25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Iotivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 0 Genel Ya\in Koordinatörü Hikmel Çetinkaya # Yazıışleri Müdürlen Ibrahim Yıldız (Sorumlu), DinçTavanç 0 Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara 0 Gön>el Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 0 Istıhbarat: Cengiz Yıldırım • Ekonomı. Biilenl Kızanlık 0 Kuliûr Handan Senköken 0 Spor Abdülkadir >, ücelman 0 Makalclcr: Sami Karaören 0 Dûzelrme Abdullab Yazıcı 0 Fotoâraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 \ urt Haberlerı Mehmet Faraç YayınKurulu Ilhan Nelçuk: BaşLm ı. Orhan Erinç, Okta> Kurtböke. Hikmet Çetinka> a, Şûkran Soner. Erşun Bakn. DfaıçTa>anç. tbrahim Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbav, Hakan Kara. Ankara TemsılciM. Mustafa Balba\ 0 Haber Müdürii: Doğan Akın AtatüıfcBulvan No. 125. Kaf4. Bakanlıklar-Ankara Tel1 4195020 (7 hat). Faks 419502' 0 izmır TemsıIciM. Serdar Kızık, H. Zı>a BK. 1352 S. 2 3 Tel. 4411220. Faks- 4419117 • Adana Temsılcısr Çetin Yiğenoğlu. İnönüCd. I19S N o l Kat:l. Tel. 3522550. Faks. 3522570 Müdurü Erol Erkut 0 Koordmatör Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Bûlent Yener 0 idare Hüseyin Gürer 0 lşletme Önder Çelik 0 Bılgı-lşlem Nail tnal 0 Bılgısa\arSıstem: Mürihet Çiler MEDVA C: • Yoneıını Kurulu Ba^kanı - Genel Mudur Gülbîn Erduran # K.oordınator Reha Işıtman 0 Genel Mıîdûr Yardımcısı. Mine Akdağ Tel 514 1)7 53 - 5139580-5138460-61.Faks 5118466 la)an >e Basan: Yenı Gün Haber AIJIIM. Basın \e Yaşıncılık A Ş aj, c.ıd ,W41 taiaMğlu'43.UI>ı PK 246 Istanbul Tel lO 2121 512 05 05 (20 hai) Faks tO 212ı 513 85 9 10AĞUSTOS 1996 Imsak: 4.22 Güneş: 6.02 Öğle: 13.17 Ikindi: 17.06 Akşam: 20.17 Yatsı: 21.50 Giçebe'nin 5-sayısı B iaber Merkezi - Şiir ağiiıklı olarak üç ayda bir yavmlanan Göçebe'nin 5. saysı çıktı. Ilk sayısından bu ana şiirin günümüzdeki korumunu tartışan yazılara yer^eren derginin sunuş vazMnda şairler. böyle bir zananda hâlâ neden şiir yaziıklannı dünyaya. ama dahı çok da kendilenne açıUamaya çağınlıyor. Derrinin bu sayısında Hafız. küçik İskender. Hüseyin Ön<ü. Sıtkı Caney. Osman Çaknakçı. Hasan Öztoprak. Irfai Yıldız. Ali Topuz ve En\;r Topaloğlu'nun da arahnnda olduğu y irmi Türl şairi var. Çeviri şiirlerin şairleri ise Georg TraU. Gabriela Mistral ve Rog;r McGough. Göçebe'nin bu sayısında aynca. ilk kez Türkçeye çevrlen Camus'nün "Defterlefinden bir bölüm de bulunuyor. Temel kazılırken kiltse bulundu • İZMİR(CumhurivetEge Biirosu) - Edremit'e bağlı Güre beldesinde bir inşaatın temel kazılan sırasında antik dönem yazarlan Homeros ve Strabon'un kitaplarında söz ettikleri Astryra uvgarlığının izlerine rastlandı. Güre Belediye Baskanı Kamil Saka. ınşaatı mühürleyıp düzenli kazılara başlanması içın Kültür Bakanlığı'na başvurdu. Izmir Arkoloji Müzesi'nden gelerı uzmanlann yaptığı araştırmada. bugüne değin bölgede rastlanmamış büyüklükte heybetli bir kilisenin kalıntıları ortaya çıkartıldı. İsveç'e geri dönüyop •STOCHOLM (Cumhuriyet) - Şeriatçılar tarafından öldürülmek istendiği için vaklaşık ıki yıl önce Bangladeş'ten kaçarak Isveç'e gelen \e daha sonra Berlın'egiden yazar Teslime Nesrin. yeniden lsveç e dönmek istediğini açıkladı. Göteborg Belediyesi. Avrupa'nın bazı büyük kentleri gibı sürgündekı yazarlara kapısını açmayı kabul etmiş bir belediye. Genel olarak bu konudaki başvuru. geçenlerde Strasbourg"ta kurulan "Uluslararası Yazarlar Parlamentosu' aracılığnla gelmekte. Söz konusu parlamento. Hint asıllı yazar Salman Rüşdü"nün başkanlığında çaltşıyor. Tatil imkânı • Haber Merkezi - Türkiye Turistik Otelciler BirliSi (TÜRTOB). görevleri" başında şehit olan emniyet göre\ lilerınin \e askerlerinin anne. baba. eş ve çocuklanna tatil olanağı sağlayacak. Turizm Bakanlığı'nca başlatılan karnpany a> a destek \ eren TÜRTOB.'birlıkçatısı altında bulunan 11 bölgesel turistik otelciler derneği, bu konuda ön çalışmalanna başladı. Orman yangını • MIĞLA(AA)- Muğla'nın Yatağan ilçesi yakınlannda sabaha karşı çıkan yangında 9 dekar kızılçam koru ormanı yandı. İlceye bağlı Hacıvelıler Köyü Asar me\kiindeki ormanlık alanda henüz bilinmeyen nedenle çıkan yangın Muğla Orman Bölge Müdürlüğü yangın söndürme ekipleri. Yatağan ilçe \e Turgut belde itfaiye ekipleri \e vatandaşlann çabalan sonucu kontrol altınaalındı. "Hiç kimseye 'Beni sev, anla' demem. O kadar çok anlayan var ki..." diyor Orhan Gencebay 'Değişmeye niyetim yok'• 73 yılında îstanbul'da çıkan bir plağım en az 400 bin satardı. O zamanın Trafik Müdürü'ne 'îstanbul'da ne kadar dolmuş var' diye sordum. "15 bin tane' dedi. îstanbul'da 400 bin satıyoruz. 15 bini çıkardım, 385 bin taneyi kim alıyordu? SERPtLGLNDÜZ Aynı saç, aynı tarz... Bıyık kaytandı. Şim- di biraz kalınlaşmış. "28yıllıkşöhrethaya- tımda~." diye söze başlıyor. "Ben tarzımı değiştirmedim. Değişmedim. Degişmeyede niyetim yok" 'Orhan Abi'miz yeni kaseti "Kiralık Dünya"da rock yapmtş. Oysa o "Mutat Gencebav tara" diyor: Ben kiracı, sen kiracı/ Dünya kiralık/ Sen beni sev / Ben de seni / Her şey bir anlık. Arabesk sozünden hiç hoşlanmıyor. Yap- tığının serbest müzik oldugunu söylüyor. Ona göre entelektüellerin uvdurduğu. ama şim- di yanıldıklan bir kavram bu arabesk. Müzik dışında astronomiye, evrenbilime vevaroluşculuğakafasınıtakmış. Hattabir teleskobu bile var. Klip çahşmasına hazırianıyor Orhan Gencebay. 70'li yıllarda hiçbirşar- kıcının karşı laşmadıgı tepkilerle karşılaştı. Bine yakın bestesi var. 400 kadannı kendi- si söylemiş. Sosyolog ve müzikoioglara ko- nu oldu. 28 yıldır da halkın onayını alarak bugünlerine geldi. Arabesk üzerine yazılan yanm kalmış birkitabı var. Tarzındaki "abi- lik" ve "deükanlılık"la minibüs müziginin dalga dalga yay ıldıgı dönemlerde ünlendi v e "minibüsçülerin krzti" oldu. Samsun gi- bi büyük bir kentte büyümüştü, ama kırsal kesimin insanlan onu kentlilerden daha çok sevdi. Garibanlann, ezilmişlerin ve umut- suzlann hislerini dile getirdi. TV'ye ve sah- neye çıkmadığı için dinleyicilerinin gözün- de neredeyse "mit" oldu. Şimdi "Sıkı bir klip çalışması"na hazırianıyor. "Veni kasetinde rock vapö" denmesine ya- nıtı şöyle: "KaAramkarmaşasındankavTiak- lanıvor bu. Arabesk denilen çalışmalar. ka- tı kurallara bağımlı olnıayan serbest çalış- malardır. Kural tanımazlik değildir. Araş- nrmadır. Ben biitün şöhret hayatım boyun- ca serbestliğin ne oldugunu biliyorum. Be- nim agırlık merkezim Türk miizigidir. Hem halk müziği hem sanat müziğidir. Bir yan- dan da dümadan kopuk olmayan bir insan olduğum için diimada se\ ilmiş sa\ ılmış ba- zı normlar var. Müzikal birtakım nüanslar oluyor. Rockda bunlardan bir tanesl Birsha- kf rifmi ya da underground tarzı olabiJiyor. Bunları ben kendi özümün içine alnıava ça- lışıyorum ve kendi biçimimde kullanıyo- rum. Bunu bazı arkadaşlar yeni fark etmiş olabilir. Ben bu.ıu baştan beri yapıyorum. Son yaptığım çalışmada Amerikan co- untn lerini hatırlatan bir ritim \ar." Gencebav.yeni kasetındeki "Bakırköyiden mektup var" isimli "teatrar parçasının bir mesajı oldugunu anlatıyor. "Maddeleşmiş diinyamızda iş bulamayan birinin tam teşek- kiillü bir hastaneye gidişinde karşılaştığı zoriuklar neticesinde Bakırköy'egönderil- nıesu oradan da psikolojik sorgulamalarda se\gilisini anlatması ve kimsenin buna inan- manıası. Sevgilisini çağınyor, 'Gel buraya" Beni gerçekten benimsemiş insanlann yapılannda mutlaka sevgi, saygı ve hoşgörü vardır. Herkese sev- gi, saygı vehoşgörüyü hatıriatmakgerekli diye me- saj veriyorum. Banşçı, hümanist ve sakindirier. diyor. 'Seni görsünler. senin valığına inan- sınlar ve seni ne kadar sevdiğimi anlasın- lar. Sevgilerazalıyor" diyoruz,amaazalmı- vor aslında." - Orhan Gencebay "ı kimler dinliyor? - Orhan Gencebay'ı dinlemek isteyen herkesdinler. Gönül dostluğu kurabilir. Ân- lamak isterse dinlesin. mutlak Orhan Gen- cebay'la bir yerde buluşur kim olursa olsun. Türkiye'nin genelinde çeşitli dinleyici kit- lesi var. Ben yıllaröncesinden bu çeşıtlili- ğin bir yerde odaklaşabileceğihesabınıya- parak hepimizin birleşeceği bir nokta var- dır diye onu araştırdım. Yaptığımızçalışma- larda gördügümüz ilgi. bu odagın oldugu- nu gösterdi bize. Benim yaptığım çalışma- larda tirajlarla ilgiyi görmüş oluyoruz. 25 yıl TRTHIe banşamadık - TV'lere çıkmadınız. klip çekmediniz. Dinleyicilerinizin gözünde efsane oldunuz. Bilerek nıi yaptınız? - TRT'yle 25 yıla yakın bir süre banşa- madık. Ben bir zamanlar TRT'nin yasaklı sanatçısıydım. TRT'nin ilkeleri bana göre katıydı. Düşünceyi ve duyguyu donduran bir istek vardı o ilkelerde. TRT bir zaman- lar yanlış yaptı. TRT. orijini koruduğunu sa- nıyordu. Bu yüzden tersdüştük. 25 yıl ara- mızolmadı.Sahneyeçıkmadım. Bilerek ve isteyerek olmadı. Kendiliğinden olmadı. Böyle birplanım yoktu. Müziğin yazar çi- zerliğıni sevmemden herhalde. Sahne mü- ziğin şovudur. Çalışsaydım onu da iyi ya- pardım. - Orhanizm diye bir şey var mı sizce? - Beni gerçekten benimsemiş insanlann yapılannda mutlaka şu vardır. Sevgi. saygı ve hoşgörü... Herkese, bütün insanlara sev- gi. saygı ve hoşgörüyü hatıriatmak gerekli diye mesaj veriyorum. O kişiler bunu be- nimsemişlerdir. Banşçı ve hümanisttirler. Saygılı ve bilgilidirler. Kavgadan yana de- ğil sakindirier. - Yaptığınız miiziğe arabesk denmesin- den hoşlanmıyursunuz. Ne deniyorsian yap- tığınız miiziğe? - İsim yanlış. Serbest çalışmalar diyebi- liriz. - Sosyologvc müzikologiara konu oldunuz, Bir dönem olay oldunuz... - Çok yanlış değerlendinneler yaptılar. Ya- lan yanlış iftiralar oldu. Bu görüşler son dereceyanlıştı.Sosyologlarbirröportajada- yanarak kırdan kente göç eden insanın hi- kâyesiyle arabesk arasında paralellik kur- dular. Bu son derece yanlıştır. Bu röpörtaj 1974 yılında Engin ErgönültaşMa yaptığı- mız bir röportajdır. Kırdan kente göç eden insanın şehrin varoşlannda yerleşerek ara- besk denilen kültürü oluşturduğunu öne sürdü. Yazı çıkıncayanhşdedim. Niye>an- lış? Benim müziğim yalnız şehrin varoşla- nnda değil. köylerde kentlerde de dinlen- Gencebay rocka sığıııaz CUMHLR CANBAZOĞLL Ntagazin basını sonunda Orhan Gencebay'ı da rockçı yaptı. Sanatçının son albümü Kiralık Dünya nın bir, iki yerinde yer alan rock sounduna benzer bölümler öne çıkartılarak yapıtın bütününün rock olduğu gibi bir hava yaratmak, rockın yeni popülaritesini kullanmak günü kurtarmaktan başka işe yaramıyor. Orhan Gencebay da başına geleceklen bildiğinden albümle ilgili yaptığı söyleşilerde. mütevazi davranarak iki parçada rock soundunu denediğinin altını kalın kalın çizdi ama başlıklar Gencebav'ın birdediğini bin yaptı. Orhan Gencebay'ın kariyerinde rock var. hatta Hatasız Kul Olmaz gibi son derece ilginç bir reggae denemesi bile var. Dünyanın dört bir yanında üretilen müzik türlerine açık soundunu tanımlayabilmek için kolaya kaçılıp, ağır basan Arap ritmleri yakalanarak yaptığına arabesk denmesi Gencebav'ı dar bir yola sokmaktan başka işe yaramadı. Yerli popüler müzikte en zengin saz deneylerini gerçekleştiren bin c'irak yaptıklarını 'serbest' diye bir başlıkta toplay an Gencebay geçmişte rockın üzerinde de çalıştı ama bu yolun yolculanna saygı duyup ben rockçıyım demedi... Yeni albüme gelince; uzun süre önce Orhan Abi'likten Orhan Baba'lığa terfi eden sanatçı yaylılann sürüklediği deneylerine devam ediyor. Bir önceki aibümde toplumsal banşa katkıda bulunmaya çalışan Gelin Birlik Olalım'dan yine bireysel konulara. mistik yorumlara dönüyor Gencebay. Kiralık Dünya"da sekiz tanesinin beste ve sözleri Gencebay'a ait on parça var: Bir de Sen vurma, Miisaaden Olursa Ben Gidiyorum. Kiralık Dünya, Küstüm Çiçeği, Bakırköy'den Mektup Var, Sevme Bensiz, Sıra Sende, Aşk Bensiz Olmaz, Ne Değişti ?, Çok Görme Bana. di. Her tarafta ve me\kide dinlendi. O za- man ben zaten gecekondudaki vatandaşla- nn dinlediği bir müzisyen olurdum. Bu ya- zı sosyologlara kaynak oldu. 22 yıl sonra bu yanlışlık ortaya çıkıyor. Arabesk deni- len çalışmalar serbest çalışmalardır. Benim doğru dediğim ortaya çıktı. Arabesk gibi bir deyim tutturmuşlar. bu deyimle beni tanım- lamaya çalışıyorlar. Olumsuz olan her şe- ye budeyimi v urmak istiyorlar. Mimari ara- besk, yaşam tarzı arabesk. Arabesk davra- nış gibi saçma sapan deyimler. - Siz bir zamanlar minibüsçülerin kralıy- dınız... - '73'te İstanbul'da çıkan plağım en az 400 bin satardı. O zamanın Trafik Müdü- rü'ne sordum. 'İstanbul'da ne kadar dolmuş var' dedim. '15 bin tane' dedi. İstanbul'da 400 bin satıyoruz. 15 bini çıkardım. 385 bin taneyi kim alıyordu? Böyle saçma şey ol- maz. Anlamsızlıgını söylüyorum. Kendini entelektüel sananlar böyle deyimler kul- landılar. Gariban edebiyatını gelince... Müzik iki şekilde yapılır. Biri şan için, diğeri enstrüman için. Ben enstrüman için de beste yapıyorum. Söz olarak verdiğim mesajlar vardı. Arabesk deyimi müzikle il- gili olan bir karalamadır. Kimileri ise söze takılarak beni suçluyordu. Onlar müziğe takılmıyordu. Delikanltlık imajı - Garibanlann ve ezilmişlerin Orhan Abi- si'siniz. Bunda biraz delikanlıiık imajı da var. Ne diyorsunuz? - Delikanlıiık derken insanlık demek is- tiyorsunuz. tnsan haklarının değerlendir- mesi içinde yer alan payelerdir bunlar. Bi- zim toplumumuzda abi ya da baba gibi un- vanlarövünç vegururdur. Kazanabilmekfev- kalade bir şeydir. Delıkanlı derken de insan yönümüzden dolayı söylüyorlar. Sözümüz- de duruyoruz. - Müslüm Gürses ve Ferdi Ta>fur'u din- liyorsunuz herhalde. Sizin dinleyicileriniz onlardan farklı mı? - Ben bütün dünya ile ilgilenirim. Güzel çalışmalan var o arkadaşlanmızın. Onlan dinleyenler arasında beni dinleyenler var- dır. Klasik Batı müziği içinde de beni din- leyenler, halk müziği dinleyenlerin içinde de beni dinleyenler var. Ben bütün müzik ekolleri içindeki birçok kişiyle gönül dost- luğu kuruyorum. Onlar da çok sevilen ki- şiler. Dünyanın her tarafından başanlı olan insanlann arkasında bunların fanatikleri vardır. Sevgiden kaynaklanıyor. - Arabesk üzerine bir kitap yazmav ı dü- şündünüz mü? - Başladım, yanm duruyor. Ben dünya ça- pında bir Türk müziği belgeseli düşünüyo- rum. Benim en büyük idealim bu. - Can Dündar'ın sizi konu ettiği belgese- li için ne diyorsunuz? - O belgesel kesinlikle v anlış. Ben İstan- bul'a öyle gelmedim. 6 yaşından beri gelip gidiyordum. Samsun'dayetiştim. Ben tstan- bul'a bilgi ile geldim. Klasik Batı müziği ile başladım müziğe. 12 yaşında Türk sa- nat müziği ile tanıştım. Cazla ilgilendim. Ne- fesli sazlarla çalıştım. Tenor sax çalıştım. 70 - 80 kişilik orkestrada çalıştım. Benim oluşturduğum yapı çok yönlü bir yapıdır. Şarkı sözlerindeki duygular - Şarkı sözlfrinizde hep umutsuzluk mu var? - Niye buna takılınıyor ki. Biz insanın du- yabileceği her türlü duyguyu anlatmayaça- İıştık. Geçen yıl 'Gelin birlikolaum'dedik. Yanı sıra sevgi, saygı ve hoşgörüyü işliyo- ruz. Bununlateslimiyetçiliği getirmiyoruz. Bu dünyada güzel yaşa diyoruz. Başlan- gıçtan beri bu böyle... 'Batsın bu dünya' di- yoruz. 'Hatasız kul olmaz' diyoruz. 'Beni böyle sev seveceksen " diyoruz. 'Alan a Wı. giden gitâ ah UeIÖien öldü ka- lan kaldı Nah ile Naşanır mı bu zulümle kahr ile. Asırlara sıgmaz bizim derdimiz / Yermez oldu kendimize kendimiz / Yılların günahı kaderde mi kalacak / Elbet bir gün insanlık bizden hesap soracak' diyerek geldik bugün- lere. Sevgiliyesitemdeettik. Küstüm çiçe- ği dedik mesela. Dokunuyorsunuz küsü- yor. Bizim hanımlanmız da öyledir. Dra- mı da işleriz. •Budünyadarahatyok/Ölüm belki kurtuluş / Al canımı yarabbi" . Örne- ğinaşkla ilgili... 'Eğeraşkabircezavermek mümkün olsaydı / Onun da benim gibi sev- mesini isterdim' Sevenlere yardımcı olan bir ifade bu. 'Sevgiyle bakarsan yaralanır- sın / Hakkını ararsan karalanırsın / Doğru- yu ispatla paralanırsın / Neyi birleştirdik ki dertlerden başka / Ney i değiştirdik ki sev gi- lilerden başka / Neyi geliştirdik ki bencillik- lerden başka / Sevgisiz bir dünv anın yalnız- lıklanndayız / Nevi eleştirdik ki yanlışlık- lardan başka'... Zaman zaman protest yapıyorum. Niye takılıp kalıyorlar ki bu arabeske. Hiç kim- seyi 'Benisev,anla' diye çağıracakdeğilim. Anlamak isteyen buyursun anlasın. O kadar çok anlayan var ki... Bakanlığın gözüdin turizminde•Turizm Bakanlığı. din merkezlerinin restorasyonu ve çevre düzenlemesi projelerine hız verdi. ABACIOĞLl' İZMİR-Tunzm Bakan- lığı, "din turizmPnden da- ha fazla pay alabilmek ama- cıyla Türkiye'deki dini mer- kezlerin restorasyonu ve çevre düzenlemesi projele- rine hız verdi. Dinler tari- hinde ve kutsal kitaplarda sözü edilen önemli olayla- ra sahne olan Anadolu'da- ki dini merkezlerin oluştur- duğu potansiyelden tanıtım eksikliği nedeniyle yeterin- ce yararlanılamadığı ger- çeğinden hareket eden ba- kanlık. ilk aşamada önem- li merkezlerin envanterça- lışmasını tamamladı. Anadolu, antik dönemin ünlü tapınaklannın yanı sı- ra. üç dünya dininin tarih sahnesine çıkmasına ve ge- lişimlerine tanıklık eden ve dinler tarihinde adı geçen önemli mekânlarla dolu. Konya-Mev lana, Efes- Mer- yemana, Kapadokya, Sü- mela Manastın, tstanbul- Fener Patrikhanesi. Ayasof- ya, Antakya-St. Piere Kili- sesi. Demre- St. Nicholas. Yedi Kiliseler bunlardan yalnızca birbölümü. Turizm Bakanlığı. Tür- kiye'deki bu potansiyelin degerlendirilmesi için geliş- tirdiği "inançTurizmiPro- jesi" çerçevesinde üç bü- yük dinin (Müslümanlık. Hıristiyanlık, Musevilik) günümüze kadar ulaşan önemli ziyaret merkezleri- nin restorasyon, çevre dü- zenlemesi, ışıklandınlması gibi girişimlerle iyileştiril- mesini ve tanıtılmasını he- defliyor. Bakanlık. bu çalış- malar kapsamında 1993 yı- lında üç dinin günümüze kadar ulaşan eserlerinin ve ibadet yerlerinin envante- rine başladı. Türkiye gene- lindeki envanter çalışma- sında, Konya-Mevlana, Hristiyan havarilerinden St Paul'ün yaşadığı Tarsus St. Paul Kilisesi, Efes Merye- mana Evi, Antakya St. Pi- erre Kilisesi gibi büyük oranda ziyaret edilen yerle- rin yanı sıra, sanat tarihi açısından önemli. mimari özelliği açısından türiinün ilk ve ilginç örneği olan. ulaşımı kolay bir noktada bulunan \e tur programla- nna alınan merkezlerin tes- piti yapıldı. Selçuk'taki Meryemana Ev i ÇevreDü- zenlemesi ve Bülbül Da- ğı'na Teleferik ile ulaşım projelen de Kültür Bakan- lığı ncaonaylandı. Sümela Manastın'nda da restoras- yon çalışmalanna başlan- dı. Ülkemizdeki dini mer- kezlerden Şanlıurfa'da, Ib- rahim Peygpmber'ın doğdu- ğuna ınanılan mağaranın bulunması. bu kenti Muse- vi âleminin kutsal yerleri arasına sokuyor. Mağara- nın bul unduğu alanda kub- beli galeriler ve çevresi ke- merterle çevrili avlular, için- de balıklann yaşadığı ka- nallar ile Şanlıurfa bir açık hava müzesi niteliği taşı- yor. Yedi kiliseler Hınstıyanlığtn yasak ot- duğu dönemlerde. ilk Ht- ristiyanların toplanıp gizli- ce dua ettikleri şehirlerde. daha sonra birer kilise ku- nıldu. "Vedi Kiliseter" ola- rak anılan bu kiliselerin ta- mamı. Anadolu'da bulunu- yor. Bunlar, Selçuk'ta şim- diki St. Jean Kilısesi'nin yerinde olduğu sanılan Efes Kilisesi. (zmir Kilisesi. "Kt- zıl Avlu" diye adlandınlan Bergama Kilisesi. Akhi- sar'daki Thyatira Kilisesi. Sart Kilisesi. Alaşehir'deki Philadelphia Kilisesi ve Pa- mukkale - Goncalı arasın- da ojduğu sanılan Laodi- cea Kilisesi olarak sırala- nıyor. Efes, aynı zamanda Mer- yemana'nın son günlerıni geçirdiği ve öldüğü yer ola- rak biliniyor. Efes Kilisesi, IÖ 57 tarihinde AzizPautos tarafından kurulmuş en es- ki kiliselerden birisi. Ntıkleer santral CHP'den Akkuyu savaşı .4NKAR\(AA)-CHP Gnjp Başkanvekili Oya .\rasu, Akkuyu Nükleer Santralı'nın İcuruluşu çalışmalanna hız kazandınlmasını anlaşılması mümkün olmayan bir davranış olarak niteleyerek. bu santralın kurulmaması için mücadele edeceğini bildirdi. CHPGrup Başkanvekili Oya Araslı. Akkuyu Nükleer Santralı ile ilgili olarak yaptığı y azılı açıklamada. ülkenin gereksinimi olan enerjiyi nükleer santrallardan elde etmenin pek çok risk ve sorunu gündeme getirdiğini belirtti. Gerekli güvenlik önlemlerinin yetersizliği veya ortaya çıkan bir kazanın. sadece santralın bulundugu yeri değil, uzak ve yakın pek çok ülkeyi de tehlike içine attığını kaydeden Araslı. Çemobii faciasını hatırlattı. Nükleer artıklann saklanması ve antılması aşamalarında da benzer sakıncalann söz konusu olabildiğini bildiren Araslı, bu işlemlenn sağlıklı birbiçimde yapılması için gereken masraflann enerjinin maliyetini yükselttiğine de dikkat çekîi. Araslı. "RP-DYP iktidannın Akkuyu Nükleer Santrah'nın kunıluşu ile ilgili çalışmalara hız kazandırması. anlaşılması mümkün olmayan bir davranıştır. RP-DYP hükümetinin. turizm ' açısından gelecek vaat eden bir bölgenin geleceğini söndürecek, yalnız Içel'in Gülnar ilçesini değil, bütün Türkiye'yi ve hatta civar ülkeleri sayısız tehlike ile yüz yüze getirecek, çevre kirliliğine yol açacak bu girişimini şiddetle kınrvorunTdedi. önme'nin çeşidı vardır. dönüşle- rin de kendine özgü harfleri. Yay- gın dönüş. U dönüşüdür. Giderken giderken sert bir v iraj alıp da hızlı bir tam geriye dönüş y apılırsa buna 'Udö- nüşü' deniyor. Ama A dönüşünü de, E dönüşünü de bilmek gerekli. Üste- lik D dönüşü de parlak bir biçimde ger- çekleştirildi. Y dönüşü aslında hiç yeni değil. eski bir dönüş biçimi. Şu dönüşlere bir göz atalım da sonradan pek şaşırmayalım. A dönüşü n u dönüş. uzatılmış bir A harfiy- D lebaşlıyor. "Aöylemiymiş,şaşır- dını kaldım. Ben hiç de öyle bilmiyor- dum. İyi oldu bana anlattığın. demek ki yanılmışım. Sen söylemeseydin hâ- lâ ö> le sanacakrını. Aaa, onlar da v ar ha! Kırkyıl düşünseydim aklıma gel- mezdi. Demek ki bövie bövle. .Artık ben de söy lediklerini yapanm, sen merak etme. Oğrendiğin yeni şeyleri de ba- na söylersin di mi? Aman ne olursun, söy le degene eski vanlışları v apmaya- yım. Sen merak etme. ben artık söy- İediklerinin dışına bir milim çıkmam. A a. bak sen hele. Dünyada neler olu- yormuş da haberimiz yoknıuş." MESELA DEDİK ERDAL ATABEK Dön Baba Dönelim... A dönüşü gerçekleştikten sonra ar- tık bu dönüşü yapmmış kişiyi hiçbir zaman eski yerinde bulamazsınız. Yu- muşak, inandırmaya dayalı etkili bir dönüştür. E dönüşü... T^dönüşü, kişinin "Eee, vettiartık" JLJ demesiyle başlar. "Vetti karde- şim. yetti babam, yetti arkadaşım. Bu yolla hiçbir yere varamıyorsun. Biz eşek gibi çalışıyoruz, millet malı götü- rüyor. V'eter be, bu dünyada bizim de payunız yok mu? Vardesenkimsesa- D OOHÜŞÜ.. na vermiyor.vokdesen içine sinmiyor. Bizimki dangalaklık oldu çıktı. Ben de bundan sonra yapacağımı biliyorum. Oğlum bu iş para kazanmaksa biz onun kralını yaparız. Vbk, parayı ve- mekse onu da şu salaklardan çok da- ha iyi biliriz. Eee, kala kala ne kalıyor? Şu kafayı değiştirmek mi? Değiştiri- riz kardeşim, değiştiririz babam. Ka- fa benim değil mi? İş kafayı değiştir- mekse tamam. şu dakkadan itibaren kafayı a>nen değiştiriyonım. Hadi ba- kalım, âlem bu> sa kral kimmiş, gös- terelim de şu maydanozlar da gör- sün." > E dönüşü. kafa kızmasına dayalı etkili bir dönüştür. D u numunelik dönüşü, bir millet- D vekili gerçekleştirmiş. "Dönüşler tarihi"ne orijinal bir buluş armagan etmiştir. DSP'den hızlı bir D dönüşü yaparak DYP'ye transferolmuş, yu- vasına döndüğünü falan söylerken yallah yeni bir D dönüşüyle DSP'ye geri dönmıüştür. Bu çifte D dönüşü .ün- lü dönüşçüler arasında bile hayranlık uyandırmış. "Pesvallahi.bizdedönü- yoruz, ama böy le hızİL böyle keskin dö- nüşler yapamıyoruz" diye parmak ısırtmıştır. D'den başlayıp D ye gi- den dönüşlerin bundan böyle hangi etaplan kapsayacağı üzerinde \apilan tahminlerin doğru çıkma olasılıklan belirsiz olduğundan çifte bahis oy- nanması da mümkünsüz duruma gir- miştir. Y dönüşü... T/e dönüşü eski bir dönüştür. ama 1 "dönüşbilim" alanında tanımı ye- ni yapılmaktadır. "Dönüşologlar"bu dönüşün yemeyle yakın ilgisi olduğu- na dikkat çekmektedirler. Bu dönüş, ya "Gelkardeşim,scndeye"diyeya- pılan bir öneriyle başlamakta ya da ki- şi kendiliğinden "Bendeşurayagide- >im deyemeye başlayayun" türünden bir dürrüyle başlamaktadır. Y dönü- şü. kişinin yemeye başlamasından an- laşılmakta. yemenin derecesiyle de dönüşün açısı anlaşılmaktadır. Y dö- nüşü yapanların "\iyip de mi dön- dükleri" ya da "dönüp de mi yedik- leri" ise duruma göre değişmektedir. Çevrenize bakarsanız dönüşçüleri de göreceksiniz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear