23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1SMART1995CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER CfJP'den Çağırıcı açıkhması ] A>KARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHPGenel Sekreter Yardımeısi Haydar Oymak, dün düzenlediği basın toplantısında, gazeteci Çetin Emeç cinayetinin failinin 6 yıl sonra olsa da buJunmasının sevindirici oiduğunu söyledi. Jran'ı ima ederek, Emeç'in katil zanlısı İrfan Çağıncı'nın komşu bir ülke ile olan ilişkisinin düşündürücü oîduğunu belirten Oymak, 'Teröre destek verenler, bundan kendilerinin de zarar göreceğini bılmelidirler. Türkiye, bu yakJaşımlara hak ettiği cevabi verecektir" dedi. ODTÜ'de bekâret tartışması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Orta Dogu Teknik Üniversıtesi (ODTÜ) öğrencileri, sağlık merkezine tedaviye giden bir arkadaşlannın bakire olmadığının ailesine bildirilmesini protesto ettiler. Eylemlerini gelecek bafta sürdüreceklerini belirten öğrenciler, bekâret kontrolüne uğrayan tüm ögrenciieri ellerindeki belgeleri birleştirmeye çağırdılar. Tüm Haber-Sen davası düştü • ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Ankara Valiliği'nin Eğitim-Sen'in kapatılması ıstemiyle açtığı davanın düşmesinin ardından, Türk Haber-Sen davası da valilik avukatının duruşmaya gelmemesi nedeniyle ışlemden kaldınldı. Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi, Türk Haberleşme JCâğıt ve Basın Yayın Hizmetleri tşkolu Kamu Çalışanlan Sendikası'nın (Tüm Haber- Sen) kapatılması ve her türlü faaliyetinin "ihtiyati tedbir" yoluyla durdurulması istemli davayı, takip edilmediği gerekçesiyle ikinci kez işlemden kaldırdı. Basın Konseyi'nin uyarısı Tfc îstanbul HabCT SeirvBF Basın Konseyi Yüksek Kurulu, Show TV'de yayınlanan. Vedat Yenerer'in hazırladığı Hakkari'de insanlann çöplüklerden gıda malzemesi topladığı haberin gerçek dışı olduğu yönünde iddialar öne süren Yeni Yüzyıl gazetesi muhabiri Sayg] Öztürk ile Takvim ve Ateş gazetelerinin uyanlmasma karar verdi. ORÜS'te ünetim durdu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 8 işletmesi özelleştirilen Orman Ürünlen Sanayii'nde (ORÜS) üretimin durdurulduğu ve 1050 işçinin işine son verildiği bildirildi. ORÜS'te örgütlü olan Ağaç-Iş Sendikası, çalışanlann işsiz bırakılmasının anayasal bir suç olduğunu vurgulayarak, işletmelerin satışınm iptalini istedi. Sendika tarafından, işciler adına satış işleminin iptali için açılan davalann sürdüğü bildirildi. TBMM eylemcileri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Harçlan protesto etmek amacjyla TBMM Genel Kuruiu dinleyici locasında, "Harclara hayır" yazılı bir pankart açarak, "Öğrenim hakJamız engellenemez" şekJinde slogan atan 11 öğrencinin yargılanmalanna başlandı. Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasında ifadeleri alınan öğrenciler, pişmanlık duymadıklannı söylediler. Perinçek yargılanıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - însan Haklan Demeği'nin (İHD) genel kurulundaki konuşmalannda "bölücülük" yaptıklan savıyla hakiannda dava açılan Işçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek ile Ayşenur Zarakolu'nun yargılamalanna devam edildi. Ankara 1 No'lu DGM'de görülen davanın dünkü duruşmaya devam edildi. Mahkeme Başkanı duruşmanın ertelenmesı karan verdi. Paris'teki EDU toplantısına katılan Başbakan Mesut Yılmaz, Türkiye'ye döndü 'Kiirt sorumınu sflah çözmez'Haber Merkezi - Başbakan Mesut Yıl- maz, Güneydoğu Anadolu somnunun sade- ce askeri yollarla çözülemeyecegini belir- terek, bu sorunun çözümünde kültürel, sos- yal ve idari yollar da oîduğunu bildirdi. Avrupa Demokratlar Birliği (EDU) top- lantısı nedeniyle Paris'te bulunan Başba- kan Mesut Yılmaz, dün Almanya'da bulu- nan eşi Berna ve oğlu Yavuz'u alarak Tür- kiye'ye döndü. Yılmaz ailesi, Türkiye'ye dönmeden ön- ce Bonn Üniversitesı kliniğıne giderelc, oğul- lan Yavuz'un göz muayenesini yaptırdılar. Daha sonra Türkiye'nin Bonn Büyukelçili- ği ikametgâhında basın toplantısı düzenle- yen Başbakan Yılmaz, Yavuz'un, bir hafta sonra kontrol ıçin yeniden Almanya'ya ge- leceğini söyledi. Başbakan Yılmaz, bir so- ru üzerine, yurtdışma çıkışlarda Toplu Ko- nut Fonu kesinrisinin 25 dolara indirilece- ğiyle ilgili haberlerin yanlış oîduğunu be- lirtti ve "Biz Toplu KonutFonu'nu tamamen Erbakan 4 İsrail gezisi ağır hata' ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Demirel'in lsrail ve ar- dından Mısır'ayaptığı gezileri eleş- tirerek bunun son derece yanlış bir hareketoîduğunu savundu. Erbakan, Demirel'in gezisinin ağır bir hata oîduğunu öne sürerek "Baö'nın İs- lamı terörist gibi göstenme oyunu- na alet olmak yanlıştır. Terörün merkezi, asıl ABD'dir"dedi. RP li- deri, "Ordunun temennisi ANA- YOL'du"diyen Başbakan Mesut Yılmaz'ı da zikzak yapmakla suç- ladı. Erbakan, iktidarageldıklerin- de çalışanlan rahatlatmaya yönelik düzenlemeler yapacaklarını ve DSP'nin de kendilerinin yanında yer alacağını söyledi. Partisinin grup toplantısında ko- nuşan Erbakan, Demırerin lsrail ve Mısır'a yaptığı gezilen değer- lendirdi. Demirel'in gezisini mil- lettin menfaatlerine karşı hatalı bir davranış olarak niteleyen Erbakan, "Keşke Sayın Demireİ halka kulak verseydi gitıneden önce liderlerle gö- rüşseydi" dıye konuştu. Erbakan. " O İsrail Id Kudüs"ü başşehir ilan etti. Kimse bunu kabul etmiyor. Oraya giderek böyle bir olayı onay- lanıak son derece yanlıştır ve ağır bir hatadır. Bu mflB poütikanuza ay- kındır" dedi. • Avrupa Demokratlar Birliği Konferansı nedeniyle Paris'te bulunan ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Mesut Yılmaz, Le Figaro'ya yaptığı açıklamada, Kiirt sorununun sadece kuvvetle çözülemeyecegini vurgulayarak kültürel, idari ve sosyal yollann önemli oîduğunu söyledi. kaMırmayı planlıyoruz. Bu konuda da gerek- B çalışmaiar yapüıyor" dedi. Paris muhabirimiz Mişel Pertaıan'nın ha- berine göre Başbakan Yılmaz. Fransa gezi- si sırasmda bu ülkede yayımlanan Le Figa- ro gazetesine verdiği demeçte, olağanüstü halin 4 ay daha uzatılması konusunun par- lamentoda ele alınacağinı. uzatılması ha- linde, bu süreç içerisinde kaldınlması veya kapsamının daraltılması için çalışılacağını ifade etti. Yılmaz, Türkiye'nin smırlannın değişti- rilemez oîduğunu ve dışandan gelen müda- halelenn önüne geçilmesi gerektiğini be- lirttiğı demecinde, "Sorun sadece demok- rasi sorunu değil, aynca ekonomik bir sorun. Güneydoğu Anadolu sorunu,Türkiye'nin ge- lişmesinde de önemli bir engel oluşruruyor" diye konuştu. Yaşar Kemal'ın "Türkfye, Kürt probtemi- ni çözümledikten sonra demokrasiye kavu- şacakür" şeklindekı görüşünü paylaşıp pay- laşmadığı sorusunu Yılmaz. "Bu apaçıktır. Türkiye bu problemi çözmeden tam bir de- mokrasi olamaz. bu zaten sadece bir demok- rasi problemi değildir, a>nı zamanda ekono- mik bir probiemdir de; Kürt sorunu, geliş- memizdeönemli bir handikap oluşturuyor" diye yanıtladı. "Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu soru- Yılmaz-Juppe görüşmesi: Başbakan Mesut Yılmaz, Avrupa Demokratiar Birliği (EDU) Konferansı'na ka- blmak üzere geldiği Paris'te, Fransa Başbakanı AJain Juppe'nin temsikiler onunına verdiği yemeğe katildı. nuna başkalanmn kanşmasını istcmezken, Çeçen sorununda önemli rol oynamak iste- diği'' şeklindeki bir soru üzerine. Başbakan Yılmaz, devlet politikasıyla, Türk kamu- oyunun duygulan arasındaki ayınmın iyi yapılması gerektiğini söyledi. Başbakan, Türkıye'nın Rusya'nın toprak bütünlüğüne saygı ılkesini hatırlatarak, Türkıye'deki Kaf- kas kökenli Türk vatandaşlann çok fazla olması nedeniyle. kamuoyunun bu konuda farklı düşünebileceğıni ifade etti. DSP liden Bülent Ecevit'ın özelleştırme ile ilgili görüşlerinın hatırlatilması üzerine Yılmaz, Türkiye'deki fınans sıstemınin yüz- de 75'inin devlet kontrolü altında oîduğu- nu belirttı ve "Bu çok fazla. Eccvit ile görü- şerek bir uzlaşma bulmak zorundayız" di- ye konuştu. Yılmaz. öğleden sonra Paris'ten Alman- ya'ya geçti, ardından yurda döndü. Yılmaz, Esenboğa Havalımanı'nda dûzenlediği ba- sın toplantısında, EDU toplantısı hakkında bilgı verdi. Bu toplantıda. si- yasi düzeyde kullanılan ko- nulann, resmi konularayan- sıdığını ifade eden Yılmaz, DYP'nin Avrupa Demokrat- lar Birliği'ne üyelığine ka- bulii için nzalannı ilettiğini de belirtti. Toplantıda, Avrupa Birli- ği'nin genişlemesi ve Avru- pa'nın güvenliğinin eie alın- dığını anlatan Başbakan Yıl- maz, görüşmelennde, Türki- ye'nin Avrupa için önemli oîduğunu vurguladığını ve gümrük bırlığı konularında kendilerinden yardımcı ol- malannı istediğini kaydetti. Yılmaz, birgazetecinin,4. Ordu'nun kaldınlmasının söz konusu olup olmayacağını sorması üzerine de konunun Yunanistan Dişişlen Baka- nı'nın yaptığı bir açıklama- da ortaya atıldığını hatırlat- tı. Kendisinin buna cevabı- nın u ön şartsız bir diyalog başlatılması" oîduğunu be- lirten Yılmaz, şöyle devam et- ti : "Biz Yunanistan ile hic bir ön şarta bağlı olmayan bir di- yalog başlatmak istiyoruz. Bu di> al<>o çerce> inde, hem ara- mı/daki sonınlan tanımla- ma imkânı bulacağu hem de bunlan nasıl çö/ebilecegjmiz konusunda somutbazı arayış- lara girebiliriz. 4. Ordu me- selcsi dahil, adalann silahsız- iandınlması dahil, diğer bü- tün konular ancak böyle bir diyaiog mekanizması içerisin- de görüşülebilir." Küçük kurultay gündemde CHPMe yönetim değişikliği beklentisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAYOL hükü- metinin kurulmasının ar- dından CHP'de iç hesaplaş- ma dönemi başlıyor. Kü- çük kurultaym toplanması gündeme gelirken, kulis- lerde parti üst yöneriminin de değiştirilebileceği dile getirildi. CHP Genel Sek- reteri Adnan Kesldn, göre- vinden aynlacağına ilışkin savlarla ilgili olarak, "Yeri- mize zamkla y»pıştınlma- dık" derken, parti meclisi (PM) üyelerinden Kenan Coşar, "Küçük kurultay ı bile toplamadılar. Buyöne- tim inandıncüığuu, partiyi kucaklama kküasmı yitirdi" dedi. Seçim yenilgisinin fatu- rası, CHP Genel Başkanı DenizBaykai'ın ekibini ken- di içinde de böldü. Genel Sekreter Adnan Keskın ile Genel Başkan Yardımcıla- n AH Topuz ve Erol Çe\ik- çe arasındaki "soğukluğa" dikkat çekilirken, ilk PM toplantısında yönetim de- ğişikliğinin gündeme gele- büeceği belirtildi. Merkez Yönetim Kurulu'nun toptan istifa edebileceği ya dâ is- tifa istenebileceği kulisler- de dile getirilirken, CHP li- deri Baykal ile de ilişkileri gergınleşen Genel Sekre- ter Adnan Keskin'in göre- vi bırakabileceği bildirildi. Önümüzdeki dönemde, CHP PM'nin, ardından da küçük kurultayın toplanarak seçim hesaplaşmasırun ger- çekleştirileceğı dile getirii- di. Adnan Keskin, kendisi- ne karşı kampanya açıldı- ğı ve yönetim dışı kalabile- ceği savlanyla ilgıli olarak. "Ben gerekirse bırakınm. Yerime zamkla oturmuş de- ğilim. Aynlmamız partiyi büyütecekse gereğini yapa- nz" dedi. Parti içi muhalefetin tem- silcileri olan PM üyeleri Hasan Fehmi Güneş, Halil Çulhaoğlu,Mustafa Gazal- cı ile Kenan Coşar da PM'nin ivedilikle toplan- masını istediler. Coşar, par- ti yönetiminin inandıncılı- ğını ve partiyi kucaklama iddiasını yitirdiğini savu- narak, "tnsanlarda yöneti- me iUşkjn olarak umutsuz- luk, bezginlik var" dedi. Coşar, partinin yetkıli ku- rullannın çalıştınlmadığını vurguladı. DYP'de Çiller karşıtlan, nisanda olağanüstü kongre karan aldı Mııhcdefetbaskuuı haznhntyor OSMAN AYDOĞAN ANKARA - DYP'de olağanüstü kongre isteyen muhalif kurucular ve eski milletvekilleri, baskına hazırlanıyor. Parti yönetimini yeniden oluşturan Tansu Çüler, büyük kongre delegelerini yenileyerek, kongreyi başbakanlık yapacağı döneme ertelemeyı planlarken, 270 delegenin imzasını toplayan muhalifler, olağanüstü kongrenin 13-14 nisan tarihlerinde toplanmasını istediler. Muhalifler, DYP'den ihraç edilen eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve arkadaşian için de kongrede af çıkarmayı hedefliyorlar. Başkanlık Divanı seçiminde, Ci'ler'e tepki gösteren muhalifler arasında bulunan Cavit Çağlar ve Rıfat Serdaroğlu'nun genel başkanlık için aday olabilecekJeri belirtildi. DYP'de Tansu Çiller'le, seçimlerden önce yollannm aynldığı eski milletvekillen arasındaki mücadele hızlandı. Çiller, kabine dışında kalarak partinin tüm yönetim kadrolannı kendisine yakın isimlerle yeniden oluştururken, muhalifler de olağanüstü kongre için çabalannı arttırdılar. Çiller'in, kendi başbakanlığı dönemıne gelmesi için büyük kongreyi 1997 yılına ertelemeye ve kongre delegelerini yenilemeye çalışırken, hükümetin kurulmasının ardından ilk çekışmeler Başkanlık Divanı'mn belirlendiği Genel ldare Kurulu (GİK) toplantısında su yüzüne çıktı. Çiller'in, Hasan Ekincû Necmettin Cevheri Baki Ataç, Hasan Peker, Bahattin Şeker, İsmail Köse, Ali Şevki Erek, Mehmet Gölhan, İsmail Karakuyu ve Esat Kıratlıoğlu'nu parti yönetimıne seçtirmekte zorlandığı toplantıda, muhaliflerden Baki Tuğ \e Osman Seyfi'yle birlikte Rıfat Serdaroğlu ve Refaiddin Şahin gibı isimler de oy kullanmayarak protesto ettiler. Tansu Çiller'in büyük kongreye yönelik olarak son 3 ayda 52 si il yönetimi olmak üzere toplam 173 örgütte feshe gitmesi ve buralara atama yapması karşısında çalışmalannı hızlandıran muhalif eski milletvekilleri ve kurucular, olağanüstü kongreyi nisan ayı içinde toplamayı kararlaştırdılar. Bölgelerde toplantılar yapan ve partiden ihraç edilen Hüsamettin Cindoruk ile Gökberk Ergenekon gibı isimlerle bir araya gelen muhaliflerin topladıklan imza sayısının 270"ı bulduğu öğrenıldi. Muhalifler, 28 mart gününe kadar imza toplamayı sürdüreceklerini belirterek. olağanüstü kongre için 216 imzanın yeterli olmasına karşın hedeflerinin 400-450 imzayla geniş bir örgüt desteği oîduğunu söylediler. Muhalif eski milletvekillerinden Ertekin Durutürk. olağanüstü kongre için 13-14 nisan tanhlerini belirledıklerini bildirirken, muhalifler kongre için 4 maddelik bir de gündem belirledıler. Çiller'e karşı aday olması ıçın baskı uygulanan Hüsamettin Cindoruk ve arkadaşlannın affedilmesini sağlamaya çalışan muhalitler. gündemlerinin bırincı maddesinde, "1.1.1995 tarihinden itibaren partiden ihraç edilenlerûı affedilmesini" öngordüler. Gündemin diğer maddelerinde ıse GlK üyelerinin bölgelerinden ön seçimle gelmiş olmalan koşulu ile genel merkezin kontenjan adaylanna sınırlama getirilmesiyle birlikte genel başkan ve GlK üyelerinin seçimi öngörülüyor. Muhalefet, Cindoruk'a af peşinde. OR UŞ / BULENT TANLA DSP Istanbul MUletvekiH İstikrar ve hizmet için yeni siyasal model- • — « ^ YP ile ANAP'ın Mesut Yıl- m ^ maz başkanlığında oluştur- m m duğu azınlık koalisyonu, m M TBMM'ninkuruluşundanbu • ^^ yana iş ba^ına gelen 53. hü- kümet olarak göreve başlamış bulunuyor. 1920-1960 arasmın ilk yirmi altı yılmda başbakanlar bir elin parmaklanyla sayılacak kadar az sayıdadır (Inönü, Okyar, Bayar, Saydam, Saracoğlu). 1946-1950 arası Pe- ker, Saka, Günattay hükümetlerine, 1950- 1960 yıllan da Adnan Menderes'in kurdu- ğu beş hükümete sahne ohnuştur. Kırk yıl boyunca yakiaşık yirmi bir ayda bir hükü- met değişmiş, her yasama döneminde de or- talama iki hükümet yönetimde kalmıştır. 27 Mayıs 1960 1. Gürsel hükümetinden 1980 VI. Demirel hükümetine kadar geçen yirmi yılda, yıl başına ortalama bir hükümet düşmüş; önceki kırk yıla göre hükümetle- rin yönetimde kalma süresi yanya yakın bir oranda azahnıştır. 1980-1995 dönemi kurulan hükümet sa- yısında neredeyse 1920-1960 dönemine yak- laşan bir tempoyla bir buçuk yılda bir hü- kümet ortalaması tutturulmuştur. Bu döne- min ilk yedi yılında sadece üç hükümet ku- rulmuş; yaklaşık yirmi sekiz ayda bir hükü- met değişmiş, son sekiz yılda ise yedi hü- kümet kurularak 1960-1980 dönemi ortala- masına yaklaşılmıştır. Butablolar. 1920-1960 dönemıyle 1980- 1987 arasımn, 1960-1980 arası geçen yir- mi yılla, son dokuz yılm benzerliğini orta- ya koymaktadır. Bir başka deyişle, 1920- 1960 arasının tek parti iktidanyla, 1980- 1987 döneminin Ulusu ve Özal hükümetle- ri arasında dikkati çeken bir paralellik bu- lunmaktadır. Koalisyonlann söz konusu ol- madığı dönemlerde, her hükümet yaklaşık iki yıl başta kalmaktadır. Koalisyon dönemlerinde hükümetler da- ha sık değişmekte, 1960-1980 ve 1991 -1996 arası yıllarda ortalama her yıl bir hükümet kurulmaktadır. 53. hükümetle birlikte Türk siyasal yaşamına dönüşümlü başbakanlığın gelmesi gibi bir yenilik de söz konusudur. Tek parti iktidarlannın ortalama ikişer yıllık, koaiisyonlann bırer yıllık hükümet dö- nemlerini dikkate aldığımızda, yönetimle- rin daha istikrarlı ve başanlı olmalan gere- ği açıkça belirmektedir. llkeler, kurallar ve yasalann hoşgörüyle uygulanmaları halin- de, çağdaş bir noktaya varabileceğimiz ger- çeği söz konusudur. Uzlaşma yenne pay- laşma ve çekişmeyi, ülke sorunlanna çö- züm bulma yenne popülist politikalan gün- demlerden çıkarmak. siyahla beyaz gibi iki- li tonlan terk ederek topyekûn muhalefet. top- yekûn destek anlayışından vazgeçmek zo- rundayız. Avrupa'nın kuzeyınden Uzakdo- ğu'nun daha doğusuna kadar dürüstlük, hiz- met ve dayanışma temeline dayanan yeni trp politikalar söz konusudur. Sabırlı ve her türlü güzelliğe layık insanımızı bu siyasi meltemden yoksun bırakmaya hakkımız yoktur. Yirminci dönem TBMM çalışmala- nnın daha ilk günlennde bıle, elbette çeşıt- li anlayış. aynntı ve vade farklılıklanyla da olsa, dokunulmazlıklann sınırlanması, yol- suzluklann takibi. sekiz vıllık eğıtim ve Çe- kıç Güç konulannda, ülke yaranna tasan ve teklifler üzerinde bütün partilerin ortak du- yarhlıklar gösterdiğı dikkatten kaçmamış- tır. Bu duyarlıklann, hoşgörü ilkesi çerçe- vesinde, kargaşalık yaratmayacak çizgıye kadar sınırlannı belirleyecek modellerle ya- şamageçirilmesi gerekmektedir. Hoşgörü in- sanı sevmektir, yaşamdan zevk almaktır, kı- saca insan olmaktır Son günlerin gelişme- leri içinde yer alan, öğrermenlerin haklı ve doğal tepkılerinı yansıtan gösterileri sıra- smda karşılaştıklan muameleler. yine o öğ- retmenlerin ertesi gün okullanna gittikle- rinde kendilerine o muameleleri layık gören insanlann çocuklannı okutacak olduklan gerçeğiyle acı bir çelışkı halindedır. Bu çe- lişki ve kısırdöngülerin kınlması, ilişki ve değerlendırrnelerde hoşgörü-kargaşa çizgi- sınin. tartışma, uzlaşma ve işbirliği yönün- de ülke yaranna yeniden çekilmek zorunlu- luğunda yatm3ktadır. Sözü kimin söyledi- ğine, önenyi kimin getırdiğine değil, sözün ve önerinin kapsam ve içeriğine bakmak za- manıdır. Söyleyen ya da önerene yakınlık duyma- sak da, bızden kaynakJanmış olmasa da, bi- zim de gereğini gördüğümüz, üzerinde gö- rüş belırtıp katkıda bulunabileceğimiz nice söz ve ginşım vardır. Son bir söz olarak, koalisyonun ayakta durmasını koalisyon dışı kaynaklara bağla- yanlann yanlış yolda olduklannı hatırlata- Iım. Bir koalisyonun başansı, her şeyden önce ıkı partinin bırbınne olan güvenme, aralanndaki amaç birliğine ve birbirlerine duyduklan saygıya bağlıdır. Kutupyıldızını başka yerde aramayalım. POLTltKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Hüseyin Avni Bey Kimdir?.. 'Takkeli' ve 'takkesiz liboşlar", dönek Marksistler, 'İkinci Cumhuriyetçiler' ve bilumum 'YeniDünya Dü- zeni' savunuculan son aylarda Mustafa Kemal Ata- türk'ün Hüseyin Avni Ulaş'ı öldürttüğünü söyleyip 'Kemalist Sol'a karşı olan kin ve nefretlerini sergile- meye çalışıyorlar. Emek düşmanı 'sermaye bülbülle- ri', demokrasi=özelleştirme mantığını akıllarınca 'Yeni Dünya Düzeni'ne sığdınp temel hak ve özgür- lükleri savunuyorlar... Ahmet Demirel adlı genç bir bilim adamının tezin- den yola çıkılıyor Hüseyin Avni Bey savunulurken. Ga- zete, dergi ve televizyonlarda 'köşe kapan' kimi dö- nek 'köşe muhabirleri' Demirel'in yazdıklannı doğru kabul edip şöyle diyorlar: "Hüseyin Avni Bey, Atatürk'e ka"şı koyan bir öz- gürtük savaşçısıydı..." Yok canım.. siz öyle sanın! Av. Ceyhan Mumcu 'Mülkiyeliler Biriiği Dergisi'nde (Ağustos 1995) bu konuya değindi ve Hüseyin Avni Bey'i şöyle değertendirdi: "1 - Hüseyin Avni Bey, dünya partamento tarihin- de ilk Mc Carty örneğidır. 2 - Hüseyin Avni Bey, In- giltere, Fransa, Italya ve Yunanistan'ın oluşturduğu cepheye karşı ülkenin savunulması için Sovyet Rus- ya ile siyasi ve askeri ittifak yapıimasma bu ülke ko- münist olduğu ıçın karşıdır. 3 - Hüseyin Avnı'yegö- re ülkede komünist örgütlenmesine doğrudan doğ- ruya destek olanlar hemen cezalandırılmalıdır; Tür- kiye Büyük Millet Meclisi'nin başlıca ulusal ve tarihı görevi budur..." Emekli Orgeneral Kenan Evren ne denli 'demok- rasi ve özgürlük savaşçısı 'ysa 1920'lerde yaşayan Hüseyin Avni Bey de o kadar 'demokrasi ve özgür- lük savaşçısı'dır... Hüseyin Avni Bey bugün yaşasaydı Alparslan Tür- keş'in yanında yer alırdı... • • • Bizim takkeli' ve takkesiz liboşlar', dönek 'Yeni Dün- ya Düzeni' savunuculan, sık sık Mustafa Kemal'e sal- dınp, ona karşı olan gruplan da 'özgürlük savaşçısı' olarak tanıtırlar. Ahmet Demirel'in Ingilizceden Türkçeye çevriten ve kitap olarak yayımlanan doktora tezi de bunlardan bi- ridir. Doktora tezi hemen hemen tümüyle gerçekler göz ardı edilerek yazılmıştır. Demirel, salt anayasa görüşmelerinden ve burada başlayan tartışmalardan söz etmektedir. TBMM'nin gizli zabıtlanna da değinen bilim adamı, tartışmanın temel nedeni üzerinde nedense durmamaktadır. 'TBMM GizliCelseZabıtlan'nın I. Cildi'nde(lş Ban- kası Kültür Yayınlan) görüldüğü gibi 22 Ocak 1921 gü- nü çok önemli bir gizli toplantı yapılmıştır. Toplantıda Diyarbakır Istiklal Mahkemesi üyesi Şeyh Servet Efendi'nin komünizm propagandası yapıp yaprnadı- ğı tartışılmıştır. işte bu önemli TBMM toplantısında Hüseyin Avni Bey ve arkadaşları Mustafa Kemal ve arkadaşlannı şöyle suçlamışlardır; "Mustafa Kemal ve onun arkadaşian Mustafa Sup- hi ve arkadaşlannın Anadolu 'ya ginvesine izin ver- miştir. Bu nedenle Mustafa Kemal ve arkadaşian ce- zalandınlmalıdır...." Hüseyin Avni Bey'e göre Mustafa Kemal ve arka- daşian komünisttjr, çünkü Sovyet Rusya ile işbirliği içindedirler. ••• Kemalizme saldıranlann 1920'lerde yaşayan 'ge- riciveırkçı' Hüseyin Avni Ulaş'ı 'demokrasikahrama- nı' ya da 'özgürlük savaşçısı' olarak görmelerinin te- mel nedeni emekçi düşmanlığından, 'YeniDünya Dü- zeni' şakşakçılığından kaynaklanıyor. Eğitımin para- lı olmasını savunan, 'sosyal devlet' ilkesinı bir kena- ra itip kendi öz değerlerini değil 'yükselen değerler'] savunanlann yakın tarihimizi bilmedikleri apaçık or- taya çıkıyor... Şeriatçılar, liboşlar, dönekler 'Aydınlanma Devri- mi'ne karşıdırlar. Çünkü onlar, aydınlıktan korkarlar. Kemalist solun büyümesı ve kök salması onlan tedir- gin eder. Onlar Kemalizme de düşmandır, sosyaliz- mede. Mustafa Kemal ve arkadaşian '1923 Devrimi'riı çok zorkoşullar içinde yaptılar; hainlere, satılmışlara, dö- neklere direnerek bu ülkeyi 'aydınlık' bir çizgiye taşı- dılar... llhan Selçuk'un deyişiyle şunun için gerçekleşti bu devrim: "1923 Devrimi Yaşar Kemalleryetişsinler, istedik- lerini yazsınlar, dünyaya nam salsınlar diye yapıldı..." 'Yeni Dünya Düzeni', kardeşi kardeşe vurdurmu- yor mu?.. Niye görmek istemiyorsunuz bu gerçeği? Hüseyin Avni Bey, bir 'özgürlük savaşçısı 'değil, 'ge- rici ve ırkçı'Ğvr... Niye saklıyorsunuz? Internet: http: // www.planetcom.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planetcom. TR 12 yıldır sürüyor Olağanüstü hal 26'ncı kez ıızatıldı ANKARA (Cumhurhet Bürosu)- Doğu ve Güney- doğu Anadolu bölgelerinde 12 yıldır süren olağanüstü hal (OHAL) uygulaması- nın 10 ılde 19 marttan baş- layarak 4 ay daha uzatılma- sına ilişkin hükümet tezke- resi, dün TBMM Genel Ku- rulu'nda, DSP'lilerin çe- kimser kalması sonucu ANAPveDYP'limilletve- killerinın oylanyla kabul edildi. RPveCHPIimiIlet- vekillerinin "ret" verdiği oylama sonucunda, 227 "kabul", 179 "ret", 51 "çe- kimser" oy çıktı, 4 oy da geçersiz sayıldı. TurgutOzal başbakanlı- ğındaki ANAP iktidan ta- rafından 1984 yılında uygu- lamaya sokulan OHAL, dün yeniden uzatılması istemiy- leTBMM Genel Kurulu'na geldi. DYP-SHP ve DYP- GHP hükümetleri tarafın- dan kaldmlacağı açıklan- masına karşın 4 yıl boyun- ca sürdürülen OHAL uy- gulamasının kaldınlmasını programına alan ANAYOL hükümetı, uygulamanın Gü- neydoğu Anadolu Bölge- sı'ndeki Batman, Bingöl. Bıtlıs, Diyarbakır. Hakkâ- ri. Mardin. Sıirt. Şırnak, Tunceli ve Van illerinde 4 ay daha uzatılmasını iste- di. Başbakan Mesut Yılmaz ile CHP hderi Deniz Baykal dışmdaki tüm liderlergörüş- melere katıldı. CHP lideri Baykai'ın, OHAL'in uza- tılması için "tavsiye'" kara- n alınan son Mılli Güven- lik Kurulu toplantısına "Dı- şişkri Bakanı" sıfatıyla ka- tıldığı içinçelişkili birtavır ortaya çıkmaması amacıy- laoylamaya katılmadığı bil- dirildi. 461 milletvekelinin ka- tıldığı oylamada OHAL'in 4 ay daha uzatılması kabul edilirken, 260 milletvekili- ne sahip ANAP ve DYP'ye mensup yaklaşık 30millet- vekilinin oylamaya katıl- maması dikkat çekti. DYP'nin lideri Tansu Çil- ler, TBMM'den aynlırken gazatecilerin sorulan üze- rine, OHAL uygulaması- nın 4 ay daha uzatılmasını. demokrasinin dcvamı ıçin yaptıklannı söyledi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear