14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 HAZİRAN 1996 PAZAR HABERLER Söz dergisi toplatıldı • İstanbul Haber Servisi - Söz dergisinin 69. sayısı "De\letten memnun değilim... Kendimden memnun olmaya mecburum" başlıklı yazı nedeniyle toplatıldı. Söz deraisinden yapılan açıklamada. HABITAT II çerçevesinde düzenlenen "Söz Göçmenlerin Forumu"nu konu olan Sezai Sanoglu'nun haberinde toplatılma gerekçesi olarak "Halkın ırk vebölge farklılığı ileri sürülerek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik edildiğT'nin gösterildiği belirtildi. Gazeteci Giirsoy oldu • İstanbul Haber Servisi - Gazeteci ve istanbul Üniversitesi tletisıim Fakültesi ve Mimar Sinan Ünıversitesi eski öğretim görevlilerinden basın şeref kartı sahibi Özdemir Giirsoy, dün tedavi edildiği hastanede öldü. Gürsoy'un cenazesi yann 10.30'da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nde(TGC) yapılacak törenden sonra * Bakırköy Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından. Büyükçekmece Mezarlığrnda toprağa verilecek. Yılmaz'a Diyanet suçlaması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Bir Diyanet yetkilisi. Başbakan Mesut Yılmaz'ın. Diyanet İşleri Başkanlığı'nı Devlet Bakanı Cemil Çiçek'ten alarak kendisine bağlamasında. kurumdaki "tarikat kavgasfnın yanı sıra. teyzeoğlunun atamasının yapılmamasının da etken olduğunu ileri sürdü. Diyanet yetkilisi. "Yılmaz. Pendik Müftüsü olan teyzeoğlu Ahmet Şark'ın, Diyanet işleri Başkan Yardımcılığı'na atanmasını istiyordu. Cemil Bey, bunun kabiliyetsiz bir insan olduğunu bildiği için bu atamayı yapmadf' dedi. Hatinoğlu davasına ret • ANKARA(AA)- Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi. ANAP Artvin Milletvekili Süleyman Hatinoğlu'nun kişilik haklanna hakaret ettijîi gerekçesiyle TBMM Başkanvekili KamerGenç hakkında açtığı 100 milyon liralık tazminat davasını reddetti. Yancıoğlundan darbe uyarısı • ANKARA (Cumhurivet Bürosu)- BBPGenel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu. hükümet arayışlannı değerlendirirken, siyasetçilerin kişisel kavgaya devam etmesi durumunda olaya "birilerinin müdahale edeceğini" belirterek "askeri darbe"uyan sında bulundu. Partîsinin Genel Yönetim Kurulu toplantısında konuşan Yazıcıoğlu. ""Bizim tercihimiz. milletin müdahale etmesidir. Bazılan hâlâ ihtilal çığırtkanlığı yaparak, en azından aba altından sopa göstererek bu kaostan istifade etmektedirler"diye konuştu. Gözaltılara tepki • İstanbul Haber Servisi - Diyarbakır Bölge Barosu Başkanı Hüseyin Tayfur, cezaevindeki baskılan protesto etmek isteyen kişilerin polis tarafından tartaklanarak gözaltına alınmasını kınadıklannı belirtti. Gözaltına alınanlar iHD istanbul Şube Başkanı Ercan Kanar'ın da olduğunu söyleyen Tayfur, "Günümüzde hukuk devleti olan Türkiye'de yöneticilerin insanlan sindirmeye yönelik tutumlannı şiddetle kınıyoruz" dedi. ÇGDGenel Kurulu • ANKARA (Cumhuri>et Bürosu) - Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) 13. Genel Kurulu. bueün Ankara da toplanacak. TÜBİTAK konferans salonunda yapılacak genel kurula siyasi parti temsilcilerinin yanısıra siv il toplum kuruluşlannın temsilcilerinin de katılması bekleniyor. Genel kurulda, basının içinde bulunduğu durum ve iletişim özgürlüğüne yönelik sorunlann tartışılacağı bildirildi. Necmettin Erbakan: En geç temmuz başmda Refah Partili hükümet kurulur ^Dönüsiimlümodelolmaz'ANKARA (CumhurivetBürosu)-Cumhur- başkanı Süleyman Denürd'den hükümeti kur- ma görevini aldıktan sonra dün partisinin Başkanlık Divanı'nı toplayarak liderlerle gö- rüşme trafiğini belirleyen RP Genel Başka- nı Necmettin Erbakan. ilk olarak Büyük Bır- lik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Ya- acıoğluile görüşecek. RP lideri Necmettin Erbakan, hükümet görüşmeleriyle ilgili strateji belirlemek üze- re dün partisinin Başkanlık Divam'nı topla- dı. Yaklaşık iki saat süren Başkanlık Divanı toplantısından sonra alınan kararları bir ba- sın toplantısı düzenieyerek açıklayan RP li- deri, daha önceki görevlendirmede izledıöi liderlerle görüşme trafiğinin aksine bu kez küçük partilerle görüşmeve başlayacağını belirtti. Erbakan. yann BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu. daha sonra sırasıyla CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit. ANAP Genel Başka- nı Mesut Yılmaz ve son olarak da cuma gü- nü DYP lideri Çiller'le görüşeceğini açıkla- dı. Erbakan, bu yolu seçmesine gerekçe ola- rak da. "Önemli toplantılar yapılacaktır. Bu toplanülann huzuriçinde rahat bir şekildeya- pıîması gerekir. Lideıiere görüşmeler öncesi \etkili kunılianyla toplantı vapma olanağı • İlk olarak Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Yazıcıoğlu ile görüşecek olan Erbakan, görüşeceği liderlerin tümüne koalisyon teklifinde bulunacağını söyledi. sağlama amacını taşıyor" dedi. Av nı gün birkaç partiyie görüşmelerin sa- kıncalanna dadeğinen Erbakan, en son DYP lideri ÇiHer'le birarava gelmesinden sonra kendi kurmav larıyla bir değerlendirme top- lantısı yapacağını. daha sonra da hükümetin nasıl kurulacağının belirleneceğini söyiedi. Belirlemenın ardından teknikçalışmalaragi- rileceğini. daha sonra koalisyon protokolü- nün yazılacağını. bakanhk dağılımının yapı- lacağını bildıren Erbakan. 17 hazırandan son- ra bu çalışmalann bitirileceğini tahmin ettik- lerini kaydetti. Güvenoyu dahil en geç tem- muz ayı başında hükümetin kurulacağını sa- vunan RP lideri. Başkanlık Divanı toplantı- sında koalisyon çalışmaları sırasında yürü- tülecek esaslann da belirlendiğini ifade etti. Erbakan. bu esaslan şöyle açıkladı: "Koalisyon görüşmeleri önyargı altında yapılmayacaktır. Biz RP olarak her partiye eşit mesafedeviz. Hepsi kardeşimizdir. Hep- siyle koalisvon yapanz. Hiçbir parti ne ken- di" programı ne de daha önce verdiği bir sözü koalisvon kuracağı ortağına davatamaz. Te- mel prensip, hükümeti birlikte vürütme ol- maiıdu*. İyi niyet esas alınmalıdır. Koalisyon çalışmalarında asla dev letin bölünmesi olma- yacaktır. Devlet bir bütündür. Görevlendir- mede ehlivet esas alınacaktır. Dev let adamla- nmızyerlerinden ıızaklaştinlmavacak. kesin bir meeburivet olmaması halinde birlikte ça- lışılacaktır. Hiçbir devlet adamının yeni hü- kümet geldi, benim halim ne olacak, dive dü- şünnıemesi için bu temel ilkemizolacakür. Hü- met zamanıdır. Hiçbir partinin parti lideri- nin huv suzluk yapacağını düşünmüvorum." Bir gazetecinin. "*Niye küçük partilerden başladınız?'" sorusuna Erbakan. "Bütünpar- tilere ha/ırlık imkânı vermek lazım. İvesi daha fazla olan partüerin daha fazla zama- naihtivacıvardır" yanıtını verdi. Dönüşüm- lü başbakanlık modeliyle ilgili sorulan da de- ğerlendiren RP lideri. bu modelin hangi so- nuçlar doğurduğunun görüldüğünü. dönü- şümlü denildiği zaman partizanlıgın başla- dığını bildirdi. Erbakan. bir soru üzerine de. görüşme yapacağı liderlerden herhangi biri- nin vanıt vermek için süre istemesi halinde bunu saygıyla karşılayacaklannı söyledi. "Koalisvon kurarsaıuz ortağınızın kabinede olmasını ister misiniz?*' sorusuna Erbakan. "Biz bunu kesin şart olarak kosmayız. ama temenniederiz" dedi. Erbakan, görüşme ya- pacagı liderlerin tümüne koalisyon önerisin- de bulunacağını da belirterek. "Teklif edece- ğim, hepsi evet derse hepsiyle kuranz. Keşke öyle bu; şey olsa" diye konuştu. RP lideri Erbakan, dün aynca partisinin il başkanlan toplantısma da katıldı. Erbakan. ANAP lideri Yılmaz'ı hedefalırken. DYP ile koalisyon olasılıgını dikkate alarak DYP Ge- nel Başkanı Tansu Çiller'e değinmedi. "RP'nin katılımıvla bir hükümetin kurul- ması, 6 av öncesine göre çok daha kolavlaş- mışür" diyen Erbakan. Yılmaz'ın davranış- lannın yanlı ve hatah olduğunu savundu. Hükümeti kurduktan sonra ilk adımlannın asgari ücretin vergi dışı tutulması olacağını belirten Erbakan, köylü ve çiftçinin banka- lara olan borçlannın faizlerinin silineceğini de sözlerine ekledi. Erbakan. "Asıl adil dü- zene geçilinceye kadar eşel mobil sistemini (ücretlerin enflasyona koşut olarak arttırılma- sı) uygulayacağız. Biz yeni vergiler ve zamlar yapmak için değfl.tam tersine.ezilen halkı kur- tarmava gelhonız" diye konuştu. ANAP'ın kapısı Refah'a kapalı Başbakan Mesut Yılmaz, hükümeti kurmakla görevlendirilen RP lideri Necmettin Erbakan 'ın ortaklık önerisini kabul etmeyeceklerini açıkladı ANKARA (Cumhurivet Büro- su) - Başbakan Mesut YİImaz. RP Genel Başkanı Necmettin Erba- kan" ın ortaklık önerisini kabul et- meyeceklerini belirterek. "Bundan önceki hükümet görüşmeleri sıra- sında bizim RP ile ortaklıkyapama- v acağımız kanısına vardık. Düşün- Yılmaz suclandı DYP'den Hazine ihban ANKARA (Cumhurivet Bürosu)- DYP, müstâfi baş- bakan olmasına karşın Ha- zine") ı DYP'denalan ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl- maz'ın, ANAP'lı beledıye- lere 900 milyar lira. otoyol raüteahhitlerinede23.5tril- yon lira ödeme yapacağını iddia etti. DYP Grup Baş- kamekılı Mehmet Gözlü- kava, Yılmaz'ın. çimento fabnkalannı Lzanailesine teminatsız olarak satmayı amaçladıeını öne sürdü. DYP Grup Başkanvekili Mehmet Gözlükaya. dün düzenledıği basın toplantı- sında. Hazine ve Sermaye Piyasası Kurulu'nu müstâ- fi hükümet döneminde DYP'den ANAP'a alan Baş- bakan Yılmaz'ın, "baaadi- yet borçlarını" ödemeyı amaçladığını sövledi. Yıl- maz'ın. koalisvon protoko- lüne karşı bir ayıp işlediği- nı kaydeden Gözlükaya. "Bunun arkasında, devlet imkânlarının tamamen ANAP lehine kullanılması amacı vatmaktadır. Bu, Dev- letHazinesi'ninveSPK'nin soyulması ve talan edilmesi anlanuna gelir" dedi. Ola- sı bir seçim öncebi "*A\\P1ı belediyelere yağmadan pav verilmesinin amaçlandığı- nı" savunan Gözlükava. ANAP'lı herbelediyeye en az 2.5 milyar ödeme yapıl- masını öngören talimatın Maliye Bakanlığı'ndan çık- tığxnı.ancak UfukSöylemez tarafından engellendiğini bildirdi. cemiz değişmiş değildir" dedi. ANAP Genel Sekreteri Yaşar Er- yılmaz. ANAP-DSP-CHP koalis- yonuna sıcak baktığını belirterek. ANAP-DYP koalisyon hükümeti- nin üçüncü isim başkanlığında ku- rulmasının en >on olasılık olduğu- nu bildirdi. ANAP Grup Başkanve- kili Zeki Çakan. veni bir ANAP- DYP koalisyonunun "icraathükü- meti" olarak yoluna devam etme- sinin ülke yaranna olacağını. ancak böyle bir hükümetin üçüncü isim başkanlığında kurulmasını kabul etmeyeceklerini kaydetti. Başbakan Mesut Yılmaz. RP Ge- nel Başkanı Erbakan'ın hükümeti kurmakla görevlendirilmesinin he- men ardından dün akşam Kanal D'de yayımlanan konuşmasında. RP'nin ortaklık önerisini kabul et- meyeceklerini söyledi. Yılmaz. "Sa- yın Erbakan bize ortaklıkönerirse, kabul etmevû. Bundan önceki hü- Basbakan Yılmaz. Aydınotoyolunun açılışındasi>asi konularagirmekten özenlekaçındı. (Fotoğraf. AA) 'Otoyollann hesabını verdik 9 ASUMAN ABACİOĞLL İZMİR - Başbakan Mesut Yılmaz, son beş yıldır 1 kılometrelik otoyol ıhalesinin bile \apılmadığını belirterek "Bu kadar engellemeye rağmen Türkive'nin. çağdaş otovollarla - donanacağı günlere ulaşacağına inanıvorum" dedi. 'i'ılmaz. dün Aydın otoyolunun Tahtalıçay-Bele\ ı kav şaklan arasındaki 36 kılometrelik bölümünün açılışını yaptı. Açılış törenine Yılmaz'ın eşı Berna Yılmaz'ın yanı sıra. Rüşdü Saracoğlu. Işılav Savgın. Mehmet Keçeciler, Ekrem Pakdemirli, Sümer Oral. Cengiz Altınkaya. Metin Öney ve Süha Tanıkda katıldı. Bavındırlık ve Iskân Bakanı Mehmet Keçeciler. törende vaptığı konu^mada otoyol yapımına karşı çıkanları eleştırerek "Otovollara karşı çıkanlar mağlup olacaklardır. Bizim otovol müteahhitterine para aktardığımız iddialan vanhştır. Bu. otoyol ihalelerinin hesabını Anayasa Mahkemesi'nde verdik" dedi. Başbakan Yılmaz ise konuşmasında 1983'te ıktidara gelen ANAP'ın altyapı ve ulaştırma vatırımlarında büyük bir hamle yaptığını, daha sonra buhamlenin hızını yitirdığini söyledi. Son 5 vıldır bir kılometrelik otoyol ıhalesi bıle yapılmadığını kaydeden Yılmaz. şöyle konuştu: "53. hükümet olarak proje savısını arttırmavaçalıştık. 19%'da bitnıesi planlanan proje savısı 8'den 27'ye. bu projelerin yol uzunluğu ise 328 kilometreden 1012 kilometreve çıkarılmıştır. 1985'ten bu vana toplam 11 otovol ihalesi vapılmıştır. Bu otoyollann toplam uzunluğu ise 1776 kilometredir. Şimdi açacağımız 36 kılometrelik bolüm ile otovollanmızın toplam uzunluğu 1312 kilometreve ulaşmıştır. Türkive'nin daha birçok otovola ihtivacı vardır. Bu kadar engellemeve rağmen tamamlanacak önemli projeler olacaktir. Türkive'nin, çağdaş otovollarla donanacağı günlere ulaşacağını umut edivorum." kümet görüşmeleri sırasında bizim RP'yle ortaklık vapamav acağımız kanısına vardık. Düşüncemiz de- ğişmiş değildir" görüşünü dile ge- tirdi. RP Genel Başkanı Erbakan'ın DYP'ye ortaklık önerebileceğini belirte'n Yılmaz. "Fakat, D\'P bu öncrivi kabul ederse, sav ılannı bi- lemem, ama bötünür. D^ P'vie ortaklıkgrişimi de. arkasında güvenovunu sağlavacak bir savıvı bulamaz" dedi. ANAP Genel Sekreteri Ya- şar Eryılmaz. Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, yeni hü- kümetin kurulmasıyla ilgili gelişmelere göre hareket ede- ceklerini belirterek. "RP ile koalisvona olumsuz bakıyo- runı. Bövle bir koalisyonun sağlıklı olacağı inancında de- ğilim" dedi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından hükümeti kurmakla görevlen- dirilen RP lideri Erbakan'ın. olumlu bir sonuç alamayaca- ğını savunan Eryılmaz. şöyle konuştu: "'Sayın Erbakan, bir dönem hasbelkader başbakan vardımcılığı vaptı. 20 vıl önce yaptıklannı gündem madde- sinde tutuyor. Ancak. Türki- ye'nin legal partisidir. bunu da vok savmak münıkün değil- dir. Kimsenin RP'yiöcüolarak gösterme hakkına sahip değil- dir. Ancak RP'ye yetki verme- me hakkına sahiptir." Cçüncü isim aravışlannın henüz gündeme gelmediğini belirten Eryılmaz. ANAP- DYP koalisyon hükümetinin üçüncü isim başkanlığında ku- rulmasının en son ihtimal ol- duğunu sövledi. Türkıye'deki hükümet krizine zaman kay- betmeden çözüm bulunması gerektiğinı belirten Ery ılmaz. şöyle devam etti: "Genel başkanlar>a ben ya sen noktasına gelirlerse siyasi- ler bunaçözüm buluıiar. İ çün- cü isim konusunda katı deği- lim. Bu son önceliklerden biri olabilir. Basında vakıştırma- larvar. bunlarspekülatifnite- likte açıklamalar. Bu gündem- de vok. gelirse tartışılır. Siya- siler tartışır. bir ülkenin esen- liği için ihtiyaç varsa tarnşma- vaaçıhr" Eryılmaz. RP'nin işbaşına gelmesine karşı olan sivasi partüerin ortak tavır alması gerektiğini sövledi. IRMIKI AYDIN ENGİN e-mail: engin@planet.com.tr Ankara toz duman gibi ya. bu koşullarda ciddi bir gazetenin gayri ciddi bir yazarı da olsanız, şu hükümet sorunu üstüne bir şeyler yazmanız gerekir. Öyle ya, başımıza Refah mı gelecek (eyvah!). yoksa Çiller yeniden Başbakanlık koltuğuna mı otu- racak (bu da eyvah!), yoksa se- çim kararı mı alınacak (vah vah!) gibi sorulara yanıt aramak ge- rek. Ama gene de bugünkü Tır- mık'ta böyle çetrefil sorunlar tartışılmayacak. Zaten acelesi de yok. En azından önümüzde- ki günler Ankara havası tozdan dumandan kurtulacağa benze- miyor. Daha Erbakan lidertur- ları yapacak, ardından görevi iade edecek, etmeyecek, eder gibi yapacak, et diye zorlanacak, derme çatma bir hükümet liste- si oluşturup, Çankaya'dan ye- şil ışık yaktırıp, Meclis'te güve- noyu alamayıp güvenoyu alama- mış bir hükümetin başı olarak, bir yenisi kurulana kadar (ne za- mana yetişir onu Allah bilir) baş- bakancılık oynayacak, falan fi- lan... Yani hükümet sorunu üstüne yüksek görüşlerimi ve derin çö- Fol da Yumurta da Yokken... zümlemelerimi önümüzdeki günlerde de yapsam olur. • • • Buna karşılık 'Suriye soru- nu'nun bir saniye bile ertelen- meksizin yazılması gerekiyor. " O nereden çıktı şimdi? N'ol- muş Suriye'de? Yoksa şu bildi- ğimiz su sorunu filan mı" diye soranlara, son 4-5 gündür ga- zetelerde küçük küçük yer almış kimi ilginç haberlere bir kez da- ha göz atmalanni öğütleyece- ğim. Önce "Şam'da esrarengiz bombalar" başlıklı haberler çık- tı. Haberin satır aralarına, oku- yanın tüylerini diken diken ede- cek haber kırıntıları yerleştiril- mişti: Suriye başkentinde bom- balar patlamış. Mal, hatta can kaybına yol açmıştı. Amerikan haberalma kaynakları patlama- ları doğruluyorlardı. Gene aynı kaynaklar. bu bombaların Tür- kiye istihbarat birimlerince pat- latıldığına ilişkin tuhaf imalarda bulunuyorlardı. Ardından (galiba hemen er- tesi gün) bombaların PKK'nin işi olduğu, Hafız Esad'ın kardeş- lerinden birinin PKK ile yakınlı- ğı olduğu filan yazıldı. Hafız Esad iktidarda. Öyleyse kardeşi de iktidarda. O zaman kardeş Esad, bombalan kendine karşı mı pat- lattı! Aynı gün Ertuğrul Özkök Hürriyet'te Türkiye-lsrail anlaş- masının bilinmeyen yanlarını ir- delemeye başladı. Onun da ardından, Türk ordu- suna bağlı bazı birliklerin Suri- ye'de 'sınırötesi harekât' yap- tıkları ve Suriye askerleriyle ara- larında çatışma çıktığı haberle- ri, gene satır aralarına yazıhver- di. . Bütün bunlar olur mu? Ortadoğu bu, 'o/maz- o/maz.' Peki, Türkiye'nin gizli servis- leri (MİT mi demek istiyorlar? Yoksa bilmediğimiz başka ser- visler var mı?) ne demeye Şam'da bombalar patlatsın? Bundan ne elde edilecek? Bir başka soru: PKK ne diye bu haltı etsin? Şam, PKK'nin sayısı azalan sığınaklarından ve desteklerinden biri değil mi? Bu tuhaf sorulara yanıt arar- ken, bukezdeABDuydularının uzaydan çektikleri fotoğraflar- dan. Suriye'nin Türkiye sının ya- kınlannda ve yeraltında bir kim- yasal silah fabrikası ortaya çıka- rıldı. Hani şu Saddam'ın Ha- lepçe'de Kürtlere karşı kullan- dığı öldürücü gaz bombalan gi- bi bir şeyler üretecek bir fabri- ka anlaşılan. Bu parçalan birleştirirsek Or- tadoğu'da yeni ve uğursuz do- laplar döndüğünü, bizciieyin sı- radan yurttaşlarca içeriği bili- nemeyecek bir şeyler tezgâhlan- dığını anlamamak için ya ço- cuk, ya salak olmak gerek. Şimdi kimse kalkıp, "Çokkuş- kucu oldun" demesin. Daha bir- kaç hafta önce (eski) Başbakan Çiller, örtülü ödenek tartışmala- rında "Açıklayamam. Açıklar- sam savaş bile çıkabilir" deme- di mi? Savaşa yol açabilecek siyasal manevralardan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, hükü- metin, Cumhurbaşkanı'nın bile haberi olmayabilen bir ülkede kuşkucu olmamak hata olur. O yüzden ortada (henüz) fol yok yumurta yokken bu Tırmık yazılıyor. Önümüzdeki haftalar- da birdenbire "Suriye'ye karşı sa- vaş çanları". radyoda Hasan Mutlucan'dan serhat türküleri çalmaya başlarsa. kimse "demedin, uyarmadın" demesin. Koalisyon pazarlıklarını sigaramızı yakıp TV ekranından keyifle izleyebiliriz ama savaş söz konusu olursa işin rengi değişir. Bir yurttaş olarak say- dam bir ülkede yaşamak ve savaşacaksam (ki istemem) ne uğruna savaşacağımı bilmek ve bilip öğrendiğime inanmak is- terim. inanmadığıma da karşı çıkanm. Türkiye ile Suriye arasın- daki sorunlann barışçı yöntem- lerle çözülebileceğini biliyorum, çözülebileceğine inanıyonjm. Yann savaş çığırtkanları vavey- layı kopardıklarında karşı çıkın- ca. kimse kalkıp bana ve benim gibilere 'vatan haini, kansız' gibi aşağılık demagojilerle saldır- masın. O yüzden henüz fol ve yumur- ta yokken bu Tırmık yazıldı... MIKRO DINÇ TAYANÇ Bakar Körler! Görme özürlülerin fili tanımlamaları aklımdan çık- mıyor. Bacağını tutan bacağından, hortumunu yaka- layan hortumundan, dişlerine dokunan dişlerinden ta- nımlayınca, ortaya "yap boz" oyununu aratmayacak bir tanımlama çıkıyor ki evlere şenlik... Ya bakar korlerin Türkiye'nin dününü, bugününü ve ille de yarınını tanımlamaları var ki, bana evlerden öte yalılara, villalara, tekkelere şenlik geliyor... Türkiye'de yıllardır seçimler yapılıyor ve hep ayrn tablo çıkıyor ortaya; koalisyonsuz hükümete geçit yok! Öyleyse gelsin ortakhk(!) turları. Seçim sisteminin "azizliği" sonucunda en fazla oyu alan partinin lide- ri(!) sıvanıyor kendisine kazıklanacak ortak arama- ya... Tek ortak da yetmeyince "taşıma kuma" gibi "dışandan" açıkça ya da kıvırtarak (buna günümüz- de "çekinser" mi, yoksa "çekimser" mi denilmesi ge-, rektiği, hükümet kurmanın da ötesine önemli(!) bir tartışma konusu...) gizli ortak arayışı başlıyor... Büyük ortak, evlenme töreni yapılıp da "duhul" gerçekleşinceye dek, küçük ortağına (ve de taşıma kumasına) yapmadık cilve komuyor. "ış" bitince dç "vur abalıya"! '; Sonuç, tam Çingene falcılık; "Üç zamanda mı d&4 sem, beş zamanda mı desem... Eşin seni aldatacak^ ama senin ruhun bile duymayacak. Öğrenmek istety sin sonra n 'olacak? Bas bakalım avucuma bir mitj- yarcık!" -! Koalisyonu kuranlar da, kumaları da, seçim siste> minin azizlığinin öteki yüzünden nasiplendiği için miH halefette kalanı da başlıyorlar fil tanımına... "Benya- pacağım, ama ortağım su koyuveriyor"üan "bu hü-, kümet ölü doğmuştur"a, "benim dediklerimi yap-, mazsan bozarım ha! "dan "sen boz da, ben de seru Yüce Divan 'a yollayayım!"a rezillik diz boyunu aşıyor.,.. Gözleri görüp, akılları kavrayanlar, istedikleri kadar "Beyler, hanımlar etmeyin, eylemeyin. Ekonomi ba? tık, toplum kaynıyor ki, kaynayan sizin de suyunuz- dur, bizim de... Gelin bırakın şu inadı, birieşin" de-. sinler. Fili tanımlayanlar "görür" değil ki, "bakar kör"l\\ \ Başlıyorlar kendilerince "tanımlamaya"(\) -f Bir diyor ki: "Ben toprak ve de hane zenginiyim.J. Benden âlâ siyasetçi var mı ? Benim çatım altında birr leşile ve de gerekirse intihar edile..." ~> Diğer de diyor ki: "Sende servet yolsuzluk yoluy-t' /a, ben de sıyaset icraatsızlık boyuyla... Benden âlâ siyasetçi var mı? Benim çatım altında birleşile ve de, gerekirse Yüce Divan 'a gidile..." j i A v A Â t A a Öteki alıyor sail: "Ben altın zenginiyim ve de alnırH secdeden kalkmaz, benden âlâ siyasetçi varmı? Ve- rin iktidarı, kafanızı kaldırıp çevrenizi görecek hal bı- rakmayayım-" '• Daha da ötekinin çaldığı sazın telleri yok, ama di-^î yor ki: "Sen, ben, ben, ben ve de ille de Rahşanım..? Rahşanımın dediği dedik, benimki onun dediği..\ Benden âlâ siyasetçi var mı? Benim çatım altında bir* leşile ve de gerekirse secdecilere, gerekirse kurtlaî^ ra, gerekirse herkese kıyak eylene..." Sonuncusunun ne sazı, ne sesi kalmış! O da "def» gibi" yapıyor: "Ben, ben, ben... Benden başka kim^ se yok; zaten bende de ben yok!!! Benden âlâ siya*-' setçi var mı? Benim çatım altında birleşile ve de ge- J rekırse nasıl yok olunacağı talim eylene!" Sonra dönüp hep birlikte "tepedeki"ne dönüp bek-, liyorlar. Tepedeki, yıllar boyu ne vartalar atlatıp da bir türlü kısılmayan, kınlmayın sesi ve sazıyla diyor ki: "He- piniz benden gelir, bana gidersiniz... Ben dönüp dö-ı nüp tepeye gelirim... Benden âlâ siyasetçi var mı? Varsa, tepelerimü!" Böylesine "akılcı" tanımlamalar sonucunda, yıllar- dır böylesine tanımlanmış fillerin ayakları altında ezi- lenler mi? Onların sesleri de var, sazları da... Ama öy-. lesine alışmışlar ki fili, bakar körlerden dinlemeye, çı- kıp "Filinize de, gözlerinizede, sizede..."diyemiyor- larbirtürlüü! Ana fikir: Kör olasınız demiyorum, kör olmayın da görün ettiğinizi! Ana fikrin ana fikri: Kör, tuttuğunu "sever". Sevil- mekten bıkan, gördüğünün bilincine varıp fili kendi tanımlamadıkça ezilmekten (ve de sevilmekten) kur-> tulamaz! . Kurmaylar çiller'i uyardı 'RP'siz dörtlü koalisyon BÜLENT SARIOĞLt ANKARA - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. kendi başbakanlığında olmak koşu- luvla gündeme getirdiği "RP'siz 4'lü hükümet" se- çeneğini parti > önetıcilerine de kabul ettiremedi. Bil- kent'tekı konutunda Çiller'i önceki gün zıvaret eden ge- nel başkan yardımcılan. •'4'lü koalisyonun neden yapılama- yacağinı anlattık" dediler. Anayasa Mahkemesi'nin kararını gerekçe göstererek ANAYOL azınlık koalısvo- nundan desteğini çeken D\'P lideri Çiller, hükümet kur- makla görevlendirilen RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın gırişimleri ön- cesınde hükümete ilişkin ge- liştirdiği önerilerdebekledi- ği desteği bulamadı. Önce- likle kendi başbakanlığında- kı hükümet modelleri için DYP'nin en çok sandalyeye sahıp olacağı "4'lü koalis- yon" seçeneğini gündeme getıren Çiller'e, parti >öne- ticileri de karşı çıktı. Hak- kındaki soruşturma komıs- yonları nedeniyle parlamen- 7 t i todaki dengeyi l ç ^ mek için koalisyon oluşumyı larında en azından DYP'İfci bir üçüncü ismin başbakan» lığıylayeralmak isteyçn Çilw ler. 24 aralık seçimleri son- i rasında kesin bir dille red-.! dettiği RP'li bir hükümet mcn • deline bu kez açık kapı bıra-' kırken. grubunu buna iknai etmek için girişimlerini dün, de sürdürdü. .n Çiller. Bilkent'te öncekjn gün görüştüğü parti kurmav-! lanyla kesin bir hükümet mo-' deli üzerinde anlaşamadı^ Bazı genel başkan yardımcı-' ları. RP'li hükümete kar$fi partide oluşan blokun ikn»' edilemeveceğini belirteret) bu partiyie yakınlaşılmasiı' na tepki gösterirken, İsmail i Köse'nın RP ile koaiisyon-J ısrarını sürdürdüğü öğrenilrj di. j Genel başkan yarduncıla+. nnın, Çiller'in Çankaya Köş^ ; kü'ndeki görüşmenin ardın- dan gündeme getirdiği "4'lü] koalLsyon" önerisine karşı çi;,{ karken, DYP liderinin başbajr. kanlığını diğer 3 parti lide-., rinin de kabul etmeyeceğim^ anımsattı. .':
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear