25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 MAYIS 1996 PAZARTESİ HABERLER Son bir yılda 10'dan fazla hükümlü tedavilerinin engellenmesi nedeniyle yaşamını yitirdi Cezaeviermde sessiz iııılıaHALFL NEBİLER Sağmalcılar Cezaevi tutuklu ve hü- kümlülen. cezae\ lerindeki sağhksız ya- şam koşulfan. muayene vetedavi edilme- lerinin engellenmesi nedeniv le son bir yıl- da çeşitli cezaevlerinde I0"dan fazla ki- şinin ölümünü "sessiz imha" olarak ni- telediler. Tutuklu \e hükümlüler. "sessiz imha"nın önüne geçilmesi için Türk Ta- bipleri Bırliği Merkez Konseyi. İstanbul TabipOdası. İstanbul Barosugibi 14ku- ruluşa başvurarak Başbakanlık. Adalet Ba- kanlığı. Sağlık Bakanlığı gibi makamlar nezdindegirişimdebulunmalarını ıstedi- ler. Tutuklu \e hükümlüler. şu anda ce- zaevındeki 15 kişjnin ölüm-kalım sava- şı \erdiğini belırterek acil müdahale is- tediler. Sağmalcı)arCezae\i"ndeki tutuklu ve hükümlüler. sonaylarda Diyarbakır. Bu- ca \e Üsküdar cezae\ lerinde gerçekle:?- tirilen operasyonlarla 9 siyasi tutuklu \e hükümlününaskerlervepolislertarafın- dan öldüruldüğünü. ancak cezae\ lerinde bir başka ımha yolunun gözden kaçtığı- nı behrttiler. Tutuklu \ e hükümlüler adına ŞadiÖz- bolaf. Cemal Keser ve M. Ali Çelebi, son biryıl içinde 10'dan fazla tutuklu ve hü- kümlünün. cezaev lerindeki sağlıkstzva- şam koşulları. tutuklu \e hükümlülerin muavene ve tedavilerinin çeşitli biçım- lerde engellenmeM nedeniv le öldüğünü belirttiler. Tutuklu \e hükümlüler. "sessizimha" adını verdikleri durumun nasıl gerçekleş- tirıldığinı şöv le anlattılar: **- Sağlık somnlan olan tutuklular. cid- dibirmuaveneolanagından>oksundur- lar. Cezaev inderevirdahi bulunmamak- Tutuklu ve hükümlüler, sivil toplum örgütlerini, cezae\lerindeki sessiz imhava karşı duvarlı olnıava çağırdı. tadır. - Tıbbi techizattan yoksun olarak ca- lışmak zorunda olan tek doktor. > ardım- cı sağlık personeli bulunmadığından ye- tersiz kalmaktadır. - Acil tedavi ihtiyacı du> an ve ölüm-sa- kat kalma arasında gidip gelen tutuklu- lann dahi dış hastanelcre sevkleri yapıl- mamaktadır. - Sevki çıkan hastalann hastaneye gi- diş gelişleri dış güvenlikten sorumlu as- keri personel tarafından en»elleıınıekte- dir. -Bü>ük güçlükJerie »ebir tabutluğu an- dıran cezaev i araçlarıv la hastaneve gide- bik-n hastalann muavene ve tedav ileri. vi- ne sunav \e askerlerin keyfi tutıımları ve mantık dışı vasakçı vakİaşımları nede- nivle vapılanıamaktadır. - Gidilcn sev klerde muayene ve teda- vinin gerçekleşmemesinin sorumluları arasında. tutukluları birer insan. birer hasta değil de sahıpsiz mahkûmlar ola- rak gören \e bu şekilde meslek ahlakını avaklaraltına aları hastane yetkılileri \e bir kisım doktorlarda vardır." Tutuklu ve hükümlüler. sevklerin. mu- ayene veya tedav i olmaksızın geri dö- nüşlerin hastalar için hem fiziki hem de psikolojik olarak işkenceye dönüştüğü- nü. bu işkenceleri defalarca yaşayan has- ta tutuklu \e hükümlülerin durumlannın endişe verici olduğunu belirttiler. Sağmalcılar Cezaevi"ndeki siyasi tu- tuklu ve hükümlüler, Oktav Karataş, Vey- sel Akpınar.Gülderen Baran. Münevver Köz, Şengül i\lert Cuma Şat, Gülser Tuz- cu, Binali Sanelmas, Şaban Tonta, Mu- rat Güleç. Sülev man Acar,Akın Durınaz. Cengiz Çalıkoparan, Nazarat Vartanoğ- lu \e Yaşathak Aslanadlı tutuklu ve hü- kümlülerin ölüm-kalım savaşı verdikle- nni: ancak tedav ilerinin engellendiğini be- lirterek acil müdahale gerektiğini vur- guladılar. Tutuklu ve hükümlüler. durumlannı Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi. İstanbul Tabip Odası, Saglık-Sen. Tür- kive tnsan Haklan Vakfı. Insan Haklan Derneği Genel Merkezi ve İstanbul Şu- besi. İstanbul Barosu. Çağdaş Hukukçu- lar Derneği Genel Merkezi ve İstanbul Şubesi. Halkın Hukuk Bürosu, Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Merkezi ve is- tanbul Şubesi ile uluslararası insan hak- lan örgütlerine ilettiler. Tutuklu ve hüküm- lüler, Başbakan Mestıt Yılmaz. Adalet Bakanı Mehmet Ağar. İçişleri Bakanı L IküGünev. Sağlık Bakanı YıkJınm Ak- tuna. Ceza ve Tevkifevleri Genel Mü- dürlüğü. Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Avni Bil- gin. Sağmalcılar Cezaevi Savcısı Melih Şentürk. Sağmalcılar Cezaevi Müdürü Ömer Faruk Yümaz. İstanbul İl Jandar- ma Alay Komutanı Baki Onurlubaş ve cezaevi dış güvenliği sorumluları nez- dinde girişimde bulunulmasını istediler. TIRMIK / AYDIN ENGİN Cumasabahı. Saat9.30. Istanbul'da, seçkinler semti Maçka'dakı maden fa- kültesı binasının önü. 20, bilemediniz 25 kışilik bir kalabalık(çık). Maçkalı de- ğil bunlar. Bu semtte oturmuyorlar. Besbelli bu. Eğer aralannda Maçkalı var- sa mutlaka Trabzon'un dağlardaki yok- sul ilçesı Maçka'dandır. Sessizce bekleşiliyor. Onlann iki, üç hatta beş katı bir polis gücü de orada. Panzerler, polıs otobüsleri, elleri tel- sizli siviller. başları kasklı resmiler... Otomobillerinin içinde ve işlerine ye- tişme telaşındaki Istanbullular bir yan- dan trafikle boğuşuyor, bir yandan da bu sessizce bekleyen insanlara kaça- mak bakışlarfırlatıyorlar. Polis ve "Maç- kalı " olmadıklan besbelli olan bu insan- lar bir araya gelince o kaçamak bakış- larda, "Burada ne oluyor acaba? Bu insanlarniye toplanmışlar ki? Polis ni- ye burada?" gibısinden doğal sorular sormuyor. Gözler kaçırılıyor ve trafiğin izin verdiğince yola devam ediliyor. Ateşin düştüğü yerde yaktığı insan- lar bunlar. Kayıpların yakınları. Kiminin babası, kiminin kardeşi, oğlu, kızı. ya- vuklusu, sevdiği, arkadaşı, yoldaşı "kay- bedilmış". Örneğin bir uğursuz gece Ateş Düşmediği Yeri de Yakar... vakti kapı çalınmış, yürek çarpıntıla- rıyla açılan kapıda elleri telsizli, bellerı silahlı adamlar belirmiş ve bir delikan- lıyı, bir kızı, bir adamı, bir kadını gös- terip "Şubeye kadar gıdeceğız. Merak etmeyın birkaç soru soracağız o kadar" demışler. Avlarını almış götürmüşler. Sonra bir daha haber çıkmamış. Ku- şun kanadından haber sonjlmuş; em- niyet müdürlüğü koridorlarında, mer- divenlerinde, semt karakollarında, sav- cılık kapılarında sorular sorulmuş, ya- nıtlar beklenmiş. ^ .. . Çoğu kez yanıt, "Bizdeyok"o)rnuşt Kimi kez de, "Bızdeydi, ama ikigün ön- ce serbest bıraktldı. Sonrasını bilme- yiz". Gerçekten de "sonrasını" bilen yok. O dal gibi genç kız, o delikarrtt kim- sesizler mezarlığında sessiz yatar mı şimdi? Bedeninde işkence izleri var mı, yok mu? Ateş düştüğü yeri yakmış. Yananla- nn bir küçük bölümü, istanbul Maçka'da maden fakültesinin önünde bekleşi- yoriar. Ateşin düşmediği, o yüzden de yanmadıklarını sananlar, arabalarıyla geçıpgidiyorlar... '•Reality Show"\arda kana doyma- yanlar. ülkenin en kanlı cınayetlerine ıl- gisiz. Kana doymayanlara kamerala- nyla kan taşıyanlar orada değil. Büyük gazeteterin üçüncü sayfalannda, her Al- lah'ın günü kızmı kesen. yavuklusunu delik deşik eden, köprüden atlayıp ın- tihar eden, kız uğruna lisedeki sıra ar- kadaşını hacamat edenlerin boy boy fotoğraflarım basan, öykülertnı ballan- dıra ballanclıra anlatap yazılı medya kahramanları da orada değil. Orada, sadece polisler ve ateşin düş- tüğü insanlar var: "Utuslararası KayıplarKurultayı Istan- bul'da toplanacak..." "Hayır, toplanamayacak!" Görevli polislerin şefi, istanbul Vali- liği'nin toplantıyı yasakladığını bildiri- yor. Ardından da dağılmaları gerekti- ğini ekliyor. Sonrası?.. Sonrası ayrıntı. Kurultay Tertip Komitesı çaresız. Ale- lacele bir başka yer bulunuyor. Orada derme çatma koşullarda "kurultay" toplanıyor. Şılı'den. Arjantın'den. ingil- tere'den gelen konuklar biraz şaşkın, biraz kederli. çokça alışkın. Dünyanın her yerinde. kaybedılenlerin yakınta- rının" çığlıkları hoyratça bastırılıyor. is- tanbul'daki "KayıplarKurultay/"nın ya- saklanması. ne ilk ve anlaşılan ne de son yasak! Kaybedenler, utançlannı ve daha önemlisi suçlarını yasaklayarak örtme telaşında Bir daha: Bu ne ilk, ne son. Arjan- tin'de yıllar ve yıllar boyu her perşem- be. "Plaza del Mayo Alanı "nda topla- nan "Mayıs Analan" da copa. yumru- ğa. tekmeye, yasağa ve baskıya dire- nerek acılı çığlıklarını dünyanın yedi ik- lim dört bucağına duyurdular. Her cu- martesi. istanbul'da, Galatasaray Lise- si'nin önünde oturanlar da haftalardır. aylardır ınadı umuda dönüştürmenin kavgasını veriyorlar. Sağır duvarların yıkılacağı, çığlıklarının ülkenin her ye- rinde yankılanacağını umuyor ve dire- niyorlar. Şımdılik duvarlar sağır, gözler bakar kör, kulaklartıkalı. Onlar veötekilervar. Yakınları kaybedilenler ve kendi yakın- ları kaybedilmediği için umursamazlı- ğın zımına sığınanlar... Önce. 1 Mayıs 1996 suçundan hiç- bir şekilde aklanmamış olan İstanbul Valiliği'ne bir soru: Geçen günlerde is- tanbul'da "Euromoney Konferansı" toplandı. Geçen cuma günü de "Ka- yıplar Kuruttayr" toplanacaktı. Hu- kuksal olarak ikisi arasında hiçbir fark yok. Birine izin verdiniz. Ötekini yasak- ladınız. Neüen? - M a->, -£ v - Şimdi de bu yazıyı okuyanlara bir soru: "Kayıplar Kurultayı "nın yasak- lanması sizi ne kadar ilgılendiriyor? Her cumartesi 12'de İstanbul Galatasa- ray'datoplanan kayıp yakınlanna ne ka- dar yakınsınız? ">4feş düştüğü yeri ya- kar" demiş atalanmız. Doğru. Ama ateş düştükten, düştüğü yeri yaktıktan son- ra yayılmaya, yayılmaya, yayılmaya; yayıldığı her yeri yakmaya, yakmaya, yakmaya başlar. Bunu unutmuyorsunuz değil mi? NATO 2000 asker Doğu'ya geliyor RECEP KAPfCl' ERZURl'M-İranve Ermenistan'a yakın bölgelerde yeni üsler kurmak amacıyla çalışma yapan NATO. Doğu'va asker göndermeve devam ediyor. Çalışmalannı küçük gruplarla sürdüren NATO'nun önümüzdeki günlerde 2 bin kişilik bir birlikle Doğu'\ageleceği bildirildı. Yaklaşık 15 günden beri Doğu Anadolu Bölgesi'nde incelemelerini sürdüren \e savılan her geçen gün artan NATO askerlerının İran \e Ermenıstan sinırlannda yeni üsler kuracağı tahmin ediliyor. 1 mayısta 50 kişilik üst rütbeli subayın Doğu Anadolu Bölgesi'ne gelip incelemelerde bulunmasından sonra önceki gün de bir tuğgeııeral komutasındaki 90 kişilik NATO grubu Erzurum'a geldi. Bu grubuıı da çalışmalannı İran ve Ermenıstan sınınnda >oğunlaştırdıklan öfrenıldı. NATO'nun çalışmalarının uzun süreli devam edeceğini ifade eden askeri kavnaklar. önümüzdeki günlerde 2 bin kişiden oiuşan bir NATO birliğinin Erzurum'a geleceğıni söyledüer. Aynı kaynaklar. NATO askerlerinin gelişi nedeniyle I haziran itibanyla Erzurum'daki tüm turistik otellerin tutulduğunu ifade ettiler. Çalışmalann gizlilik içerisinde yürütüldüğünü belirten Türk askeri kaynakları. kendilerine de yeterli bilgi verilmediğinden yakındılar. F O R M M E N K U L D E Ğ E R L E R A . Ş . Ö Z E T B İ L A N Ç O L A R - 3 1 A R A L I K 1 9 9 5 v e 1 9 9 4 ( T L 1 . O O O ) AKTİF (VARLIKLAR) 1- DÖNEN VARLIKLAR A- Hazır Değerier B- Menkul Oeğerler C- Kısa Vadell Tlcari Alacaklar D- Diğer Kısa Vadell Alacaklar E> Diğer Dönen Varlıklar 2- DURAN VARLIKLAR A-Flnansal Duran Varlıklar B- Maddi Duran Varlıklar 1- Taşıt Araç ve Gereçlerl 2- Döşeme ve Demirbaşlar Birfkmfş Amortlsfnanlar AKTİF (VARLIKLAR) TOPLAMI Carl Dörtem 31 ARAUK 1995 S2.971-889 29.608.403 2.İTS.42* 20J55.402 Mimsn 12.603.025 5.373-554 U01.T74 10J3J-285 Önc«kl Dörtefn 31 ARALIK 1994 13.744.718 5M.6O2 3.784.980 9JS4.136 66.000 1656.020 1J9S.490 23S6S10 3.12&253 2.490^28 (3J6İ451) 17.3M.7M notiaf mafı tatrtolann aynfmaz b* r parçasıöır FORM MENKUL DEĞERLER A.Ş. 31 ARALIK 1995 ve 1994 HESAP DONEMLERINE AIT OZET GELIR TABLOLARI (TL 1.000) A- BRÜT SATIŞLAR B- SATIŞLARDAN İNDİRİMLER (-) C- NET SATIŞLAR D- SATIŞLARIN MALİYETJ (•) BRÜT SATIŞ KÂRI veya ZARARI E- FAALİYET GİOERLERİ (-) ESAS FAAL/YET KARI veya ZARARI F- DİĞER FAALİYETLERDEN GELİRLER ve KÂRLAR G- DİĞER FAALİYETLERDEN GİDERLER ve ZARARLAR H- FİNANSMAN GİDERLERİ (-) FAALİYET KÂRI veya ZARARI İ- OLAĞAN DIŞI GELİRLER ve KÂRLAR J- OLAĞANDIŞI GİDER ve ZARARLAR DÖNEM KÂR 1 veya 2ARARI K- ÖDENECEK VERGİ ve DİĞER YASAL YÜKÜMLÜLÜKLER NET DÖNEM KÂRI veya ZARARI Carl DOnem 31 A R A U K 1995 23S_235.gÇ5 (196.338.935i 36.396.730 (19.941.614) 16.455.116 6.432.494 (107.692) (5.622) 22.774.296 (1.360J9O) 21.413.906 (9J79J18) 11.434.588 Önceki OArMrn 31 ARALIK 1994 287.076.000 287.076.000 (269.851.570) 17.224.430 (8J45.423) 8.979.007 (20.578) 8.958.429 1Z237 (380JW)) 8.590.636 (3.949.650) 4.640.986 FORM MENKUL DEĞERLER A.Ş.nln 1995 HESAP DÖNEMİNE AIT BAĞIMSIZ DENETÇİ RAPORU FORM MENKUL DEĞERLER A.Ş.'nın 31.12.1995 tanhı ıtıbanyle düzenlenmış bılançosunu ve bu tanhte sona eren hesap dûnemıne aıt geltr tablosunu ıncelemfş bulunuyoruz. Incelemema. genel kabul gömıüş denetteme ıfte. esas ve standartlarına uygun olarak yaptlmtş ve doJayısıyla hesap ve işlemlefie ılgtlı o(arak muhasebe kayttlannın kontrolü İle gerekh gordüğümûz (üğer deneHeme yöntem ve tekraktenm ıçemuştır. Şirket: 1994 ve 1995 dönemı ile ıkjrN mali tablolarını. yürürtüktekı tıcan ve matı mevzuata ve Sermaye Pıyasası Kunjlu'nun tetolığtennde yer alan esasJara göre hazırianmışfir. Görüşümüze göre, söz konusu malı tatKolar. FORM MENKUL DEGERLEH A Ş nın 31 12 1995 tanhındekı gerçek faalıyet sonucu. mevzuata ve genel kabul görroüş muhasebe rikeJerine uygun olarak doğru bir btçamde yansıtmaktadtr İstanbul, 19/01/1996 KURAL BAĞIMSIZ DENETİM DANIŞMANLIK S.M.M.M. A.Ş Bulent Atakul Sorumlu Ortak Baş Denelçı ISş*tekJ noUar malı tatüolann aynlmaz bir pa/çasKlır GELİR TABLOSU DİPNOTLARI 1- Dönemın tûm amortısman gtdenen: 4.341.950.000.-TL a) Normai Amortısman Gıden 1.306.899 000.-TL b) Yenıden Oeğeriemeden Doğan Amortısman Gıden. 3 035 051 000 -TL c) (tta ve tükenrne payları YOK 2- Donemın reeskont ve karşıltk gîdarten yoktur. 3- Dönemin tûm fînansman gtöerien 5.621 974.-TL olup Temınat Mektubu komısyonlarıdır 4- Stoklarımızda yer alan menkul kıymetjerden Yatınm Fonu rayıç bedel Hazıne Bonosu elde etme malıyet yöntemı. Hısse Senetlen SMM Agıriıklı Ortalama Malıyet yöntemi ile degenendınlmıştır. 5-31.12.1995 tanhı ıtıbanyle fizıkı stok sayımı yapılrnıstır PASİF (KAYNAKLAR) 1- KISA VADELİ BORÇLAR A- Flnansal Borçlar B- Tlcari Borçlar C- Diğer Kısa Vadeli Borçlar D- Borç ve Glder Karşılıkları 2- UZUN VADELİ BORÇLAR A- Borç ve Glder Karşılıkları 3- ÖZ SERMAYE A- Sermaye B- Yenlden Değ. Değer Arlışı C- Yedekler D- Net Dönem Kârı E- Geçmlş Yıllar Kârları PASİF (KAYNAKLAR) TOPLAMI BİLANÇO DİPNOTLARI I - Işletmenin fîıfı faafiyet konusu Menkul Ktymet Piyasasında alim-satıma aracılıktır 2- Sermayssının %10 ve daha lazlasına sahip onaklann ADI SOYADI PAY ORANI PAY TUTARI R YAVUZ TEZELLER %70 7 000.000.000 BARBAROS TEZELLER %27 2 700 0O0 000 3- Sermayeyı temsıl eden htsse senettenne herhangı bir ımtıyaz tanınmamıştır 4- Kayıtiı sermaye yoktur 5- Sermaye 13 07 1995 tarıhınde 1 000.000 000 TÜRK LİRASI'ndan 10.000.000.000 TÜRK LİRASI'na arttırıltp tamamı odenmıştir 6-a) Can dönemde satın alınan maddı duran vartıklann malıyetı. 5 800.717 000 TL (y/BesmıtyarsekızyûzmilyonyedryûzonyedıbınTL) b) Can dönemde ortaya çıkan Yenıden Degerleme artışları 2 379 111 000.-TL (y/İkımilyarüçyüzyetmtşdokuzmılyonyüzonbtrbfnTL) -Varlık malıyettennde. 5.414 162 000 -TL (Y/Beşmılyardonyü2ondörtmıiyonyüzaltrn<şıkıbınTL) -Bmkmiş amonısmanlarda. 3.035.051 000.-TL (Y/ÛçmılyarotuzbeşmılyonellıbırbınTL) 7- Envanter değerieme yöntemtmız ekje etme malryeö yöntemıyle belırlenmış olup döşeme ve demırbaşlar normai amortisman, Taştt araçian üzennden hızlandinlmış amoftısman yöntemı uygulanmaktadır Amortjsman oranı 1 01.1995 tanhınden önce %50, 1.01.1995 tanhınden sonra %40tır. 8- Bılanço tanhinden sonra sıgorta tavan ucreb artışı ofmamıştır 9- Can doneme aıt tutarlan tahmin edilemeyen şarta bağlı zararlar ve kâr oluşmamıştır. 10- iştetmenın gayn safı kâr oranlan üzennde etkıde bulunabılecek değışıklık olarak sadece can yıfcda yenıden degerleme yapilmıştır I1 - Kuruluş mevzuatı hükümienne göre 6.300 000 000 -TL nomınal değeriı Hazıne Bonosu İMKB-ye 500 000 000.-TL Temınat Meklubu SPICya temmat olarak venlmtştır 12- Aktf değerienn toplam sıgorta tutarı. 10.055.000.000.-TL (OnmılyarellıbeşmılyonTL) 13- Alacaklar ıçtn alınmış olan ıpotek veya temınat yoktur 14- Pasıfte yer almayan taahhütlenrrHz onuncu paragrafta beNrtılen Temınat Mektuplarımızdır 15- Bılançoda 2.475.423 415.-TL (ikırmlyardörtyûzyetmışbesmılyondörtyüzyınnıûçbındöri yüzonbeşTL) maliyet bedelı uzennden göstenlen menkul kıymetlenn 3.12.1995 tarihı ıttbanyle borsa rayıa bedelı 2 536 287 415.-TL'dir Carl Dönem 31 ARALIK 1995 «.495.218 37.221.634 (Î44 7V\ 8.629J29 339J51 339J51 24.013.69» 10.000-000 2J79.111 200-000 11.434.588 70M&46S Önceki Donem 31 ARAUK 1994 6J75.12S 369.461 3J36.1H 151.681 1.000.000 1350 476 75.836 4.640.966 10.1S0.759 151.661 7.067.298 17J99.7M Ssilctelo noOar maM tabtolann aynlmaz bir parçasKJır 16- Malı tablolanjakı 'diger' Ibaresinı taşıyan hesap kaiemlen: AKTİF - Dıger Menkul Kıymefler: 1.786.808.915.-TL - Yatınm Fonfarı (Iş Bankast Fon4) 1 786 808 915-TL • Diğer Kısa Vadeli Alacaklar 21.121 050.369.-TL - İMKB Takas Merkezı: 19 211 579.000.-TL - Borçlu Müştenler 1 909.472.369 -TL PASİF - Diger Tıcan Borçlar 35 560.265.353.-TL - Alacaklı Müştenler: 35 560.265 353.-TL 17- Bılanço aknf tuîannın yvzüe btnnı aşan personeie borç ve personelden alacak yoktur. 18- Duran variıklarda I995 yılında Yeniden Değerteme yafxlm(ş. Yentden Degerieme Tutarı 2.379 111.000.-TL. 1994 yılında Yenıden Degerleme yapılmış, Yenıden Degeneme Tutan. 1.350 476.000,-TL'dır. 19- Yıl ıçınde çalışan personelın ortalama sayısı 10'dur 20- Malı tablolan önemli ölcüde etkıleyen ya da malı tabk>lann açık. yorumlanabılır ve anlaşılabıjır olması açısından açıklanması gereklı diğer hususlar bulunmamaktadır 21- Portföyde bukjnan menkul kıymetlenn toptam nomınal tutarı. 2.536.287 415.-TL'dir 22- Bağlı Kıymetlerde 27.03.96 vadeli 7 500.000.000.-TL Hazine Bonosu Boiu Aslıye Hukuk Mahkemesi karan ile ihtyatı tedbır uygulanmıştır. 23- Şirket ortaklarından R.Yavuz TEZELLEmn 31.12.1995 tanhı mbanyle hısse senedı alım-satımından dogan 1.212.688 -TL'sı alacak bakıyesi bulunmaktadır FORM MENKUL DEĞERLER A.Ş. BIZBIZE ERDAL ATABEK Gençlere Ornek Olmak Dün 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramrnı yaşadık. Bu arada "Milli Eğitim Şûrası" toplantısı yapıldı. Her sistem kendi gençlik ideolojisıni yaratır, her toplum bu ideolojinin yarattığı gençliği yaşar. Bugün Türkiye, han- gi ideolojinin gençlığini yaşıyor? Bu sorunun yanıtını bulmak çok kolay değildir. "Yozlaşmış gençlik"ten söz edildiği zaman da örneklerini bulabilirsiniz, "pınl pırıl gençler" dendiğı zaman da örneklerini görebilirsiniz. "Uçlarda yaşayan gençler" de vardır, "hedeflerini be- lirlemiş güçlü gençler" de. Avrupa ülkeleri son yıllarm "X Generation-X Kusa- ğı" üzerinde çok araştırma yaptılar. Bu kuşağın tanı- mında "hiçbir sosyal ideali olmayan, kendini hiçbir dünya sorunundan sorumlu saymayan, sadece ken- di çıkanna dönük amaçlaryaşayan kapalı devre bir dav- ranış sahibi olma" özellikleri yer alıyordu. Ama bu ku- şak kendiliğinden oluşmamıştı. Toplumlar, gerek ulusal gerek evrensel kültür de- ğeıierinden uzaklaştınlıp da "yükselen değerler" adı altında "bencil çıkarlarkültürü"ne aktarıldığı zaman so- nucun bu olacağına ilişkin dürüst kaygılar 'dinozor masa//an'diyekarşılanmıştı. Türkiye 1980'lerden son- ra "Yeni Dünya Düzeni"n\n yerlı versiyonu olan Öza- lizm dönemine geçtiği zaman da değişım rüzgârları- nın önünde duaılamayacağı çok vurgulanmıştı. Tur- gut Özal'ı Atatürk'ten sonraki en büyük lıder olarak açıklayan pek çok kalem de bu görüşü paylaşıyordu. Özgürlüğün en güçlü sosyal sorumlulukla var ola- cağını unuttuğunuz zaman karşınıza çıkacak olan "ken- dinden başka hiçbir şeyi düşünmeyen" bir yaşama ide- olojisinin temsilcileridir. 19 Mayıs 1996'yı da Atatürk'le kutluyoruz. Özal'ın prensleri ise bir bir mahkemelerde ihtilas ve rüşvet furyasının hesaplarını veriyor, veliaht prens ıse kendi ülkesine bile dönemiyor Öğretici sonuç budur. | • • • ; Bu toplum kendi gençliğini tanımıyor. : Geçen hafta Fenerbahçe Lisesi'ndeydim. Olaylarla bir ara gündeme gelen bu lisemizde 2000'den fazla gencimiz okuyor. Yeni müdürleri Kâmil Bey, bir "öğ- renci konseyi" kurduklarını anlattı. Öğrencıler; düşün- celerini, eleştirilerini, önerilerini açıklıyorlar. Bu bir ör- nek metotttur. Katılımcı demokrasi eğitimi aile içinden başlayacak, bütün eğitim kurumlannda geliştirilecek etkin bir yöntemle yapılabilir. Konuşmamdan sonra söz alan. kimisi soru soran, kimisı düşüncelerini belir- ten gençler hepimizin umutlarıdır. Daha önce gittiğim Kenan Evren üsesi'nde de öğ- rencilerin hazırladığı tiyatro oyunu ve panel bütün top- lumun, eğitim sistemmın, genç-aile ilişkisinin tadına do- yum olmayan akılcı bir irdelemesiydi. Gençlerin ne denli guçlü bir umut olduğunu görmek isteyenlerin gençliği buralarda tanımlarını isterim. istek Vakfı Semiha Şakir Lisesi'nde de gençler son derece akılcı, bilinçli bir davranış içindeydiler. Kaba- taş Erkek Lisesi'nin, İstanbul Erkek Lisesi'nin gençle- rinden de övgüyle, gururta, umutla söz etmek isterim. Bu gençler elbette Atatürk'ün gençleridir, 19 Mayıs- lann gençleridir. Ama şabloncu, ezberci, öğretileni yi- neleyici değil, eleştirel düşünceli, değeriendirici, araş- tırıcı beynin gençleridir. Neden bu gençlerimizin temsilcileri "Milli Eğitim Şû- rası"r\da temsil edilmediler? Yetttüiterin, konyyŞ ilgitenenlenn gençterimtzin eği- timle ilgili eleştirilefjni, önerilerini dikkatle -hem de bü- yük bir dikkatle- dinlemelerini öneririm. Onları önyar- gısız, eşitlikçi birtutumla dinlemek gerçekleri arayan- lara çok şey verecektir. Ama 1996 yılında da tepeden ınme "Herşeyi biz biliriz"c\ tutum eğitime fazla bir şey katmayacaktır. Toplum bu gençleri dinlemelidir. "; Toplum bu gençleri dikkatle dinlemelidir. Yazılı basın, görsel medya, bu gençleri topluma ulaş- tırmalıdır. Gençlere örnek olacak gençleri, bu toplum tanımar lıdır. Gençleri sadece eğlencelerde, kafe-bartarda, uyuş- turucu konusunda aklına getıren medyanın büyük bir görevi, büyük bir sorumluluğu olduğu artık bilinmeli^ dir. ••• "Bencil ÇıkarlarKulübü "nün üyeleri, gençliğin ömek- leri değildir. Parsadan pay alanlar, arsadan pay kapanlar bu gençliğin ömekleri değildir. Yenilikçi olmak da bu değildir. Çıkarcılık, tarih kadar eskidir. Yenilikçi olmak; insandan yana olmak, dünyadan sorumlu olmak. katılımcı olmaktır. Yenilikçi olmak, bilgisayar ve modemkullanmak de- ğil, bunlaria ne yaptığını bilmektir. Yenilikçi olmak. mal varlığını değil, bilincini arttır- maktır. Yenilikçi olmak geleceğin sahibi olabilmektir. Gelecek de bunlan bilen, geleceği yaratanlann olacak- tır. Atatürk de budur, 19 Mayıslar da budur, gelecek de olacaktır. Die Welt'e demec verdi Öcalan bağımsızlık isteminden vazgeçti BON.N / ANK.4RA (AA) - Yasadışı bölücü terör örgütü PKK'nin lideri Abdullah Öcalan. bağımsızlık talebinden vazgeçtiklerini ve Türkiye içinde federasyon ve demokratik ortam içinde vaşamak istediklerini söyledi. Öcalan. Alman Die VVelt gazetesinin bugiinkü sayısında yayımlanan röportajında. Bir Kürt devletinin kurulmasının çok zor oiduğunu. buna yalnız Türkiye değil. bütün bölge ülkelerinin karşı çıkacağını bildirerek Türkiye'de Almanya tipi bir federal devlet >apısı istediklerini ifade etti. Türkiye'de Kürtlere federasyon hakkı tanınmasının. İran ve Irak için de örnek oluşturacağını öne süren Öcalan. bölge ülkeleri içinde federal devletlerde vaşayacak Kürt toplumlannın, bu ülkeler arasında bir köprü görevi yaparak, tüm Ortadoğu'da barı^. istikrar, güven ve refah düzeninin doğmasına yol açacağıni iddia etti. Almanya'ya savaş açmayı düşünecek kadar 'geri zekâlT oimadığını belirten Öcalan. "Almanya'ya savaş ilan etmek, bize vardım eden eli ısırmaktır'"dedi. 'Manevra olabilir 1 Öcalanın sözlerinin. terör örgütüne yeni bir imaj kazandırma yolunda umutsuz bir manevra olabileceği beiirtildi. Ankaradaki çeşitli kaynaklar. bu yorumu yaparken bölücü terör örgütünün, Türkiye'nin başanlı mücadelesiyle ve uluslararası alanda gerçek yüzünün giderek daha açık bir şekilde anlaşılmasıyla son zamanlarda iyice köşeye sıkıştığını hatırlattılar. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri de Öcalan'ın Türkiye tarafından muhatap alınmasının ve hatta açıklamalanyla ilgili yorum yapmanın bile söz konusu oimadığını ı vurguladılar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear