25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 MAYIS 1996 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMÎ KİGEM yetkisini kötüye kullandığı gerekçesiyle Özelleştirme İdaresi hakkında suç duyurusunda bulunacak EBK özelleştirmesi mahkeme yolımda TAHSİN AKÇA Özelleştirme amacına a\kırı sonuçlann ortaya çıktığı Et \e BaJık Kuru- mu (EBK) kombinalan > enıden da\ a konusu olu- yor Urelımı. ıstıhdamı ve venmlılığı arttırmak ge- rekçesıy le değennın çok altında ozel sektore dev- redılen EBK ve aıt 12 kombinadan 10'undaure- tımın durma noktasına gelnıesi nedenıyle Kamu fşletmelennı Geh^tırme Merkezı(KlGEM) Ozel- leştırme İdaresi Başkanlı- ğı (01B)ale\hıne suç du- yurusunda bulunacak Ozelleştırılen 12 kom- bınada 1995 temmuzun- dan bu \ana uretımın 34 bın 185 tondan 7 3 tona. çalışan savısı- nın ıse 927 ışçıden 111 ışçıye genledı- ğı EBK ozelle^tınlmesının gerçek >u- zu gorundu De\ letın vaklaşık 3 5 tnlyon lıra za- rar ettığı EBK dekı ozellestırmenın uretıme 3 yıl sureyle devam edılmesı aynca ıstıhdamın arrtınlması şartıvla gerçekle^tınldığını ka\deden KİGEM SATILAN ET-BALIK KOMBİNALARI VE CERÇEK DEĞERLERİ Kombma Adı Afyon Agn Bayburt Elazıg Erzıncan Kastamonu Malatya Amasya Şanlıurfa Tatvan Toplam Alıcı Ozerter Holdıng AqnEtSan AŞ NurtadAŞ EI-EtAŞ Erzıncan Pan Ek Koop Etsan Ortak Gınşımı Cuma Yiqıt Amasya Pancar 8 Dem-Et Tesıslen A Ş EtsanTic AŞ - Satlan alan 170 521 187432 386625 46410 96664 400507 361300 116 903 79 765 154262 2.000.389 Satlan kapalı alan (m 2 ) 8 950 15 007 22 769 7453 12 975 12 950 14 738 6200 14 996 116.040 1992de bıçılen bedel (mılyar) 611 45 4 585 55 6 41 639 464 552 32 8 37 6 460.6 Satş sjrasında olması gereken bedel (1995) (mılyar) 3913 2907 374 6 3561 262 4092 2971 3535 210 2408 2.950 Satş fiyatj (mılyar) 50 25 23 40 30 31 37 28 19 283 Devletın ustiendıgı ıhbar+kıdem tazmınat (mılyar) 25 8 28 8 12 3 315 - 24 8 25" 454 141 25" 2341 Devletın elde ettığı kazanç (mılyar) 242 -38 10 7 85 - 52 53 -84 139 -6 7 48.9 Devteton zaran (mılyar) 3671 294 5 363 9 3476 404 2918 3619 190 7 247 5 2.869 Genel Sekreten Ilter Ertuğrul bu s,ar- ta uvulmamaM halınde sadeoe satı> be- delının vuzde 10 uoranındakı vıllıkce- za ıleyetınılmeMnın OİB açiMndan \et- kının kotuye kullanılması anlamına geldığını soyledı Uretınıın durdurulmaMnın satıs,ın ıp- talını gereklirdığıne dıkkar çeken Er- tuğrul "Soz konusu gelişmelerin ha>- vancılığa etkisi duşunulduğunde karşı- lığı > uzde I O'luk ceza olamaz. Onümuz- deki gunlerde ihtar çektiğimı/ Kars kombinası ile birliktediğer kombınalar icjn de idari mahkemeve başvurarak OİBale> hinesuçduv urusunda bultına- cağız" dıye konuştu Oz Gıda-ls Sendıkası ıse EBKde ozellestırmenın sonuçlarıvla ılgılı ha- zırladığı raporu. geçen hafta ıçerisinde başbakanlık ılgılı bakaniıklar sıvası partı lıderlerı grup baskanvekıllerı, TBMM Tarım Orman \e Koyışjerı ıle KİT Komıs\onu ııyesı mılletvckıllerı ne gonderdı Satıi! sozle^melerınde uretıın kapa- sıtesı ılc ılgılı açık bır olçu belırtılme meMiiın buvuk bırhata olduöunu sov- le\en Oz Gıda-İş. Sendı- kaM Genel Sekreterı- Agah Kafkas ııretımın dzaimasına **deli dana~ olayının da eklenmesı nedenıy le besıcılerın zor durumda olduğunu ıfade ettı "Geçen yıl et fiyatı ne ise bu \ıl da avnı. Ovsa girdi fıyatlarında bu> uk artışlaroldu. 'Ozellestır- meden uretıcı tuketıcı kârlı çıkacak dendı. EBK katnunun elindey- ken kullanabileceğınin u/erınde ha\\an alabıli- >ordu. Ovsa ozel sektor kâr mantığıyla hareket edi>or. Tanm ve havvan- cılığı geri plana iten dev- let. sosyal patlamalara zemin ha/ıriı\or" dıye konuşan Kafkas. ozelles,- tırnıenın bır sati"} ısjemı değıl uretımı. \enmlılığı veibtıhdamıarttırma vonte- mı olduğunu vurguladı Kafkas ayrıcakombınalansatınalan gırışımcılerın esas amacının yaklaşık 2 mılyonmetrekarelık toplamarsave 116 bın metrekarelık kapalı alanın vaatettı- ğı rantı elde etmek olduğunu da ıddıa ettı C I F TÇ I D o sru S\DILLAH ISIMİ 1980 > ılından sonra Turkı>ede cıddı bırahlak bunalımı ba;>ladı Hukumetler mıllete \anlis? bılgı \ermekte bır sakın- ca gormuvor Sıvasette arnaca ula^abıl- mek ıçın yalan soylemek olagan hale gelrnış KenanEvren.TurgutOzaL Tan- su Çiller donemlen "\urgun, soygun. somuru, ruşvet, yalan-dolan vetalan" donemı olarak tarıhe geçecek 1 Bu tur çırkın ve karışık isjenn Tansu Çiller ın ardından sona ereceğını san- mı>tık Ne>azık kıaldanmı^ız Mesut \dmaz hukumetı donemınde de "Çil- ler\ari" uvgulamalar goze çarpıyor' Bazı bakanlar gerçeklerı halktan sa'kla- maya çalıs,ıyor Her çeşıt gorus^ »aygı duyulmalıdır Orneğın ozeîle^tırmeden vana olanlara da, kars,ı çıkanlara da kım->enın kızma- vahakkı oiamaz AncakTurkıye'deba^- İatılan özelleştirme hareketı tam bır "vağma dır Devletın ve mılletın ma- lını bırtakım kesimlere "peşkeş" çek- mektır Bu tur "gizli amaçlı" bır uy- gulama. "ekonomi"nıngerekt)rdığı ko- ^ullar ıçınde tartı^ılamaz Lbtelık bugunekadaryapılanozelleş- tırmelere golge duşmuştur Satışlarla ıl- gıh çeşıtlı ıddıalar vardır ve hafızalan- mızda yer etmıştır Bu ıddıalar hakkında gerektıgı bıçım- de soruşturma açılmadığı ıçın nıılyon- larca ıı^anımızın kafasında olu>an soru- lar henuz >anıtını bulamamı^tır SEK EBK'va an bazı kombınaların ve yem sanayıınınbatiijinday apılan haksızlıklar halâ unutulnıamı^tır Ozelleijtırme İdaresi Baskanlığı do- nemınde en çok tartışma açıimasına ne- den olan ve devletın mılletın yuz ınıl- yarlarca lıraiinı reklam adı altında saç- tıgı ılerı ->uru!en l fuk Söylemez, once KTPlere iftira kampanyası,.. Özelleştirme İdaresi Baskanlığı dönemınde en çok tartışma açıimasına neden olan \e de\ letın, mılletın >uz mılyarlarca Iırasını reklam adı altında saçtığı ılerı sürülen Ufuk Soylemez. once mıllervekıllığı yle sonra dd bakanlıkla ödüllendırıldı mılletvekıllığıvle sonra da bakanlıkla odullendırılmı^tır Sovlenıez dev letın ve mılletın yuz mılyarlarca Iırasını. s>adece bır kesımın çıkarlannı mıllete kabul et- tırebılmek ıçın harcamı^tır Hem mılle- tın parasinı çarçuı etmek hem de devle- tın parası ıle sadece bır kesımın çıkarla- nnı s,av unmak suçtur Bııgun en onem- lı bakanlıkbrdan bınnın ba^ında bulunan Soylemez bu suçu ışlemı>tır Lstelık ınsanlanınızın buvukçoğun- luğu, tanmsalKlT lerınsatılmasina kar- >ıdır Hele bırsureden ben vapıldığı gı- bı devletın ve mılletın malını bazı çevre- lere "peşkeş çekme" bn,ımınde Mirdu- rulen ozelle^tırnıeve 60 mılvona vakın ınsanımızın tamamına yakmı karşıdır Mılletın mılyarlarca lırası gene mıl- letın mallarının çarçur edılebılmesı ıçın harcanmı^tır Mıllet tek bılgılerle kandı- nlmak ıstenmıı>tır Sovlemez ve van- da^ları, bu vuz mılvarlan kendı kesesın- den kullansaydı hıçbırıınız ağzımızı bı- le açmazdık Belkı ele^tınrdık ama suçlamak aklı- mızın kenarından geçmezdı Reklam olarak dağıtılan vuz mılvarlarca lıra mıl- letın parasıdır Bu para uzennde ozelle>- tırnıeden vanaolanlarkadar kar^ı göru- ^u savunanlann da hakkı vardır Lstelık reklamlardaÖzelleştirme İda- resi taratından verılen bılaılerın ve or- neklenn ı,ugıı gerçek dı^ıdıı Mılletın pa- rası ıle mıllete gerçek dıs,ı bılgıler sunul- ıiiu)tur Bırbakıma mılleıaldatılmıştrr Bızegore Sovlemez vetkılennı a^mı^ bır mılletın parasını bellı bır kesımın çı- karları dogrultusunda harcamıştır Bu- nun hesabını v ermelıdır \'ermezse ken- disinden bu hesap sorulmalıdır' Geçenlerde butçe ınıızakerelerı sıra- sında >eker şırketının zarar ettığı ılerı surulmus,tu Bakan da bakanlık vetkıiı- lendeoradavdı Hıç kımsesesını çıkar- madı ve ^eker şırketının zarar etmedığı- nı soy lemedı Konu kapatıldı ve mıllet- vekıllennın kafasına ^eker s,ırketı zarar eden bır kurului olarak verle^tı ^slın- da ^eker^ırketı zararda değıldı Tam ak- sıne tam 4 tnlvon sOO mılvar lıra karet- mıstı Bakan da bakanlık nıensupları da bu durıımu ıvı bılıvorlardı Avnı durum Tekelde de vasandı Te- kel 1995 vılında 116 tnlvon lıra satış ha- sılatı topladı Net karı da 7 tnlvon 500 mılvar lıravı buldu Buna ragmen Tekel buy uk olçude zarar edıvormus. gıbı "ver- gi >ü«Ü7u" olarak ılaıı edıldı \aban- cı sermave ıle btıtunleşen bır ışadamı- mız da bır televızvon programında Te- kel'ı vergisinı odenıemekle suçladı Tekel ve >eker şırketının dı^ında daha bırçok Kl F kâredıvor \ma hukumet ve vetkılıler sureklı zaraı eden bırkaç Kl T ı halka orııek olarak sunuvor Kar eden- len dııvurmadıklan gıbı butçede "kara delık*" olarak gostermeve çalı^ıvorlar Aınaç bellı Turk balkını KlT'lerden sogutmak vebunlanozel sektore çok du- sukfıvatlarlasatabılmek NıtekımSEK fabnkalan. ozel sektor fırmalarına son derece du»uk fıyatlarla satıldı Yem sa- nayıı ıçın vazılanlar, sovlenenler ve sa- tı^ kararlanmn ıptal edılmesı. henuz mıl- letın belleğınde Et-Balık Kurıımıı na izelınce bır tek Malatya kombınasının hesabını vermek bıle zordur Malatva'ya gıdıp bır aras,- tırına yapılsa mılletın malının nasıl çar- çur edıldıgı gorulecektır 400 ıle ^00 mılyar lıra değerındekı modern koınbı na 300 tosun parasina satıldı Malatvalılan dınledığıniız zanıan bır tek koınbınanın bıle voreyenekadarbu- yuk katkısı olduğu anlaşılıvor Ama C ıller hukumetı ve Özelleştirme İdaresi bu kadar degerlı bır kurulus,u ozel sek- tore hıbe eder gıbı satıverdı Eğer özelleştirme vanlılannda ıvı nı- vetolsaydı kombınavı \1alat\ali uretıcı- lere satardı Hem uretıcılerın geleceğı garantı altına alınmış olurdu hem de dev - let en az 10 kat daha tazla kazanırdı Işte Turkıve de "özelleştirme" adı al- tında oynanan ovunun içvuzu bu Trıl- vonluk kuruluslan ozel sektore uç be^ kuru^a devredebılmek ıçın valan-vanlış bılgıler verılmesinın nedenı bu Herkes çarkın ıçınde kendisine du^en gorevı verıne getırıvor Turgut Ozal, Tansu Çiller Lfuk Soylemez kendılen- nedu^engorevlerı vaptılar Sıra \)esut Yılmaz, ^alım Erez ve Evup Aşık'ta Aşık. Tekel ı 6 ay ıçındeozelleştıreceğım dıvctutturdu Demekkı Tekel'ındeba- >ını vemek ı^tevenler var Tekel 10 vıldan ben ku^a çevnldığı haldeTurkıse nın gururkavnağı Goz- bebegı 1995 vılında 116tnlvon lıra sa- tıs hasilatı vapmış ve 7 trılvon >(W mıl- var lıra kazanmış Alım vuınurtkıvaıı ta v uk Evup Asik. şımdı bu altın v umurt- lavan tavuğıı vabancı tırmalara "Ben semeyeceğim... Gel sen ye" demek ıs- tıvor 1 Yalım Erez de ^eker ^ırketı ıçın ortaya atılan kaüth valan-dolanlara kar- 51 çıkmadığına gore nıvetı kotu Şeker ^ırketını satacak Şeker s,ırketı de altın vumurtlavan bırtavuk Amakurtlar ku- zuvu vemeve karar vennıs DUNYA EKONOMISINE BAKIŞ/ ERGIN YILDIZOĞLU LONDRA T he Economıst dergısı 1992 yılında ya- yımladığı bır dunya ekonomıs/ ekınde " 7980 ler kureselleşme yıllanydı 1990 'lar dunya ekonomısının, bu kureselleşmenın gun- deme getırdıgı sorunlarla boğuştugu yıllarola- cak' dıyordu Gerçekten de 1990 lann ılk yan- sında dunya bırbırı ardına gelen malı krızlerle sarsıldı Busıness VVeek dergısırun bu hafta ya- yımladıgı bır araştırmaya dıkkatlıce bakarsak dunyanın gelecek 10 yılda cıddı bır gıda krızı ıle karşı karşıya kalacağı anlaşılıyor Dunya tahıl stoklan, geçen yıllarda yavaş ya- vaş gerılıyordu Bu sene gerıleme krız boyutu- na ulaştı 1993 yılı boyunca kuresel tahıl stok- lan ortalama 75 gunluk tuketıme eşıtken bu se- ne 45 gunle son 35 yılın en duşuk duzeyıne ın- mış (Busıness VVeek 20/05/96) Buna paralel olarak tahıl fıyatları geçen aylarda hızla artma- ya başladı Ornegın buğdayın kılesı geçen se- ne 3 5 dolardan bu sene 7 17 dolara yukseldı Ana besın maddelerı mısır ve soya fasul- yesı fıyatları da son 4-7 yılın en yuksek duzeyıne çıktılar Şıka- go tarım borsasından Jacobs Morovvrtz'e gore bu fıyat ar- tışlan 'ılk anda zannedıldığı gı- bı kotu hava şartlanndan kay- naklanmıyor Arkalarında guç- lu bır uluslararası talep var 1990'dan sonra, pıyasa eko- nomısı altında Rusya nın tahıl uretımının yuzde 20 genlemış olması da bır dığer etken Halen mayalanmakta olan gıda knzının ortaya çıkmasın- da 198O'lı yıllardakı gelışmele- nn, daha doğrusu IMF yapısal uyum programlarmın buyuk ro- lu var Bılındığı gıbı 1980 lere gelışmekte olan ulkeler şıddet- lı bır borç krızı ıle gırerken, uluslararası malı sermaye, bu borçlanma/borç verme ışlem- lerı surecınde uluslararası borç pıyasalannı sıkı sıkıya kontrol edecek şekılde guçle- nerek gırdı 1970 ler boyunca malı sermayenın, gelışmekte olan ulkelerı ser- bestleştırme ve özelleştirme ve dunya ekono- mısıne açma polıtıkalan da dunya ekonomısı- nı duzenleyen IMF ve Dunya Bankası gıbı ku- ruluşlarda hâkım hale gelmıştı Bu kuruluşların borç krızıne tepkılerı bu ısteklere uygun bır şe- kılde oluşturulan 'Yapısal Uyum Programları oldu 1980 lerde bu koşullarda dunya tarımın- da yenı bır uluslararasılaşma surecı başladı (Buttel ve Carro Fıgueroa -1993- The ' \en' Internatıonalızatıon of Agnculture, World De- velopment Cılt 21 No 7) Bu yenı' tarım polıtıkalan, artık ulusal tarımın Küresel Gıda Krizine Doğrumodernızasyonunun aracı degıl uluslararası sermayenın devrelerının bır aracı halıne gel- mıştı Borç knzının arkasından uluslararası ban- kalar, dış tıcaret fınansmanından odemeler dengesı fınansmanına geçerken IMF gelış- mekte olan ulkelere eğer borç almaya devam etmek ıstıyorlarsa ulke pazarını uluslararası re- kabete açmalarını yerel tarıma verılen destek- lerı, ıhracata yonlendırerek ıhracatı ve ıhracata yonelık uretımı teşvık etmelerı gerektığını soy- luyordu Bu polıtıkaların sonucunda, tarım urunlerı ıthalatı serbestleştı ve azgelışmış ulke- lerın tarım ve hayvancılık sektorlen. gelışmış ulkelerde çok daha yuksek uretkenlıkle ve bu yuzden ucuza uretılen tarım ve hayvancılık men oldugu gecekondulara yığıştı Bır toplum- sal, zaman zaman da (orneğın orta Afrıka'da) etnık boyutlar alacak bır krız mayalanmaya başladı Ikıncısı kırdatopraklarboşkaldıgııçın erozyon dogal dengeyı tahrıp etmeye başladı Bu gelışme bırçok yerde Afrıka ıvı bır ornektır, 1980'lenn sonunda ve 1990'ların başında go- rulmemış çapta kuraklıklara ve açlığa buna bağlı olarak, ıç savaşlarla da koruklenen bu- yuk goçmen dalgalarına yol açtı Uçuncusu, ıhracata yonelık olarak desteklenen ve yoğun- lugu, ozellıkle gubre ve genetık olarak değıştı- rılmış urun kullanarak arttırılan alanlarda ıse uretım tumu ıle dunya fıyatlarındakı dalgalan- malara ve ustelık, 1980 lerde meta kartelierının urunlerıne açıldı Boylece, oportunıst polıtıka- cılar Bakın nasıl ucuza besın urunu getırıyo- ruz dıyerek dışa açılma polıtıkalannı savundu- lar Bu çokuş devletın tarımdan destegını çek- mesı yerel olarak tuketılen urunlerı degıl dun- ya ekonomısınde talebı olan urunlerı teşvık et- mesı tarımı bırkaç urunde uzmanlaşmaya zor- laması ıle derınleştı Bırıncısı tanm şehırlere goç vermeye başladı ancak zaten krız ıçınde ve ışçı çıkartmakta olan sanayı bu nufusu eme- medı Devletın altyapı yatırımlarına ayıracak pa- rası da olmadığı ıçın bu yenı nufus turedı ış- lere ve son derecede kotu hayat şartlann/n ege- kırılmasıyla da kısa vadelı kontratların ınsafına kaldı Bu sektorde uretıcı degıl esas olarak ıh racatçı ve uluslararası alıcılar buyuk kârlar el- de ettıler Yerel koylu nufusu ıse yoksulluğun pençesınden kurtulamadı Bu tur bır kıran kı- rana ıhracat yarışının ve yoğun uretımın de top- rağı yorması, ormanları kesılmeye zorlaması (orneğın Gana da 1980'lerde hemen hemen tum ormanlar ıhraç edılmek ıçın kesıldı -Le Monde Dıplomatıque Nısan 1995) ve dogal dengeyı altust etmesı de bır başka felaket ol- du Bu yapısal uyum programları yukarıda ozetledıgım gıbı felaketL/e zemın hazırlarken programı uygulayan ulkelerın malı durumları duzelmedı Orneğın IMF, bu ulkelerden Batı bankalartna, 1984-1990 arasında 715 mılyar dolar transfer edılmesmı sağlarken en yoksul ulkelerın borçlan 1980-1994 arasında yuzde 400 arttı Programlan uygulayan ulkelerın top- lam borcu 1980 de 685 mılyar dolardan 1993 'te Itrılyon 770 mılyar dolara yukseldı Bu arada IMF dış tıcaret dengesı bırturlu duzelmeyen bu ulkelerı sık sık devaluasyona zorladığı ıçın, ta- hıl ıthal etmek zorunda kalan azgelışmış ulke- ler de yoksullann ana gıdası olan ekmeğın fı- yatını sık sık arttırmak zorunda kalıyorlardı So- nuç ıse sık sık rastlanan ekmek ayaklanmaları oldu (D. Seddon, Economic Crisis ın North Africa. UEA Paper No 186), yanı toplumsal ıs- tıkrardabozuldu Dunyada artık 800 mılyonın- san açlıgın pençesıne duşmuştu (IDS. Food Security Unrt Annual Report-1994-1995) Pekı 70 ulkede 566 program uygulamasından sonra IMF uzmanlan bu durumu nasıl de- ğerlendırıyorlar IMF ye gore 'programları uygulayan ulke- lerde buyume hızı uygulama- yanlara gore duşmuştur' (Dıs- cussıon paper, No: 2 Tem- muz 1992) MIT den Prof Dornbusch ıse daha açık soz- lu "Bu ulkeler, uyum program- arını uygulayarak buyuk bır çaba ıle koşmaya çalışırken bır delıge duştuler' Le Monde Dipl, age) Dunya Bankası uz- manlan ıse 'Bu programların ınsan malıyetının bu kadar yuksek olacağını duşuneme- dık' derken IMF Zambia Ra- poru (1993) "Uyum programı, gerçekte yoksulluğu arttırmış olabılır dıyerek yarım ağızla sorumluluğu kabul edıyordu Ancak Chnstıan Monitor Fo- od Report (1995) te ıfade edıl- dığı gıbı, "Pıyasa ekonomısıne dogmatık bır şekılde bağlı olan' bu kurumlar yıne de 'mantıksızca aynı reçetelerı yazmaya devam edıyorlar Şımdı yenı bır besın knzının' (IDS, age) eşı- gınden adım atmak uzereyken 'Bız bu b ne- den yedık dıyemıyoruz Bılıyoruz kı buaraba- nın suruculerı, aynı kaldıgı muddetçe bız bu yollardan geçmeye devam edecegız Ancak şurası muhakkak kı, bu pıyasa ekonomısı sap- lantısı ve kureselleşme arzusu dunyayı yenı bır kuresel felakete doğru goturuyor Ve sıstem ıkıncı barbarlık donemınde' kendı ağırlıgı al- tında her gun bıraz daha ezılıyor Kazananlar daha doğrusu kazandıgım zannedenler de bel- lı kaybedenler de1 ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Kovulasıcalar Seçımlerden sonra degıl beş y\\ beş ay bıle geçmeden, toplum yenıden bır 'sıyasal sıtma ya tutuluyor Sıyasal tı- kanıklık yenıden ağır bır bunalıma gıdılmekte olduğunun ılk ışaretlerını venyor Bu olgu, ekonomık ve toplumsal etkıle- rıyle gıderek buyuyor, pahalılık, ışsızlık ve uretımsızlık ola- rak toplumun uzerıne ağırlaşarak gelıyor Geçen haftanın başında Başbakan yaptığı basın toplan- tısıyla bu gıdışı somut bıçımde demokratıkleşmeden eko- nomıye tum alanlardakı ağır sorunlara çozum onerılerı ge- tırmeyerek kanıtladı Ancak bır başka nokta var Basın toplantısında Başba- kan'ın "Bu ulkede ne gerılla ne mafya olacaktır' sozlenya da "Gerılla ve mafyayı kovacagız vurgulaması onemsen- melıdır Çunku bu anlayış "neden-sonuç" bağlantısı açı- sından tam anlamıyla bır tutarsızlık orneğı" sayılmalıdır Her ıkısı, gerılla da mafya da oncelıkle var olan ekonomık ve sıyasal bozuklukların nedenı degıllerdır, onlar bırer so- nuçtur Sıtma savaşımı ıçın sıvrısıneklerı kovmak yetmez, bataklığı en azından "kurutmaya çalışmak" gerekır • • • Turkıye'de devlet "toprağa dayalı çıkar ılışkılerınden", yanı kırsal kesımde buyuk toprak sahıplen kentlerde de toprak mafyasınm "etkısınden ' bır turlu kurtulamıyor Bu- nu beceremedığı ıçın de toprak çıkarları karşısında gore\ı bağımsızlığını elde edemıyor etkın bır sanayıleşmeye ge- çışın devletı olamıyor Yarın, 14 mayıs ve çok partılı yaşama geçışın ılk ıktıdar değışıklığının çok onemlı donum noktalarından bırıdır O ta- rıhten bu yana neredeyse sureklı ıktıdarda bulunan sağcı partıler, bır "toprak reformu 'yapmadıkları gıbı kentleşme- yı ozendırerek ' kamuya aıt kent topraklannınyağmalanma- sına" da olanak vermekle bugunlerı hazırladılar Sonuçta toprak ağalarının baskısına dayalı yoksullaşma ıle mafya sılahlanna dayalı gecekondulaşma, meyvelennı venyor Çelışkı şu kı bır turlu gerçek anlamda lıberal-demokrat ola- mayan partılerın ortaklık hukumetının Başbakanı da çıkı- yor bunların "sonuçlarını" kovmaktan soz edıyor • • • Oysa Başbakan'ın ışlevı geregı oncelıkle "kovması ge- reken' bır şey var o da nısan venlerıne gore yenıden tır- manışa geçmekte olan enflasyondur Enflasyon, toplumsal yaşamı gelır eşıtsızlığını arttırarak, dar ve sabıt gelırlılerı daha da yoksullaştırarak ve buradan "genllayı ve mafyayı besleyerek", ulkeye en buyuk zararı venyor Sıyasal sorumlu olarak başbakanın gorevı, bu "en buyukhalk duşmanını" olabıldığınce kısa surede azaltma çabasına gırmek olmalıydı Yenı hukumet de oncekıler gıbı "enflasyona" teslım ol- muştur Gerek yenı yururluğe gıren butçe, gerekse de açık- lanan yarım ekonomık onlemler, enflasyon çozumsuzluğu- nun somut gostergelendır Yalnızca tuketım vergılennı sı- nırlı oranda arttırmakla enflasyonla savaşımdan başarı ıle çıkılamaz Basm-yayın organlan gun geçmıyor kı ekonomının "ko- tuye gıtmekte olan' bıryonunedeğınmesın Dış tıcaret ve butçe açıkları ıkılısı ekonomık koşullann agırlaşmasının en onemlı gostergelerıdır Çunku bu ıkılının gıderek kotuleş- mesı, asıl kovulması gerekenı, yanı enflasyonu beslıyor; onu daha da yerleşık, kaçınılmaz vazgeçılmez bır konu- ma getırıyor Gerçekten de son yırmı yıl boyunca ekonomıyı yoneten- lerın becerıksızlığı sonucu, toplum enflasyonla yaşatılıyor, daha doğrusu ekonomık yaşam "uyuşturucu^sğtnMığı" gıbı enflasyona aiıştırılmış bulunuyor Bugune dek huku- metler, hep sozde de kalsa, enflasyonla savaşımı amaçla- mış 'gorunurlerdı " Yenı bır seçımden çıkılmış olmasına, IMF'nın bu hafta beklenmesıne ve ekonomının ana gos- tergelerının bozulmasına karşm enflasyonu tumuyle kov- mayı bır yana bırakın, koklu bır sınırlama ' programı bıle yapılamıyor Çunku hukumet, topraga ve bunun bır uzan- tısı olan yuksek faızlere dayalı çıkarları aşamıyor Bu koşede sureklı vurgulandığı gıbı rantlara gerçekten dokunan ' bır vergı duzenlemesıne gıdılmedıkçe ve uretım dışı sermaye kazançlan en az ucretler olçusunde vergılen- dınlmedıkçe, ekonomının "ıç ve dış kaynaksorununu" çoz- mesı, daha açığı enflasyonu kovması olanaklı değıldır • • • Başbakan'ın "kovması gereken bır başka olgu. her ge- çen gun toplumu bır ahtapot gıbı sarmakta olan bagnaz- lık ılkellık ve tutuculuktur Bu hafta sonunda XV Mıllı Egıtım Şûrası toplanıyor Ul- kenın eğıtım duzenı, yalnız yoksul ve az gelırlılerı dışlamak- la kalmıyor, bunların beynını ortaçağ karanlığmda tutmaya uğraşan paralı çıkar gruplarının da kollarına atıyor kısaca var olduğu kadarıyla da egıtım bır çokuntuye gıdıyor Us- telık bu sureç, gelışmış dunyada 'bılgı toplumu" ve 'ınsa- nayatınm ' kavramlannın egemen olduğu bırdonemdeya- şanıyor Sıyasal sorumluluk "kovulası konuları seçerken yapılabılecek ıle yapılamayacak olanın ayırdına varmakla başlar Patent Enstitüsü Başkanı Yalçıner: Patent uygulaması standartlara uygun \NK\R.\(A4)-Turk Patent Enstıtusu Başkanı Lğur Gurşad >alçıner. -Turkıve'nin sınaı ve nıulkıvct haklamla ılgıli mevzuat ve uvgulamalara dayanılarak Dunya Tıcaret Orgutü"ne şikâvet edilmesı soz konusu oiamaz" dedı Yalçıner Hazıran I994"te kurulan Tıırk Patent Enstıtusu'nun. geçen yılın kasim avına kadardunvaya oınek olıu>turaı.ak mevzuat duzenlemelen jerçeklestırdığını bıldırdı "ABD'nin telıf hakJan \e patent konulanndakı uygulamalar nedenh(e Turkije'vj Duma Ticaret Orgııtu'ne şikâvet edeceği ve tkonomjk yaptirını kmduracağı'" yolundakı ıddıaiara dayanarak olıisturan ABD Tıcaret Temsılcılığı açıklaması konusunda bılgı \eren Yalçıner ^unlan soyledı "Soz konusu açıklamanın ikinci ve uçuncu savfalannda Portekız, Turkjve. Hındistaıı >e Pakıstan ıçın Duma Ticaret Orgutu'nun anljşma/lıklann çozunıu iTnkaııi/nıasınııı ışletileıegı belırtılmektedır. ABD'nin at,ıklamasında,4 ulkının mevzuat >e uygulamalannda Dunya Ticaret Orgutu Anlaşması'nın ekı Ticaretle Bağlantılı Fıkn ve Sınaı Mulkıvet Haklan Vnlaşnıası hııkııııılu ıııc avkın durumlaravn a\n ver alnıaktadır. \çıkJamanın Turkıve ıle ılgili bolumunde patent mev/ııatı ve uvgulamalan konusunda bir eksiklik veva uv umsuziuktan bahsedilmemektedir. Sadece, Turkıvede beledıye vergısı olarak verlı fılmlere uvgulanmavan \ergının yabancı fılmlere uvgulandığı bunun G ATT Anlaşması nın 3 maddı-^nıdekı ulusal muamele ılkesiv le ters dustugu ifade edilmektedir." ABD Tıcaret Temsılcılığı nın ılgılı açıklamasinın ~Turkıve"mn Duma Ticaret Orgufu'ne şikâvet ediltnesinin soz konusu olmadığı'nın kanıtı sayıldığını vurgulayan Yalçıner "Zaten. Turkive'ran sınai ve mulkiyet haklanyla ilgili mevzuat \e uvgulanıalara davanılarak Duma Tıcaret Orguru'ne şıkâu-t edılmesı soz konusu oiamaz. Bu ueıçtk. ıl<glı açıkJamadan da aı,ıkçaanlaşılıvor~ üıvc konııştu Vdkmer Tuıkıvede paten' marka endustrıyel tjsarım \eı.ogıafı ı^aıetleıden olu^an sınaı mulkıvet hdkicirının uluslararası btandartlarda etkm bıçımde korunması koııu^unda son ıkı yılda pek çok yasal duzenlemenm vuaırlıığe ko'iu'ılUjJiıınu aııiattı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear