Catalog

17 AĞUSTOS 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erbakan'ın eşi dostu R/leclis'te • ANKARA (ANKA) - A N A P Lstanbul Milletvekılı Bülent Akarcalı. Başbakan Niecmettın Erbakan'dan "~>es;i dostunu" bazı kamu kiirum ve kuruluşlannda ii-st düzev görevlere atayıp atamav acağını sordu. Bülent Akareaiı. TBMM Başkanlığı'na sunduğu yazılı soru önergesinde. Başbakan Necmettın Erbakan'ın vapacağı belırtılen bazı atamalan gündenıe getirdı. Akarcaiı, önergesinde, Erbakan'a. "• Yeâenınız Mehmet Sabri Erbakan'ınTÜBÎTAK Başkan Yardımcılığı'na getırifecegı doğru mudur" sorusunu \ öneltti. Akarcaiı. RP mılletvekili. Plan \e Bütçe Komis>onu Başkanı Ertan Yülek'ın eşi Prof Dr. Gürcü Güncan Yülek'in de Atom Enerjisı Kurumu Başkan Yardımcılığrna atanacağı volunda haberler bulunduğunu kaydederek bunların dogru olup olmadığını sordıı. Diyanet'ten yeni stratejiler • ANKARA(ANKA)- Dıyanet Işlerı Başkanlığı, dın hızmetlerınin halka ulaştınlmasinda yeni stratejiler uygulayacak. llahıyat fakültesi dekanları. dın hizmetlennın sağlıkh şekilde ulaştırılabilmesi amacıyla Türkiye'nin din harıtaMnm cıkarılmasını ve cemaatlerle ılışkılerin gelıştırılmesinı önerdıler. Dekanlann önenlerinden bazıları şöyle: "Diyanet Işlerı Başkanlığı politıkadan uzak tutulmalı. Diyanet televızyonu kurulmalı. cemaatlerle ilışkılergelıştirilmeli. bu gruplar desteklenmelı. Diyanet Işlerı Başkanlığı, tekelcı tutum ıçınde olmamalı. Müftülük için doktora şartı getirılmeli. Türkive'nın din \e inanç hantası çıkanlmalı, gerekırs>e Türk dünyası için de benzer çalışma yapılmalı. Yaazlarders halıne dönüştürülmeli. Telev izyonlar için paket programlar hazırlanmalı. Din hizmetlen cami dışına taşınmalı. Dıjanet özerkleştırilmelı." Deniz kulübünden casino kaldırıldı • İstanbul Haber Senisi - Moda Denız Kulübü'nde faalıvet gösteren casinonun, sözleşmesinın feshedıldığı bildirildi. Kulüp Başkanı Altan Edis. yaptığı yazılı açıklamada. casinonun Atatürk'ün kurduğu bu kulübe hiç yakışmadığını \e yönetim kurukınun bu sorunu çözmek için çaba sarf ertığini belırttı. Casinonun faalıvetlerine son \erildiği belirtılen açıklamada. "Teslım aldığımız yeri. gençlerin kullanımına sunacağız" dendi. Haydap Kutlu Kültür Kulübü • ANKARA (ANKA) - Bır dönem Türkıye Komünıst Partısı'nın başında bulunan Haydar Kutlu (Nabi Yağcı) eşiyle bırlikte açtığı işyerinı, kültür kulübü adıvlaçalıştırmayı kararlaştırdı. Haydar Kutlu'nun eşi Avşe Çıçek Yağcı adına kurduğu "Meserret Kültür Organizasyon Tunzm \e Ticaret Ltd. Şti."nın işyerleri. bundan böyle "Meserret Kültür Kulübü" adıvla faaliyet gösterecek. Kutlu ve eşınin işverlen. lstanbul Bevoğlu'nda Ça\uşoğlu Iş Merkezi'nın bazı bölümlerinde bulunuyor. MHP'den işçi kunultayı • ANKARA (UBA)- Millıvetçı Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Osman Cevlan. Ankara'da 1 .Işçi Kurultayı toplanacağını belirterek. bu kurultayda dünyada çalışan bütün Türk işçilerı ile bağımsız Türk devletlerindekı ışçi temsilcilerını kapsayan 2. Turk Kurultayı'nın prensip kararını alacaklannı sövledı. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Kıbrıs için 'özerklik' modeli önerdi 'Federal Kıbrıs rafta'ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Kıbrıs Rum Kesımf nın A\rupa Bırliği'ne üvelık sürecınin başlaması ve Kıbns'ta bırgrup fanatik Rumun Türk sınınnı geçme gınşımı nedenivle yaşanan olaylann "Federal Kıbns" formülünü tamamen rafa kaldırdığını söv ledi Türkiye'nin KKTC ile birlıkte venı bır Kıbns politıkası geliştirme zamanının çoktan geldığini ve geçmekte olduğunu vurgulayan Ecevit. "DSP, bu konuda uvarılar vapmaktavdı. Anıa son vıllarda Türki\e"nin Kıbns konıısundaki tutıınıu bir türlü edilgenlikten, hatta pısırıklıktan Sözleşmeli personele ekzam formülü ANKARA (Cumhurivet Bümsu)-Dev let Bakanı Lüt- fl Esengün'ün. KİT'lerde çalışan sözleşmeli persone- lın ücretlerındekı artışa ılış- kin Yüksek Planlama Kuru- lu (YPK) kararının uygu- lanması ıçın yeni bır genel- ge hazırladığı bildirildi. Türkıve Kamu-Sen Ge- nel Teşkılatlandırma Sekre- terı Nazmi Güzel. Esen- gün'ün mart ayında çıkan YPK karan uyarınca venı birgenelge hazırladığını be- lırttı. Güzel. dün yaptığı açık- lamada. Eiengün'legöruş- tüklennı ka\dederek. ""Temel ücretbefirlenmesinde. södeş- meli personelin kadrolu net ücreti gözönüne alındığın- da. bu ücreti >üzde 110'a ka- dar arttınmı öngören ilgili YPK karannın aynen uygu- lanmas:emsaJ kıyasfcnıasın- da ikramive. fa/la mesai ve tazminatlann dikkate alın- ması: tespit edilen emsali de\ let memuru net ücretin- den. sözleşmeli brüt ücretin belirlenmesi sırasında \ergi oranının v üzde 25 olarak bazabnması aksaklığının gi- derilmesi" konulanndakı ı.s- teklenni ılettıklennı belırt- ti. SÜred keSİIdİ' DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, motobikletlı Rumların Kıbrıs'ta Türk sınınnı delme girişimi ile ilgili olaylan değerlendirirken, bu kesim ile diyaloğun, AB'ye üyelik sürecinin başlamasından sonra kesildiğini söyledi. kurtulamamıştır" dedı Eee\ ıt. Türkıvenin KKTC ile özerklik ılışkısı oluşturmasi gerektığını sövledı. DSP lıderı. dün parlamentoda duzenledığı basiıı toplantısında. smır geçme evlenıı nedenivle Rumlarve Yunanıs>tan'ın tutumunun kınarken. Türkıve'vi de daha aktıf olmava çağırdı. Kıbn> ııı Avrupa Bırliği'ne (AB) üvelık süreci başladığından berı Türk tarafı ile dıvaloğu kestığını vurgulavan Ecevit, "Zaten hiçbir zaman gönülden benimsemedikleri Federal Kıbns formülünü de rafa kaldırmışlardır" dedi Rumların. AB've üvelikle. KKTC'vı "er geç teslim alabiİeceklerine" inandıklarını kavdeden Ecevit. "Fakat kendi sabırsızlıkları \ üzünden Rumların bu ÇİZMEDEN YI KARI MUSA KART DOĞÛ> oyunu bozulmuştur. Avrupa Biriiği'nde üyeliğin Kıbns Türkleri için nasıi bir felaket olacağı. son evlemlerle. bütün dünvanın gözleri önüne serilmiştir" görüşünü dile getirdı. Bu gelişmeler çerçevesinde federasyon formülünün artık geçerlıliğını büvük ölçüde vıtırdığını ve Türkıve'nin çoktan beürlemesi gereken venı Kıbns polıtikasını bir an önce uygulamaya kovması gerektığinı anlatan Ecevit. sözlennı şövle sürdurdü. "Rumlarbu e\lemlere girişebilme cüretini de A\rupa Birliği'nin desteğinegüvenlerinden almışlardır. Anıa cüretkâıiıklan avaklarına dolanmıştır. Türki>e"nin KKTC ile biriikte veni bir Kıbns politikasını beliıieme zamanı çoktan gelmiş \e geçmektedir. Türkne, A\rupa Biriiği'nde üveliğin kabul edilmez sonuçlarını. \unanistan'la Kıbns Rum \ önefimi arasında kurulan veTürkiye'ji hedef alan askeri işbirliğini \c ^'unanistan'ın Türkiyc'yi bir husumet çemberi ife kuşatma çabalannı vurgulavarak KKTC ile bir özerklik ilişkisi oluşturmalıdır. Dünyada başanlı ömekleri bulunan bu ilişki modelinde. KKTC bağımsız bir de\let olarak kalacaktır. ancak KKTC'nin dış güvenliğini \e dış ilişkilerini Türkiye üstlenecektir. Türkije, bir yandan özerklik nıodelinin hazırhklannı vaparken, bir vandan da voğun bir kamuov u kampanyası başlatmaudır." Türk a^kerlerının adada kalmasinın. hem KKTC hem de Türkı>e"nın güvenlıgı açısından gereklı olduğunu kavdeden Ecevit. Batı kamuov unun adadakı Türk askerını "işgal ku\vetr gıbı gostermesıne hükümetın tepkısızlığıni de eleştırdi. Mehmet Sevigen, Tansu Çiller'e sordu: Dışişleri Bakanlığı'nın yolunu biliyor musunuz? CHPMen Çifler'e soru yağmıııaı • CHP'li Sevigen, 40 günlük hükümetin dış politika skandallannı soru önergesiyle topladı. Sevigen. Dışişleri Bakanı Tansu Çiller'e, "Türkiye'nin dış politikası dinci yörüngeye oturtulmak mı isteniyor" diye sordu. ANKAR.A (Cumhurivet Bürosu) -CHP lstanbul Milletvekılı Mehmet Se>igen, 40 günlük hükümetın dış politika skandallannı, Dışişleri Bakanı Tansu Çiller ıçın hazırladığı soru önergesinde topladı. Türkive'nin dış politıkasının dinci yörüngeve oturtulduğuna dikkat çeken Sev igen. Çıller'e. "Dışişleri Bakanlığı'nın yolunu biliyor musunuz" di>e sordu. İstanbul Milletvekıli Sevigen, Çiüer'in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde. "Türkiye'de gazeteciler döv ülüvor. insanlar öldürülüvor. havali \aatler vapılıvor, işsizlik almış başını gidhor. Bu olavlar karşısında sivasi du\arsuİığınız devam edecek mi?" dedı. Türkı>e'nın dış polıtıkada gitgıde yalnızlaştırıldığını vurgulavan Sevigen. "*Si/inSa\ın Erbakan'la ilişkilerinizin arkasındaki konunun ne olduğunu bilmenı. anıa bunu kamuov u sizden \e benden daha ivi bilir. Türkive'nin bu konumda olması sizi rahatsı/ etnıivor mu bilmivorum, ama beni ve Türk insanını kavgılandırdığı gerçek" görıişünü kavdettı. Sevigen'ın. Çıller'e vönelttığı 15 soru şöyle: - Türkive'nin dış politikası dinci lörüngeve oturtulmak mı istenivor? Batı dünyasına sırt mı çevirivoruz? - Surıve ve Iran PKK terörüne destek veriyor mu. vermhor mu? -Çetin Emcç cinayetinde İran'ın parmağı var mı vok mu? - Sizce önemli olan Türkiye'nın çıkan mı kendi çıkannız mı'' - Savın Erbakan'ın İran ziyareti öncesi İran'a jest vapmak için İran'dan Türkiye'ye sığınan Bahai tarikatının 21 sivasi mültecisinin İran'a iade PEN: Şeriatçılara ödün veriliyor HaberMerkezi-PEN Amerikan Merkezi, Prof. Dr. tlhan Arsel'in şeriatçılann tepkisini çeken Şeriat'tan Kıssa'lar adlı kitabının toplatılmasını eieştirerek bu uygulamayı radikal teröristlerin yasadışı hareketierine ve isteiderine verilmiş bir ödün olarak nıtelendirdi. 2 bin 800'ün üzerinde yazar adına Başbakan Necmettin Erbakan'a bir mektup gönderen PEN Amerikan Merkezi Başkanı Anne Hollender. Prof. Dr. tlhan Arsel'in hakkında toplatma karan bulunan kitabının kitapçılara dağıtılmasına izin verilmesini ve Türkiye'de basına ve yazarlara yönelik terörist saldırılara karşı önlem alınmasını istedi. Hollender. mektubunda Özetle şöyle dedi: **Yazarlann taciz ve gözdağından bağımsız olarak, mesleklerini yapma hakkını koruma karanndaki uluslararası bir organizasyon olarak, Prof. Arsel'in kitabının topiatılmasının onun ifade özgürlüğü hakkında ciddi bir kısıtlanıa olduğuna inanıyomz. Dahası. bu davadaki şarttar, mahkemenin. militan İslamcılar Şeriat'tan Kıssa'lar kitabını ifsa etnıeve başladıktan sonra toplarnıak için harekete geçtiğini gösteriyor. Protestolar, şiddete davalı bir saktınyı kapsadtğı için toplatma karannın radikal teröristlerin yasadışı hareketierine ve isteklerine verilmiş bir ödün olmasından tedigrinlik duyuyoruz." edilmesine ve katledilmesi için gönderilmesine nasıi göz yumdunuz? Bu insanlann akibetini takip edivor musunuz? - Sayın Erbakan. Kum Kenti milletvekılı mi. yoksa Konya Milletvekılı mi' 1 - Sayın Erbakan, Refah'ın Başbakanı mı yoksa Türkiye'nin Başbakanı mı? - Yüzde 21 'lık bıroyla Türkı>e'nin kaderinı belırleyen bir ınsana ne zaman dur dı>eceksiniz 9 - Ne zaman güzellik uv kusundan uvanacaksını/? - Sız ve Savın Erbakan. Türkıve'nın ıstıhbarat teşkılatına mı inanıyorsunuz, iran ıstıhbarat teşkılatına mı ınanıyorsunuz - PKK'nın yayın organı MED TV'nın açılışından haberınız var mı. varsa ne gibı önlem aldınız? - Dışişleri Bakanlği'nın yolunu biliyor musunuz? - Cumhunyet tanhinde bir bakanın kendi makamına gidışini basına haberdiye bildırdığinı duvdunuz mu' 1 - Kısacası Sayın Erbakan'a benzediğinizin farkında mısınız? İJFltNOKTASI I ORAL ÇALIŞLAR ANAP Genel Kurulu önümüz- deki haftatoplanıyor. Kurultaya ilişkin yapılan tartışmalar genel başkanlık üzerinde düğümleni- yor. Mesut Yılmaz'ın başkan- lığı kazanacağına kesin gözüy- le bakılıyor. Muhalifler ise Yıl- maz'a karşı bir aday çıkarabil- mek derdinde. ANAP, Turgırt Özal ve arka- daşları tarafından "liberal" bir parti yaratmak iddiasıyla kurul- muştu. Askeri yönetimin ağırlı- ğını hissettirdiği koşullarda ku- rulan ANAR "özel girişimi des- telemek" türünden bazı sözde "liberal" adımlar attı. Ama bu girişimler hiçbir zaman gerçek liberalizm olan, şiyası liberaliz- medönüşmedi. Özal'ınadımla- rı yine de bir ız bıraktı. Bu izler ise bazı çevrelerce bugünkü çü- rümenin asıl nedeni olarak de- ğerlendiriliyor. Kurultay yaklaşırken ANAP'ta Özal'ın misyonu üzerıne tartış- malar yapıhyor. Mesut Yılmaz, Özal'ın mirasını sürdüremediğı için eleştiriliyor. Başbakanlığı döneminde inisiyatifsızlikle suç- lanan Yıldınm Akbulut bile Me- sut Yılmaz için "Ufku dar, ikti- dar iddıası yok" diyebiliyor. Eski partililerden Eyüp Aşık ANAP ve 'Liberalizm'... ise "Rahmetli Turgut Özal'ın önümüze koyduğu çok buyük hedeflerimiz var. Bır an önce parti içi hesapları bır kenara bı- rakıp rahmetli Özal 'ın çizdiğı bu hedefler doğrultusunda çalışma- mız lazım "diyor. Türkiye'de merkez sağ parti- ler zaman zaman liberal olduk- lannı öne sürüyorlar. Onların li- beralliğinin ölçüsü, "devletmül- kiyetınin özelleştırılmesıyle" sı- nırlı. Başka bir liberalliklerine bugüne kadar ne yazık ki rast- layamadık. Bu tür bır "libera- lizm "e askeri diktatörfükler dışın- da bir yerde rastlamanın müm- kün olmadığını da bir türlü an- layamazlar. • • • ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. bu "askeriliberalizm"'m tıpiktemsilcilerinden. Herkritık dönemeçtestatükoyu kollamak dışında bır ış yaptığına tanık ola- mazsınız. Siyasi anlamda tam bır devlet despotizminı savunur, sonra da liberalhkten söz eder. Merkez sağın hderlerının en be- lirgın özelliği "devletçilik". Hep- si kafa olarak despotik bır dev- letten yanadırlar. Onların libera- lizmı, fukaranın elındeki ekme- ğı almakla sınırlı. Merkez sağın klasik liderle- rinden Demirel'ın. bir yurtdışı gezisi sırasında eftiği liberal söz- leri, bir gazete, "uçarken de- mokrat" manşetiyle vermişti. Mesut Yılmaz da "uçarken de- mokrat"ekibinin son neslinden. Hüsamettin Cindoruk. dün Cumhuriyet'e, Kürt sorunundan yola çıkarak merkez sağ konu- sunda ilginç bir değerlendirme yaptı. Kürt sorununu, "nasıl çözece- ğını bilmeyen, söylemeyen bir demokratik sağ olmaz" dedi. Cindoruk, bugüne kadar merkez sağda hiçbir şekilde ciddı ola- rak konuşulmayan noktalara dikkat çekti ve şunlan söyledi: "Türkiye, bu soruna demokra- tik çözum bulmak zorunda. Hal- ka, basına, medyaya, batıya, doğuya bunun formülünü çok iyi açıklamak gerekiyor. Kon- füçyüs'ün çok güzel bir sözü var: 'Çok uzun süren savaşla- rın galibı olmaz' diyor. Çeçenıs- tan'da Rusya uzlaşma arıyor. Bu, Rusya 'nın devlet zaafiye- tınden doğmuyor...Devlet, en azından demokratik çözümü de aramak zorunda." Cindoruk, keşke bu sözleri "uçarken" değil de görev ba- şındayken söyleseydi. Her şe- ye rağmen dikkate alınır önem- li bir noktaya parmak basıyor. Sağın. her konuda olduğu gibi bu konuda demokratik bir ara- yışın içine girmedığini vurgulu- yor. ANAP'lılar ve Mesut Yılmaz, DYP'liler ve Tansu Çiller, bu konuda, "bayrak, ezan"edebı- yatı dışında bir görüş getirıyor- lar mı? Bir projelerı var mı? Du- yan, gören oldu mu? • • • Işte Kıbrıs'ta tırmanan geri- lim. "Bu bayrakinmez"gibi ha- masi sözler eden Çiller'e karşı ANAP'lıların bir başka yaklaşı- mı var mı? DYR iç gerilimin yük- selmesinde becerıksizlikle "as- keri çözüm"e sarıldı. ANAP'ın onlardan daha ileri birtezini du- yan, gören oldu mu? ANAP kongresinde sorun ge- nel başkanlık değil. Yılmaz'a muhalefet eden "liberaller" hiç gerçek bir liberalizmin ne oldu- ğunu düşündüler mi? Partileri- nin, kimliksiz kalmasına hangi tu- tucu ve otoriter eğilimlerin se- bep olduğu üzerine kafa yordu- lar mı? • • • Örneğin Mesut Yılmaz, Terör- le Mücadele Yasası'ndaki kü- çük bir değışikliğe bile karşı çı- kıp, "Bölücülere taviz vermem" diye bağırdığında. eski MHP'Iİ- leri partinın tepesine oturttu- ğunda neredeydiler? Ölüm oruç- ları Türkiye'yi yeni bir kanlı ça- tışmanın eşiğine getirdiğinde, "Olsun bakalım" diye seyreden parti lıderlerinin dışında bir çö- züm aradılar mı? ANAP kurultayı, bakalım bu konulan tartışacak mı? "Liberal- ler", liberal fikırlerle ortaya çıkıp, Türkiye'nin en temel sorunlan ko- nusunda projeler sunacaklar mı? Türkiye, bir çürümenin ve yı- kımın eşiğinde. "Askeriçözüm"e boyun eğip, "liberal" olmak da Türkiye'ye özgü bir durum. ANAP, liberal mi, yoksa "aske- ri çözüm"ün peşinde mi? ANAP kurultayı, genel baş- kanı seçmeden önce bunu ka- rarlaştırmalı. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Vurgun Çetesi Gecenin sessizliğinı bozan hıçkırıklar, umutsuzlu- ğun bir izdüşümünde gri lekefer halinde çoğalıyor... Televızyonlar sonuna dek açık... Acaba ne oluyor? Dışarıda bir şey yok ama artık alışmışız olaysız bir gün geçmeyeceğine ve doğal olarak insanlar pence- relerden, balkonlardan dışanya bakıyor, kımilen ışık- larını söndürüyor... Oysa olay içende, televizyon kutusunda... Televizyonları açık olmayanlar "Acaba ne oluyor" diye panık halındeler... Bir toplum umutla umutsuzluk çızgisınde gidip ge- liyor, turuncu bir aydınlığın ortasında geçmışle gele- ceğın hiç ama hiç hesabını yapmıyor... Gözlerımı yumup yaşanmış öykülerın insanı kah- reden, başını döndüren uçurumundan bır zaman tü- neline dalıyorum hıçkırıkların tüm sokakları ve cad- deleri doldurduğu saatlerde... Güvenlık güçleriyle çatışan gecekondu ahalisı, taş ve sopayla belkı yaşam savaşımı veriyor; kendi ge- leceklerının güvencesını, Boğaza nazır olarak bır yıl önce tek katlı kondurulan, şımdılerde beşincı kata çı- kan 'vurgun çefes/'nın pençelerinde göruyor. Türkiye ilginç bır ülke... 1984 yılında 'bır tombul adam' ne yapmıştı? "Gecekonduya tapu!.." Tapuların fotokopisinı gazetelere tam sayfa ilan ve- rerek "Veroyu, al tapuyu" diye halkın beynını ve yü- reğıni kemıren mantık, bugunün değil dünün geçerli 'siyasi şovu' değil midır? Bugüne dek hiç bır babayığıt gecekondu derebey- lerine söz geçırememış, tam tersı onlan 'oy uğruna' koruyup kollamıştır... • • • 1984 yılında gecekonduya tapu sloganının arkasın- dan ne geldı? O güzelim koylar, üç-beş holding patronuna 49 yıl- lığına kiralandı. Göçek'ten Marmarıs'e. Bodrum'dan Fethıye'ye. Kaş'tan Antalya'ya dek kıyılar 'para ba- baları'na peşkeş çekıldi... Bu ışın mımarı ise Türki- ye'ye 'çağ atlatan' Turgut Özaldı... Şimdi neler oluyor? Ege ve Akdenız kıyılarında 49 yılhğına kiraya ven- lecek ne Hazıne alanı kaldı ne de orman alanı... Bu yüzden Hazine ve orman alanlarının üzerıne ku- rulan sözde gecekondular, devlet lojmanları, bozu- lan ekonomıyı kurtarmak ıçin can sımıdı oldu. Nasıl olsa gecekondular dört beş kata çıkmıştı. Buralar sa- tılır, paralar toplanırdı. Aslında yöntem 1984un aynısıydı. Birınde kıyılar, şımdıkinde Istanbul, Ankara ve Izmır'm varoşları var- dı. Birisi 'liberaldüzen', şimdiki ise 'adıldüzen'öı. Sonuç: Her ikı düzen de emekçı yığınları ezmek, onlan yok etmek içındi... Acaba necıp mılletimız bunun farkında mıydı? lstanbul varoşlarındakı 'lumpenprole*arya', keten helvadan çıçeğe, telefon jetonundan boyacı sandı- ğına dek ele geçırdiğı 'uretım araçları' sayesinde ken- di siyasal gücünü kullanarak tek katlı gecekonduları beş kata çıkarıp, aşıret-kabile ılışkilerıyle 'liberal dü- zen 'den 'adil düzen'e geçtığıne göre gerçeği gör- mek de o denlı zordu... • * • O küçük televizyon ekranından gecenin karanlığı- nı yırtan insan çığlıkları, taşlı sopalı saldırı benı zaman tünelinin ıçınden bir türlü çıkarmadı... Gözlerimı yumdum ve öylece kaldım... Sabah çok erken uyandım. Gazetelerı aldım. Yeni Şafak gazetesinden Mehmet Ocaktan, Necmettin Hoca'yı izlıyordu. Yazısı da oldukça ilginçti... Okuyalım: "Dış polıtıkada, Özal 'ı da çağnştıran son derece ha- reketli ve şaşırtıcı bır üslup sergileyen Erbakan. ha- ricıyenın statükocu anlayışına teslım olacak gibi gö- zükmüyor. Önümüzdekı günlerde. Kıbrıs 'takı gergın- lık konusunda RP-DYP arasında bır yaklaşım krızı yaşanırsa şaşmamak gerekir. Iki gündur geziye katı- lan heyet arasında, Kıbrıs 'takı gergınlik konuşuluyor, Bu konuda heyettekı bazı RP'lı mılletvekillerı, 'Kıbrıs Barış Harekâtı, Erbakan Hoca'nın başbakan yardım- cılığı yaptığı dönemde gerçekleşmıştır. Eğer Kıbrıs'ta- ki olaylann perde arkasında, güç odaklarının refahı zor durumda bırakmak gıbı hesapları varsa şımdı de Kıb- rıs'ın tamamını alırveririz olur bıter' yorumunu yaptı- lar." Şimdi anladınız mı Özal'ın 'liberal düzen/'nir; 'adil düzen'\e benzerliğini? Şimdi anladınız mı takkeli ve takkesiz liboşların 'Hacı'ya nıye sarıldığını? Ne diyefim!.. Necmettin Özal hayırlı olsun tüm tosun- cuklara!.. Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hıkmet .Cetinkaya u< Planet.com. TR HİKMET ÇETİNKAYA '3 . KİTAP Ç I KTI Din Baronu. Kenan Evren'den Turgut Özal'a; Tansu Çiller'den Bülent Ecevrt'e dek her kesimle ilişki kurdu 'Şeriat • Ticaret' zincirini genişletti. 250.000 TL (KDV dahıl) 1. KİTAP 2. KİTAP ' • l * l l ı i i i If (ıtlıuıı UNOA D i i i t ( ı ı l ı ı ı r ı 7 BÜLAŞTÎ 250.000 TL (KDV dahıl) 250.000 TL (KDV dahıl) Çağ Pazarfama A.Ş. Yerebatan Caddesi Salkımsöğüt Sokak ^to.• 9/B Cağatoğiu istanbul Te!:514 01 96/95 Posta çekı no.: 666322