Catalog

8 TEMMUZ 1996 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIIV DEVAMI 17 Istanbul Edirne Ça nakkale Kocaelı Izmır Manısa Aydın Denizli A A A A A A A A 32 35 33 32 35 38 39 38 Sınop A 26 Adana A 33 Zonguldak A 35 Antaiya Samsun Trabzon Giresun Ankara Konya Eskışehir Sıvas B B B A A A A 26 28 27 34 35 34 32 A 32 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Sürt Hakkârı Van A B A B B B B 30 38 41 37 37 26 30 Y 25 Doğu Karadenız'ın doğusu ıle Doğu Anadolu'nun kuzey- doğusu sağanak ve gökgurultulu sağa- nak yağışlı. ötekı yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı değişme- yecek. Rüzgâr ku- zey ve doğu yönler- den hafif arasıraor- ta kuvvette esecek. Londra Pans Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Bruksel ti B B Y B B B Y 19 20 23 14 15 28 36 17 Budapeşte B 32 Münih Atina Milano Oslo Helsınkı Stockholm Belgrad Vıyana Bonn B Y Y Y Y B Y Y 36 22 18 18 17 23 24 20 14 40 Açık Parçali bulutiL, • Sıslı , BurUtlU COK buljîiu ı Yagmurlu jKa'l G U N D E M Mt-STAFA BALBAY B Baştarafı 1. Sayfada karizma gibi bır anlamı da olabilir mi" diye düşün- dürn. Hırızmatik milletvekili falan... Değilmiş. Yani yüce Meclisimizin çatısı altındaki- lerle ilgisi olmayan bir anlama geliyormuş. Sözlük ay- nen şöyle diyor: "Ayı, boğa gibi azgın hayvanların dudaklarına ve- ya burunlarına geçirilen demir halka." Hır bitecek gibi değil, hırbo var, hırtapoz var, hırt var, hırka var... Bunu geçelim, bugüne gelelim... Eğer DYP lideri Tansu Çiller, hakkındaki soruştur- ma önergelerinin Meclis'te kabul edilmesinin ardın- dan ANAYOL'u bozduğunda. DSP ve CHP ile bir hü- kümet kurup soruşturmalardan kurtulmayı hedefle- seydi, tavnmız bugünkü gibi olurdu. RP-DYP koalisyonunun temelinde, herfıangi bir siyasi tutum yatmıyor. Erbakan-Çiller anlaşma zap- tının sonucu böyle bir hükümet kuruldu. Refahlı bir hükümetin, Türkiye'nin iyi-kötü koru- makta olduğu çağdaş değerlere vereceği zarar ayrı konu. Ama, bu hükümetin temel defosu, bir dizi şa- ibe üzerinde oturuyor olmasıdır. Ortada onlarca görüş dolaşıyor: - Efendim RP sistemin içindedir. Niye karşı çıkı- yorsunuz? - Kardeşim, RP'yi sistem dışına iterseniz iç savaş çıkar, sorumlu olursunuz... - RP'yi sistemin içine çekmeliyiz, başka çaresi yok. Eğer sistemin dışındaysa, RP'yi bu konuma kim itti? Kendisi... Seçim propagandasının omurgasını, "Ben siste- me karşıyım. Bunların tümüne karşıyım" yaklaşımı oluşturmuyor muydu? Konunun bu yanı uzun uzun tartışılabilir ama, bu- günkü hükümetin temelinde bu durum yatmıyor. Sevecen-hırçın-babacan-inatçı... RP'nin izlediği politika şu: "Ne içindesindirsistemin ne dışında... Bulduğun- la hükümetkur, esmerde olursanşın da..." Erbakan. önceki gün hükümet programını savu- nurken şu kişilikler arasında gidip-geldi: - Sevecen, hırçın, kucaklayıcı, babacan, intıkam- cı... En sert yüzünü medyaya gösterdi. Iddiası ağır: "Güçleriyetmeyince, 'megerşu RP neymiş' deyıp methetmeye başlayacaklar. Hele bir methetmesinler görelim. Işte basınımızın hali budur." Hoca'nın söylediğinde doğruluk payları da var. A- ma bu sözü tersine çevirirsek şu çıkar: - Daha önceki iktidarların yaptığı gibi, ben de sizi ffff&]tfe~boğacağım. Oniara yaptıgınız gibi beni de 'öveceksiniz... 54. hükümet güvenoyu alırsa, medya-hükümet iliş- kileri de ayrı bir sınav verecek. Milletvekili borsasında dün, gündüz işlem yoktu, gece fazla mesai yapıldı. "Ben erkek adamım, parti değiştirmem" diyen ANAP'lı Mustafa Bayram, "Dün gece bayramlıklarını gıyip RP'ye geçti." Dönen bir pişman, dönmeyen bin pişman...Dönünce bir daha dönen ayrı pişman...Görünen o ki. en önemli sorun finansman... Bunları geçelim... Bugünkü güven oylamasına kimi, "Değişen bir şey olmaz, uğraşmaya değmez"; kimi, "Laik cumhuriyet tehlikede, kesinlikle kurulmamalı. DYP'nin buna alet olması önlenmelı" diyor... Ortam karmakarışık olduğu için her yorumda bir gerçeklik payı var. Ancak, sağduyulu herkesin kabul ettiği bir şey var ki. bu hükümet ahlaksız tekliflerin, ahlaksız pazarlıklarla, "makul" bir noktaya getirildiği bir oluşumdur. Bir başka deyişle, "hırlı" bir yapı üze- rine oturmamaktadır. Partisi ne olursa olsun, millet- vekilleri oturup bir karar verecek: -"H/r"lıdan yana mı ölacaklar. "h/r"sızdan yana mı? Kemalpaşa Sokağı 'nın adını değiştirmek isîivorlar RP'li Pendik Belediyesi'ne tepki İstanbul Haber Servisi - Pendik Belediyesi'nin. sı- nırlan içerisinde kalan Ke- malpaşa Sokağı'nın adını değiştirmek için girişimler- de bulunmasına. İstan- bul'un diğer belediyelerin- den \e demokratik kitle ör- giitlennden tepkiler geldi. Şile Beledıye Başkanı Şe- caattinGüney. RP'li Pendik İlçe Beledivesi'nin sokağın adının değiştirilmesini sert bir şekilde eleştirerek "Bu sokağın adını değiştirmek büyük bir cüretkârlık. Bu- nu ancak Refah Partilüer ya- par" dıye konuştu. "Daha diine kadar bu in- sanlar Anıtkabir'e gitmeyi reddediyordu. Atatürk'ün aley hine söylenen her söz ve hareket, cezasız kalmamalı ve hemen soruşturma açıl- malıdır" diye konuşan Gü- ney. önlem alınmaması du- rumunda bu gibi olayların devam edeceğini öne sürdü. Çatalca Beledıve Başkan Yardımcısı Oğuz Olcay da yaptığı açıklamada. RP'li Pendik Belediye Başkanlı- ğı'nın girişimini yanlış bir hareket olarak nitelendire- rek "Böylesine bir teklifın, büyükşehir beiediyesi tara- fından tasdik edileceğine inanmıyoram" dedi. Atatürkçü Düşünce Der- neği tstanbul Şube Başkanı Bilge Bilgiç de bugüne kadar Atatürk'ün adını ağzına al- maktan korkan. onu \ e dev - rimlerini her fırsatta zulüm > apmakla suçlay an bir anla- yışın bugün ani bir dönüşle Atatürk devrimlerinin bek- çisi olacağını belirtmesinin kamuoyunda kav gıv la izlen- diğini söyledi. Bilgiç. şunla- n söyledi: "Nitekim Kemalpaşa Mahallesi'nin adının değişti- rilmesi için büyükşehir be- lediyesine teklifte bulunan- lar. ne kadar takme yapar- larsa yapsınlar bu uygulama ile gerçek >üzlerüıi ortaja koymuşlardır. Atamızın is- mine bile tahammül edeme- yen ve onu değiştirmeye ça- hşan bu anlayişı şiddetle pro- testo ediyor \e kendilerini dürüst olmaya da\et edi- voruz." E^konomide bunalım alarmı • Baştarufı 1. Sayfada karşı sert mesajlar ileteıı RP'li bır hüküme- tin uzun \adeli dış borç \e sıcak paranın kaçmasına neden olacağı korkuMinun yanı sıra bu hükümetin güvenoyu alamamasi du- rumunda oluşabılecek yeni bir siyasi istik- rarsızlık veya seçim ortamını ekonominin taşıvıp taşıyamayaeağı endişesi de dile ge- tinldi. RP'nın hükümet kurmasının ardından. geçenyıl.a>daortalama 14mılvardolargi- riş, 1? milyardolarıaşanorandadaçıkışva- şayan ve düşük kur-yüksek faizde değer- lendirilen kısa \adeli dış sermayenin kaç- ma işaretleri \ermesi \e uzun \adeli dış kre- dianlaşmalannınaskıvaalınmasıpi\a>ala- rı gerginlığe soktu. Özelhkle sıcak paranın çekilmesiyie. ge- çen yıl ikinci el piyasalarda 18 katnKon li- ra\a ulaşan kanıu kâğıtları üzerındekı ış- lem hacminın de ya\aşlaması 2 katrılson li- ralık iç borç yükümlülüğü olan Hazine'nin iç piyasadan borçlanmasını zora soktu. Yabancı serma\e \atırım izni için >apı- lan baş\ urular da geçen ay 1c )^5 'in a_\ nı dö- nemine «öre yüzde 71 oranında düştü. Pı>asalarda. RPhükümetıyle. uluslarara- sı piyasalardan borçlanmakta zorlanan hü- kümetin. ıç borçlanmada da Mkıntı\a gir- mesinın huzursuzluğu>aşanırken. REFAH- ^'OL•uıı güvenoyu alamamasi durumunda oluşacak siyasi istikrarsizlık \eyaerken se- çım ortamının da ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri de kaygı yarattı. De\let Planlama Teşkilatı. Hazine Müs- te^arlığı. De\ let Istatistik Enstıtüsü \e Mer- kez Bankası \erilenne göre: siyasi geliş- melerden etkilenen ekonomik dengeler de yeni birbunalımın ağırlıklı sınyallerıni ye- niden \ermeye başladı. 1994 yılında yaşanan ağır kriz öncesin- de 1993 sonunda tüketici fi\atlannda yüz- de 7 1 I olan enflas>on. haziran a> ında top- tan eş\a fiyatlarında yüzde 76.2. tüketici fiyatlannda da yüzde 82.9 düzeyine yüksel- dı'. Tehlikeli biniime Ekonomi. yılın ılk 3 aylık döneminde bir önceki yılın aynı döneminegöre. ithalat ve sicak para girişlerındeki artiş doğrultusun- da tüketinıdeki çıkışla bırlikte yapav olarak vüzde 9Q ajbi yüksek bır oranda büvüve- rek yenıden tehlikeli bır dalgalanma süre- cine gırdı. Lluslararası Para Fonu (IMF). 1994 vılında yüzde 6.1 oranında küçülen ekonomide geçen yılın ikinci 3 aylık döne- minde büyük bir dalgalanmay la yüzde 12.4 oranında ani büyümesi üzerine türkiye'ye gelerek.tüketimin kısılması. kısa vadeli dış borç girişinin engellenmesi için baskın bir para operasyonu düzenlenmesinı istemişti. Ekonomik kriz öncesinde I993"te dis ti- caretdengelennde 14.1 milvardolar. cari iş- lemler dengesinde de 6 mil\ar433 nıiKon doiar düzev inde gerçekleşen bir bunalımın en önemli göstergesi olarak kabul edilen açık. geçen yıl da yenıden kendıni göster- di. 1995'te dış ticaret dengesinde 14milyar dolara. cari işlemler dengesinde de 3 mil- yardolara ulaşan açığın da ihracatta başla- yan düşme v e ithalatta kendini gösteren art- ma eğılimiyle bu yıl daha da büv ümesı bek- leniyor. Hazine'nin haziran ayı sonu itibarıv la iç borç yükümlülükleri 2 katrilyon 84 trilyon liraya kadar yükselirken. iç borç faiz oran- ları vıllık yüzde 12" düzev ine kadar çıktı. RP'nın hükümete gelmesiy le başlav an ger- izinlik Hazıne'nin vüklü kaynak aereksini- mine karşı ihaleleri dondurmasına neden oldu. Katrilyonluk açık 1996 yılı makro ekonomik hedeflerine göre kanıu dengelerinde. v üzde 6.5 olan ka- mu kesimı borçlanma gereğinin gayri safi milli hasılaya (GS.MH) oranının 1996'da >üzde 7.2 düzev ine. yüzde 7.5 olan bütçe- den karşılanan borç faız ödemelerinın GSMH'ye oranı bu yıl yüzde 10 düzevine kadar vükselmesi bekleniyor. Aynı çerçeve- de. geçen yıl yüzde 4.2 olan bütçe açığının GSMH'ye oranının da yüzde 6.5 düzevine çıkacağı tahmin edildi. Buna göre bütçe açı- ğının 1996 yılı sonunda 1 katrilyon lirayıaş- ması bekleniyor. Döv iz kurlarındaki artış oranı son 2 ay- da vüzde 20 düzevine kadaryükselirken. pi- yasalarda y ine 1993 sonunda vaşanan Türk Lirası'ndan kaçiş ve dövıze yönelme ba>- ladı. Bankalar 1993 sonunda olduğu gibi. RP hükümetinin kurulmasının hemen ar- dından ellerindekı de\ let kâğıdı portfov le- rinı azaltma eğilimine girdıler Bankaların ellerındeki dev let kâğıdı porttöv ü son 1 haf- tada 69 trilvon lira birden azaldı. Cazete Ege müşterilerine' muhabbet kuşu veriyor Promosyonda 6 kuş' devri CMITOTAN İZMİR- Akla gelebüen her şeyi verdi "Babıtelii" medyası. Bugüne değin al- dıklannız •*cansız''dı. Gözü- nüz aydın sıra canlılara gel- di. Ege'de yayımlanan Ga- zete Ege "kuş" veriyor. Hem de az kupona. Henı de muhabbeti unuttuğunuz şu günlerde, muhabbetkuşu alacaksınız. kafesiyle, ye- miyle... Kuş veren gazetenin üst düzey yetkilisi, amaçlannın hayvan sevgisine katkıda bulunmak olduğunu söylü- yor. Hadi hayırlısı, medya arüksevgilerinize de katkı- da bulunacak. Başka sevgi- lerinize katkıda bulunmak için birçok büyük gazetenin kollan sıvadığından da emin olabilirsiniz... "Halkın doğm haber al- ma »e gerçekleri ögrenme hakkı variığınıızın birinci nedenidir... Gazetecüik nıes- teğinin ahlaka a> kın özel a- maç vecıkaıiara aletedilme- si kesinlikle karşı olduğu- muz ve olacağımız bir husus- tur... Birbirimi/in pnımos- yon kampanvalan konusun- da kötfileme yoluna başvur- mayacağunız herkes tarafın- dan bilinmeiidir." Aradan iki yıl geçtikten sonra bu satırlar ne kadar da anlamsız görünüyor. Oysa 31 Ocak 1994'te imzalanan ve adı uzlaşma deklarasyo- nu olan bu metnin altında tüm büyük gazete ve tele- vizyon temsilcilerinin imza- ları var. Aslında medya pat- ronlan da promosyondan sı- kıntılıydı. Sabah Grubu sa- hibi Dinç Bilgin. "Bu işin ayan kaçtı. L zunca bir tatil versek çok iyi olur düşünce- sindeyim. Gazeteler patinaj yaprvor" derken. televizyon kavgasının önemli ismi Âk- şam patronu Mehmet Ali IIı- cak, promosyonun kısitlan- tnasını istiyor v e bu k.işıtla- manın basın özgürlüğüyle hiçbir alakası olmadığını söylüyordu. Herkes yakınıyordu an- cak bir şey degişmiyordu. Tencere-tabak rekabetinin boyutları önce televizyon. sonra buzdolabı. bilgisayar kavgalarına dönüştü. "'Ba- bıtelli" medyasının birinci sayfalan promosyon ilanla- nyla donatıldı. Bu ülkede sanki her şey güllük gülis- tanlıktı. Gözaltılar. işkence- ler. kaybolmalar, polis da- yakları promosyon ilanlan- nın yanında "soldasıfir" ka- lıvordu. Artık yazıişlerinde haber tartışmalan. yerini promos- yon masalannda kafa yor- maya bırakmıştı. En iyi pro- mosyonu bulanın en başan- lı gazeteci sayıldığı dönem- lere gelindi. Artık gazeteler süpennarket işlevi görüyor- du. Okur, müşteri kimliğiy- le girdiği kuyruklarda gün- lerce belcleyip üç tava alma- nın savaşımını veriyordu. Artık sıkıntı basmıstı. Ve- rilmeyen hiçbir şey kalma- mıştı. Yeni birşeylerbulun- malıydı. Bulundu da. iz- mir'de Sabah Grubu'nun yerel gazetesi Yeni Asır'la yayın yaşamına yeni başia- yan Gazete Ege arasında bü- yük bir "savaş" yaşanıyor- du. Yeni Asır'a rakip olarak çıkacak bir gazeteye taham- mül yoktu. Gazete Ege, müşteri pardon okur çek- mek için büyük promosyon- lar yapıyor. çok az kupona zeytinyağı. deterjan gibi ev hanımlannı etkileyen "mal- lar" veriyor, tirajını arttır- maya çalışıyordu. Ama yetmiyordu. Daha iyi bir şeyler bulunmalıydı. "Müşteri"'nin biraz da ~se>- gi dünyası"' tırtıklanmalıy- dı. Bugünlerde ınsan sevgi- sinin bir hükmü yoktu. Evet eh iyisi hayvan sevsisine yönelik bir şeyler yapılma- lıydı. Sonuçta bulundu. Türkiye'de, belki de dün- yada ilk kez kupon karşılığı bir canlı verilecekti; kuş ve- rilecekti. İnsanlar arasında sevgisizliğin. iletişimsizli- gin, duyarsızlığın ^«Uıasd" muhabbetsizliğin doruklan- na vanlmıştı. O halde mu- habbetkuşu verilmeliydi. Ilanlar hazırlandı. Kuş satı- cılanyla işlemler bitirildi. Tarih belirlendi. Evet. 10 temmuzda Ga- zete Ege alan okurlar, mu- habbet kuşunun ilk kuponu- na kavuşmuş olacaklar. 29 gün sonra kuşla birlikte ka- fes, yem ve çeşitli aksesu- varlan evlerinde olacak. Bugüne kadar promos- yonla aldığınız eşyalar mut- faklarınızı, odalannızı tık- lım tıklım doldurdu. Biraz da "sevgi" gerekiyordu. Iş- te ona da sahip oluyorsunuz. Artık sevgileriniz de "babı- teUi" medyasının sıcak kol- lanna emanet. Bu henüz başlangıç. tleride kim bilir daha hangi sevgileriniz medyanın kuponlarıyla tar- tılacak? Karşıiıksiz olan bir tek sevgi vardı. imdi o da kuponla... ANAP'h Aşık: BBP toptan satıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP İstanbul Milletvekili Güneş Taner. 24 Aralık seçimlerinde ittıfak yaparak. BBP'yi Meclis'e taşıdıklan için çok pişman olduklarını söylerken. Trabzon Milletvekili Eyüp Aşıkda BBP'yi toptan satılmakla suçladı. ANAP istanbul Milletvekili Güneş Taner ve Trabzon Milletvekili Evüp Aşık. dün akşam Kanal D'de yayımlanan 'Teke Tek" programında. hükümete kerhen destek vereceklerini açıklayan BBP lideri Muhsin Vazıcıoğlu'na yüklenerek. ağır ıthamlarda bulundular. Güneş Taner, Muhsin Yazıcıoğlu'nun. Eyüp Aşık \e Oltan Sungurlu ile yaptığı görüşmelerde. bu hükümete destek vermeyecekleri konusunda söz verdiği halde. bu sözü tutmadığını söyledi. Güneş Taner. Yazıcıoğlu'nun. ANAP'ı ve özellikle Genel Başkan Mesut Yılmaz'ı "sükûtu hayale" uğrattığını bildirdi. BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu ise Aşık ve Sungurlu ile yaptığı görüşmede. tıerhangı bir söz vennediğini savundu. Yazıcıoğlu. "Onlar bizden çekimser kalmamızı istediler. Konuy u bir kez daha değerlendireceğimizi sö> ledik kendilerine"* dedi. Yazıcıoğlu. tarikatlardan hükümeti desteklemeleri için baskı geldiği iddialannı yalanlamayarak tarıkatlar da sivil toplum kuruluşlandır sörüşünü dile getirdı. ÂNAP'ın BBP"ile ittıfak vapmasında önemli katkisı bulunan Evüp Aşık ıse telefonla katıldığı programda. Yazıcıoğlu'nu. ağır bir dille suçladı. Muhsin Yazıcıoğlu'nun güvenoylası öncesi çırkin birtakım pazarlıklar olduğunu. milletvekillerinın satıldığım ıleri sürdüğüne dikkat çeken Asik. "Eğer birileri satılmışsa. BBP toptan satılmıştır" dedi. BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'na. "Mazeret u>durmasın" diyen Aşık. bu hafta sonıına kadar ANAP'ın bir hükümet kurabileceğini belirterek BBP ile görüşmeve hazır olduklarını söyledi. Çok sert ve sinirli bir ifadeyle konuşmasını sürdüren Aşık. yanında ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın da bulunduğunu belirttikten sonra. Muhsin Yazıcıoğlu'na şövle seslendi: "Siyasi hayatın bovunca bo\ nunda çıngırak gibi taşnacağın bir karar alıvorsıın. Arkadaşlarına katil diyen Tansu Çıller'i Mesut ^'ılmaz'a tercih ediyorsun. Senin aldığın bu karar. her kıpırdadığında çıngırak gibi ötecek. Milletin yüzüne nasıl bakacaksın. Kim seninle bir daha ittifaka girer." Kıbns'ta muhalif yazarı vurdular REŞATAKAR LEFKOŞA - KKTC halkının eko- nomik ve sosyal bunahmları artarak devam ederken son bir hafta içerisin- de ikinci cinayet olayının yaşanması ve bu kez bir yazarın saldınya hedef olması, çok sert tepkilere yol açtı. Geçen hafta ortalannda EmineKu- lak isimli 71 yaşındaki kadının emek- li maaşı uğruna bıçakla katledilmesi- nin yankılan sürerken bu kez yerel gazetelerden Yenidüzen'in yazan Kutlu Adalı silahlı bir saldınya uğ- radı. Önceki akşam geç saatlerdeevinin önünde silahlı saldınya uğrayan Kut- lu Adalı. yol ortasında can verdi. İstifa eden koalisyon hükümetinin ortaklanndan Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin yayın organı olan Yenidü- zen gazetesinde yıllardan beri yazar- lık yapan Kutlu Adalı. son yazılann- dan birinde KKTC'deki sosyal ve ekonomik çöküntüye dikkat çekmiş. cinayet olaylannı irdelemişti. Cum- huriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Mehmet .41i Talat. oiay sonrasında yaptığı açıklamada. "Bu siyasi bir ci- nayettir... Demokrasiye vefûdr özgür- liiğüne indirilmiş ağır bir darbedir" dedi. Toplumcu Kurtuluş Partisi Genel Başkanı Mustafa Akıncı ise Kıbns Türk toplumunun büyük bir huzur- suzluk ve mutsuzluk ortamına sürük- lendiğine dikkat çekerek "Bunugör- mezden gelmek en büyük ihanettir" dedi. Güneş Taner ayrıca. hükümete ortak olmadığını dile getiren Yazıcıoğlu'na. "Bakanlık almadınız. ama kadro aldınız" dedi. Yazıcıoğlu iddialan reddetti Yazıcıoğlu ıse tüm bu iddialan reddederek. "Eğer böyle bir şey ispat edilirse sivaseti bırakmaya hazınm. Biz Meclis'e girdikten sonra ANAP'ın avantajlı olduğu bir hükümet modelinin çıkması için eümizden gelen ga> reti gösterdik. Ancak ANAP demokrasi dışı baskılar ışığında karar aldı. Gidip DYP ile kurdu. Biz, üzerimile düşeni yaptık" diye konuştu. ANAP Genel Başkan Mesut Yılmaz da kendisi açısından siyasette verilen sözlerin önemli olduğunu belirterek "Muhsin Yazıcıoğlu, yaptığunız göriişmeler sırasında bana. Biz ANAP'a zarar verecek herhangi bir tav ır ıçinde olmayacağız' sözünü verdi. Bugünkü tavn buna uvgun değiP dedi. Yazıcıoğlu'nun REFAH^'OL hükümetine kerhen destek vereceğini açıkladığı .\feclis konuşmasında "Bu hükümet şaibeli" dediğini anımsatan Yılmaz. şunları sövledi: "O /anian tüm mUIetvekillerinin bu şaibeli hükümetin güvenoyu almasını engellemesi gerekir. Yazıcıoğlu, Meclis'teki bu konuşmasıvla kendini zor duruma sokmuştur. Bu hükümetin Meclis'te alternatifi >ardır. Eğer bir Meclis, şaibesi/ hükümet çıkaramıvorsa o Meclis kendisini feshetmeli, soçime gitmelidir. Muhsin Yazıcıoğlu, Meelis'teki konuşmasında a> rıca. Müslümanların iktidannı engellemey eceklerini söy ledi. Bu sözler de I ürkive için tehlikeli sözlerdir. Yazıcıoğlu'nun bu kararı. kendisini \e partisini gelecekte zor duruma sokacaktır." Muhalifler: İran hükümeti terörist HLLNATOPCL" NLRTEN ^ALÇ1N Iran'daki rejim karşıtları- nın Fransa'da kurdukları Milli Mukavemet Kurulu. geçen günlerde Londra'da vaptığı toplantıda tran hü- kümetıni "terörist" ılan ede- rek. tüm diinva ülkelerını Iran'la ılişkilerini gözden geçirmeve çağırdı. Toplantının sonuç bıldir- gesinde. İran'ın 21 değışık ülkede 350 cinavetten so- rumlu olduğu belirtilerek. bu ülke ile uzlaşma çabala- nnın sonuç vermeyeeeğı vurgulandı. \1ılli Mukavemet Kuru- lu'nun dünyanın tarklı ülke- lerindeki büro temsılcilerı ve İngiliz insan hakları savu- nucularının katılımıyla ge- çen haftalarda Londra'da düzenlediği toplantıda. İran rejimı tartışıldı. Altı gün süren toplantıda iran hükümeti. öldürulen re- jını muhalıtlerı ve Iran'la Batılı ülkelerın ılışkilen ele alındı. İran ile Batılı ülkelerin ilişkılerintn sorgulandığı toplantı sonucunda alınan kararlar. ingiliz insan hak- ları savunucuları ıle Mıllı Mukavemet Kurulu tarafın- dan hazırlanan sonuç bildir- gesi ileaçıklandı. İngiltere însan Hakları Parlamentosu tarafından açıklanan sonuç bildirgesın- de. molla rejiminin 21 deği- sik ülkede 350 cinavetten sorumlu olduöu öne sünil- dü. Haşimi Rafsancani nın vönetımde olduğu son 7yıl- da bu cinayetlenn sayısının arttığına dikkat çekilen bil- dirgede. rejımın daha katı hale geldiği belırtıldi. Alınan kararlar İran'ın rejim muhalıfleri- ne uvguladığı "terorizm" konusunda hemfikir olduk- larını belirten İngiltere in- san Hakları Parlamentosu. alınan bazı kararları şövle özetledi: "1- İran hükümeti ulusla- rarası terorizmin bir numa- ralı kav nağıdır. 2- İran vönetimi. Ortado- ğu'daki barış süreci için bü- yük bir tehdit oluşturmak- tadır. 3- İran tarafından koru- nan terörist gruplar bölge- deki banş ve istikrariçin bü- yük bir tehlike oluşturmak- tadır. 4- İran hükümetinin İngi- lizbir yazann \ekitaplanmn yok edilnıesini istediği fetv a- vı kınıvoru/. 5- İran ve \ urtdışında Ba- hailer, Hıristivanlar \v Sün- ni Müslümanlar ile rejim karşıtlarının öldürülmesini kmıyoruz. 6- İran'la uzlaşma çalış- maları hiçbir sonuç \erme- miştir. Bu nedenle ilişkilerde alınacak tav ır. bu durum göz önünealınarakbelirlenmeli- dir. 7- BM İnsan Hakları Ko- misvonu'nun üvesi. İran üzerine çalışmalar yapmış u/man Maurıce Copıtar- ne'u. İran hükümeti tarafın- dan gerçekleştirilen insan hakları ihlallerini diinvava duvurması için görevlendi- rivoruz. 8- Tüm dünva ülkelerini, İran'la olan ticari ve siyasi ilişkilerini tekrar gözden ge- çirmeve davet ediyoruz. Bu konuda özellikle çok net bir politika izlemeyen ABD ile diğer ülkeleri tartışmava ça- ğırıvoruz. 9- Sivil toplum kuruluşla- nnın İran^j^i terorizme karşı sav aşmlafinı koordine etmek içiıvtefulacak olan uluslararası bir komitevi. İran haikına çokseslilik ve demokrasi getirecek oluşumları ve dinrtog or- tamını desteklivoruZr" iran en büyük Herör ihracatçısı' • Baştarafı 1. Sayfada Heryıl.yaklaşıkf binkı- şinın geçtığı bu kamplarda. bomba yapımından. silah kullanımına kadar. birçok konuda eğıtim verıldıği. bazı kampların ise siyasi suikastlar gibi "uzmanlık eğitimi" verdiği belırtıldi. Bu eğitimi veren kamp- lardan birinin. ülkenın batı kesimındekı Kasvim ken- tinde bulunan Abyek kam- pı olduğu kaydedildı. Iran'daki terör eğitım kamplaıına ılışkin ayrıntılı bilgiler de aktaran Sunday Telegraph gazetesi, bazı kamplarda eğitim gören militanlara. idam edilmiş kışilerin cesetlen üzerinde çalı^ma > aptırıldığıni. böy- lelikle silahların insan v ü- cudu üzerindeki etkısini "uvgulamalı" olarak gör- düklerini öne sürdü. Bazı eğıtim kamplarının, özellikle dış ülkelerden ge- len yabancı milıtanların eğitiminde kuliamldğı da kaydedılen araştırmada \i- ha\end kentindekı kampın Lübnanlı Hizbullah mılı- tanlarına ayrıldıâı belırtıl- di. Kum kenti v akınlarında- ki Fetih Gani Hüseyni kam- pının da Türkiv e'de faal iv et gösteren Islamcı Türk mili- tanlara hizmet verdiği bıl- dırilıyor. 1 yüda 12 kişiöldü İran'daki eğıtim kampla- rının denetımının Cumhıır- başkanı Hasimi Rafsanca- ni'nin başkanhk ettiği Yük- sek Güvenlik Konsevi tara- fından v apıldığı. son ay lar- da bu operasyonun daha da geliştirildığı ve son bır vıl içinde Avrupa'mn çeşitli verlerinde İran rejimine muhalif 12 kişinin öldürül- mesının. bunun kanıtı ol- duğu da kaydedıldi. Gok guruftukj OLAYLARIN ARDEVDAKT GERÇEK E Baştarafı 1. Sayfada redavuiHiıvkayokhı kahmı " durumuna diiştüler. Çiller 7n, laikliği de tıpkı "bavrak-ezan-Kunın " gibi bir "oy anıcı " olarak kul- landtğı ortaya çıktı. İkiptırtiıün. oy kaygısıyla attığı adımlarm, ülkemizde demokrusiniıı tüm kurum ve kııruluilanylayerleşmesine yardımcı olmayacağnu ya- şayarak göriiyoruz. Sonuç olarak, bu hükü- metin iki temel özelliği var- dır: - Siyasi erdemden ıızaktır. - Laik ve çağda} bir Tiir- kiye için telıdittir. Demokrasiye inanan mil- leh'ekilleri bu iki özelliği dikkate alaruk karar verme- lidir. • • • CHP'li Keskin 'Muhalefet Müslümaıı değil mi?' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Sek're- terı Adnan Keskin. Basbakan Necmettin Erbakan' m med- vav.ı yönelik tehdıtkâr vakla- simının yoKuzluk iddialannı gızlenıe anlayi'jmj dav andığı- nı savundu. Keskin. BBP Ge- nel Baskanı Muhsin Yazıcıoğ- lu'nun RP-DYP koalısvonu- na kerhen desteğı ve "Size, Müslümanların iktidannı en- gellediniz, dedirtmenı" şck- lındekı jçıklamasını da "Bu cumhurivet adına utanılacak bir taModur. Muhalefette ka- lanlar Müslümaıı değil mi? Bu vaklaşını. tarikat reisleri- niıı n/lemlerini avakta tutma- >a>öneliktir"dıvevorumladı. Keskin. dun partısının ge- nel merkezınde düzenlediği basin toplantısinda. RP Genel Ba>kanı ve Bjsbakan Nec- mettin Erbakan'ı bukalemu- na benzeteıek "Erbakan. bu- kalemun gibi her renge girebi- leceğini gösteren bir sivaset anlavışı içinde" dedi. Keskin. TBMM'de önceki gün hükü- met programı ıle ılgıli elestı- rılen vanıtlavan Basbakan F.r- bakan'ın jırııılık muskjlan okuvarak taın bırtakıyyeyak- lasimı gösteıdığını sövledi. Basbakan hrbakan'ın ken- dısıne vonelık tüm elestınlen vanıtsız bıraktığına isaret e- den Keskin. "Güldürü ustası. hükümetteki tek karariılığı- nın özgür basını cavdırnıa ve disipline etme çerçevesinde ulacağını gösterdi. l Ikenin düzlüğe çıkması istenivorsa. Erbakan ve Çiller.öncekendi- lerini disipline etsin" görüşle- nnı savundu. Keskin. Basbakan Erba- kan'ın basını disipline etme anlayışının volsuzlukları ört- bas etme dii>üncesınden ka>- naklandığını vurgulavarak şunları sövledi: "RP-DYP ortaklığı. >eni volsuzluklann ortava çıkar- masını engellenıe anlaşıvına hizmet edivor. Bu takJaym sağlıklı değildir. Basın. de- mokrasi çerçevesinde işlevini vapacaktırl Basının ortava at- tığı tolsuzfuk iddialanndan rahatsız olup. şantaj v apacak- lanna, Erbakan altınının. dö- vi/iniıı. vüzlerce arsasının ve borsa parasının meşru ka>- naklarını: Çiller de İstan- bul'daki köşklerinin. Kuşada- sı'ndakJ çiftliğinin. ABD'deki nıaharlığınııı meşru kavnak- lannı açıklasın. O /aman ba- sınla sürtüşmelerine gerek kalmaz." Aziz Nesiıı • Baştarafı 1. Sayfada her vıl anılacağını söyledi. Törende Aziz Nesın'in ken- di sesinden "Son İstek" adlı ^iıri dinletılırken ızleyıciler arasında hüzünlü anlar ya- şandı. Fotoğraf sanatçısı İsa Çelik ıse dia gösterismden önce yaptığı konuşmada Ne- sin'in. Türkıve'de ve dünva- da örnek aldığı insan oldu- ğunu kavdettı. Çelık'in. Ne- sin'in çeşitli fotoöratlann- dan olıışan dia gösterisi izle- vicılerden biiviik alkış dldı. Dia gösterisinin ardından bağlama sanatçısı Muzaffer Özdemir bir konser verdi. Aziz Nesin için düzenlenen anma törenıne çok sayıda vatandaşıtı yanı sıra Nesin N'akfrnmvetıştirdiğiçocuk- larvevakfınyönetim kurulu üveleri katıldı.