyle görüşebilmek ve mahkemeierine çıkmak için yakın cezaevlerinde kalmak istediier. ünların da mı insan yakması gerekiyordu?" diye konuştu. Sıvas sanıklannın ilk önce Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'ne getirildiğini ve siyasi tutuklulara saldırdıklannı anımsatan Altın Eren, ""Hep bizim çocukianmız acı çekiyor. Bu nasü adalet?"" diye sordu. Çankın Cezaevi'nde bulunan Savaş ve Barış'ın annesi Fatma Çclikel de Sıvas sanıklanna tanınan ayrıcalığın. "açık bir haksızlık" olduğunu dile getirerek "Adaletin önüne çirkinlikleriıû kovuvorlar. Biz adalete inanmasak bile inanmak zorunda kalıyoruz. Ama bu şekilde insan aynmcılığı yaptlınca adalete güvenmek olanaksız oluyor'" dedi. Çelikel, "Katliamcılar. hiçbir bedel ödemeden nasıl istedikJerini alnorlar?"" diye sorarak "Yapılanlar, şeriatçılann insan a> rımcıüğından başka bir şeyle açıklanaınaz** diye konuştu. zılan ve tele\ \z\oniarda göriindüğü kadany- latanırım. Benim karakterim,insanlarale>- hine tuzaklar kurmava. kuyu kazmaya mü- sait değildir. Na/ıda verilen bir takını tele- fon numaraları ile şahsımın bir iKjisi varmış gibi intiba uyandırılabilir. Öncelikle, şunu ifade edevim ki, şahsımın Adalet Bakanlı- ğı'na gelinceve kadar cep telefonu olmadı- ğı gibi. Akçay "da değil. herhangi bir yazİH ğım. bir metrekaretoprağım dahi yoktur. Do- lav ısı\ la \ a/lık telefun olarak v erilen telefon ııumarasmın da benimle iJgisi voktur. Ben de numaraları ilk defa bu sütunda gördüm. Yine benimle çalışanlar çok iyi bilir ki. \a- tandaşlanmla olan münasebeflerimdekar- şımdakilere verilen nunıara. ya evimin. ya da TBMM'de Refah Partisi'nin Grup Baş- kamekilliği telefon nunıaralandır." Açıklamasında. Parsadan'la adalet hu- zurunda hesaplaşacağım da v urgulav an Ka- zan. daha sonra şöyle dedi: "Örtülü üdenek konusunda yaptığım ko- nuşmalar sadece Mesut Yılmaz'ın birsoh- bet sırasında. köse >azarlanna eski Başba- kan Çiller'in örtülü ödenekten 500 milyar lira çektiğini iddia etmesi üzerine.eski Başbakan Mesut Yılmaz'ı 29 Nisan 19% tarihinde Kocaeli'nde açıkla- maya davet etnıemden ibaret- rir. Benim Selçuk Parsadan isimli bir dolandırıcının örtü- lü ödenekten para aldığı iddi- asına muttali olmam. herkes gibi 12 Mayıs 19% tarihinde gazeteterdeçıkan haberier iize- rine olmuştur. Dola\ ısıy la be- nim. adı geçenledaha önce ko- nuşmam, hele hele ya/ıldığı şekilde tekliftebulunmam ha- valürünüdür." DSP'den soru önergesi DSP. örtülü ödenek dolan- dıncılığından yargılanan Sel- çuk Parsadan ile Adalet Ba- kanı Şevket Kazan arasında telefon görüşmesi yapıldığı yönündeki haberier üzerine. BaşbakanNecmettin Erba- kan'a sözlü soru yönelti. DSP Grup Başkanvekilı Mümtaz Soysal imza- sıyia verilen soruönergesinde. Kazan ile Par- sadan arasındaki telefon görüşmeleri ya- pıldığı iddiasının. bugünkü hükümetin ku- ruluş tarzı ve ahlaki temelleri açısından önemtaşıdığınadikkatçekildi. Önerge ko- nusunda Genel Başkan Bülent Ecevit'le bir- lıkte düzenlediği basın toplantısında bilgi \eren Soysal. Erbakan'a "Konununsoruş- turulması için Adalet Bakanlıgı'nca cumhu- riyet savcılıklarına talimat verilip verilme- dJğini*" sordu. Köşk eski güzelliğine kavuştu Istanbul Haber Sorvisi - Flory a Atatürk Deniz köşkü. restorasyon çalış- malarının \e çev re düzenlemesinin yapılnıasıvla yeniden eski güzelliği- ne kav uştu. Atatürk'ün anıları ile dolu köşkü /i\ arete gelen birçok y urt- taşın, köşkün bakımsızlığı ve çevrenin kiriiliği karşısında gösterdikleri tepkiler doğrultusunda restorasvonunun hızlandınlarak tamanılandığı bildirildi. Restorasyonunun yanı sıra çev re dü/enlemesi de yapılan kös- kiin iki vanında bulunan bakımsı/ halk plajları kapatılırken. İSKİ ise bölgede kanalizasvon-temizleme çahşmalarını gerçekleştirdi. Buna kar- şın denizin hâlâ kirli olduğu veçevreve pis koku verdiği vurgulandı. Ha- fızalarda Atatürk'ün manev i kı/ına alfabey i öğretirken çekilen fotoğra- fın mekânı olmasıvla kalan köşkte, Atatürk'ün kaldığı odanın restoras- yon sonrasında da tamamen korunduğu belirtildi. 16 Ey lül 1988 tarihin- de Cumhurbaşkanlığı'nca TB.M.M'ne ve ilgili Milli Saravlar Daire Baş- kanlığı'na dev redilen bu özgün mimari > apıt, restorasyondan sonra Ata- türk Müzesi haline getirilerek içinde sürekli bir Atatürk Sergisi başlatıl- dı. İstanbul Belediyesi tarafından minıar Seyfi Aktan'a vaptırılan ve 14 Ağustos 1935 > ılında hizmete açılan Köşk. karava 90 metre uzakiıkta ver alıvor. Köşkün sahilinde Atatürk'ün yaveıieri için hazırianan \a\erlik Köşkü ve daha sonradan inşa edilen v ü/nıe hav uzu ve restoran bulunu- vor. Deniz Köşkü 21 Temmuz 1935 tarihinde Bakanlar Kurulu toplan- tısına da tanıklık ederken Atatürk'ün köşkte kaldığı en son tarih ise 28 Mavıs 1938. İlk adı Cumhurbaşkanlığı Deniz Köşkü olan Atatürk Köş- kü'nde kabul edilen konuklar arasında İngiliz Kralı \ III. Ed«ard. Madam Simpsonönemli biryer tutarken köşk Süley man Demirel veTur- gut Özal dışındaki tüm cumhurbaşkanları tarafından da kullanıldı. Kuzey Irak'taki Iran etkinliğinin artması Amerika'yı rahatsız etti ABD'den ortak tavır önerisi VLSLFOZKAN ANKARA-Kuzey Irak'takı Irak Kürdistan Demokratik Partisi (IKDP) ile PKK vakmlaşması ve İran'ın bölgede etkinliğıni gıderek arttırmasının. ABD'yi rahatsız et- tiği bildirildi. Genelkunnay 2. Baş- kanı Orgeneral Çevik Birle. Al- manya'da gizli bir görüşme yapan ABD Avrupa Hava Kuvvetlen Ko- mutanlığı yetkililennin PKK-1KDP yakınlaşması ve artan Iran etkinli- ğine kaı>ı Türki\ e ile ortak tavır ge- liştirmevi önerdiği öğrenildı. Çe- kıç Güç'un Zaho'dakı karargâhın- da görev li Türk sııbay lannın say ı- sının arnırılmasinın kararlaştırıl- dığı da belirtildi. Askerı Eğıtim Ubırliği Anlaş- ması imzalamak ve çeşitli resmi temaslarda bulunmak üzere 3 gün önce Hırvatıstan'a hareket eden Genelkurmav 2. Ba-kanı Birin. Zagreb'e geçmeden önce Alman- v a'ya uğrayarak ABD Av rupa Ha- va Kuvvetleri Komutanlığı yetkı- lileri ile görüştüğü öğrenildı. ABD'lilerin istemiv le gerçeklejen \e Frankfurt'ta yaklaşık 5 saat sü- ren görüşmede. Çekiç Güç konu- sunda alınan kararların planlama- sı üzennde durulduğu kavdedildi. Alınan bılgiye göre ABD'li komu- tanlar. Kuzey Irak'ta Mesud Bar- zani liderliğı'ndeki IKDP ve Celal Talabani'nin liderliğindeki Irak Kürdistan Yurtsev er Bırliğı (K YB) güçleri arasındaki çatışmadan duy- duğu endişeyi dile getirdiler. ABD'li komutanlar. IKDP-PKKyakınlaş- masının ülkesini rahatsız ettiğini vurgulayarak ABD Dışişleri Ba- kanlığı'nın lKDP'yeyaptığı "PKK ileilişkinikes"uyarısını anımsattı- lar. ABD'li komutanlar. İran'ın Ku- zey Irak'a yönelik saldırılarına ve bölcede eiderekartan etkinli&inede . dikkatı çekerek bunun ılende do- ğuracağı sorunlardan duyduklan kayg'vı dile getirdiler. ABD'li ko- mutanlar. Türkiye ile Amerika'nın bölgedeki gelışmelerle ilgili ola- rak ortak ta\ ır geliştirmesinin öne- mi üzennde durarak bır dizı öne- ride bulundular Genelkurmav 2. Başkanı Birde görüşmede. PKK nın bölgede ye- niden üslenmeye başladığı yönün- de duyumlar alındığını belirterek Kuzey Irak'taki otorıte boşluğu- nun giderilerek terörün buradan beslenmesinin önlenmesi gerekti- öi üzerinde durdu. Demirel Tarihi eserler ayakta tutulmalı' İstanbul Haber Servisi - Cumhurbaşkanı Sülevman De- mirel. Istanbul'da 10 yıllık programla mevcut tarihi eser- leri ayakta tutacak şekilde ta- mir kampanyası yapılması ge- rektigini söyledi. Demirel. Der Spiegel'de çıkan, "gerekirse sivasete atılabileceği*' yolun- daki demecıv le ilgili "Ben ae demişim? lutanak orada ya- zılı. Benim dediğim her şev orada yazıbdır. Ben sözünü sa- kınan bir adam mıvım?" de- di. Demirel. hava taşırnacılığı- nınöneminınönümüzdeki 10 yılda katlanarak artaeağını kay- detti. Tarabya'daki Huber Köş- kü'nde gazetecileri kabul eden Demirel. gazetecilere köşkü tanıtarakgezdirdi; köşkün 10 yıl önce de\ let tarafından özel sektörden satın alındığını anımsatarak binanın çalışma şartları ve düzeninin uygun olmadığını söyledi. Demirel. köşkteki çalışmalan için yeni düzenlemeler ve restorasyon yapıldığmı belirtri. Huber Köş- kü'nün. 600 dönüm alan üze- nnde bulunduğu, Boğaziçi 'nın en güzel köşelerinden birisı olduğunu v urgulav an Demirel. Türkiye'nın en güzel bahçele- rinden birinin de burada yeral- dığını dile getirdi. Demirel dün avnca. Hava Yollan Pilotlar Derneği üye- lerini de Huber Köskü'nde ka- bul etti. Kabul sırasında Tür- kiye'nın yolcu fılosuna ılave- ten bir mal taşıma fiiosu kur- ması gerektiğini belirtti. Türk pilotlanna başan dileyen De- mirel. "Türk püotu otarak si- zinle her zaman ovünürüz" derken demek adına konuşan Zeki Kılıç da Türk pilotlan hakkında yurtdışında oluşan bazı yanlış ızlenımlen sılmek istediklerini sövledi. SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Adalet Bakanı Şevket Ka- zan, Irak'taki adalet örneğini Türkiye'ye ithal etmekte karar- lı olduğunu bir kez daha yine- lemiş. Kendisine haksız eleşti- riler yöneltildiğini de sözlerine ek- lemiş. Kazan'ın savunması da ilginç. Kazan'ın yeni örneği ABD'den. ABD'de mahkûmlara sürekli In- cil okutulduğuna dikkat çeken Kazan, "Orada oluyor da, biz- de neden olmasın" diye soru- yor. RP'lilerin tipik özelliklerinden birisi de, uysun uymasın herde- diklerine bir öykü jjydurmak. ABD'de bütün otel odalarının dolaplarının çekmecesinde in- cil bulabilirsiniz. Aynı örneğın cezaevlerinde de uygulandığı- nı biliyoruz. ABD'ye her alanda karşı ol- duklarını belirten ve özellikle on- ların dıne yaklaşımını eleştiren bir partının önde gelen bir yö- netcisinin bula bula o ülkeden örnek vermesi dikkat çekici. Ön- celikle ABD toplumunun dine yaklaşımıyla RP'nin dine yak- laşımını karşılaştırarak bu ışın ciddiyetini çözebilinz. ABD'de din, toplumun gündelik yaşa- mında folklorik olmanın ötesin- 'Serseri Devlet' Adayı de çok büyük bir ağırlık oluştur- maz. ABD'lilerin dinle ilişkileri tıpkı Ingilizlerin mılli marşında- ki "GodblessQueen'\ yani "Al- lah Kraliçe'yi kutsasın" gibi bir anlam ifade eder. Orada, dini gündelik yaşama hâkim kılmak, bir din devleti kurmak gibi he- deflere yalnızca gülünüp geçi- lir. Böyle düşünen küçük tarikat- lar da tamamen marjinal ve top- lum dışı özellikler taşır. ABD'de çok çeşitli eğilimleri savunan binbirçeşit Hıristiyan ekolü var. Bu ekoller. değişik kiliseler kurarak farklı anlayışlan savunur- lar. Kimse kimsenin işine karış- maz, bu kiliselerin birçoğunda genellikle felsefi görüşler ön plana çıkar. Kazan. ABD'deki ömeklere bu kadar meraklıysa, o toplum- dakifikirzenginliğine baksın. O toplumun, çok sesli parlamen- tersistemini incelesin. Bakanın bu sözlerine bakınca, acaba orada da incıl yerine Kuran oku- tulsa daha iyi mi olur diye sor- makgeliyor. Biliyorsunuz, Baş- bakan Erbakan da ABD'deki uzay üssündeki bilim adamla- rının her şeyi Kuran'dan öğren- diklerini söylemişti. Bu örneklerin ciddiye alınacak bir tarafınm olmadığını biz bili- yoruz da acaba birileri bu söy- lenenlere inanıyor mu diye me- rak ediyoruz. Bakan, "Irak buyolla çok mah- kûmu ıslah etti" diyor. Irak'taki rejimi biliyoruz. Orada insanla- rın hangi koşullarda yaşadığını ve oradaki yönetimin hiçbir in- san hakkına uymadığını artık sağır sultan bile duydu. Sad- dam, daha kısa bir süre önce kendisine muhalefet etti diye bir komplo ile damadını öldürtme- di mi? Irak'ta adaletli bir rejim oldu- ğunu söyleyebilir miyiz ki, ora- daki adaleti buraya transfer ede- bilelim. Dünyada bunca ülke varken, mahkûmları ıslah etmek için Irak'ı örnek görmek nasıl bir anlayış? Irak'ta muhalif insan- lara nasıl gaddar davranıldığını Şevket Kazan acaba hiç işitme- di mi? Irak'ı örnek göstermek aklı başında bir islamcı için bile ka- bul edilir bır yol sayılamaz. Irak örneğini göstererek. kim adalet- li bir yol bulunduğunu öne sü- rebilir. Irak örnek gösterilerek, kimlerin desteği sağlanabilir? Şevket Kazan. hâlâ abesle uğraşıyor ve adalet diye diye, ne kadar geri ve adaletsiz bir örnek- ten yola çıktığını görmüyor. Şev- ket Kazan, şu anlayışıyla bile Irak'ta siyaset yapmaya kalksa içeri atılabilir. Sonra da ona yola gel diye çok iyi bildiği Kuran zorla okutula- bilir. Oradaki adalet üzerine cid- di bir araştırma yapsa iyi eder. Bizi ele güne, dünyaya rezil et- mekten belki böylece vazgeçe- bilir. ABD Başkanı Clinton'ın strateji ve dış politika danış- manlığını üstlenen Prof. Mic- hael Care. Türkiye'yi "Rogue State" adayı olarak nitelemiş. Yani "serseri", "güvenilmez" bir devlet olma ihtimalinden söz et- miş. Bu birçok Türk'ün kanına dokunacak kadar acıklı bir sap- tama. Ancak, hâlâ Irak'taki adaleti Türkiye'ye transfer etmeye ça- lışan Adalet Bakanıyla. "Batılı- ların donlarını bile alabiliriz" di- yen hayalci Başbakanıyla, çok iyi bir görünüm vermediğimizi kabul edelim. Başbakan yar- dımcısı, evini devlet kesesin- den boyatıyor; Adalet Bakanı, Irak'taki adaleti örnek gösteri- yor. Tam Türkiye'ye uygun bir manzara. Aliah sonumuzu hayır etsin demekten başka bir çaremiz kalmadı. GUrVDUZ GOZUYLE MELİH CEVDET ANDAY Çağdaşlık Neyi Gerektirir? ANAP Başkanlığf na yeniden seçilen Sayın Mesut Yılmaz, partisinin 5. olağan kongresinde verdiği söy- levin bir yerinde şöyle diyor: "Bugünden sonra, ANAP'ta dört eğilim falan yok, bir tek eğilim var; bu eğilim ANAP eğilimidır." Bu 'dört eğilim' sözünü duymuştum, ama merak etmediğim için öğrenemedim. Artık ortadan kalktığı- na göre bundan sonra öğrenmesem de olur, diye dü- şündüm. O dört eğilimin yerine tek başına geçen 'ANAPeği- limini' öğrensem yetmez mi? Sürdürelim okumayı: "6u eğilimin içinde mılliyetçilik, muhafazakârlık, yenilikçilik, çağdaşlık, sosyal devletçilik var." Demek 'ANAP eğilimı' genel adı içinde bu beş top- lumsal-ekonomik görüş yer alıyor. Bana CHP'nin altı okunu anımsattı. Ama burada altı oktaki tutarlılık yok. Örneğin şu 'muhafazakârlık' ilkesini ele alalım... ' Ne anlama geliyor bu kavram? Neyi korumak istıyorsunuz? Bu sorular açık seçik olarak yanıtlanmadıkça ay- dınlığa çıkamayız 'Muhafazakârlık'ın Türkçesi 'tutuculuk'. Şimdi, tutucu bir siyal partı, 'yenilikçi' olduğunu nasıl ortaya sürebilir? Oysa CHP, açık açık 'devrimcü' olduğunu söylü- yordu. 'Milliyetçilik' ilkesinin de yeniden tanımlanması ge- rektiğini sanıyorum. Çunkü bu kavram, CHP kurul- duğu dönemden günümüze çok tartışıldı, yeniden yorumlanmalıdır. Sonra böyle muhafazakâr bir siyasal partinin 'sos- yal devletçilik'len yana olduğunu söylemesi de dü- şündürüyor kişiyi. Once şundan ki, okuyanda. dinle- yende 'sosyal olmayan bır devletçilik''de bulunduğu kuşkusunu uyandırıyor. Aynca, kurulduğu günden beri lıberal olduğunu söyleyen ve liberalızmin savu- nusunu yapan böyle bir partinin devletçilikten ne an- ladığını da çıkaramıyoruz. Söyleyeceklerim bununla bitmiyor. Yarın ANAP'lılardan, "Ben muhafazakârım" ya da "Benyenilikçiyim"öiyerek Sayın Başkan Yılmaz'ın kar- şısınaçıkanlarolursa, Sayın Yılmaz onlara, "ANAP'ta 5 eğilim yok, bir tek eğilim var. bu eğilim ANAP eği- limidir" diyebilecek mi? Her siyasal partı. çeşitli eğilimlenn bir araya gelme- siyle. bu çeşitli eğilimlerin bir uzlaşma düzenine var- ması ile kurulur. Çeşitli eğilimlerin bulunması o parti- yi zayıflatmaz, tam tersine, canlı tutar, ayakta tutar. Gerçekte ınsanlann kafasını birömek kılmak olanak- sızdır, bundan ötürü de, istenecek. aranacak bir şey değildir. Çağdaşlık bunu gerektirir. Sayın Yılmaz, 'çağdaşlık' ilkesini benimsememiş miy- di Yönetim imzaları geri aldırıyor DSP'de olaganüstü kurultay kavgası .ANKARA (Cumhuri>et Bürosu)-DSP'deyönetime karşı seslervükselirken ola- ganüstü kurultav toplanma- sı girişımi ortalığı kanştır- dı. DSP Genel Başkanı Bü- lent Eeevit'ın .sert suelama- Iarına hedef olan Edirne Milletvekili Erdal Kesebir. "Kurultav toplanacak. Bu hafta içinde olaganüstü ku- rultav için imza veren il tem- silcilem le birlikte basın top- lantısı düzenleyeceğiz" dedi. DSP üst vönetimi. olaga- nüstü kurultav için \erilen imzaları geri aldınrken An- kara İl Ba^kanı HüseyinNbl- kan dün düzenlediği basın toplantısında. "Kesebir bir hizip hareketi başlatnıava ve kongrelerin tamamlan- masını beklemeden olaga- nüstü kurultav oldubittisi tezgâhlanıava girişmiştir. Örgüt, bu oyuna gelmeve- eektir"açıklamasını vaptı. Tartışmafar bü>üyor DSP Edirne Milletvekili Erdal Kesebir'ın olaganüs- tü kurultav toplama girişi- mi ile Partı MeclisHPMı üyesi GüneşGürseler'm v ö- netime karşı eleştirilen. par- ti içi kavgaları su viizüne çıkardı. Parti vönetimi. bu eleşti- nlere sert karşılıklar \erir- ken tartışmalarda büv üme- ye başladı. Genel merkez- den yapılan acıklamada. Gürseler'in yerinde kalma- sı için ısrarettiğieski il baş- kanı Mehmet Karadu- man'ın başansızolduğu sa- vunulurken Gürseler. "PM üyesi olarak il başkanının göre»den alınacağını bilmi- vordum ki kalması için ısrar edeyim" dedi. Karaduman da "Genel merke/esoruyo- rum, görev de olduğum sü- rede eksik olan örgütlerin tamamlanmadığı bir ilçeyi göstersinler. Tekirdağ'da partinin ov unun artması sa- dece genel başkanın katkı- sıyla olmadı. Genel başka- nın ov u> la gelebildiğinıizye- re kadar geldik" di\e ko- nuştu. DSP lideri Bülent Ecevit tarafından sert bir vazılı açıklamav la >uçlanan Edir- ne Milletvekili. Grup Yöne- IVolejler ve Anadolu Liselerine hazırlanan veya kazanan öğrencilerin annelerine yönelik çok özel destek programlar düzenleyen bir dil kursu var mı? var ya tım Kurulu (GYK( üyesi Er- dal Kesebır. dün GYK top- lantısina katıldı. Toplantıda "soğuk" kar- şiiandıgı öğrenilen Kese- bırin. bugün yapılacak grup toplantısında kendisine söz \enlmesi durumunda bazı açıklamalaryapacağı öğre- nildi. Kesebir. "Çeşitlf id- dialar var. Rahşan Ecevit'e • an ne' demişim. Genel baş- kanıma da Rahşan Hanım'a da savgım. sevgim büyük. Ama onlara, ne "anne',nede baba' dedim" diye konuş- tu. Kesebir. veterli imzayı bulduklannı. kurultayın top- lanacağını belirterek "Art nivet yok. Kurultav ses ge- tirecek. Tabanla, genel baş- kanın nerede çatıştığı. nere- deçeliştiği. buluştuğu konu- şulmalı. RP'nin karşısına güçlü çıkalım istivoruz" de- di " ; DSP Ankara 11 Başkanı Hüseyin Völkan da dün dü^ zenlediği basın toplantısın- da. üst vönetime sadakat bıldirdi.' Volkan. DSP'nin üye sayısını çoğaltmak için en demokratik yöntemi seç- tiğini sav unarak "Tüzüğü- ınü/ün ve katıhmcı demok- rasinin gereği olan örgütlen- nıe modelini uvgulamakta uvarılara rağmen ihmalci davTanan il veva ilçe vöne- tinı kurullarının genel mer- kezce değiştirilmesini çok yerinde bulmakta>Tz~ dedi. V önetime destek Volkan. Çankaya'da kong- renın delegelerle vapılaca- ğıııı. hızlandırılmış kong- reler tamamlanır tamamlan- maz kurultayın toplanacağı- nı söyledi Volkan. "Edirne Milletvekili Erdal Kesebir de bir hizip hareketi başlat- mava ve kongrelerin tamam- lanmasını beklemeden ola- ğanüstü kurultav oldu bitti- si tezgâhlamaya girişmiştir. Orgütümüz bu ovuna gel- mev ecektir. Aldatilarak im; zalanalınanlann büyük ço* ğunluğu da gerçeği öğrenin- ce imzalarını geri almışlar- dır" dedi. Bülent-Rahşan Ecevit ile birlikte DSP'nin iktıdar \ üri'ıv üşüne her tür- lü desteği verdiklerini vur- gulav an Völkan. "Partimi- ze içten >e dıştan yönelebi- lecek hertürlü engellemeye karşı çıkacağımızı, aldığı- mız demokratik sol kiilrüriin \e disiplinin bir gereği ola- rak vıırguluvor, aksine dü- şünüş ve davranışlan kını- voruz" açıklamasını vaptı:
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear