22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 NİSAN 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Necati Cumalı'nın 75. yaşı yann AKM Taksim Sahnesi'nde düzenlenen birgeceyle kutlanıyor 'Kimsenm haylazbk etmeye lıakkı yok' DUYGUDLJRGlıN llk şım 1949'da yayımlandı edebıyat dergılerınde O zamanlar adı Ahmet Necati Acar ıdı Bırturlu sevemedığı soyadını mahkeme karan ıle değıştırerek, adıyla uyum ıçınde olan 'Cumair soyadını aldı "Önce adından başlamalı şiire" dıye duşunuvordu çunku Necati Cumalı Şıırle basJadıgı edebı>at yaşamını roman oyku. tıyatro oyunu dallarında verdığı sayısız urunu geçmışe degıl yaşamın genelıne duyduğu ozlemle dısıplınle, kımı zaman da "öfke'yle buguniere taşıyan Cumalı. 8 nısanda Taksim Sahnesi'nde, \azarlar Sendıkası'nın gırışımıyle düzenlenen gecede do&tlanyla bırlıkte 75 yaşını kutlayacak Yaşamını kalemhle kazanıvor 25 Ocak 1968 tarıhlı Cumhurıyet gazetesınde Baki Sıiha Ediboğîu şov le anlatıvor \ecati C umah v ı "Yıl 1939... Ankara'da -o zamanki adı\la Hergele Meydanı'nda- '15. ^ ıl" adlı bir kah\ede mermer masalardan birinc oturmuş ekmek parası için bir gazeteye hikâye hazırbyordum. Tam da hikâyeyi toparlayacağım sırada yanınıa 20 >aşlannda \ar yok, bir delikanlı yaklaştı. Koltuğunun altında kalın kalın kitaplar. notlar \ardı. Bcllı ki kalnehaneyepekyakınolan \nkara Hukuk Fakultesı'nde talebe idi." Orta bo>lu, uzunca burunlu zayıf. guîeryuzlu, dışlen bembeyaz olan bu delikanlı Necati Cumalı'dır Izmır'ın Urla ılçesındendır Muhacır bir aılenın çocuğuydu \e şııre yenı basjamıştı Edıboglu'na şıırlerını okuma>a başladı Tum ısteğı. şıırlenm yayınlatabılmektı "Benim şiire başlamam başkalanna benzemez" dıyor Necati Cumalı "Önce öğrendim şiirin ne olduğunu; sonra yazmaya başladım. Liseyi bitirdiktcn sonra şür yazmaya başladığımda \unus"tan başlayıp o gune uzanan tum şairieri çok iyi ögrenmiştim." Şurle başlayan oyku, roman \e tıyatro oyunu ıle suren yazın yaşamı boyunca şıır her zaman farklı bir vere sahıp Cumalı"nın yureğınde "Guzel konuşan adamlar vardır. Guzel konuşur, çoresine o\guler duzer. kendini se>dirir. Her budala kendisine hayran olacak bir başka budala daha bulur sozun kısası. Oysa şair, sadece kendisinin dostu ve duşmamdır. Oncelikle yazdığınız şiiri kendiniz sevmelisiniz." Yaşamındakı her şey ı. ışını. kazancını hep şııre gore duzenlemtş Cumalı Yaşam onun ıçın nerede tukendıyse orada değıştırmış duzenını Say ısız çevreye gırıp ç.ıkmış Hukuk fakultesı yıllarında Ankara"da. aralarında Orhan ıırle ba^ladığı edebı\dt >dşdmını roman. oykiı. tıyatro oyunu 3 dallarında \erdığı sayısız ürünü geçmışe değıl. \a:>amın genelıne duydugu ozlemle, dısıplınle. kımı zaman da 'orke'yle bugünlere taşıyan Necati Cumalı'nın yüreğınde şıır. her zaman farklı bıryere ~T~\ o^una Yaşamadım Ben dıye bir r£ şıırım \ardır Gerçekten de boşuna JLJ yaşamadım Olanakları elden geldiğınce zorlamaya ealıştım Kaderım bana yaşama şansı \erdı "Bu yaşına kadar ne yaptın' dıye sorulacak olursa, alaeaklı çıkarım ben Kım*>enın haylazlık etmeye hakkı yok yaşamda. \eli.Okta> Rifat. MelihCe\det \nda\. Vurullah \taç. Sabahattin ML C ahit Sıtkı gıbı edebıyat adamlarının olu^turduğu gruba katılmis bir sure Ustaların arasinda venı \etme bır^a/ar olarak Bıı unıversitesı de o çevre olmuş "Ben aılenin en bu\uk çocuğuvdunı anıa benim ağahe\lerim onlar oldular. o\ le çok ^e\ oğrcndinı ki." Oerı\e Orhan \elı ıle tadıııa dovulma/anılarlOrnan \elı ııııı 'Ne zaman o\ku yazmaktan \azge<,ıp >iıre bas.lavaıaksın" \ollu takılmal ııını lın, unutmuvorı kut.uk kuı,uk taıtişmalar derken bir başka unıversitenın \dN.am unıversıtesının kapıları aı,ılmı^onunde Lrlada avukatlığa ba^ladığı donenıde v azdıgı 'Zeliş'. "Nalınlar" \ e "Susuz Vaz'gıbı vapıtlar vaşamla vasamın gerçeklerıvle tanışıkhğın urunlen C umalı'nın de\ı>ı\lc Ancak avukatlığın şıırı oldurduğunu gormuş i>11r verıne her gun da\a dosvaları ıle karşı karsiva olmak bir sure sonra usandtrmis C ıımalı yı Sonra bırgun anıden Pans e gıtmeye kdrarvermış Bır sise *>uıle yattıgı gunler de olmuş anıa Pans tum comertlığıvle yaşamının belkı de en guzel gunlerını sunmus Cumalı \a Turkeenın duınanın en guzel dıllerınden bın olduğunu en onenılısı dt. •yirdilı'olduğunu Paris te duyumsanıiş Parıs'ten kalan anılar ardsında en unutulmazı Perte\ Naili Borata> ııı cvınde lanıstığı Vunanlı bir dıl uzmanının su sozlerı "Ni>egeldinb Paris'e.. Fransızcada i\i şür >azılmaz ki. Duınanın en gu/el >iırlen sadece üç dildc \a/ılır: Turkçe. \unanca \e Ingili/ce." Turkıve \e donusunde yaşamını kalemıv le kazanmaya karar \eren C ıımalı t,ok geı,meden bunun olanaklı olmadıgını anlamı> \azabılmek ıçın oıuelıkle \asaınını sıırdurecek uğraslar bulmak gerektığını gormu> ^apnıacıktan \e takhtten kaçan salt Geceyi TYS ve TOBAV düzenliyor Turkı\e \a/arlar Seudıkasi \e TOB,-\\ du/enledıgı. "Necati C umah 75. ^aş' gecesı bugun saat 20 00de Istanbul Devlet Tıyatrosu Taksim Sahnesı'nde gerçeklestırılecek Senaryosunu İ)\kü \\wu'\n vazdiiiı Murat Karasu'nun \onetmcnlımnı ,SurjneU,vv b«n^t-CJo/Jer iisjjcjyvyr Occeye konu< >macı olarak \taol Behrannçlu. Zeki Coşknn, Konur Ertop. Nedret Guvenı;. Mehmed Kemal, Diknten Gurun l çart-r \e >ukran Kurdakul katılırken. Sezen \ksu sarkılanyla. İsa Çelik ıse dıa ustlendığı gece\ ı Haluk kurdoğlu, Serpil Tamer. Ali gostensn le konuk olatak guzelı arayan çabası donemın elestırmenlennce "Necati Cumalı'nın şiiri. saçlannı gerive atmış bir balerinin sadeliği gibidir"olarak değerlendınlmış Pekı ya o ne dıyor, Siınnın bugune uzanan sadelıgı. tazelığı ıçın0 "Şür de eskir. Eskimez di>enler hata edivor. Aslına bakılırsa, edebivat bir şür mezariığıdır. Pek az şür ayakta kalmıştir bugune dek. Valnız "ı> ı snr' eskimez." Nasıl kalırbır snrgeleceğe7 " Kalıcı şiirin içinde ha\at tohumu \ardır. Biçim olarak sağlamdır. tek dizesini değiştiremezsiniz.. Değerter, beğeniler değişir belki, ama değişmeyen bir tek şe> \ardir şürde: Du>gulan olanca çıplaklığıv la anlatmak. Bakın Yahya Kemal'e. \unus Emre\>e, Baudleaırc'e.. Onlar niçin hâlâ ayakta?" Kendini hep denetlemiş Bu yuzden kendı siırlenne karşı da acımasız olmus. Cumalı Kendısını ba^tan berı denetlemiş Çunku "Onlan ben seçmezsem >aşam zaten sececekti... 55 >ıllık edebhatla uğraşımda iki dtfa olen şaiıier gordum. Once bu dumadan gittiler ardından şüıieri \ok oldu." Tabıı "Ben edebiyatçı olacağım'" dıyerek edebıyatçı olunmuyor Cumalı nın deyışıyle Oncelikle kendıne karsı objektıf olmak zorunda edebıyatçı "Bir genç geçenlerde geMi, şürlerimi nasıl buluvorsunuz di>e. Ona şunu dedim: Sen şiiıiennin şür olduğuna emin misin? Genç kuşağin oncelikle kendisini çok i>i ek'ştırvbilmesi gerekhvr." Sonra da t,alışmak, yaşamın sunduğu olanakları lyı değerlendırebılmek gelıyor 75 yıllık yaşamında. soyle bir genye donup baktıgında ne dusunuyor. ne hıssedıyor Necati Cumalı' "Boşuna Vaşamadım Ben" dhebir şiirim vardır. Gerçekten de boşuna >aşamadım. Olanakları elden geldiğınce zorlamaya çalıştım. Kaderim bana yaşama şansı \erdi. Ben de bunun hesabını \ermeliyim. - Bu \a>ınd kadar ne \aptın° di\e sorulacak olursa, alaeaklı çıkanm ben. \aşamımı iyi değerlendirmeye çalıştım. Çiinku yaşam, bir alacak-\erccck meselesidir. Kımsenın haylazlık etmeye hakkı yok yaşamda." Pekı yaolum1 "Ölum.. fazla duşundıiğûm bir konu değil. Doğal bir şey belki, ama en çok erken olumlersarstyorbeni.1 " $ımdı. en buyuk mutluhtklan. h>eummadtğı bir Verde, ummadıgı ınsanlardan gSrduğiı yakınlıklardayaşıyor Sokakta. yaşamın ıçındekı ınsaıılann 'Sizin kitaplannızı okuyonım' deyışıyle kı\annor Bu yıl Goya yılı Kültur Servisi - A\ rupa başkentlennden Madnd de bu yıl. Ispanyolların unlu resşamı Goya nın doğu- munun 250 yılı nedenıyle çeşıtlı etkınlıkler duzenle- nıyor Sanat tarıhının en unlu veen se\ılen ısimle- rınden. Ispanyolların gu- ruru" sayılan sanatçı ıçın düzenlenen ılk etkınlık geçtığımız gunlerde Kral Juan Carlos ı le Kraüçe So- fıanınaçtığı PradoMuze- sı'ndekı gorkemlı Goya sergısı oldu Ispanya Kul- tur \e Tunzm Bakanlıkla- rı Goya % adı altında bir tanıtım kampanyasi başlat- tı İspanyada bu yıl Go- va'nın yaşamı \e sanatının çeşıtlı yonlerını ırdeleven 16 sergı, beş kongre bıı tılm. bir baie. bir oyun bir de opera ızlenebılecek Argentena Bankasi nın sponsorlugunu ustlendığı etkınlıklere toplam 3 mıl- yon sterlın harcanıyor Prado Muzesi"ndekı ser- gınınbıletlen ıse •Ssterlın- den satılı\or Sergıvı bın- lerce kışının ızlemesı bek- lenıvor Goya Yılı nedenıyle ba- zı otellerde unlu ressamın yasdmına gondermede bu- İunan etkınlıkler duzenlı- yor Go\a nın yemek yedığı lokantalardd \emekler. Goya nınsevdığıyemekle- re gore düzenlenen monu- ler buetkınlıklerınaraMn- da yeralıyor Prado Muzesı ndekı Go- ya koleksıyonunda dunya- ııın <,eşıtlı muzelerınden odunçalınarak Npanva'ya ılk kez gerı getınlen 30 adet resıın de bulunuyor Sergı. sanatseverler ve sa- nat tanhçılerı ıçın kaçırıl- maz bir fırsaı olarak nıte- lendınlısor MDT'den yeni bir yapıt: Post Kulrur Servisi - Ankara Devlet Opera ve Balesı Modern Dans Topluluğu reıı ve koreoarafisinı \IDT sanat vonet- menı Be\han\Iurpln'nın vaptıgı I perdelık'Post'adhese- nn dunya promıyerını 10 nisan çarşamba günu Opera Sah- nesi'nde gerçekleştırıvor Turk kulturel kaynaklannın dansla ıfadesını one çıkaran çagdas dans tıyatrosu olma nıtelığıne sahıp ınsan psikolo- jısını dans ve tıyatronun guvlıı bıleşımı ıle ısleven ozgun bır öyküleme teknığı varatmavı anıaçlavan "Post", Münir Nurertin Selçuk'tan Dede Efendi've Sa- adettin Kaj nak'tan Refik Talat Alpman'a dek uzanan bır klasık Türk sanat mûzıgı re- pertuvan eşlıgınde MDT'nın ozgün sanat arayışına venı ufuklar açıvor nnısanve2-4- 11 mayıs tarıhlerınde Opera Sahnesi'nde Ankaralı ızleyıcılerle buluşacak olan vapıt Turk toplum yapısın- dan çarpıcı otantık ız- lenımlen ıçeren yakla- şımı ıle geçmışı ve şımdıyı kucaklayan gelecek hakkında ke- sıfiendırıcı ıtade bı- tımlerıne ışık tutan nı- telıgıyle parodı siste- matığı ıçerısınde toplumun sosyo-kulturel degerleröıgusu- nu hıcve donuk bır beden dılıyle ırdelıyor \apıtın dunya promıyennı gert,eklestırecek oîan Modern Dans Topluluğu ıse Ankara Dev let Opera ve Balesı bunvesınde kurulan ve 3 yıJlık bır geçmışe s>ahıp olan Turkıye nın ılk ve tek ku- rumsallasmış dans topluluğu MDT. israıl deyapılan Suzan- ne Dellal Lluslararası Dans \arışmasrnın gala gecesıne ve ABD-Houston"dagerçekleştırılen L luslararası Sanat Festı- valı ne katılarak Turkıveden bu ulkelere turne vapan ılk dans topluluğu olma ozellığını tasıvor L L U S L A R A R A S I I S T A N B U L F İ L M F E S T İ V A L İ PORTRE ZHA\GYİ\ÎOL 1950 Çm. Xıandoğumlu ZhangVimou son yıllarda sınema dunyasında esen 'L'zakdoğu Rüzgarlan'nın en başanlı temsılcılennden Çınde Kultur Devnmı sırasinda 16 yaşında genç bn; aydın olan Zhang Yımou once çıftçı ve çoban olarak gorev lendırıldı. daha sonra vasıfsız ışçı sıfatıyla bir fabnkayayollandı Gençlık donemınde fotograflar çeken Zhang Yımou, bu alanda çeşıtlı oduller de kazandı 1978 yılında venıden açılan Pekın Fılm Enstıtusu'ne başvurdu 1982 vılına dek burada eğıtıııı gordıı ve sınema karıverıne t,eşıtlı tılmlerde gonıntıı vonctmcnı olarak başladı llk fılnıı "Kızıl DanTarlalan'Ma Berlın Fılm festıvalı nde Mtın Avı odıılunu kjzaııan Zlıang ^ ımou \enedık Fılm Festıvalı nde "kırmızı Fener" ıle Gumuş \slan "Qui.Ju'nun Ovkusu" ıte Altın Aslan ve "\aşaınak" tılnııvlede 1994 Cannes Fılın Festıvalı nde Jun Ozel Odulu kazandı > onetmenın venı tılmı "*>anghay Çetesi" bugun gostenlen festıval tılmleıı arasindı BENOĞLL EMEK: Bulutların Otesınde iKiHt /S İO) Neşelı Gunler (I>IH) 21 Vh BE>OĞLl FİT\Vl:OunduzOuzeIı <12<H /v Mh Fıesta ıl^iH) 21 Mh BE^OĞLl FİT\Ş-2: Viontz Reklam Sutununda ıl2(Htj Ovunıın Kuralı (1* (M) 21 Wı içNoktarM Ith BFNOĞLl F!T\V3: Jean Seberg ın Gunluüunden Iİ2IH) /S 10/ Rock Hudson ın O/el Fılmlen tl •><)<) 2! 10) BE^OĞLl \LK\Z.\R:Bekıkahlann C ınsel '»aşanıı (12 00 /S 50) Benden Sana thoo 2i W) kADIKO^ RLKS: Pans Randev uları (12 00/ En Cok \rzulanan Erkek (I î 00) Lçan Hollandalı r/A 30) Sanghay Ççtesı BE\OĞLl EMEK: \em (12 00 /A 30) Okvanusta Bir Damla (l^0<)> Kornel Fstı nın Muhtesem ^olculuĞu(21 30) BE>OĞLl FİTAŞ-I: Lzun Sessızlık (12 00 IS 30/ Derısi/ 11 i 00 21 30/ BEVOĞLL F İTA^2: Demır Yunıruk (12 00 İS 10/ Altm \nba <H()O 21 30) BF^OĞLl FİT\Ş-3: Bedr&Ezcılı Yurek Ruhı Su(/2OO 1X30) Adana-Pans (1 î 00 21 10) BL^OĞLL 4LK.\Z.AR: Sersen Âsıklar (12 00 İS 10/ Cılek veCıkolatar/>W ."7 10) k.VDIKO'S REKS:Ltanç^/JW>; Cennetten De Garıp 11 > 00/ Guneşın Sogudugu Gun (İS 10) Buyuk Aldanı> (21 30/ K I R M I N Nevv Yorklu sınema- cı Mark Rappaport ımzalı ıkı belgesel sı- nema meraklıtannı be- yazperdenın ıkı unlu oyuncusunun gerçek yaşamına ışık rutuyor 1992 tarıhlı "Rock Hudson'ın Özel Rlmle- ri" sınemada nice gu- zel kadını open ama set ışıklanndan uzakta per- dedekı ımajından farklı bir yasam suren Rock Hudson'ın Hollyvvood'da yaratılan efsanesının ardındakı gerçek yaşamını ve kışılığını sorguluyor Rappaport'un bu belceselı. kulturel, snası ve cınsel mese- lelere ısık tutan ozgun bir smemasal yaşam oykusu olarak deger- lendırılıyor Rappa- port un gunun progra- nıında yer alan otekı fılmı 1957 yılında 17 yaşında bir genç kız- ken Otto Preminger ın "\zize Jan"ı Kin açı- lan bir oyunculuk ya- rışmasını kazanarak bır^ecede^ohretolan. Godard ın "Serse- ri Vşıklar" tılmıvle ununu pekıştıren ve sozde ıntıharina kadar çok ılgınç bıryaşam suren Jean Seberg'ın vaşamına pencere açıyor Antonioni'nin gözleriyle yönettiği film C L M H l R CANB\ZOĞLL Dort oykuden oluşuyor Bulut- lannÖtesinde( Al Dı La'Delle \u- vole) İlk oykude Antonıonı nın doğum yerı Ferrara da ıkı genç karşılaşır ve bırbınne âşık olur Bu ılışkı yatağa kadar uzanır. se- vışırler ama cınsel bırleşme ol- maz O andan sonra da olmaya- caktır çunku erkek (Kım Rossı Sruart) cınsel tutkunun aşkı old duğune ınanmaktadır Ikıncı o ku Portofınoda geçer. yağnıur tında Sophie Marceau yonetnu John Malko\ich"e babasını nasıl oldurduğunu anlatmaktadır Bel- kı de bu 'vahşidiyalog'un etkisi^ le yönetmen kıza karşı dayanıl- maz tensel ıstek duy maya başlaı Uçuncü oykude dort Panslı kah- raman vardır Bırbırlenndenayn- lan çıftler Fanny \rdant, Peter VVeller, Chiara Caselli, Jean Reno arasinda erotık ve "çıplak" bir tra fık baslar Son oy kude y ağmuı - lu bir gecede \ incent Perez, Irene Jacob'a âşık olur ancak kendını Tann'ya adamış Irene'nın bıı ı kı gorecek halı yokrur f983"te vav ımlanan Tiber Lze- rinde Bowling (Quel Bovvlıng Su Tevereladlı kıtabından alınan bu zor oykulerle Bir Kadının Tanımlaması'ndan on uç vıl sonıa setlere dondu Antonıonı 1985"te geçırdıgı telcın etkisivle normal konuşamayan yazamayan. okuyaınavan Mıchelangelo Antonıonı fılmı gozlenvle yonctmis adeta Bakışi derın kamera sureklı yeııı peıueıeler açıp geçmışten gelecege yolculukla me^gul Antonıonı konuşamıyor fılm dekonuşmuvor bu- yuk bolumde ama zaman evler bınalar nıımıkler tepkıler sevgılerlenetesalansanatın^anlılıj;! \aı IKI karede \ onetmenın katasındakılen kalbıvle anla!- ması gıbı bırşev bu lılm Tabıı ba^aııda mutevazı- lık gosterıp ıkınu voııetnıenlıgı vuklenen vetoplam onbes dakıka suren prolog epılog ve arada ıkı mını boluınu ıııeten \\ım \\endeis ın oneınlı pavı var \vrıta senarvoııun buyuk bnlumunu va/an Tonino Guerra ıle kot.asinın sesı vardımcisi destekleyıcı- si kisaı.ası elı avagı olan Enrica \ntonionide (Fıl- mın ı,ekını aşamaMnı belgeleınış) unutuimamalı Bulutların Otesinde'nın dunya pıomıverı Vene- dık Fılm SeıılıC'i ıuk vapılınıs daha o gece ulusla- ı ııası elestırıiKnlı-i >.ı fılmı sok ovmus va da verııı oıbıiK bdiumjştı Sonunda bir ortak vol bıılundıı Bu vaşında kameı.ının aıdına geçen Antonıonı us- ta elestırılmez ancak valnız saygı duyulur" denıle- rek konu kapatıldı Bulutların Otesınde nın dunvaya pazarlandığı gıbı benzersız. dort donluk bir çalisma olduğunu soylemek tazla abanılı olur yonetmenın ^eterlı deretede ışe mudahale Ldememesi hareketı fazla mekanıklestırmış oyuntular aıasındakı denn \etenek taıkı Antonıonı nın stılını algılama eksık- lıgıdıkkatçekıvor Vnc ıkjoruntıılcrvokgenış plan- hı siradisi gorsel zengınlık u-4 duzevde Bulutların Otesınde bir seııaryiKİıin sok sınema deısı olarakal- mlannıalı Yeni bir 6 Uçan Hollandah9 SLNGL ÇAPAN Ortaçağ gezgıncı halk saırı CampanelH'nın anlartığı oyku- muz topraktan fırlamış. anıt gıbı devasa boyutlarda bir ınsan ba%ı heykelının ıçındekı savaşçılann oldurulmesiy le başlar 16 yuzyıl- da Upanyol boyunduruğuna baş- kaldıran F'landre yoresındekı bu kıyımdan bir tek Hollandalı (Re- neGroothof) hayatta kalır. bolge- nın derebeyı Netelneck"ın (WIIy \\andermeulen) karisı Belle (Ing- ridde\oos) tarafından kurtanlan Ancak Belle ıle zına halınde yakalanınca, lağıma sokulup ka- dının kocası tarafından vurulan Hollandalı. Campanellı'nın (Ni- no Manfredi) kollannda olur Hollandah'nın oğlunu doğurur- ken Belle de olur 9 ay sonra Hız- metkârlardan Lotte (Verle Dobbe- laere) besler buyutur kuçuk Hol- landalı yı Derebeyının çıftlığıne 6 yıl sonra gerı donen Campanel- lı denızlerkralıbabası Lçan Hol- landalı ustuneanlattıklanyladol- dururçocuğun kafasını Nevarkı aga maskesınıçıkararakkorettı- ğı Campanelh"yı kovar toprakla- rından Kuçuk Hollandalı da ne pahasına olursa olsun, babasının ızını surmeye yemın eder Kaba hatlarıy la konusunu ozet- ledıgımız "De \ liegende Hollan- der-Lçan Hollandalı"y ı sikı sıne- maseverlerın yıllar once festıval- de gosterılmış "Rembrandt" tıl— mıyleanımsayacakları Hollanda- lı sınemacı JosStelling yazıp vo- netmıs Son 20 yılda yaptıgı, az ama oz 7 f ılmıy le dıkkatı çekmış koyubırCızvıt-Katolıkeğıtımın- den geçerek kendını yetistırmiş Hollanda sınemasındakı 'Yeni Dalga'nın babasi sayılan Peter Greenavvay gıbı bir ressumın ba- kışına sahıp. 1945 doğumlu Stel- ling Flaman resmının klasiklen- nı. Bosch'un bazı eserlennı çağ- nştıran, gorsel bakımdan zengın epey ozen \e emek sarf edılmış uzunca, ama yer yer son derece et- kılevıcı ve zevklı bir epık fresk ortaya koymuş Oldukça şaırane bir Bıııbır Ge- ce masalı fantezısı nıtelığındekı frenı bosalmis bir hayal gucunun mahsulu "Uçan Hollandalı"" her- kesın adından haberdar olduğu ancak tam olarak bılemedığı yuz- yıllardırçeşıtlı versıyonlara sahıp unlu efsanenın yeni bir vorumu- nu. adeta tmal gıbı kurulup du- zenlenmış hanka goruntulerle ak- tanvor Ozüur duşuncey ı v e aklı temsıl eden ltalyan halk ^aırı Campanel- lı nın ıbuvuk Kıno Mantredı ku- zev ruhunu yansıtan bu sıradisi tılme Akdenız sicağını td^ıyor) anlartığı 3 bolumden oluşan ve 16 vuzyılda geçen "Lçan Hol- landalı" Campanellı nı babası- nın dunyanın bııtun denızlennı dolasan etsanev ı bir kaptan oldu- ğuna ınandırdıgı kuçuk Hollan- dalı'nın donemın kannakan^ık tutucu ve cahıl Avrupasi nda ba- basını (umudu) arayisinı hıkave resmedıyor Mekân kullanımın- dan dekorlanna kostumlennden muzığıne resım gıbı goruntule- rınden ıçerdığı fantastık bovuta kadar usta işi zengın ve yoğun bir sanat tanhı bulamacı nıtelığın- dekı kuzevden gelen bu "Lçan Hollandalı" kuşkusuz gunun en onemlı fılmlennden
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear