Catalog

Cumhuriyet fmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmem. Orhan Erinç 9 Genel Yayın Koordınatoru Hikmet Çetinkaya # Yazıı^Ierı Mudurlcrı ıbrahim V'üdız (Sorumlu). Dinç Tayanç # Haber Merkezı Mudüru Hakan Kara # Görsel Yonetmen Filcret Escr Dış Haberler Ergun Balcı # Ekonomı Bülenl Kızanlık • Kültur Handan Şenköken • Spor Abdûlkadir Yücelman # Makaleier Sami Raraören • Düzeltme. Abdullah YazKi • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge fcdibe Buğra • Yun Haberler Mehmet Faraç Yayın Kurulu.fihanSdçuk ı Başkan). Orhan Erinç. Okuy Kurtböke. HikmrtC, clinkaıa. Şükran Soner. Eıgun Balo. Dinç Tayanç. Ibrahinı \ ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balbav. Haksn Kara. Ankara remsılcısı Mustafa Balbay # Haber Müdürii Doğan -Vkın Atarü/k Bulvan No 125, Kar4, Bakanlıklar- Ankara Te! 4195020 (7 hat). Faks 4 W5027 # tzmır remsılciü. Serdar Kıak, H. Zıya Blv. 1352 S. 2 3 Tel. 4411220, Faks 4419117 • Adana TerrtaJcısı Çeön YiğenGğlu. inönuCd. 119S No.l Kat.l.Tel 3522550. Fak> 3522570 Müessese Müdürû Erol Erkut A Koordınalör Ahmrt Konıban • Muhasebe Bülent Yener#ldare Hüse)üıGfirerSİşletme Önder Çetik • Bılgı-lşlem Nail Inal • Bılgısayar Sıstern Mürüvet ÇiJer MEDYA C: • Yonetım Kunılu Başkanı-Genei Müdur Gölbin Erdoran 0 fCoordınator Reha Işıtman # Genel Mudur Yaniımcısı. MİIM Akdağ MEDYA G : • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Müdür Üstön Akmen #Murahhas uye Bora Göoeırç Yayımla) an ve Bana: Yenı Gün Haber AjansıT Basın ve Yavıncılık \ Ş Tütocag'ı Cıd 39 41 Cagaloglu 34334 Ist PK 246 Islanbul fel (0 212) 512 05 05 120 hal) Faks (0 212) 513 85 95 12ŞUBAT1996 Imsak: 5.31 Güneş: 6.57 Ögle: 12.25 İkindt 15.13 Akşam 17.40 Yatsı: 19.01 MEDYA C Tel 514 07 53 - 513 95 80 - 513 84 60-61. Faks 5118466 Amefiin dayanıklılığı • Çeviri Servisi-flk dogumlannı sezaryenle yapmış olan kadınlann ikinci doğumlannı doğal yolla yapabilme olasılıldannın ultrason aracılığı iJe belirlenebileceği açıklandı. Ultrasonla elde edilen rahım kalınlığı ölçüleri incelenerek anne rahminin doğum sancılanna dayanıp dayanamayacağı anlaşılıyor. Ilk doğumunu sezaryen yöntemiyle yapmış olan 642 gebe kadının ultrasonla rahim kalınlığı ölçüldü. Bu kadınlann 386'sı vajinal doğum, 256'sı sezaryenle doğum yaptı. Anne adaylanna ölçümlenn nedeni açıklanmadı ve hiçbiri bu sonuçiara göre karar vermedi. Heidi'nin üzüntüsü • Çeviri Servisi - Sekiz yaşındaki Heidi Falconer, gözyaşlan içinde, dışanda kardan adam yapan arkadaşlannı pencereden izliyordu. Suya karşı alerjik olan Heidi, özel koruyucu yagmurluğu çalındığı için onlara katiiamıyor. Heidi, dünyada suya karşı alerjik olduğu bılinen otuz insandan bıri. Küçük kızın teni, su ile temas ettiği zaman kabarcıkJar oluşuyor ve bilincini yitirebiliyor. Bedenini başından ayağina kadar kaplayan özel yagmurluğu olmadıkça Heidi evden dışan çıkamıyor. Heidi'nin durumu o kadar ağir ki kendi teri bile onu hasta ediyor. sayısı • NEWYORK(AA)- 'Earth Times' adlı gazete, Istanbul'da 3-14 haziran tarihlerinde yapılacak HABITAT-2 için 'Özel lstanbul' sayısı yayımladı. New York ve Cenevre'de yayımlanan gazetenin orta sayfasmda Atatürk'ün kalpaklı fotoğrafına yer verildi. Toplanöya katılacak hükümet dışı örgütlerin (NGO) temsilcilerinin görüşlerinin de yer aldığı yazıda bu gruplann konferansa katılmak ve 'Türkiye'de olup bitenleri yabancılara anlatmak' arzusu taşıdıklan öne sürüldü. RTGD11. Genel Kurulu yapıldı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği (RTGD) 11. Olağan Genel Kurulu dün yapıldı. Gazeteciler Cemiyeti'nin Çevre Sokak'taki lokalinde gerçekleştirilen genel kuruida, seçimler sonunda başkanlığa Taner Dedeoğlu getirildi. RTGD Yönetim Kurulu üyeliklerine de Kenan Macit, Naci Yatıkkaya, Hülya Karabağlı, Nesrin Turhan, Filiz Özmen ve Serhat Hürkan seçildiler. Sanat eserleri müzayedesi • Kültiir Servisi - Kolleksiyan AŞ tarafmdan düzenlenen 1996 yılmın ilk antika ve sanat eserleri müzayedesi, dün lstanbul Princess Otel'de yapıldı. Yapıtlann teklif usulüyle satışa sunulduğu müzayedede, Rus ressamı Ayvazovski'nin "Mehtaplı Deniz" adlı tablosu 1 milyar 200 milyon liraya, Yakup Cem'in "Hamam" adlı neo-klasik tablosu ise 2 milyar 400 milyon liraya, Çallı tbrahim'in "Atatürk portresi" 800 milyon liraya alıcı buldu. Antika kitaplar • Küttür Servisi - Librairie de Pera tarafindan düzenlenen "18. Antika Kitap Müzayedesi", dün saatl4.00'tePeraPalas Oteli'nde gerçekleştirildi. Kitapseverlere Mimar Vedat Tek'in kişisel koleksiyonunun ve zengin bir seçkinin sunulduğu müzayedeyi tbrahim Manav yönetti. Müzayede de ünlü Türk ahlakçısı Kınalızade'nin kendi el yazısı ve başyapıtı olan "Ahlak-ı Âlâ" 300 milyon, Reşad Ekrem Koçu'nun "lstanbul Ansiklopedisi" 200 milyon, Ahmedi'nin "tskendername"si (yazma) 165 milyon, Kâtip Çelebi'nin "Takvimü't- Tevarih"i 115 milyon liraya alıcı buldu. İstanbul'daki 25 dolaymda özel güvenlik şirketinin yıllık net kân 3.5 trilyon lira; ama... Can siperleri bedavaya çalışıyor!tstanbul Haber Servisi - 12 Eylül darbesinden sonra çıkanlan 2495 sayılı yasayla birlikte uygulamaya konulan "güvenlikte özeUeştirme", yeni bir sektör oluşturdu. "Kendi güvenliğiııi kendin sağla" mantığının ortaya konulmasıyla birlikte, yasa boşluklanndan yararlanan bazı şirketler, "taş aöp kollannı yormadan" para kazanıyor. Sadece İstanbul'daki 25 dolayında şirketin paylaştığı yıllık net kâr şımdilik 3.5 trilyon lira dolayında hesaplanıyor. Özel güvenlik hizmetleri, iki ayn statüde yapılanan kurumlar tarafindan veriliyor. Birinci statüyü 2495 sayılı yasaya göre pohs yetkilerine sahip özel güvenlik birimleri oluşturuyor. Pıyasadaki gereksinimlerden doğan, güvenlik hizmeti veren, faaliyetleri herhangi bir yasa veya yönetmelikle engellenmemiş; ancak güvenlik hızmetını yapabılmesı için bir yasası da olmayan şirketler ıse bazı özel kurum ve kuruluşlarda taşeron olarak çalışıyor. 15 bin özel gflvenlik elemanı Bu şirketlenn sayısı sadece IstanbuFda 25-30 olarak belirtiliyor. Taşeron güvenlik şirketlenne bağlı olarak lstanbul da görev yapan özel güvenlik • Taşeron güvenlik şirketleri, birkaç yıldır TBMM'de bekleyen özel dedektiflik yasa önerisinin yasalaşmasını bekliyorlar. Bu şirketlerde çahşan güvenlik görevlileri, görevlerine göre 5-7 ile 9-10 milyon lira arasında aylık ücretler alıyorlar. personelinin sayısı ise yaklaşık 15 bin. Taşeron güvenlik şirketleri, birkaç yıldır TBMM'de bekleyen özel dedektiflik yasa önensinin yasalaşmasını bekliyorlar. Bu şirketlerde çalışan güvenlik görevlileri, görevlerine göre 5-7 ile 9-10 milyon lira arasında aylık ücretler alıyorlar. Bu alanda asıl vurgun güvenlik görevlilerinin maaşlan ve sosyal güvenlik kesıntileri üzerinden yapılıyor. lstanbul'da 400 personelle çalışan şırket olduğu gıbı 50-60 personelle çahşan şirketler de bulunuyor. Ancak kent genelinde bir bölümü bordrolu. önemli bölümü ise sigortasız kaçak işçi statüsünde ortalama 15 bin personel bu şirketlere bağlı olarak çalışıyor. Şirketler, korumasını yapacaklan kurum ya da firmalara taşeron şirket olarak hizmet veriyorlar. Örneğın, bir şirket veya kurum binasının korunması için 12 kişiyi fırmaya göndereceğini belirten güvenlik şirketi, kişi başına 25 milyon lira alacağını belirtiyor. Böylece fırmadan ayda 300 milyon lira alıyor. Ancak görevlileri 5-7 milyon lira maaşla çalıştınyor. Bu durumda da görevli başına 17-20 milyon lira havadan para kazanıyor. Görevlilenn önemli bir bölümü sigortasız çalıştınldığı için sigortaya da bir para ödemek gerekmiyor. Bu durumda da bu tür şirketlere lstanbul pazanndan ayda yaklaşık 300 milyar, yılda ise 3.6 trilyon liralık havadan kazanç kapısı açılmış oluyor. Kurallara göre çahşanlar Özel güvenlik şirketleri arasında işi kuralına göre yapmaya çalışan şirketler de bu tür taşeron şirketlerden şikâyet ederken, "Onüne gelen güvenlik hizmeti veriyor" diye konuşuyorlar. Taşeron güvenlik şirketlerinin güvenlik personeline yeterli eğitimi vermedikleri, güvenlik sistemîeri dünyasındaki yeni gelişmeleri izleyip uygulamadıklan, güvenlik birimlerini yönetenlerin emekli subay veya polisler arasından seçilmelcrinin ise yararlı dcğil, zararlı olduğu yolundaki şikâyetler de yoğunluğunu koruyor. Korumagöre\tilerinin önemli bir bölümüsigortasızçalışıyor. Koruma görevi, sürekli eğitim isterKoruma uzmanlan, koruma ko- nusunda tek ve değışmez kural ol- madığını vurguluyorlar. Teknoloji- nin suikastçılara sağladığı yeni ola- naklara koşut olarak koruma yön- temleri de geliştirilmiştir. Bu ne- denle koruma personelinin eğitimi sürekii halegetirilmelidir. Koruma görevlilerine ilk öğretılen temel il- keler şöyle sıralanıyor: 1- İster kişisel kusur, ister kaza. is- terse ihmal > ü/ünden meydana gel- sin, kişi tüm tehlikelerden korun- maudır. 2- Koruma, gereksiz olarak koru- nacak kişinin hareket özgürlüğünü engellememelıdır. 3- Konınacak kişinin özeJyaşanu- na saygı gösterilmelidir. 4- Korunacak kişiyi utandırma- mak, gülünç duruma düşürmemek için her türlü gayret gösterilmeli- dir. 5- Koruma görevlileri kendiferi- ni vekorumagörevini, korunacak ki- şiye adapte etmeyc çalışmalıdır. Genç bir insanın çe\ iklığı. ener- jisi verefleksi kadar yaşlıca bir kim- senin olgunluk \e muhakeme yete- neği de önemlidır. Koruma görevi- ni yapacak kişilenn 25-35 yaş gru- bunda olmas» yeğlenir. Bir suikast girişımınde ilk anda pa- nik oluşur. Bu panık denizinde sa- kin bir adanın bulunması gerekır. Bu ada, koruma görevlileri olacak- tır. Koruma ekibinin her görevlisi. olaya anında müdahale edebilmeli- dir koruma nasıl olmah? 1- Ekibin her üyesı, bölgesinde- ki tehlikeyi gördüğü anda hemen harekete geçmekten sorumludur. Harekete geçmesiyle birlikte tehli- kenin ne olduğu ve hangi yönden gel- diği konusunda ekibin diğer üyele- rini uyarmak zorundadır. örnegin "sflah sagda" diye bağırabilir. Yön belirtırken çoğunlukla saat sıstemi kullanıhr Örnegin, "12'yilOgEçeyö- nünde silahlı biri var" gibi. 2- Tehlike yakınında ise diğerlc- ri, korunacak kişiyi oradan uzak- laşünrken ilkgören kişi tehlikeyi yok etmeyeçalışır. Dığergörevlilersal- dırganı kendısınden devralana kadar orada kalır. sonra ekibine katılır. 3- Tehlike oluşur oluşmaz, koru- malar korunacak kişiyi gizler. Ekip şefi tehlike uyansı alır almaz 'aşa- ğı* uyansını yapar ve korunacak ki- şiyi oradan uzaklaştınp uzaklaştıra- mayacağmı. uzaklaştıracaksa han- gi yönde gıdileceğini belırler. Bu sırada diğer koruma görevlileri, ko- runacak kişiyi yere indirip beden- lerini siper edip onu gizlerler. Saldın planlayanlar, korunacak kişiye otomobildeyken saldırmayı tercih edebilirter. Çürkü eylemcinin saldından sonra kaçma olasılığı yük- sektir. OtomobiJe yakından sılahla ya da önceden hazırlanmış patlayı- cıyla saldırma şansı vardır. Saldın- nın yerini ve zamanını saldırgan be- lirlediği ıçın üstünlük saldırganda- dır. Yetersiz ve bakımsız bir otomo- bilde, şoför istediğiniz bilgiyle do- nansa da pek yaran olmaz. Koruma sistemıni tamamlayacak birotomo- bılin özellıkleri şöyle sıralanabilir: Otomobilin özeüikieri - Her türlü yolda kolaylıkla gide- bilecek. güçlü ve sağlam yapılı ol- malı, motoru ısınmadan düşük hız- dagidebilmeli, sağlamlığına güve- nilir bir markadan seçılmeli. - Eğer otomobile zırh yapılacak ve kurşun geçirmez cam takılacak- sa,buekler otomobilin manevraye- teneklerinden bir şey kaybettirme- meli. - Otomobilin önü, özellikle tam- ponlan, çarpışmalardan en az hasar- la kurrulabilmeye eKenşli olmalı. Bir koruma ekibinde bulunması gereken malzemelerşunlardan olu- şur: - Haberleşme araçlan: Sabit istas- yon telsızleri ve elde taşınabilır tel- sizler. Yakın korumada görevli olan- laraskılı,ellerboştakalabilecekbi- çimde taşınabılen telsızlen tercih eder. Bütüntelsizleruygun frekans bandında olmalı, taşınabilır telefon (cep telefonu) bulundurulmalıdır. - Daha çok hareket sırasında kul- lanılabilecek bataryalı portatif X ışınlı arama aygıtı ve elde taşınabi- len metal dedektörü. - Elektronık tarama ve telefon test aygıtı. - Av tüfekleri, yan makineli, do- kuz milimetrelik yan otomatik si- lahlar. - 4x 10 dürbülü keskin nişancı tü- fekleri. Tercihen 7.62 veya 5.56 mm. mermi. Crawford, popülerliğin tamamen medyaya bağlı olduğunu söylüyor Cindy: Bffly'yle sevişmek tıüıaftıÇeviri Servisi - "Bu konuda konuşmak istemiyorum,ama ne yaak ki ömrümün so- nuna kadar bunu konuşmak zorunda ola- cağun." Süper model Cindy Crawford'un öfkesi burnundaydı, ağlamaklı bir sesle anlatıyordu... "Richard ve ben deü olmuş- tuk. Öfkemiz çığ gibi büyüyordu. En çok sinirlendiğimiz şey, bir Fransız dergisinde • yayımlanan ve aslında yalancı olduğumuz- dan, asla ev lenmediğimizden, ikimizin de eşcinsel olduğundan soz eden bir yaaydı. tnsanlann arük söylediklerimize inanma- laruu jstiyoruz." Cindy'yi kızdırmanın en kolay yolu, ona 1994 yılında Times dergisinde çıkan tuhaf ilanı anımsatmak. Bu ilanda, Cindy ve es- ki kocası Richard Gere, büyük aşklanndan söz edip eşcinsel olmadıklannı açıklamış- lardı. Bu ilan ortalığı ayağa kaldırmış ve çift hakkında pek çok dedikoduya yol aç- mıştı. Cindy, Fair Game'de Ünlü süper model şimdi de Fair Game adlı film ile sinema dünyasını fethetmeye hazırlanıyor. Cindy 29 milyon dolarlık ya- pımda ünlü oyuncu Billy Bakhvin ile baş- rolü paylaşıyor. Pekı, şımdiye kadar giysı sergileyerek muazzam bir servet elde et- miş olan süper model bunu neden yapıyor'1 "Doğru zamanda doğru şeydL Işe > öne- Bk kararlar verirken hayır demek için bir nedengöretniyorsanı eğer,e\et derim. Kar- şıma bir firsat çıkü. Modellik yapmayaca- ğun,oyuncu ounak istiyonım diyen ben de- ğilim. Yapımcı John Silver fîlmi izJeteceği- mi dfişündü. Mankenlik ve MTV'deki ça- lışmalanmın bana kazandırdığı izleyki kit- lesi, Joel'in filmlerinde görmek istediği i/- leyici kitlesi." Cindy'yi çekimler boyunca adım adın^ izleyen genç erkek hayranlan, süper mo- delin çoğu zaman iç çamaşırlanyla dolaş- masından pek hoşnut oldu. Cindy, manken olduğu için çıplaklığa alışık olduğunu, ama yirmi kişinin önünde yakın arkadaşı olan Billy ile sevişmeyi tuhaf bulduğunu söy- lüyor. Oyunculuğa soyunan Cindy, acaba sü- per model kavramını nasıl tanımhyor? "Bu aptal terimi medya uydurdu. Kanıuoyu si- zi tanıyor. Cindy ya da Naomi dediğiniz za- man insanlar kunden söz crtiğini/i biliyor. Ama bu herkesten çok para kazandığımız anlamına geimiyor. Adları bile bilinmeyen pek çok ktz dünyanuı parasını kazanıyor. Yani bizkri medya şişiriyor. Geçenlerde, bir açık hava çekiminde yüzlerce hayra- nım bana tezahürat yapıyordu. Billy iîe il- gilenen yoktu. Oysa Bill> pek çok fîlın çe- virmiş olan. tanınmış bir oy uncu. Ama in- sanlar beni MT"V, Pepsi \e Re> lon reklam- lan ve medya aracılığı ile biliyor. Popüler olupobnamanız tamamen medyaya bağh." Şimdıye kadar pek çok film önerisi alan ve bunlan geri çeviren Cindy, yine iyi bir öykü ile karşılaşırsa sinemadaki kariyeri- ne devam etmeyi düşünebileceğini söylü- yor. KAMHİOLAYI 'Şoför, aracı durdurmamalıydı' Işadamı Jak Kamhi'ye Ocak 1993'te yapılan suikast girişiminden bir süre sonra Türkiye'ye ge- lerek inceleme yapan Amenkalı uzmanlar, olay- daki koruma hatalannı saptadılar. Amenkalı uz- manlann açıklamalanna göre koruma hatalan şöyle: (1) Kamhi'nin şoförünün aracı durdurup dışa- n çıkması; (2) Konvoydaki koruma aracının Kamhi 'den ay- nlarak terönstleri izlemesiydi. Her ıki araç şofö- rünün bu davranışından, korumacı-savunmacı şoförlük konusunda hıçbir eğitim almamış ol- duklan anlaşılıyordu. Önde gelen kişiliğiyle Batılı düşünceyi benim- seyen Yahudi ışadamı Kamhi, yobaz tslam örgüt- lerinin baş hedefi konumundaydı. Sorgulama sı- rasında başansız suikastın sanıklanndan Can Öz- bilen, Kamhi'yi Ekim I992*den beri sürekli gö- zetim altında bulundurduklannı belirtti. Her ne kadar Kamhi 'nin evden çıkış saati her sabah fark- lılık gösteriyorsa da Beylerbeyi Sarayı yakmın- da yaşıyor olması, onu, her gün ofisine gitmek üzere iki Boğaz köprüsünden birini kullanmak zo- runda bırakıyordu ve birinci Boğaz köprüsü Kam- hi'nin evine daha yakın konumdaydı. Kamhi'yi yoğun gözetim altında tutmalanna karşın Özbilen, bir konudayanıldıklannı itiraf edi- yordu; Kamhi'nin Mercedes markalı diğer ara- basının zırhlı olduğuna ınanan teröristler, saldı- n günü Kamhi'nin kullandığı Fiat'ın zırhlı oldu- ğunu bilmiyordu. Olayın en komık ve ilginç ya- nı ise Kamhi'nin değişmeli olarak kullandığı iki araçtan biri. Mercedes zırhsız, diğeri. yani Fiat ıse zırhlıydı! Tümüyle zırhla donatılmış bir araç, AK-47, M-16 gibi standart askeri tüfeklere karşı bir de- receye kadar koruma sağlasa da hiçbir araç, kur- şuna dayanıklı olamaz. En iyi şartlarda, tümüy- le zırhlanmış bir araç, saldın altındaki yolculan- na, kurşunlara karşı ancak sınırlı yaşama zama- nı satın alacak kadar koruma sağlayabilir. Şoför, aracı, bu durumda hemen ateş alanının dışına sürmelidir Diğer önlemler ise şunlardır: 1- Izlenen yollan ve kalkış saatini sürekli de- ğiştırmek. 2- Konvoy süratinı değiştirmek ve araçlan dur- durmamak. 3- Izlenen yoldaki trafık akışına göre, koruyu- cu arabalan korunan araca tam bir kalkan gibi et- kin olarak kullanmak. 4- Sürücüleri gerekli eğitimden geçirmek. 5- Geçilecek yollarda, konvoydan beş dakika önce giden bir öncü araç kullanmak. 6- Sahte bir koııvoy kullanmak. 7- Tabii, korunan kişiyi olabildiğınce kısa sü-- relerde arabada bulundurmak, araba içinde sal- dın olasılığım en aza ındirmektir. SEYAHATNAME YAVUZGÖR VVashington D.C. Ünlü süper model şimdi de 'Fair Game' adlı film ile sinema dünyasuu fethetmeye çalışıyor. A BD'nin en güzel kentlerinden bi- ridir Vaşington... Hertarafı yeşil- liktir. 6 kattan yüksek bina yok- tur. 1950'li yıllarda, kentin nüfusu 300.000'den azdı. Tek tük polis olayı dı- şında, "kapılann açık yatılabileceği" söylenecek kadar sakin bir kent idi. Şimdileri ise Amerika'nın, suç oranı en yüksek kenti olmuş... Bu, Amerikan toplumunun son 40 yılda geçirdiği ev- rimlerin birgöstergesi... Vaşington nüfusunun yüzde 65'ini "colored" (renkli) vatandaşlar oluştu- ruyordu. Sınırlan aşağı yukan belırii ma- hallelerde oturuyorlardı. Cumhurbaşkanı tarafindan görev- lendirilen 3 kişilik bir belediye hayeti (City Commissioners) tarafindan yö- netiliyordu. Bir sivri ucu kuzeye bakan, eşit ke- narlı bir dörtgen... Kuzeydeki sınırlan Maryland eyaleti... Güneyinde Poto- mac nehri ve bunu aşan güzel, kârgir köprülerden Virginia eyaletine geçili- yor. "Down- Town " denilen kent merkezi, başlıca ün- lü mağazaların yer aldı- ğı F Street ve biraz ıleri- sinde, doğu-batı yönü- ne uzanan Pennsylvania Avenue. Bu caddenin üzerinde, geniş bir par- kın ortasında, ünlü Beyaz Saray. Karşısında, devlet misafirlerinin konuk edil- diği Blair House. (Bizgeldiğimizde, Be- yaz Saray'da Harry S.Truman oturuyordu. 1952 Kasım ayında yapı- lan seçimler sonucu, ye- rini Eisenhower'e bırak- tı. Hiç kuşkusuz, Amerikan tarihinin en renkli simalanndan biri idi Truman). Avrupa başkentlerine oranla "ufa- rak" olan bu kentte dünyanın en önem- li kararlan alınıyordu ve hâlâ da öyle... Milletvekilleri ve senatörler.., Bütün dev- letlerin büyükelçileri... Dünyanın, kalbu- rüstü basın muhabirleri... Casuslar, bun- lan izleyen CIA ajanları... Amerika'nın heryönünden, Kongre'deki senatör ve- ya milletvekillerine "staff" veya "sekre- ter" olarak gelmiş, çoğu, güzellik yarış- ması adayt olabilecek genç kızlar. Ün- lü üniversiteleri parlak derecelerle bitir- miş genç kabiliyetler. Bütün bu renkli insan topluluğu de- vamlı bir devinme halinde... Yaklaşık 5 yılımızı geçirdiğimiz bu kentin NW semtinde, yeni yapılmış ko- caman bir binada tek odalı bir apart- man kiralıyoruz. "Efficeney" denilen bu apartman katının olduğu binanın bir bölümü otel. Başta ve en önemlisi, bi- na tamamen "aJr-conditionlu... llkkat- ta bir "cafe-shop", bireczane (drug-sto- re), bir kokteyl salonu, bir de pahalı bir lokanta var. Apartman sakinleri arasında ünlü ga- zeteciler, emekli amiraller ve sonralan, "komünist avcısı" VVİsconsin Senatö- rü Joseph McCarthy, geceleri giriş holünde oturup gelene geçene sevim- li tebessümlerdağıtan, çok makyajlı, çok süslü, çok yaşlı, çok mücevherii Mrs. J... Sonralan, bu hanımın, bizdeki Ma- dam Manukyan'ın meslektaşı olduğu- nu öğrendık... Bizi, "kiracı"diye almadan önce, "Ca- ucasian ırkı"ndan, yani "öeyaz" oldu- ğumuza dair belge istediler. Elimizin, ko- lumuzun, derimizin rengini görmeleri yetmedi anlaşılan... Birkaç ay, simit kadar kolaylıkla alı- nıpsatılan "otomob/7'lerden edineme- dik. Bu sürede, apartmanın önünde du- ran bir otobüse binip kent merkezine iniyor, oradan, işyerine yetişmeye ça- lışan zencilerin bindiği başka bir oto- büse aktarma edip büyükelçiliğe geli- yorduk. Bu otobüs seyahatlerinin birinde, ile- rideki birduraktan binen, yaşlı, şişman, sevimli bir siyah kadıncağıza yerimi ver- dim. Işitmediğim, pek de anlamadığım "taşlar" atıldı kafama... Zencilerin otobüsünde, kıvır kıvır saç- lı, pınl pınl kara gözlü zenci çocukları okşamaya yeltendik, "Çe/co pis elini ço- cuğumdan!" diye azarlandık... Neyse, birkaç ay sonra, Ankara'ya nakledilen birarkadaşın Nuh Baba'dan kalma bir Buick arabasını 150 dolara (o zamanki kurla 450 TL) satın alıp ken- dimizi bu ırk aynmı sahnelerinden so- yutlamak nasip oldu. Şimdi, her sabah, işlememek için di- renen Buick arabamıza "kurulup" işe gidiyoruz. Yarın: Vaşington'da beş yıl