29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatörir Hikmet Çetinka\a # Yazuşlerı Müdurlerı Ibrahim Yıldız, DinçTayanç (Sonırr.lu) O Habcr Merkezı Müdürii Hakan Kara # üörsel Yonetmcn Fikrct Eser Dı$ Haberler KrgunBalcı* Ktihbarat Cengi/ > ıldırım • F.konomı Biilent Kı/anlık 9 Kultur Handan Senköken 0 Spor Abdülkadir V ücelman 0 Makalclcr. Sami karaören 0 Düzeltme: Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlcrı: Mchmet Faraç YayınKurulu İlhanSdçtık(Başkam. Orhan Erinç, Oktıv Kurtböke. llikmet Çetinka> a, Şükran Soncr, Ergıuı Balcu Dinç T»anf, İhrahim ^ ıldız, Orhan Rursalı. Musufa Balha>,HafcanKara. Ankara Temsılcısr Mustafa Balbay 0 Haber Müdüni. Doğan Akın Atanirk Bulvan No 125, Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 <7 hal). \ aks 4195027 0 Umır TemMİcısı Serdar Kızık, H Zıva Blv. 1352 S. 2 3 Tel: 4411220. Faks. 4419117 0 Adana Temsılcısı Çetin Yiğcnoğlu, InonuCd 119S. Nol Katıl.Tel 3522550. Faks 3522570 Müessese Müduru Erol Erkut 0 Koordmatör Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Bûlent Vener 0 Idarc Hüse> in Cürer 0 l^letme. Önder Çelik 0 Bılgı-işlem. Nail İnal 0 Bılgısa\arSıstem Mürüve! ÇUer MEDY* C: • Yönetım Kunılu Başkam - üenel Mudur Gülbin Erduran 0 Koordınatör Reha IşıOnan 0 Genel Mudur Yardımcısı: Mine Akdag Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61.Paks 5118466 \aımlı>an ve Baun: "l enı Ciun Haber \jansi. Basın ıe Ya>ıncılık \ S TürkacajıCad 39 41 ^agjiojlu 34334 Ist PK 246 Istanbu! Tei (0 212) 51205 05 (20 hal) S-aks (0 2121 51J 85 f5 14HAZİRAN 1996 İmsak: 3.24 Güneş: 5.24 Öğle: 13.11 Ikindı: 17.09 Aksam: 20.45 Yatsı: 22.35 Tupizmde durgunluk yok' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Turizm Bakanı Işılay Saygın. Avrupa'da yaşanan ekonomik sıkıntılann ve Avrupa Futbol Şampiyonası'nın olumsuz yansımalannın Türk turizmini de etkılediğini belirtirken "Buna karşm Türk turizminde durgunluk yok" dedı. Turizm Bakanı Saygın, dün yaptığı yazıh açıklamada, Türk tunzmınde durgunluk yaşandığına ilişkın açıklamalann asılsız olduğunu belırterek "Bu haberler, tamamen spekülasyonlardan ibarettir" diye konuştu. Kan bağışı kampanyası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlık çalişanlan tarafından başlatılan kan bağışı kampanyası nedeniyle bir basın toplantısı dûzenleyen Devlet Bakanı Ali Talip Özdemir. "Birüîkede günde 18 kişi trafik kazalannda ölüyorsa ve bunlar aşın kanama neticesinde gündeme geliyorsa o zaman kan bağışı konusu çok önemli bir konudur" dedi. RTÜK cezasına durdurma • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo ve Teleyizyon Üst Kurulu'nca (RTÜK) verilen bir günlük yayın durdurma cezasına Kanal D'nın ıtirazı üzerine açtlan davada Ankara 9. Idare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma karan verdi. Kararda, yayın izninin geçici bir süre durdunılması için yayın kuruluşunun uyanlması ve uyanlmaya neden olan ihlalın tekrarlanmasının gerektiğını \urgulandı. Hasankeyfm taşınması • DİYARBAKIR(AA)- Ilısu Barajı'nın yapılmasıyla göl sulan altında kalacak olan Batman'ın tarihi Hasankeyf ilçesinin başka bir yere taşınması amacıyla önümüzdeki günlerde komisyon kurulacağı bildirildi. Belediye Başkanı Fehmi Cihan, ilçenin yeni bir yere taşınmasıyla ilgili olarak Batman Valiliği, Bayındırlık ve tskân Müdürlüğü, DSİ, TPAO ve GAP Kalkınma Idaresı'nden birer kişinin katılımıyla komisyon oluşturulacağını ve çalışmalara önümüzdeki günlerde başlanacağmı söyledi. Deli inek' erken tammlanabilecek • PARİS (AA) - Hollandalı araştırmacılann, deli dana hastalığının erken tarusını sağlayabilecek bir yöntem geliştirdikleri belirtildi. fngiiiz Nature bilim dergisinde çıkan makaleye göre Hollanda'daki • Lelystadhas Zooloji Enstitüsü'nden B. Schreuder başkanhğındaki araştırma ekibinin geliştirdiği yeni yöntem, hayvanlarda ve insanlarda deli dana hastalığının erken teşhis edilmesini sağlayabilecek. Kayıp gemicilerimiz • ANKARA (AA) - Tunus açıklannda bandırası belirlenemeyen bir geminin çarpması sonucu batan "*Tamanlar-2" adlı Türk gemisinin kayıp 7 mürettebatının hayatlanndan endişe ediliyor. Bir Japon balıkçı gemisinin kurtardığı kaptan ile 2 mürettebatın ise bugün Türkiye'ye getirilmesi bekleniyor. Nadip'in ikinci oteli de satılıyor • LEFKOŞA (Cumhuriyet) - Ekonomik sıkıntılannı atlatamayan ve devlete olan borçlan yûzünden Güzelyurt'taki Sunzest Narenciye Tesisleri'nden sonra Girne'deki 5 yıldızlı Jasmine Court Oteli'ni sâtmak zorunda kalan işadamı Asil Nadir, şimdi de Gazi Magosa'daki Palm Beach Oteli'ni satıyor. Otel, Dedeman Grubu'na satılacak. Termik santralm, desülfurizasyon ünitesi kurulsa bile çalıştınlmaması gerektiği bildirildi BiBrkisi raporu: Gökova açılamazASUMAN ABACIOGLU İZMİR - Gökova, Yatağan ve Yeni- köy termik santrallannın kapatılması için üç yıl önce açılan davalar, her üç santrala ilişkin bilirkişi raporlannın ta- mamlanmasıyla karar aşamasına gel- di. Bilirkişi heyetı, Gökova (Kemer- köy) Termik Sanrralı'nın "desülfiiri- zasyon ünitesi'' kurulsa bile çalıştınl- maması gerektiğini bildirdi. Bilirkişi raporlannda, baca gazındaki karbondi- oksitin yüzde 95 oranında antılması- nın Kerme Körfezi çevresindeki bitki örtüsünün zehirlenmesini önlemeye yetmeyeceği belirtilerek, "çevreye ve- receği zarann büyüklüğü ve telafı edü- meziigi de göz önüne alınarak Gökova Termik Sanrralı'nın faaliyetinin dur- durulması gerektiği'' vurgulandı. Izmir Çevre Hareketi avukatlan ta- rafından üç yıl önce Gökova, Yatağan ve Yeniköy termik santrallannın kapa- tılması amacıyla açılan davalar, bilir- kişi heyetinin bir yıldır bölgede yaptı- ğı aynntılı incelemeler sonucu hazır- ladığı raporlan tamamlamasıyla karar aşamasına geldi. IÜ Orman Fakülte- si'nden Prof. Dr. Doğan Kantarcu DEÜ Çevre Fakültesi'nden Prof. Dr. Aysen Müezzinoğlu ve IÜ Kimya Fakülte- si'nden Prof. Dr. llker Kayadeniz'den oluşan bilirkişi heyeti, santrallann ça- lışma biçimi ve bulunduklan çevrenın hava, su, toprak, bitki ve diğer canlılar .üzerindeki etkileri üzerinde bir yıl sü- ren araştırmalan sonucunda düzenle- dikleri yaklaşık 15O'şer sayfalık üç ra- poru mahkemeye sundu. Bilirkişi heyeti, raporunda şöyle de- di: "Göko\ a (Kemerkö>) Termik Sant- ralı'nın gerekli izinlerahnmadan kurul- duğu ve Nisan 1984 tarihli Çevre Müs- teşarlığı'nın olumsuz görüşlü raporu- na karşuı yanhşycr seçimindo ısrar edil- • Bilirkişi heyeti, 1982 yılında faaliyete geçen Yatağan Termik Santralf nın da o tarihten bu yana gerekli işletme izinlerinin alınmadığına dikkat çekti. Bilirkişi raporunda santralın bacasından çıkan karbondioksit nedeniyle 1985 yılı itibanyla toplam 35 bin 810 hektar orman alanının zarar gördüğü bildirdi. diği, santrahn üç ünitesinin birlikte ça- tin yüzde 95oranmda anülmasının Ker- lıştınlması durumunda yılda 'asgan değerlerle' 43. milyon ton kömürtüke- teceği, bunun 1.4 milyon ton kısmımn kül olarak atılacağı, bacadan bir saat- te çıkacak 3 milyon metrekare gazın içerisinde 33 bin 982 kilogram karbon- dioksit 487 kilogram azotoksit 780 ki- logram karhonmonoksit ve etkili mik- tarda HC L HFgazlannın,a>nca22 bin 421 kilogram to/un ha\a>a \erileceği, elektrostatik filtrelerin toz tutma veri- mi yüzde 99.9 oranında olsa bile yılda 1.445 kilogram külün bacalardan ao- lacaği— baca gazındaki karbondioksi- me Körfezi çevresindeki bitki örtüsü- nün zehirlenmesini önlemeye yetmeye- ceği, tesisin sökülerek Yeniköy'e taşın- masının da aradaki mesafenin yakuıb- ğı nedeniy le soruna çözüm getiremeye- ceği, bu sebeplerden dola> ı çe>reye ve- receğj zarann bü> üklüğü ve telafi edil- nıezliği de göz önüne alınarak Cjöko\a rermik Santralı'nm faaliyetinin dur- durulması gerektiği sonuç ve kanaati- ne vanldj." Bilirkişi heyeti, 1982 yılında faali- yete geçen Yatağan Termik Santralı'nın da o tarihten bu yana gerekli işletme izin- lerinin alınmadığına dikkat çekerek, santralın baca gazından çıkan karbon- dioksit nedeniyle 1985 yılı itibanyla top- lam 35 bin 810 hektar orman alanının zarargördüğünü, etki alanı altındakı 966 bin 99 hektarlık orman alanının kuru- makta olduğunu. Ocak 1996 itibany- la toplam zarann 233 milyar liraya ulaş.- tığını, çevredekı meyve ağaçlan ve ta- nm alanlannda venm düşüklüğü ve kurumalann belirlendiğini, zeytincıli- ğin büyük zarar gördüğünü bildirdi. Bilirkişi heyeti, raporunda şu sonuca var- dı: "Sonuçolarak Yatağan Termik Sant- rah'nın çevTesindeçok ağır tahribata ne- den olduğu, bu zarariann devum etti- rilmesinin önlenmesi için santraldaki üç üniteden birinin \edekte tutularak ka- za-anza gibi olağanüstü hallerde dev- reye sokulmasu \edekteki ünitelerden başlayarak her üç ünitenin de baca gaz- bnndaki karbondioksit antma (desül- fîrizasyon) tesislerinin kunılmasının şart olduğu, ileride yapılacak yenileme ve bakım çalışmalannda u> gulanabilir- liği saglandığı ölçüde akışkan vataklı kömür yakma düzenine geçilmesinin uygun olacagı kanaatine \anku. " Yeniköy Termik Santralı'nın ıse ba- ca gazlanndakı karbondioksit, azotok- sıt, karbonmonoksit ve toz miktarlan- nın sınır değerlerinin üzennde oldu- ğunu kaydeden bılırkjşi heyeti, Datça Yanmadası'nda kızılçam ağaçlannın tek tek kurumaya başladığını, santra- lın olumsuz etkisi altında 66 bin 727 hektar orman alanının bulunduğunu bildirdi Bilirkişi, aynca santraldan alı- nan cüruf ve uçucu kül örneklerinde- ki radyoaktif maddelerin Yatağan Sant- ralı 'ndan daha fazla bulunduğuna dik- kat çektı. Bu küllenn çimento yapı- mında katkı maddesi olarak kullanıl- masının ve radyoaktif sızınti ilekaynak sularının kırlenmesının önlenmesi gerektiğini savundu. Uzmanlardan tepki 'Zakkum kansere çare olamaz' SAADET USLU Zakkum bitkisinin kan- sertedavisinde etkili oldu- ğunu öne süren Dr. Ziya Ozel'ın zakkum ekstresı formülünü ABD'li bir ılaç firmasının aldığı yolunda- kı habere uzmanlardan tep- ki geldi. Prof. Dr. Ayhan l lubelen kanser gibi bir hastalığa zakkum bitkisi- nin etkili olamayacağını vurgularken Prof. Dr. Ka- nm Türker, "Son derece saçma birşey. Bunu kuDan- mak, bir duygu sömürü- sü" dedi. Günlük bir gazetede ya- yımlanan haberde, Dr. Zi- ya Özel'in zakkum bitkı- sinden elde ettıği NO ekst- resinın patentinı ABD'li ilaç firması Amerikan Pharmaceutical Ventures Trust'ın (Riskli Uaç Yatı- nmı) aldığı belirtilmişti. Ankara Üniversitesi Far- makoloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ka- zım Türker, olayın son de- rece saçma olduğunu söy- ledi. Patent hakkının hiç- bir şey ifade etmeyeceği- ni, ABD'de 250dolara pa- tent ahnabileceğini belir- ten Prof. Türker, şunlan söyledi: "Bir adamın bitkiden yapbğı saçmalıknr. Zak- kum bir bitkinin adı. Ko- nu yıllar öncekapandı. Bir sürii şey yazıkh, çizildi. Bu- nu kulİanmak. bir duygu sömürüsü. Bilim dışı saçma bir haber. Zaten alan ilaç firması da ciddi bir firma değil. Dünyanın her tara- fında böyle uydurma fir- malar var." Istanbul Üniversitesi Ec- zacılık Fakültesi'nden Prof. Dr. Ayhan Ulubelen, ko- nuyla ilgili olarak Alman- ya'da da araştıımalar yapıl- dığını. ancak kesın bir so- nuç elde edilemediğını be- lirtti. AA'nın haberine göre, Dr. Ziya Özel, çalışmala- ra devam edilmesi gerek- tiğini belirterek tesadüfle- nn bu çalışmayı yapacak kuruluşla kendtsını buluş- turduğunu bildirdi. ABD'li firma ile anlaştıklannı kay- deden Özel, çalışmalan yönlendirmek amacıyla bir ay süreyle ABD'de bulun- duğunu ve çalışmalan bir- likte yürüttüklerini açıkla- dı. ABD'nin Boston ken- tinde beynindeki tümör ne- deniyle tedavi altında bu- lunan Yeni Parti lideri Vu- şuf Bozkurt Özal da Özel'in NO ekstresi ile te- davi olduğunu belirtti. Özal, ABD'deki Ulusal Ilaç YönetmeliğTnin (FDA) ül- kede her ilacın denenme- sine kolay kolay izin ver- mediğini vurgulayarak Dr. Özel'edestek verdi. İlk diz kapağı nakli yapıldıDıs Haberler Servisi - Bir grup Alman doktor, önceki gün ilk diz kapağı naklini başanyla gerçek- leştirdiklerini açıkladı. Bavyera'daki Murnau Hastanesi'nde gerçekleş- tirilen operasyonda moto- siklet kazasında dizi par- çalanan 17 yaşındaki bir çocuğa diz kapağı, bağlar ve kan damarlan dahil bir diz bütünüyle nakledildi. Ameliyatı gerçekleştiren ekipte yer alan Dr. Gunt- her Hofmann, 14 saat sü- ren operasyonun nisan ayı sonunda yapıldığmı söy- ledi. Vücudun dizi reddet- memesi için düzenli ilaç alan ismı açıklanmayan hasta, bacağını hareket et- tirebiliyorveyüriiyor. Hof- mann, tedavinin, hastanın kemiklerinin tamamıyla iyileşmesiyle sona ere- ceğini bildirdi. Izlandalı anne, savaşı kaybetti İ/Jandalı Sophia Hansen'in iki kızının vclayetini alabilmek için Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı da\ada mahkeme veiayeti dördüncü kez baba Halim APa \erdL Runa Ayşegül (15) ve Bagbjöt Nesile'nin (16) tanınmaması için aynı elbiseleri giydirdtği 12 genç kızı adliyeye getiren baba Halim Al'a en bü\ük destek Nizamn Alemcilerden geldi. İ/Jandalı Sophia Hansen'in kızları Runa Ayşegül ve Bagbjüt Vesile'yi alabilmek için haşlattiği mücadeie eşi Halim Al'ın çocuklan Türkiye'ye kaçırmasıvta başladı. İzlanda vatandaşı olan eşi aleyhine boşanma da\ası açan Hansen, mahkeme sonunda çocuklann velayetini almayı da başardı. Ancak AL İzlanda"da verilen karara uymadı. Hansen, İstanbul'a gelerekyeni bir boşanma ve velayet davası açtı. tlk velayet davası 12 Kasım 1992 tarihinde sonuçlandı. Mahkeme taraflann boşanmasına, velayetin babaya verihnesine ve annenin çocuklan yılda yalnız temmuz aymda görmesine karar verdi. Yargıtay, karan anne lehine bozdu. Dava, \'argıtay'ın her defasında mahkemenin vela>eti babaya veren karan bozması nedeniyle dün dördüncü kez görüİdü. (Fotoğraf: HÜLYA TOPCU) ,y Sağlık Bakanı Aktuna, Türkiye'de 531 AIDS vakasının olduğunu söyledi 'Türldye'nin iyi bîr AIDS programı yok' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlık Bakanı Yriduım Aktuna, uyuş- turucu kullanımının artmasının. AIDS'in de yaygınlaşmasına yol aç- tığmı belirterek Başbakanlık bünye- sinde "uyuşturucu ve AIDS'le" mü- cadeleyi yürütecek bir müsteşarlık kurulmasını önerdi. Aktuna, Türki- ye'de 199'uolgu, 332'sideHIVtaşı- yıcısı olmak üzere toplam 531 AIDS vakasının bulunduğunu bildirdi. Dünya Sağlık Örgütü (WH0) Tür- kiye Temsilcisi Dr. Hanou Vouri nü- fus göstergelerine göre seksüel açıdan Avrupa'nın en aktif ülkelerinden bi- rinin Türkiye olduğunu belirterek yurtdışında çalışan işçiler, yabancı ruristler ve uyuşturucu kullanımının artması gibi etkenlerin AIDS riskini arttırdığını söyledi. Birleşmiş Millet- ler (BM) Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Türkiye Temsilcisi Reiko Rimi Türkiye'nin iyi bir "uhısal AIDS programı" bulunmadığına işaret et- •Başbakanlık koordinatörlüğünde ve Sağlık Bakanlığı öncülüğünde oluşturulan "ulusal AIDS Komisyonu", ilk toplantısını dün gerçekleştirdi. ti. Başbakanlık koordinatörlüğünde ve Sağlık Bakanlığı öncülüğünde oluş- turulan "UlusalAIDS Komisyonu", ilk toplantısını dün gerçekleştirdi. Top- lantının açılışında konuşan Sağlık Ba- kanı Aktuna, bugüne kadar dünyada 20 milyon kişiye AIDS bulaştığını ve her gün 6-8 bin kişinin AIDS'e yol açan HIV virüsüneyakalandıgını bil- dirdi. 2000 yılına kadâr 100 milyon kişi- nin HIV enfekte olacağını anlatan Aktuna, AIDS'in dünyaya ekonomik maliyetinin 120 milyar dolan aşaca- ğının düşünüldüğünü söyledi. İlk kez 1985 yılında saptanan Türkiye'deki AIDS olgulannın sayisının 531 'e ulaş- tığını bildiren Aktuna, bunlann 199'unu hastalann, 332'sini de HIV taşıyıcılannın oluşturduğunu kaydet- ri. Sağhk Bakanı, Türkiye'de HIV ya- yılmasının bırinci yolunun yüzde 40 ile heteroseksüel cinsel ilişki. ikinci- sinin de yüzde 13 ile uyuşturucu kul- lanımı olduğunu bildirdi. Bakanlığı- nın, eğitim çalışmalanna büyük önem verdiğini söyleyen Aktuna, "Eğitim çalışmalannın sosyal programlar ile destekienmesinin faydalanna inan- maktayız. Hedefimb, 1996yıhndaen fazla bildirim yapan illerden başlaya- rak sosyal destek konulannda da liiz- met verecek danışmanlık birimleri- nin açılmasHİır'' diye konuştu. WH0 Türkiye Temsilcisi Vouri. nüfus artı- şı bakımından Avrupa'da seksüel açı- dan en aktif ülkelerden birinin Tür- kiye olduğunu belirterek özellikle cin- sel yolla bulaşmaoranının yüksek ol- ması nedeniyle Türkiye'nin AIDS ris- ki altında olduğunu vurguiadı. Vouri, yabancı turistlerin Türkiye'deki in- sanlarla ihşki kurmak istemesı, uyuş- turucu kullanımının gidcrek artması ve yurtdışında çalışan Türk işçileri- nin, Türkiye'ye AIDS riskini getirdi- ğini kaydetti. UNICEF Türkiye Temsilcisi Rimi de Türkiye'nin orta ve uzun dönem- de büyük bir AIDS riski altında bu- lunduğunu savunarak Türkiye'deki bazı sosyal değerlerin AIDS olgusu- nun artmasına yol açtığını vurguiadı. Rimi, Türkiye'nin iyi bir "ulusal AIDS programı" bulunmadığım da söyle- di. Avrupa Birliği (AB) Türkiye Tem- silciliği Müsteşan JörgVVolker Ketei- sen, AB'nin diğer uluslararası kuru- luşlarla birlikte AIDS ve HIV virüsü ile mücadelede acil politikadan çok, uzun vadeli bir yaklaşım içinde oldu- ğunu bildirdi. Cindy -,- kaçınldı Amerikalı süper model Cindy Crawford, iki ay önce Paris'te bir havaalanından kaçınldı Alınan bilgiye göre uçaktan inen modeli şoförünün hasta olduğunu söyleyerek limuzine bindiren fidyeci daha sonra otoyola girdi. Ancak trafik sıkışıklığından faydalanan model, kapıyı açıp kaçmayı başardı. Modelin annesi Jenny Crawford, olayın çok korkunç olduğunu ve kızının olayı çok sonra anlattığmı söyledi. Fidyecilerden birinin Paris'teki suç ortağını aradığını ve bu işi planladıklannı ekleyen bayan Jenny, olayın kızını çok sarstığını, suçlulann hâlâ yakalanmadığını duyduğunda ise çok üzüldüğünü söyledi. (Fotoğraf: REUTERS) Deklarasyon Dericilere antma tesisi zorunluluğu İstanbul Haber Servisi- Çevre Bakanlığı ile Deri Sanayicileri arasında "De- ri Sanayii-Çevre l'yum Deklarasyonu" imzalan- dı. Bütün deri sanayicile- rini, antma tesisi kurmaya zorunlu tutan deklarasyo- na, organize sanayı bölge- leri içindeki sanayiciler destek vcrirken Anado- lu'daki bazı den sanayici- leri karşı çıktı. Çevre Bakanı Mustafa Taşar ise tartışma sonun- da "Deklarasyona katıl- masalar bile, bütün deri sanayicileri antma tesisi kurmaya zorunludur" de- di. Çevre Bakanı Mustafa Tasar ve Türkiye Deri Sa- nayicileri Derneği'ne üye sanayiciler, "Deri Sanayii- Çevre Dekiarasyonu"nu imzalamak üzere"dün Con- raâ Otel'de bir araya gel- dıler. Çevre Bakanı Mus- tafa Taşar, imzadan önce yaptığı konuşmada, "Gümrük biıüğine girdi- ğimiz bu ortamda, sanayi- cilerimiz, Avrupa ülkele- riyle rekabete girebilmek için antma tesislerini kur- ma ve çevreyle uyumlu fa- aliyet göstermek zorunda- dıriar. Aksi takdirde sana- yi ürünlerimizin Avrupa ve dünya pazarianna gir- mesi engeUenebikcektir" dedı. Türkiye Deri Sanayici- leri Derneği Başkanı Tıır- gut Koşar da deklarasyo- nun, sanayicileri çevreyle ilgili dış baskılardan İco- ruyacak önemli bir adım olduğunu söyledi. "Deri işleme tesisleri ve fabrikalannın çevTeye ver- dikleri kiriilik yîikün ü azal- tacakiannı veçevreye uyum saglayacaklannı kabul ve taahhüt" etmelerini öngö- ren deklarasyona, özellik- le Anadolu'da kurulu ve antma tesisi olmayan de- ri sanayi fabrikası sahiple- ri tepki gösterdüer. Bu sanayicilerin, dekla- rasyonda belirtilen antma tesislerinin 1997 yılı so- nuna kadar kurulması zo- runluluğuna karşı çıkma- lan üzerine Bakan Taşar, süreyi 1998 yılı sonuna ka- dar uzattı. Mavi yıldız' tedirginligi sürüyor Satıcılar, iddialan yalanladı KEREM ILGAZ Özellikle "çocuklann ilgi gösterdikleri dövmelerin'' içerisinde LSD kökenlı uyuşturucu madde bulunduğu yolundaki iddialar. aileleri tedirgin ediyor. Çıkartma dövme satıcılan ise bu iddialann tamamen asılsız olduğunu öne sürerek "Söz konusu uyuşturucu maddenin. bu kadar ucuz çıkartmalann içine konulması çok saçma" dediler. Çıkartma dövmelerin tanesinin 100 bin ile 300 bin lira arasında değişen fiyatlarla satıldığı, Ingiltere ve Avusturya'dan ithal edildiği belirlendi. Izmir Özel Amerikan Lisesi'ne geçen hafta içerisinde Amerikan Hava Kuvvetleri tarafından ve Danbury Hastanesi Kimyasal Bağımlılık Bölümü'nden J. O'Donnel imzalı gönderilen bir faks, tüm okul yöneticilerini ve velileri tedirgin etti. Faksta, özellikle gençlere satılan "mavi yıldız" adlı çıkartma dövmenin içerisinde LSD kökenli uyuşturucu maddenin bulunduğu ve bunun bağımlılık yarattığı iddiaedilmişti. Özellikle çocuklann ahşveriş yaptığı oyuncakçılarda ve dövme yapan işyerlerinde bulunabilen çıkartma dövme satıcılan. şöyle konuştular: "Gramı bile milyonlarca lira tutan bu uyuşturucu maddenin böylesine ucuz çıkartmalann içerisinde satılması anlamsız. Ancak gençleri uyuşturucuya alışörma açısmdan ve deri yoluyla kana kolayhkla kanşması açısından korkunç bir düşünce. Bence bu haber, bir sansasyon çıkanlmak için yapüıyor." Satıcılar, genellikle kendilerinin veya arkadaşlannın her yurtdışına çıkışlannda 500-600 adet getirdiklerini söyledikleri çıkartmalann belli bir dağıtım yerleri olmadığını söylediler. Sağlık Bakanlığı'nın çıkartma dövmelerle ilgili başlattığı incelemenin bir an önce sonuçlanması gerektiğini vurgulayan öğrenci velileri, bakanlığın kamuoyuna daha aydınlatıcı bilgi vermesini istediler. Öğrenci velileri "Yıllarca büyük zorluklaria büyüttüğümüz çocuklannuzın yaşamlan bu kadar ucuz olamaz. Eğer söz konusu çıkartmalar uyuşturucu madde içeriyorsa devlet bu çıkartmalan satanlar hakkında acilen yasal işlem yapmalı. Kamuoyu aydınlatılmahdır" dediler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear