29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 HAZİRAN 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Moda dünyasına bakan ilginç bir belgesel: Unzipped Fermııarı açık bir aleııı lıakknMlachr Genel me\sım sonu bıkkınlı- ğına, yorgunluğuna ve gitgide sı- caklığını hissettıren yaza karşın. ortalık ilginç filmlerden geçilmi- yor şu hazıran günlerinde. Bir yanda Beyoğlu Alkazar'daki 'Be- yazperdenin Ardındaki Kentler' altba^lıkh 'Habitart Uluslarara- sı Film Festivali' filmlen, öte yan- da Beyoğlu Beyoğlu'ndaki biri dışında, ülkemızde göstenlme- mış eserlerden oluşan 'Çağdaş Fransız Sinemasına Bakış' topiu göstcnsı. bırde mevsim sonu çe- şitlilığinı arzeden vizyondaki ye- nı Amerikan yapımlan... Seç seç gir \e seyret! Beğcn beğenme. farklı kadraj ve tavırlardan, değışik titreşim ve renklerden çeşıt çeşit ve her zev ke hıtap eden vığınla fılm göstenmde. Üstelık eşıkte bir de mevsim ıçınde kaçınlmış kımı önemlı filmi seyırciye bir kez da- ha sunan, artık gelenekselleşmiş 'Sine- ma Ya/arlannın SeçtikJeri' programi v ar, bugünden itibaren yine Beyoğlu Beyoğ- lu'nda. Ne var kı mevsim sonunun bunca yo- ğunluğu ıçin zamanlama biraz körü as- lında. Şımdıden ister ıstemez yaz reha- vetıne gömülmüş sinemascverlerin her zaman rastgelip yakalanmaz cinsten bu filmlere pek rağbet etmemesi kuşkusuz mevsim gerekçesıyleaçıklanabilırbel- ki. Zaten özellikle son 7-8 yıl- dir. o eskı, alışılmı^ mevsim başı-mevsim sonu olayı da ta- nhe kanştı çoktan. sinemalar- daki mevsim kavramı değışti gıderek. Pınltılı Dünyalan Unzipped Yönetmen: Douglas Keeve Kamera: EllenKuras ' Montaj: Paula Hcredia / Oyuncular: Isaac Mizrahi, Sandra Reenhard. Cındy Cravvford. Linda Evangelista. Naomı Campbell, Eartha Kıtt, Kate Moss, Christy Turlington ' 1994 ABD (Film Pop, WB), Beyoğlu Emek, Harbiye As, Kadıköy Kadıköy. Erenköy Apollon. Etiler Akmerkez, Bakırköy 74, Istanbul Princess, Ortaköy Princess, Altunizade Capitol sinemalannda. Eskıden, nisan-mayıs aylanndan ıtıba- ren ikinci gösterimlerle tekrarlara başla- yıp sonbahara kadardurumun idare edil- diği sinema mevsımi, şimdı yaz da da- hil. bütün bir yıl boyunca kesintisiz sü- rüyor, sıkıysa tatıl yap! Dıyeceğim bu haftanın salık verilebi- lecek ilk filmı, modadan pek hazzetme- senız de uçan ve enerjik bir sinema an- latımıyla bezeli, eğlenceli, özgün ve be- ccriyle çekilmiş birbelgeselniteliğinde- ki 'l 'nzipped'. 'PınKılı Dünyalar' adıyla gösterilen ve doğma büyüme New York- lu. günümüzün ünlü vc uyanık bir moda dizavnırının öyküsü aracılığıyla göz ka- maştırıcı moda âleminin fermuarlannı çözmeye sıvanan bu belgesel. şaşırtıcı bir mevsim sonu sürpnzisayılabilir. Ma- demoiselle, Intervıevv. Vogue (Italyanca edisyonu), GQ gibı mcxia dergılennde tbtoğrafçılıktan gelme, bu âlemi içınden tanıyan. 1956 Santa Monıca doğumlu Amerikalı Douglas Keeve'in ilk yönet- 1994 İstanbul Film Festivali'nin açılışını yapan 'Baraka 1 gösteriliyor Karşımızda yaşamın solıığu Haftanın. bey lik deyışle kaçırılmayacak nitelikteki ikinci belgeselı de iki yıl öncefestıvalımızdegöste- rilmiş ve özel havranlar edinmiş 'Baraka' 1983'te. seyirciye mistik. egzotik ve baştan sona uyumlu. olağanüstü bir görüntü ve müzik bindır- mesi yapan, soluk kesicı belgesel türünün yolunu açan, ünlü 'Koyaanisqat- si' filminin kameramanı Ron Fricke'nın, Amenka- lı filozof Joseph Camp- beU'in 'The Power of Myth' adlı eserindeki fi- kırlerinden yola çıkarak yönetmenlığe soyunduğu 5 yılda. 24 ülkede, 70 mm çekilmiş. nefis görüntüler- den oluşturduğu 'Baraka'. ınsanoğlunun yeryüzün- deki evrimı, binkimı ve doğayla özleşmesi. çev- reyle kaynaşması üstüne eşsiz bir görsel meditasyon, baştan be- lirtmek gerekirse. Daha sonra dünya halklannın pek bi- linmedık çalgılanyla müziklen üstüne uzmanlaşmış. benzersız grup Dead Can Dance'le, meraklısının yine Istan- bul Fılm Festıvah'nden keşfedıp mim- ledığı 'Dead Can Dance' konser Fılmı- ni Ron Fricke'den oldukça etkilenerek yönetecek olan montajcı MarkMagid- son'un yapımcılığında gerçekleştınl- miş 'Baraka'. yeryüzünün ve ınsanlık tarihinin. bırtakım gizemli, efsanevi mekânlannda çekilmiş binbir zorluk- larla. Çağlar boyunca, karşılıklı birbir- lennden etkilenen insanla doğanın uyumu \ e bereket üstüne düşündürücü bakışlar atan. müzik eşliğınde. baştan sona "akan' bu hanka görüntü şöleni, seyırcısini dünyanın bilinmedik dört köşcsine götürüyor 1.5 saatliğine, lüks baskılı. şık bırNatıonal Geography der- gısınin çarpıcı fotoğraflarla bezeli say- falannı kanştınrcasına. Nepal'den Galata Mevlevihanesi'ne, Bali'den Mekke'ye, Arizona'dan Aya- sofya'ya, Giza piramitlerinden Eve- rest'e. Brezilya'daki yağmurormanla- nndan Pekın'dekı Tıananmen meydanı- na \e Ekvator"daki Galapagos adalan- na kadar uzanan bu görkemli epik bel- gesel. seyircisinı beyaz perdede eşi en- der görülür. olağanüstü bir yolculuğa davet edıyor. Belgeselın gizil gücüyle yüklü, çeşıtlı düşüncelere sevk ettığı sevircisini koltuğunda alışık olmadığı. sarsıcı bir görüntü ve ses (müzik) bom- bardımanına tutan, diyalogsuz bu unu- tulma7 belgesel senfonı, yaşamın solu- ğunu estıriyor üstümüze. Kabaca. ınsan soyunun bınlerce yıl- dır çeşıtlı aşamalardan geçerek varola- geldıği dünya gezegenindeki evrimi- nın ve bunun yeryüzü üstündekı etkı ve izlerinın öyküsü olarak özctlenebile- cek 'Baraka'da. insanla doğanın birbı- rine bağımlılığını ve uyumunu vurgu- luyorkameraman-yönetmen Ron Fric- ke. TV ekranlanndanbellenmiş, sıradan \ e yavan gezi-doğa-çevre belgesellen- nin boyutlannı kat kat aşan. düşündü- rücü. anlamlı. esinlendincı ve yoğun. 70 mra'lık bu süper dokümanter. yaşa- mın özünü göriintülere dökmeye giri- şıyor. özgün bir görüntû ve ses bireşi- nıi halinde. Yönetmen. Kamera: Ron Fricke / Senaryo: R. Frıckc, Mark Magidson. Bob Green ' Müzik: Mıchael Stearns. Dead Can Dance, David Hykes; Montaj: R. Fricke, M. Magidson. David E. Aubrey, 1992 ABD(Rüya Film) Beyoğlu Fıtaş. Kadıköy Broadway, Bakırköy Avşar sinemalannda. New Age bestecisi Michad Ste- arns'ün dünyanın dört bucağından der- lenmış. yerel. bölgesel müzikleri, akus- tik ve elektronik kompozısyonlara dö- nüştürdügü özgün müziğinm eşlik et- tıği bu çok farklı kuKarlarda seyreden, eşsi7 ve yoğun görüntü sağanağını vak- tinde seyredememış sinemaseverlerin, ya7a rağmen bu ke? önlerine gelen fır- satı kaçırmayarak kendilerini benzersiz 'Baraka' zevkinden yoksun bırakma- yacaklan umulur. Sonuçta. teknolojıye tutsak olmuş. modern uygarlık mensu- bu 'Me>iciyi sa\aş, şiddet ve kıyasıya re- kabet görüntiilerinden uyum vedoğal- Itğa. dünya üzerindeki eıı esin > e huzur verici manzaralardan en feci ve harap olmuşlanna taşıyan' bu görkemli epik- ten hoşnut kalacaklan muhakkak. menlik denemesı olan 'Unzip- ped\ siyah-beyazdan renklıye, belgeselden ışinı bilir bir moda yaratıcısıyla yapılmış bir röpor- taj filmıne gidıp gelen, kadın ka- meraman Ellen Kuras'ın sürek- li dönenen. kıpır kıpır. hareketh kamerasının saptadığı. yer yer deneysel tatlar da içeren, cıvıl cıvıl görüntüleriyle Cınema Ve- nte tarzı birüslup tutturmuş. ol- dukça parlak, sürükleyıcı ve ot- kileyici bir dokümanter gerçek- ten. Aynı zamanda dünyaca ün- lü top modeller resmi geçidi gı- bi filmde, Cindy, Linda, Naomi, Kate Moss ve Christy Turlington gibı sü- per fıstıklar, kendilerini oynayarak boy gösterirlerken öyküsünü seyrettiğimiz. New York '94 güz moda şovuna hazırla- nan, pop kültürünün çocuğu CaKin Kle- in'lann, Perry Ellis'lerin çıraklığından yetişme, erkek giyimıne yeni bir soluk getirdiği bildirilen, Bropklynli Yahudı moda tasarımcısı Isaac Mizrahi de kırk yıllık deneyımli aktör gibı kendını oynu- yor başrolde. Ikı yıl kadaröncemodadünyasını çal- kalandıran. hatta kimilerini filmi yasak- latmaya gıdecek kadar öfkelendırip kız- dıran Robert Altman yapıtı 'Pret A Por- ter'dan sonra, Mizrahi'nin de kişisel dostu olan. deneyımli fotoğrafçı Doug- las Keeve'in bu röportajımsı belgesel fil- mi panltılı modaâlemine, podyum gerı- sinde olan bıtenlere oldukça nesnel ba- kıyor. yargılamaksızın ve yüceltmeksı- zin. Bağımsızlann kalesı Sundance Fılm Festivalı'ndc geçen yıl, belgesel turun- de verilen seyırcı ödülünü kazanmış 'Un- zipped'' sıkı bir genlım vc heyecan filmi seyredilircesine tüketiliyor bir çırpıda. Yaratıcı esinini Yahudi annesinden almış. Bette Davis, Loretta Young gıbi eski Hollyvvood tannçalanna vurgun. sinema tutkunu, zekı. tutkulu, hırslı, moda 'de- signer'ı Isaac Mizrahi, konuşması, esp- risi. cın gibı halı tavn ve enerjisiyle gös- tenşçi ve şovmen özellikleriyle fılmin sürekli mcrkczinde ve kameranın objek- tifınde. işi götürüyor doğrusu. Işbaşmda. çalışırken. tartışırken. ya- ratma sancılan çekerken. sempatik ya da antıpatik Mızrahf nın koleksıyonunu scr- gileyen bir moda Show'unu tezgâhlayı- şını ve hazırlıklannı, podyum öncesi ve sonrasıylaanlatıyor Douglas Keeve. Bro- advvay sahnelerindekı bir açılış gecesın- den farksız bir yaratış, telaş, sınir, endi- şe, hcyccan vc stres sclinc garkolmuş bir moda sanatçısının portresini çizen bu belgeselde Mizrahi. sektörün önemlı der- gilerinin editörlennı, moda basınının bü- yük hanımefendilerini filan kafaya alı- yor; Paris'e uçuyor. ünlü modellerle gö- rüşüyor ve koleksiyonun scrgilcncceği show zamanı gelip çatıyor sonunda. Moda âleminin çılgin ınsanlannın ge- lip geçtiği filmin finalındeyse hakkında çıkan eleştirileri okumak üzere gazete bayıınin yolunu tutuyor ztllı üstat Mizra- hi... Akıcı, oldukça deneysel bırbelgesel havasında. üstadın kuafbrlennden, mak- yajcılanndan modellerıne ve vaktıyle tombulca, şabalak bir çocuk olan oğlu- nun mahrem yanlannı kamerayaanlatan, Yahudi leydisi. yaşlı ve tonton annesine, yakın çevresine dek bütün özel ve genel dünyasını aktaran filmin sınemasal özel- likleri denlı, kendilerini canlandıran yı- ğinla ünlü modeli banndırması da popu- ler kılıyor 'Pınltılı Dümalar'ı Afet Cındy ve şürekâ.si. birer ıkişcr bu- tün podyum becerilennı \e cazibelerinı ortaya seriyorlar, modaya eğlenceli, fark- lı, özgün ve kışkırtıcı bakışlar fırlatan. özel bir belgesel konumundaki bu film- de. Daha da matrağıysa filmde rol ;ılan. bizim 'Safıye Ayla'mız gibı > ıllara mev- dan okuyan, 'çukulata renkli, sempatik şarkKf Eartha Kitfın. kulağa Eskimo- ca gibi gelen. çarpık çurpuk bir Türkçey- le, 1950'liyıllardaziyaretettiğı ülkemiz- de öğrenip hâlâ unutmadığı 'Çadınmın Üstüne Şıp Dedi Damladı'yı söylediği sahne... Bır Amerikan yoı^aıu nasd yapılır?Yaklaşık on yıldır perdede büyü- mesini. gelişmesini izlediğım. günü- müzde Hollyvvood'un en tatlı ve akıl- lı genç kadın oyunculannın başında gelen güzel VVınona Ryder'ın hatın- na, ıkı değişik belgeselden sonra bır de "Yorgan Hikâyesi'nı gittım sey- rettim bu hafta. "Hov* To Make An American OuiH-\'organ Hikâyesi". Berkeley öğrencisi, habıre konusunu değıştirdiği ıçın birtürlü tamamlaya- madığı bitirme tezleri yazan. sevdiği marangoz delıkanlı Sam"ın (Dermot Mulroney), bırlikte oturduğu evi onarmasım fırsat bılerek şinn, küçük bır Californıa kasabasında yaşayan yaşlı anneannesi Hy'la (Ellen Burstyn) büyük teyzesi Glady Joe'nun (Anne Bancroft) \anına. bu kez tezini de bıtirmeye kararlı ve azimlı olarak postu seren. daha haya- tının ılkbahanndaki. güzel bir genç kızın. Hıppi ısmi taşıyan Finn'ın(VVi- nona Ryder) öyküsü. Sürekli sorun- lu annesıyle babasının aynlıp yenı- ' den bır araya gelışlenyle hıppi jene- rasyonundan, bıraz uçuk. aşın ser- • best ta\ırh. gamsız annesı Sally'nın (Kate Capsham) "Erkekler kötüdür, . evlilik boktandır" mavallannı dınle- ye dınleye büyümüş. sözlüsü Sam'la ufuktakı eviiüği hakkında şımdiden bırtakım endışelere kapılmış. çocuk • doğurmaktan korkan. nazenin \e kı- nlgan Fınn, tezını rahatça yazabıl- mek amacıyla yaşlı yakınlannın sev- gi ve muhabbet dolu. aıle evine pos- tu senyor. Tabiı erkeklere hizmet ede- rek ömürlerini tüketmiş bütün bu >a^- lı, feleğin çembennden geçmiş, ton- ton kadınlann, erkeklere ilişkın ken- di özel aşk ve yaşamöyküleri vardır ve Fınn'e anlartıklan. yüzyıl başın- dan günümüze kadar gelen. üç kuşa- ğa yayılmış bu v aşanmış. gerçek öy- küler. giderek masum genç kızın ha- yata bakışını da etkjlevecektir kaçı- nılmaz bıçimde... 1992 tstanbul Film Festıvalınde ilk filmı "Proof-Kanıt'"ı göstenlmiş. Amerika'ya uçup Holl\"vvood'u mes- ken tutmuş A\ ustralyalı sınemacılar- dan, senanst ve yönetmenliğinin ya- nı sıra romanlar da yazıp yayımla- yan, nerdeyse Jane Campion av ann- daki Jocehn Moorhouse'un yönettı- ğı "Yorgan Hikâyesi"nde. merkezin- sıcak. yakın bır ılışki kurmuş teyze- sı ya da klınik vaka annesinin öykü- len kadar. jeolog kocasının 3 çocu- ğuyla birbaşına bırakıp çekip gittiği. suya. yüzme ve dalmaya tutkun Sop- hia'nın (gençlık halini Samantha Mathis ov nuyor). gözü hep dışanda- kı ressam kocasını (Derrick O'Con- nor) ömür boyu. kahırla hep sineye çekmiş. tevekkülleolgunlaşmış. eski modeli Emma (JaneSimmons) ya da Paris'te takılıp Fransız kültürüyle er- keklerinden nasıbine düşeni almış. özgür bır genç kadın Marianne'ı(.\M'- re Woodard) yetıştırmiş. temizlıkçi- Yorgan Hikâyesi How To Make An American Quilt Yönetmen: Jocelyn Moorhouse Senaryo: Jane Anderson. Whıtney Otto'nun romanından Kamera: Janusz Kamınskı Müzik: Thomas Newman Oyuncular. Wınona Ryder, Kate Capshavv. Dermot Mulroney. Ellen Burstyn. Anne Bancroft. Jane Simmons, Lois Smıth, Samantha Mathis, Loren Dean. Maya Angelou, Alfre Woodard Kate Nelhgan, Rıp Torn 1996 ABD (L'IP) İstanbul Pnncess. Beyoğlu Fi- taş. Teşvıkıye AFM. Altunizade Capitol. Bakırköv Incırlı sinemalannda. de Fınn'ın yer aldığı. hayatın ve kar- şı cınsın üstlennden silındırgıbı geç- tiği tüm bu kocamış. şınn kadınlann dramatik aşk hıkâyelennı izlıyoruz geriye dönüşlerle anlatılan. Beylikdeyişle. sevımlı.duyarlı bır kadın filmı ızlenımı \eren ve kadın yönetmen, senanst ve eskı-yeni. çok sayıda kadın ovuncunun elınden çık- ma fılm. yakınlannın kuşattığı genç kıza aktanlan geriye dönüşlerden bü- tünlenıyor Fınn'ın. \aktı\le ölüme mahkûm kendi kocası hasta yatarken, kocasıyla bır kaçamak yaptığı abla- sına sığmmış anneannesi. yeğeniyle likten yorgancı ustalığınaterfı etmış, azımlı. zanaatkâr. yaşlı zencı kadın Anna'nın (Maya Angelou) öyküleri de etkilıyor dennlcmesine. Hayatlannm son demlerindeki, un- lannı elevıp eleklerinı asmış. bıraz crerek huzura ka\ uşmuş ve olgunlaş- mış. Finn'ekucakaçmışıkı yaşlı kız- kardeş \e şakındostlanndan oluşan. kendi aralarında sürekli muhabbet halındekı. yaşlılık günlerıni geçire- rek vaşa> ıp giden bu kocamış kadın- lar grubu beraberliğinın tadı tuzu da. ortaklaşa. ımece usulü diktiklen cıcı bicı yorganlar. Hepsınin yaşamında iz bırakmiş olaylann. acı-tatlı anıla- nn sindiği kumaş parçalanndan oluş- turulup folklonk motiflerle işlenmiş hayat hikâyelenne dayanan naif bir şeİcilde. özenle dikılmış bu yorgan üretimi ögesiyle çekici kılınmış fılm, bütünüyle kadınsı duyarlıklara yasla- nan öyküsü bır yana, çok zengin oyuncu kadrosuyla da göz al ıvor. Ge- riye dönüşlerle şimdiki zaman ara- sında gıdip gelen bir yapıda kurul- muş filmde. yaşlı kadınlar, kendi ya- şamlannın da yansıyacağı. Finn'in çeyızı olacak. resım gibı tasarlanıp dikılmış bır evlılık yorganı da dıki- yorlar kıza, tabii. Farklı bir rahatlama yolu olarak, yeğenleriyle birlikte marıhuana jo- mt'len de tüttürüp kafa bularak kaka- ra kikın yapan iki yaşlı kızkardeşı oynayan Ellen Burstyn'le Anne Bancrof'tan eskı toprak Jane Sim- mons \ e Spielberg'ın gönül düşürdı ğü Kate Capshaw'a kadar yığınla ün- lü kadın ovuncunun rol aldığı u Ho» To Make An American Quilt- Ame- rikan Ybrganı nasıl yapılır" ya da •'Yorgan Hikâyesi", çok önemlı bir film değıl. Bilindık duyarlıklara. er- keklere ilışkin görüşlere yer vererek malum mutlu sona bağlanan bu dü- zevlı kadın filmı, her nc kadar **De- javu" ızlenimini versede, kadın gö- zünün sıcak ve sevecen bakışına sa- hıp ve oyunculuğuyla. olağanüstü ovuncu kadrosuyla ilgi çekiyor so- nuçta. Tabıı bır de parlak gözlen, du- ru teni. çıtı pıtı halleri vc melek saf- lığıv la ha\ ranlannı memnun bırakan. çocuksu kadın VVinona Ryder faktö- rü var "Yorgan Hikâyesi"'nı çekıcıleş- tıren. KEDI GOZU VECDİ SAYAR İstanbul Bir Şenliktir! "Kedıler kırmızı alevler halinde koşuyordu" deme- mış miydı Edip Cansever... 1996 Hazıran ayında yaşadıklarımızı anlatmak ıçın yazmış sankı bu dızeyı. İstanbul kedilerinin şaşkınlığı- nı anlatamam. Birkoşuşturmadırgıdıyorkentte. Polis sirenleri, ambulanslar, bordo-lacıvertli hostesler, Birieş- mış Milletler polıslerı, ınsan hakları savunucuları, bo- yunlanna kımliklen asılı dıplomatlar, HABITAT'çılar, an- ti-HABITAT'çılar... Bir yanda konferans vadisındekı resmı delegelerin ve Taşkışla'daki Sivil Toplum Kuruluşları Forumu katı- lımcılarının (bunlara kısaca STK dıyoruz aramızda) ko- şuşturması, öte yanda kültürel etkınliklerın bırinden di- ğerine yetişmeye çalışan sanatseverlerin koşuşturma- sı... istanbul'da iki haftadır yaşananlan herkes kendince yorumladı. Kımılerı pemue kaldırımlara taktı, kimilerı köprünün, kapanış şenlığı nedenı ıle ıkı saatliğine ka- patılacak olmasına. Bazıları, bız kedılerin ve de köpek- ierin yaşam hakkını savunmak adına gösterıler yaptı. HABITAT'ı vesıle bılıp bızlerı toplayan, zehırleyen be- ledıye görevlılerını görmezlıktan gelıp, suçu HABI- TAT'çılara atıverdıler. Oysa. konferans vadisındekı hay- vanları beslemek ıçın vadıye gıriş kartı ısteyenlere bı- leolumlu yanıt vermıştı Yiğrt Gülöksüz. Doğrusu, hak- sız suçlamalar karşısında tepkısız kalamıyorum. HA- BITAT'ın temel sorunsalının "yaşanabılir" bir çevre ya- ratmak olduğunu, bu konferansı düzenleyenlerın tüm yaşamlarında "insanı" değerlerın savunuculuğunu yaptığını, bu çerçevede hayvan haklarının da en inanç- lı savunucuları olduğunu bılmez mı, bu eleştirileri ge- tırenler? Bal gıbi bilirlerama, bu msanları yıpratmak ıçin her fırsatı değerlendırmekten de geri durmazlar. Gene de, HABITAT'ı fırsat bilıp seslenni duyuran hay- vanseverlere teşekkur etmeliyız. Sayelennde, bırsüre için de olsa dokunulmazlık kazanmış bulunuyoruz. Taksım'ın göbeğınde, hatta konferans vadisınde göğ- sümüzü gere gere dolaştık. Bızlere bakıp, dışlenni gı- cırdatanlar olduysa da, "Hangı beledıye memuru ba- na dokunacakmış şaşanm" gıbısınden bır bakışımız yetti! istanbul, gerçek bir şenlıkti doğrusu. Hele, Taşkış- la'daki STK Forumu. Islamcısı. eşcınselı yan yana ger- çek bır demokrası tablosu sergıledıler. Çolde yaratıl- mış bir vaha gibiydı Taşkışla. Ifade ozgürluğünün kı- srtlanmadığı, kımsenın kımseyle kavga etmedığı bır ortam. Bızlenn hakkını savunan çeşitli kuruluşlar da ye- rini almıştı bu çok renklılik ıçınde (yerı gelmışken hep- sıne teşekkürlenmızı ıletelım). Bir de sanatsal etkınlıklerdekı coşkudan soz etme- liyim. Yedikule zındanlanndakı Idil Biret konsennı, Prof. Nurhan Karadağ'ın yonettiğı iki oyunu. "Kardeşlık Turkusü" ve "Köy Seyırlık Oyunlan"n\. Tuncel Kur- tiz'den "Şeyh Bedrettın Destanı "nı, Genco Erkal'dan "Insan Manzaraları"n\, Şefika Kutluer'ı. Esin'ı, Ay- la'yı çağdaş dans gruplarımızı, Alkazar'da Ferıye'de "Beyazperdenın Ardındaki Kentler'i izleyenlerin coş- kusundan. Bu coşku, bu gece Boğaz kıyılarına taşınacak. Bo- ğaziçi, havaifişek patlamalan ile yankılanacak. Köpru bir ışık şelalesine dönüşecek. Biz, şimdıden Boğaz'ın iki yakasındaki yüksek duvarlara rezervasyonlanmızı yaptık. Sizi de beklıyoruz: Ortaköy'e, Beşıktaş'a, Çen- gelköy'e, Sarayburnu'na, Ulus sırtlarına... Bu etkinlikleri "rnakyaı" diye nitelendirenler var. Sa- natsal etkinlıklerin zenginliğı "rejım"in değil, bir ülke- nin insanlarının onurunu kurtarır oysa. Böylesıne zen- gin bir kültürel birikime sahip bir ulusun, insan hakla- rı açısından "noksansız" olması gerektiğı bir kez daha vurgulanır. işte bu yüzden, Istanbui'u bir kültür kentı olarak dünyaya kabul ettırmek ıçın çalışmaya değer. işte bu yüzden, İstanbul bır şenliktir. Tıpkı Paris gi- bi. Tıpkı sinema gibi... Ben, şimdi "Habi-cat") düşünüyorum. Lütfi Kırdar Salonu'ndaki inşaat sırasında sıcak bir köşe bulup, oraya yerleşen, inşaat bittikten sonra da bir yolunu bu- lup dışan çıkamayan arkadaşımı. Duyduğuma göre, herkes onun orada olduğunu bıliyormuş, ama henuz kimseler görememiş. Yalnızca sesını duyabiliyorlar- mış. Ne yapsın zavallıcık, o kadar polisın ve o kadar labrador köpeğinin arasından sıynlıp nasıl çıksın dışa- nya? Bu geceki gostenyı izlerken, "içerdeki" arkadaşım akhmdan çıkmayacak. Tan Oral'dan karikatür sergisi Kültür Servisi- Kankatünst Tan Oralın. 'ısTANbul' adını verdiği karikatür sergisini bugün saat 18.00'de Kabataş Eğitim Vakfı Sabancı Kültür Sıtesi B Blok'ta açılıyor. Tan Oral'ın büyük panolara hazırladığı sergide Istanbul'un kent. konut. yerleşim sorunlan çizgilerle anlatılıyor. HABITART'TA BUGUN Kültür Servisi - 3-14 hazıran tarihlen arasında gerçekleştınlen BM Insan \erlcşimleri Konferansi, bugün yapılacak kapanış şenliğı ile sona eriyor. Şenlik, Boğaz'da yapılacak bır gcçitlc ışık ve havaı fişek gösterilerinden oluşuyor. Boğaz'ın iki yakasından izlenebilecek gösteriler. iki ana bölümde toplanıyor. Uluslararası İstanbul Müzik Festıvalınde bugün saat 19.00'da Ava Irini'de The Hannover Band klasik müzik konseri yer alıyor. AKM Konser Salonu'nda ısc saat 19.00'da Münir Nurettin Beken'in ut resitali ızlencbilir. Mark Morns Dans Grubu. AKM Büyük Salon'da saat 21 30 da son gösterilerini sunuyor. Uluslararası Yapı Kredi Gençlik Festivali'nde yer alan Montreal Caz Balesi'nin son gösterisi ise Darüşşafaka Lısesi Ayhan Şahenk Spor Salonu'nda saat 21.30'da izlenebilir. De-Se Doğaçlama Grubu'nun 'İnsan ve Yaşam1 tıyatro göstensı, Aksanat'ta saat İR.OO'deyeralacak NGO'lann kültür ve sanat etkinlikleri, bugün saat 20.30'da Taşkışla Çadın'nda 'Fun Fair' etkınliğiyle sona eriyor. HAB1TAT kapsamında Toplu Konut Idaresi BaşkanlığıveTÜRSAK ı^bırlığıvlc düzcnlenen 'Beyazperdenin Ardındaki Kentler' film festivalınde bugün. Beyoğlu Alkazar Sınema.sı'ndasaat 12.00 vc 19.00'da Chantal Akerman'ın 'Tüm Bir Gece*. saat 15.00 ve 21.30'daMerzak Allouache'nın 'Bab-EI- Qued City" adlı filnıleri izlenebilir Beyoğlu Avrupa Sineması'nda ise saat 12 00'de Kutluğ Ataman'ın "karanlık Sular\saat 15.00 ve 21 30da VVoddv Allen'ın 'Sevimli Fahişe", saut 19 15 te Hclma Sanders Brahms'ın 'Elma Ağaçlan' filmleri gösterilecek. Fenye Ortaköy Sineması'nda saat 12'00-18 00\c saat 21 OO'de Carlos Saura'nın 'Ay Carmela', saat 15".00'te Krzystof Kieskmski'nin ' İ ç Renk Mavi'si izlenebilir \lman Kültür Merkezinde ise 19 00'da Göksel Gülensoy'un •Ayasofya 1 , Kaan Şensov'un "TathSular Vadisi' ve Bir Dakikalık Ödüllü Kent Filmleri'kısa filmleri tıösterılecck
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear