Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
17 AĞUSTOS 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Özelleştirme Idaresi, kamuya ait turistik tesislere, turizm flıannda müşteri arayacak
Fııar yöntemiyle özelleştirıne• Turizm
Yatınmcılan
Derneği'nin kasımda
Istanbul'da
diizenleyeceği
"Alternatif Turizm
Olanakiarı '96"
fiıanna katılacak olan
Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı,
TURBAN ve Emeklı
Sandığı'na ait
tesislere yerli ve
yabancı müşteri
bulma olanağını
araştıracak. Turizm
Bakanhğı ise turizme
açılacak yeni alanlan
yatınmcılara
tanıtacak.
TAHStN AKÇA
Özelleştirme için her türlü
satış ve tanıtım yöntemini
deneyen Türkiye. şimdi de
fuar yoluyla KIT satışını
deneyecek. TURBAN
başta olmak üzere
özelleştirme kapsamındaki
kuruluşlar, kasım ayında
düzenlenecek turizm
fuannda görücüye çıkacak.
Turizm Yatınmcılan
Derneği'nin (TYD) 21-22
kasım tarihlerinde
fstanbul'da düzenleyecegi
ve yerlt-yabancı turizm
yatınmcılannı biraraya
getirerek. Türkiye'nın
turizmdeki yatınm
olanaklannı tanıtmayı
amaçlayan "Alternan'f
Turizm Olanakiarı'%"
turizm fuanna. ellive vakın
Özellestirilmeyi bekleyen
TURBAN tesisleri
Oteller: Marirı
Akça>
Abant
Antalya Adalya
Yalova Termal
Kilyos
Crgüp
Antalya Beldibi
Antalya Belek
kaş
Bodrum
Kemer
özel şırketin yanı sıra
Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı (ÖlB)ile
Turizm Bakanhğı da
katılacak. Fuarda,
dünvanın önde eelen
tunzm yatınmcılan, otel
zincirlert. emlak şirketleri
\e finans kuruluşlarıyla bir
araya gelecek olan ÖİB
yet'kılMeri: 198"?yılından
bu yana özelleştirme
kapsamında bulunan
TURBAN'aaitAkça).
Kilyos. Abant. Adalya.
Yalova Termal. Ürgüp ve
Antalya Beldibi ile Belek
tesislerinin yanında
marinalar için de yabancı
yatınmcıların ilgisini
çekmeye çalışacak.
Turizm Bakanhğı ise yeni
turizme açılacak alanların
tanıtımını >aparak.
yabancı yatırımcıları tesıs
yapımına davet edecek.
Son günlerde kaynak
yararmak amacıv la satışı
gündeme gelen kamu
kuruluşlannın elındeki
turistik tesıs \e oteller ıle
Emekli Sandığı'na ait
tesislerın dc ekım av ında
çalışmalarına başlayacak
TBMM'de. siyası kararın
çıkması halınde fuar
gündemine gelebileceği
belirtildi. öfB yetkilileri.
ekim ayından sonra bu
konuda hızlı gelişmelerin
yaşanabileceğini
kaydettiler.
Turizm BakanhSı ise
özellikle 1997 yilında
turizm yatırımlanna
açılması düşünülen kamu
arazilerini yabancı
yatırımcılara tanıtarak. iş
olanakiarı konusunda
onları ikna etmek amacıyla
fuarda stand açacak.
ÖİB ve Turizm
Bakanlığı'nın yanı sıra
fuarda doğrudan yatınm
ya da ortaklık için işbirlıği
arayaeak olan kuruluşlar
arasında. agırlık TYD
ü>elerinde olmak üzere
Koç Grubu'na ait Turyat.
Ulusoy Şırketler Grubu ve
Net Holding'e ait Merit
fnternational ile Dedeman
Tunzm gibi önde gelen
turizm yatırımcılan da
bulunuyor. 61 firma ile
sınırlı tutulan yerli katılım
kontenjanının. halen 46
standlık bölümü
doldurulmuş durumda.
Türkiye"de ilk kez
düzenlenecek olan fiıan
destekleyen DışişJeri
Bakanhğı. Hazine
Müsteşarlığı. Dış
Ekonomik llişkiler
Kurulu. Bankalar Birliği
gibi kurumlann
yurtdışındakı
temsılcilikleri aracılığıyla.
bulundukları ülkelerdeki
vatınmcılan toplantıya
davet ederek katılımı
arttırmaya çalıştıklan
öğrenildi.
abone
aştı,
yatırımlar ise
500 milyon
dolan bulmadı
ÖZGÜR ILISOY
Cep telefonu pıyasasında
yatınmlar talebı karşılamaya
yetmiyor. Türkiye'de abone
savılan arasında büyük fark
bulunan iki GS.M işleticisi
firmanın bugüne kadarki
toplam yatınm tutarlan
arasında büyük fark
bulunmuvor. Lisans
sözleşmesinın Türk Telekom
tarafından iptal ediimesinden
sonra abone say ısı 90 bine
düşen Telsim'ın bugüne
kadarki toplam yatınm tutan
200 milyon dolarken. abone
sayısı 480 bine ulaşan
Turkcell'in toplam yatınm
tutan ancak 280 milyon dolan
buluvor. Turkcell'in. abone
kayıtlannın Türk Telekom
tarafından durdurulmasından
sonra. 1996 yilında 172
milyon dolar yatınm
yapılacagı doğrultusundaki
açıklaması da. "Bu yatınm,
hizmetler aksanıadan önce
yapılabilirdi" yorumlannı
doguruyor. Altyapı yatınmları
olmadan yeni abonelenn
kaydedilmesi. verilen hizmetin
kaîitesinin düşmesine yol
açarken. üçüncü bir şebekenın
kurulması gerektiği herkes
tarafından vurgulanıyor.
Turkcell. Telsim ve Türk
Telekom arasında. abone
sayısının 400 bini geçmesi
Cep telefonunda talep. . . . •• . . . .
yatırıınııı onıınde gıttı
Avrupadaki GSM şebekeleri ve abone sayjşı
ÜNceter
Almanya
Abone sayısı
3.61O.OOO
Şebeke sayısı
2
Avusturya 185.166
Belçika 261.5OO
Danimarka 9O1.OOO
Fransa 949.OOO
Fınlandiya 61O.OOO
Hoflanda 453.OOO
Lüksemburg 36.OOO
Portekiz 423.OOO
Ingiltere 1.666.000
(rlanda 41 .OOO
Ispanya 485.OOQ|
Isveç 1.78O.OOO
ttalya 1.072.000
Yunanistan 416. OOO Hazıran 96 ıtıbanyla
üzenne. üçüncü bir ışletıcı
firma için ıhale açılması
şeklınde bıranlaşmanın
varlığma rağmen. Türk
Telekom un henüz bu yönde
bir girişımde bulunmamış
olmasına da dikkat çekiliyor.
Öte v andan Av rupa
ülkeİennde, 200-300 bin
abone başına iki ışletici firma
düşüyor. Avusturya'da 462 bııı
598 aboneye üç a>n sistem
hiznıet ederken. abone sayısı
500 bını bulan Türkiye'de
halen ıkı ışletmeci firma
bulunuyor. I temmuz itibarıyla
toplam 2 mılyon 267 bın
abonesi bulunan lsveç'te. üç
işletici firma. altı ayrı sıstemde
hizmet verivor.
Lisanssözleşrnesi I995'te
Türk Telekom tarafından
feshedılen ve temmuz
başında sulh sözleşmesi
yapan Telsim'ın gerıel
müdür yardımcısı Oğuz
Özcü, sulh sözleşmesinin
başlangıç tanhi 5
temmıızdan ıtıbaren bir vıl
ıçınde 120 milvon dolariık
bir yatırım planladıklarını
belirtivor.
Şu anda 140 bın abone
kapasıtelerıne karşın 90
bin abonelerı
bulunduğunu ifade eden
Özcü, yenı kurulacak ıkı
santralla abone
kapasıtelerının 300 bını
bulacagını. ancak yıl >onu
hedeflennın 160 bın
abone olduğunu
belirterek,
"Yatınmlarımu her
zaman abone sayısının
üstünde gidecek" şeklinde
konu^tu.
Turkcell'den yapılan
açıklamada da, 1996 için
l 72 milyon dolariık bir
>atınm öngörüldüğü ve yıl
sonuna kadar 800 bin abone
kapasıtesinın hedeflendiğı
kaydedildi. Telsim'ın
faalıyette 3. montajı devam
eden 2 santralı. ve 400
radyobaz istasyonu mevcut.
Öte yandan Turkcell'in dokuz
santralı \e 650 radyobaz
istasvonu bulunuvor.
Bağ-Kur 60 trilyon alacaklı
SABİTÖZKESER
ADANA - Bag-Kur Genel Müdürü
Rıdvan Selçuk. kuruma kayıtlı 2.8
milyon sıgortalıdan .sadece I27
bininin borcunu ödedığini
belirterek. "Esnaftan 50-60 trilvon
lira alacağımı/
bulunmaktadır.Borçlar için 10
taksit yapıvoruz. Ödemeyen esnafı
>asa gereği icraya vermek
durumunda kalıyoru/" dedi.
Türkive Muhtarlar Derneği yönetı-
cılerının. "Muhtarlann Bağ-Kur
primlorinin faizlerinin kaldınlnıası
\e icralık obn arkadaşlannın
onurunun kurtanlması"' yolundakı
istemi Ü2enne görüşünü aldığımız
Bağ-Kur Genel Vlüdürü Rıdvan
Selçuk. "Fai/krin kaldınlması
mümkün değil. kendilerini taksitle
ödemeye davet ediyoruz. Zaten
gecikme zamnu yüıdv 60. Para. pul
olmuş durumda. Öv le bir noktaya
gelmiş ki yıllarca ödenmeyen para>ı
enflasvon öldürmüşriir" diye
konuştu. Selçuk. ülke genelinde
toplam 2 milyon 857 bin 704
sigortah bulunduğunu ve herkese
detaylı borçlanyla sigortah hak ve
yükümlüklerini belirten birer
mektup gönderdiklerini kaydetti.
Tarnn Satış Kooperatifleri Birlikleri uçııruında
SAMİH AZMİEZER
ADANA - Tanm Satış Kooperatifleri
Birlikleri. desteklemealımlannınsonaer-
dirilmesinin ardından yapısal anlamda boş-
luğa düştü. Çukobirlik Yönetim Kurulu
Başkanı FevziŞen,bırlikJerle ilgili yasal dü-
zenlemenin bir an önce yapılması gerek-
tiğini belirterek "L'çurumun ucundayız.
düşmek ûzereviz" dedi.
Destekleme ahmlannın 26 yıldır sürdü-
ğünü ve 1969'dan bu yana Tanm Satış Ko-
operatiflen Birlikleri'yle ilgili rüm yasala-
nn. desteklemenın var olduğudüşüncesi çer-
çevesindedüzenlendigini kaydeden Fevzı
Şen şunlan söyledı:~Devkt26\ildırken-
diparasını kmuyordu bu işe. Diz0nlerde\-
letin eline bırakılmışrı. Para devletin olun-
cadizginlerindeeUndeolması kadardoğal
bir şey yok. De> let. parasını ko> muş, bir-
likleri de göreviendirmiştL \suû birlikieri bir
nt'vi taşeron olarak kuJİanıvordu. Diyordu
Id, "Benim adıma alım yapın. kâr-zarar ba-
na ait' veişlerbö>le>ürüyordu. Dolavısıj-
la ortağımızbuna göreendekslennıisti. Yö-
neticilerbuna göre rahattı. Vani başanbsın.
başansızsın hiç önemli değil. \e kadar kâr
ettiy sen dev let onunla övüniir hale gelmiş-
ti." Desteklemealınılannın kaldınlmasi ıle
mevcutyasaların boşluğadüştüğünü, "ba-
tıllaştığı"nı. yeni bir model getirılınesinin
şart olduğunu v urgulayan Çukobirlik \'ö-
netim Kurulu Başkanı Fe\zi Şen, "Birlik-
ler şu anda boşlukta. Bazılannın durumu
belki bi/den ividir. bazılan daha kötü. Bir
kısmı ucurunıun tanı ucundadır. bir kısnıı
bir adını geride. Çukobirlik olarak biz tanı
kenanndayu.düşmekü/ere\i/. Diğerieri bel-
ki bizden bir iki adıın geride olabilir. Anıa
hepsi bizinı gibi benzer llnansmaıı sıkıntı-
sıiçinde~dı>c konuştu. Sen. >özlerinı şöy-
lesürdürdü: "Eskidenberide^letbizikuJ-
lanırdı. Karşüığında da paranıı/j \erirdi.
Şimdi parası/ kullanıyor 2.5 j ıldır. Biriik-
ler böyle kendi kaderine terk edilemez.
"Ayağının üstünde yüm' deme>le y ürüye-
mez insan. 26y ıldır \atan hastaya' kaIk. yü-
rü' diyemezsiniz. Mutlaka kontrollii şekil-
devürürmeklazım. Bugünküşartlarauy-
gun bir kooperatifler \asasindan gecer. Bu
şart. Far/i)lan bu. Meclistatilde. Dolayısıv-
la bu yasavı şimdi çıkamıak mümkün de-
ğiL Anıa acil vasalar arasında olnıası la-
zını. Ekim ayindagörüşüJecekyasalar ara-
sında yer alması şart"
DYP'li olan Fe\zi Şen. birliklerin için-
de bulunduğu durumdan devleti yöneten-
lenn sorumîu olduğunu kaydederek "Diin
başka /ihniyet iktidardaydL bugün kendi
zihniyerim iktidarda. flamam av nu tas a>-
nı. tellaklar değişiyor. Me\zuat değişmedi-
ği sürece mucize beklememek laam. 26 >il
içcrisinde kimlerhükümetolmuşsaonlann
ne kadar se\abı \arsa o kadar da günahı
\ar" görüşünü sa\ undu.
ÇÎFTÇÎ D O S T U / SADULL4H USLMİ
BURHANİYE - Avrupa
Birliği ile ilgili sorunlanmı-
2i henüz çözebilmiş deği-
liz. Özellikle, tanm ürünle-
ri konusunda aramızda bü-
yük görüş ayrılıkları var.
Gümrük biriiğine giriş ko-
şullan arasında. tanma da-
yalı sanayi ürünlerinden
gümrük vergisi ve fon alın-
mayacağı konusunda an-
laşma bulunduğu halde,
işlemler eskisi gibi devam
edip gidiyor. Avrupa Birli-
ği'ne dahil ülkeler, Türki-
ye'den ithal ettikleri zey-
tinyağından ton başına 870
ECU gümrük vergisi alıyor.
Aşağı, yukarı bin dolar ci-
vannda!..
Çok büyük bir para. Ki-
lo başına tam 75 bin lira.
Gümrük vergisi, ithalat ya-
pan ülkenin ithalatçısı ta-
rafından ödeniyor, ama as-
lında Türk ihracatçısının ve
üreticisinin cebinden çıkı-
yor. Eğer, bin dolariık ver-
giolmasaydı, ihracatçımız
zeytinyağını bin dolar da-
ha fazla fiyatla satma im-
kânına sahip olacaktı. Bu
bin dolann da büyük bir
bölümü üreticimizin cebi-
ne girecekti... Ayrıca, pa-
ra da Türkiye'de kalacak-
tı!..
Avrupa Birliği ile 'dökme
zeytinyağı' ihracatı konu-
sunda da sıkıntılanmızın
olacağı anlaşılıyor. Avrupa
Biriiği'ne bağlı ülkeler ara-
sında hertıangi bir kısıtla-
ma olmadığı için, birbirie-
rine kutulu, kutusuz, dök-
me rafine veya ham yağ
ihracatı yapabiliyorlar.
Türkiye'de ise 'dökme
Zeytinyağına GB EngeKrafine' ihracatı serbest, ama
'dökme ham yağ' ihracatı
yasak. Geçen yıl büyük bir
mücadele sonunda 'dök-
me rafine' yağın ihracına
izin çıkmıştı. Ancak, 'ham
ya^'daki yasak kalkmadı.
Gelen bilgilere göre. Avru-
pa Birliği ülkeleri, ham yağ
ihracatındaki yasağın kal-
dınlmasını isteyecek. Çün-
kü, italya ve Ispanya'nın
ham yağ ithalatından ol-
dukça büyük çıkarian oldu-
ğu ileri sürülüyor...
Önümüzdeki günler ve
aylar bilmece gibi. Henüz
hangi taşın nereye otura-
cağı belli değil. Örneğin,
'dökme rafine' zeytinyağı
ihracatı Türk üreticisinin
yüzünü güldürdü. Ama
dökme ham yağ ihracatı
ne getirir negötürür... He-
sabını iyı yapmak gerek.
Aynca dökme ham yağ ih-
racatına karşı çıksak da
önlemeye gücümüz yeter
mi? Bilemiyoruz... Çünkü,
Avrupa Birliği'ne öylesine
teslim olduk ki, iplertama-
men onlann elinde!..
Zeytinjağıınızı
bekleyen tehlikeler
ispanya, italya ve Yu-
nanistan, Avrupa Birliği
üyesi oldukları için Türk
zeytinyağının kaderi ile oy-
namak isteyeceklerdir, Bu-
nun en büyük heveslisi de
hiç kuşkusuz Yunanistan
olacaktır. Onlar tam üye,
Türkiye 1984'ten bu yana diinyadaki önemli zeytinyağı pazarlannı ka\betti.
biz ise yarım-yamalak üye
olduğumuz için kozları da
var... Örneğin, onlar kendi
aralannda yapacaklan it-
halat ve ihracat için bir tek
kuruş gümrük vergisi ve
fon ödemeyecekler!..
Daha başka tehlikeler
de söz konusu. Türkiye,
1984 yılından bu yana dün-
yadaki önemli zeytinyağı
pazarlannı kaybetti. Sene-
lerce dışladığımız zeytin-
yağında üretim düştüğü
için, dış pazarlara mal ve-
remedik. Birçok ülke biz-
den umudunu kesti ve baş-
ka ülkelerle bağlantı kur-
du...
Tunus'un Avrupa Birliği
ile ilişkileri bizden çok da-
ha iyi. Örneğin. Tunus zey-
tinyağı üretıminin 50 milyon
kilosunu her yıl Avrupa Bir-
liği'ne dahil ülkelere güm-
rüksüz ve fonsuz ihraç ede-
biliyor... 20 yıl önce bu ko-
nuda yaptığı anlaşmayı hiç
aksatmadan sürdürüyor.
Türk zeytinyağını bekle-
yen tehlikeler saymakla bit-
miyor. Bu kadar büyük so-
runları üreticilerimizin veya
ıhracatçılarımızın kendi
başlarına aşmasını bekle-
mek hayalcilik olur. Diğer
ülkeler, zeytinyağını mılli
ürün ilan etmişlerdir. Dev-
letleri. üreticılerı ve ıhra-
catçıları kurumlaştırmış ve
hem de büyük paralarla
destek vermiştir. Biz ise
zeytinyağı üreticımızi 1980
yılından berı kaderi ile baş
başa bırakmışızdır. Artık.
Türk devleti bu kadercilık
politikasını terk etmeii ve
zeytinyağına ve üreticısı-
ne sahıp çıkmalıdır. Hem ıh-
racatta, hem üretimde,
hem de pazar aramada
yardımcı olmalıdır.
Ureticiler
kuşku içinde
Kısa süre oncesıne ka-
dar bir ton zeytinyağını 4
bin 200 dolardan ihraç ede-
bilıyorduk. Ancak, son gün-
lerde dış piyasalarda fiyat-
lar düşmeye başladı. Şu
sıralarda taleplerin 3 bin
600 ile 3 bin 750 dolar ara-
sında değiştiği bıldıriliyor.
ileriye doğru ise fiyatların
ne kadar inip çıkacağını
kimse tahmin edemiyor.
Bu nedenle ihracatçı da,
üretici de kuşkulu bir bek-
leyiş içinde...
iç piyasalanmızda 5 asit
zeytinyağının fiyatı 230 bin
ile 235 bin lira arasında de-
ğişiyor. Ancak piyasada
pek zeytinyağı kalmadı.
Herkes yeni ürüne hazır-
lanıyor. Bu arada taban fi-
yat hesapları da yapılma-
ya başlandı. Ureticiler ve
kuruluşlan 1996 yılı ürünü
zeytinyağına 325 bin lira
fiyat bekliyor. Ancak fiyat-
ların düşmemesi için de
destekleme yapılmasını is-
tiyor...
Ihracatçılar da 250 ile
260 bin liranın üstünde ve-
rilecek bir fiyatı fazla bulu-
yorlar. Hemen hepsi, dün-
ya piyasalanna uygun düş-
meyeceğı görüşündeler,
Ureticiler, senelerden
beri ıhmal edilmış olan
ağaçlarına çok masraf et-
mek zorunda kaldıkları için
bu yıl zeytinyağının maliye-
tı oldukça yüksek. Bu ne-
denle bir kilo zeytinyağı-
nın fiyatı 300 bin liranın al-
tına düşerse, üretici gele-
cek yıl ağaçlanna bakmak-
ta zorlanır. Aradaki farkı ka-
patmak için 'prim sistemi'
önerıliyor. Örneğin, tecrü-
beli üretici ve tüccar zey-
tinyağı alımlarının 275 bin
lira ile başlatılmasını ve ay-
rıca üreticiye de kilo başı-
na 50 bin lira prim verilme-
sinı uygun görüyorlar.
Zeytinyağı üreticisi, yıl-
lardan beri büyük sıkıntılar
çekti. Ağaçlarına bakım ya-
pamadı. En önemlisi de
zeytin ağaçlarını gençleş-
tıremedi. 87 milyon adet
olduğu ileri sürülen zeytin
ağaçlarımızın yarısına ya-
kını artık yaşlandı.Verim
düştü. Eğer, devlet, üreti-
ciye destek çıkmazsa, bu
sorunlann hiçbiri aşılamaz.
Kısa süre içinde de zeytin-
ciliğimiz yok olup gider...
Bu nedenle devlet des-
tegi kaçınılmaz hale gel-
miştir.
Milyonlarca zeytin üre-
ticisinin tek koruyucusu
TARlŞ'tir. Gelmiş geçmiş
hükümetler zeytinyağı pi-
yasasını tüccara bırakılabil-
mek için TARİŞ'i yok et-
meye çalışmışlardır. Bir ba-
kıma hükümetlerin bu tu-
tumu TARİŞ'İ ekonomik
bunalımlara sürüklemiştir.
Şu anda da zeytinyağına
sahip çıkacak kadar
ekonomik gücü yoktur. Bu
nedenle hükümet, TARlŞ'e
düşük faizli kredi sağ-
lamalıdır.
Bittı
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SOIVER
Deli Gömleği
Uluslararası Çalışma Örgütü ILO'nun o tarihlerdeki
Sendika Özgürlükleri Komitesi Başkanı, şimdi ILO Ge-
nel Direktör Yardımcısı W. Simson, 12 Eylül'ün sendi-
kal haklara getlrdiği yasaklı düzen için "deli gömleği"
benzetmesini yaptığında çok etkilenmiştik.
Aradan yıllar geçti, biz o yasaklı düzene alıştık gitti.
Artık gündemimizde 12 Eylül'ün yasaklı düzenınin de-
ğiştirilmesini, sendikal özgürlükleri isteyen, bunun için
savaşım veren, öncülük yapan sendikacı liderler yok.
Aradan geçen 10 yılı aşan bir süreçte, Türkiye'de ya-
şamın her alanında, üzerimize giydirilenin "deli göm-
leği" benzetmesine uygun düştüğü daha neleri gördük.
Özal dönemi, sivil iktidar görünümüne rağmen, uy-
gulamalan ile nerede ise askerlerı aratacaktı.
Tam onu Cumhurbaşkanlığma yollayarak da olsa kur-
tulduğumuzu düşünürken, demokrası vaatleri ve umut-
larını saçarak gelen koalisyon hükümetlerı. hele de Çil-
ler'in başbakanlık süreci. bize Özal'ı bile aratacak gi-
biydi.
"Sorumsuzluğun, ilkesizliğin, tutarsızlığın, çelişkile-
rin, yalanlann, vurgunların daha da beteri olmaz" diye
düşünüyorduk ki, kendımizi çiçeği burnunda Refah-Yol
ve Erbakan iktidarının "deli deli gömleği" içinde bul-
duk.
Daha bir yükseğezıplayan enflasyonu, okullann açıl-
ması, kışın yaklaşması ıle butçemızde katlanacak ya-
mayı bile düşünemiyoruz.
Çiller'in frenleri tutmaz verdıği demeçleri değıştirir-
ken, başta Anadolu Ajansı. gücünün yettiği basın ku-
ruluşlarında, bir öncekı demecini haberleştirmiş gaze-
tecileri işinden attırarak sorumluluktan. yaianmın yaka-
lanmasından sıyrılmaya çalışırdı.
Erbakan Hoca daha pişkin. Zaten insanın gözünün
içine değil, boşluğa bakarak konuşuyor. Günde birkaç
posta, hem de çok önemli konularda. kendi kendini ya-
lanlarken, durumu düzeltmek gibi bir telaşa da kapıl-
mıyor. Daha önceki söylediğini anımsatmaya çalışan ga-
zetecileri bir güzel azarlayıp, anında susturuyor.
Televizyon, medya yorumcuları tam bir söylediğini
ciddiye alıp, konuyu değerlendirmeye, tartışmaya. eleş-
tirmeye çahşırken, Hoca'dan "Yok böyle bırşey" diye
düzeltme geliyor.
Bızım izlerken başımız dönüyor, kafamız karışıyor.
Bir de işin içine, her zamanki gibi hizmet ustlenmış"!
medya yıldızlarının haber ve yorumları gıriyor. Sonun-
da Hoca'nın pek çok konuda asıl neyi yapmak istedi-
ğini, nerede hileye baş vurduğunu kanştırmaya başlı-
yoruz. Belli ki Hoca'nın da maksadı, işleri karışıklığa ge-
tirip geçiştirmek.
Bizde zaten bıldik Hocanın kişiliği, söylediklerı üze-
rine yerleşmiş yargılar var. Örneğin Iran'la doğalgaz
anlaşması, Pakistan'la motor fabnkasında ortak uçak
üretimi dediğınde pek fazla uçmuyoruz. Hoca'nın sa-
bıkaları bini aşmış. Geçmışte başbakan yardımcılığı
yıllannda attığı temeller üzennde şimdi hayvanlar otlu-
yor.
Ama ABD'de seçime gıdilirken ve gözdağı nitelığın-
de iran'a yönelik terör bağlantılı ambargo kararı aşa-
masında, Hoca'nın bize Türkiye çıkarlan açısından po-
zitif, ancak ciddi görünmeyen bu işleri, oralarda nega-
tif, fakat ciddi olarak algılanıyor.
Bizım için doğalgaz anlaşmasının gerçekleşebilirli-
ği önemli. ABD için ise Batılı müttefiklerini İran'a karşı
ambargoya zorlarken, Türkiye'den kafa tutuluyor gö-
rüntüsü...
Sonuçta bir yandan PKK televizyonu, diğer yandan
Yunanistan'dan zamanlamalı Kıbns krizi, Türkiye'nin
kredi notunun düşürülmesı girişimi, Apo'nun "Müslü-
manlann kardeşliği" söylemi ile Erbakan ve Refah'a ba-
rış çağrısı ile atbaşı, PKK'nın taze katliamlarının haber-
leri... Üzerimize yeni yeni, "deli deli gömlekleri" giydi-
riliyor.
Bizler bir yandan "Biz bu kadar kötülerine layık de-
ğiliz, biz deli değiliz" diye bağırıyoruz. Daha doğrusu
içimizden bağınyor, bağırdığımızı sanıyor. ama sesimi-
zi kimselere duyuramıyoruz. Bir yandan da "deligöm-
leklerini" giymek üzere, kollanmızı uzatarak, sanki giy-
dirilmesini istercesine, olup bıtene yardımcı oluyoruz.
Biz bu kadar tutarsız, ilkesiz. sorumsuz, ahlaksız, söy-
lediklerinin, savunduklarının sahıbı olmayan, liderkad-
rolarına, siyasi partilere, sendika başkanlarına, işlevle-
rinin, sorumluluklarının dışına duşmuş örgütlenmelere
layık mıyız?
Bizlerin üzerimize üst üste giydirilen bu insan hak-
ları, demokrasl, sendikal haklar, yaşam karşıtı "deli
gömleklerini" hak ediyor muyuz?
Birey olarak, aklımızla, görebildiklerimizle olup bite-
ne isyan ediyoruz. Ama toplum olarak. örgütlü olarak
"Biz deli değiliz. Bu deli gömleklerini giymeyi hak et-
miyoruz. Biz söylediklerinm, oylarımızın sahibi, bizi al-
datmayan, bızı soymayan, dolandırmayan siyasi lider-
ler, sendikacılar, öncü sivıl toplum örgütleh istiyoruz"
Sanayiciden
REFAHYOL'a uyan
Ekonomi Servisi - Istanbul
Sanayi Odası(ISO). Türk
sanayisini yakından
ilgilendıren yasal
düzenleme çalışmalany la
ilgili olarak hükümete ve
bürokrasiye kaygılannı
iletti. ISÖnın
düzenlemelerle ilgili
görüşlerı şöyie.
- Bedelsiz İthalat Rejimi
Kararnamesi:
Türk otomotıv sanayiinin
tamıri imkansız zararlar
görmesine. hatta yok
olmasına neden olacaktır.
Bu kararname ile
gerçekleşmesi söz konusu
olan kullanılmış araç
ithalatı. otomotiv ve yan
sanayiinde yatınm.
istihdam ve üretim ölçeği
yakalanamayacağı için
rekabet gücü
kaybolacağından ithalat!
azaltacak, böylece vergi
gelirlerinde önemli
kayıplar ortaya çıkacaktır.
-Zorunlu TasarrufFonu:
Bu fon kesintıleri
sanayimiz açı.sından
nıaliyeti arttıran.
çalışankınn net geiirıni
azaltan. vergi gelirleri
açısından da kayıt dışı
ekonomiyi besleyen bir
uyguiamadır. Türk
sanayisinin rekabet
gücünü de olumsuz etkile-
mektedir. Bu nedenle
uygulama bir an önce
yürürlükten kaldırılmalı \e
bu hesaptakı ana para
nemasıv la birlikte
ödenmelidir.
- Özel Tükefim \ergisi
Kanun Tasansı:
TBMM'de görüşülecek
olan bu yasa tasansının
kapsamına girecek bazı
hammadde. yarı manıul ve
mamul mallara yüzde
l7S'e ulaşan vergi
oranlannın uyguîulanacağı
öğrenilmiştir. Türk İınalat
Sanayinın üretimi üzerine
ilave bir vergi yükü
getirilmesi. yüksek olan
enflasyonu daha da
arrtıracaktır.
Irak petrolü Yumurtalık'ta
İSKENDERLN
(( unıhuriyet Güney İlleri
Bürosu) - Kerkük-
\'umunalık Petrol Boru
Hattı'nın Birleşmiş
Milletler tarafmdan. gıda
karşıhğı petrol
çerçevesmde açılması
takvimı. bir milyon tonu
aşkın sevkıyatla başlatıldı.
Boru hattıyla gelen bir
milyon 200 bin ton ham
petrol. Botaş'ta kara
tanklarına alındı.
Ham petrolün Botaş'tan
yüklenmesi. I5eylülde
gelmesi beklenen BM
kontrol heyetınin. Botaş
tesisleri ile boru hattında
yapacağı incelemeden
sonra uvgunluk raporu
vermesi durumunda
gerçekleşecek. BM
Güvenlik Konseyi'nin 986
sayılı kararına göre.
tankerlere saatte 17 bin ton
yükleme yapabilecek
kapasiteye sahıp Botaş'a.
boru hattıyla günlek 67 bın
ton ham petrol akıtılacak.
Boru hattının yanı sıra
ham petrolün kara yoluyla
taşınması için de
huzırlıklar devam ediyor.