23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
T MART1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 GRAMOFON İCNESİ SEÜM ILERİ HüseyinRahmi GürpınarOysa epey bır zaman geçmış Olum tanhı 8 Mart 1944'ten bu >ana ellıyı aşkın yıl Esen okunuyor mu, pek bıîmıyorum Gençlık >ıllanmda bu bûyuk esen, Atlas Kıtapevı, Münif Fehim"ın eşsız kapak resımjenyle bezeyerek Mustafa Nihat Özön, M ükerrem Kâmil Su, Zahir Cüvemli, Hüsametttin Bozok, Tahir Nejat Gencan gıbı usta edebıyatseverlenn bılgılı Turkçeleştırmelenyle gunumuz okuruna kazandınnıştı Şımdı de Ozgur Yayınlan. Kemal Bek' ın çabasıyla aynı ışlevı sürdurmeyı dılıyor Acaba okura, genç okura ulaşıyor mu Huseyin Rahmi'nın yenı basımlan0 Once havat hıkâ>esınde ız surelım Istanbul'un bu en dennlıklı romancısı 1864'te doğuyor Soykutuğu konusunda bılgı veren kaynaklar, ann^sının Ajşe Hanım olduğunu soyluyor Ayşe Hanım, "Safranbolu'da dbğmuş safrancılar kethüdası Hacı Mehmed Efendı1 nin tonınu"ymu:> Huseyın Rahmi'nın babası, hünkâr yaven Mehmed Said Paşa. Paşa eskı tarz şıırler yazıvor. atalan arasında Kitabî Osman Efendi var. babası Çoiak Huseyin Efendi'yse Turk-Rus savaşında kolunu kaybetmış Bır de adı anılmayan onemlı bır anneanne var, Huseyın Rahmı asıl onun gozetımınde yetışecek Çünkü Ayşe Hanım Huseyın Rahmı çok küçuk yaştavken oiuyor Bu olum, kara yergıler romancısı Huseyın Rahmı'ye haylı acıklı satırlar yazdırtacaktır Yetmışıne ulaşmış romancı. çocukluğunun o dönemını şoyle anlatır *(._) Bir gece annem, onıinde iki mum yanan aynanın karşısında belinden aşagı dökıilmüş siyah saçlannı tanyordu. Ben dizJerine sanlmış dunıyordum. Bu. pek vuzuhla haürimdadır. Birdenbire tarağı bırakü. Beni saçlannın sivah dalgalan arasına çekti. \ uzumu iki a\cunun içine aldı. Butiın şcfkativle vakından baktı-bakh. Yanaklanndan berrak damlalar yuvarlanıvordu. Bovle kucak kucağa mesut degil mıvdik? ÎSiçin ağlıvordu? F.n hazin sesivle: "Rahmı dedı "^nnecığım 'Annesız kalırsan ne yapan>ın v Of annesiz kalmak... Bu benim için hiçbir mâna>ı ihtiva etmek ihtimali olmavan bir terkipti Beni annemden kim a> ırabilirdi? Hangi kuvvet buna muktedirdi? Megerse annem, o korkunç tek bir ketimeden ibaret soğuk ismini örtmek için lisanımızda adına u/un bir terkiple "derdı deva nâpezır' denilen nıuthiş hastalığa tutulduğunun farkında imiş~. (...) Odadan ıçerı gırdik. O. arkasını yastıklara davamtş. vuksck doşeğinde vine oturur gıbi vapıvordu. Go.deri kapıva dikilmişti. Kalbine çekerek beni nıhuna nifAcedetek gibi sabit bir nazarla bakıyordu. Ne kadar zayıflamış, ne kadar değismişti. O annem miydi, başka bir kadın mıydı?" tlk romana doğru Keder yuklu sahnelerden sonra, anneannenın Aksaray'da, Yakup Ağa Mahallesi ndekı e\ı belınr Orada, çocuk Huseyın Rahmı, Istanbul Turkçesının ıncelıklı, ıncıklı cıncıklı anlatımıyla tanışma firsatı bulacaktır Yaşlı hanımlar boyuna konuşurlar deyışler. ozel ıfadelerbırbınnı kovalar Bır Emine Hanım masallar anlatır Oğrenım hayatında başartsızlık, Fevziye \bdullah Tansel'ın saptavımıv la "zekâsı üe dikkati çekmesi şoyle dursun, hocaiaruun takdırsiziiği yuzünden, ha>laz bir taiebe tesiri" bırakır Bununla bırlıkte ılk venler gun ışığındadır Huseyın Rahmı kışısel gozlemlennde hayatın otekı yûzunu, acıklı olduğu olçude gulünç, nyakâr. kalpazanca küçuk çıkarlara dayalı yuzunu a> ırt etmektedır On ıkı yaşındayken "Gıilbahar Hanım'* hıkâyesını yazmış 1887'de İstanbul'da Bir Frenk yayımlanır Nıhayet Şık yahut Ayna (1889) yazann tanınmasına olanak sağlayacaktır Şık Ahmed Vlidhat Efendi nın desteğıyleyayımlanmıştır A.hmed Mıdhat Efendi Şık'ı oven bır de sonsoz ekler Bu kısa roman, Huseyın Rahmı'nın gozde konulanndan bınne kaynaklık edecektır zaten Alafranga olavım derken maskara olan zuppenın seru\enlen Şık'ı. yuz on \edı yıl sonra okuyacak olanlar, esenn goçup gıtmedığını. goçup gitmek bır yana, yaşarlığını koruduğunu nasılsa sezınleyeceklerdır Istanbul, bır yersız hevesler, özentıler kentıdır Şık tan epey sonra yazılmış, ılk adı Alafranga olan Şıpsevdi konuyu ve serû\enı busbutun katmerlı dıle getınr Huneyın Rahmı, ozumsenmemjş, bır turlü sındınlememış alafrangalık eğılımlennın yaman bır alaycısıdır Hemen ardında kohnemış gelenekçılık, geleneğın ılle olduğu gıbı korunmasını talep eden, çağa ayak uydurmamakla dıreten. gencılıkte ısrarlı dunya görüşlen de yazanmızın ısrarla yerdığı bır aıfum olacak, olumsuz anlamlannda 'alafrangavla alaturka" Huseyın Rahmı'je bırbınnden guzel romanlar sağlayacaktır Elberte yalnız bu kadar değıl Cevdet Kudret, Huseyın Rahmi'nın Turk edebıyatına ve çok daha onemlısı, Turk top umuna hızmetını ozlu sozuyle açıüar "Hiseyin Rahmi'nin romanlan 'tore rornanı'dır. Büyük konak ve yahlarda vaşayan ûısanlardan en kenar maballelerde yaşayan yoksul halka kadar; paşası, efendisi, hanımu küçuknevi, gelini, kavnanası, murebbiyesi, metresi. zuppesi, ugün okunuyor mu Huseyın Rahmı? Oysa onun esen yalnızca dünun Istanbulu'nu anlatmakla, kâğıt üstünde yaşatmakla kalmıyor; bugünün Türkıyesrnı gözler önüne çınlçıplak senyor. Arabesk şarkılan duymamış, bılmemış Huseyın Rahmı arabesk yaşam bıçımlennı yazıyor. Televızyonda sanat icra eden medyumlan tanımamış, ızlememış Huseyın Rahmı, medyum atası büyücülen, üfürükçülen, falcılan ınanılmaz bır sergıleyışle dıle getınyor Para, köşeyı dönme, koltuk, ıktıdar oyunlannı, işte, yüz yıl öncesinden sezınleyıp bugüne hâlâ haykınyor Kımler yok onun esennde! Bence, herkes, hepımız var, \anz. Sayfalan arasından, ışte herkes, gündemdekı herkes bırer ıkışer dökülüyor zamparasL, delist, doktoru, hacısı, hocası, emeklisi. kuçuk mcmuru, ahçısı, hizmetçisi, yanaşmasu cvlatlığı, ufürukçusu, bu> ucusu. tulumbacıSL, dilcncLsi. vb. ile eski İstanbul'un her katından insanlan onun eserlerinden kendi çevTeleri, kılıklan. gorenekleri ve gelenekleri duşuncelen, ınançlan, dilleri ve her turiu ozellikleriyle yaşam aktadır.*' Sonra yenı zamanlara ılışkın dıkkatler Huseyın Rahmı Billûr Kalb'de Istanbul'un otomobılle ılk tanışmasını. akıllara durgunluk \encı taşlamasıyla tutanağa geçırmıştır \dı ustunde, o hıkâye, "Tıuıelden İlk Çıkış". Namustu Kokotlar'da Istanbul taksı şoförunu yıne ılk kez Huseyın Rahmı bır folklor kurarak yazacaktır Bir anıt yazar Yakın geçmışın lstanbulu'ndan goz kamaştıncı resımler Cevdet Kudret ışaretedıyor "Yanmvu/vıJönceki Istanbul'un atlı tramvavlan (Şıpsevdi), "Meyhanede Hanımlar" (1924) adlı uzun oykunun handıyse mcrhametsız bıranlatımla yakaladığı >an sarhoş, kavgacı, kılık kıyafet yenılıkçılığmden oteye gıdememış hanımlar ve onlann yanlanndakı, aytıı soydan bevler Değı^en sıyasalara, donemlere, buyuk devnmlere kar>ın o alaturkalık- aiafrangalık yıvışık hamuru yıne yoğrulmaktadır Boylesı uçsuz bucaksız bır toplumsal- yazınsal evrenm ardındakı yazara gelınce, o, kapalı, kendi kurduğu bır dunyada yaşamış Omrunun çok uzun bır bolumunu Heybelıada'dakı evınde geçırmış "EMerini ya dizlerinin ûstunde, va goğsünun ustunde kaVuşturarak" otururmuş Gulerken ağzını ortermış Adeta zıplaya zıplaya, kuçuk adımlarla yururmö^ Kahkahalan. "kiiçıik, sessiz ve kibar"mış Hep Refık Ahmet aktanyor Takkeler, dantelalar orer. tığ ışı yaparmış Uzun yıllar Heybelıada'da. tepedekı Buyuk yazann olgunluk eserlennde birdenbire psıkolojı saltanat kurar Huseyın Rahm,ı şımdı ruh çözumlemesıne ağırlık vermektedır Toplumsal havata bağlı, toplumsal hayattan kokenlı ruh karmasalan, ruh dunyasının sarsıntılan Huseyın Rahmı'nın yenı odakiandır Bu donemde bırkaç başyapıt art arda okura sunulur İlen yaşta da hukmunu koruyan cınsel ısteğın yaratabıleceğı yılcımlar Cebennemiik'ın (1924) ızleğıdır Ancak duşkun ve bayağı >a^amalara zorlanmış eşcınselhk Ben Deli mi>im?'de (1925) yasalann ımkân tanıdıgı ölçude yansıtılır Yaşlı kadın- jıgolo ılışkısı EvlereŞenlikKaynanam Nasıl Kudurdu'nun (1927) başlı başına bırcınnet romanı olmasına yol açar Iktısadî çokuşun ahlak anlayışında yarattığı uçsuz bucaksız düşkunluk Ltanmaz Adam'da doruk noktasıyla yansıtılmıştır 1964e kadar kıtapiaşamamış Kadcrin Cilvesi, Başımı/a Gelenler Bınncı Dunya Kâğıthane âlemlen (Bır Muadele ı Sevda). ramazan gecelerinde Şehzadebaşıgezmeleri(Son Arzu), mahallebaskınlan(Tebessum-ı Elem Acı Gulus), olü gomme torenkri (Hayattan Savfalar) kenar mahallc kadınlannui konuşmalan (Tesaduf) vb. bıitün aynnblany la yazna geçirilmiş buhınmaktadır." Huseyın Rahmı'nın hepsı Istanbul'da yaşayan sayısız kışılennı, bırde Refik Ahmet Sevengil'den dınleyelım "Abdulhamıd deVrinin konak efendisi, hanınu, kalfası. dadısu /uppesi, uşağı, hizmetçisi ahçısı, dev let diişkunu, fakir aileteri. Meşrutiyet'ten önce ve sonra Istanbul mahallelerinde oturan imam, mutekait, kalem efendisi, tulumbacı, satKi namuslu alufte, sokakta oynayan çocuk. Umumî harp vıllannda aç kalan, saman ekmegi viven, varını yoğunu satıp savan, sonunda sokağa dökülen İstanbuilu: Kadınıvla. crkegivk' çoluğuyla, çocuğuyla... Mutareke senelerinin frenk esiri, frenk mukallidi, sovtaru dejenere, parazit adamı. Her devirde Anadolu'dan İstanbul'a geçim aramaya gelen ve burada küçük işler tutan kimsekr." Sonra Cumhunyet devnnın ılk kışılen evınde yaşayan bu yazar. pek ender, çoğu kez, yenı bır romanı bıttığınde Babıâlf ye, yayıncısı Hihni Çığıraçan'ın yazıhanesme ıner, bazen saatlerce pencere onunde otururmuş Caddeden geçenler onun ıçın artık bırer roman kışısı olup çıkarmış Toplumsal hayattan haylı uzakta geçen yaşaması, Huseyın Rahmı"nın olup bıtenı yazıya geçırmesıne hıçbır şekılde engel oluşturmamıştır 1900 basımlı Tesadiıfboş ınançlann toplumda yaratacağı urkunç sorunlar uzenne onemlı bır venmdır Mutallâka (1898) gelın-kaynana ılışkjsının her kesımden okura ses yoneltebılen bır yorumu, bır ıstıhzası, buyuk olçude de eleştınsı nıtelığındedır Karmaşık ruh dünyaları Kuyruklu Yüdız AJtmda Bir İzdivaç - hele baştakı unutulmaz mahalle, ıç ıçe bahçe duzenı sahnelenyle- 1912'nın Halley kuyruklu yıldızını romana aktanr gorunerek, bılgısızlığm, kultur yetersızlığının, kadın-erkek eşıtsızlığının acı tatlı masalı sayılabılır Hakka Sığındık (1919), mustebıt Abdulhamıd'e neredeyse rahmet okutan Ittıhat ve Terakkı "kaparozculuğun na ılk cıddı yergıdır Savaşı'nın sebep olduğu her turlu ruhsal-toplumsal yıkımın dokumudur Bılınsemek gerekıyor kı, bu romanlann benzerlenne, edebıyatımızda bugun bıle rastlanmıyor Huse>ın Rahmı'nın bır 'halk romancısı' olduğu. ya da 'halkın bilinç düzeyini yükseltmek' amacı guttuğu çok soylenegelmıştır Eserlennde sık sık Nietzsche'den soz açan Huseyın Rahmı, sanıldığmca. halkseverbır romancı değıl oysa Merhametı çok dar alanlarda karşımıza çıkıyor Kımsesız genç kızlara, kuçuk çocuklara, terk edılmış yaşlılara daıma acıyan yazar, toplumun genış kalabalığına hıç de sevgıyle, sevecenlıkle bakmıyor K.ışısel çıkann surup gıttığı toplumsal ortamdan bır yarar da ummuyor Taşlamanın ardından karamsarlığın varlığı yadsınamayacak ölçude belırgın Huseyın Rahmı şunları soyluyor "Bir insan vıicudu iyi kötü birtakım hisleri örten bir potadır. Bu hisierden işimize yaravataklan gosterir, lizerimize koru bakışlar çekecekleri saklanz. Fakat guzelleştirerek açığa vurduklanmı/jn çoğu sahte ve riyakârancdir. Saİdadıklanmız ise tamamı ile samimi benlikierimiz, su katılmadık kendi hislerimi/dir. Her Karago/'un karşısında bir Hacivat lazımdır. Biri efsane ıse otekinin hakıkat olduğu ıspat edilebıliyor mu? Goethe bir Mefıstofeles yaratmamış olsaydı bir Faust yaıabüir mivdi? Şer olmayınca havrın ne kıymeti kalır._ Her ikisi de hayalî olsalar da ben iblisin şeriatını daha üstun, daha neşeii, tabiatın kanunlanna, insanlann mizaçlanna daha uygun buluyorum." Gelenekten izdüşüm Huseyın Rahmı'nın anıt esenne yonelık olumsuz eleştın, bu esenn oz- bıçım uyumu açısından çağın ısterlenne ulaşamadığıdır Bununla bırlıkte, yazann, yaşadığı toplumsal ortama denk bır bıçım arayışı ıçınde olup olmadığı sorusu hıç gundeme getınlmemıştır Billûr Kalb'de ya da Namuslu Kokotlar'da olduğunca, ıç ıçe geçmış kısa romanlar, bırbınne eklemlenememış çatılar ılk bakışta tedırgın edıcıdır Ama, aynı zamanda. ortaya şızofrenık ve toplumun yapısına haylı denk bır tablo çıkmakta romancının, us yarılmasını sergıleyebılecek bırarayış ıçınde olduğu duyumsanmaktadır Butun romanlannda, Hu^eyın Rahmı. Halid Ziya'nın tam karşıtı bır tutumla, geleneğın ızınde yurumuştur Anlatı geleneğınden yararlanırken meddah hıkâyesını, masalı, halk soyleşısını, halktan kışılenn dıl ozellıklennı, Karagoz ve ortaoyunu metınlennın ozellıklennı gunun hayatına çekıp getırebılmesı, bu usta yazann oyle kolay kolay gozden ırak tutulamayacak başansı, oz-bıçım ılışkısınde topluma ozgü uyum arayışıdır Gelenekten ızdu^um, romancının anlattıklannı aktarabılmek ıçın bır aracı nıtelığınde Romancının anlatmak ıstedıklcnnı VedatGünyol değerlendırıvor "Hüseyin Rahmi, her şevden öncc duygusal bir duşunurdür. İnsanlık tarihinin birtakım duşunce akımlanna kulak vermesini bilmiştir. Sesini çağının sesine, insanlığın, toplumun sesine vermeve çalışmıştır. Bırçok duşunce akımlan, birevL toplumu, insanlığı ilgikndiren her sorun. onda -bilinçli bilinçsi/- vankısını bulmuş gıbıdir. Kavradıgı sorunlann genişlıgi bakımından, edebivahmızda onemli bir veri vardır. Roman yoluyla, memleketimize, uvgar dünvanın duşıiniırlerini, filozoflannı uğraştıran sorunlan, toplum ve insanlık karşısında duvduklannı soknıav a çalışmıştır. Romanlannın eğlenceli havası içinde, ciddi sorunlan, sindirimi kolav bir yoldan karşımua çıkarmış ve tembel kafaları ışletmeve, dış dunvayla. başkalarıvla. ınsanlarla ilgilcndırmeve çalışmıştır." Demın Nıetzsche vı andım Nıetzsche'nın >anı başında Shopenhaucr, Voltaire, Molierc. Zola, sayılamavacak kadar çok vazar ve duşunur Huseyın Rahmı nın esennde amlmıştır Olum Bir Kurtuluş mudur?u yazarken Durkheim'ı ve onun Intiharadlı eNennı kılavuz edındığını soylcr V ıne de her esennde yalnız kendısıdır yalnız kendi dunyası belırmektedır Yalnız okumakla ve yazmakla geçmış, çalışkanlığına hcpımızın şaş.ıp kalması gereklı bır omur Çok uzun yıllar yalnızca yazmak Neden ölümsüz? Ikı ara venş var Sebeplennı Fevzıye Abdullah Tansel açıklıyor "Huseyin Rahmi'nin 1914-1917 arasında. birkaç makaleden başka, bir şev vazmanıasu Birinci Cihan Harbi'nin sebep olduğu sarsınblar ve ruhî buhranlar ile ızah edılebilir. 1933'ten olum yılı olan 1944'e kadar, 1941'deyazdığı Melek Sanmıştım Şeytanı adlı hikâyesi hariç, eserlerine rastlamıyoruz. 'En buyuk ıstıraplanm. sevdımlenmın olumü ile tecellı etmıştır' diyen Hüseyin Rahmi, I933'te, en sevdiği arkadaşı Mıralay Hulusı Bey'ı kaybetti; 1936-1943 arasında, Kutahya mebusluğu sebebinden, kutuphanesinden uzakta, Ankara'da buiunduğıı için, yaa yazamadı." Şımdı baştakı soruyu yınelıyorum Bugun okunuyor mu Huseyın Rahmı0 Oysa onun esen yalnızca dunun Istanbulu'nu anlatmakla, kâğıt ustunde yaşatmakla kalmıyor, bugunun Turkıyesı'nı gozler önune çınlçıplak senyor Arabesk şarkılan duymamış. bılmemış Huseyın Rahmı arabesk yaşam bıçımlennı yazıyor Telev ızyonda sanat ıcra eden medyumlan tanımamış. ızlememış Huseyın Rahmı. medyum atası buyuculen, ufûrukçulen, falcılan ınanılmaz bır sergıleyışle dıle getınyor Para, koşeyı donme. koltuk, ıktıdar oyunlannı, ışte, yuz yıl öncesinden sezınleyıp bugune hâlâ haykınyor Kımler yok onun esennde 1 Bence, herkes, hepımız var, vanz Sayfalan arasından, ışte herkes, gündemdekı herkes bırer ıkışer dokuluyor "İşte ben hayat teorilerimde seçebildiğim dustuıiara hareketlerimj uydurmakla vaşadım. Bana Ltanmaz Adam' lakabını verdiler. Fakat efendim ben hep bunlan utanır görünen adamlardan ornek aldım. Herkesin doğru eğri yollardan gelen kazancına bugunku kargaşalık arasından hiçbir zaman bir helâl veya haram kaynağı beiirtmek imkânı yok gibidir.*' Buyuk esennı, Huseyın Rahmı, zamanı sankı dondurduktan sonra kaleme getırmış olmalı ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Açmazda Bırakılan Gençlik... Bır kez daha olaylara yanlış tanı koymanın daya- nılmaz 'gaffeftn/'yaşamaktayız Gorunuşte 'harçlar' ıçın patlamalar yaratan bır gençlık karşısında, "Ama harçlannı odeyemeyenle- rın sayısı o kadar kabank değıl kı1 " gıbı bır şaşkınlık soylemını dıle getıren yetkılıler ve yonetıcıler, gerçek- te artık kemıkleşmış bır aymazlığın temsılcılığını ya- pıyorlar Bu yetkılıler ve yonetıcıler, gerçekte harç sorunu- nun, harç kredısı taleplerının neredeyse tamamına yakın bolumunun karşılanmasıyla çozumlenmesıne karşın olaylann neden yatışmadıgı sorusuna, bıraz da 'çok yakın geçmışe' bakarak yanıt arayacak yerde, ancak belleksız toplumlara ozgu ve hep 'şımdıkı za- man 'la sınırlı bır hesaplaşmayı yeglemekteler Evet, gençlık bır bunalımı yaşıyor, yalnızca bunal- makla da kalmayıp artık zaman zaman patlıyor', ama butun bunların nedenını yalnızca harçlarda ara- mak, orneğın Fransız Ihtılah'nın nedenını yalnızca za- manın Fransa Kralıçesı Marie Antoinette'ın savur- gan yaşamında aramak kadar aptalca bır tutum olur Bugunun gençlığı, çok cıddı boyutlarda bır kultur bunalımını yaşıyor Neden mı"7 Bugunun unıversıte gençlığı, 1970'lerın ıkıncı ya- rısında doğma bır kuşaktır Bu kuşak, ılkokul yıllarının sonunda ve ortaoğretı- mının başlangıçlarında, ıdeallerı temelde tefecılık ıl- kelerıne gore belırlenmeye başlamış bır toplumla ta- nıştı Bu kuşak, ılkgençlık yıllannda, kendi yurdunda bır yanda Ataturkçulukten ve onun ulusal bağımsızlık anlayışından soz edıldığı, ote yanda ıse her şeyın fi- yatının yabancı parayla belırlendığı ve sergılendıgı şı- zofren çağrışımlarla dolu bır atmosferde yaşamak zorunda bırakıldı Bu kuşgk, anayasa hukuku derslennde anayasa- ların ustunlu^u ılkesını oğrenırken, bu ılkelerı kendı- lenne oğreten kımı anayasa hocalarının unıversıte senatolarında ulkenın anayasasını yunjriukten kal- dıran bır askerı darbeyı onaylayan senato bıldırılerı- ne hıç duşunmeksızın ımza koyduklarına tanık olma- nın yanrtsız soru ışaretını yaşadı Bu kuşak, butun yaşamına egemen olacak bır ah- lakın ılkelerını aradığı yıllarda, ulke gundemını gun- lerce dolduran dev yolsuzluk ıddıalannın turlu he- saplarla bırgecede hasıraltı edılıverdığı kıtlesel bır ah- laksızlık ormanında yaşamak zorunluluğuyla karşı karşıya kaldı Bu kuşak, erdem arayışının en yoğun olduğu yıl- lannda başını nereye donse, ancak erdemsızlığı bul- du Buna karşılık erdemı savunanlann oldurulduklen- ne, oldurenlenn ıse hıç bulunamayışına tanık oldu Ideallerın kendısme en gereklı olduğu yıllarda ıde- allerınden edılen erdemsızlıklere yargılı kılınan bu gençlık şımdı "Ne uğruna" sorusunun gençlık yıl- larının o en doğal sorusunun yanıtını eylemlerıyle ve tepkılerıyle arıyor Bu gençlık ıçınde ve uğruna yaşamaya değer bır toplumun ızını suruyor Arayış bıçımlerı kımı zaman yanlış olabılır Hele bu arayış sırasında kendi eğıtım kurumlarını yakıp yıkmanın onaylanacak yanı yoktur Ama bu yanlışlığın faturasını odemenın sorumlu- luğu o gençlerle bırlıkte onları ıdeallerınden ve er- demlennden edenlere onları hıç duşuncesızce yarı yolda bırakmış olanlara da aıttır Eğıtım kurumlarında ogrendıklerı ile yaşam yolun- da gorduklerı arasındakı dıpsız uçuruma ıtılen bır gençlıkten, o uçurumdan kurtulabılmek ıçın neden kı- mı zaman çok hoyrat davrandıgını sorarken duşu- nulmesı gereken başka şeyler de vardır insanın ve ınsan degerlerının artık hıçbır şeyın ol- çutu olmadığı bır toplumda yaşamak zorunda bırak- tığımız bır gençlığı tepkılennden oturu yargılarken yıl- lar boyunca onlara dolar yeşılı bır mıllıyetçılıgı bağım- sızlık, duşunen ınsanların hep yerde kalan kanlarıy- la sulanmış topraklan da 'olması gereken vatan dı- ye yutturmaya çalışanların sorumluluklarını da asla, ama asla unutmamamtz gerekır 1 "Vurulduk Ey Halkım Unutma Bizi"nin ilk baskısı tükendi Kultur Ser>isi- Lğur Vlumcu Ara>tırmacı Gazetecılık V'akfı tarafından vavmılanan "\urulduk Ev Halkım Unutma Bızı" adlı kıtap-kasedın yırmı beş bın adet ba.Mİan bınncı baskiM tukcndı ^akında pnaviva çıkacak ıkıncı baskı daha oneekı baskıda olduğu gıbı gazete bavıılennde kıtapçılarda \e Raksotek mağazalannda satılacak 'Medya Cini Radyo üstüne Dersler' Kültiir Servisi - Mıchael Kaye ve Andrevv Popervvell'ın yazdıklan "Medya Cını Radyo Ustune Dersler" adlı kıtap, Yapı Kredı Yayınlan tarafından yayımlandı Radyoda soyleşı. konu^ma. kuşak ve magazın programlannın nasıl hazırlanacağını anlatan kıtap bu konuda karşılaşılabılecek pek çok soruva vanıtlar sunuyor Radyo yayıncılığıyla ılgılenen herkesin kolaylıkla anlayabıleceğı bır uslupla yazılan kıiap. radyo yayıncılannın yanı sıra ıletışım ve medya alanında eğıtım gorenlenn de yararlanabıleceğı bılgıler ıçenyor Yetenekli Çocuklar Oans ve Müzik Yarışması ANKARA(AA)-Ankara Kavaklıdere Rotary Kulubu tarafından duzenlenen 3 Turkıye Yetenekli {ocuklar Dans ve Muzık Yanşması ıçın başvurular başiadı Profesyonel olarak dans ve muzıkle ılgılenmeyen kuçuklenn yeteneklennı gelıştırmek onlan evrensel düzeyde eğıtıme yoneltmek ve teşv ık etmek amacıy la gerçekleştınlen yanşmalann on elemelen 12 mayısta Istanbul, Adana, tzmır ve Ankara'da yapılacak Son başvuru tanhının 13 nisaıı olarak belırlendığı yanşmaya. 6-15 yaşlan arasındakı çocuklar. muzık dalında senfonı enstrumanlan, gıtar ve orgla katılabılecekler Dans dalında yanşmaya katılan kuçukler ıse modern dans ve klasık bale gostenlenyle sahne alacaklar Sanat danışmanltğını unlu orkestra şefı Hıkmet Şımşek'ın yaptığı yanşmanın bolge finallen 18 mayısta, Turkıye fınalı ıse 25 mayısta Ankara'da gerçekleştınlecek Fransa'da Nâzım HHunet gösterisi STRASBOURG (AA) - Dunyaca unlu şaınmız Nâzım Hıkmet'ın şıırlennden oluşan bır «.anat gostensı. Pans'tekı "Theatre de la Vılle"de gerçekleştınlecek 13-16 mart tanhlen arasında duzenlenen etkınlığın muzığını Chnstıan Boıssel vaparken yonetmenlığını Stanıslav Nordey ustlenecek Fransız muzısyen Alma Rosa'nın Nâzım Hıkmet ın şıırlennden derlenmış şarkılannı seslendıreceğı gostenye. Fransız tıyatro sanatçılan ve muzısyenlenn de katkıda bulunacağı bıldınldı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear