23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriye! Imtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavır, Yönctmenı Orhan Erint; • Genel Yavın Koordınatöru Hikmet Çetinkaya# Yaz\ı>len Mudurlerı lbrahim Yıldız (Sorumlu),DinçTa>anç • Haber Merkezı Mudüru Hakan Kara • Gorsel Yonetmen Fikret Eser ErgunBalcı# Ntıhbarat Cengu Ekoııomı Bülent Kızanlık Dı^ Habcrler Yıldırım • Ekoııomı Bülent Kı • Kulıur Handan Senköken # Spor Abdülkadir ^ ûcelman fe Makaleler Sami Karaören 9 Du/eltnıe Abdullah Ya/ıcı # roıoârat Erdoğan Köseoğlu #Bılgı-Belge Edibe Buğra# YurtHaberlcrı Mehnıet Faraç "> avm kuıulu İDıanSelçuk(Başkan). Orhan Erinç. Okt»> Kurtböke. Hikmet (, ctinka>a. Şükran Soner, Ergun Bakı. DinçTayanç. İbrahim \ ıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balba>, Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbaş # Haber Müdürü Doğan AkınAtaturkBuKanNo 125.Kat4.Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020 (7 hat). Faks. 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Ztya BU 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks. 4419117 • Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, inönüCd. \19S.Nol Kafl.Tel 3522550. Faks. 3522570 Müessese Müdürü Erol Erkut • Koordınaıör Ahmct Korulsan O Muhasebe Bülent Yener 9 Idare Hüseyin Gürer • l^letme Önder Çelik • Bılgı-lslem Nail inal • Bılgısayar Sıstenı Mürüvet Çiler MEDYA C: • Yonetım Kurulu Ba^kanı - üenel Mudur Gülbin Erduran # Koordmalor Rehs Işıtman 0 Genel Müdur Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 IV 53 - 51395 8O-513M6O-6I.Faks 5118466 \üMmU\an %e B*san: 'i cnı Gun Haber ^arw Bd*.ın \e > ajincılık -\ Ş Turvoca^tCid V* 41 Ciialotilu U334 Uı PK 246 Kianbuf Tel (0 212) 512 05 05 (20 hatı Fak- SH4.ZİRAN 199h Iınsak-3.26 Güneş: 5.25 Öğle: 13.10 ikindi: 17.08 Aksam: 20.41 Yatsr. 22.31 Santrala tepki • Bl RSA (Cumhuriyet) - TMMOB Bursall Koordinasyon Kurulu ıle sı\ıl toplum örgütleri temsılcileri. Bursa Chaakça'da kurulması planlanan DoğalgazÇe\rim Santrah'nı protesto amacıyla yann santralın kurulacağı alanda protesto siösterisı yapacaklar. TMMOB 11 K.oordinasyon Kurulu Sekreteri Mustafa Özçelik, O\aakça'da . kurulması planlanan Doğalgaz Kombıne Çe\rim Santralı'nın çevrede ciddi sorunlaryaratacağını 1.5 \ ıldır dıle getirdiklerini kaydettı. Ozçelık. santralın ovayı korumak amacıyla Doğu-Batı aksında gelışimı planlanan kentın kuzeye genışlemesine neden olacağı ıçın de şehırcilik planlama ılkesıne aykın oldugunu surguladı. Erzurum'da deprem • Haber Merkezi - Erzurum'da oncekı gece 01.14te hafif şıddettebir deprem meydana geldi. Aletsel büyüklüğü 3.8 olarak belirlenen depremin merkez ü^sünün Erzurum'un Horasan ılçesinin güneydoğusundaki Aşağı Aktaş ve Yazılıtaş kövlen olduğu kaydedildi. Deprem can \e mal kaybına yol açmadı. Deniz Kupdu-2/96 Tatbikatı • BARBAROS FİRKATEYNİ(AA)- Denız K.uvvetleri K.omııtanlığVnın Deniz Kurdu-2 % Tatbikatı. Donanma «.omutanı Oramıral Salım Dervışoğlu'nun sevk ve ıdaresinde de\am ediyor. Istanbul L'muryeri \e Gölcük"teki ana üs ve limanlarından ayrılan gemiler. dün sabaha karşı Çanakkale Boğazı'nı geçerek Ege'nın uluslararası ı>ulanna açıldılar. Tatbıkata katılan Trakya, Kılıçalıpaşa. Yavuz \e Alçıtepe muhnp ve fırkateynleri de sabah Saroz K.örfezi'ndekı Büyükada'ya kara bombardımanı yaptılar. Etyemez şotör • \VASHl\GTON (AA)- Beda\a hamburger ılanı dağıtmayı reddettiği için geçici olarak işinden olan Amerikalı etyemez bir otobüs şoförü.'" Belki de bir ineğin hayatını kurtardım" dedı. Californıa eyaletinde beş yıldır bir şirketin şoförü olarak çalışan Bruce Anderson. aminnın, yolculara dağıtması içın verdiği bir lokantaya ait "bedava hamburger" kuponlarını asla dağıtmayacağını söyledi. Anderson. amirine, "Ben katledilen inekleri yemiyorum. kimse de yememeli" dedi. Dilencilik vergiye tabi • BRÜKSEL(AA)- Belçika'da. bazı belediyelerin dilencilik yapılmasını y asaklama ve yapanlan cezalandırma kararı almalanndan sonra, bunun yıl sonuna kadar ülke çapında uygulanabileceğı bildirildi. Ulaştırma Bakanlığı. merro istasyonlannda dilenen, müzik ve şarkı yoluyla veya dernek gazeteleri satarak para isteyenlerin engelleneceğini açıkladı. 1988'den bu yana ülkemizde 9 tüp bebek ünitesinde 339 bebek dünyaya getirildi Tüp bebeğe ısıııaıııa<bkSA,\DET USLU Her alanda hızla ılerley en tıp. üreme tek- nikleri alanında da büyük gelişmeler kay- detti. Üreme fizyolojisi alanındaki ılerleme sayesinde birkaç yıl öncesine kadar hiç ço- cuk sahibi olamayan çıftler. bugün yenı tek- nikler sayesinde bu isteklenne kavuşabılı- yor. Teknolojınin ne denlı gelis,tiğini vur- gulayan Doç. Dr. Bülent Urman. '•Düşünün ki teknoloji tek bir insan \ unıurtasının îçi— ne tek bir spermi enjekte edebilecek ola- nakları sunmakta" dedı. tlk defa 1978 yılında İngiltere'de uygu- lanan tüp bebek y öntemı. çocuk sahibi ola- mayan çiftlerin tedav isınde büyük önem ta- şıyor. llk uygulandı|ı günden bu yana 120 bın doğum gerçekleştırilen yöntem. Türkı- ye"de ilk kez 1988 yılında uygulandı 1988'den bu yana ülkemizde 9 tüp bebek ünitesinde toplam 339 bebek dünyaya ge- tırildı. Çocuk sahibi olmayan çiftler Türkıye'de yaklas.ık 1-1.5 mılyon çocuk sahibi olamayan çift oldugunu belirten uz- manlar. dünyada v e Türkıye'de çocuk sahi- bi olamama oranının yüzde 10 ile 15 ara- sında değıştiğinı belirtiyorlar. Türkiye'de üreme çağındaki 15-49 yaş grubunda yer «i • Doç. Dr. Bülent Urman, tüp bebek yönteminin başarılı olmasındaki en önemli etkenin kadının yaşı oldugunu söylüyor. Kadın yaşının 35Mn üstünde olduğu çiftlerde gebelik oranlan düşüyor. Menopozdaki kadınlarda da yumurta vermedikleri için bu yöntem uygulanamıyor. alan 14 mılyon kadından lOmilyonununev- li. 4 mılyonunun ise bekâr olduğu ifade edi- lıyor. Türkıyede çocuğu olmayan çiftlerden sadece yüzde 15-20'sı tüp bebek yöntemi- ne baş\ uruyor. Bir süre önce ktanbul'da hizmete soku- lan Amerıkan Ha^tanesi Üreme Sağlığı Üni- teM'nden Doç. Dr. Bülent Urman. tüp be- bek konusunda çok ılen bir teknolojıde hız- met verdiklerını vurgularken merkezlenn- de kadın doğumla ılgılı her türlii tedavının yapıldığını belırttı. Tüp bebek yönteminin son çare oldugunu ;.ö\ İeven Urman. u Nor- mal birliktelik halinde 1 \ ıl içinde bir çiftin çocuğu olmu>orsa araştırma yapılır. Prob- lem saptandıktan sonra ilaç. cerrahi gibi klasik vöntemlor uygulanır. Ancak bunla- nn etklli olmanıası haiinde tüp bebek >ön- teminebaş\urulur~ dıve konuştu. Yönte- mın genelde herkese uygulanabildiğıni de belirten Doç. Urman, yöntemin uygulana- mama hallerinı şöyle belirtti: 14 Menopozdaki kadıntaryumurta\creme- dikleri için yöntem u>gulanamaz. Başka bir kadının >umurtası kullanılabilir. aına Tüp Bebek Yönetmeliği izin \ermediği için kul- lanılmıyor. Erkekte de menisinde ya da tes- tisinde hiç sperm olnıaması gerekiyor. Bir de gebe kalmasuıda hayari sakınca olan ka- dınlarda kullanılmaz. Ancak yeni geliştiri- len teknoloji saşesinde menisinde hiç sperm olmayan erkeklerin yumurtalıklanndan sperm elde ediliyor." Tüp bebek yönteminin başanlı olmasın- daki en önemli etken ise kadının yaşı. Ka- dın yaşının 35'ın üstünde olduğu çiftlerde gebelik oranlan düşüyor. Kadının yaşının 40'ın altmda olması durumunda ise doğum şansı yüzde 5"in altında. 40 yaşın altında- kı kadınlarda gebelik şansının yüzde 30-35 oldugunu kaydeden Bülent Urman. "Ta- mamıv la normal olan bir çiftte doğanın sağ- ladığı gebe kalma şansı a>1ıkv üzde 25-30'dur. Vani tüp bebekteki şans oranı düşük degil" dedi. Tüp bebek yönteminin risk oranı da yok denecek kadar az. Doç. Urman'ın ver- diği bilgilere göre hasta, tedavinin hiçbir aşa- masında hastaneye yatmıyor. Normal yol- larla gebe kalanlarla tüp bebek yöntemıy- le gebe kalanlann doğurdukları çocuklar arasında da sağlık açısından fark görülmü- yor. Malıyet 300-350 müyon Doç. Bülent Urman, yakın gelecekte emb- riyolann dondurulması işleminin de yapı- lacağını söyledi. Bunun ıçın Tüp Bebek YönetmelığVnin değışmesini bekledikle- rini belirten Urman, "Embriyolarmdondu- mlması sayesinde kadının çok embriyosu \ar- sa bunlar dondumlacak. İlk gebelik u>gu- lamasuun başansız olması durumunda ban- kada bekleyen embriyonlar kullanılarak ikinci işlem daha ucuza mal olacak. Ay nca kadın birkaç sene sonra tekrar hamile kal- mak isterse bankadaki embriyonlannı kul- lanabilecek" dedı. Tüp bebek sahibi olma- nın maliyeti yaklaşık 300 milyon, erkekle- rin spermlerini yumurta içine yerleştirmenin ise 350 milyon lira olduğu belirlendi. Kilyos'taki Müjdat Gezen Sanat Merkezi Yaz Kampı'na 127 ögrenci katılıyor YeşîDikler içinde sanat eğitimi MSM Yaz Kampf ııda 10-17 >aş arasındaki gençler tivatro. gitar, org, voleybol, fiıtbol gibi branş derslerine ek olarak satranç, resim, basketbol. tenis, bey/bol gibi çeşifli hobi dersleri de alıvoriar. İPEK YEZDANİ Güneşlibirgünde, açıkha- vada. yeşillikler içerisinde ders yapmak istemez misiniz 0 1stanbul'un henüztenha bir köşesinde sanat ve spor etkın- liklerinin yeşillikler içinde ya- pıldığıbiryervar. Müjdat Ge- zen Sanat Merkezi Yaz Kam- PL Nerede mi? Kilyos'a bir ki- lometre kadar kala. Kilyos Mezarlığı'nın ilerisinden düm- düz gidin, görmeyı beklediği- niz tabela yolun sağında iiışir gozünüze: "MSM Yaz Kampt." MSM Yaz K.ampı, çevresı ormanla kaplı. bir futbol. bir basketbol sahası, bir yemek- hane. ık» derslık. bir tiyatro sahnesı ve bir müdüriyetten oluşan, 127 öğrencili bir yaz kampt. Kamptaki 10-17 yaş arasındaki gençler, tiyatro. gi- tar, org, voley- bol, futbol gi- bi branş ders- lerine ek ola- rak satranç, re- sim, basketbol. tenis, beyzbol gibi çeşitli ho- bi dersleri de alıyorlar. Kampta müzik bölü- münden Mefih Kibar, spor- dan Rıdvan Dilmen, tiyat- rodan da Müjdat Gezen so- rumlu. Dersleri yürütenlerse, Müjdat Gezen Sanat Merke- zi mezunlannın da aralannda bulunduğu konularında uz- manlaşmış öğretmenler. Kamptaki en kalabalık sı- nıflardan bıri olan tiyatro sı- nıfı, Müjdat Gezen'in derse girmesiyle birlikte hareketle- niyor. Dersten çok taklit ve esprilerle geçen, çocuklara ti- yatroyla ilgili bilgilerin 'scz- dirilmeden verildiği' bir eğ- lence saati bu sanki. Dersin bit- mesiyle birlikte, Müjdat Ge- zen'le söyleşımiz başlıyor: - Neden Ziverbey'deki yaz okulunun dışında, Kilyos'ta böyle bir yaz kampı açma ih- riyacı duydunuz? - MSM'deki yaz okulu ay- nen devam ediyor, ancak ora- da talebi sığdıramıyordum. Okulda spor yapma olanağı- mız yok, buradaysa sporun hemen hemen bütün branşla- • Müjdat Gezen Sanat Merkezi Yaz Kampı, çevresi ormanla kaph bir ftıtbol, bir basketbol sahası, bir yemekhane, iki derslik, bir tiyatro sahnesi ve bir müdüriyetten oluşuyor. nyla ilgılenebıliyoruz. Bura- da 10-17.orada7-14yaşgru- bu var. Ayrıca orada geceleri de 17-70 yaş grubu ders gö- rüyor. Yani bizim şu andaki hizmetimiz tam yediden yet- mişe. - Yani Kihos'ta böyte bir kanıp açmaya talebin fazlab- ğı mı vöneltti sizi? - NİSM'nın bedava oluşu, eğitime önem vermemiz. in- sanlarda bir güven duygusu oluşturdu. Talepler kendili- ğinden gelmeye başladı. Genç- lere konservatuvar açtık, ço- cuklara da istediler. Haydi on- lara da açtık, bu sefer 50 ya- şındakiler. "Bizim de bir ca- nımız yok mu, biz de tiyatro yapmak istryonız' dedıler. on- İara da açtık. Yani. gerçekten her şey taleple oldu, hiçbiri- ni kendimiz akıl etmedik. - Dersler nasd geçiyor? - Buniara evv ela tıyatronun genel kuralla- rı anlatılıyor. Tiyatro nedir. nasıl yapılır, insan nedir, bunlar hep an- latıldı. Ondan sonra, fazla bi- limselliğe dö- nükolmakye- rine. çocukla- nn çok içinde olan.biranev- vel sahneye çıkma duygu- su tatmin edi- lıyor. Örneğin hepsi bir şiir hazırlayıp geliyorlar, sonra hepsı bir kitap okuy up o kita- bı anlatıyor, her hafta bir kı- tap okuma zorunluluğu var. Burası netice olarak okulda- ki sıkı eğitimin dışında bir sa- nat eğitimi vermek durumun- da. - Bir süredir tiyatro sizin için arka planda kaldı. Uzun vadede "Müjdat Gezen tiyat- rodan tamamıyla kopup ken- dini eğitime verecek" diyebi- lir miyiz? - Evet. diyebiliriz. Çünkü ben yapacaklanmın pek çoğu- nu yaptım. artık çok büyük heveslerim kalmadı. Ama biz- den sonra yetişecek kuşakla- n yetiştirmek bana daha hoş- muş gibi geliyor. Aynca 15 yıldır öğretmenlik yapıyorum ve bu işi seviyorum. Kendimi bu konuda sürekli geliş- tiriyorum. MESELA DEDİK ERDAL ATABEK Boynu büküklaleler, çiçekaçmış bahar dallan. rengârenk çk;ekler... Hepsi çini ustalannın elinde canlanıyor. Ateşten doğan çiçek: Çini • Çinici, kimyacı da olmak zorunda, fizikçi de... Işin başka bir kurah daha var... Çini ustasının ateşin başından aynlmaması, hiç uyumadan ateşini izlemesi gerekiyor. SERPtLGİJNDlJZ IZNİK- Uzun saplar üze- nnde sallanan sümbüller, ters kıvnmlı saz yapraklan, boy- nu bükük laleler, çiçek açmış bahar dallan. katmerli güller ve tomurcukları patlamaya hazırçiçekler.. Hepsi çini us- talannın elinde canlanıyor. 'Ateşcambazüui" denıyor çini ustalarına Çınilere de "Ateşten doğan çiçekler_r En ufak bir çını parçası, us- tasının elinden 200-300 kez geçiyor. Yani oldukça zah- metli iş çinicılık. Çinıcı. kim- yacı da olmak zorunda, fizık- çıde.. Işın başka bir kuralı da- ha var... Geleneksel çını us- tasmın ateşın başından aynl- maması, hiç uyumadan ateşi- ni izlemesi gerekiyor. Iznık Eğıtim ve Ögretım Vakfı'nın zeviın ağaçlan ile bezelı bahçesınde çini nasıl yapılır ızlıyoruz. Vakıf. Prof. Dr. lşd Aİvbavgil tarafından kurulmuş. V'akfın geçen yıl kurduğu Iznik Çını Seramık Araştırma Merkezi, çını ve seramık sanatının araştınlma- sı ve gelıştırilmesi doğrultu- sunda çalışmalar yapıyor. Marmara'nın antık kentı Iz- nik'in bereketlı toprağından fışkıran gül ağaçlan gözümü- zü gönlümüzü dolduruyor. tz- nik ıçın "Çinilerin en güzel yapıklıgıdiyar'dev ımını kul- lanan EvBya Çetebi hiç hak- sız değil. lznik çinileri uzun yıllar başka kültürlere mal edilmiş. Batı'da Osmanlı-Türk kimli- ği ile kabul görmeleri uzun yıl- lar almış. 19-20. yüzyıldabu ürünleri ınceleyen sanat uz- manlan, çınılenn Osmanlı us- talan tarafından yapıldığına inanmak istemememişler. Os- manlı-Türk kimlığine yakış- tınlamayan çıniler. Avrupa'da uzun yıllar - 'Rodosişi'",44 Ada- lar işi" diye ısımlendırılerek Bızans ve Helen kültürüne mal edilmiş. Çınılenn. mıma- rı tanhimizde çok önemli ye- n var. Çamı, türbe. saray gi- bi yapılann duvarlannı süsle- yen dekoratif malzemelerola- rak kullanılmış. 300 yıl boyunca Osmanlı- Türk çini ve seramık sanatı- nın en güzel örneklerıni üre- ten lznik çınıcılıgı. 17. yüz- yıl sonunda ortadan kaybol- muş Prof Akbavgil'ınöncü- lüğünde kurulan Araştırma Merkezi, Iznık çınilennı Iz- nık'te yenıden üretmek ıçın ça- lışmalannı sürdürüyor. Bura- va bağlı Iznık Çını Işletmesi ise araştırma ve gelıştırme dogrultusunda çalışmalar ya- pıyor. Araştırma Merkezi'nin müdürü ise babadan çinici Fa- ruk Şahin. tznık çini sanatını canlan- dırmaya çalışan \akıf. çalış- malan sonucu Iznık çınilerı- ni üretim aşamasma getırmiş.. Çalışmalar TÜBİTAK. İTU ve Pnncetan Üniversıtesı'nce desteklenıyor. Yaklaşık 30 ki- şının çalıştıgı İznık Çını Se- ramik Işletmesı'nde tamamen elde üretılen mımari çinılen- nin kalıtelennın. 16. \üzyıl çinılerine oldukça yakın oîu- dugu belırtılıyor. Doküman- tasyon merkezi de kuran va- kıf, 1989 yılında Türk Ekono- mı Bankası'nca desteklenen uluslararası düzeydeki "lz- nik Çini Yıh"nı 1999 yılında da tekrarlamayı planlıyor. Va- kıf. 2000 yılında planlanan ruhani toplantılan öncesi Iz- nik'ın arkeolojı ve sanat tari- hi açısından önemini de vur- gulayacak. O rtahkta •'kiriiçamaşır" lafm- dan geçılmıyor. "'Ben senin- kini bUryorum", "Hadioradan, asüseninkinden ne haber?" türünden çocuklara ömek gösterilmesi yasak ko- nuşmalar memleketi yönetenlerin ağızlarındandüşmüyor. Bu "kirliça- maşırlar" deyimi de üzerinde pek dü- şünülmeden kullanıian sözlerden. Öy- le ya, çamaşır deyince aklımıza ne gelir? Gıysilerin altına giyilen don- gömlek türii giyecekler. Bu konuda "Cemaziyülevvelini bilirim" deyişi vardır. Birinci Dünya Savaşı'nda erzak kıt- lıgı var. Bu işlerde çalışanlardan bi- risi evinebirkaç torba un, şeker 'trans- fer eder!" Fakat patiska torbalan at- maya kıyamazlar. adama birkaç don biçerler. Bir gün pantolon değiştirir- ken bir arkadaşı bakar ki, bunun giy- diği donun üzerinde "cemaziyülev- vel" yazıyor. Bu da eski tafcvimde kullanıian aylardan birinin adı. O sı- rada bir şey demeyen arkadaş daha sonraki bir tartışma sırasında "Sen fazla konuşma, ben senin cemaziyü- le>"veüni bilirim" deyiverınce adam sus pus oluyor, çünkü erzak hırsızlı- ğı ortaya çıkmıştır. Bunlar geride kalmış hikâyelerdır. çünkü günümüzde çok şükür. öyle birkaç torbanın lafı bile edilmiyor. Kirli çamaşırlardan da sekerle un çık- mıyor. Zıra para babalanmız öy le şey - lerle karın doyurmazlar. Böyîece fa- Kirli çamaşır da ne ola?. kirin kirli çamaşırlanyla efendilerin kirli çamaşırları birbirinden iyice ay- rılmış bulunuyor. Vatandaşın çamaşırı neden kirlenir?.. Çamaşır kırlenmesininvatandaş için nedenı öncelıkle "terle- me"diT. Bizim vatandaşımız bol bol terler. Havalar ısınır. terler. Oraya buraya koşmaktan ter gömle- ğme çıkar. Çarştv a pazara gidince da- ha beter terler. Ötobüste. trende ter- ler İnerterler. çıkarterler. Sıkıntıdan terler. korkudan terler. Bizim vatan- daş kış ortasında bile terler. Işte bu ter- ler de çamaşırlannı kirletir. Buna va- tandaşın kırlı çamaşırı denir ki. te- mizlenmesi için suyla sabuna kavuş- ması gerekir. Bu kirli çamaşırlar yı- kanınca temizlenir. yeniden giyilir. Vatandaşın kirli çamaşırlanndan ne gazeteler söz eder ne telev izyon- lar gösterir. Çünkü buçamaşırlarbil- diğiniz donlar, bildiğiniz fanilalardır. Ama efendilerin çamaşırlanna gelin- ce iş değişir. Efendilerimizin kirli çamaşırları... A man efendim aman, böyle kir /\ dostlar başına. Bir bakarsmız -ZJL ki.fılancaefendimizin kirli ça- maşırları ortaya çıkıvermış. Bunlar nasıl çamaşır kiri ola ki? Ev deseniz kâşaneler. Deniz göriiryalılar, orman içivillalar. Arsalarki.pahabiçilmez. mücevherdegerinde. Altınlarki, tor- ba torba. Dolardeseniz milyonlarla sa- yılır. mark deseniz defterlere sığmaz. Kimisi ihaleden fanilaya sızıvermiş, kimi krediden dona girivermiş. Vay vay ki vay vay. Vallahi bunlar çama- şır değil de sanki mücevher kutusu. Bakarsınız, u o buna demiş ki" di- ye başlayan bir konuşmanın ardın- dan çamaşır torbasının ağzı açılmış, içinden çıkanlara ağzmız açık kalır. Öteki de karşılık verir. "Peki, senin filanca işine ne demeü?" Hadi bir baş- ka çamaşır kiri ortaya çıkar ki ne gö- resiniz. Son model pahalı otomobil- ler, şurada arsalar, filanca şirketlerin ortaklıklan. Bunlar hangi çamaşınn neresine girmiş dersiniz, üstünüze başınıza bakarsınız. ama nafıle. Sizin çamaşırlannıza böyle kirler girmez, merak etmeyin. Siz fanilayı terletir- ken efendilerimiz fanilalanna neler sığdınrlar neler. Şimdi sanırsınız ki vatandaşımız bu ortaya çıkanlara kızacak da "Ya- hu bu nasıl iş, biz çamaşırtanmızı ter- den kirdennasıltemizJeyeceğizdhe uğ- raşırken bunların çamaşırları nasıl oluyor da altınla gümüşle doluveri- yor?"diyecek. Amayanıldığınızı he- men anlarsınız. Sevgili vatandaşlan- mız öyle fuzuli işlerie uğraşmazlar, bir o efendinin çamaşınna bir bu efendi- nin çamaşırına ağzı açık bakarlar: "Belki bir gün bizim çamaşırtanmız da böyle kirlenir de köşeyi döneriz" deyıp hayran hayran seyrederler. Bu gidişle göreceksiniz ki. bir gün gelecek, kirli çamaşırlar açık arttırma- ya çıkacak. En çok kimin kirli çama- şın varsa vatandaşlanmız onu omuz- lanna alıp başlanna geçirecekler. Ne yaparsınız, umut dünyası işte. "Bel- ki bize de şu çamaşırlar nasd kirieni- yor diye öğretir de biz de böyle kirli çamaşuiara kavuşuruz" diyecek sev- gili vatandaşlanmız. Ne diyelim, dansı çamaşırı temiz olanlann başına...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear