Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 HA2İRAN 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Doğu'ya yatınm, ucuz kredi, ucuz enerji, ucuz arsa, az vergi, düşük SSK primine bağlandı
Sanayici Doğu'da bahane üretiyorTAHSfcS AKÇA
Özel sektörü Doğu'ya çekmenin astan
yüzünden pahalı olacak. Doğu %e
Güne\doğu Anadolu bölgelerine
yatınmı. ucuz kredi. ucuz elektrik.
ucuz arsa. daha az vergi ve SSK primi
şartlanna bağlayan Batılı sanayicıler
adeta bölgeye yatınm yapmamak için
bahane üretmekle suçlanı>or.
Özelleştırme kapsamına alınarak satışa
cıkanlan kuruluşlara ilgi gösteren
Batılı sanayici iş yatınma gelince
yorgunu yokuşa sürüyor. Bölgeye
yapılan ziyaretlerin özellıkle son bir
yıldır moda haline gelmesınden
yakınan Doğulu işadamları. sonucun
sadece hazırlanan yatınm raporları
düzeyınde kalmasından şikâyet
ediyorlar. Doğulu işadamlarının ve
yerel yöneticilenn gösterdikleri yoğun
ilgi karşısında Batılı işadamlan, somut
yatınm önerileri getirmeyerek. merkezi
yönetim çıkardığı karmaşık bürokratik
işlemler ve teşvik yetersızliklerini
mazeret gösteriyorlar. Geçen aylarda
yatınm olanaklannı değerlendirmek
üzere. !ç \e Güneydoğu Anadolu
bölgelerinin değişik illerinde
incelemeler yapan Batılı işadamlan,
yetkiler yönetimlere devredilmeden.
aynca \ ergi indirimi ve ucuz arsa gıbi
önemli teş\ık yöntemlen de
uygulanmadan yatınmlannı Doğu'ya
yönlendiımelerinin zor olduğunu
belirterek topu Ankara'ya atıyorlar.
Terörün yatınmlan en alt düzeye
ındirdiğinın \e yatırımlar konusundaki
açlığın bilincinde olan Batılı işadamlan
konuya. "Yatırımların artması
isteniyorsa cazip hale gctirilnıeli"
şeklinde yaklaşıyor.
Altyapı sorunlannı kabul eden. ancak
elektnk. arsa gibi maliyet yükselten
kalemler açısından diğer bölgelerden
avantajlı olduğunu kaydeden Van
Sanayi \e Ticaret Odası Başkani
Feridun lrak. gelen işadamı
heyetlerinin ilgisinin rapor
hazırlamakla sınırlı kaldığını söyledi.
Bölgenin şartlannın yatınm yapmaya
engel olmadığını \urgulayan lrak. *Van
Çimento özelleştirikiiginde ihaleye Batı
Ânadolu'dan 5 şirket katılmış ve
bunlardan biri 2 triKon lira \ererek
iştetmeye sahip olmuştu. Tekelleşme
fırsatı gördüklerinde bölgenin alrvapı ve
«iivcnlik probiemlerinin önemi olmuyor.
Oniimüzdeki \ıl satışa çıkanlmasını
beklediğimiz şeker fabrikasına da
göreceksiniz birçok batüı firma
kanlacak" dedı.
Güneydoğu Sanayici \e İşadamları
Derneğı Yüksek Istişare Kurulu üyesi
Hikmet Baran da de\ letın altyapı
eksikliklerini çözme niyeti olmadığını
belirterek Başbakan Mesut Vılmaz'ın
iki yıldan bu yana teşvik belgesi
alınmış. 134 firmayı \ e 22 ıli
ilgilendiren yatırımlar için ödemediği
4.5 trilyon lirayı yeni bir kaynakmış
gibı teİcrar taahhüt etmesini buna ömek
gösterdi. Baran şöyle konuştu: "Rüştü
Saracoğlu'hic, değilse bölgemizde
üretilen elektiriğin daha ucuza
kullanılabilmesini önerdik. Bizi
bölücülük yapmakla suçladı. Esas
böliicüleri Ankara'da arasınlar. Devlet
kolumuzu bacağımızı kırdı hiç değilse
protezini taksın."
"Bi/ arsa \e alnapıva para harcamak
istemiyoruz" di\en Istanbul Sanayi
Odası Başkanı Hüsamettin Ka\i ise.
inisıvatif venlerek. teş\ik
mekanızmalannın mahalli idarelere
devredilmesi gerektığıni iddia etti.
*Doğu'} a Batılı girişimciyi çekmek için
rekabetin >aşandığı bir Türkiye" hayal
ettiklerini söyleyen Kavi. bölgenin oda.
vakıf. valilik ve belediye başkanlığı
gibi kurum ve kuruluşlan bir araya
getiren ve devletin denetıminde
uygulanacak teşviklen belirleyecek
mahalli kurullar oluşturulmasını
önerdi. Vergi oranlan. sigorta prim
yükü ve enerji maliyeti gibi konularda
bölgede mutlaka indirimler
uygulanması gerektığıni de iddia eden
Kavi. bölgede zaten vergi geliri
olmaması nedeniyle. yatınmlar
sayesinde topiam vergi gelirini
arttıracağını belirterek. - Devlete KDV
geliri fazlasıyla yeter, kurumlar vergisi
kaldınlmalı. istihdamdan ise az vergi
alınmair dedi.
••
Doğulu işadamı
memleketine ciımi
CANANSOY SAL
Yıllar önce Anadolu'dan çıkarak batıya
yerleşen ve zamanla ülkenin dev
holdınglerinı kuran Türkiye'nin önde gelen
sanayicileri yatınmlarında memleketlerini
unuttular. Sabancı. Toprak. Ceylan \e
Beyazıt gibi ülkenin önde gelen sanayı
gruplannın yıllar önce doğduklan
bölgelere yatınm yapmamalan. gerek
bölgedeki halkı gerekse sanayici \e
işadamlannı oldukça kızdırıyor.
Anadolu'da kendi çabalany ia yatınm
kurmay a çalışan girişimcıler \ e işsizlikten
bunalarak göcü tercih eden halk. bu tip
sanayictlerin batıdan gelecek yatınmlara
öncülük etmesi gerektiğini belirtiyorlar.
tstanbul Sanayi Odası Başkanı Hüsamettin
Kaviise doğudan yetişen bölge insanının
buradaki gelişmelere daha farklı
bakabilecegine dikkat çekerek gerek
kaynakları bilmenin. gerek işgücünü
tanımanın avantaj doğurabileceğini
belirtiyor.
Bu tip sanayicilerin diğerlerine de örnek
olacağına dikkat çeken Kavi. önemli olanın
bölge için fayda üretebilmek olduğunu
ifade etti.
Turizmi
doguya
getirmedi
D
ıyarbakırlı olan
Ağa Ceylan'm
kurucusu
olduğu Cevlan Holding.
genel olarak turizm
sektöründe faalıyet
gösteriyor.
Kemer'deki Simena
Tatil Köyü'nün yanında
otel ve yeni bir tatil
köyü yapımına devam
eden holding aynca.
yatınmda öncelikli
bölgelerden biri olan
Zonguldak-
Çaycuma'ya 2 adet
tekstil fabrikası kurma
aşamasında. İstanbul'da
Inter Continental
Otel'ın de sahibi olan
Ceylan Grubu. bugüne
kadar Doğu ve
Güneydoğu
Anadolu'ya yönelik
hıçbir yatınmda
bulunmadı.
Bartın'a
beş fabrika
Bazı sanayi devleri
memleketlerine yatırımdan
kaçarken sayıları oldukça az
olan sanayi kuruluşlan bu
tür yatırımlardan kaçınmıyor.
Her ne kadar hammadde
açısından bölgeye bağimlı
olsa da Işıklar Holding ilk
çıkış yeri olan Bartın'da yer
alan altı fabrikanın beş
tanesine sahip. 463 kişinin
çahştıgı bu fabrikalarda
taban, pres ve kaplama
tuğlayla kireç ve kâğıt torba
üretimi yapılıyor. Işıklar'tn
diğer illerdeki 10
fabrikasının yanı sıra
Elazığ'da 90 kişinin çalıştığı
bir de kâğıt fabrikası
bulunuyor. Yönetim Kurulu
Başkanı Rıza Kutlu Işık.
Bartın'ın işsizlik ve göç
verme açısından önde gelen
illerden birisi olduğunu
belirterek amaçlarının
burada kurdukları fabrikalar
aracıhğıyla işsizlik ve göçü
ortadan kaldırmak olduğunu
söylüyor.
Kayseri'detek'SA'
S
abancı Holding de
memleketine sanayi yatınmı
açısından pek ilgi
göstermeyenlerden. Sabancı
Grubu'nun Adana'dan
Adapazan'na tzmir'den Kiğde'ye
yayılmış onlarca fabnkası \e
sanayi tesisi bulunuyor. Ancak
yıllar önceki ilk çıkış noktalan
olan Kayseri'de ise grubun
özelleştirme yoluyla sahip olduğu
yalnızca tek bir çimento fabrikası
bulunuyor. Kayseri Sanayi Odası
Başkanı Mustâfa Çapar. konuyla
ilgıli olarak "Sabancrnın Kavseri'de başka fabrikalannı
da görmek isterdik" şeklinde konuşuyor.
Diyarbakırlı
kızgın
D
iyarbakır kökenli
olan Halîs Toprak'ın
yönetim kurulu
başkanlığını yaptığı Toprak
Grubu'nun Bözüyük.
Eskişehir ve Adapazan'nda
toplam 6 fabrikası
bulunuyor. Holding bugüne
kadar bölgeye herhangi bir
yatınm yapmaması
nedeniyle Ceylan Grubu ile
birlikte özellikle Diyarbakır
\e çevresinde tepki göriiyor.
Toprak Holding'in lcra
Kurulu Başkanı Atalay
Şahinoğlu ise bölge halkının
ve yatınmcısının tepkilerini
haklı bularak bundan sonra
bu bölgelere yatınm
yapacaklannı söylüyor.
İngiltere'yi
tercih etti
D
oğu kökenli olduğu
halde bu bölgeye
yatınm yapmayan
bir başka holding de
Beyazıt Grubu.
Doğubeyazıtlı olan
Selahattin Beyazıt
tarafından kurulan grup
inşaat. taşımacılık.
otomotiv. yayıncılık, tekstil
ve kireç üretimi gibi
sektörlerde gerek yurtiçinde
gerekse yurtdışında birçok
fabrikaya sahip. Grubun
bundan önce olduğu gibi
bundan sonraki yatınm
projeleri içinde de doğunun
yeri pek yok. Bu arada
Doğubeyazıt Ticaret Odası
yetkilileri. bölgelerinde
yatınm bulunulmamasını
talihsizlik olarak
nitelendirivorlar.
Sanayicinin
yatınm sartları
• Minimum arsa
maliyeti
• Enerji maliyetinin
en az yüzde 30
azaltılması
• Kurumlar
vergisinin kaldınlması
• Düşük faizli kredi
• SSK prim yükünün
azaltılması
• Asgari ücretten
vergi ahnmaması
• Bölgede daha fazla
elektrik kullandırılması
• Devlet mali
kurulların verdiği
kararlan denetleyecek
• Güvenlik
kapsamında harcanan
kavnağın altyapı
yatırımlarına
aktarılması
• Yerel yönetimlere
yatınmlan
yönlendirebilecek
yetki
• Bolgesel yatınmlan
organize edecek
kurullar
• Organize bölgeler
oluşturulması için
kaynak aynlması
• Tüm bunların hızla
gerçekleştirilebilmesi
için bürokratik
işlemlerin azaltılması
Tapu şartı aranması, kredinin toprak sahibine gitmesine neden oluyor
Ziraat'ın tarını kredileri ağaya
HULVAGENÇ
Ziraat Bankası'nın tanmsal kredi ve-
rirken tapu şartı#araması. kredinin bü-
yük toprak sahibine gitmesine neden olu-
yor. Küçük arazi sahiplerinin toprakla-
nnın ipotek altında olması. bölgede or-
taklık ve kiracılık yöntemiyle ekım ya-
pılması nedeniyle halkın faydalanama-
dığı kredilerin kaymağını teminat sı-
kıntısı çekmeyen agalar yiyiyor.
Güneydoğu Anadolu bolgesinde hal-
kın yüzde 69'luk bölümünün 1 ile 5
hektar arasında araziye sahip olduğu-
nu söyleyen GAP Bölge Idaresi'nden
üst düzey bir yetkilı. halkın kredi talep-
lerinde gerekli teminatı gösteremediği-
ni vurguladı.
Geçmişte çiftçilere dağttılan arazile-
rin birinci derecede toprak reformuna
ipotekli olduğu için Ziraat Bankası'nın
bu durumda olan çiftçilere tanmsal kre-
di vermediğini bildiren yetkili. ancak te-
minat göstermede güçlük çekmeyen
büyük toprak sahiplerinin tanmsal kre-
di jlabıldiğini sö>Icdi.
Kredi alışkatüığı yok
Küçük toprak sahibi bölge halkının
kredi kullanma ahşkanlığının geli^me-
diğinı bildiren aynı vetkili. bu duru-
mun eğıtım düzeyinin düşük olmasın-
dan kaynaklandığını dile getirerek. TÜ-
BİTAK tarafından 1W3 \ ılında > apılan
bir araştırmada vöre halkının yüzde
78'inin Ziraat Bankası'\la hiçbir bağ-
lantısı olmadıöının tespıt edildiöinı söy-
ledi.
Güneydoğu Anadolu Bölgesf nde ki-
racılık \e ortaklık şeklinde çıftçılık ya-
pan halkın nakıt sıkıntısı çektıkleri dö-
nemde tanmsal kredi kullanmak \eri-
ne tefeci, tüccar ve şahıslardan yüksek
faiz ile kredi kullanarak ihtiyaçlannı
temın ettiklerini söyleyen vetkili. GAP
bolgesinde sulu tarıma geçişle birlikte
halkın sermayeye duvacağı ihtivacın
artacağına dikkat çekti.
Tanmdan beklenen verimin elde edi-
lebilmesı için modern tanm teknikle-
rınin u\gulanması gerektıği belirtile-
rek bu durumun ek bir tanm girdisi sağ-
lanması koşulunu aetırdıâine dikkat çe-
kildi.
Kuru tanm şartlanna göre biçimlen-
miş tanm işletmelerine sahip bölge çift-
çılerinın yeterlı sermaye birikimleri bu-
lunmadığını ifade eden vetkili. bölge çıft-
çisinın modern tanm tekniklerinden >a-
rarlanabılmesi. işletme sermayesi ihti-
yacı. ek donatım sermaye ihtiyacı. uzun
\adeli\atınm sermaye ihtiyacının kre-
di ile karşılanması gerektığıni \oırguladı.
IŞÇININ EVRENINDEN
ŞUKRAN SONER
Bir Ölüm İlanı"Hükümet işi ne olacak" sorusuna yanıt arayan tartış-
malardan uzak. Bandırma'nın denıze uzanan ve yürürken
ınsana, denizin içindeymış duygusu veren Mendirek yo-
lunun üzerinde yürümek ne güzelmiş? Uzaktan "9. Ulus-
/araras/ Sandırma-KuşCennetı Kültür ve Turizm Festiva-
//" etkinliklerinın açılış töreni konuşmalan geliyor. Çevre-
nin korunması, yörenin doğal güzellikleri üzerine büyük
büyük sözler ediliyor.
Bandırmalı dostlara tam da ne kadar şanslı olduklannı
söylemeye çalışıyordum ki. söyleyeceklerimi ağzıma tı-
kadılar
Böyle temiz hava ancak rüzgârla geliyormuş. Kışın
onlar da bizim kadar zehirleniyorlarmış. Başımı bir de de-
nizın suyuna çevirip rengini görmeliymişim.
Dostlardan bin, elındeki 6 haziran tanhlı Bandırma "Ha-
ber" gazetesini uzatıp bir "Vefat ve Başsağlığı" ılanını
gösterdi.
irfan Astunç imzalı ilanı aynen dikkatinize sunuyorum:
"Ülkemızin ve dünyanın ender güzelliklennden, doğa
harikası, başta pelıkanlarolmak üzere, sayısız kuşun üre-
me alanı, göçmen kuşlann bannağı, balıkların son sığı-
nağı, Büyük İskender'/n avlağı, A tipı diplomalı, ulusla-
rarası sertifikalı, Bandırma Kuş Cenneti, yakalandığı aman-
sız kiriilik hastalığından kurtulamamış, Hakk'ın rahmeti-
ne kavuşmuştur.
Cenazest kaldınlmayıp olduğuyerde bırakılacak, ardın-
dan ağıt yakmak yerine, heryıl festival ve şenllkleıie anı-
lacaktır.
Not: Cenazeye çelenk ve çıçek yerine, Sığırcı Deresi,
Ağıl Dere başta olmak üzere, tüm akarsulardan yararla-
ntlarak atık gönderılmesıricao/uur. Atıkları ile suyu klrie-
temeyenler, havayı klrteterek aynı sevaba nail olabilirier.
Allah rahmet eyleye."
Aynı gazetenin ve diğer yerel gazetelerin son bırkaç gün-
kü birinci sayfalanna bir göz atıyorum. Manşet haberleri,
500'ün üzerinde Bandırmahnın ıshal, kusma, yüksek ateş-
le hastanelerde yatıyor olmalanna neden olan suyun kir-
lenmesı üzenne. Önlem almamakla suçlanan belediye
başkanı istifaya çağınlıyor.
Erdek yolu üzennde ünlü Bagfaş Gübre'nin önüne va-
nyoruz. Işveren ve belediye artık çevre kirienmesine iliş-
kin bütün önlemlenn alındığını öne sürmekteler. Ancak fab-
rikanın, uluslararası koruma altındakı Kuş Cenneti'ndeki
kuşlara, denizdekı balıklara ne kadar çok zarar vermek-
te olduğunu anlamak için özel araştırmalara gerek yok.
Uzaktan şöyle bir bakmakla ışın vahametinı görebiliyor-
sunuz.
Badırmaiılar sadece Kuş Cenneti Festıvali ile kuşlann
ve çevrenin ağır ağır yok edilmesi olgusu arasındaki çe-
lişkiden yakınmıyoıiar.
Geleneksel kültür festivalinin, "kültür" içeriğinin tama-
nıen boşaitılmasından da dertlıler. Festıvalin açılış törenı-
nin yapıldığı saatlerde, çoğu Türk-lş üyesi yöre sendika-
lan, kendilenne bir sergi standını çok gören belediye baş-
kanını şikâyet için heyet halinde diğer partı başkanlannı
ziyaret ediyoriardı.
Soldan sağa geçen bütün belediyelerde görüldüğü
üzere önce kültür festivalinin tümden kaldınlması denen-
miş. Sonra halkın benımsedığı ve ısrariı olduğu görülün-
ce, kültür içeriği boşaltılarak düzenlenmiş. Bandırma'nın
sivil toplum örgütlen gelecek yıllar için alternatif festival-
ler düzenleme eğilimindeler.
Bu yıl için Özgürlük ve Dayanışma Partisi, haziran et-
kinlikleri ile bir adım atmak ıstemiş.
Istanbul'dan Bandırma'yaferibotlagidenotobüsün Es-
kihisar'a ulaşması 2 saatı aşıp, 3 saate varan bir zaman
dilımi de arabalı vapur sıra kuyruğunda geçınce 5 hazi-
ran günü saat 17.30'da yapılması programlanmış söyle-
şıye yetişememe ve bu ilk etkınlığın iptal edilmesı gıbı bir
sonuç doğdu.
Boşuna niye nni gittim?
Dırekt otobüsle Bandırma'ya 9 saatte ulaşma rekoru-
nu kırdığımı göstermek, söz verdığim toplantıya gitme-
mek gibı bir ayıbı işlemediğımı kanrtlamak ıçın. Telefonla
haber verirsem, haklı olarak ınanmayacaklannı düşündüm.
Yapılamayan söyleşinin boşluğunu sedıkalar, sivıl top-
lum örgütlen gruplan ile özel sohbet görüşmelerinde ka-
patmaya çalıştık.
Yukanda saydığım Bandırma ve çevresi için yaşamsal
önem taşıyan sorunlann yanında, battal demiryollannın na-
sıl daha da işlemez konuma getirildiğinı. eskimış feribot-
lann yenilenmesiyle daha işlevsel bir deniz taşımacılığı ye-
rine, feribot sefertennın bile özelleştirmeye kurban edil-
mek üzere sonbaharatamamen kaldınlacağını öğrendim.
Kamu sendikalaşması eylemlerı nedeni ile yürütülmek-
te olan soruşturmalar, Türkiye'nin her yerinde olduğu gi-
bi burada da sürüyor, her kamu çalışanının sorgulaması-
na birkaç dosya kâğıdı olmak üzere, ülke çapında akıl al-
maz bir ısraf kapısı daha açılmış bulunuyordu. Kamu ça-
lışanları üzennde yaratılan stres. soruşturmalar nedeni ile
yitirilen zaman da cabası. On binlerce insana ceza veri-
lemieyeceğıne göre, bunun sonu nereye varacaktı?
Karşılaştığınız her insan, birkaç cümlenin ardından sö-
zü yaşamsal sorunlara. geçım derdine, durmadan yük-
selen etıketlere. geride kalan ücretlere getiriyor. Şehirie-
rerarası otobüsler bile bir-ıkı hafta ara ile zam göriıyor. is-
tanbul-Bursa 600 bın, Bursa-Bandırma 300 bin lira olmuş.
Indirim yapmaya kalkan otobüs firmalan garajlara sokul-
muyor.
Görüyorsunuz ya, Bandırma'nın mendıreği üzerindeki
yolda, Ankara'dakı kirii siyaseti, bütün sorunlan bir yana
atıp şöyle bir keyifle yürümek hakRı bile yok. Ankara'daki
kirienme, Türkiye'nin dört bir yanına, yaşamın her alanına,
tabii ki Bandırma'ya da uzanıyor.
THY,
az zarara
sevindi
Ekonomi Servisi - Türk
Ha\aYollan(THY)yıhn
ilk üç ayında 913 milyar
liralık zarar açıkladı.
Dünya havacılık
sektöründe ölü sezon
olarak adlandınlan ilk üç
ayını zararla kapattı.
Ancak geçen vılın aynı
döneminde 1 trilyon 539
milyar lira olan bilanço
zararnı 913 milyar liraya
liraya inmesi THY
• yetkililerini sevindirdi.
Dolar bazında
ele
alındıeında
1995"Tn ilk
üç ayında
36.9 milyon
dolar olan
: bilanço zaran 1996"da 12.9
, milyon dolara düşmüş
1
oldu.
t THY'den yapılan
'• açıklamaya göre. 1996
yılmın ilk üç ayında
faaliyet gıderleri ise 18
trilyon 294 milyar lira
oldu.
Faaliyet giderlerinin büyük
bir kısmı dolara bağlı olan
Türk Hava Yollarf nın
dolar bazındaki faaliyet
zaran 1995'in ilk üç
ayında 23.6 milyon dolar
iken bu rakam 1996'nın
av nı döneminde 500 bin
dolar oldu.
ÇÎFTÇÎ D O S T U / SADULLAH USITVIİ
Avrupalı gibi olmak, Avrupalı gibi davranmak...
Hastahkh bıığday
limandan döndü
İZMİR - Başbakan Mesut Yıl-
maz, "TürkiyeAvrupa'nın birpar-
çasıdır" demiş... Doğrusu bız de
bu görüşe katılmak isteriz. Ama,
Avrupalıyız demekle Avrupalı ol-
mak mümkün değıldır... Avrupa'ya
yakın ojmak da bir şeyi değıştir-
mez... Önemli olan Avrupalı gibi
düşünmek ve Avrupalı gıbi davran-
maktır!..
Mesut Yılmaz'ın bu sözlerine
Avrupalı da inanmaz... Bütün dün-
ya, Türkiye'deki gelişmeleri hay-
retle izliyor... Tansu Çiller ve kad-
rosunun Türk demokrasisini nasıl
tahrıp ettiğını görüyor... Kendısi
hakkında soruşturma açılmasını
engellemek için ülkeyi bunalıma
sürüklemekten kaçınmadığını ib-
retle seyredıyor ve belki de hali-
mizeacıyor...
Türkiye Cumhuriyeti kuruldu-
ğundan bu yana Meclıs'e baskın
yaptıran ve çirkin olaylara neden
oian bir tek parti başkanı görülme-
di... Meclis'teki kargaşa ve kayga-
yı televizyoniardan izlerken tüyle-
rimiz diken diken oldu... Birtakım
insanlar, Meclispolislerinesaldır-
dı... Tansu Çiller'in artık amacı ve
yapısı belli oldu. Türk demokrasi-
sine ve Meclisı'ne bundan daha
büyük bir darbevurulamazdı... Bu
çirkinlikleri hep beraber üzülerek
yaşıyoruz...
Çiller ve yardakçılarından olu-
şan. Meclis'e baskın düzenleye-
bilen bir kadronun Türk siyase-
tınde etkınlıği sürdüğü müddetçe
Avrupalı bize inanır mı, güvenir
mi? Tansu Çiller'in yardakçılan da,
kılavuzlan da var. Örneğin Sana-
yi Bakanı Yalım Erez... Gelişme-
lere baktığımız zaman Erez'in sa-
dece kılavuz değil, aynı zamanda
akıl hocası olduğu da anlaşılıyor...
Yalım Erez, milletvekili seçilme-
den önce, Tansu Çiller gerek ba-
kanlığı, gerekse başbakanlığı dö-
neminde 50 mılyondan fazla insa-
nın haklannı özel sektöre karşı ko-
ruyan köklü kuoıluşları yıktırmak
için teşvik etti. Çiller de o kuru-
luşlan yıkmak için çok uğraştı,
ama halktan ve tanm kesıminden
gelen direnç karşısında bir kısmı
ayaktakaldı...
Bunlar, tanmsal KlT'ler veTanm
Satış Kooperatiflerı Birlikleri idi...
Şimdi Sanayi ve Ticaret Bakanlı-
ğı'na gelen Yalım Erez, Çiller'in yı-
kamadıklannı da yok etmeye ça-
lışıyor. Ama, o kadar gözü kara ki,
ne yasa dinliyor ne de kural...
Avrupa'da da, Amerika'da da
bizdeki gibi Tarım Satış Koopera-
tifleri Birlikleri var... Üstelik yöne-
tenlerde üreticiler... Devlet hiçbir
işlerine kanşmıyor... Sistem öyle-
sine kurulmuş ki, istese de karı-
şamaz... Birtikler, kendi üreticisi-
ni, tüketicisini özel sektöre karşı
korur... Bu konuda Amerika ve Av-
rupa ülkelerindetartışma bile açı-
lamaz... Açmaya kalkanın da had-
dini bildirirler... Şimdi, halkını sö-
mürüden, vurgundan, rüşvetten
korumaya kararlı Amerikalı ve Av-
rupalı ülkeler, sömürü düzenine
kapılarını ardına kadar açmaya
çalışan Türkiye'ye ve onun hükü-
metine iyi gözle bakar mı, ken-
dinden sayar mı? Hele yasaları
çiğneyenlerden nefret eder...
Yalım Erez'in Tarım Satış Ko-
operatifleri Birlikleri'ne karşı giriş-
tiği "yok etme" hareketi eğer ba-
şarıya ulaşırsa Türk halkı en kısa
zamanda büyük bir "ekonomik
facia" ile karşı karşıya kalacaktır.
Şu anda Tariş, Çukobirlık, Antbir-
lik, Trakyabirlik, Fiskobiriik, Kara-
deniz Birlikgibi 14 kuruluş vardır.
Hepsınin malvariığı artık katrilyon-
lara ulaşmıştır. Birliklerin tamamı
üreticilerin öz malıdır... Milyonlar-
ca üretici, yıllarca kendi geleceği-
ni koruyabilmek için dişinden tır-
nağından arttırarak bu kuruluşla-
rı dev birer imparatorluk haline
getirmiştir...
Yalım Erez, şimdi Türk üreticisı
ve halkı için son derece önemli
bu birlikleri yıkarak pıyasayı ta-
mamen özel sektörün ınsafına terk
etmeye çalışıyor. Bunu yaparken
de yasaları açıkça çiğniyor... Ge-
lenekleri yıkıyor... Hem de milyon-
larca çiftçinin göz yaşına, itirazla-
rına bakmadan...
Önce başanlı genel müdüıieri iş-
başından uzaklaştırdı... Görevden
alamadı, ama Ankara'ya çeşitli
bahanelerle çekti... Lar
olsun di-
ye verdiği görev tamamlandığı hal-
de, genel müdürleri görevleri ba-
şına göndermiyor ve Ankara'da
tutmakta ısrar ediyor...
Bunları yaparken de yasaları
çiğniyor.... Sanki Türkiye dağ ba-
şı... Bu arada. DSP Antalya Mil-
letvekili Metin Şahin'in. 23 mayıs-
ta bırlik genel müdürlerinin görev
yerierinden uzaklaştınlmaları ile il-
gili Yalım Erez'e sorduğu sorula-
ra da yanıt verilmedi...
Şahin, MeclisBaşkanlığı'naver-
dığı yazısında şöyle diyor: "Tariş,
Antbırlik, Trakyabirlik, Kozabırlik ve
Karadenizbirhk genel müdürleri
haklı, ınandıncı bir neden göste-
rilmeden Ankara 'ya bakanlığa ge-
çici görevle çagrılmışlar ve böy-
lece birliklerin işlerınin yoğun ol-
duğu bir dönemde, görevlerini
yapamaz duruma düşürülmüşler-
dir. Bu yersiz uygulamaya ek ola-
rak bu 5 genel müdürün yerleri-
ne. bütünlüğü olmayan, çelişkili ve-
kâletle atama ve görevlendirme-
leryapılmıştır Tariş ve Antbirlik'te
kadrolu, imza yetkili, görev ba-
şında genel müdür yardımcılan
varken bırer müfetişin genel mü-
düriüğe vekâieten görevlendinlme-
lerinin hiçbirhukuki dayanağı yok-
tur. Yasal olmayan işlemler söz
konusudur."
Gerçekten de, Tariş ve Trakya-
bırlik'ın genel müdürlüklerine ba-
kanlık tarafından yapılan vekalet
atamaları yasalara aykırıdır. imza
yetkisi bulunan genel müdür mu-
avinieri varken imza yetkisi olma-
yan herhangi bir memurun atan-
masi mümkün değildir... Bugüne
kadar da bir örneği yoktur. Genel
müdürlüğe vekâlet eden yetkisiz
memurlar yüzlerce milyarlık, hat-
ta trilyonluk belgelerin altına im-
za atacaklardır... Bunlardan do-
ğacak sorumluluk da yetkisiz ki-
şileri atayanlara ait olacaktır...
Birlik genel müdürleri, 17 Ma-
yıs 1996'da Ankara'ya çağrıldılar.
20 mayısta bakanlığa teslim ol-
dular. Kendilerine verilen görevi
de 24 mayısta bitirip ilgıli makam-
lara teslim ettiler... Görevleri bite^
li neredeyse 15 gün oldu... Hâlâ
genel müdürierin görevleri başına
dönmelerine izin verilmiyor....
Hatta, el altından çirkin pazar-
lıklar ve tehditler de başladı. Sa-
nayi ve Ticaret Bakanlığı müste-
şar yardımcılarından biri, genel
müdürlere "Artık işiniz bitti" diye-
rek yeni görevler öneriyor....
Özelleştirme diye milletin kafa-
sını şişırenler, 750 bin ortaklı "özel"
bir kooperatifi neden devletleştir-
meye çalışıyor?.. Bu kafa ile bizi
Avrupa Birliği'ne alırlar mı?.. •
HAKAN DİRİK
Elektrik,
İZMİR - Türkiye. Izmir ve Mersın lımanlanndan yur-
da sokulmak istenen 25 ton hastalıklı buğdayı tüketmek-
ten kurtuldu. 5 mayısta tzmir Limanı'na gelen ve bir aydır
Çakalburnu Dalyanı açıklannda bekleyen hastalıklı buğ-
day yüklü gemi. yükünü boşaltmadan önceki gün Izmir'den
aynldı.
"Hindistan sürmesi" olarak bilinen "TUletia Indica"
hastalığı bulunduğu belirlenen 25 ton buğday yüklü gemi,
Hindistan'ın Cantla Limanı'na gitmek üzere 4 haziran gü-
nü hareket etti.
Hindistan'dan Izmir
Limanı'na gelen Yuna-
nistan'a ait Malta bay-
raklı Lena 11 adlı gemi-
deki buğday. 6 mayıs gü-
nü incelemeye alındı.
Akmar Vapur Acenteli-
ği Denizcilik ve Turizm
AŞ aracıhğıyla Türkı-
ye'ye sokulmak istenen
buğdayı ınceleyen Tanm
Bakanlığı'na bağlı Ziraı
Kontrol Müdürlü-
ğü'nden gelen raporda
buğdayda "Hindistan
sürmesi" olarak bihnen
-Tılletia Indfca" hastalı-
ğı olduğu belirtildi.
Izmir Gümriikler Baş-
müdürü Muharrem Ka-
raduman. buğday ın yur-
da girışınin engellendi-
ğini belirttı. Gemınin
yurda girebileceği tüm
İimanlara da faksla du-
rumu bildirdiklerinı kay-
deden Karaduman. bu-
nun üzerine geminin Iz-
mir Çakalburnu Dalya-
nı açıklanna demirledi-
ğini ve burada bekleme-
ye ba^ladığını söyledi.
şekere zam
ANKARA (CumhuriyetBüro-
su)-TEDAŞ, elektriğin kilovvatt-
saatinin saüş fıyatını yûzde 52 ile
5.5 oranlannda arttırdı. Taşkö-
mürü ve yan ürünlerine de dün-
den geçerli olmak üzere yüzde
36.7 ile 39.1 arasında değişen
oranlarda zam yapıldı.
Türkiye Taşkömürü Kurumu
Genel Müdürlüğü'nden dün ya-
pılanaçıklamaya göre. maliyetler-
deki artış gerekçe gösterilerek
taşkömürü ve yan ürünlerinedün-
detı itibaren yüzde 36.7 ile 39.1
arasında değişen oranlarda zam
yapıldı.
ŞekerSirketi.şekerin fabrika çı-
kış fîyatına ortalama yüzde 12
zam yaptı. Önceki günden ğeçer-
li olan fıyat ayarlamalanna göre
1 çuval tozşek'erin fiyatı 2 miTyon
997 bin liraya, 25 kg'lik küp şe-
kerin fiyatı da 1 mtVyon 730 bin
lirava vükseltildi.