14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 12 TEMMUZ 1996 CUMA HABERLER Kıraç'm akli dengesi yerinde • ERZhCAN(AA)- Gümüşhane Baro Başkanı Ali Gündey 'ı öldürmekten Erzincan DGM'de yargılanar İzzeî Kıraç'm duruşmasına devam edildi. Davanın dünkü duruşmasında Kıraç'ın akli dengesinin yerinde olup olmadığımn belirlenmesi için Samsun Ondokuzmayıs Tıp Fakültesi'nden istenen ve DGM've ulaşan rapor okundu. Mahkeme heyeti, sanık Kıraç'ın akli dengesinin ve cezai ehliyetinin tam olduğunun doktor raporuyla belirlendiğini tutanaklara geçirdi. Avukatı bulunmayan Kıraç'ın. bundan böyle savunmasını kendisinin yapacağı belirtildi. Sanık Kıraç'ın savunmasını hazırlaması için süre \eren nıahkeme he>eti. duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Okutan'ın komplo suçlaması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Halkın Demokrası Partisi (HADEP)Ankaraİl Baskanı Kemal Okutan, kendisinin de aralannda bulunduğu parti yöneticilerinin. Türk bayrağının indinlmesi olayının ardından gözaltına alınmalarını \e tutuklanmalarını 'HADEP'e yönelik senaryosu önceden hazırlanmış komplo' olarak niteledi. Ankara Devlet ' Güvenlik Mahkemesi tarafından tutuklanan diğer yönetıcijerle birlikte Elmadağ Cezaevi'nde bulunan Okutan dün yaptıeı yazılı açıklamada. 24 Aralık 1995 genel seçimleriyle HADEP'in yükselen bir çizgi izlediğıni \edevletin bu yükselişi engelleme çabasına gırdiğini savundu. ANAP'tan iki önerge • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- ANAP. et ithali ve hayvancıhğın ueliştirilmesi konusu ile îstanbul Perşembe Pazan'nm (Perpa) atıl durumdan kurtanlması için gerekli önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılması için 2 ayrı önerge verdi. Et ithaliyle ilgili önergede, Doğu ve Güneydoğu'daki terör olaylan nedeniyle hayvancılığın gerıledıgi \e besicilikle uğraşan köylülerin büyük bir sıkıntıya girdiğine dikkat çekildi. Hayvancılık konusunda ciddi politika izlenmedigi. kredilerin partizanca dağıtıldigı iddialanna da yer verdi. Türkîye'ye AB desteği • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Konrad Adenauer Vakfı Türkiye Temsilcisi Dr. Max Georg Meier. "Almanya'nın. Avrupa Birliği'ne (AB) girrne yönünde tercihini yapmış olan Türkiye'ye gerekli desteği vereceğine kuşkumuz olmamalıdır'" dedi. Konrad Adenauer Vakfı tarafından düzenlenen Türk Demokrasisi İçin Siyasi Partilerin Gerekliliği' konulu açıkoturumun açılışmda konuşan Meier, ülkelerarası dostluklann milletvekillerinin ilişkileriyle güçlendiğini söyledi. ANAP il kongresi • İstanbul Haber Servisi - ANAP'ın pazar günü Istanbul'da yapılacak olan 5. İl Kongresi'nde üç aday vanşacak. 32 ilçe başkanı, İl Başkanı Erdal Aksoy'u kongrede aday gösterme karan aldı. Aksoy'un dışında il başkan yardımcılanndan Suhan Özkan veTekin Küçükali'nın de aday olması bekleniyor. Aksoy, dün 32 ilçebaşkanıyla il merkezinde düzenlediği basın toplantısında. Genel Başkan Mesut Yılmaz ile istanbul milletvekillerinin de desteğini aldığını açıkladı. Düzeltme • Gazetemizin dünkü sayısında "Kayıp ailelerine kulak \erelim" başhğıyla yayımlanan haberde. DSP İstanbul Milletvekili Ismail Toprak'ın soyadı '"Oztoprak" olarak yazılmıştır. Düzeltir. özür dileriz. Köye dönüş giivencesiBaşbakan Erbakan, Genelkurmay Başkanı Org. Karadayı'mn boşaltılan köylere geri dönüş için kendisine teminat verdiğini, bunu Elazığ ve Bingöl'de halka müjdeleyeceğini açıkladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- bakan Necmettin Erbakan. hükümetin gö- reve başlamasının ardından ilk kez bir ara- ya geldiği Genelkurmay Başkanı Orgene- ral Ismail Hakkı Karadayı'yia görüşmesi- ni, öngörülenden yanm saat uzattı. Erbakan. Bingöl ve Elazığ'a yapacağı gezide halka. boşaltılan köylere geri dönüş müjdesi \ereceğıni bildirirken Genelkur- may Başkanı'nın. kendisiyle yaptığı görüş- mede "Biz de bunu istiyoruz. Gidin halka müjdeyi verin"dediğini söyledi. Genelkurmay Başkanı Karadayı, Başba- kan Erbakan'ı dün saat 11,30'da ziyaret et- ti. Necmettin Erbakan'ın. TBMM'de par- tisinin grubuna katılması nedeniyle Baş- bakanlık programında 45 dakika olarak ön- eörülen eörüşme, 1 saat 20 dakikaya uza- dı. Orgeneral Karadayı. görüşmenin ardın- dan gazetecilerin sorulan üzerine. "Başba- kan'ı kutladım. Devletin silahlı ku»etleriy- le ilgili bilgherdiırraçıklamasınıyapmak- layetindi. Karadayı'yı. Başbakanlığın mer- divenlerine kadar uğurlayan Erbakan da "Yeni hükiinıete tebrikriyaretidir"dedi. 'Gidin müjdeyi verin'' Erbakan'ın. daha sonra katıldığı grup toplantısında. Karadayı ile görüşmesine özellikle değinmesi dikkat çekti. Hüküme- ti tebrik etmek için kendısini ziyaret eden Karaday ı'yla 1.5 saat görüştügünü belirten Erbakan. hafta sonu Elazığ ve Bingöl'e ya- pacaöı aezide halka iki müjde vereceğini söy- ledi. Erbakan. halkın elinde bulunan hayvan- ları degen üzerinden de\ let olarak satın ala- caklarını. ikinci müjdenin de mezralanna dönemeyen insanlarla ilgili olduğunu kay- derti. Erbakan. "Kardeşlerimizimezralan- mıza yerleştireceğiz. Sav ın Karadayı'yla da Erbakan, kendisini ziyarete gelen Genelkurmay Başkanı Org. İsmail Hakkı Karada- yı'yı Başbakanlık binasının dış kapısında uğuıiadı. (Fotoğraf: AA) yaptığım görüşmede bu konu gündemegel- di. Kendisinden bu konuda teminat aldım. Sayın Karadayı," Biz de bunu istiyoruz. Gı- din halka müjdeyi verin' dedi" açıklama- sını yaptı. Karadayı'mn. RP-ANAP koalisyonunun kurulma aşamasında. Türk Silahlı Kuvvet- leri'nin. "RP'nin neden iktidar olmaması gerektiği"ne yönelik görüşleri içeren bir makaleyi. DYP Genel Başkanı Tansu Çil- ler ile ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl- maz'a gönderdiği haberleri yayımlanmış- tı. Aynı dönemde üst düzey bazı komutan- ların da ANAP-RP hükümetine karşı dev- reye girdiklerine ilişkin bilgiler basına yan- sımıştı. Topraklanna geri döndüler Anadolu Ajansı'nın haberine göre. Yan'ın Başkale ilçesine bağlı Yavrucak mezrasını terör yüzünden iki yıl önce boşaltan 32 ai- le topraklarına geri döndü. Mayıs 1994'te. teröristler tarafından düzenlenen baskında evleri yakılıpyıkılan \e Van. Başkale. An- kara. İstanbul ve Antalya'ya göç eden Yav- rucaklı45 aileden 32si 2 yıl sonra geri dön- dükleri köylerinde çadırlara yerleşerek yı- kılan e\ lerini onarmaya başladılar. "Geriye dönüşlerin, bölgenin asayiş ve gü\enliğinin sağlanmasının işareti" oldu- ğunu belirten Van Valisi Abdülkadir San. köy lerine dönmek isteyen vatandaşlara her türlü kolaylığı sağlayacaklannı belırterek şunlan söyledi: " Yavrucak mezrasına dönen 32 ailenin ça- dır \e çimento istemlerini karşıladık. Daha fazla yardımda bulunmak için Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yardım talep ettik. Aynca. Sosyal Yardımlaşma ve Danayışma Vakfi'ndan da çeşitli yardımlarda buluna- cağız. İlk etapta, söz konusu mezraya 42 ko- rucu kadrosu verildi. Bu, kısa sürede 50'ye çıkanlacaktır. İmkânlanmızı sonuna kadar kullanacağız." Vali San. Başkale'nin, İran'la smın bu- lunmasına rağmen. vatandaşlann birlik ve beraberliği. güvenlik güçlerinin de kararlı çalışmaları sonucu asayiş yönünden bir problem olmadığım kaydetti. Köylerine geri dönen vatandaşlarda. her türlü baskıya karşı göğüslerinisiperederek mücadele vereceklerini söylediler. Yavru- cak mezrası Korucubaşı Kimas Karadağ da. göçten önce köyde 3 bin dolay ında küçük- baş hayvan bulunduğunu. bu sayının 150'ye düştüğünü belirterek şunlan anlattı: "Teröristlerin yoğun baskısı sonucu köy- lülerimiz büyük kentlere göç etti. GHtikleri yerierde iş bulamayınca, geri dönmek iste- diler. Bu istegimiz olumlu karşılandı \e her türlü destek verildi. Bundan boy le. bir avuç çapulcunun baskısına boy un eğmeyeceğiz. Ölsek de, kendi toprağımı/da ölmek istiyo- ruz. Köyümüzde kısa sürede birlik ve bera- beıiiğimizi sağlayacağız." Ordu, Yüksek Askeri Şûra öncesi, şeriaîçı subaylar tartışmasına net tavır koydu 'RPîktidan baktşunmdeğiştirmez'YUSl'F ÖZKAN ANKARA-Genelkurmay Baş- kanlığı. REFAHYOL hükümeti- nin güvenoyu alması nedeniyle. ağustos ayı başında toplanacak Yüksek Askeri Şûra'ya (Y'AŞ). şe- riatçı faaliyetlerekatıldıklan gerek- çesiyle ordudan atılması kararlaş- tırılan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personelinin dosyasının ge- tinlmeyeceği yolundaki haberleri yalanladı. Genelkurmay Başkanlığı'ndan üst düzey bir askeri yetkili. "TSK'nin yönü.çizgisi belB. RP'nin iktidarda olması, ştriatçılara bakı- şını hiçbir şekikJe di'ğiştirmez" de- di. Bir başka üst düzey yetkili de. "TSK'nin cumhuriyeti koruma- kollama görevi içinde laiklik en başta gelir. Başka bir iktidar geldi diye şeriatçılann orduya doldurul- ması mümkün değil" diye konuş- tu. Muhalefette olduğu dönümde. YAŞ karan ile şeriatçılann ordu- dan atılmasına yoğun tepki göste- ren Başbakan Necmettin Erba- kan'ın. atılma karanna imza at- mamak için şura döneminde yurt- dışında bulunacağı ve toplantıya Başlukan Yardımcısı Tansu Çil- ler'in başkanlık edebileceği öne sürüldü. Hükümet ortağı RP'nin, muha- lefette olduğu dönemde. şeriatçı- lann YAŞ karan ile ordudan atıl- masına sert tepki göstermesi ve iktidara geldiği zaman yargı yolu kapalı olan YAŞ kararlanna ıtiraz olanağı sağlayacağını vaat etme- si, tüm dikİatleri ağustos başında toplanacak Y'AŞ'a çevirdi. RP li- deri Erbakan'ın. "Başbakan" sı- fatıyla başkanlık edeceği Y'AŞ'ta. toplantı gündemine gelmesi du- rumunda, şeriatçı faaliyetlere ka- tıldıklan gerekçesiyle atılmaları kararlaştırılan TSK personelinin dosyasını imzalayacak. RP'debu- nun doğuracağı sıkıntılartartışılır- ken. son günlerde ortaya atılan, "Genelkunnay 'ın. şeriatçılann dos- yasını Y'AŞ'a getirmeyeceği" gö- rüşü de askeri kanatta tepki do- ğurdu. Gelişmelerle ilgili olarak Cum- huriyet'e bilgi veren Genelkur- may Başkanlığf ndan üst düzey biraskeri yetkili. ortaya atılan söy- Karikatiir Le Monde'dan alınmıştır. lentılerle. "belirii çevrelere vakit nunşeriatçılarabakışını hiçbirşe- varkenönlemini/ialınmesajrve- kilde değişrirmez" dedi. rilmek istendiğıni savunarak. Genelkurmay Başkanlığı'ndan "RP'nin iktidarda olması, ordu- bir başka üst düzey askeri yetkili de, Erbakan'ın Y'AŞ'a başkanlık et- mesinin, TSK'nin tutumunu etki- lemeyeceğini vurgula>arak "Böy- le bir sey söz konusu bile olamaz. TSK'nin yönü, çizgisi belli. TSK'nin, cumhuriyeti koruma ve kollama görevi içinde laikliğin ko- runması en başta gelir. Ona aykı- n hareket edenlere elbettegereği ya- ptlır" diye konuştu. Üst düzey askeri yetkili, TSK'nin yasalardan kaynaklanan görevini. çizgisinden saprnadan yenne ge- tirdiğini vurgulayarak. "Kimse, kimsenin görevini yapmasına en- gel olmaz. Başka bir iktidar geldi diye, şeriatçılann orduya doldu- rulması mümkün değil. ^asadışı hiçbir faaliyet,ordu içinde banna- maz" görüşünü dile getirdi. Erbakan katılmayabilir Şeriatçıların ordudan atılması- na imza atmasının. parti tabanın- da doğuracağı tepkiyi göze ala- mayan Başbakan Erbakan'ın. Y'AŞ'a katılmayarak ay nı dönem- de bir yurtdışı ziyaret gerçekleş- tirebileceöi öne sürüldü. Şeriatçı basından süahk kuvvetlere saldırı Haber Merkezi - Yenı Şafak gazetesı, Tuğ- general Doğu Silahçıoğlu'nun bir ay önce yaptığı konuşmayı yeni yapılmış gibı, "Ge- neralin yeni gafı" başhğıyla manşetten ve- rerek kamuoyunda soru işaretleri yarattı. Or- dudaki laik. Âtatürkçü subaylara karşı saldı- rıya geçen gazete. daha önce de Tuğgeneral Doğu Silahçıoğlu'nun kişiliğine yönelik ya- yın vapmıştı. Gazetede. manşet haberin ya- nında "İşte Silahçıoğlu'nun Mescit Talinıa- ü" başhğıyla verilen haberle de kamuoyu yanıltıldı. Şenatçı gazete. dün manşetinde yer alan "Generalin yeni gafi. Tuğgeneral Doğu Si- lahçıoğlu'ndan muhtıragibi konferans" baş- lıklı haberinde. Silahçıoğlu'nun Alav Ko- mutanlığı ve Tugay Komutan Yardımcılı- ğı'na terfi eden ordumensuplanna bir ay ön- ce verdiği "Alay yönetimi,se>kveidare" ko- nulu konferanstaki sözlerini yeni söylenmiş gibi vayımlayaraktuğgenerali hedefgöster- di. "Ozel haber" olarak sunulan yazıda. Si- lahçıoğlu'nun konuşmasinda "Müslüman- lara \erip \eriştirdiği~ belirtildi. ^azıda. "Çağdaş dev letimiz \e laik cumhuriyetimiz, bugün tehlikclerle dolu bir dönem yaşamak- tadır" dediği ifade edilen Silahçıoğlunun şeriatçılara yönelik sözlerine ver v erilerek şöy- le devam edildi: "Türkiye'nin. medyanın hâkimiyetinde, bilinmeyen bir sona doğru sürüklendiğini de iddia eden Silahçıoğlu,'Yobazlann şerıat yö- netimi özlemiyle getirdikleri tekbir, ülkenin her yanında duyulmaktadır' diyerek siyasal İslamcılığın ülke yönetimini ele geçirme ça- basında olduğunu öne sürdü. Silahçıoğlu, konuv la ilgiii olarak şu görüş- lere yer verdi: "Ülke yönetimini ele geçirme çabasında olan siyasi Islamcılık: tarihımızi. kültürü- müzü. laik eğitim sistemimizi şeriat çıkarla- nna göre yönlendirmek ve ülkemizde yeni- den: cumhunyeti hilafete. ulusu ümmete. va- tanı mülke. okullan nıedreseve. akılcılığı ka- derciliğe dönüştürmek istemekte. Bütün bunlann avırdında olan Türk ulu- su: artık kurtarıcısınıararveO'nubeklerha- legelmiştir." _."Yobazlar" olarak nitelendirdiği Müslü- manlann Aiatürk' ün y akhğı ay dınlanma ha- reketinin meşalesini söndürmek istedikleri- ni \e o meşalenin şimdi TSK'nin elinde oldu- ğunu belirten Silahçıoğlu, konferans metni- nin sonunda şu ifadelere yer verdi: 'Onların yolundaki en büyük engel. Türk Silahlı Kuvvetleri"dir. Bu nedenle şeriat yan- lılarının TSK'ye sızma girişimleri olanca hı- zıyla devam etmektedir. Türkiye Cumhuri- yeti'nin son kalesi, bu tehlikelere karşı etkin tedbirler almalı ve mücadele her seviyede ve de her kademede aynı inanç ve aynı et- kinlikle yürütülmelidir. Şeriatçı hareket bu ivmeyle yayılmaya devam ettıği sürece. TSK'nin herkademesindeki komutanlar. ge- lecekte buna engel olma görev i almay a v e bu görevi ifa etmeye hazır olmalıdırlar." "İşte Silahçıoğlu'nun Mescit Talimatı" baş- likh haberde ise RP ve şeriatçı yayın organ- lan tarafından uzun süre eleştinlen "mescit talimatı"nın 9. maddesinde yer alan yasak- ları Silahçıoğlu'nun "yerieştirdiği" ileri sürülerek okuvucu vanıltıldı. T) UZ YAZIIORHAN BİRGİT Dün bir. bugün iki ama: REFAH- YOL iktıdarının halkla ilişkileri il- ginç bir görünüm içerisinde yürü- yor. Bu ilişkileri yürütenlerin bir bö- lümü, Refah Partisi'nin görüşleri- ne inanmış ve öteden berı bu gö- rüşleri savunan televizyon, radyo ve yazılı basındaki gazeteciler. Bir bölümü ise her dönemde olduğu gibi, yeni iktidarların çevresini sar- makta gecikmemek için adeta be- nkılerin ayaklarına basa basa üşü- şenler. Her iktidara asalak olmayı alış- kaniık yapanlar bu kez de tiksinti uyandırıyorlar. Ama, bırinci grup- ta olanları, Refah cephesindeki ge- lişmeler için dikkatle ızlemek ge- rekiyor. Bu grubun, kendi kamuoy- larını yeni iktidaraçısından oluştur- mak için söz birliği etmişçesine vurguladıklan, Refah Partisi'nin tek başına iktidarda olmadığıdır. Ade- ta bir seminer bildirisi gibi, bütün haberlerde, yorumlarda. köşe ya- zılarında Necmettin Erbakan baş- bakanlığındaki hükümetin "ıkigün- lük icraatındakı başanlar" vurgu- lanıyor. Halkın yüzünün güldüğü mesajları veriliyor. Popülizme da- yanan ıcraatlann, ekonomimizde ne ölçüde büyük yaralar açacağı he- saplanmıyor. Başanlar, "Hoca "nın BizlereDüşen...hanesineyazılırken. bu hükümetin bir koalisyon olduğu, Refah Parti- si tek başına iktidar olmadığı için, partılilerin ya da yandaş seçmenin alışılagelmiş söylemlerde ısrarlı de- ğil; sabırlı olması isteniyor. Bu televizyonlardan ve gazete- lerden sadece birer tanesi. RP ile mali bağlantı içerisinde. Dığerleri kanbağına, bir başka deyimle "Is- lami söylem"e dayanarak görev- lerini yürütüyor. • • • 1980 öncesinde, ben aktif poli- tik yaşamın içindeydim. 1974'te CHP+MSP hükümetinin üyesi ola- rak. daha sonra gene CHP'nin Bü- lent Ecevit başkanlığında kurdu- ğu iki hükümet sırasında da parti yöneticiliğinde bulunarak, bu "sa- bır" sözcügünün de tek başına ik- tidarda bulunmamanın ne oldu- ğunun da kamuoyumuzca hangi tür tepkilerie karşılandığını gördüm. Insanlar, çoğunlukla belki hak- lıydı. Yıllarca iktidar yüzü görme- miş, aksine hortanmış, sürülmüş, ezılmiş olmanın sıkıntısını bir da- kika bile daha fazla taşımak iste- mıyorlardı. Parti örgütleri onların isteklerini bir üstlerine yansıtıyor, An- kara'da genel merkez daha ilk ik- tidar gününden bu isteklerledolu- yor, milletvekılleri seçmenlerden, hele üstelik kendilerine listede yer kazandıran delegelerden gelen bu önerılerden başka hemen hiçbir şeyı görmek ve duymak bile ıste- medikleri için, Meclis çalışmaları ye- rine bakanlık koridorlannda iş ko- vaiamayı yeğliyorlardı. O günkü CHP'nin, kendisini ik- tidara taşıyan medyası da aynı sa- bırsızlık içinde, hiç nefes alma hak- kı tanımadan seçim bildirgelerin- deki vaatlerin ödenmesi için ade- ta kılıçlarını çekmişti. • • • REFAHYOL hükümeti güveno- yu aldığının ertesi günü, yeni ikti- dara uzanan yoiun öyküsünü ken- di açımdan özetleyen "Yeni Bir Dönem" başhklı yazım, çok geniş bir faks, telefon tepkisi ile karşılaş- tı. Onlarca okur, bu yazının sonun- daki "Cumhunyetçiler. hıç değil- se bugünden başlayarak sorum- luluğun bilincinde olmalılar" tüm- cesi ile neyi amaçladığımı sordu- lar. Elim vardığınca, okurlarımdan adreslerini açıklayanlara ayn ayn ya- nıt veriyorum. Ama, burada bu ya- zının içinde söyleyebileceklerim de yar: Öncelikle''cumhunyetçiler" söz- cüğü. Atatürk'ün kurduğu laik, çağdaş ve sosyal bir hukuk dev- letine inançla bağlı olanları amaç- lıyor. Bunlann, sol ya da merkez sağ partilerden herhangi birisinde üye olmalan, "cumhuriyet" ülküsüne bağlılık açısından bir ayrıcalık sa- yılmamalıdır. Çevrelerinde, ınan- dıklan temel ilkeleıtien verilen ödün- leri izlemeli, yolsuzluk olaylannı ko- valamalı. bu konuda davalarına sözcülük edecek partiler. sivil top- lum örgütleri ile medyayı haberli kıl- malıdırlar. Çevrelennde, teokratik toplum örgütlerine alternatif kuruluş ve dernekler yaratmak için çalışma- lıdııiar. Bu kuruluşlarda, toplantılar. seminerler düzenlemeli, düzenle- nenleri izlemeli ve ondan sonra da hem kendilerine hem halkımıza gü- venmelidirler. Parlamentoda, bugünkü koalis- yonun ıpliğini pazara çıkartacak sorunları omuzlaması gereken mil- letvekillerinin devamlılığını ve TBMM televizyonunu izlemeli; gör- düğü, saptadığı eksiklıkleri bu par- tilerin yöneticilerine bildirmelidirler. Bilinsin ki, bugünkü REFAHYOL koalisyonu, bir geçiş döneminin iktidarıdır. Refahlı medyanın hep söylediği gibi. "iktidardeğil; muk- tedir olmak için" hazırlanmakta- dır. Amaç, en kısa, ama en doğru zamanda Çiller ve Doğruyol'u da harcayıp tek başına iktidar için se- çime gitmektir. _ 2 Aralık seçimlerinde Korkut Özal'lı Ali Coşkun'lu. Cemil Çi- çek ya da Abdülkadir Aksu'lu bir listeyeoyvererek. Refah Partisi'nin büyümesini önleyeceğinı sanan- lar. herhalde benzer yanılgılan önü- müzdeki seçimdeyinelemeyecek- lerdir. Önümüzdeki seçim "cumhuri- yetç/"lerin iktidan için mutlaka ka- zanılması ve onun için şimdiden sa- bırla ve planla hazırlanılması gereken bir varolma seçimidir. Tel: (0212) 655 98 71 - Faks: (0212)655 6810 BIRBAKIMA SER\ ER TANtLLİ Geleceğe Uyanmak... Çok yaztldı. RP-DYP koalisyonu, demokrasilerde olağan sayılabilecek bir ortaklık sayılamazdı; bir fik- rîzemine değil, her iki partinin birbirlerinin yolsuzluk- larını örtbas etme amacına dayanıyordu. RP, üstelik şeriatçı bir ideolojinin bataklığına saplanmiş bir ku- ruluştu. Başta DYP'nin, bunları görmesi ve ayaklanması gerekirdi. Olmamıştır, Içindeki bir tutam uyanık ve aydın insan bir yana, bir sürü halinde. kir-pas içinde yüzen bir liderin arka- sından yürümüş gitmiştir. Kendilerinin, bir partinin değil, milletin vekilleri olduklarını unutarak; ve parti di- siplini denen şeyin de, skandalların üzerini örtmenin bir aracı olmadığım düşünmeden... RP, hiçbir ahlaki kayıtla bağlı değildir. Ama BBP'nin. onca ahlak ve erdem türkülerine ba- kıp umut bağlayanlar oldu; ne var ki o da. sonunda, kerhen de olsa evet dedi, çünkü kendi deyişleriyle, bir "Müslüman iktidar" kurulmuyor muydu? Yolsuzluktu, şuydu buydu, ne önemi vardı? ~ Şu 8 temmuz oylaması büyük derslerle doludur. Bir uzunca gelişme de noktalandı: 1950'lerden baş- layarak, çoğu merkez sağ'a bağlı iktidarlar, oy topla- ma uğruna, dinci gericiliğe adım başında ödün ver- miş, yeri geldiğinde onun sloganlarına sanlmış ve bu- nu bir marifet sanmışlardır; DP öyle yapmıştır, AP, ANAP, DYP öyle yapmıştır. Hiçbiri de, Islamcı akımın bir gün vesayetten kur- tulup kendi başına yürümek isteyeceğini düşünme- miştir. Hele hele son seçimlerden sonra olan budur. Parlamentoda artık başa güreşen bir parti olarak iktidara talipti RP. Onun dışında kalan partilerin ne ya- pıp yapıp bu fırsatı vermemeleri gerekiyordu. Bir yan- dan cumhuriyet. laiklik. özgürlük şarkıları söyleye- ceksiniz, bir yandan da bunlara tepeden tırnağa kar- şı. bir başka dünyanın kavramlarıyla düşünüp onun diliyle konuşan bir partiye iktidarın yollarını açacak- sınız. Çelişmedir bu! Üstelik. yıllar önce "tarihsel uzlaşma" deyip gidi- len bir ortaklığın acı anıları belleklerde tazeliğini sür- dürüp dururken... Yolu açan partinin, ama şu ama bu nedenle, mer- kez sağ'dan bir parti olması pek anlamlıdır. DYP. alnında böyle bir damga ile tarihe geçmiştir. Ya ANAP, çok mu farklı bir mayadandır? Hayır! Türkiye'de merkez sağ partiler, bana sorar- sanız yapacaklarını yapmış, çok da kötü şeyler yap- mış, birer "siyasi mevta "dır artık. Getirecekleri hiçbir şey yok, götürecekleri vardır. Ama bu saptamayı yapabilmemiz için, bunca acı olayı da görüp yaşamamız gerekiyordu. Şimdi daha saydamdır her şey. Saflar daha belirgin, ak koyun kara koyun daha meydandadır! Bugünkü hükümet yaşayabildiği sürece, gelişme- lerin seyrini RP belirleyecektir. Koalisyon değil, doğ- rudan RP'nin hükümetidir ortadaki. Onun daha bugünden başlayıp eteğindekileri or- taya dökmesini beklemeyiniz. Çağın dışında, ama o kadar da aptal değil bu insanlar. Bir süre kimseyi ür- kütmemeye çalışacaklar, hatta şaşırtacaklardır her- kesi uysallıklarıyla. BBP'nin, daha oylama gününde- ki zoFbalıklarına bakıp RP'den de aynı şeyleri umma- yınız. Zamanı vardır her şeyin! Sonra safdillik edip, bir "Hıristiyan Demokrat Par- ti" kimliğinin Müslüman dünyadaki benzeri olabile- ceğini de beklemeyiniz onun. Ayn ayrı gelişmelerdir bunlar! Türkiye'yi bugün gelip saplandığı bu çıkmazlardan çekip kurtaracak, geleceğe uzanan aydınlık yolların üstüne götürüp koyacak olan "sol güçler"ö\r. Sol güçlerdir; çünkü sefalete son verip sosyal zıt- lıkları ortadan kaldırmak, giderek insanca bir toplum kurmak, bir feisefe. bir dünya görüşü sorunudur ve onu yaşama geçirecek olan, o güçlerdir. Yeter ki, içine düştükleri dağınıklıktan kurtulsunlar! Yeter ki, Mümtaz Soysal'ın altını çizdiği "devrim- ci cumhuriyetçilik"e yeniden sahip çıksın, güven ve umut verici bir davranış içinde, halkla bağlannı kurup sıklaştırsınlar! Bir yanm yüzyıla yakındır unutulan budur ve bir ya- nm yüzyıla yakındır meydan, halkın vicdanı ile oyna- yanlara, şarlatanlara, dolandırıcılara, bezirgânlarabı- rakılmıştır. Ne var ki, yarım yüzyıl akılları başa devşirmek için yeterli bir zamandır da. Buraya varmak için, Ergun Balcı'nın deyimiyle bir "görülmemiş skandal"\& kar- şılaşmamız gerekiyormuş. Ne yapahm, utandırıcı da olsa, kimi zaman böyle gecikildiği oluyor. Hele hele geleceğe uyanmak söz konusu olduğun- da... ÇAĞDAŞ YAYINLARI [ftıtf fılıtii n lidtı \\ı emııi ffıftrt "!!! cezae\ i günleri i^Asiltürk, milletvekili arkadaşlanna gazeteleri neden boyayarak veriyordu? •Erbakan, kapıdan niçin önce sol ayağını atıyordu? •Ecevit'le Türkeş'in volta sohbetleri... Yerebatan Caddesi Salkım Söğüt Sokak 9'B Cağaloğlu İstanbul Tel: (0212) 514 01 95-%
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear