22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 SUBAT1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gazetecilere saldırı kınandı • İstanbuJ (AA>- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), son günlerde çeşitli gazetelenn muhabirlerine yapılan saldınlan kınayarak saldınlann durması için hükümetin kesin tavır alması ve sorumluJaRn bir an önce cezalandınlması gerektiğini bıldırdi. TGC'den dün yapılan yazıJı açıklamada. Erzurum'da Zaman gazetesi muhabiri Mahir İnanç'ın, Izmir'de Yeni Asır gazetesi muhabiri Ertan Gürcaner'in polisler tarafından dövüldüğü ve Antalya'da Hümyet Haber Ajansı muhabiri Hüseyin Demir'e bir kişi tarafından silahlı saldında bulunuldugu hatırlatıldı. Sendikacı gözaltında • tstanbul Haber Servisi - Türk-Iş'e bağlı Türkiye Motorlu Taşıt Işçileri Sendikası(TÜMTlS) Genel Başkanı Sabri Topçu, TUMTİS Adana Şube Başkanı Seyfettin Üçar'ın hiçbir gerekçe gösterilmeden gözaltına alındığını açıkladı. Sabri Topçu, yaptığı yazılı açıklamada. şube başkanının ikameti ve adresi belirli olmasma karşın "'kaçak bir suçlu gibi" gece yansı evinin basılarak gözaltına alındığını belirtti. Demir'i vuranlar yakalandı • ANTALYA (AA)- Hürnyet Haber Ajansı (hha) Antalya Bürosu Muhabiri Hüseyin Demir'i tabancayla vurarak yaralayan sanığın Ankara'da yakalandığı açıklandı. Olayla ilgili gözaltına alınanlar arasında. suça azmettirdiği öne sürülen Antalya Esnaf ve Sanatkâr Odalan Birliği Başkanı Nevzat Tulgar ve oğlu da bulunuyor. Antalya Emniyet Müdürü Mete Altan. düzenlediği basın toplantısında. olayın çok kti>a sürede aydınlatılması ve faülerin yakalanmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirirken "Haksızlığa uğrayan herkes gibi basın mensuplannı da korumak görevimizdir. En ufak bir olayda gazetecilerin yanındayız" diye konuştu. Cezaevi kurbanları • tstanbul Haber Servisi - Osküdar E Tij , Cezaevi'nde 4 ocak günü meydana gelen olaylarda ağır yaralanan ve halen komada olan Cengiz Çalıkoparan ve Akın Durmaz haklannda tedavi edilebilmeleri için tahliye karan verilmesi istendi. İlaç fiyatı kaygısı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tûrk Eczacılar Birliği (TEB) Başkanı Mehmet Domaç, gümrük birliğine uyum yasalan içinde yer alan Patent Yasası'nın, çokuluslu şirketlerin yaranna olduğunu belirterek bu uygulamanın, ilaç fiyatlannı önemli ölçüde arttıracağını savundu. STFA eylemi • Istanbul Haber Servisi - THY'nin uçak hizmetlerinde anlaşma >yaptığı STFA uçak temizlik, yükleme, boşaltma, kargo hizmetlerinde çalışan Hava-lş üyesı 700 işçinin "hizmet üretmeme" eylemi süriyor. Hava-lş'ten yapılan açıklamada, Izmir'de işten atılan 9 üye geri ahnıncaya kadar eylemin süreceği bildirildi. Sekmen'in açddaması • İstanbul Haber Servisi - Kartal Beledıye Başkanı Mehmet Sekmen, belediyede çalışan hiç kimseye orucundan, inancından dolayı ayn muamele yapmadıklannı ileri sürdü. Oruç tutmayanlara hiçbir yetkili tarafından taciz. kınama adı altında rahatsızlık verici bir olay olmadığmı savunan Sekmen, "Belediyemizdeki çay ocaklan kira karşılığı özel şahıslar tarafından işletilmektedir. Şu anda biri açık, bir tanesi de kapalıdır. Bu konuda işletmecilere herhangi bir talimatımız olmamıştır" dedi. Cumhurbaşkanı, yeni görevlendirmeden önce liderlerle toplu görüşme yapmayacak 6 Göre\i Yılmaz'a vereceğim'ANKARA (Cumhurijet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in iade edeceği hükümet kurma görevini, liderlerle yeniden toplu görüşme yapmadan. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a vereceğinı açıkladı. Demirel. "O da gkiip deneyecek. Başka bir yol yok. Toplu istişareye gitmek, üçüncü partiye karşı dürüstlük olmaz. Kurallar yerleşecek; bir yanüş örnek olmamalı" dedi. Cumhurbaşkanı, gelişmelerden "memnun olan olmadığını, ancak yapacak başka bir şey de bulunmadığuu" vurguladı. Cumhurbaşkanı Demirel, Çankaya Köşkü'nde dünkü kabullerinin ardından, gazetecilerin hükümet kurma arayışlanna ilişkin sorulannı yanıtladı. Par'amentoda temsil edilen 5 siyasi parti lideriyle yaptığı görüşmede önüne bir proje konulamadığını vurgulayan Demirel, şunlan söyledı: "Bu sandıktan tek başına iktidar çıkmamıştır. Kimse, 'Siyasi iktıdanm' diyecek durumda degildir. Pariamentoda en çok milletvekili olan genel başkandan başlayarak "Uzlaşma ara' dive görev vermek, beninı işimdir. Onu da vaptım. Eğer bir hükümet kurabUiyorsa bir hükümetfe önüme gelecektir. Kuranuvorsa 'Kuramadım" diye gelecektir. Sonra yapılacak şey, millervekili savısı bakımından 3. parti olan A.NAP'ın genel başkanına görevi vereceğim. O da gidip deneyecek. Başka bir yol yoktur. Burası kurallar üikesidir, öyle kâlmahdır." Devietın bütün kurumlannın görevinin başında olduğunu ve hükümet boşluğu bulunmadığmı savunan Demirel, Türkiye'nın bir belirsizlik ve çözümsüzlük içinde olmadığını kaydetti. Demirel, "Türk siyaseti gibi arkası çok kanşık" bir yapıda uzlaşmaııın kolay olmadığına dikkat çekerek "Birazdaha sabıriı olacaksınız. Her gün sabah kalkmca, 'Bunaldık. hükümet istiyoruz' yerine, onu bunalmadan isteyin. Halkı da kendinizi de bunaltmaym" dedi. ^emnun olan yok' Demirel, cumhurbaşkanının seçimleri yenileme yetkisinin doğacağı 45 günlük sürenin henüz başlamadığını belirterek "Böyle gitsin diyen yok, böyle olmasından mcmnun olan da yok. Ama yapılacak başka bir şey de yok. Herkes kendisini bu gerçeğe göre ayarlamalıdır" diye konuştu Demirel, bir gazetecınin, "Liderlerle istişarede bulunacak mtsınız" sorusuna. şu yanıtı verdi: "Niye istişare edeyim? Birbirine yakın üç parti. Bunlardan ikisine 'Hadi hükümeti kurun' dedikten sonra, ikincLsi 'Ben de kuramıyorum' derse onu bir kenara bırakıp istişareye gurnek, üçüncü partiye karşı veva siyaseten dürüstlük olur mu? Olmaz. îstişareye çağırdığım zaman o partinin başkanı 'Ben yapacaktım, bana bunu sağlamadın, bunlara sağladın' derse ben ne derim?" Dönüşümlü azınlık modeli üzerinde ne düşündüğünün sorulması üzerine, "Hİfbir şey düşünmü}orum. Benim önüme böyle şeyler gelmiş degü" dıyen Demirel, şunlan söyledı: "Hükümet kurma sürecini etkilemek istemivorum. Onun için fevkalade geri duruyorum. Bana atfen gazetelerde birçok şey çıkıyor. Kimseye dememişim de güya birilerine demişim. Kapalı devre gibi. Benim kapalı işim yok. Süreci ters etkilememek için gayret sarf ediyorum. Kurallar yerleşecek. Bir yanlış örnek olmamalı. Türkiye ebedhete kadar var." Tıkanan siyaset çözüm istiyor Refah cephesi ANAP'a da DYP'ye de ortak çagrı ERGÜN AKSOY ANKARA - RP, sol destekli "ANAYOL" hükümeti üzerinde uzlaşmaya varamayan ANAP ve DYP için kesin tavır ortaya koymadı. ANAYOL görüşmele- nnın başarısızlıkla sonuçlan- ması üzerine harekete geçen ve pazarlık güçlerinı arttırmak için ANAP ve DYP'ye eşit uzaklık- ta durduklan görüntüsü verme- ye özen gösteren RP'liler, u Ki- minle anlaşırsak onunla hükü- met kuranz" dediler. RP lıderi Necmettüı Erbakan, partisınin öncülügünde bir hükümet kuru- lacağını savunurken RP Grup Başkanvekılı NecatiÇeBk, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'den sonra tekrar görevin RP lıden Necmettin Erbakan'a venlme- si konusunda ısrarlı olmadıkla- nnı belirtti. ANAP'a daha yakm olmala- nna karşın, Çıller'in RP'yeyö- nelık ağır eleştirilenne rağmen DYP ile kapılan kapatmayan RP'liler, anlaşabildikleri tak- dırde her partıyle koalisyon yap- maya hazu- olduklannı belirtti- ler. RP'lılenn, pazarlık güçlen- ni arttırmak için ANAP ve DYP'lı kurmaylarla görüşme- leri sürdürürken ANAP'lılara "Tek alternatif siz değüsiniz" mesajı vermeye başladıkları kaydedildi. Çiller'ın, "RP ile bir araya gelmemiz mümkün deği" açıklamasına karşın. DYP içindekı muhafazakârlara gü- venen RP'lilenn, bu kanadın önde gelen isımlerinden Refa- iddin Şahin'le süreklı temas ha- unde olduklan kulıslerde dile ge- tirildı. RP Milletvekili Musta- fa Baş ile süreklı bir araya gel- diğine dikkat çekılen Şahin'in. "RP'yi dışlamak olmaz. Bu dıs- lamayı yetkili kunıDardagünde- me getiririz'" görüşünü savun- dugu ıleri sürüldü. RP'lıler. "Çfl- ler'ûı muhalefette kalmak iste- medigi ortada. Bunu ANAP'a verdiği tavizlerden anlamak mümkün. Eğer DYP muhaJefe- te düşerse kanşır. Bu nedenle "RP ıle koahsyon yapmam' der- kenriririinlriıığıına inanmıynnr/. Her an biamle masaya oturabi- lir" dediler. Y l l t n a y ' î l <y*»livor ANAPGenel Başkanı MesutYümaz, DYPGenel Başkanı ı ı ı ı ı i d z a. g e u y o r T a n s u ç i l l e r . j n h ü k ü m e t i k u r m a g ö r e v j n i b u g ü n ç u m . hurbaşkanı Süle\nıan Dt'mirel'e geri vermesi gerektiğini savunarak "Diğer partilere koalisyon öncrisi götürmediğine, bizden de ret cevabı aldığına göre niye bugün değü de yann görevi iade ede- ceğini açıklamak durumundadır?" dedi. (Fotoğraf: AA) CHP/DSP cephesi Solda RP'li hükümet tedirgiııliği ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-DSP ve CHP'de, DYP ve ANAP arasındaki iplerin tama- men kopması üzenne "RP'li hükümet" tedırgınlığı başiadı. Başbakan Tansu Çiller ıle ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı uzlaştırmak için dev- reye giren DSP ve CHP lider- lerinin çabalan bu aşamada so- nuçsuz kalınca, "RP'K bir hü- kümeti rejim için tehlike ola- rak gören" iki partide rahat- sızlıklar dile getinldi. DYP ve ANAP liderlerinin dünkü zirvesinden uzlaşma çık- mayınca, RP-ANAP hüküme- ti senaryolan ya da yeni bir er- ken seçim olasıhğı ağırlık ka- zanmaya başiadı. Bu olasılık- lar DSP ve CHP'de rahatsızlık yarattı. CHP başından beri. DYP-ANAP-DSP hükümetı- nin kurulmasından yana tavır koydu. CHP lideri Deniz Baykal iki liderin uzlaşması için devreye girdi, Başbakan Tansu Çiller ile yaptığı görüşmelerin ardın- dan, ANAP Genel Başkanı Yıl- maz ile de görüştü. Baykal yap- tığı görüşmelerde RP'nin ikti- dara gelmesinden duyduğu ra- hatsızlığı ıfadeederek, "Anlaş- mava mecbursunuz" mesajı verdi. Baykal, önceki gün Çil- ler ile yaptığı görüşmeden son- ra da "Azınlık hükümeti olmaz, başka çareyok, anlaşmayamec- bursunuz"dedi. DSP liden Bülent Ecevit,baş- langıçta DYP-ANAP-CHP hü- kümetinden yana tavır koydu. DYP ile ANAP'ın anlaşmasın- da zorluklar ortaya çıkınca da, Ecevit iki partinin liderini uz- laştırmak için devreye gırdi. Ecevit, "Başbakan ile yardım- CBinın yetkilerinin denkleştiril- mesi" ya da DSP'nın dışandan destekleyeceği dönüşümlü azın- lık hükümeti formüllenni gün- deme getirdi. Ecev it bu formül- lerin yaşama geçmesi için DYP ve ANAP liderleriyle görüş- meler yaptı. Ancak sonuç ala- madı. Hükümetin kurulabilmesi için yasanın öngördüğü 45 günlük süre başlayamadı TBMM, Başkanlık Divanı'nı oluşturamadıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın 11 gün, Başbakan Tansu Çiller'in de 15 gün süren hükümet arayışlan sonuçsuz kalırken anayasada hükümet kurulması için öngörülen 45 günlük süre TBMM Başkanlık Divanı oluşmadığından henüz işlemeye başlayamadı. Cumhurbaşkanı Süleyman DemireL önce RP üderi Necmettin Erbakan'a hükümeti kurma görevini verdi. 11 ocak günü DYP lideri Çiller ile görüşmelerine başlayan Erbakan, 11 günlük temaslan sonunda 19 ocak akşamı görevi iade etti. Cumhurbaşkanı Demirel, aynı gün Çiller'i hükümeti kurmakla görev lendirdi. Bugüne dek yürüttüğü temaslardan sonuç alamayan Çiller'in bu akşam görevi iade etmesi bekleniyor. Bu süreçte liderler 19 kez bir araya geldiler ve toplam 25 saat süren görüşmeler yapıldı. En uzun süreli görüşme, Yılmaz ıle CHP lideri Deniz Baykal arasında yapılırken en kısa süreli görüşme de Yılmaz ile Çiller arasında gerçekleşti. En fazla ziyaret edilen lider de DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit oldu. Bu arayışlardan bir sonuç çıkmadı.Seçimlerin üzerinden bir ayı aşkın zaman geçmesi ve iki liderin de hükümet kurma konusunda şansını denemesine karşın, bugüne dek TBMM Başkanlık Divanı oluşturulamadı. RP, DYP ve DSP, adaylannı bildirdiler, ancak ANAP ile CHP henüz adaylannı belirlemediği için TBMM Başkanlık Divanı oluşamadı. ANAP ile CHP'nin gelecek hafta yapılacak grup toplantılannda adaylannı belirlemeleri ve Başkanlık Divanf nın oluşması bekleniyor. Bu durumda, anayasada hükümetin kurulması için öngörülen 45 günlük süre de başlayacak. Anayasanın 116. maddesinde. "TBMM Başkanlık Divanı seçüninden sonra 45 gün içinde Bakanlar Kurulu'nun kunılamaması halinde cumhurbaşkanının, TBMM başkanına danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verebileceği'' öngörülüyor. Ancak bu hüküm, anayasada takdir yetkisi tanınan Cumhurbaşkanı Demirel'in, 45 günlük sürenin ardından seçim karan almasını zorunlu kılmıvor. ANAP'ı suçlayan Tansu DYP'liler, Yılmaz'ın İslami eğitim almadığını söyledı Çîller, görevi geri verecek Çiller - Çabalan sonuçsuz kaldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Koalis- yon önerilenne ret yanıtı aldığı ANAP dışın- da çözüm yolu bulamayan DYP Genel Baş- kanı Tansu Çiller, olağanüstü bir gelişme ol- mazsa görevi Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel'e bugün geri verecek. DYP Genel Baş- kan Yardımcısı İsmail Köse. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı, "İslam eğitimi al-, mamak,demokrasiyi özümseyememek v« ha- şin davranmak"la suçladı. ANAP'la koalisyon olasılığının kapanma- sı, iktidarolanaklanndanyararlandıklanyo- lunda yoğun eleştirilere hedef olan Başbakan Çiller ve bazı kurmaylan dışındaki DYP'li- lerde memnunluk yarattı. Grubundaki çok sayıda miller\'ekilinin, "MuhaJefettekalıpto- parlanalım. İktidann zararlarını bu seçimde gördük. Bizden başka 415 milk'tvekili var. Bir çözümyoiu bulunur" yönündeb ısranna kar- şın, azınlık hükümetini de kapsayan kendi başbakanlığındaki iktidarseçeneklerini sonu- na kadar zorlayan Çiller, çalışmalarda geldi- ği noktayı bugün saat 10.30'da Genel tdare Kurulu'nu (GİK) toplayarak değerlendire- cek. Çıller'in, GIK'te, yaptığı görüşmelerle ilgili bilgi verdikten ;>onra, partinin yeni stra- tejisi konusunda görüş alışverişınde buluna- cağı ve öğleden sonra hükümet kurma göre- vini Çankaya Köşkü'ne geri vereceği belir- tıldı. DYP'de, genel başkan yardımcılannın da aralannda bulunduğu birçok milletvekili, Çiller'e, ANAP'la anlaşmazlığın kesinleşti- ği hafta başında, hükümet seçeneklerinin da- ha fazla zorlanmayarak görevin iade edilme- si ve muhalefet stratejisi belirlenmesini öner- mişti. DYP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Köse ve Bartın Milletvekili KöksalToptan'ın da aralannda bulunduğu muhafazakâr kanat- ta yer alan bir grup milletvekilinın, "RP ile koalisyon kapısuun kapablmayarak pazarlık koşullanna göre tavır belirienmesi" önerisı, Çiller tarafından reddedıldi. POLİTtKA GLTMLUGU HtKMET ÇETİNKAYA ABD'de Şeriat... ABD'deki eğitim ataşelikleri laik, demokratik Tür- kiye Cumhuriyeti'nin temeline dinamit koymak iste- yen şeriatçılara niçin hoşgörü gösteriyor? Yaklaşık bir yıl önce ABD'deki şeriatçılann nasıl ça- lışttklarını biz bu köşede uzun uzun anlatmış, bir 'ta- rikat baronu'nun ilişkilerinden söz etmiştik. ABD'de- ki bir vakfın Türkiye bağlantıh olduğuna yine birkaç kez değinmiştik. ABD'deki şeriatçılar son aylarda işi iyice azıttı. Bir eli yağda, bir eli balda olan 'tarikat baronu'nun Tür- kiye'deki temsilcileri, 'siyasal iktidar'üan aldığı des- tekle örgütlenmelerini hızlandırdı. ABD'deki öğrenciler ya Milli Eğitim ya da YÖK bur- suyla yükseklisans ve doktora bursu görüyor. Bugün ABD'de 2 bin 793 öğrenci lisansüstü eğitim yapıyor. Bu oğrencilerın 2 bini YÖK, 793'ü ise Milli Eğitim Ba- kanlığı bursundan yararlanıyor. 2 bin 793 öğrenci için her ay milyarlarca lira laik de- mokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin kasasından çıkar- ken ABD'deki şeriatçı örgütlenmenin Türkiye'deki li- deri 'devlet büyükleri'y\e sarmaş dolaş geziyor, tele- vizyon ekranlannın 'hoşgörü geceleri'nin aranan adı oluyor... işte sizlere ABD'de olup bitenlerle ilgili birkaç kü- çük not: 1 -ABD'ye doktora yapmak amacıylayollanmış burs- lu öğrenciler arasında ne yazık ki şeriat yanlısı öğren- ci sayısı yüzde ellinin üzerindedir. Bu şeriatyanlısı öğ- renciler, Internet ve kendi içlerinde yoğun bir örgüt- lenme içindedirler. Öğrenciler, genellikle kendi içle- rine kapalı gruplarda yaşamakta, şeriatçı Arap öğren- cilerie yoğun biçimde temas etmekte, laiklik ve Ata- türk karşıtıpropaganda yapmakta, Türk öğrenci der- neklerini ele geçirmeye ve diğer öğrencileri, kendi ide- olojilen doğrultusunda şekıllendirmeye çalışmakta- dıriar. 2 - Intemet ve diğer iletişim kanallannda Atatürk'e, laik Türkiye Cumhuriyeti'ne hakaret etmek, günlük In- ternet literatürünün bir parçası durumuna gelmiştir. Atatürk için 'Atadönme', 'Yahudi köpeğiVe 'Fahişe çocuğu' gibi hakaretlere sürekli rastlanmakta ve Ata- türk, laik Türkiye sürekli aşağılanmaktadır. Bunu ya- panlar, laik Türkiye 'nin üniversitelerinde öğretim gö- revlisi olacak burslu öğrencilerdir. 3 - Gönderilen öğrencilerin çoğunluğu, torpillidir ve üniversitelerin kabul etmediği düşük yabancı dil seviyesine ve Ingilizce bilmemelerine karşın bulun- duklan eyaletteki konsorsiyumla devletin yaptığı an- laşmalara uygun olarak ekstra para ödenerek eğitim- lerini sürdürmektedirier. Türkiye'de Ingilizce öğrete- bilecek onca okul olduğu halde, yılda üç bin dolar vererek YÖK ve bakanlığın öğrencilere ABD'de In- gilizce öğretmeye girişmesı de sorgulanması gere- ken bir konudur. 4 - öğrencilerin çoğu, gerek topluma uyum sağ- layamamaktan gerekse Inglizce yetersizliğinden ba- şansız olmakta, normalde bir yılda bitirilmesı gere- ken doktora öncesi mastırprogramlarını 2.5 yılda bi- terebılmektedir. Türkiye'de kolaylıkla yetişebilecek matematik, tarih, folklor ve eğitim gibi dallarda dok- tora yapan pek çok kişi mevcuttur. Sosyal bilimler- de doktora yapan bazı öğrenciıer, doktora tezlerin- de 'Atatürk ilkelerinin ve devrimlerinin yanlışlığını, Türk toplumuna kaybettırdiklerini' işleyebilmektedir. • • • ABD'deki burslu öğrencilerin nitelikleri nedir? YÖK'ün gönderdiği 2 bin araştırmagöreviisiyle Milli Eğitim Ba- kanlığı'nın 793 burslu öğrencısınin Ingılızceleri yeter- li midir? Türkiye'nin VVashington, Los Angeles ve New York eğitim ataşelikleri, ABD'deki şeriatçı örgütlen- meyi bugüne dek neden görmezlikten gelmiştir? Devletin olanaklarıyla yurtdışına gönderilen öğren- cilerin 'devlet karşıtı' şeriatçı örgütlerle ilişki kurma- ları elbet düşündürücüdür. Asıl önemli olan da dev- letin yurtdışındaki bu örgütienmeye izleyici kalması- dır... ABD'deki bazı eylemlerde, başlannda sank ve üzer- lerinde topuklarına dek inen giysilerle dolaşan 'şeri- atçı öğrenciler'] koruyup kollayanların, Tansu Çil- ler'den Bülent Ecevit'e dek içli dışlı olmalan da dik- kat çekicidir... ••• ABD'deki Türk öğrenciler, cuma günlerini 'resmi ta- til' ilan edip okula gitmemekte, düzenledıkleri toplan- tılarda açıktan laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Mustafa Kemal Atatürk'e küfür etmektedirler. Bu kişiler, yann Türkiye'ye dönecekler; üniversite- lerde, yüksekokullarda, okullarda genç insanlann be- yinlerini yıkayacaklardır... Şimdilerde YÖK kapsamındaki Öğretim Üyesi ve Araştıncı Yetiştirme Kurulu devreye girmeye hazırlan- maktadır. Yurtdışına gidecek öğrencileri seçme yet- kisinin ÖSYM'den alınıp bu kurula verilmesi ise 'ta- rikat baronu'nu çileden çıkarmıştır... Acaba ne yapsak?.. Hoşgörü uzmanı baron haz- retlerinin gönlünü nasıl alsak? Haydi hep birlikte bir şeyler yapalım, 'hoşgörü sul- tanı 'nın dediklerıni bir bir gerçekleştirelim. Televiz- yonlarda 'tarikat baronu'na sahip çıkalım, köşe yazılarımızda 'devlet içinde şeriatçı örgütlen- meyi'tamamlayan bu muhteremi kucaklayalım!.. Sıvas/Divriği Bütün köyün erkeklerine gözaltı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sıvas'ın Dıvriği ve Kangal ilçelerinde PKK ile mücadele amacıyla konuşlandınlan güvenlik görevlilerinin, Divnği'ye bağlı Güvenkaya Köyü'nün bütün erkekJennı gözaltına aldığı ileri sürüldü.Sıvaslı Demokratlar Derneği Genel Sekreteri Avukat Hüsevin Gökçeaslan, dün yaptığı yazılı açıklamada, Divrigi'ye bağlı Dikmeçay Köyü muhtan ile şoforlük yapan bır kişının \e Ali Rıza Karadağ adlı bır maden ocağı bekçısının gözaltına ahndığinı belirtti. Gökçeaslan, Güvenkaya Köyü'nün bütün erkeklerinin gözaltına alındığını ıddıa etti.Köyde konuşlandınlan askeri birliğin 3 ay köy okulunda kaldığını. aynldıktan sonra gözaltı operasyonunun başladığını ve gözaltına alınanlann sorgulannın sürdüğünü belırten Gökçearslan, şunlan söyleğdi: "Divriği vc Kangal ilçeleri Türkiye'nin en çpk göç veren yerleridir. İnsanlann gereksiz yere gözaltına alınmalan. tedirgin bir bekleviş içinde tutulmalan tükenmeve vüz tutmuş köylerimizin haritadan silinmesi sonucunu jaratacaktır. Bu ise göçle yaşanılan trajediye >enisinin ilavesinden başka bir sonuç yaratmayacaktırr Gökçearslan, Başbakanlığa konuyia ilgili bir dilekçe yazıldığını belirterek. gerekli uyanlann yapılmasını ve tedirgin edici uygulamalann sona erdirilmesini ıstedıklennı kaydetti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear