23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 HAZİRAN 1996 PERŞEMBE HABERLER Hdnci Sıvas olayları davası • ANKARA (Cıımhuriyet Biirosu) - Eski Sıvas Belediye Baskanı Temel Karamollaoğlu'nun da araiannda bulunduğu 11 saruğın, 37 kişinin ölümüyie sonuçlanan katliam sırasında valiliğin emrini yerine getırmeyerek, görevlerini kötûye kullandıklan gerekçesiyle açılan davaya devam edildi. Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasında, mahkeme yargıcı, son genel seçimlerde RP'den Sıvas milletvekili seçildiği bildirilen sanık Karamollaoğlu'nun. milletvekili olup olmadığına ilişkin TBMM Başkanlığf na yazılan yönergeye yanıt gelmediğini söyledi. CHP'ye iş müfettişi tokadı • ANKARA (ANKA) - İş müfettışleri, SHP-CHP birleşmesinden sonra CHP yönetitni tarafından uygulanan toplu işten çıkarmalarda CHP yönetimini "kötü niyetli" buldu ve işten çıkanlanlara kötü niyet tazminatı ödenmesini istedi. Parsadan'ın karşılıksa çeki • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Çok sayıda dolandıncılık olayına katıldığı iddiasıyla hakkında çeşitli davalar açılan Celalettin Selçuk Parsadan, bu sefer de karşılıksız çek vermek suçundan hâkim karşısına çıktı. Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Parsadan, davaya konu olan çeki hatırlayamadığını söyledi. Petkim, KİT Komisyonu'nda • ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - TBMM KİT Komisyonu'nda Petkim'in 1993 yılı hesaplannın görüşülmesine dün başlandı. Petro Kimya Holding A.Ş.'nin (Petkim) Genel Müdürü Mehmet Yılmaz. Petkim'in gerekli yatınmlar yapılmaması durumundâ mevcut pazar payını korumayacağına dikkat çekerek. özelleştirmenin fabrikalann büyümesini sağlayacak şekilde yapılması gerektiğini kaydetti. Çimento fabrikası satışı • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Elazığ ve Van çimento fabrikalanndaki kamu paylannın satışına ilişkin sözleşme imzalandı. Başbakanhk Özelleştirme tdaresi Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Elazığ Çimento Fabrikası'ndaki yüzde 99.89 oranındaki kamu payı 27 milyon 850 bin dolara OYAK/GAMA A.Ş.'ye satıldı. Van Çimento Fabrikası'ndaki yûzde 100 olan kamu payı da 24.5 milyon dolara Rumeli Çimento A.Ş.'ye satıldı. Hollanda ve • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Türkiye, Hollanda ve Belçika yurttaşlanna yıl sonundan itibaren geçerli olmak üzere vize uygulaması başlatacak. Bakanlar Kurulu'nun resmi gazetenin dünkü sayısında yayımlanan karannda uygulamanın 31 Aralık 1996 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceği kaydedildi. Çocuklanın çalışma yaşı • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Türkiye, 15 yaşından küçük çocuklann çalışmasını engellemek için, uluslararası düzeyde harekete geçti. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Genel Kurulu"nda, asgari çalışma yaşına dair 138 sayılı sözleşmenin onaylanacağı belirtildi. Çiller, hükümet kurma görevinin kendisine verilmesinden sonra pazarlığa oturacak Erbakan'a Ydmaz taktiünOSMANAYDOĞAN ANKARA-TEDAŞ. TOFAŞ ihaleleri ve kuşkulu malvarlığı konusundaki Meclis so- ruşturmalarıyla Yüce Divan'da yargılan- maktan kurtulmayı amaçlayan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, RP ile koalisyon kur- ma yolunda grubunu büyük ölçüde ikna et- tikten sonra başbakanlığı alabilmek için strateji arayışına girdi. Çiller'in. ANAP li- deri Mesut Yılmaz'ın RP ile koalisyon gö- rüşmelerinde izlediği politikayı uygulaya- rak dönüşümlü başbakanlık önerisini gün- deme getirip RP ile kurulacak 1 yıllık se- çim hükümetinde ilk 6 aylık dönemde baş- bakanlığageçmeyiplanladığı belirtildi. RP ve DYP kurmayları arasında yürütülen giz- li temaslarda "ilke anlaşmasuıa vanldığı" bildirilirken DYP Genel Başkan Yardımcı- sı Hasan Ekinci, "RP üe seçim hükümeti ku- ranz. Heniiz dönüşüm meselesi noktalann- da konuşma olmamış" dedi. DYP millet\ekillerinin RP ile koalisyon Sağlar'cılan tasfiye operasyonu ADANA (Cumhuriyet Güney llleri Bürosu) - ANAP'lı Kültür Bakanı AgâhOktayGüner'in.'es- ki kadrolandağrtma' ope- rasyonu Içel Kültür Mü- dürlüğü'nde de sürüyor. tşten çıkanlanlarla halen çahşmasına devam eden bakanlık elemanlan, eski Bakan Fikri Saglar ile es- ki Kültür Müdür Vekili aleyhinde ifade vetmeye zorlandıklannı anlattılar. Eski Içel Kültür Müdür Vekili Hasan Şahin ve Mersinli eski Bakan Fik- ri Sağlar'ın döneminde çe- şitli görevler üstlenen me- mur ve işçiler. Içel ll Halk Kütüphane Müdürlüğü gö- revine atanan Mehtap Ak- bahk. Içel Kültür Müdürü Mustafa Yükset Gücek ve mal alımlan ile ilgili soruş- turma yapan Kültür Ba- kanlığı Müfettışi HalitBoz- kurt tarafından 175Okişi- lik yeni açılan kadrodan yararlanıp yeniden işe gi- rebilmek için istekleri do- ğultusunda ifade verme- ye zorlandıklannı söyle- diler. 15 kişi 'Atatürkilke ve devrimlerine bağh ol- duklaniçin' işten atıldık- lannı öne sürdüler. ANAP'ın RP-DYP koalisyonu yorumu 'Yolsıızhıldarı örtme arayışı' ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet kur- makla görevli RP Genel Başkanı Necmettin Erba- kan'a "Önce DVFyegit" di- yen ANAP'ın. "beklegör" taktiği izlediği bildirildi. Erbakan'ın hükümet kura- mamasının ardından, DYP Genel Başkanı Tansu Çil- ler'in de şansını tüketmesi- ni bekleyecek olan ANAP'ın daha sonra 45 günlük sürenin bitimine ya- kın bir zamanda hükümet kurabilmek için çaba gös- tereceği kaydedildi. ANAP'ın, Genel Başkan Mesut Yılmaz başkan 11ğın- da bır hükümet kurulama- ması durumundâ tercihinin seçimden yana olduğu bil- dirildi. Hükümetin Tansu Çiller tarafından yıkıldığı- •Hakkında açılan Meclis soruşturmalanndan ve Yüce Divarfdan kurtulmak için RP ile-koalisyon kurmamn zeminini hazırlayan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Mesut Yılmaz'ın ANAREFAH görüşmelerinde yürüttüğü politikayı uygulayacak. ortaklığına giden yakınlaşmaya gösterdik- leri ilk tepki, Çiller ve kurmaylannın ikna turlanyla yumuşatıhrken olası RP-DYP ko- alisyonu için pazarlıklar sürdürülüyor. RP ile kurulacak koalisyona "hayır" oyu ver- me konusunda yemin eden 22 kişilik grup- ta, Yaşar Dedelek. Tevfik Diker, Rıfat Ser- daroğlu, İrfan Demiralp gibi isimler katı tu- tumlannı sürdürürken Çiller, millervekille- rini ANAREFAH olasılığıyla korkutuyor. Çiller ve kurmaylannın, milletvekillerinin RP'li koalisyona karşı dirençlerini kırmak için işledikleri görüsjer şöyle sıralandr. "Laikliğin teminatı biz oluruz. Oy oran- lannda yiikselme var. RP denenmezse ya- püacak ilk seçimde tek başına iktidara ge- lir. Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi var. Hükümette DYP'li bakanlar olacalt, is- tedikleri gibi rahat hareket edemezler. ANAP'ın içinde RP ile aynı düşüncelere sa- hip çok sayıda milletvekili var. Biz değil de ANAP kurarsa, RP tek başına iktidare gel- miş gibi olur. Erbakan'ın iktidara gtlme hırsı nedeniyle basbakanlık pazarlığnda önceliği bi/ alabiliri/, Hükümet ancakseçi- me gitme koşuluyla kurulabilir. Koalisyon kurarsak, hükümet programında RF'nin görüşlerine yer verilmesine izin vermeyiz." RP'ye verilecek yamt şekillendi DYP lideri Çiller ve kurmaylan ciğer yandan da yann koalisyon önerisiyle gele- cek olan RP Genel Başkanı Necmettin Er- bakan'a karşı verilecek yanıt ve izlenecek ÇIZMEDEN YUKARI stratejiyi şekillendirmeye başladı. Tansu Çiller'in, Erbakan'a. "Genel Idare Kunı- lumuzda vc grubumuzda bu konuyu karar- laşnrmamız. en azından tartışmamız gere- kijor" diyerek kapıyı kapatmayacağı belir- tilirken, hükümet kurma görevinin kendi- sine verilmesinin ardından ilk önce ANAP, CHPveDSP ile 4'lü koalisyon modeliniya- şama geçirmeye çalışacağı öğrenildi. DYP yönetiminde, hiçbir şans verilmeyen bu for- mülü zorladıktan sonra. "RP ile seçim hü- kümeti kurmaktan başka çare kalmadı" görüşünü işleyeceği ifade edilen Çiller'in, Erbakan'la yapacağı görüşmede. Mesut Yılmaz'ın ANAREFAH görüşmelerinde izlediği politikalan uygulamayı planladığı bildirildi. Ağustos ayında toplanacak olan Yüksek Askeri Şûra'yı da gerekçe göstererek dö- nüşümlü başbakanlık ve ilk dönemin ken- disine bırakılması önerisini götüreceği öğ- renilen Çiller'in, Erbakan'a, Mesut Yılmaz gibi "Size karşı çeşitli çevrelerden tepki ve kavgüar var. İlk dönemi biz alalun. Bu aynı zamanda bir yumuşama dönemi de olur" demeyi planladığı bildirildi. DYP kurmaylan. 1997yazın- da erken seçime gidilmesi temeline oturttuklan strate- jilerinde, 1 yıllık süreyi içer- mesi öngörülen koalisyon- da, dönüşüm sürelerinin 6'şar aylık ya da 4'er aylık 2 dö- nem. son dönem de 3. kişi- nin başbakanlığı formülle- rini değcrlendiriyorlar. Çiller: Her şeye açığız Türkiye-Hırvatıstan ma- çını izlemek için gittiği In- giltere'den dönen DYP Ge- nel Başkanı Tansu Çiller ise Istanbul Atatürk Havalima- nı'nda gazetecilerin sorula- nnı vamtlarken "Gelin, bir hükümet kuralım. Bu hükü- met yapabileceği icraatı \ap- sın. Her şe>e açığız dıyoruz* 1 dedi. Dörtlü koalisyon for- mülünü savunan Çiller, şun- lan söyledi: "DYP, bu 4 parti içinde en büyük partidir. Buna rağ- men ben uzlaşmacı tavnmı devam ettiriyorum. Hatta ge- nel başkanlan dışında bir yaklaşım içinde olalım. Bü- tün bunlar sadece Tiirki- ye'nin önündeki fırsatlan kullanması için vapıcı bir tarzda yolumu/a devam et- tiğimizin işaretidir. Buna de- vam edecegim. Önümüzde- ki günlerde gerektiği biçim- de yetkili kurullar karan ve- recektir." nı savunan ANAP Genel Başkan Yardımcısı tlker Tuncay, RP-DYP koalis>o- nuarayışının "şaibeleri ört- me" amacına yönelik ol- duğunu öne sürdü. ANAP Genişletilmış Başkanlık Divanı, dün ör- gütten sorumlu Genel Baş- kan Yardımcısı İlker Tun- cay başkanlığında toplana- rak son siyasi gelişmeleri ve hükümet kurulması süreci- ni değerlendirdi. RP ile DYP arasındaki yakınlaş- manın hükümet ortaklığıy- la sonuçlanmasını isteyen ANAP, bazı yolsuzluk ve usulsüzlük iddialannın ört- basedilmesıne yönelik pa- zarlıkları ve bunun parti- lerde yaratacağı sarsıntı ile gelişmeleri izleme karan aldı. DSP'deEcevife isyan Grupta ilk kez sesler yükseldi ve DSP milletvekilleri, liderlerini eleştirdi: ANAYOL'a destek aleyhimize oldu ANKARA(Cumhuri)«Bürosu)-DSP grup toplantısında bazı millervekillerı ilk kez Genel Başkan Bülent Ece\it'e karşı seslerini yükseltirken "ANAYOL'a çckimscr destek ale>himize oldu. ANAP ileyakın politikalar izlediğimizgörüntü- sü rahatsızedici'" dediler. Bazı milletve- kıllen, RP Genel Başkanı Necmettin Er- bakan'ın malvarlığı ile ilgili soruşturma önergesıne karşı oy kullanılması ve ay- nı konuda bugüne dek araştırma önerge- si verilmemesini de eleştirdiler. DSP Ge- nel Başkanı Bülent Ecevıt. "yeni ANA- YOL'a bazı koşullarla destek" mesaj ı ve- nrken. CHP'nin sol blok önerisini son kezreddettı. Ecevit. partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, hükümet arayışlan sürecınde partisinden yetki almayı içine sindiremediğıni, Grup Yönetim Kurulu (GYK) raporu çerçevesınde, grubun eğı- lımı belırlendıkten sonra bu çerçevede ha- reket edeceğini söyledi. DSP lideri da- ha sonra, GYK tarafından hazırlanan hü- kümet seçenekleri ile ilgili raporu oku- du. Bu raporda. 4'lü koalisyona karşı çı- kılırken. CHP'nin de içinde ver alacağı 3 'lü koalisyonla ilgili otarak "Savın Bay- kal'ın ifadesi ile 'ateşle barutun arasına denız girse" bile yangın söndürülemez" görüşü dıle getirildı. Ecevit'e ilk tepki Alınanbilgiye göre grup toplantısının başına kapalı bölümünde koruşan bazı milletvekillerinin dile getirdıkleri eleş- tinler şöyle: Hikmet SamiTürk:(Trabzon) Halk hükümet içinde aktif olmamızı bekliyor. gözlemci tavnmızı onaylamıyor. Hükü- mette olmadan seçime gidersek. bunun zarannı görürüz. Seçim hükümetinın sü- resinin9ayaçıkanlabilmesiy;tkisiana- yasaya uygun olmaz. Hasan Gemici: (Zonguldak) Çekim- serdesteği anlatmaktagüçlükçektik. Ya ilkelerimizle hükümette olmalıyızyada muhalefette. Boray Bağcık: (Zonguldak) Erbakan soruşturmasıyla ilgili tavnmızı Meclıs'te öğrendik, istemeye istemeye retoyu \er- dik. Biz hükünıete destek verdik, onlar bizim belediyelerimize köstek oldular. Bekir Yürdagül: (Kocaeli) ANAYOL'a çekimser destek aleyhimize oldu. Seva- bı zaten yok bu hükümetin, günahı da bi- zeyüklendi. Yavuz Bildik: (Adana) Vatandaş hep RP'yi dışlıyorsunuz, fırsat verin, diyor. HayatiKorkmaz: (Bursa) RP ile ilgili Meclis araştırma önergesi bir an önce verilmeli. Soruşturma hukuki değil tamam, ama araştırma önergemız nerede? Hakan Tartan: (Izmir) DSP'nın yük- selişinden rahatsız olan bazı çevreler. sağdakı ıkı liderin kavgası içine bizı de çekmek istiyor. Bülent Tanla: (Istanbul) Cumhurbaş- kanı Meclis'i feshederse. politikacıya ve Meclıs'e olan saygı iyice zedelenir. Merkez oylar küser, sandığa gitmez. radikal oylar artar. SIFIR NOKTAS11 ORAL ÇALIŞLAR 'İran'da Bilim Ölüyor, Barbarlık Yükseliyor' Bu sözler bana ait değil. Şu anda Iran'da yaşayan, uluslara- sı düzeyde tanınan İranlı bir bi- lim adamı bunlan söylüyor. Pro- fesör Abdulkerim Suruş, 6a- tı'da "İslam'm Martin LutherV" olarak anıhyor. Profesör Suruş'la bundan kı- sa bir süre önce konferans için geldiği Türkiye'de uzun bir söy- leşi yapmıştım. Suruş, Iran'ın çe- şitli üniversitelerinde dersler ve- riyordu. İslam dünyasının de- mokrasiyeveinsan haklanna da- ha duyarlı olması gerektiğini dü- şünüyordu. Batı'daoluşmuş ba- zı evrensel değerlere sırf Batı'dan geldiği için karşı çıkmanın an- lamsızhğını vurguluyordu. Suruş'un en dikkat çekici yak- laşımı ise Islamiyet'in çağdaş dünyanın yeni ölçüleri içinde ye- niden yorumlanması ve mcxiem- leştirilmesini savunmasıydı. Yüz- lerce yıl önce yapılmış ve günü- müz gerçekleri karşısında eski- miş yorumlarla İslam dünyasının ayakta kalamayacağı endişesini taşıdığını açıkça beîirtiyordu. Suruş, çağdaş bir İslam aydı- nı. İyi eğitim görmüş, kendisini uluslararası bilim dünyasında ka- bul ettirmiş cesur ve alçakgö- nüllü bir bilim adamı. Düşünce- lerini Iran'da verdiği derslerinde anlatıyor ve iran entelektüel çev- relerinde büyük etki yapıyordu. Ona, görüşmemiz sırasında, düşünceleri nedeniyle İran'da başının derde girip girmediğini sormuştum. Bazı saldınlara uğ- radığını söylemişti. Birkeresinde bu saldınlarda gözlüğünün kınl- dığını anlatmıştı. Kendisine kar- şı çıkanlar olduğu gibi destekle- yenlerin de bulunduğunu beîirti- yordu. Hatta, yönetim içinde ken- disi gibi düşiınen bir ağıriık oldu- ğundanbilesözediyordu. Bual- çakgönüllü bilim adamı yine de endişeliydi. Bir gün ders vere- mez hale geleceği kuşkusunu taşıyordu. Suruş'tan o zaman- dan bu yana haber alamamış- tım. Bundan birkaç gün önce in- giliz Guardian gazetesinde (7 Ha- ziran 1996) yayımlanan mektu- bu, başına neler geldiğini çok iyi anlatıyor. Suruş, İran Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani'ye içinde bulunduğu koşullan anlatan bir açık mektup yazmıştı. Bu mek- tubunda, cumhurbaşkanından koruma talebi de yer alıyordu. Mektuptan anlaşıldığı kadanyla son aylarda Abdulkerim Suruş'un koşullan daha da ağırlaşmıştı. Suruş'un ibretlerie dolu mek- tubundan bazı bölümleri aktar- mak istiyorum. Sayın Cumhur- başkanı'na diye başlayan mek- tup şöyle sürüyor: "Yaklaşık bir yıldır bazı baskı gruplarının veyayın organlannın tehdit ve baskılanna hedef ol- duğumu, kuşkusuz biliyorsunuz. Buna ek olarak Enformasyon Ba- kanlığı, tehditler savurarak kısıt- lamalar getirerek ve celpname- ler çıkararak beni köşeye sıkış- tırıyor ve düşmanlanma destek o/uyor. "Şiddet tehditleri öylesine yo- ğunlaştı ki artık bana ders verdi- rilmiyor, bütün kapılar yüzüme kapatılıyor. "Bu ders yılının başında Tah- ran Üniversîtesi'nde sadece bir ders vermem istendi. Bu derside çeşitli defalaryanda kesmekzor- nuda kaldım. Bu üniversitenin doktora öğrencilerine felsefe ve sosyal bilim okutmak durumun- dayım. Ne var ki Sosyal Bilimler Fakültesi'ne gitmek üzere her yola çıktığımda ciddi tehditlerle karşılaşıyorum. Üniversiteye gir- memi engelleyen kalabalık bana küfüriersavuruyor $iddete baş- vurmaya kararlı görünüyorlar. "Üniversiteye çokerken ve giz- lice gelmek zorunda kalıyorum. Birçok defalardersiyanda kese- rek korku içindeki cğrencilerimi terk etmek zorunda kaldım. Ba- zen üniversiteye giremediğim için derslerim iptal oluyor... "Sayın Başkan, hiçbir şekilde kanunu ihlal etmekya da kanşık- lık çıkarmak amacmda değilim. Siz kalemiyle yaşayan/ann say- gı ve güven içinde yaşamalannı pek çok defalar vurguladınız. Si- ze şunu sormak istiyorum: Bu ülkedeki bilim adamlan daha ne kadarsorumsuzgruolann ahlak- sız ve kanunsuz davranışlarına hedef olacak?" Yürekli bilim adamı, islamcı aydın Profesör Abdulkerim Su- ruş'un, Milliyet gazetesinin "En- tellektüel Bakış" süiunlannda da yayımlanan uzun ve etkili mek- tubundan kısa bir bölüm aktar- dım. Suruş, mektubunu şu yaka- nşla bitiriyor: "Sayın Başkan, be- lirli bir grubun bilirnin ölümünü ve barbariığın yükselişini kutla- dığı bir üniversitenin yasını tutu- yorum... Bu yalnızca benim şah- sımın değil, ülkenin kültürünün ve umudunun öyküsüdür." Suruş, Türkiye'deki İslam dün- yasının da yakından tanıdığı bir isim. Türkiye'ye defalarça geldi ve konferanslar verdi. İstanbul Belediyesi'nin geçen aylarda is- lami düşünce üzerine düzenledi- ği bir konferansın da konuşma- cısıydı. Suruş'un Iran'da ciddi şekilde tehdit altında olduğu anlaşılıyor. Türkiye'deki islamcılar, islami- yetin düşünce ve inanç özgüriü- ğünden yana bir ideoloji oldu- ğunu öne sürüyorlar. Yıne aynı İs- lamcı dünya, İran'ı savunmak- tan da geri durmuyor. Şimdi somut bir durumla yüzyüzeyiz. Suruş, düşünceleri- ni savunabilmek ve yaşama hak- kını koruyabilmek için kendisine sahip çıkılmasını istiyor. Onun Türkiye'deki İslamcı dostlan açık bir görevle karşı karşıya. Ya Su- ruş'a sahip çıkacaklar ve İran'da- ki baskıcı anlayışı eleştirecekler ya da susarak bu duruma seyir- ci kalacaklar. Türkiye'deki Islamcılara, Suruş'a sahip çıkmalan çağnsın- da bulunuyorum. Nasıl bir tutum alacaklarını merakla bekliyorum. PERŞEMBE ORHAIV BURSALI Devletin Hangi Gücü? Devletimizin güvenlikten sorumlu Türk büyükleri yine "Eyvah, sosyal uyanış ekonomik gelişmeyi geçti!" saptamasını yaptı anlaşılan. Her türlü sosyal, ekonomik, sendikal ve yasal hak arayışlanna karşı polis coplan devreye sokulu- yor. Binlerce polis copu gökyüzüne kalkıyor ve kafa- lara iniyor. Çoluk çocuk, yabancı, kadın, erkek, genç deme- den... Suçlu suçsuz bakmadan. Siyasi parti binalannı basarak... Yasal hak ve özgürlükleri çiğneyerek... "Yasalann koruyucusu" polis, yasal olmayan ey- lemleriyle, yasadışılığa ve hukuksuzluğa çağn yap- mıyor mu? • •• Devletin "sosyal uyanışa" karşı hazırlığı epey bir süredir devam ediyor. Ekonomik, sosyal, kültürel.. hemen her şeye gü- venlik açısından bakan; gözleri sadece güvenlik gören devlet güçleri, özellikle kadın başbakan dö- neminde hızla yükseldiler. Önce milletvekillikleri... ...Ve derken bir polis şefi Adalet Bakanlığı koltu- ğuna oturtuldu! Hiçbir demokratik ülkede hiçbir siyasi lider, yö- netimleri döneminde yoğun yargısız infaz iddialan, şüpheli ölümler ve kayıp insan olayları bulunan po- lis şeflerini ellerinden tutup böylesine yükseltemez. Ama Türkiye'de olur. Son gelişmeler gösteriyor ki bundan böyle Tür- kiye adı ile polis devleti sıfatları giderek daha çok yan yana gelecek. • • • Devletimiz, gücünü göstermeye pek meraklıdır. Ancak gücünü genellikle hep yanlış yerlerde gös- terir. Bizim büyüklerimiz "Devletimiz güçlüdür" dedik- lerinde genellikle polis ve asker gücünü kasteder- ler. Çağdaş dünyanın devlet büyükleri ise "güçlü devlet" sözünden başka güçleri kastederler. Çünkü devleti güçlü kılan "ekonomik güç"tür. Sanayidir, üretim fazlalığıdır, parasal ve finansal güçtür. Kaliteli insan gücüdür. Bilim gücü.. kültür gücüdür. Insanlarının yaratıcılığıdır. Devleti güçlü kılan en büyük etken ise ülkede ya- şayan mutlu insanlar çoğunluğu"dur. Insanlarının satın alma güçlerinin yüksekliğidir. Tıkır tıkır işleyen bir örgütsel ve toplumsal sis- temdir. Halkının hızmetinde bir devlet mekanizma- sının olmasıdır Demokrasinin sarsılmaz varlığıdır; insan hak ve özgürlüklerinin dokunulmazlığıdır. Devleti güçlü kılan, yurttaşlarının "yaşama öz- gürlüğü'"dür. ••• Sayın büyüklerimiz... Acaba yurttaşlarımız, "devletin gücü" olarak yu- karıda saydıklanmızı mı görmek istiyor... Yoksa sizlerin kastettiği polis copunu, asker dip- çiğini mi? DYP - Refah görüşmeleri Pazarlık > Başbakanlık'ta kilitlendi ERGÜN AKSOY ANKARA-RP ile DYP'li üst düzey yöneticilerin hü- kümet kurmak için sürdür- dükleri görüşmelerin. baş- bakanın kım olacağı konu- sunda tıkandığı bildirildi. DYP'li Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalıni Ereaan. "İlk 6 a> başbakanlık bizde ol- sun" önerısine. RP'li üst düzey yöneticilerin "ret" yanıtı verdikleri kaydedildi. Başbakanlık sorununu aşa- mayan taraflar, bu konunun çözümünü, yann bır araya gelecek olan RP Genel Baş- kanı Necmettin Erbakan ve DYP Genel Başkanı Tansu ÇUler'ebıraktılar.Çiller'e. "donarumlı başbakan yar- duncılığı" önerisinde bulu- nacağı bildirilen Erbakan'ın. DYP liderinin bunu geri çe- virmesi durumundâ ANAP'la masaya oturaca- ğı ifade edildi. DYP'li Yahm Erez. Ha- san Ekinci, Necmettin Cev- heri ve Mehmet Gölhan'ın. RP ile sürdürdüklen koalis- yon pazarlığmın başbaka- nın kim olacağı noktasında kilitlendiği öğrenildi. Ta- raflann, bakanhklann adıl bir şekilde dağıtılması ko- nusunda mutabakata \ar- dıklan bildirilirken. D\'P'lı Sanayi ve Ticaret Bakanı Erez'in. dün RP'li üst dü- zey yöneticilere "İlk 6 ay- lık dönemde başbakanhk bizde olsun" önerisinde bu- lunduğu belirtildi. RP'lile- rin, "Bu önerrvi kabul etme- miz mümkün değU" diye- rek ret yanıtı v erdikleri, ku- lislerde dile getirildi. RP'li üst düzey biryönetici, "Baş- bakanlık sorununu çöze- medik. Taraflar. bu soru- nun çözümünü yann bir araya gelecek olan liderle- re bıraknlar" dedi. RP'liler. "Hoca görevi hemen iade etmez.lkinci turu yapar. DYP'den sonra AX\P"tan sonuç alınamaz- sa. o zaman hiç bekletme- den görevi iade eder" dedi- ler. RP grubu, Genel Başkan Necmettin Erbakan'ın ka- tılmadığı dünkü toplantı- da, hangi partiyle koalis- yon kurulursa kurulsun, so- ruşturma önergeleri ve baş- bakanlık konusunda geri adım atılmamasını benim- sedi. Hakkmdaki soruştur- ma önergeleri nedeniyle ANAYOL koalisyonunu da- ğıtan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in, RP ile kur- ması olası bir hükümeti de bozabileceğine dikkat çekil- dı. RP'li milletvekilleri, "Halka verdiğimiz sözleri unutmamalıyız. Seçim be- yannamemizden de taviz vermemelrviz'' görüşünü di- le getirdiler. TBMM'de dünbirbasm toplantısı düzenleyen RP Grup Başkanvekili Şevket Kazan da. soruşturma öner- gelerinin artık Meclis' in işi olduğunu. DYP lideri Çil- ler hakkında verdikleri 3 soruşturma önergesinin ka- bul edildiğini anımsattı. Ka- bul edilen 3 önerge ile ilgi- li komisyonlann kurulduğu- na da dikkat çeken Kazan, "Bundan sonra soruştur- ma komisyonlanıun alaca- ğı kararlara herkes saygılı otanahdır. Soruşturmaöner- geleri bizim inisiyatifımiz- den çıktı. DYP ile veya ANAP'la bir koalisyon ku- rarsakhükümet programı- na, kişiler hakkında renci- de edici. dedikodulara da- yalı iddialarla soruşturma açılamayacağı maddesini ekleyeceğiz'' dedi. RPTi hükümetin progra- mında köklü çözüm öneri- lerine yer verileceğini vur- gulayan Kazan. "RP'li hü- kümet yeni bir vergi düşün- müyor. Tam tersi, kaynak yaratarak \atandaşın sır- ündaki vergi yükünü azalt- mayı hedefliyoruz" diye konuştu. Kazan, de\ letteki israfın da önlenecegini de belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear