23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 gUBAT 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Alevi demekleri ve kitle örgütleri, özel tim uygulamalanna tepki gösterdi 6 Sıvas'ta baskdardursıın', Yıırt Haberieri Servisi -Sıvas'ta _yaşanan köy boşaltma ve benzeri .uygulamalara tepkiler dinmiyor. Adana, Malatya, Izmir ve Frank- fiırt'taki Alevi demekleri ile de- mokratik kitle örgûtlen, bölgede- ki insanlık dışı uygulamalann dur- •durulmasını, Sıvas Valisi'nin de görevden alınmasını ıstedıler. CHP Sıvas ll Başkanı Metin Karodeniz de terörle mücadele edilirken terö- ristle vatandaşın ıyi ayırt edilmesi gerektiğine dıkkat çekerek "Hiç Idmse Sıvas üzerinde birtakım oyunlar sergilemesin" dedi. Sı- vas'ta köy boşaltma, gözaltılar ve baskı uygulamalanna yurdun dört bir yanındaki demokratik kitle ör- gütleri sert tepki gösterdiler. Adana Büromuz'un haberine göre Adana'da Hacı Bektaş-ı Veli Kültûr Derneği 'nde bir araya gelen 6 Alevi derneği ile Atatürkçü Dü- şünce Demeği temsilcıleri Güney- doğu'da ve Tunceli'de başlayan köy boşaltma, orman yakma olay- lanrun Sıvas'lasınırlı kalmayıp, kı- -sa bır süre sonra Malatya ve Tokat illerini de kapsayacağını öne sür- düler. Kitle örgütlerinıntemsilcile- n yaptıkJan ortak basin açıklama- sında şu görüşiere ver verdiler: "Cumhurrvetin temeüerinin aül- dığı Sıvas'ta insanlar, köjlerinden ' sökûlüp anlıyor. Divriği,Zara, İm- 'Özel tim köylülere kötü davranıyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, diin Parlamento'da düzenlediğı basın toplantısında, bir yandan terOrist saldınlan, bir yandan güvenlik güçlerinin etkinliği, bir yandan da ekonomik sıkıntılar nedeniyle Sıvas'taki bazı yurttaşlann köylerini boşalttıklannı ileri sürerek "Köyler boşalülmıyor, bosalıyor" dedi. DSP milletvekillerinın hazırladığı raporda, yurttaşlann özel time yönelik şikâyetlerine dikkat çekildi ve yöredeki istihbarat faaliyetlerindeki zaafiyetin giderilmesi, devletin Alevı ve Sünni yurttaşlan karşı karşıya getiren ihbar mekanizmasına itıbar etmemesi istendi. F.cevit, "laşkırtma otmadığı sürece Sünnilerie AJevilerin kardeşçe yaşadığuu" belırterek "Şimdi bir oyun ovnanıyor. Cumhuriyetin kunılduğu yer olan Sıvas'ta, cumhuriyetin temetine dinamit yerleştirflmek isteımor* dcdı. Raporda, Alevi ve Sünni yurttaşlann çatışma içine çekilmek istendiği belirtilırken özel timin baskısına ayn bir bölüm aynldı. Bu bölümde yurttaşlann Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplannın davranışlanndan şikâyetçi olmadıklannı dile getirdikleri, ancak özel tim mensuplanna yönelik büyük eleştiri ve suçlamalar yapıldığı belırtilerek şu bilgiler aktanldı: "Ozel tim mensuplannın halka kötü davrandığı, zaman zaman da hakaret ettigi, bağımsız hareket ettiği, kimseden emir almadığı ifade edilmiştir. Bazı yurttaşlann özel timden işkencc gördügüne yönelik şikâvederi de göılcnmiş. ancak bunun oranının \üksekolmadığı saptanmıştır. Özel tim mensuplannın, özellikle bir parti ile özdeşieştirüen kurt işaretini sık sık halka karşı tehdit mahiyetinde kullandığı şikâyetfcri de dile getirümtştir. 250-300 dolayında gözaltı sajısı vardır. Gözaltına alınan nıuhtar sayısı 24'tûr. Bunlar Alevi kökenli muhtarlanmızdır. 300 gözalüna karşın tutuklama sayısı 24'tür. Yani kamuoyunda yaygın bir şekilde dile getirilen gözalnlarda dozun kaçmldığı iddiası rakamlann ıştğında gözler önüne serilmektedir. Sık ve kapsamlı operasyonlann yurttaşlarda yarattıgı tedirginlik de ortada. Ba/J kişiierin Alevi köylerinde nama/ kılma gerekçesi ile cami sorduğu, olumsuz yanıt alınca da tepki gösterdiği ileri sürülüyor.** CHP Sıvas Mılletvekılı Mahmut Işık da partisinin grup toplantısında. Nizam-ı Âlem ülkücülennin Sıvas'takı olaylan tırmandırdığını söyledı. nuıh, KangaL Hafîk ve L'laş'a bag- h köyterde sürdürülen operas>on- btr ve özel baskı yontemlcriv le böl- genininsansıziaştınlınasına çalışıl- ması tüm kamuoyunun gözleri önünde sürüyor. Adana'va gelen vatandaşlarımızın ifadeleri res- mi makamlann tam tersine, böl- gede Alevi-Sünni çatışmasının körüklenmesine yönelik olduğu, Özel Tim'in yöre köylerine bakış açısında çifte standart olduğu açıktır. Sitekim Şarkışla'nın köylerinde güvenlik güçleri re- sim çekerek evlerdeki erzakları sayarak taciz ve baskısını başlat- ınış durumdadır. Bizier demok- ratik hukuk devletinin kurumla- rının işletilmesini. insan hakla- nna saygı gösterilmesini, baskı- lann bir an önce durdurulması- nı talep ediyoruz." Malatya Hacı Bektas Veli Kül- türünii fanıtma Derneği Başkanı Hasan Meşdi de yaptığı yazılı açıklamada "tüegal örgütfer Ale- vilere baskı ve zulüm yaptığı gibi özel tim'in de Alevflerde aynı nıu- ameleyi reva gördüğünü üzülürek öğrenmiş bulunmaktıvı/- Devleti- mizinmazlunnvzalimia>ırtetnıe- sini, Alevi kardeşlerimi/jn de tah- riklere asla kapılmamalannı diü- yonız"dedı. tzmir Cumhuriyet Ege Büro- su'nun haberine göre Buca CHP. DSP. İP, Atatürkçü Düşünce Der- neği, Pir Sultan Abdal, Hacı Bek- taşı Veli Kültür ve Tanıtma şube- leri ile Eğıtim- Sen 5 No'lu Şube ve Halkevi Buca-lnönü şubelerin- den yapılan açıklamalarda, Sıvas Valisi'nin görevden ahnması ısten- dı. Sıvas'taki gelışmelerden duyu- lan kaygılann dile getırildıği açık- lamada kentte adım adım toplum- sal bırçatışmanın hazırlandığı vur- gulanarak koruculuk sistemi ve özel timin kaldınlması gerektıği belirtildi. Frankfurt'taki Hessen Bölgesi Alevi Demekleri yaptıklan ortak basın açıklamasında, güvenlik güçlerinin Alevi köylerinin boşal- tılması için insanlık dışı baskı ve uygulamalara başvurduklanna dikkat çektiler. Sıvas'ta 500'e ya- kın köylünün gözaltına alınıp sor- gulandığı, 300 köyün askeri ablu- ka altına alınıp taciz edildiği sav- lanan açıklamada daha sonra şöy- le denildi: "Terörle mücadele adı alünda Alevilere uvgulanan devlet terörü durdurulmalıdır. Baskıiara ve köy boşaltmalara derhal son ve- rflme'iidir. Alevı inancı üzerindeid >asak ve baskılar son bulmalıdır. 1400 vıllıkbaskılann yok edemedi- ği Alevi inanç ve kültürümüze sa- hip çıkacağız. Onu, özel timin faşist baskılaruıa teslim etmeveceğiz.'' PARLAMENTERLER GELİYOR Avrupa'dan yoğunîlgi • DSP lideri Bülent Ecevit'in Sıvas'a inceleme heyeti göndermesinın ardından, Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu (AAFB), Avrupa ve Alman parlamento üyeleri, Divriği Kültür Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkezi, lmranlı Kültür Derneği ile gazetecilerden oluşan bir heyet, bugün Sıvas'a ulaşacak. A^fKARA (Cumhuriyet bat cuma akşamı Ankara'ya Bürosu)-Sıvas'ta son hafta- larda yogunlaştınlan P- KK'ye yönelik operasyon- lar sırasında 80 Alevi köy muhtan ile 500'e yakın köy- lünün gözaltına ahnması si- vil toplum örgütletini ve po- litikacılan harekete geçirdi. MHP Genel Başkanı M- parstan Tûrkeş, Sıvas'ta po- lısın ve askenn görev yapa- maz duruma getirildiğini öne sürerek "Güvenlik güç- lerini yıpratma propaganda- sı yapıhy'or" dedi. DSP lideri Bülent Ece- vit'in Sıvas'a inceleme he- yeti göndermesinin ardın- dan, Avrupa Alevi Birlikle- ri Federasyonu (AAFB), Avrupa ve Alman parlamen- to üyelen, Dıvnğı Kültür Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Demeği Genel Mer- kezi, lmranlı Kültür Deme- ği ile gazetecilerden oluşan bir heyet, bugün Sıvas'a ula- şacaklar. Divriği Kültür Derne- ği'nce yapılan yazılı açıkla- mada, bugün Divriği ve U- laş belediye başkanlan, kay- makam ve kitle örgûtlen temsilcilerinden konuyla il- gili bilgi alacaklan bildiril- di. Divriği, Zara, îmranlı ve köylerini de yann ziyaret edecek olan heyetin. 16 şu- döneceği belirtildi. AAFB Genel Başkanı AK Rıza Gülçiçek Alevi köyle- nne, PKK'ye yardım yapıl- dığı gerekçesıyle yapılan baskı lan eleştirerek olayla- nn yerinde görülmesi ama- cıyla inceleme gezisi yap- tıklannı söyledi. Gülçiçek, " Yöre halkının PKK'Iİ okhı- ğuna yönelik açıklamalar doğnı'değüdir"dedi. MHP Genel Başkanı Al- parslan Türkeş, PKK'nin Sıvas'ı geçit yeri olarak kul- lanmak istediğini, ancak ba- şanlı olmadığını ifade ede- rek "Şimdi güvenlik güçteri- ni yıpratmakiçin propagan- da yapıyorlar. Türkive1 yi yıkmak isteyen bölücü nrn- nası, Sıvas'ta da Türk mflle- tinin başına bela ediliyor" dedi. PKK'nin güçlenmek için Sıvas'ta faaliyette bu- lunduğunu, asker ve polisi iş yapamaz duruma getir- mek isteyen örgütün, güven- lik güçleri aleyhıne propa- ganda yaptığını kaydeden Türkeş, köy yakma, köy bo- şaltma iddialannı yalanladı. Türkeş, PKK'nin Sıvas'ı ge- çit yeri olarak kullanmak is- tediğini kaydederek bu ör- gütlerin arkasında Yunanis- tan'm bulunduğunu öne sür- dü. ASKERİ DEGERLENDİRME 'PKK, Batı'ya sızmaya çalışıyor' YUSÜFÖZKAN ANKARA-PKK'nin Gü- neydoğu çemberini aşarak Tunceli, Erzincan ve Sıvas üzerinden iç bölgelere sız- ma yönünde bir strateji ızle- diği ve Sıvas'ta güvenlik güçlerincebaşlatılan operas- yonlann, terör örgütünün bu planı dikkate alınarak sürdü- rüldüğü bildirildi. Sıvas Va- lisi Ayduı Güçiü. il sınırlan içinde köylerin boşaltıldığı ve halka baskj uygulandığı yolundakj savlan yalanladı. PKK'nin 1994-1995 yıl- lannda aldıgı darbeler sonu- cu kaybettiği dengesini yerıi- -den oluşturmak amacıyla Sı- hras ve Hatay gibi yeni alan- lara yöneldiğini belirten kaynaüar, "PKK ve diğer örğüüer.Güneydoğuçembe- rini aşarak iç bölgelere sız- maya çahşıyor. Operasyon- lar bu çerçevede değerlendi- rflmeJidir" görüşünü dile ge- tirdiler. Kaynaklar, PKK dı- şriJda, DHKP'C ve TÎKKO gibi örgütlerin de Sıvas-To- kat arasındaetkinlik kurma- ya çalıştığını bildirdiler. Sıvas Valisı Aydın Güçlü, bölgede PKK ve diğer ör- gütlere karşı "insan haklan- na saygıu, demokratik hu- kuk devteti kurallan çerçe- vesinde" bir mücadele yürü- tüldüğünü belirterek "Va- tandaşlanmız arasmda Ale- vi-Sünni diye bir aynm ya- pılması söz konusu değUdir" dedi. Özel harekât timlerinın, üstlendikleri görev itibany- la halkla muhatap olmadık- lannı ve konunun istismar edilmemesi için kendilerine bu tür görevler verilmediği- ni de savunan Güçlü, "Yar- dım ve yatakhk yapanfaıra, lojistik destek saglavanlara yönelik iş VEfcjlemler.jandar- ma tarafindan yürütülmek- tedir" görüşünü dile getırdı. Sıvas Vali Yardımcısı Mehmet Ünal da Sıvas'takı göç konusunda dcğerlendir- me yanlışlan olduğunu be- lirterek yörede "normal" nedenJerden dolayı bir göç yaşandığını bildirdi. Göçün nedeninın ekonomik sorun- lar olduğunu kaydeden Ü- nal," Halka korucuobun di- ye baskı vapdmıyor. Askeri vıgılma yeni bir olay değiL Tunceli'den Srvas'a sızma var. O yüzden önemlL Sıvas'ı devlet niye boşaltsuı Id" diye konuştu. Muhtarlann ve yurttaşla- nn gözaltına alındığı iddi- alannı da yalanlayan Ünal, "Muhtarlara dönük bir şey yok. Örgütlere gönüllü ya- takhk yapüysa gözaltına ahnmıştr. Gözalüna alınan Alevilerden çok Kürt olabi- ür. Sadece Alevi olmalann- dan değiL, örgütün kucakla- mak Lstediği kişikr olabilir" dedi. Cenel Başkan Rıdvan Budak, "Bir kez daha DİSK, tarihsel bir sonımluluğu taşıyor. Çöken stndikal hareketi ayağa kaldırmak görevi yine DİSK'e düşüvor. Saşadığımı/ dönem bu görevi DİSK'in omu/Janna yüklüyor" dedi. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) DİSK29.ythnıkııtkuhİstanbul Haber Servisi - DİSK, kuruluşunun 29. yılını kontederasyonun genel merkez bina- sında düzenlediği toplantıyla kutladı. DlSK Ge- nel Başkanı Rıdvan Budak, "1970'li yıllara dam- gasuu vuran DİSK. tarihsel bir sorumluluk taşı- yor. Çöken sendikal hareketi ayağa kaldırmak görevi yine DİSK'e düşüyor" dedi. DİSK'in ku- rucusu ve eski genel başkanı Kema) Nebioğlu ıse Türkiye'de yaşanan yoğun ekonomik knz ve yok- sul kesimlenn sorunlan karşısındaduyarsız dav- ranan iktidan "çizgiye getirecek" tek gücün geç- mişte olduğu gibi bugün de DtSK olduğunu söy- ledi. DİSK'in 29. kuruluş yildönümü için düzenle- nen toplantı, DlSK Genel Merkezi'nin 6. katın- daki konferans salonunda yapıldı Salonun dört bır köşesine asılan pankartlarda, "Türkiye Işçi Sınıfını 2000'li Yıllara DlSK Taşıyacaktır'7'Ta- ban Söz ve Karar Sahibi Olacak" gibi sloganlar göze çarptı. "Eşitiik", "kardeşlik", "emek". "özgürlük" mesajlannın verildiği kutlamanın açılı> konuşmasını DtSK Genel Sekreteri Kemal I^salyaptı. Daysal, Türkiye'de yaşanan krizor- tamında işçı sınıfının güvendiği tek örgütün DlSK olduğunu belirterek "Emekçikr DİSK'e u- mut bağlıyor. Bütün olanaklanmızı seferber edip bu umudu boşa çıkartmayacak bir savasım ver- meliviz" dedi. 1 3 S u b a t 1 9 6 1 d e k u r u l d u Türkiye İşçi Partisi 35 yaşında Türkiye'de işçı suufınm örgüüenme- sini sağlayan ılk yasal sosyalist parti olan Türkiye (şçı Partisi (TİP). kuruluşunun 35. yılını kutluyor. TİP, 13 Şubat 1961 carihınde Kemal Türkler,Avni Erakalm,Şaban Yıknz, İb- rahinı Güzeke. Rıza Kuas. Kemal Nebi- oğlu, Salih Ozkarabağ. İbrahim Deni/- der, Hüseyin Ushıbaş, Adnan Arkın,Ah- met Muşİu ve Saffet Göksüzoğlu tara- findan kuruldu. Ancak Muşlu ve Gök- süzoğlu, 15 Kasım J962'de partiye ko- münistlerin sızdığı gerekçesiy le avnldı- lar. TtP. sesini ilk kez 1961 yıJında Sa- raçhane'de düzenlenen 250 bin kişilik işçi mıtingiyle duyurdu. Ve 1 Şubat 1962'de Mehmet AH Ay- bar'a genel baskanlık îeklif edildi. 8 şu- bat günü ise Aybar'ın hazırladığı prog- ram iie genel başkanhğı kamuoyuna açıklandı. TtP tüzüğünde değışiklikler yapıldıktan sonra tüm aydmlar, işçi, emekçi ve sosyalistler partiye üye oüna- ya çağnldı. Bu katıhmlardan sonra TlP, - Marksist bir kimlik' kazandı. 1965 seçimlerine ginnceye kadar TtP, ses getiren birçok eylem ve kampanya düzenledi. 10 Ekım 1965 seçimlerine katılan TtP, büyük başan elde etti. 15 mılletvekilını parlamentoya soktu. Türk solu adına, MehmetAli Aybar, Çetin Al- tan, Rıza Kuas. Muzaffer Koran. Tank Ziya Ekinci. Sadun Aren, Yahya Kanbo- lat Cemal Hakkı Seick, Adil Kurtd. Be- btce Borao. Yünu* Koçak. Kemal Nebi- oğlu, Ali Kara, Yusuf Zjya Bahadınh ve Şaban Erik. Mecli^>•te yerlerinı aldılar. 1966 yılmda 59 ilde örgüüenmesinı ta- mamlayan TlP, TCK'nin 141 ve 142. maddelennin kaldınlması için Anayasa Mahkemesi'ne müracaat etti. 20-24 Ka- sım 1966 tarihlerinde TtP içindeki uyuş- mazlık gün yüzüne çıktı. Mihri Belli. üniversite gençliği arasmda etkinliğini arttınrken Aybar ve Boran'm da görüş aynlıklan günderae geldi. Behice Boran ve Sadun Aren ekibi gıderek Aybar eki- binden farkhgörüşlerüretmeyebaşladı- lar. 1968 Kasım ayında 3. kongreye ge- lindiğinde ise Aybar ve Aren, kopma noktastna geldiler. 1969 genel seçimle- rinden TlP, mitli bakiye sisteminin de- ğiştirilmesi sonucu yenilgiyle çıkü. Ay- bar, genel baskanlıktan istifa etti. 1970 yılının ilk ayİannda ise Behice Boran, genel sekreterliğe getirildi. Böylece TİP'te Boran dönemi başlamış oldu. 1970 yıhnuı ekim ayında Boran, genel başkanlığa seçildi. 12 Mart 1971 askeri darbesinden sonra TİP kapatıldı. 1974 affından sonra 1975'in 1 Mayısı'nda TtP. Behice Boran başkanlığında ikinci kez kuruldu. Ancak parti, ilk kimlifin- den uzaklaşrnıştı. 12 Eylül askeri darbe- si vine TİP'i kapattı. TtP. bir daha Tür- kiye'de yasal olarak faaliyet göstereme- di ve efldnliğini yurtdışmda sürdürdü. 1987 yılında partinin admı Türkiye Bir- ieşık Komûnist Partisi olarak açıklandı. Ulusal Kurtuluş Mücadelesi, işçi sınıfının sen- dikal ve sosyalizm mücadelesinde yaşamını yi- tirenler için bir dakikalık saygı duruşu çağnsı yapan Daysal, daha sonra kürsüye Kemal Nebı- oğlu'nu çağırdı. "DİSK'in çman" Nebioğlu. yaptığı konuşmada, siyası partilenn genel se- çimler sırasında halkın verdıği mesajlan anla- madığını belirtti ve "Geri kalmış halklann bir vasfi da sabırlı otuşlandır. Bu vasıf biliniyorsa sa- bırlı halkın tokatının da sert olacağı bilinir" de- di. Konuşmasında DİSK'in yeni yönetimıneher- kesten destek isteyen Nebioğlu, emeklileri ör- gütlemek konusunda yol alan DtSK'in şimdi de işsizleri örgütlemeye yöneleceğini dile getirdı. 1980 öncesinde, DGM dire- nişlerinin ardından 20 işçi- nin işsiz bırakıldığını anım- satan Nebioğlu, ancak İstan- bul Üniversitesi'nde yaşanan öğrenci katliamı nedeniyle DİSK'in yaptığı genel grev çagnsına 900 bin kjşinin ya- nıt verdiğini vurguladı. Ne- bioğlu. konuşmasını şu söz- lerle bitirdi: "Biz DİSK'iz. DİSK'in kunılduğu 13 Şubat ruhuyla buradayiz. Bu kav- gayı sonuna kadar sürdüre- ceğiz. İşçiler, güzel Türkive sizierin eİinizde yükseleceki" Son konuşmayı yapan Bu- dak da "1980'deki 600 bin üyeli güçlü, etkin DİSK ger- çeğinin özünde 1967'deki DİSK Ukeleri ve anlayışı var- dır. Bugün de aynı özü taşıyo- ruz, taşımak zorundayız. Çünkü bir kez daha DİSK, tarihsel bir sonımluluğu taşı- yor. Çöken sendikal hareketi ayağa kaldırmak görevi yüıe DİSK'e düşüvor. Yaşadığı- mız dönem bu görevi DİSK'in omuzlanna yüklü- vor" dedi. CHP, köy boşaltmalar için Meclis araştırması istedi Köylüler göçe zorlanıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'li 10 milletvekili. Dogu ve Gü- neydoğu Anadolu bölgelennden ba- tıya göç eden insan sayisının 3 milyo- nu, boşalan köy sayısmın da bını aş- tığına dikkat çekerek konu hakkında Meclis araştırması açılması için TB- MM Başkanlığı'na önerge verdiler. CHP istanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu ve arkadaşlannca TBMM Başkanlığı'na sunulan Meclis araştır- ması onetgesınde, Doğu ve Güney- doğu Anadolu'daki bazı i1lerde terö- re karşı daha etkin mücadele, güven- lik veya diğer nedenlerle asgari bin köy ile 1500 mezranın yurttaşlann is- temleri dışında boşaltıldığı kaydedile- rek güvenli bölgeler için oluşturulan Köye Dönüş Projesı "nin de ya^ama geçirilemediğine ışaret edildi. Oner- gede, 1995 yılı verilerine göre 311 bin 291 yurttaşın köyünden aynlmak zo- runda kaldığına dikkat çekılerek bu rakama, bölgede hâkim olan terör, baskı ve şiddet ortamında bunalan, toplumsal ve ekonomik olanaklan da- ralan. bu nedenle iş ve aş bulabilmek amacıyla kendı istekleri ile göç eden yurttaşlann da dahil olduğu kaydedil- dı. Köy ve mezralann bir bölümünün, doğrudan doğTuya terör örgütünün baskı ve faaliyetlerinin yarattığı gü- vensizlik ortamı altında boşaltıldığı belirtilen önergede, güvenlik güçleri- nin doğrudan istemi ve zorlaması ile boşalttınlmış olan köy ve mezra sayı- sının, bu alandakj uygulamalar için çoğunluğu oluşturduğu belirtildi. Te- rörün yaratmış olduğu güvensizlik or- tamının sorumluluğunun yurttaşlara yüklenemeyeceği vurgulanan önerge- de, insan haklan ihlallerini engelle- mek ıçın yöre insanının bannma, ge- çim, eğitim ve diğer haklannın devlet tarafından karşılanmasının zorunlu olduğu belirtildi. Önergede, DYP- CHP koalisyonu döneminde ortaya atılan Köye Dönüş Projesi'nden so- mut birsonuç alınamadığı belirtilerek yurttaşlann göç ettıkleri bölgelerde ve köylerinde sosyal. ekonomik ve toplumsal açıdan gereklı önlemlerin belirlenmesi, köylenne dönüşlerini engelleyen sorunlann incelenmesi. çözüm için kalıcı önerilerin geliştiril- mesi istendi, HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI "Medine Sözleşmesi" Diye Diye... "Siyasal Düşünceler ve Rejimler" dersinin çı- kışındaydı. O gün "din ve laiklik" konusunu işlemiştik. Ya- nıma başörtülü bir öğrencim geldı. Ve sordu: - "Medine Sözleşmesi"ni de anlatacak mısı- nız? Anlatmak ve irdelemek gerektiği anlaşılıyordu. Neydi, hang: koşulların ürünü olarak doğmuş- tu? En önemlişi de -bazılannın ileri sürdükleri gi- bi- acaba bugünün Türkiyesinde de uygulanma olanağı var mıydı? Türkiye'ye bir din devleti getirmek isteyenle- rin hiçbirsavı, görmezden gelinmemeli... Anla- şılmalı ve gerçek yerine oturtulmalı! Sadece eğitim kurumlarında değil... Kitaplar- da, gazetelerde, TV'lerde... ••• Şakir Keçeli'den yaz sonlarında bir mektup almıştım. "Osmanlı Kim, Şeriat Ne?" adını taşıyan kita- bı ile yollanmış bir mektuptu bu. Şöyle diyordu: "Kitap, yalan yanlış bilgilerin etkisi ile şeriata yönelen insanlan uyarmakamacı ile yazılmıştır. Zaman zaman seriatın mantığı ile şeriat eleşti- rilmiştir... Kendime hedef kitle olarak Anado- lu'da yaşayan politikacılan da aldım. Istedim ki kitabım onlann el kitabı olsun ve kahve sohbet- lerinde şehatçılara karşı boynu bükük kalmasın- lar." Amaç önemliydi... Hedef kitlede ise bana gö- re sadece kasaba politikacılan yoktu; öğrenci- ler, öğreticiler ve tüm aydınlar da vardı. Kitabı okudum. Amacınaulaşmıştı. Osmanlının "mutlu insan- lann ülkesi" olmadığını çok iyi sergiliyordu. "Şe- kilci lslam"\n savlarının gerçeği yansıtmadığını kanıtlıyordu. Ve ünlü "Medine Sözleşmesi"n\ de bütün bo- yutlanyla açıklığa kavuşturuyordu. ••• Ali Bulaç'tan Erbakan a kadar, şeriatçı kesim son yıllarda şöyle bir hukuksal düzeni savunma- ya başladı: "Türkiye'de tek bir hukuk geçerli olmamalı. Herkesıme, her 'cemaat'e, kendi inancına gö- re bir hukuk sistemi uygulanmalı. Laikliğe ina- nanlaralaik hukuk, Sünnilere Sünni hukuku, Şi- ilere Şii hukuku, Ermeni'ye, Yahudi'ye, Rum'a, Süryani'ye kendi hukukları... Hatta her tarika- ta, kendi hukuku..." Yani, "din devletı"ne giden yolda bir "atlama taşı". Amacın, laik hukuku ülkegenelinde uygulanır olmaktan çıkarmak olduğu açıktı... Hareket nok- tası ise "Medine Sözleşmesi" idi. • • • Hicret sırasında Medine'de yaşayan 10 bin kişiden ancak 200 kadarı Müslüman. Ve önce yaşayabilmek, sonra da çoğalabilmek için Müs- lümanlann barışa gereksinmesi var. "Medine Sözleşmesi", Medine'de yaşayan aşiretler ile Hz. Muhammed arasmda imzala- nıyor... Kan bağına dayalı kabile toplumlarının özelliklerini, törelerini, yaşam biçimlerini yansı- tıyor. Buna göre; Yahudiler, Hıristiyanlar, Müslü- manlar ve aşiretler, kendi iç hukuklannı kendi- leri düzenleyeceklerdir. Yani özerk olacaklardır. Toplum bir bütün oluşturmayacak, bölünmüş "ilkel" yapısını koruyacaktır. Ne zamana kadar? Müslümanlar güçlenip de kendi devletlerini kurabilecek duruma gelinceye kadar! Günü geldiğinde, Hz. Peygamber'in kendisi şöyle demiştir: "Faiz yiyenlerle aramızda hiçbir anlaşma kalmamıştır." Hani hukuksal özerklik? Bunun yanıtını da önemli bir Islamcı düşünür olan Elmalılı Muhammet Hamdi Yazır veriyor: "Islam hukukunda gayrimüslimler ibadetlerin- de özgürdür, ama işlemlerinde (muamelatta) Is- lam kurallarına uymak zorundadıhar." • • • Sayın Erbakan seçimlerden bu yana, artık la- ikliği kaldırmaktan, şeriat düzeninden, her ke- simin "hukuksal özerkıiğinden" falan söz etmi- yor. Acaba ne zamana kadar? Medine Sözleşmesi'nde olduğu gibi yeterin- ce güç kazanıncaya, ödün vermesine gerek kal- mayıncaya kadar mı? TÜRK RESMINDE OTOPORTRE SERGİSİ 14 ŞUBAT - 8 M A R T 1 9 9 6 YU'l KR1DI K I L H R M E R K T Z İ Yapı Kredl Kızım Ta;kent Suut G»l«risl Isîıklâl Caddesı 285 Beyoîlu 80050 jtanoul Telefor 10212; 252 47 00'257 Kimlığimi kaybettim. Hükümsüzdür. SİNAN GÜMÜŞBIÇAK Kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. FERİTKILIÇ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear