25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 MART 1996 ÇARŞAMBA 10 DIŞ HABERLER CHntm Kiiba'ya ysptH'itıılspı imzaladı • W\SHINGTON (AA) - ABD Başkanı Bill Clinton. Küba'ya 30 yıldır uygulanan yaptınmlan ağırlaştıran yasa tasansını imzaladı. Clinton, Beyaz Saray'da yapılan imza törenmde, "Bu yasa tasansını 24 Şubat'ta düşûrülen uçaklarda bulunan dört kişi için imzalıyorum" dedi. Beyaz Saray'daki imza töreninde Kübajetlen tarafından dûşûrûlen iki sivil Amerikan uçağında bulunan ve ölen dört kişinin akrabalan ile yasa tasansını hazırlayan senatörlerden biri olan Jesse Helms de hazır bulundu. Küba Hava Kuvvetlen'ne ait iki jetin, ABD'de yaşayan Havana karşıtı gruplara ait iki uçağı 24 Şubat'ta düşürmesinin ardmdan. ABD Kongre'sinin iki kanadı ile Beyaz Saray arasında vanlan bir uzlaşmayla hazırlanan yasa tasansı Senato'da 22'ye karşı 74 oyla kabul edilmişti. Tasan, Küba'da Amerikalılar'a ait olup da el konulan mallan satın alanlann ABD'ye giriş yapmalannın yasaklanması,Küba'ya yardım eden ülkelerin cezalandınlması, Küba'nın nükJeer tesislerinin geliştirilmesine yardımcı olan ülkelere ise yardım verilmemesi ve ABD'nin uluslararası finans kunımlanndaki temsilcileri için, Küba'ya borç ya da kredü verilmesine kesınlikle karşı çıkmalan koşullannı getiriyor. Ttaduyev yaşıyor7 • MOSKOVA (AA) - Çeçen lider Cahar Dudayev'in Estonya'daki temsilcisi Imran Akhayev, Dudayev'den "Raduyev yaşıyor" mesajı aldığını söyledi. "Yalnız Kurt" adlı Çeçen güçlerin ünlü komutanı Salman Raduyev'in 6 Mart'ta öldüğü yolundaki haberler konusunda bir açıklama yapan Akhayev, "Bu haberler üzerine bir grup Estonyalı milletvekili Dudayev'e başsağlığı mesajı gönderdi. Ancak Dudayev'den gelen yanıtta, milletvekillerine destekJeri için teşekkür edilıyor ve Raduyev'in yaşadığı belirtiliyordu" dedi. Çeçen Genelkurmay başkanı Aslan Mashadov'un yaralandığı haberleri de. adı açıklanmayan ancak Dudayev'e yakın olduğu bildirilen bir kaynakça yalanlandı. hcada • SARAYBOSNA(AA)- Saraybosna'nın batısındaki Ilıca semtinde denetim, Boşnak-Hırvat Federasyonu polisınin eline geçtı. Böigedeki gazeteciler, önceden Sırp polisinin denetiminde bulunan Ilıca semtine federasyona bağlı güvenlık güçlerinin dün denetimi sağlamaya başladıklannı belirttiler. Başkentın Ilıca semtınden sonra 19 mart tarihinde orta kesimlerdeki Grbavica semtinin de Boşnak-Hırvat Federasyonu polisinin denetimine geçmesiyle birlikte Dayton Banş anlaşmasımn Saraybosna ile ilgili hükümleri yerine getirilmiş olacak. Cezayir'de bir gazeteci oMuraMu • CEZAYİR(AA)- Cezayir'in en eski haftalık dergilerinden Cezayir Aktüalite'nin foto muhabx Celali Arabdiu'nun, dün sabah başkentte uğradığı silahlı saldında öldüğü bildirildi. Cezayir'de basın dalında birçok ödülün sahıbi olan Arabdiu'nun öldürülmesiyle ülkede aşın dincilerin basma karşı başlattığı saldınlarda ölen gazetecilerin sayısı 53'e yükseldi. Çfeı uydusu düştü • Çeviri Servisi - Otuz aydır uzayda başıboş sürüklenen bir Çin casus uydusunun iki tonluk bir parçası Atlantik Okyanusu'nun güneyine düştü. Uydu parçalannın Afrika ve Güney Amerika arasındaki bir bÖlgeye düştügü tahmin ediliyor. Uydunun bir Volkswagen marka otomobil büyüklüğündeki parçası salı günü sabaha karşı dünya atmosferine girmişti. Bağdat yönetimi ile Birleşmiş Milletler arasındaki görüşmeler ABD'de sürüyor Irak denetime izfaı verdiDış Haberler Servisi - lrak'la BM arasında petrole karsılık gıda görüşmelerinin ikinci turu ABD'de sürerken Irak'taki kitle imha silahlannı denetlemekle görevli BM uzmanlanyla Bağdat yönetimi arasındaki denetim-izin karmaşası da devam ediyor. Kitle imha silah prograrrunın BM uzmanlannca denetlenmesine önce yine karşı çıkan Irak, ancak saatler sonra Bağdat yakınlanndaki asken tesisinin denetimine izin verdi. Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Irak'ı, askeri tesislerin BM uzmanlannca denetlenmesinde sürekJi pürüz çıkarmak ve kasıtlı olarak denetimi geciktirmekle suçladı. Irak kabul etti Iraklı ve BM'li diplomatlann açıklamasına göre, Irak'ın kitle imha silah programının yok edilmesiyle görevli BM uzmanlannın, Bağdat yakınlanndaki başkanlık muhafız alayına ait bir birliğin eğitim kampının denetlenmesine önceki akşam saatlerinde izin vermeyen Irak yönetimi inadından vazgeçerek denetimi kabul ettiğini bildirdi. Bağdat yönetiminin sorunu hallettiği ve denetim koşullanna ilişkin bir anlaşmanın sağlandığı kaydedildi. Irak, cuma gecesi de Bağdat'ta aynı şekilde bir bakanlık binasına BM uzmanlannın girişini engellemiş, BM uzmanları ancak 18 saat sonra sorunun aşılmasıyla binaya girebilmişlerdi. BM yetkilileri petrole karsılık gıda görüşmeieri ile kitle imha silahlannın denetimi arasında bağ bulunmadığını vurguluyorlar. Ancak Irak'a karşı uygulanan ambargonun tamamen kalkması için Bağdat'ın BM görevlilerine silahsızlanma programı ile ilgili tüm bilgileri vermesi gerekiyor. Cin, Tayvan açıklarında askeri tatbikat başlattı Pasifik'te gerilim artıyorDış HaberlerServisi- Çin, Tayvan açıklann- daki gerçek mermilerin kullanıldığı geniş çaplı askeri tatbikatına dün başladı. Uluslararası kaygılara ve Vietnam Savaşı'ndan beri bölge- ye en büyük ABD filo- lanndan binnin gelmiş olmasına karşın Çin, tatbikatını önceden ka- rarlaştırmış oldugu 20 mart tarihine karar sürdürmeye kararlı. Tayvan açıklannda bekle- yen ABD donanmasından rahatsız olduğunu ifade eden Pekin hükü- meti. Washington'u Tayvanlı ay- nlıkçılarla işbirliği yapmak ve on- lara destek sağlamakla suçlayarak "ABD'nin burnunu daha fazla sokması halinde bunun savaşa yol açabüeceğinr bildirdi. Çin Dışiş- leri Bakanlığı Sözcüsü Şen Gu- ofang. ABD'nin Tayvan'a geniş çapta yaptığı silah satışının ve Tayvan Devlet Başkanı'nın ABD'ye ziyaretınin, Amerikalıla- 1 CÜCLER Silahlı kuvvetler Orta menzılli füze Tank Savaş gemisi Denizaltı DENCESİ Tayvan 376 bin 0 570 38 4 1 Çin 2.9 milyon 70 7,500-8,000 50 52 nn Pekin ile yaptığı anlaşmalann ihlali anlamına geldığıni söyledi. Bu arada ABD de, Çin'in Tayvan açıklannda yapmakta oldugu fü- ze tatbikatına ragmen Tayvanlı- lar'dan sakin olmalannı ve de- mokratikleşme sürecini sürdür- melerini istedi. ABD Dışişleri Ba- kanlığı Sözcüsü Nicholas Burns "Çin'in yapbğı tatbikata ve baskı- ya rağmen Tayvanlılar'ın demok- rasinin sürdürülmesi gerektiğini anlayacaklannı uımryoruz" dedi. Sözcü, Çinliler'in Tayvan açıkla- nnda yaptığı tatbikatın Tayvan'a yönelik bir askeri eylemin ilk adı- mını oluşturmadığmı, bu- nun Tayvanlılar'ı "sindir- meye yönetik" olduğunu düşündüklerini kaydetti. Sözcü,"Umar ve dikriz ki, Çin'in baskısıyla Tav- vantılar demokratik ilke- lerden uzaklaşmaziar" di- ye konuştu. Çin'in 20 marta dek sürecek tatbi- katından 3 gün sonra Tay- van'da başkanlık seçimle- ri yapılacak. Tatbikat sü- rerken Çin lideri Jiang Zemin de ordubirliklerinden Komünist Par- tisi'nin arkasında saflan sıklaştı- rarak rejimi korumalannı istedi. Ulusal Halk Meclisi'nde konuşan Jiang, Çin-Tayvan gerginliğinin yükseldiği birdönemde ulusal sa- vunmanın güçlendirilmesi gerek- tiğini söyledi. Ordu birliklerinin niteliklerinin arttınlmasını isteyen Çin KP lideri, "Ordu herhalükâr- da emiriere uymah ve KP ile mer- kezi askeri komitenin beiirkdiği çizgiden asla aynlmamah."diye konuştu. Tayvanb askerier Penghu Havaaiaıu çev resinde önlemler alıyorlar. Rusya yeniden komünizme hazırlanıyorHAKANAKSAY MOSKOVA - Ülkenin ve dünyanın yazgısını etkileye- cek 16 haziran deviet başkan- lığı seçimlerine 3 ay kala, Rusya'da Komünist Partisı li- deri Gennadiy Zyuganov'un seçimleri kazanma olasılığı giderek artıyor. Bu durumu bazı sağcı güçler de kabul et- meye başlıyor. Siyasal çevre- lerde komünistlenn iktidara gelmesı durumunda ekono- mik, toplumsal ve siyasal alanda ortaya çıkabılecek de- ğişiklikler üzerine tartışılıyor. 20'den fazla parti ve hare- keti birleştiren Zyuganov gi- derek güçlenirken Rusya sağı ciddi birbunalım yaşıyor. Son araştırmalara göre Başkan Boris Yeltsin'in, reformcu lı- der Grigoriy YavHnski'nin ve aşın sağcı Vladimir Jirinavs- ki'nin toplam oylannın, Zyu- ganov 'un tek başına alacağı oylan geçebileceğinin bile ga- rantisi yok. Bu durum sağ çevrelerde moral bozukluğu yaratıyor. Rusya'nın etkin sağcı lider- lerinden Ninjiy Novgorod Va- Iısi Boris Nemtsov'un geçen günlerde yaptığı açıklama, bu açıdan oldukça önemliydi. Seçimlerde Yeltsin'in destek- leyeceğını bildiren Nemtsov, bununla bırlikte Zyuganov'un kazanacağının artık belli ol- duğunu söyleyerek bazı ön- görülerde bulundu. Komü- nistlenn kazanmasının de- mokrasinin kendiliğinden yok olacağı anlamına gelmeyece- ğinı vurgulayan vali, ekonomi siyasetinde de büyük değişik- likler olamayacağını, çünkü dış borçlann ve Batılı finans kuruluşlanyla ilişkilerin gel- diği noktanın buna izin ver- meyeceğini belirtti. Solun za- ferinin doğal görülmesi ge- rektiğini savunan Nemtsov, öteki Doğu Avrupa ülkelerini ömek gösterdi. Neo komünistier Bilindiği gibi Doğu Avru- pa'da iktidara gelen neo ko- münist güçler, liberal yöntem- lerden yararlanmaktan kaçın- mıyorlar. Ideolojik ve siyasal çızgilen sık sık sosyal demok- rat olarak değerlendınliyor. Bu değerlendirme -her ne ka- dar kendisi kabul etmese de- genellikle Zyuganov için de kullanılıyor. Rusya komünist- lerinin lideri, devrimci yön- temlerden proleterya diktatör- lüğünden, ateıst ıdeolojıden vazgeçtiğini çoktandır söylü- yor. Ekonomide genelde dev- iet ağırlıklığına öncelık verse de çok yapıh sistemi, yanı çe- şitli özel mülkiyet biçimleri- ni destekliyor. Kendini Stali- nızmden uzak tutmaya özen gösteriyor. Öte yandan Nemtsov'un söz konusu açıklaması, sağcı güçler arasında ciddi tartış- malara yol açmış durumda. Kimisi, bunu "Sağuı çoktan- dır ibtiyaç duyduğu gercekçi- likdırygusu"olarak nitelendi- nrken kimisi deu Sağuı mora- lini rvicc bozduğıT gerek- çesiyle Nemtsov'u kınıyor. Bağdat Pakü'nın yarattığı bunalımlar12 Ocak 1955'de Bağdat Bildirisi im- zalandı. Hazırlanan pakta başka bir Arap devletınin katılmasını önlemek üzere Abdülnasır, Kahire'de 23 ocakta ivedi bir Arap doruk toplantısı düzenlemişti. Nasır toplantıda, 1950 Arap Ortak Sa- vunma Paktı varken ve bölgede lsraıl tehlikesi sürerken dışardan birpakt em- pozeedilmeyeçalışıldığını ileri sürüyor ve bunun reddıni ıstıyordu. Suudi Ara- bistan Mısır'ı desteklemış, Ürdün, Lüb- nan ve hiç değilse başlangıçta Sunye, Irak hükümetinin kınanmasına yanaş- mamıştı. Ancak ertesi ay AssaB hüküme- tı kurulunca Suriye Mısır'a ayak uydur- maya başlayacaktı. Nitekim 1956 yilın- da ıngiltere ve Fransa, Israil'le birlikte Mısır'a karşı Kanal Savaşfnı açınca Su- riye, savaşın dı^ında kalmakla birlikte Mısır'ı savunmuş ve Mısır gibı Sovyet- ler Birliği ile sıkı bir ışbirliğine giriş- mışti. Ondan silah, ekipman vb. yardım- lan alınmakta, bu yardımlann gecikil- memesı için anlaşmalar hazırlanıyordu. Suriye bu arada Irak petrol kampanya- sının Suriye üzerinden Akdeniz'e ulaşan petrol boru hattmı tahrip ermıştı, kı o za- mandan ben bu hat atıl dıu umdadır. Ar- tık Bağdat Paktı kuruculan Türkıye ve Irak ile karşı cephenın ba^lıca iki devle- ti Mısır ve Suriye arasında gergin bir ha- va oluşmuştu. Kahire'de Orientatin. da- ha doğrusu propaganda bakanlığının Türkıye'ye karşı her gün ortaya attığı ıf- tira dolu kampanyanın yalanlanması, bakanlık sözcüsü olarak benim çalışma zamanımın belkı yansını alıyordu. 1957 Türkiye-Suriye bunahrm Ortadoğu sı\asal tarihinde 1957 Tûr- ki>e-Surrve Bunalım diye anılan gergin- likkendısinin göstermekte gecikmemiş- ti. Aslında bu gergınliğin temelınde ABD ile Sovyetler arasında Ortadoğu'da bir güç gösterisi yatıyordu. Olaylar şöy- le gelişmişti: Sunye'de Sovyetler'le iş- birliği yanlısı solcular ve Abdülnasır lı- derliğindeki Arap dayanışmasını des- tekleyenler, hükümete fıılen egemen ol- muşlardı. Genelkurmayın başına komü- nizm eğilimli Albay Bizri getirilmişti. Bu durumda Suudi Arabistan artık ku- lağını Kahire'ye değil, Vaşington'a ve- riyordu. Aynı yıl Suriyeliler Mosko- va'yla, başta silah yardımı olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliğine fiilen başla- mıştı. Bu tehlikeli gidişi değerlendirmek üzere Irak Kralı Faysal ve Ürdün Kralı Hüseyin, Türk hükümet erkânıyla lstan- bul'dâ 22 ağustosta görüşmeler yaprnış- lardı. İki gün sonra ABD Dışişleri Ba- kan Yardımcısı Handersonda gelince gelişmeler üçlü olarak sürdürülmüştü. Eylülde Suriye ve Sovyet hükümetleri, Türkiye'nin Suriye smınnda asker yığ- dığını ileri sürünce Menderes 24 eylül- de verdiği bir demeçte, bunun doğru ol- madığuıı, Suriye'nin Sovyetler'in silah deposu durumuna geldiğini, dolayısıy- la Türkiye için tehlikenin arrtığını açık- lamıştı. Bu arada Sovyet Başbakanı Bul- ganin Türkıye'ye sert bir nota vererek Türkiye'yi Suriye'ye saldın hazırlamak- la suçlamıştı. Menderes buna verdiği ya- nıtta iddiayı yalanlamıştı. Öte yandan 21 eylülde Suriye'nin Lazıkiye limanı- nı bir Sovyet fılosu ziyaret etmişti. Çok geçmeden Türkiye Sunye smınnda ki- mi olaylar çıkınca 8 ekimde Suriye, Tür- kıye'ye bir nota vermişti. Türkiye 15 ekimde karşılık notasmda Suriye'nin savlannı reddetmişti. Bu arada Nasır, Türk kuvvetlerinin Suriye sınırlannda manevTa yaptıklan gerekçesiyle Suri- ye'ye 13 ekimde iki tabur asker gönder- mişti. Sorun ekimde Birleşmiş Milletler'e intikal ettiği bir sırada Knıçev bir Ame- y ve Sovyet hükümetleri, Türkiye'nin Suriye sınınnda asker yığdığını ileri sürünce Başbakan Adnan Menderes 24 Eylül 1955'te verdiği bir demeçte, bunun doğru olmadığını, Suriye'nin Sovyetler'in silah deposu durumuna geldiğini, dolayısıyla Türkiye için tehlikenin arrtığını . u açıklamıştı. Bu arada Sovyet Başbakanı Bulganin Türkıye'ye sert bir nota vererek Türkiye'yi Suriye'ye saldın hazırlamakla suçlamıştı. Menderes buna verdiği yanıtta iddiayı yalanlamıştı. rikalı gazeteciyle yaptığı söyleşide, Tür- kiye'yi Suriye'ye saldın niyetiyle suçla- mış, savaş çıkarsa bunun bir gün bile sürmeyeceğini belirtmişti. Ertesi gün ABD yaptığı bir açıklamada, Türkiye'ye bir saldın olursa ABD, NATO yüküm- lülüklerini derhal yerine geririp Türki- ye'ye bütün gücü ile yardım edeceğini bildirmişti. 16 ekimde güdümlü füze ta- şıyan ABD'nin Camberra Kruvazörü lz- mir'e bir dostluk ziyareti yapmıştı. Kral Suud'un arabuluculuğu Gerginlik sürerken Kral Suud ekım ortalannda bunalımı yatıştınnak üzere arabuluculuk girişiminde bulununca Türk hükümeti, Deviet Bakanı 2^)rhı'yu 22 ekimde Cidde'ye yollamış, ancak Su- riye aynı yolda kendisine yapılan dave- teyanaşmamıştı. BM Genel Kurulu'nda taraflann sunduğu karar tasanlan En- donezya'nın önerisiyle geri çekiuniş, so- run kapanmıştı. 1956 yılında Suriye'de hükümetin sa- vunma bakanı olan, zengin bir aileden gelme HaHt El-Azm'uı Sovyetler Birli- ği'yle yaptığı anlaşmalarla âdeta sınır- sız bir işbirliği kurması, ılımlı ve millı- yetçi partilerde özellikle giderek gücü- nü arttıran sosyalist partisinde (BAAS- Yeniden Doguş) ülkenin komünizme sü- rüklenmesi tehlikesiyle karşılaşabilece- ği izlenimini yaratmıştı. Bunu önlemek için Mısır ile birleşme isteği artmıştı. Nasır'a başvurulunca 1 Şubat 1958'de iki deviet Birteşmiş Arap Cumhurtyeti adı altında birleşmişti. Bu olay üzerine Suriye'den Halit El-Azm ve General Bizri kaçmıştı. Ne var ki Nasır'ın çok geçmeden Suriye'nin iç işlerine fazla kanşması tepki uyandırmıştı. Bu tepki Suriye'nin, 28 Eylül 1961'de birlikten aynlması sonucu doğuracaktı. Türk hükümeti Sunye'de komünizm tehlikesini önleyeceği beklentisiyle, da- ha doğrusu kötünün iyisi olarak, birliği hemen tanımıştı. Ancak koşullar deği- şince Suriye'nin aynlma karanndan memnun olup onu ilk tanıyan devletler- den biri olmuştu. Bu karar Mısır'ı kız- dırmış, Nasır Türkiye'yle diplomatik ilişkileri kesmişti. Türk hükümetlerinin bu gibi durumlarda bir tarafın sempati- sini kazanmak için acele kararlar alma- sı (daha sonralan henüz kuramsal nite- likteki Filıstin devletinı Özal'ın derhal tanıması gibi) kanımızca gerçekten ta- lihsiz ve zararlı olmaktadır. CENTO Ankara'ya taşınryor Irak'ın pakt üyelığı 3.5 yıl yıl kadar sürecekti. HTemmuz 1958'de General Kasun'ın yaptığı darbede Kral Faysal, Kral Naibi Abdülillah ve Nuri Said Pa- şa öldürülecek, Irak paktan fiilen, 1959 martında da resmen aynlacaktı. Paktın adı Merkezi Andlasma Örgütü (CEN- TX))olacak, örgüt Ankara'ya taşmacak- tı. Türkiye'nin Bağdat Paktı'nı lrak'la başlatması ve başka Arap ülkelerini de buna çekme girişimi tam bir fıyasko ol- muştu. Bu, Arap kamuoyunun yanlış de- ğerlendirilmesinin, ön etüdler yapılaca- ğına önyargılara kapılmanın bir sonu- cuydu. Bundan başka Menderes, bir yandan Balkanlar'da Yunanistan ve Yu- goslavya ile bir üçlü pakta (1954 Bled irtifakı) öte yandan Ortadoğu'da Arap- larla Bağdat Paktı'na koşarken ABD önünde "Kraldan çok kraka'' rolüne düşmüş ve Fransız basınında "Pactom- mank"yani pakt hastası diye nitelendi- rilmiştir. Aslında Ortadoğu girişimin- den yalnız Menderes ve Nuri Sait so- rumlu değildi. Irak'ın gerisindeki Ingil- tere ve Ortadoğu'yu henüz tanımayan ABD de sorumluydu. Paktın Araplarla ilintısi kesilince CENTO bir süre daha yaşayacaktı. Çünkü Türkiye, Iran ve Pa- kistan gerçekten komünizm tehlikesinin ilk hattı üzerinde bulunuyordu. Dışişle- ri Müsteşan Melih EsenbeTden daha sonra öğrendiğıme göre Menderes. Araplar'la siyasal alanda ittifaklar ara- manın yanlış olduğunu özel bir sohbet- te itıraf etmiştir. Mısır'dan aynlan Suriye, ertesi yıl (mart 1962) Irakia bir ittifak imzala- mıştı. Ama bunun ömrü kısa olmuştu. Birdarbeyle BAASPartisi 1%3'de ikti- dan ele almıştı. 6 Haziran 1%7'de Isra- il ile Araplar( Mısır, Suriye, Ürdün Lüb- nan ve bir ölçüde, Irak) arasında 6 Gün Savaşı'nı yıne Israil kazanmıştı. Suriye iyi bir savunma yapmasına karşın stra- tejik Golan tepelerinden çekilmek zo- runda kalmıştı. BM Güvenlik Konse- yi'nin 242 sayılı karanyla taraflann es- ki sınırlara (Statu quo ante) dönmelen ıs- tenmişti. Bu durumda Türkiye, enerjik biçımde Araplan desteklemiş, Israil'le diplomatik temsilciliğını bir ait düzeye ındirmişti. Ne var ki Türkiye, Ortadoğu konusunda içtenlikle Araplann tezini sa- vunurken Kıbns'ta 1963-1964'de Rum- lann Türklere saldınlanna karşı Suriye, .\rap ülkelerinin çoğunlugu gibi Maİca- nos ve Yunanistan'ı tutuyordu. Türkiye bunu sorun yapmak istemeyecekti. Sab- retmeyi yeğledi. Suriye, 1961'de Mısır ile "birfikten" aynldığından beri bölgede büsbütün yal- nız kalmıştı. Israil ile zaten 1948'den be- ri savaşan durumdaydı; Irak, Ürdün ve Lübnan ile hiçbir zaman dostluk kura- mamıştı. Sınırlannın ötesinde yalnız Sovyetler Birliği ile sıkı işbirliğını sür- dürüyordu. Bununla birlikte BAASpar- tısi ülkede komünistlerin güçlenmesini önlenmekte başanlı oluyordu. llişkiler düzeliyor Türk-Suriye ilişkileri 1967'de 3. Arap-lsrail savaşından sonra sınırlı da olsa biraz düzelme eğilimi göstermişti. Nitekim Sunye Dışişleri Bakanı Had- dam'ın davetlisi olarak Türk meslekta- şı HalukBayüIken 18-23 Aralık 1972'de Şam'da görüşmeler yapmış ve Cumhur- başkanı HafizEsattarafından kabul edil- mişti. Ertesi yıl Haddam bu ziyarete kar- sılık olarak Ankara'ya gelmişti. Dışişle- ri bakanlan arasındaki bu ilk ziyaretler- de elle tutulur bir gelişme olmamıştı, ama dostça ilişkilerin sürdürülmesi ve güçlendirilmesi dileği açıklanmış, ege- men ve bağımsız Kıbns'ta Rum ve Türklerin meşru haklanna saygı göste- rilmesi gereği ve Türk-Suriye ekonomik ilişkilerinin ele alınacağı belirtilmiş, bundan böyle yılda en az iki kez topla- nılması -ki bu gercekleşmeyecektir- ka- rarlaştınlrruştı. 1974'te Türkiye'nin Kıbns müdaha- lesi üzerine Suriye, Kıbns ve Yunanis- tan'ı desteklemiş; Türk kuvvetlerinin çekilmesini ve iki toplumun eşitliğine dayanan bir çözüm bulunmasıra istemiş- tir. Türkiye de 1976'da Suriye'nin Lüb- nan'ı işgal etmesini iyi karşılamadığını göstermiştir. Suriye 1978-79'daMısır'ın Israil ile Camp David prensip anlaşma- sma, arkasından banş yapmasına karşı çıkmış; 1980-88 Irak-lran savaşında Arap komşusu Irak'a karşı tran'ı destek- lemiş; 1992'debaşlayan Ortadoğu Banş Süreci'nin (Israil ile Filistin Kurtuluş Orgütü ve Ürdün) fiilen dışında kalmış- tı. Ancak komünizmin ve Sovyetler Bir- liği'nin çöktüğü bir sırada çıİcan 1990- 91 Körfez Savaşf nda ilk kez ABD'nin yanında yer almışsa da Vaşington'un. Suriye'nin Israil ile banş ve bölgede te- rörüdesteklemekten vazgeçmesi yolun- daki teşvikleri henüz bir sonuç verme- miştir. YARIN: HAFIZ ESAD SURİYE'Sİ VE TÜRKİYE
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear