23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2=3 NİSAN 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Vecihi Ofluoğlu, bu akşam AKM'de bir gösteri sunacak 4 Nesü tukenmeye yüz tutmuş mim sanatçısı' MTJRHAN K\VAKLI "NesB tukenme>e yuz tutmuş bir kaç mim sanatçısından biri." kendısını bu sözlerle tanımlavan Vecihi Ofluoğlu bu ak.şam AKM'de gerçekleştıreceğı mım göstensı ılebelkı de neş,lı tukenmeveyuz tı*tmuşmımse\ırcısı>lebulusuvor 1967 y»lından bu yana tum guçluklenne rağ- rraen gönul verdıgı bu sanatı ısrarla sur- dörmeyeçahşan \ecıhı Ofluoglu"na su- nscağı bu gostende pıv anoda Çiçek Kan- ter, kemanda Lale V dzüguldü, v ıvolon- selde Arzıı Gok eşlık edecek Istanbul Umversıtesı De\let Konservatuvan'nda mımık ve hareket derslen veren sanatçı sergıleyecegı Kedı. TutsaL Kalp Avna ICuğu.Tenor, Kutu. Bar. Pıre ve Ip ısım- lı oyunlan kendısı kaleme almış Ovun- larm sunuşunu sanatçının kızi DüvinOf- lı»oğluyapı>or Ofluoğlu, bu sanatı çok uzun aralıklarla da olsa ızlevıcıye taşımak- tan. onu gündemde tutarak yaşatmaya çalışmaktan mutlu ^ c a k Turkıve"de mıtn sanatı ıle uğraşan sa- dece bırkaç kışının kalmış. olması ve bu sanatı kalıcı kı- lacak çabaiann. daha doğ- rusu ılgının vetersızlıgı. sa- natçının mutluluğunu gol- geleyenenönemhetken tl- gısızlığın mım sanatının kendı yapısından kaynakla- nabılmış olabılecegı duşun- eesıne karşı çıkan Ofluoğ- lu. öncelıklı neden olarak bu sanatı sürdurmek ıçın yeter- lı talebın olmamasını göste- nyor Bunun nedenı de mı- mın zor bir sanat gıbı algılanması Dığer etken ıse bu sanatı sürdurecek sanatçıla- n ya da sanatçı topluluklannı ekonomık yönden ayakta tutacak sev ırcının yoklu- Daha öncelen kurulan bırçok mım topluluğunun ekonomık zorluklar nede- nıyle dağılmak zorunda kaldıklarını an- latanOfluoğlu *\e\azıkbenimbilevıl- da bir \a da iki kereden fazla gosteri \ap- mava cesaretim vok. O seyircinin var ol- duğuna inanmıyanım. Gonul ıstivor ki bu işi sürdurecek topluluklar oluşsun \ma topluluklar olmay ınca, bu işı bıre\- sel olarak sürdurmekzorunda kalıvorsu- nuz" sozlenyle açıklıyor tek başına ça- lışmasının nedenını Aynca tek başına gosteri y apmanın daha ekonomık oldu- gunu \e kendısıne bağımsız da\ranma ozgurluğu verdığını de anlatan sanatçı bunun zorunluluk olmasından uzuntu dujuvor "Turk se>ircisini çok fazla la- namak istemıvorum ama televizjonla bırlikte başlavan sanatın giderek ucuzla- ması gibı bir sureç >aşanma>a başladı. Tembelleşen bir se>irci \apısı ortaya çık- ü. ^ani duvarak gorerek bir şevi izlemek yerine mim sanatı gibi sadece o\ uncunun >aptıklanndan bır \erc \armak gibi zor- İu bır uğraş ıçine girmekten kaçınan se- yirciler \ar.~ Mım sanatının sadece sah- ne sanatı olarak kalmayıp, ınsanlann bır- bırlerını kendılennı ve bedenlennı tanı- malanna yardımcı olduğunu belırten Of- luoğlu "\slında mim ı/le\icısi, birbiri peşi sıra gelen hareketlerden bir şevleri kavramanın keyfıni >aşar. Onlara birebır. bırşe\leranlahlmadığı ıçin kendi vorum- lanvla. algı guçlen\le, anlamı \akala- maktan. hareket orgulerinden bir yere \armaktan.aş.ınke\ıfalırlar. \maneva- zık ki \arolan bu koşullarda bu seyirciyi oluşnırmak çok zor. Oluşmamış bırsevir- ciyikorumak daha da zor" >eklınde açık- lıyor du>uncelennı Ofluoğlu, butün bu olumsuzluklann \anı sıra konservatuvarda venı oğrencı- lervetistıremedıklennısovlüvor "Busa- natla ilgili oğrencı vetiştırme>e kalkngı- mızda bu oğrencının gıdebılecegi \er \ok. Tıvatrooğrencısının. baleogrencısınin gı- debıleceği ver var, ama mım ogrencısınin gidebüeceğı, geçimını sağlavabıkceği bır ver vok. Ona destek olacak bir kurum da yok. Yani bu sanat birazölmeye mahkûm edilmiş gjbı." Ofluoğlu, bu sanatla bır- likte nelerın de olmeye mahkûm edıldı- gını gostermenm telayyla açıklıyor du- şüncelennı "Mimin çok onemli bir ozelliği \ar. Türkiye'de dile kilit \u- rulduğunda, insanların koDuşmaları vasaklandığında siz çıkıp oynarsınız. Insanlara ulaşırsınız. Benim gosterile- rime kaç defa kavıt için geldiler, ama hiçbirşe> vapamadılar Mimin, sozun anlatamadıklarını anlatabilmek gibi korkunç bir işlevi \ar. Galatasaray'da yakınlarını kavbeden insanların her cumartesı gunu toplu halde hiç konuş- madan oturmaları dille aktarılamaya- cak bir anlam taşıvor. Bunu sozlerle pankartlarla da anlatamazsınız" Soz- le anlatılan her ı>e>ın mımle anlatılabıle- ceğını. ancak bazen zorlanmalar va^ana- bıleceğını ıfade eden Oflu- oğlu, boy le durumlarda an- latımına rahatlatmak ıçın çeşıtlı aksesuvarlardan efektlerden ya da oyunun adından yardım alınabıle- ceğını ancak bunların mım sanatının kendı ozellıklerı- nı orten. oyunu oyuncuyu aşan nıtelıkte olmaması ge- rektıgını vurguluyor Mü- zık ıse yalnızca sessızlıgı kırmak ve fon oluşturmak ıçın kullanılıyor u |V1im sa- natı ile her şeyi anlatabilme- nize rağmen çok uç nokta- larda da o\ nayamazsınız. Çunku henuz oluşmamış bir seyirci varsa o w\irci\i yakalamak \e izledığinden kevıf almasını sağlamak belki biraz eğlenmesini sağlamak için ara\ a farklı şey ler serpiştirmekzorunda- sınız kı seyırciye ulaşabilesınız. Turk se- yircisini tanıdığım için az çok guldurüye da>alıo\unlarscrpıştiri\t)rum." Tek enst- rümanı bedenı olan mım oyuncusunun yeteneklennı veeksıklıklerını en ıvı ken- dısının bıleceğıne ınanan Ofluoğlu bu nedenleoyunlarınıdakendısınınyazma- sı gerektığmı dü^unuyor " Turkive'de bu işi surduren iki üç kişi kaldık. Her şe>e rağmen bu sanatı sür- durmek istivoruz. Bu sanatı se\enler. yap- mak ısteyenler \arsa lutfen gelsınler. bız burada\ız. Korkulacak. yapılamayacak, zor bir sanatdegıl bu, olmesin. \aşatalım bu sanatı..." Emma Thompson ve INigel Havvthornc.cn iyi kadın ve erkek o> uncu ödiilünü aldılar. 'Aşk ve Yaşam 'a BAFTA'danüç ödülKültiir Ser\isi- Unlu Ingılız oyuncu Emma Thompson'ın. Jane Austen'ın romanından senaryolaştırdığı ve Tayvan asıllı >onetmen \ngLee'nın be>azperde>e aktardıgı 'Aşk\e Vaşam' (Sense and Sensıbılıty". Ingıltere'de \enlen BAFTA Fılm \e Televız>on Odullen'nde uç odul aldı En hı Fılm odulunu alan 'Aşk ve Yas,am". başrol oyuncusu Emma Thompson'a En l\ı Kadın O\uncu . Kate VVinslefa da En hı )aıdınta kadinOuinc.ii odullerını kazandırdı 'Fostacı' (11 Postıno)'nın Ingılız vonetmenı Mkhael Radford ıse En A / Yonetmen kategorısınde verılen 'Davıd Lean Odulu'nun sahıbı oldu Christopher\1cQuarrie"nın 'Olağan ŞupheHler'adlı tılmı EnhıOzgım Senanu dalında odule değer bulunurken. John Hodge'un Ingıltere'dekı sınemalarda ılgıyle ızlenen 'Trainspotting' adlı fılmıne ıse En hı L \aılamaSemıno odulü verıldı "Kral George'un Deliliği" (Tha Madness of K.ıng George) adlı filmın başrol o) uncusu \igel Havvthorneıse. En l\ ı Erkek Outnut dalında odullendırıldı En A; )aıdımcı Erkek Omnıu' odulu 'RobRoy' adlı fılmde canlandırdığı ası lsko(,yalı karakterındekı başarısıyla Tim Roth'un oldu Odul torenıne VVoody Allen'ın son fılmı 'Mighty •Vprhodite'dekı roluyle En fu Yanlımu 'Aşk >« Yaşam'la Kate \N inslet da en i>i yardımcı kadın muncu ödülunü aldı. kadın Chiıntıı dalında Oscar alan Miro Sor>ino'nun yanı sıra sınema dunyasından pek çok unlu ısım katıldı Televızyon dalında venlen odullerı ıse ağırlıklı olarak Amenkan yapımldrının aldığı gozlendı 2*3 • * 7S I3NATI dostlar tiyatrosu Baro Han Tel: 293 81 37 Aziz niESinı : Genco ERKAL AZIZLIKLER Yalnız 9 Oyun Cuma: il.mt/C.tesi: 18.(111 Pa/ar: IS.OO BILGE ALKOR "Maskeler" -Poto^raf Sergisi- H HKJUI I lljyırjjı % A^lll} \dM 17 (H) Goierı PazorvePlnı ijfndo hergyn 1300 l9 00arasıacAlv 4 i ı.n.1.1 tl M^L.Itt»< U..JJ J T.l i» RO . W*. Jil Hl >1 İMAÇKA SANAT GALERİSİ Cafe-Galen Nur Altuğ Yağlıboya Resim Sergisi 15Nisan Bnynkdcre Cd No S7/1 Maslak Ttl M5 18 68 276 22 54 CEMAL TOLLU1 9 2 9 - 1 9 6 8 ARASI YAPITLARI SERGİ ORGANİZASYONU VE ENSTALASYONU A D N A N C O K E R m GALERİ e 3 Nisan - 7 Haziran 1996 HüsrevGeredeCad FırınSok No 2 /ITeşvıkıye/ Istanbul Tel 0-(212) 227 03 63 Fax- 25810 98 Galen, Pazar ve Pazartesi dışmda hergün 11.00-19.00 arası açıktır. TAMER AKAKINCI Resim Sergisi 1 - 25 nisan 1996 Iş Bartusı Parnukiupı Sarut Galtnsı Bcyoğkı W 244 20 21 Um.»Mf^ı i*+ Up 11»»ma.arfk •ULUNMAZ KULTUR MERKEZIBIULUNMAZ KULTUR MERKEZI TAHİR OZCELİK SAHNESİ I NAZIM HİKMET SAHNESİ Nihat Ateş Şür İşliğl 23 Nisan 1996 Saat: 18.00 Istiklal Cad. NO.186/2 aUtJsjrjy IST. Tel.; 243 05 S4 AFŞAR TİMUÇİN Çağdaş Estetiğin Sorunlan 23 Nisan 1996 Sıat: 19 00 Istiklal Cad. Aznavur P>sj, 212 I Sllıtısarav Tel.: 2S1 15 23 • 231 10 J0 ISTANBUL BUYUKSf ŞEHIR TIYATROLARI 24 Nisan Tarihinden Başlayarak KAOIKÖY HMOUN TANII SAHHISI (349 04 63) DAVID HARE PENCERE Yoneterr Ersan Uysal Turkçesr Filiz Ofluoğlu Sahne Tasarımı Atıl Yalkut Cıysı Tasanmı Aysel Doğan 24 (20:30), 25. 26, 27, 28 Nisan OYUN GUNLERI ÇA* I S 00. 20 10 PER 20.ÎG CUMA 20 10 CTESI IS 00. ÎO JO Tazır IS 00.1» 3» •İLETLER. ŞEHIR TIYATROLARI GI5ELERI ILE CAPITOL VE VAKKORAMA CIŞELERINDE SATILMAKTADIR SEHİR TIYATROLARI HARBIYE MUHSIN ERTUGRUL S*HNESI (240 77 20) SEV1M BUfiAK SAHİBİNİN SESİ •'>t_~-\ OMuıuun K 2i ü 17 a MWV 12. Çocuk Şenllğl 23, 25 26 Nisan (12 30) 24 27 28 Nıun (11 00) Etkınlıkier Ucretsızdır FATIH RESAT NURI SAHNESİ (52* 53 80) LEV TOtSTOY • r » TAHHI »AII1AS BIR ATIN OYKÜSÜ 12. Çocuk Şenllğl 23, 25, 26 Nıun (12 30) 24 27, 28 NKJII (11 00) Etkınlılder Ucretsudır ADALET A G A O C I U ÇATIDAKIÇATLAK USKUDAR MUSAHIPZADE SAHNESİ (333 03 97) 12. Çocuk Şenllğl 23, 25 2b Nıun (12 30) 24 27 28Nısan(11 00) Etkınlıkier Ucretstzdır K A D I K O Y H A L D U N T A N E R S A H N E S İ ( 3 4 0 0 4 * 3 ) DAVID HARF PENCERE" -a, BSwıım»LTiına3Dzıw.uo6.u 12. Çocuk Şenllği 21, 15 2i Nıwn(12 3Q) 24 27 28 Nıun (11 00) Etktnllkler UcretSudır GAZIOSMANPASA SAHNESİ (571 60 67) ORHAN GUNER 11 NİSAN KUTLU OLSUN İKİNCİ NÖBETÇİNİN SIKINTILARI 12. Çocuk Şenllğl 23, 25, 26 Nıun (12 30) 24 27 28 Nıun (11 00) Etkınhkler Ucretslzdır HARBIYE CEP TİYATROSU (240 77 20) FRANCAPAME DARIO FO AÇIK EVLİLİK OVUNCUNLEtll ÇA« 1^00 30 i« PEA 20 JO CUMA 20 10 C TESI IS CI0 10 ÎO PAZAH 15 OC.il J» (MERKEZ GtSESh n ^ SATILMAKTADIR. Kültür > Sanat \ ılanlarınız ıçtn V :•; 293 89 78 ? (3 hat) £ ISTANBUL BUYUKŞEHIR BELEDIYESI CEMAL REŞİT REY g KONSER SALONU 1. ULUSLARARASI CEMAL REŞİT REY KONSER "ALONU 6ENÇLİK FESTİVALİ (6- 19 MAYIS 1996) 6 Mayıs Pazartesı Saat 20 30 "ACIUŞ KONSERİ" CRR KONSER SALONU OPERA VE ORKESTRASI 7MoynSal.Saafl7 00 GENCTÜRKGhARtSTURİ 7 Mayıs Sah Saar 20 30 OSCAR GHIGUA GHor ResitoB 8 Mayıs Carsamba Saat 17 00 GENÇ YETENEKLER KONSERİ 8 Mayıs Carsamba Soat 20 30 İSTANBUL KOROSU 9 Mayıs Persembe Saat 17 00 YARKIN TURK RITIMURİ TOPLUIUĞU 9 Mayıs persembe Soat- 20 30 JAVIER PIAZA VE SON-RISA SALSA ORKESTRASI ]0 Mayıs Cuma Soat-20 30 M.S.Ü. DEVLET KONSERVATUVARI ÖĞRENCİ SENFONİ ORKESTRASI 11-12 Mayıs Cumartesı Pazar Saat 20 30 DONALD BYRD "THE GROUP" DANS TOPLUIUĞU 13 Mayıs Pozortesı Soat 17 00 GENÇ TÜRK HALK MÜZİĞI SANATaiARI 13 Mayıs Pazortesı Soai 20 30 ORFEO GRECO GREK MÜZİĞI KONSERİ 14 Mayıs Solı Soat 20 30 İ.T.Ü. KONSERVATUVARI ORKESTRASI 15 16 Mayıs Corşamba Persembe Saaf 20 30 JOAOUIN GRILO FLAMENKO PANS GÖSTERİSİ 17 Mayıs Cuma Saat 17 00 "YANSIMALAR" ŞENOL FİLİZ-BİROL YAYU-ENGİN GURKEY 17 Mayıs Cuma Saat 20 30 LOS MARIACHIS DEL MARIACHI MeksikB Holk ŞorVılon ve Daııs TbpJuluğu 18 Mayıs Cumortesı Soor 20 30 MANDELRING DÖRTLÜSÜ 19 Mayıs Pazar Soat 20 30 "19 MAYIS GENCLİK BAYRAMI KONSERİ" HACETTEPE UNİVESİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI BÜYÜK SENFONİ ORKESTRASI c tLAN T.C. SİLİVT^l ASLİYE HIKIK MAHKEMESİ'NDEN 1981 323 Esas Davacı Mehmet Alı Gunden \ e arkadaşlan ta- rafından davalılar Izzet Başakçıoğlu ve arkadaş- lan aleyhıne açılan tapu ıptalı ve tescıl davası so- nunda verılen 12 12 1990 gürtve 1981 323-574 sa- yılı hukum. Yargıtay 1 Hukuk Daıresı Başkanlı- gı'nın 24 1 1994 gun ve 1993 13401-466 sayılı kararı ıle bozulmuş olup ışbu bozma kararı, dava- lılardan Izzet Başakçıoğ- lu \e Velı Özer ve Şefıka Uzun'a teblığ yenne ka- ım olmak uzere ılanen teblığ olunur Basın 81189 T.C. İLAN S\RIYERSLJLH HUKUK HAKİMLİĞI'NDEN EsasNo 1996 287 Mahkememızın 1996 287 Esas. 1996 262 karar sa- yılı ılamı ıle Istan- bul Beykoz. Poy- raz ko>u. cılt 035^02. sayfa 59, kütuk 47'de nufusa kayıtlı İlyas ıle Ha- tıce'den olma 1328 doğumlu Rukıye Ta^kın'ın hacıraltı- na alınarak kendısı- ne aynı yerde nufu- sa kayıth 1930 do- ğumlu oğlu Halıt Ta^kın'ın \ası ola- rak atanmasına ka- rar venlmıştır Huküm özetı ye- nne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur Basın 81822 Salı Dfn/efif/eri Bir Demet Kır Çiçeği Muammer Ketencoglu 5umru Balıkçıoğiu CABARET CİNE Yc»lpınjr V* No2 \mj\u ALINTILAR TAHSIN YUCEL Uzam ve Zaman Yaşamımızda uzam mı daha onemlıdır, zaman mı9 Yanıt kışıden kışıye değışır, kımı uzamı one çıkarır, kı- mı zamanı, kımı de ayrımlara gırışmeyı saçma bulur Ben kendı payıma ağırhğı uzama venrım bır başka deyışle, yaşamımızda uzamın daha belırleyıcı oldu- ğunu duşunurum Bırzamanlar, bıranlatımı bu ıkı ve- rının ılışkılerı uzerıne kurmuş, karınca kararınca, uzamsahn zamansala ustunluğunu orneklendırme- ye çalışmıştım Anlatının baş kışısı de aynı goruştey- dı "Kımlıkler, kışılıkler, soz/er ya/an olabılır, o/masa da aoğrulanmaları zaman alır ıster ıstemez, oysa, bakmasını bılenlençın, ınsan yerle ılışkısınde hemen bellı eder kendını, tnsanın kımlığı zaman ıçınde de- ğıl, uzam ıçınde kesınlenır, ınan bana, uzama vurul- madıkça, zaman bır sıfırdıryalnızca, ufalanmış, par- ça parça dağılmış bır uzam dokuntusu, tepeleme uzam kınntılanyla do/u bı, çoplukten başka bır şey değıldır Dıyeceğım, her şeyı uzam belırler, gece ıle gunduzu bıle zaman degıl, uzam belırler belkı", de- meye dek goturuyordu ışı Soylemek bıle fazla, boyle bır kesınleme çok aşırı bulunabılır, bırbırınden guçlu kanıtlarla çurutulebılır Orneğın şu son yıllarda Anadolu'nun değışık koşe- lerınden gelıp istanbul'un çevresınde otağ kurduk- tan sonra yavaş yavaş her yanına yayılan yurttaşla- rımızın koca kentı tanınmaz duruma getırmelerı uza- mın belırleyıcılığının değıl, edılgenlığının ve kırılgan- lığının kanrtı gıbı gostenlebılır Doğrudur, uzam edıl- gen ve kırılgandır, daha once de Menderes ve Da- lan aynı kolaylıkla yuzunu değıştırmışlerdı bu kentın Ama uzam, zamanın tersıne, değışse de kolay kolay yok olmayandır etkısını yenı bıçımıyle -dolayısıyla ye- nı bır bıçımde- gostenr, ama hep gosterır Istanbul da, bu yenı bıçımıyle neresınden baksanız kendısı- ne benzeyen beledıye başkanları, neresınden bak- sanız kendısıne benzeyen mılletvekıllerı çıkardı Oy- leyse, durum oncelıkle uzamın belırleyıcılığını kanıt- lamakta Aynca, onu bu duruma getıren de zaman değıl, "parça parça dağılmış uzam dokuntulerı"d\r, bır uzamın bır başka uzamı kendı bıçımı ve kendı du- zenıyle ortmesıdır Burada sızın ve benım gıbılenn yo- lunu şaşırması da doğaldır Kral Lear'ın sonlarında Cordelıa Sarayı'ndan atılmış yaşlı, hasta bıtkın ba- basını bulup da kendısını tanıyıp tanıyamadığını so- runca, "Belkı tanırdtm", der eskı kral, "belkı yanın- dakı adamı da tanırdım, ama kuşkuluyum, çunku ne- rede olduğumu bılmıyorum " Shakespeare'ın derın sezgısı sık sık yonlendırır boyle bızı Ister "bakan" konumunda bulunalım, ıs- ter "bakılan" konumunda, kımlığımızı hangı ulam bu- lunduğumuz yerden daha iyi belırleyebılır? Istersenız sorunu hafıften kaydırmak pahasına, ulkemızde çok sık karşılaştığımız bır olgu aydınların (bu arada yazarlann) yan (dolayısıyla yer) değıştırme- len açısından ele alalım konuyu Yıllar yılı hep bellı ıl- kelere bağlanmış zaman zaman da savunmuş ya da savunur gorunmuş dıyelım kı, denemelerını Varlık dergısınde, kıtaplarını Can Yayınlan'nda yayımlamış bır yazar bırden bıre tam karşıt ılkelere bağlanmış bır gazetenın yazarları arasına katıhrsa, sız bu yazarı ne- ye gore neye oncelık vererek değerlendırırsınız 9 Za- mana mal olmuş duşunce ve konumlarına gore mı, şımdıkı yerıne gore mı? "Her ıkısıne göre!" dıyebılır- sınız Doğru, her ıkısıne gore, gene de belırleyıcı olan şımdı bulunduğtı yerdır, oncekı, yanı zamana mal ol- muş konumlarıysa, kımılennce olumlu, kımılerınce olumsuz bır bıçımde, ama hep şımdıkı (yanı ge r çek- ten bulunulan) konuma gore degerlendırılır Pek ola- cak bır şey değıl ya, yazarımızın yenı ortamında da eskı duşuncelennı savunması durumunda bıle, hıç- bır şey yenı konumuna gore değerlendırılmesını on- lemez Kışıyı yenı konumuna gore değerlendırmek de kımı zaman her şeyı tersıne çevırmek anlamına ge- lır Mareşal P6tain'ın 1940'ta Vıchy hukumetının ba- şında yer almasından sonra, bu yenn ışlevı olarak, Verdun savunmasının çağnşımları yorumlan, hatta sonuçları değışır Tum bu sorunları uzam ve zaman çerçevesı ıçın- de değerlendırmenın sakıncalı olacağını soylemek de olanaklı Gerçekte, "sorunu hafıften kaydırmak pa- hasına" derken, ben de bu sakıncayı vurgulamak ıs- tedım Ne var kı, bır gazete ya da bır dergıyı soyut da olsa bır uzam olarak tanımlamamızda hıçbır sakınca bulunmaması bır yana, kımılerının boylesıne keşkın donuşlerie, boylesıne kapsamlı yuksek ya da alçak atlamalarla gerçekleştırdıklerı bu yer değıştırmeler başka bır uzamsal sorundan kaynaklanıyor genellık- le bu "guzel ınsanlar" bu kuşkulu yollara bır başka uzamı ıçınde yaşamakta olduklarını korumak, genış- letmek ya da yukseltmek amacıyla sapıyorlar Ne olursa olsun, eskı dostların yurek parçalayıcı tınsel goçlerını hıçbır şey uzam kadar çarpıcı bır bı- çımde yansıtamıyor. BUGUN 12. ÇOCUK ŞENLİCI Şehır Tıyatrolan"nın duzenledığı ijenlık kapsamında Harbıye Muhsın Ertuğrul Sahnesfnde saat 12 30"da Oluşum Tı>atrosu ndan "Kırmızı Balon Re^at îsurı Sahnesı'nde Ova Bale Grubu 'Dans Gösterısı" Musahıpzade Celal Sahnesı nde Sıhırlı Değnek Çocuk Gosteri Bırımı ve Hedef Çocuk Korosu ve Drama Grubu Gazıosmanpa^a Sahnesı'nde Te\ fik Gelenbe Tıvatro^u'ndan "Mutluluk Adasının Cocuklan" adlı o>unlar\e gosterıler ıle Harbıye Muhsın Ertuğrul Sahnesı Fuavesı'nde saat 12 00"de Emre Erçetın ın pıvano resıtalı >eralıyor SERGİ 6 ya>)indakı ressam Cem Onur Erbav ın bılgısavarda Paınt-Bru>h programında gerçekle^tırdıâı tasarımlardan olui;an ılk kışıseîsergısı ?,aat 16 00 da NÎK In^aat Sergı Salonu nda açılıyor Erba>"ın sergisi 23 mavisa dek ızlenebılır (233 56 59) TİYATRO 1 Lluslararabi Ortaoğretım Fransızca Tı>atro Festıvalı kapsamında Saınt Mıchel Lısesı Tıvatro Salonu ııda 9 i0- 11 00 saatlen arasında Atelıers 11 00-13 30 baatlerı arasında Galatasara> Libesı Tı>atro Topluluğu H i()- 16 00 saatlen arasında Notre Daıne de Sıon Tıvatro Toplulugu nun gObtenlerı ver alıvor Goç Tıvatro Topluluğu "Tek Kupona tstanbul adlı o>unu saat 20 00de Şı^lı Gonul Uku-Gazanfer Ozcan Tıvatrosu'nda sahnelevecek Dl \ GÖSTERİSİ FatmaOzdırek ın çocuklar ıçın sunacagı 'Hayvanlar konulu dıa gostensı saat 16 00 ve 19 30da Goçerler FotoğrafKulubu nde (414 44 74) SOVLEŞİ \akup Kadrı nın "Hükum Gecesı' adlı romanı uzerıne tartı^ma saat 18 30"da Sahaf Cafe Kultur Merkezı nde Erhan Evup un katılacağı Şıır Lzerıne ba^lıklı sovle^ı ıse saat 20 00 de Sıvah Bevaz Fotoöratevı nde FİLM GOSTERİMİ Gharlıe Chaplın ın 'Bav Verdoıı\" adlı tılmı saat 14 (M) te Ingmar Bergman ın '\nna nın Tutkusu' adlı tılmı ıse saat 16 00 da Sahaf Çafe Kultur Merkezı'nde aosterılecek (414 42 06) 13. LLLSL4R\R\SI ANKAR\ MUZİK FESTİNALİ L'ensemble II Senıınarıo Vlusicale nın konserı bu aksam Resim He>kel Viuzesı nde
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear