23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14 ŞUBAT 1996 ÇARŞAMBA 12 DÎZtYAZI Devlet kaçak işçiliğe gözyumuyor, SSK136 trilyon ekgelirden oluyor • Türkiye'de sigortasız 4 milyon işçi sıgorta kapsamına alınıp asgari ücretten prim tahsil edildiğinde SSK, 1996'da en az 136 trilyon ek gelir sağlayacaktır. Ancak SSK Genel Müdgrü Kemal Kılıçdaroğlu, kurumun 1996 yılı tahmini açığının 210 trilyon olduğunu belirterek, emeklilik yaşının acilen yükseltilmesi gerektiğini vurguluyor. • Sosyal Sigortalar Kurumu, çıkmazda değil. Bu alandaki rantı özel sektöre, uluslararası tekellere aktarma operasyonuyla karşı karşıyayız. SSK'nin ortadan kaldırılması, toplum sağlığını onulmaz biçimde etkileyecektir. SSK'nin korunması ve geliştirilmesi, tüm emekçilerin, sendikaların, kitle örgütlerinin görevidir. Sigortasız olarak en ağır işlerde çalıştınlan çocuk işçiler, çocukluklannı yaşayamıyoriar. Türkiye,kaçakişçicenneti -3- İŞÇİ Gözüyle Tayftın Tabakoğlu İP Genel Başkan Yardımcısı rürkiye kaçak, sigortasız işçi cenne- tıdır. Sigortalı işçi, işveren için ma- lıyet oluşturuyor. Devlet de kaçak işçiliğe göz kırpıyor Özellikle 12 Eylül sonrası SSK'nin işyedennı denetleyecek müfettiş kadrolan bi- linçli biçimde azaltılmış ve etkisizleştirilmiştir. Kaçak işçıliği önleyecek caydıncı uygulamalar mevcut değildir. Eskı Çalış- ma ve Sosyal Güvenlik ba- kanlanndan Nihad Matkap, 1995 yılında Türkiye'de 4 milyonu aşkın sigortasız iş- çi çalıştığını belirttı. Devlet yetkililerinin verdiği bu ra- kamlara en az 2-3 milyon eklemek gerekır. Sadece sigortasız işçi de- ğil, aynı zamanda sigortalı olup da asgan ücret üzerin- den ödenen primler ya da 30 gün çalıştıği halde 5, 10, 15 gün çalışılmış gıbi gösteri- len pnm ödeme günleri de SSK'nin potansiyel kayıpla- n. SSK'nın bu alandaki kay- bını, devletin verdiği sayı üzerinden kabataslak hesap- layalım. SSKye 136 trilyonluk ek gelir Sigortasız çalıştınlan 4 milyon işçi sigorta kapsamı- na alındığında ve yalnızca asgari ücret üzerinden pnm tahsil edildiğinde SSK. I996yılmdaenaz 136 tril- yon ek gelire sahip olacak- tır. Bu hesabı nasıl yapıyo- ruz? Bılindiği gibi şu anda as- gari ücret 16 yaşından bü- yükler için' 8.460.000 TL.'dir. SSK'ye toplam işçi ve işveren primi olarak en az yüzde 33.5. en çok yüzde 39 oranında kesilmektedir. Biz en düşük oranı dikkate alıyoruz. 8.460.000 X %33.5 = 2.834.100 TL. (İşçi ve iş- verenden bir ayda kesilen toplam SSK primi.) 2.834.100 X 12ay = 34.009.200 TL. (Bir yılda. bir işçi adına ödenen toplam SSK pnmi.) 34.009.200 X 4.000.000 = 136.036.000.000.000 TL. (4 milyon işçi adına bir yıl içinde ödenecek top- lam pnm.) Ortalama ücrete flöre ek gelir Şimdi de SSK'nin ortalama ücretleri üzennden hesap yapalım. GenellikJe SSK'ye pnm ödeyen iş- çilenn ortalama ücretleri asgari ücretın yüzde 75 fazlasıdır. Bu durumda: 136.036.000.000.000 X 175 238.063.000.000.000. TL. (4 milyon işçınin SSK ortalama ücretleri üzennden ödemiş olduğu biryıl- lık SSK primi.) 1996 tahmini açığı 210 trilyon SSK Genel Müdürii Kemal Kıltcdaroğlu, SSK'nin 1996 yılı tahmini açığının 210 trilyon ol- dugunu telirterek, emeklilik yaşının acilen yüksel- tılmöSf Spkriğinî vurgtıtuyor. Elbette. DYP'den ANAP"a8adar diğer partiler de bu sözlen tekrarlı- yor. Işte SSK'yi çıkmazdan kurtaracak basit formül: Kaçak, sigortasız işçiligi SSK kapsamına al ve ba- taktan kurtuL Işverenlerden toplanamayan primler, özel sektö- rün ödemedığı sosyal yardım zammı yükü, düşük faizle çarçur edilen SSK kaynaklan, düşük bedel- le sağa sola peşkeş çekilen SSK gayrimenkulleri, kurtlara kaptınlan 19 trilyon lira ve devletin beş kuruşluk katkıda bulunmadığı SSK, bütün bunla- nn dışında 4 milyon işçiyi sigorta kapsamına aldı- ğında yine de nakit açığını fazlasıyla kapatıyor. TÜSİAD, sigortaya kar$ı Geçen günlerde TÜSİAD Genel Kurulu'na su- nulan "Emekli ve Mutiu" başlıklı sosyal güvenlik raporunda, kaçak işçiliğin sigorta kapsamına alın- masına karşı çıkılıyor. Daha doğrusu. her kaçak iş- çinin sigorta kapsamına ahnması, zaran arttinrmış. SSK'de ne kadaraz sigortalı olursa o kadar iyiymiş! Bu raporu hazırlayarüar, İsvıçrc Hayat Sigorta AŞ Genel Müdürü Abdullah Karacık. Üniversel Hayat Sigorta Genel Müdürü Puıar Kayalı ve TÜ- SİAD'dan iki görevli. Bu ıki şırket de SSK'yeönerdıklennın tersini ya- pıyorlar. SSK'ye "Heryenisigortalızarar"derken. kendileri her gün yeni bir müşteriyi sigortalamak peşinde. SSK. devlete yük mü? Süreklı duyanz: "Devlet SSK'nin bu yfikfinûkal- dıramaz." Devletin SSK'ye katkısı gerçekten çok mu büyük? Devletin SSK'ye tek katkısı, kuruluş sermayesi olarak 50 yıl önce 300 bin lira ve son olarak 1995 bütçesinde verilen 20 tnlyondur. Devletin SSK'ye bunun dışında hiçbir katkısı yoktur. Tersine, devlet düşük faizlı tahvillerle SSK'yi talan etmıştir. 1965- 1980 yıllan arasında, SSK fonlan yüzde 6-18 faız- le Devlet Yatınm Bankası tahvillerine yatınlmıştır. Bu şekılde aktanlan tutar, 47.3 milyar lira. O za- manki ortalama enflasyon yüzde 80'dir. ("Sosyal Sigortalar Kurumu Sağlık Hızmetlennde Kriz ve Çözüm", s. 5-9, Türk Tabipleri Bırliği. Ankara - 1995) Şımdi de dığer ülkelerde devletin sosyal güven- liğe katkısına bakalıtn. emekli 1, işverenler 1 temsilciyle SSK yönetimin- de yer alıyor. Şimdi 3 yılda bir yapılan SSK Genel Kurullan da sadece danışma organı gibi. SSK'ye 12 Eylül darbesl 12 Eylül darbesinin ilk yöneldigi alanlardan biri SSK oldu. O günden sonra giden-gelen tüm hükü- metler. SSK'nin yönetim yapısıyla oynadılar. Yö- netimde devletin ağırlığının artması yanında, her yıl yapılan genel kurullar, SSK'yi denetimden kaçır- mak için 3 yılda bir yapılmaya başlandı. SSK yönetiminde devlet müdahalelerini çeşitli dönemlere göre izlediğimizde ortaya çıkan tablo şöyle: 1980Öncesi Hükümet işçi tşveren Emekli SSKÇahş. TOPLAM 4 2 2 1 1 İO 12 EylülANAP 3 1 1 - .- • r 5~ 3 1 1 - 5 Bugün 4 1 1 1 7 Ulke Danimarka Irlanda Ingiltere Lüksemburg Italya Belçika Ispanya Portekiz Almanya Fransa Hollanda TURKIYE % 77.5 61.1 43.4 37.2 29.9 27.5 26.0 25.6 25.2 18.3 14.6 0 çözüm Sosyal Sigortalar Kurumu, çıkmazda değil. Bu alandaki rantı özel sektöre, uluslararası tekellere aktarmak için bir operasyonla karşı karşıyayız. SSK, sağlık hizmetleri açısından ülkenin en enteg- re kurumlanndan birisidir. Böyle bir kurumun or- tadan kaldınlması toplum sağlığııu onanlamaz öl- çüde etkiler. SSK'nin diğer önemli hizmeti olan yaşlılık, ma- lullük vb. türden hizmetlerinin ortadan kaldınlma- sına yol açar. SSK'nin korunması, geliştirilmesi tüm emekçi- lerin, sendikalann, kitle örgütlerinın görevidir. Kaynak sorununu çözmek için atılacak ilk adım- lar şunlardır: 1. Türkiye nüfusunun yüzde 38'inin sosyal gü- venliğı SSK'nin hizmet alanı içindedir. Devlet, bu durumu gözeterek diğer ülkelerde olduğu gibi SSK'ye katkıda bulunmalıdır. 2. SSK'ye prim borcu olan işverenlerden alacak- lar derhal tahsil edilmelidir. 3. 4 milyonu aşkın kaçak, sigortasız işçi derhal sigorta kapsamına alınmalıdır. 4. SSK'yi siyasi iktidara bağımlı kılan tüm yasa \e yönetmelikler iptal edilmelidir. 6, SSK yönetımı, SSK Genel Kurulu'nda seçim- le işbaşına gelmelidir. 1 ürkiye'de işsiz say IMIUII yüksek ohışu. işverenlerin ücretleri düşük tut- malanna nedenoluvor. (Türk Tabipleri Birliği. "Sosyal Sigortalar Kuru- mu Sağhk Hizmetlerinde Kriz ve Çözüm", s. 62, tabio 1, AT İstatistiği -1990) Hiçbir katkısı olmadığı halde devlet, 7 kişilik SSK yönetiminde 4 kişıyle temsıl ediliyor. İşçi 1, Kaynakça I "Özelleştırme Kamu Yararına mı?", Brendan Martın, Türk Harb-lş Sendikası Yavınlan. 2. SSK 1994 Yılı Faalıvet Raporu. 3. SSK 1994 Istatistık Yıllığı. 4. "Sosyal Sigortalar Kurumu Sağlık Hizmetlerin- de Kriz ve Çözüm ", Türk Tabipleri Birliği, Ankara - 1995 5. Aydınhk Dergısi. 27 Ocak 1996. sayı 449. 6. "Mezarda Emekliliğe Havır". İstanbul tşçi Sen- dikalan Şubeler Platformu, 1995. 7. "SSK Sağlık Hizmetlerinde Kriz ve Çözüm ", T- TB fstanbul Tabip Odası, 1995 8. "Emekli ve Mutlu - Türk Sosyal Güvenlik Siste- minin Sorunları, Çözüm Önerileri ve Özel Sigortacı- lıkCirişimi', TÜSİAD, Ocak 1996, YavınNo: TÜSİ- AD - T/96-1/193. BSTTS ÇALIŞANLARIN SORULARI / SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Devlet memuru aylığıııın aynlmaz bir parçası" ek göstergeler Soru: 1980 yıhnda yurtdışına gittim. Yurtdışında altı yıl çalıştıktan sonra 1986 yıhnda döndüm. Aynı yü, Emekli Sandığı kapsanun- da ve ortaöğrenimde yabancı dil öğretmeni olarak göre\ aldım. Yurtdışuıda geçen alti > ıllık çahşma süremi borçlandım ve bor- cumun tümünü de ödedim. Uzun uğraşlardan sonra, bu altı vıl- kk siireyi lademime ayırdım ve 1. dereceden görev aylığı almaya da başladım. 1995 vılında 20 yıhnı dolduran bir Emekli Sandığı kadın iştirak- çisi olarak kendi isteğimlc ve 1. dereceden emekli oldum. Bir süre sonra emekli aylığıml. dereceden bağlandı. Ancak ek göstergem 4. dereceden verilmiş. Konuyu yazılı olarak Uettiğim başvuruya ilgililerden "yurtdışında geçen ve borçlanma kapsa- mına alınan çahşma sürelerine aıt borcun tümü ödenmiş de ol- sa emeklilik yönünden derece ve kademe ilerlemesınde göz önüne alınmadığı'" yamtını aldım. Oysa ki anunsadığım kadarıyla. emekliolunduğunda görev han- gi dereceden alınıyorsa emeklilik > önünden de ay nı derecenin ek göstergesi üzerinden emekli ay lığı bağlanması gerektiğini yaznuş- ünı/. Ancak bana 1. derecenin ek göstergesi olan 3.000'den değil. 4. derecenin ek göstergesi olan 900 üzerinden emekli a\lığı hağla n- dı. Bu konudaki uygulama nedir? Y.Ö YANIT: 27.9.1983 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 2898 sayılı 8.6.1949 tarihli ve 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Kanunu'nun Bazı Maddelerinin Değiştırilmesı ve Bu Kanuna Bir Ek Madde ıle ikı Ge- çicı Madde Eklenmesi Hakkında Kanun'da görev aylıklanna uygula- nan ek göstergelerin emekli aylıklanna da aynen yansıması sağlanmış- tır. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'nün 3.10.1983 günlü ve 113 sa- yılı Dış Genelgesinde (sayfa 7) uygulamanın nasıl yapılacağı çok açık bir biçimde anlatılmıştır. "1.1.1984 tarihinden itibaren yüriirlüğe girecek bu değişikhkte tüm derece ve kademelerden olanlaria ölenlerin emekli, dul ve yetim aylık- lan ek göstergeleri de esas alınarak bağlanacak ve 1101 sayılı kanunun ek 2. maddesi hüknıü gereğince bu tarihten önceki tüm emekli dul \e yetûnler de bu hükümden sandığımızca aylıklan y ükselrilmck suretiy- le yararianabileceklerdir. Bu açık anlatımdan. 1. dereceden emekli olanlara 1. derecenin ek göstergesinin uygulanması gerektiği tarüşma- sızdır. Kaldı ki, Danıştay İçtihatlan Birtestirme Kurulu'nun 1989-1/2 esas \e 1989-2 karannda konu kesinlik kazanmıştır." (...) Sonuç 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu'nun "tek ücret" ilkesine istis- na olarak 1327 sayıh yasa değişiklıği ile 1970 yıhnda getirilen "ek gösterge" uygulaması kapsamının genişletilmesi ve miktannın arttı- nlması suretıyle devlet memuru aylığının aynlmaz bir parçası duru- muna getirilmıştır. Doğrudan doğruya derece yükselmesi veya intibak hükümleriyle de- rece \e kademe ilerlemesi yapılarak devlet memurlanna mali destek sağlanması amacı güdülmüştür. Yasa koyucu, derece ve kademe ilerlemesi suretiyle yükseltilen de- recelerin ilgililerin kazanılmış hak aylığı derecesi olduğunu da kabul etmıştir. Esasen yasa koyucu, ilgililerin yükseltilmesinde kadro koşu- luna bağlı kalınamayacağı yolundaki iradesini, 2182 sayılı yasa hü- kümleri intibak hükümleri içeren Karıun Hükmünde Kararnameler ve 657 sayılı yasanın değişik 37. maddesi hükmüyle göstermıştir. Danıştay, ek göstergeleri "devlet memuru aylığının aynlmaz bir par- çası" olarak nıtelendırmiştır. Gerek Danıştay içtihadı. gerekse 113 sayılı dış genelgeye göre 1. dereceden aldığınız göre\ aylığınızın ek göstergesi olan 3000 göster- genın. emekli aylığınıza da aynen ve 3000 olarak yansıması gerekmek- tedir. POLİTİKA VE ÖTESÎ MEHMED KEMAL Birlikte Hop Dedik... Bir yandan bir Şinasi Nahit Berker, sesi duyulma- sın, hemen, "Hop dedik!.." diye bastırırdı: "Hop De- dik" onun hem sloganı hem de çıkardığı derginin ve kitabın adıydı. "Şinasi Nahit Berker!.." "Hop dedik!" Bizim kuşaktandı. Gazeteciliğe hepimizden önce Ulus'tan başlamıştı. Hepimiz dediğim, tek partinin lüksü bir avuç polisçe solcu gençti. Tehlikeli saymış- lar, izletiyorlardı. Kimdi bunlar? Birkaç istanbul gaze- tesinin Ankara muhabiri, Ulus'ta bannan gençler. Ad- lannı saymaya kalksam kimler var, kimler yok. Bun- lardan en önde geleni saydığım, Şinasi Nahit Berker. Görevleri arasında gazetecilikten başka Falih Rrfkı Atay'ın "Hind" kitabının düzeltilmesi, Fransızca ge- len kâğıtlann çevirisi, kedisinin ciğeri vardı. Genç ve delişmen olduğundan her ışe koştururlardı. Şinasi bu koşturmalardan yılgındı, ama gene severek yapardı. Kendini içkiye vurmadan önce zekâsı ve yeteneği pı- nl pınldı. Çok partilı döneme girdığımizden her şey birbirine karışmış, pek de seçilemiyordu. Bunca işi arasında "Kulburüstü" diye bir de dergı çıkanrdı. Dergi de Şi- nasi de göze battı. Ulus'tan aynlmak zorunda kaldı. Nereye gidecekti? Soluğu Babıâli'de aldı. Bizim yo- kuştan aşağı doğru inerken Cihat Baban'a rastladı. Ne yapıyorsun, ne yapacaksın derken... Cihat Baban, 'Tasvir'ln ortaklanndan biri: "Tasvir'de yazar mısın?" dedi. "Yazanm" dedi. El sıkıştılar. O zaman bugün olduğu gibi hava paraları, bir ga- zeteden ötekine geçme avantajları, devlet-büyükle- riyle geceleri özel telefon görüşmeleri yoktu. Bir ga- zeteden ötekine geçmek için bir el sıkışması yeterdi. Onun için el sıkıştılar dıyorum. Akşam Haydarpaşa'dan trene bindi. içkisini söyledi. Radyosunu açtı. Haberler radyodan dinlenirdi. Ha- berleri dinlemeye başladı. Ikinci haber mi, üçüncü ha- ber mi şöyle diyordu: "İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı'nca Tasvir ga- zetesi süresiz kapatılmıştır." Donakalmıştı. Işsizlik yeniden başlıyordu. Hop dedik.. Demedim mi nazlı yârim ben sana... Dedin. 76 yıl sürecek büyük serüven başlıyordu. Adnan Menderes e hakaretten bir buçuk yıl hapislik. Anka- ra Hilton'da girip çıkıp yatmalar. Metin Toker'ler, Cü- neytArcayürek'ler, Bolükbaşı'laria (daha kimler yok ki) koğuş arkadaşlığı.. Demokrat Parti'nin yüklediği kocaman bir macerayı sırtında taşıdı. O gazeteden bu gazeteye atladı durdu. Birkaç gazetede birlikte ça- lıştığımız oldu. En son Cumhuriyet'te beraberdik. Hangi ile gitsenız, o ılin gazeteciler cemiyetinin onur köşesinde, Şinasi Nahit Berker'in şu sözüne rastlar- sınız: "Gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur." Gerçekten Şinasi Nahit Berker gazeteci dogmuş- tu, gazeteci olmaması tçin ne kadar engel varsa kar- şısına çıkarmışlardı. Direnmış, dayanmıştı. Işte bu kadar. Bizim Cemiyetin Burhan Felek Basın Hizmet pla- keti veriliyordu. Arkadaşlar bekledik, Şinasi gelme- mişti. Kahrolası kansere yakalanmıştı. Adı okununca bu kez "Hop dedik..." diyememişti. Onun yerine bir ağızdan bız demiştik. Demokrasi için hapislerdeyatmıştı; görüyorsunuz, demokrası bir türlü gelmiyor. Sahir Erman... Basın suçundan hakkımda açılan ilk davada avu- katımdı. Büyük Postane'nin üstündeki adliyede du- ruşmayagirdi. Kendisiniöyletanıdım. Bir daha mah- kemelik olmadık. Genç asistandı. Basın davalannda çok emeği vardır. Bir ara 141 ve 142'nin uzmanı sa- yılırdı. Öldü. Tann rahmet eylesin! BULMACA SEDAT YAŞAIAN 1 2 3 4 5 6 SOLJJANSAĞA: 1/ Kovanda kalan bal artıklannın kaynatılmasıyla elde edilen pek- mez. II Kimliğı belirlenemeyen uzay cisimlerine verilen ad... Belır- tı. 3/ Tanelenn ıçi- ni kurum karası 6 bir tozla dolduran -, ekın hastalığı. 4/ Alından geçerek 8 başın çevresine çembergibıbağla- " ı ^_ nan bağ. 5/ Ostü kapalı olarak anlatma... "Yol, yöntem" an- lamında argo sözcük. 6/ Olumsuzluk belırten bir önek... Mobılyanın uzunlu- ğunca konulan dar ayak. II "Kaçma, gitme" anlamında argo sözciik. 8/ Yayla ya da bahçe kulübesi... Rey... Japon lırik dramı. 9/ Zehirlı bir yı- lan. YVKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Dişı geyık... Tellür elemen- tinin simgesı. 2/ Bağışlama... lri yan, güçlü kuvvetli ve er- keksı kadın. 3/ Ayakkabı kahbının çapı... Suyosunu. 4/ Bir renk... Kemiklerin yuvarlakucu. 5/ Meşru olmayan çocuk... tyice yanarak ateş durumuna gelmış kömür ya da odun par- çası. 6/ Adem ile Havva'nın üçüncü oğlu... Şık, lüks ve gös- terişli gıyımtarzı. 7/Çobanpüskülüde denilen, diken yap- raklı bir ağaççık. 8/ "— göğsün üstünde çakır dikenı / Bit- meyince gönül yârdan aynlmaz" (Karacaoğlan)... Ağır kokulu bir gaz. 9/ Şöhret... Rakıcılıkta ve hamur ışlennde kullanılan kokulu bir bitki. GAZETECİ DOĞDU, GAZETECt ÖLDÜ Mesleğinin heyecanını son nefesine kadar kaybetmeyen, "Gazeteci Olunmaz. Gazeteci Doğulur" diyen ağabeyimız, üyemız, ŞENAStNAHİT BERKER'i kaybettik. Acımız büyüktür. Sevenlerine, ailesine ve gazeteci dostlanna başsağlığı dılıyoruz. ÇAĞDAŞ GAZETECtLER DERNEĞİ Romanlannız ve ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel.: 554 08 04
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear