Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
İmtivaz Sahihi: Berin Nadi
Genel Yavın Yönetmenı Orhan Erinı; 0
Genel Yavın Koordınatoru Hikmet
Çetinka>a 0 Yazıı^len Mudıırlerı
İbrahim Yıldız (Soaımlu), Dinç Ta>anç
0 Haber Merkezı Mudunı Hakan Kara
0 Gorsel Yönetmen Fikret Eser
Dı5
Haberler ŞinaU Danışoölu 0 Istıhbaraf
Cengiz >. ıldırım 0 Ekonomı Biilent Kızanlık
0 Kultur: Handan Senköken 0 Spor
Abdülkadir Yücelman 0 Makalcler Sanıi
Karaören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı
0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç
Yayın Kurulu
Orhan Erinç. Okta> Kurtböke.
Hikmet (, erinka> a. Şükran Soner,
Ergun Balcı. Dinç Ta\ anç, İbrahim
>. ıldız, Orhan Bursalı, Mustafa
Balha\. Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısı Mustafa Balba> •HaberMuduru Doğan
Akın AtarurkBuhan\o 125. Kat 4.Bakanlıklar-AnkaraTel
4195020 r hat). Faks 4195027
• İzmır Temsılcısı
Serdar Kızık, H Zı>a Bl\ 1352 S 2 3 Tel. 4411220.
Faks 441911? • Adana Temsılcısı Çetin Viğenoğlu,
InonuCd 119 S No 1 Kat l.Tel 3522550. Fak» 3522570
Muessese Mudunı Erol Erkut 0
Koordınator Ahmet Korulsan 0
Muhaiebe Bûlent Yener 0 Idare
Hüsevin Gürer 0 Işletmc Önder
Çelik 0 Bılgı-lşlem Nail tnal 0
BılgısavarSıstem Mürihet Çiler
MEDYA C: • Yonetım Kurulu
Başkanı - Cjenel Mudur GülbİD
Erduran # Koordınator Reha
Işıtman # Oenel Mudur Yardımcısı.
Mine \kdağ Tel 5)4 (P 53 -
5139580-513*460-61.Faks 5118466
Ya)tmla>an \e Basaa:*Venı Oün Haber AıanM Basın \e Yauncıhk \ Ş
Turkoca»! Cad 3 9-41 Cığatoğlu 343 U Ut PK 246 Istapbul Tel I <) 212) 512 05 05 120 hal ı Fak* (f) 2121 513 İı5 '15
30HAZİRAN 19% Imsak: 3.28 Güneş: 5.28 Öğle: 13.15 Ikindi: 17.13 Akşam: 2047 Yatsı: 22.38
Bir yıldan beri 'Aziz Amca'sız yaşayanlar onun eserini sonsuza kadar yaşatmaya kararlı
flollywooda
rakip geldi
• Haber Merked -
Amerikan film şrketi
Warner Brothers ın
Almanya'nın Botrop kenti
yakınlarında Los
Angeles'taki ünli sınema
merkezi Holly\\ood'dan
esınlenerek kurdığu genış
çaplı sinema platbrmu
ünlü ttalyan sıneına yıldızı
Sophıa Loren'in de
katıldığı bir dizi göstenyle
açıldı. "Movie VVDrld"
< Sınema Dünvasıı adlı
birçok film stüd>3sunun
yeraldığı platformda,
Hcllyvvood'daki gibi
zıvaretçiler ıçin çeşitli
göstenler de düzenlenecek.
Alternatif
çözümler
• MANYAS(AA -
Balıkesır'ın Manyı» ılçe
beledıvesi. kuşlara barınma
olanağı saglayan ağaçlann
çürümesınden dolayı büyük
tehlıke altında bulunan
Ku^cennetı'nin ka-tanlması
ıçın alternatıf çözüm yolları
arıyor. DSl'den kıralanan
650 dönüm arazı üzerıne bin
adet söğüt agacı dıktıklerıni
kaydeden Manyas Beledıye
Başkanı Önder Başaran.
sögüt agaçlarının suva
dayanıklı olmasıncan dolayı
sorunun çözümüne az da
olsa katkı sağlavacağını
belırttı. Başaran, "Geçmışte
kuşlar zaien bu arazıdekı
ağaçlarda barınıyorlardı.
Ancak bılinçsız ağaç kesımı.
doğal ortamlarını bozdugu
ıçın, kuşlar bu bölgeyı terk
etmıştı. Şımdı onları tekrar
kazanmava çalışıvoruz'
dedı.
Ankara'ya
kuş akını
• ANKARA (AA)-
Bozulan doğal denge
karşısında yaşam savaşı
veren ebabil kuşları, başkent
Ankara'nın eskı bınalannın
bulundugu Bakanlıklar
semtıne yuvalanıyor.
Memur kentı olarak bilinen
Ankara'nın iş telaşı ıçindeki
insanları. sıcak bir yaz
gününün erken saatlerinde
Bakanlıklar'daki ebabil kuşu
sürülerinı görünce.
şaşkınlıklannı
gizleyemedıler.
Engelliler
Onlar ıçın ne yapıyoruz
acaba?.. Çok
duşünüyorum bunu.
Engelliler, zor yaşam
koşulları ıçinde hayata
asılıp yaşam savaşımı
veriyorlar. "Azmi" dizimin
üzerınden çok zaman
geçti. Onlarla bağımı
koparmayacağım.
Sanat
Sanatla ilgileniyor
musunuz? Mesela neler
yapıyorsunuz bu konuda?
Resim sergılerini izleyip
konserlere gidiyor, tiyatro
ve opera temsillerini izliyor
musunuz?..
Ben bunları yapamıyorum
da ondan sordum. O kadar
ayıp ki bu yapamadığım.
Yadabuyaptığım...
Sanatsız bir toplum ve
sanatçısız bir sanat
olamaz.
Komik anılar
Unlü komedyen Muzaffer
Hepgüler anlatırdı... Bir
gün lokantada pilav
ıstemış. Garson, "Pılavın
yanına ne koyayım?"
deyınce, Hepgüler:
- Nöbetçı koy, kimse
yemesin, demiş.
OKUYUN: İyilerCinnete
Gıder", Cihan Demirci,
Papirüs Yayınları.
İZLEYİN: '•BirDemet
Tiyatro"
SEVİN: Birbirinizi.
S i g a r a
i ç m e n i z
b a z ı l a r ı n ı
mu 11 u
e d i y o r
cennetTrıiıı çoculdarı
HATİCE TUNCER
Bir cennet yarattı ağaçlar arasında
çocuklann koşuşturduğu. Bir cennet
yarattı bir elmada herkesın hakkının
olduğu. Bir cennet yarattı her kanşın-
da alınterinin olduğu. Şimdi o, cen-
nette üzerinde çocukların oynadıgı
bilinmeven biryerde yatıyor. Çocuk-
ları. ölümünün üzerinden biryıl geç-
mesıne ragmen "oyeri"bilmiyor. Me-
zardeğil \attığı yenn adı; cennette me-
zarolmaz ki...
Hakkı Göl "Mezarın ne öneıni \ ar
ki >azdığı kitapların \anında" sözle-
riyle AzizNesin'ın mezannı arayan-
lara sitem ediyor. Hakkı, cennete 5 ya-
şındayken gelmiş. Şimdi 16 yaşında
lisebırögrencısi. 11 >ılboyuncahep
AzizNesin'ınsevgisinihissetmiş. In-
sanın sorunlannı aşabilme gücünü
öğrenmiş.
.Aziz .\mcasrnı ka>betmiş degil, ki-
taplan var. Lise son sınıfta okuyan Ka-
muran Demirkesen güzel yaşamanın
ne olduğunu Aziz Amcasf ndan öğ-
renmiş. Aziz Nesin, herçocuğun söz
hakkı olduğu toplantılarda çay kaşı-
ğını tutuştan. kapı kapatmaya. kitap
okumaktan pa\ laşmay a kadar her ko-
nuda öğretmenlık yapmış. Kardeş gi-
bi yaşamayı, canlılan sevmeyi anlat-
mış.
Kamuran "Çocuk Cenneti"nin en
büyüklennden bin olmanın sorumlu-
luğu ile "Küçük çoculdaıia UgUen-
memiz gerekü. Çiinkii bir Aziz Nesin'i
tanıdık. Onun öğrettiklerini biz öğre-
teceğiz artık" dıyor
'Dedeyi çok severdim'
Iki \ aşında birbebekken cennete alı-
nan Sema Özşahin ^ımdi 12 yaşında
~Dede>i çokse\erdim. Çok kiiçük gel-
diğim için beni çok severdi" diye ko-
nuşmaya ba$lı>or. Sonra takılıp kalı-
yor. başka bir şey söv leyemiyor.
GurbetBoz. 8 yaşında. Cıvıl cıvıl
gözlü. güler yiizlü 8 vaşındaki Gur-
bet'e, Azızamcası hâlâbırşeyleran-
latıyormuş.
Tiirkan Oztürk. Aziz Amcası'yla
dere bovunda tanışmasını. adını so-
ruşunu. yemeklerden sonra çocukla-
ra şekerdağıtışını unutamıyor. 15 ya-
şındakı Türkan hep hüzünlü ifadeler
kullanıvor: "Önce bakardı.. sonra
"Sen kımsın' diye sorardı. O masa
bomboş. Ama o hep blanıle beraber".
"Aziz Amcasız biryılınız nasıidı" di-
ye soramıyoruz çocuklann hiçbınne.
Belli ki hiç aynlmamış cennetten.
Ali NesiıTin çabası
Serdar Kandil, Aziz Amcası'nı öz-
ledığini, ama Alı Ağabeyı'nin. yen-
nı doldurdugunu söylüyor. Nesin Vak-
fı Yönetim Kurulu Başkanı Ali Nesin.
babasının bir an önce tamamlanma-
sını ıstedigi yenı binanın ve havuz in-
şaatının bütün işleriyle yakından ıl-
gilenıvor.
Çocuklar yakında yeni binaya ta-
şınmanın he>ecanı içindeler. Yeni bi-
nadaherlıseli çocuğunbirodası ola-
cak. tkı ortaokul öğrencisı bir odayı
paylaşacak. Ali Ağabeyleri'ni şö\le
anlatı>or çocuklar: "Aİiz Amca bize
Aziz Nesin'in yarattığı Çocuk Cenneti'ndeki her şe>de \e her \erde ünlü \azar hâlâ >aşı>or gibi. Çocuklann gülen gözlerinde onun izi \ar (üstteki resim-
ler). Babasından sonra \akfın vönetimini üstlenen Ali Nesin, babasının eksikliğini hissttrirmemek için voğun çaba hara\or (sağda en üstte). \akfin yeni
binası \akında tamamlanacak (ortada). Emekli olduktan sonra Türkive've gelen Hollandalı Theo Hasselo \akıfta marangoz olarak çalışı\or (ahta).
neyi \apnıamı/ gerektiğini söylerdi
ama, \ ine de bizim istcklerimizc bıra-
kırdı. Ali Ağabe> de ö\le. Veni bina-
daki odalarımıza asılacak abajurlan
dahi her çocuk kendisi seçti".
Müze hazırlığı
Ali Nesin. eskı bınada Aziz Nesin
Müzesi oluşturmak yerine çağdaşla-
nmn da \er aldığı bir müze hazırlı-
ğında. Vala Nurettin, Orhan Kemal.
Nazım Hikmet, Tahsin Saraç. Mah-
mut Dikerdem gıbı çağdaş aydınları
tanıtacak bir miizeoluşturmak için ça-
lışıyor. Babasının eşyalannın arasın-
da 1150 tanhı belgeîerle dolu dosya
bulmuş. Cennettekı her köşeyi Aziz
Nesin'in bilinen tıtızlığiyle incelerken
"Çocuklar alıştı galiba, ama ben yok-
luguna alışmışdeğilim. Bir kâğıt par-
çası büe bize .Aziz Nesin'i hatılatıyor"
dı\or
Hollandalı Theo Hasselo \akıfta
marangoz olarak çalışıyor. Ülkesinin
hapıshanelenndekı Türk mahkûmla-
ra sosyal danışmanlık yaparken Türk-
çeyı ögrenmış ve kitaplanndan tanı-
dığı Aziz Nesın'le 1991 'de tanışmış.
Emekli olduktan sonra Türkıye'ye
gelıp vakıftaçalışmayabaşlamış. "Bir
\abancı dilde Aziz Nesin'i anlatabil-
mek zor" dıyor işıne ara veımeden.
Aziz Nesin'in çalışma temposuna şa-
şınp yaşlanmamasının reçetesıni sor-
dugunda "Çalış, çalış, çalış" yanıtını
almış.
Aziz Nesin, "Çocuk Cenneti"nin
her köşesinde. Gurbet'ın gülen göz-
len, Sema'nın san saçlannın çe\re-
lediği güzel >üzü. Türkan ın o nede-
ni anlaşılmaz hüznü. tavşanını besle-
yen Nazmi'nin kahkahası. gitannın tel-
lerine dokunan Kamuran'ın acemi
parmaklan hep onun eseri. Kısacası
çocuklann mutluluğu için yarattı "Ço-
cuk Cenneti"ni o. Geride kalanlar.
cenneti hep bırlikte sonsuza dek var
etmeye çalışıyorlar.
SAK ÜSTÜNDE MÜJDATGEZEN
Davuuut...
Pazarlık ve duvarlık sözler:
Fısıldama duyamıyorum... Bağır..
Beni güldürenler
Yıl 1961. Yenıkapı'da top oynuyoruz. Kalede Savaş
Dinçel. Uzun süre kalemize top gelmedi. Hep biz
atıyoruz. Sonunda bir gol yedik. Bir de baktık ki kale
boş. Savaş yok. Dama çıkmış bizi seyrediyor. Yalnız
kafası üç numara traşlı. O arada yandaki berbere
giderek kafayı kazıtmış. Ben Savaş'ın oynattığına
karar vererek Çapa Tıp Fakültesi Psikopatoloji'den
doktor (O zaman emekli profesör degildi) sevgili
Süleyman Velioğlu'nu arayarak randevu aldım ve
Savaş'ı götürdüm. "Bu oynattı, kafasını üç numara
tıraş ettırıp dama çıktı, lütfen gerekeni yap ağabey"
diye anlatıyorum. Süleyman Ağabey, "Tamam, cuma
günü gel" dedi. "Savaş'ı getiriyorum cumaya"
dedim. "Savaş'ı getirme sen gel, çünkü birsaattir
burada tablolart ve masamın üstünü düzeltiyorsun"
dedi. Simetromani imiş. "Fena bir şey mıdir?" diye
sordum. "Yok lyi aıle çocuğu hastalığıdır, düzenlilik"
dedi. Geçenlerde gene atölyesine gittim Süleyman
Ağabeyin, Harika resimler yapmaya devam ediyor ve
kimsenin bu resimleri beğenmedigini anlatıyordu.
Ben gene çok beğendim ve birtanesini alacağım.
(Not: Sondaki "vuuut" vapur düdüğü
şeklınde okunacaktır.)
Davut, sen okuriannı kandırmaya
devam ediyorsun. Benim ıçin üç yazı
yazdın. Birinde "Nâzım Hikmet'/
yurtdışına kaçırdığımı ve bunu sağda
solda anlattığımı" uydurdun. ikinci
yazında benden özür diler gıbı "Usta
sanatçı" falan dedin. Üçüncu yazında
"Şaklabanhğı meslek edınmiş"
dıyorsun. Karar ver Davut. Okurlann
şaşırıyor. Sırf bir güzellik yarışması
sundu diye sen tüm yaşamını halkının
mutluluğuna adamış bir sanatçıyı, "Elı
sılahlı eylemcı, Nâzım Hikmet'i kaçıran"
diye yalanlarla dolu köşende karala,
sonra ben yanıt verınce sınırlen.
Nerede bu bolluk Davut? . Senınle
aramızdaki fark şu: Sen Allah'ın adını
kullanıp para kazananlardansın. Ben
ıse cebimden para sarf edıp halka
hızmet edenlerdenım. Onun ıçın
benımle başa çıkman imkânsız.
Bir ınsan hem cahil, hem bilgısiz
olabılir. Cahıl ve bilgisiz sözcükleri eş
anlamlı değildir. Örnegin: çok cahil biri.
tornacılık konusunda son derece bılgıli
olabilir. Ama Nâzım'ın hangi yılda
gittiğini bılmediğı halde bilirmış gıbı
yazarsa hem cahil, hem bilgisiz olur...
Bir de bana nasıl yazmam gerektiği
konusunda akıl veriyorsun. Sağ ol.
gerçekten aklın varsa onu kendine
kullan. "Nâzım'ın kaçınlışında 7
yaşındaydı. Ama o yıllar 20 yaşında
olsaydı kendısı kaçırırdı" demişsin...
Davuuut. Sen hemen bir doktora
görün. Ben yedı yaşında olmak yerine
yirmi yaşında olsaydım nasıl
davranırdımın kararını sen mi
veriyorsun. Hemen bir IQ testi yaptır
oğlum. Senı o köşeden başka köşeye,
oradan da dışanda bir köşeye alırlar
sonra. "Terbiyesiz, edepsız, şaklaban"
gıbı sözcükleri sana yakıştırdım. lyi,
sana uyuyor... Yazının sonunda da
"daha çok söz varmış, ama terbiyen
müsaade etmiyormuş"... Sen aile
terbiyesı ıle çorbaya yapılan terbiyeyi
birbirine karıştırmışsın evladım. Bu
kadar terbıyesizlığı yapan bırı,
"Terbiyem müsait değil" der mi?..
Pekâlâ müsait ışte... Davuuut...
Kendine gel! Yoksa yalnız benim ve
Yalçın Pekşen'in değil, herkesin diline
düşersın... Hadi gene, sayemde
meşhur oluyorsun. Zaten senın de
kovaladığın bu değil mi?...
Gene "Yenı Asya" gazetesinden
Mustafa Kaplan adlı yazar, arkadaşı
Davut'u savunmuş. Ne güzel. Bu
kesimde en beğendiğim yan, haklı da
olsa, haksız da olsa bırbirlerini
savunmaları. Yalntz, konuyu saptırma
konusundaki cambazlıkları da
tartılşılmaz. Burada önemli olan şuydu:
Davut yazısında "Müjdat Gezen,
Nâzım 'ı nasıl kaçırdığını sağda solda
övünerek anlatır" diyordu. Yanlışla
yalan arasında çok fark vardır. Refik
Erduran la beni karıştırmış. Haydi bu
yanlış, pekı "ben bunu sağda solda
anlatırmışım"... Bu ne? Bu yalan?
Çunkü Davut "Anlatırmış'' veya
"Anlattığı söylenir" demiyor. Birinci
ağızdan tanık olmuş "Anlatır" diyor. Bu
yanlış değil, yalan. Yanlış, insan içindir.
Yalan...
Çocuk hakları
ANAYASA, MADDE 12: Herkes, kişiliğıne bağlı,
dokunulmaz. devredilmez vazgeçilmez temel hak ve
hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinın,
topluma, ailesine ve diğer kışilere karşı ödev ve
sorumluluklarını da ıhtıva eder.
İHE BİLDİRGESİ, MADDE 27 - 2: Herkesin
yaratıcısı olduğu bilim, yazın ve sanat ürünlerinden
doğan manevi ve maddi çıkarlarının korunmasına
hakkı vardır.
Onların haklan var. Bir türlü
alamadıkları hakları. Onları biz.
onlardan habersız dünyaya
getirıyoruz ve sonra dilediğimizce
hükmetmeye çalışıyoruz. pnce
evde, sonra okulda, sonra
akrabalar arasında... Onlar
çocuk, ama gelecekte bizi
yönetecekler. O nedenle
şimdiden haklarını vermeyi
öğrenmemiz gerekiyor... Ben,
onlan anlıyorum ve seviyorum.
Sevdiğim
fıkralar...
Zengın adam, evinde
parti veriyor. Biraz da
patavatsız. Bir ahbabına
takılmış:
- Söyle bakalım Cemal,
seninle eşek arasında ne
fark var?
Ahbabı da eliyle adam
arasını ölçmüş ve cevabı
vermiş:
- Bir karış mesafe.
Reklamlar
Bir saç jölesı reklamı
izledim. Jön dıyor kı:
"Kırmızı ışıkta geçmişim.
Ne yapayım, yerimde
duramıyorum."
Haydaaaa... Yani gençleri
böyle bir acaipliğe mi
özendiriyorsunuz?...
Yıl 1970. ilkarabamı
aldım ve çok sevdiğim
amcamla gidiyoruz. Geç
vakit kırmızı ışıkta
geçtim... Amcam,
"Kırmızıda geçtin" dedi.
Ve bir öykü anlattı: "Bu
ışıklar o zamanlar yeni
çıkmış. Almanya'dayım.
Geç vakit otelime
dönüyorum. Şoför
kırmızıda durdu. 'Neden
geçmiyorsun' diye
sordum. 'Kırmızıda
geçilmez' dedi. 'Kim
görecek bu saatte?'
dedim. Alman şoför,
bana hiç
unutamayacağım bir
cevap verdi:
'Görmüyorlar diye çalar
mısınız?' Amcam, bana
bir hayat dersı vermişti.
Ben gece yarısı saat dört
beş kırmızı ışıkta
dururum. Siz.de durun
gençler. Çünkü, kırmızı
ışık durmak içindir.
Yeşılde geçebilirsiniz.
Sizı kımse tutamaz...
Yol, su ve atık sorun
Altyapı
turizmi
zorluyor
ASLMAN ABAÇ1OĞLU
İZMİR- Hedefien bu yıl 9.5 milyon tu-
rist, 6 milyar dolar gelır olarak açıklanan
Türk turizmi. >ine altyapı sorunlanyla
boğuşuyor. Dünya Turizm Örgütü'nce
önümuzdeki 10 yılda yüzde 186'lık bü-
yüme göstereceği sanılan Türk turizmi-
nin altyapı eksiklerinin giderilmesinde
ise yıllardır fazla bir aşama kav dedilemi-
yor. Yerel yöneticiler v e tunzm sektörü tem-
sılcılenyle yapılan toplantılarda, "Buyıl
rurizmde güvenliği değil altyapıyı tartışı-
yoruz, Türk turizmüıi en çok zorlayacak
olan sorun, alnapı eksiklikleri" açıkla-
masını yapan Tunzm Bakanlıgı yetkılile-
n, buna ılışkın örneklerde verdıler. Tem-
muz ayında Antalya'ya havavoluyla ge-
len turistleri. havaalanı tesislennin yeter-
sızlıği yüzünden "içeri sokamavabiliriz"
diye yakınan bakanlık yetkılileri. kara-
yollanna ilişkın de "Ajıtaha-.Alama, Da-
laman- Marmaris arasındaki kara\olların-
da önlem alınnıazsa yine çok savıda kaza
ve ölüm vaşanabilir. Muğla'da karayolu
bağjanülan gerçekleştirilmedL Diinvaya te-
rör ola> lannın gerekçelerini anlatabilirsi-
niz ancak trafik kazalannın gerekçeleri-
ni anlatamazsınu" yorumlarını yaptılar.
'Deni^er kirleniyor'
TÜRSAB İzmır Temsılcısi SühaL'yar,
altyapı konusundaki endışelerinı. "Böy-
le giderse 10-15yıliçindeEge'dedenizegi-
rilecek yer kalmav^cak" sözlenyle dile
getirerek. \alnizca turist ıçın değil kendi
yurttaşlarımız için de çevreye duyarlı
olunması gerektiğini savundu.
Türkıye Turistık Otelcıler Bırliği Baş-
kanı Ali Güreli ıse bölgesel göçün had
safhaya ulaşmasından. yerel yönetim hız-
metlerinın vetersizlığınden, çarpık \e
plansız yapılaşmanın doğal ve tanhı de-
ğerleri yok ederek turizmi olumsuz etki-
ledıgindenyakındı "Çe>re>esaygı,turis-
tin tesis tercihinde en önemli etken haline
geldi" dıven Güreli. 'mavibavTak'uvgu-
lamalannın desteklenmesını ıstedi
Öte yandan Türkiye'nın bütün kıyıla-
nnda çöp. antma, su gibi altyapı sorun-
lannın gidenlmesı ıçın başlatılan büyük
kapsamlı ATAK Projesı. fınansman nede-
nıyle uvgulamaya geçınlemıyor. Turizm
Bakanlıgı Yatınmlar Genel Müdürlügü
yetkılılen. kıyı bandında beledıye tara-
fındarı ışlctücn antma tesisi bulunmadı-
gı gerçeğine dıkkat çekerek turıstik <"
vetatıl köylennın "paketantma"si'
lerinın ıse ya ekonomık kaygılar
niyle işletilmediğinı ya da ömrünü ı
duklannı söyledıler.
Turistik kı\ı beldelerinde su s
nun giderek arttığını kaydeden
Bakanlıgı yetkililen, "YeralOsul
kullanun nedeniyle tükendi \e k
deniz su> u karıştı. Bu kuyuların 1
kullanılmaması ve kendini buhna
kiyor"dedıler. Bakanlıkvetkilıler
runundan daha önemlısının "çöp
nu olduğunu vurgulavarak. kıyı b. •-
da hıçbır yerde düzenlı depolama tesısı bu-
lunmadıgını söylediler.
Futbol
Başarısız toplumların sığındıkları şeylerden biri de
futbol. Bizim milli futbol takımı gezisinden döndü.
Çocuklann fiyatı arttı mı, azaldı mı? Onu bilemem,
ama biz orada futbol falan oynamadık, onu
biliyorum. Çünkü futbolun amacı gol atmaktır.
Atamayana, yenilene puan yok.
Okur mektupları
- Refik CEYLAN, ZONGULDAK; mektubunuz ve
ekteki bılgıler çok jlgimi çekti. ikinize de sevgiler.
- Ali Ulvi CİRİTOGLU, KÖLN; karikatürlerin çok şirin,
ama ben burada basamıyorum Ali Ulvi, gene de
teşekkürler.
- Su AKAR, ANKARA; Şürlerinizi okudum. Yenilerini .
bekliyoruz.. Başarılar.
- Cemil SÖNMEZ; "Atatürk ve Okuma Sevgısi" adlı
kitabınız ne kadar güzel ve ne kadar gerekli. Sağ olun.
- Ertuğrul Mim KEMAL; her şey için teşekkür
ediyorum Ertuğrul.
- "Hallo - Merhaba", Türkçe Almanca mizah dergisi.'
Erdogan KARAYEL; dergi de baskı da nefıs.
Kutlarım.
- "SOLFEJ Düşün Sanat Dizisi"; ilginize teşekkürler,
emeğinize.tebrikler
- Cemil SÖNMEZ, ANKARA; Sayın Hocam... Eğer
çocukluk aşkını anımsarsam size yazacağım...
- Aslı AYDIN; Sevgili Aslı... Aziz Nesin, Sezen Aksu
ve.benim ıçın yazdıklanna teşekkür ediyoruz.
- Ozge GURCANLI, Balıkesir; MSM giriş koşullarını
348 80 72 - 73'ten öğrenebilirsin.
- Diren OZGUL ADANA; Sevgili DİREN... Mektubun
bana iletildi. Sağ ol.
İNSANI ZEKGÎN OLMAK DEĞÎL,
ZENGINLEŞMEK İNSAN YAPAR.