23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 ŞUBAT1996 PAZARTESJ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 Gazeteciler Moltaçkale'de tutriüu • İstanbulHaberServisi- Rusya Gazeteciler Cemiyeti, geçen kasım ayından bu yana haber alınamayan Selam Gazetesi Yazı lşleri Müdürü Vfehmet Ali Tekin ile gazetenin Ankara temsilcısi Talip Özçelik'in Mohaçkale'de tutuklu bulunduklannı bıldirdı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nden yapılan açıklamada, TGC'nin ısteğı üzenne. olayı soruşturan Rusya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vaevolod Bogdânov, cemiyete gönderdiği faks mesajında, ıki gazetecinin Rusya Federasyonu sinınnı yasadışı yollardan geçmek suçundan tutuklandıklannı bildirdi Japonya'da tünel trajedisi • Dış Haberier Servisi - Japonya'nın Hokkaıdo Adası'nda toprak kaymasi yüzünden bir tünelde mahsur kalan 20 kişiyi kurtarmak için yapılan ilk operasyon başansızlıkla sonuçlandı. Tünelı kapatan kaya kitlesini havaya uçurmak için dinamit patlatan kurtarrna ekipleri, kayalan ancak bir parça oynatabildiler. Bir otobüsün içinde bulunan 19 kişi ve bir de motosiklet sürücüsünün üzerine kapanan tüneli açmak için ikinci bir operasyon yapılacak. Kazazedelenn aılelerinden izin alınarak başlatılan binncı operasyonun başanlı olamaması sonucu, kaza geçırenlenn sağ kalma ihtimalınin lyice azaldığı belirtıldı. Holbpooke Saraybosna'da • SARAYBOSNA (AA) - ABD Dışışleri Bakan Yardımcısı Richard Holbrooke, resmı birziyaret için Bosna-Hersek'ın Başkentı Saraybosnaya geldi. Holbrooke. Bosna- Hersek Deviet Başkanı Aliya Izzetbegoviçıle görüşecek. Holbrooke, ziyaretı sırasında Bosna Banşı Uygulama Gücü (IFOR) komutanı Amiral Leighton Smith ile de bir araya gelecek. " Lcîghton Smith, daha önce yaptJğı açıklarnada, Bosna banş anlaşmasının yürûrlüğe girmesi için Bosnalı Strplar üzerinde "siyasi ve diplomatık" baskıya ihtiyaç bulunduğunu belirterek Holbrooke'un bu zıyaretınden büyük memnunıyet duyduğunu ifade etmi^ti. Ölen Filistinli, 4 braUliyi kurtardı • TELAVİV(AA)- Israil'de iş kazası nedeniyle ölen bir Filistinlinin organlan. dört tsraillinin hayatını kurtardı. Tel Aviv'deki Shiva Hastanesi'nde gerçekleştirilen organ naklinden sonra açıklama yapan doktor Yaakov Lavi, ölen Filistinliden alınan kalp, karacığer, pankreas ve böbreklerin başanlı bir ameliyat ile Israilli hastalara nakledıldığını söyledi. ABD seçimleri • \VASHINGTON (AA) - ABD seçmenınin, General Colin Povvell'ı ötekı başkan adaylanna yeğ tuttuğu ortaya çıktı. US Ne\vs and World Report dergisinde yayımlanan kamuoyu yo'klaması sonuçlanna göre, General Povvell seçime girmezse Bill Clınton yeniden başkan seçilecek. Araştırma, eski Genelkurmay Başkanı Po\\ell'in, Clinton'u yenebilecek tek aday olduğunu ortaya koydu. Buna göre, Povvell oylann yüzde 52'sinı, Clinton ise yüzde 34'ünü alacak. Aynı araştırmaya göre. Demokrat Clinton. Cumhuriyetçi milyoner Steve Forbes'i de yenecek güçte görünüyor. Seul'de patlama • SEUL (.AA) - Güney Kore'nın Başkentı Seul'ün güneyindeki bir hipodromda, yangın söndürme cihazının patlaması sonucu çıkan panikte çok sayıda kişinin yaralandığı bildirildi. Telev izyondan verilen haberlerde, patlamanın Kwachon hipodromunda meydana geldiği ve en az 30 kişinin hastaneye kaldınldıfı belirtildi. Patlama sırasında hipodromda yaklaşık 10 bin kişinin bulunduğu ve patlamanın meydana geldigi bölümde oturan yüzlerce kişinin panik içerisinde çıkış kapılanna yığıldıklan kaydedildi. Bu sırada çok sayıda kişinin yaralandığı beürtıldı. Ankara, bu sabah Midilli, Sisam ve Istanköy adalan civannda 'önceden planlandığı' açıklanan bir tatbikat başlattı Ege'de askeri tatbikat gergmliği• Askeri kaynaklar, 'bir tatbikatın söz konusu olmadığmı, rutin bir eğitim çalışmasının gerçekleştirildiği ni' bildirdiler. ANKARA (Cumburi- yet Bürosu) - Ankara ve Atina arasında çıkan fkiz- ce (Kardak) bunalımının ardından Türkiye, bu sa- bah Ege'de bir"askeri tat- bikat'' başlatacak. Dışiş- leri Bakanı Deniz BaykaL söz konusu tatbikatın çok daha önceden planlandı- ğını belirterek "İkizcekri- â ile hiçbir ilgisi yok" de- di. Asken kaynaklar da "bilinen anlamda bir tatbikat olmadığını, bölgede görevli bulunan gemilerin eğjtim çalışması" yapacağını söyle- diler. Yunanistan savaş gemilerinin de bölge- ye gelerek Türkiye'nin tatbikatını yakından ta- kip ettikleri bildirildi. 'Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Dışiş- leri Bakanı Baykal, Ege'de bu sabah başlaya- cak askeri harekâtın planlı bir tatbikat olduğu- nu belirterek "Bu tatbikat,çokdaha önce plan- landı. Ve bunun Kardak bunalunı ik hiçbir U- gisi yok" diye konuştu. Baykal, tatbikatın de- niz ve hava kuvvetlerinin eşgüdümünde 1-2 gün süreceğini bildirdi. Tatbikatın Midilli, Si- sam ve Istanköy adalan civannda yapılacağı öğrenildi. YUNAN ORDUSU TATBİKAT11S ÇOK YAKINDAN TAKİP EDİLECEĞİM BİLDİRDİ Atiııa: Kaygıyla izliyonız • Yunan subaylannın elinde, genelkurmay başkanı tarafından verilmiş her türlü Türk "girişim"ine ateş açılması şeklinde emir bulunuyor. MURAT tLEM ATtNA - Midilli, Sisam ve Is- tanköy adalannın uluslararası su- lannda egitim ağırlıklı olarak baş- latılan tatbikatlar konusunda bir açıklama yapan Yunanistan Ge- nelkurmay Başkanlığı yetkilileri, Türk birliklerinin bütün hareket- lerinin çok yakından izleneceği, ancak kendilen tarafından bir tah- rik girişiminin söz konusu olma- yacağ) iddiasında buiundular. Bu gelişmelerden sonra Türki- ye'nin eğitim amaçlı olarak yapa- cağı tatbikat bölgelerine, Yunan deniz ve hava kuvvetlerine ait uçak, helikopter ve gemilenn kay- dmldığı öğrenildi. Yunanistan Genelkurmay Başkanı Hristos Limberis'in görevden alınmasın- dan büyük rahatsızlık duyan üst düzey subaylar, halen bölgede tam yetki ile önemli görevlerde bulunuyorlar. Bu subaylann elin- de, genelkurmay başkanı tarafın- dan verilmiş her türlü Türk "giri- şim"ine ateş açılması şeklinde emir bulunuyor. 18 şubatta yapılacak sicil de- ğerlendirme toplantılan çerçeve- sinde, Genelkurmay Başkanı Hristos Limberis ile biriikte kuv- vet komutanlan ve söz konusu aşın şoven subaylann görevden almması bekleniyor. Bu tarihe ka- darolan süreçte, Kardak yenilgi- sini hazmedemeyen Silahlı Kuv- vetler mensuplannın ne yapacağı merakla bekleniyor. Türkiye'nin bu sabah başlattığı eğitim amaçlı tatbikatlar konu- sunda Yunan genelkurmay yetki- lilerinin açıkJamalannı değerlen- diren Atina'daki diplomatık çev- reler, tatbikattaki Türk deniz ve hava biriiklerinin yakjndan izlen- mesinin bile bir tahrik olduğuna dikkat çekip hem yakından izle- neceğini belirtip hem de 'tahrik etmeyeceğiz' şeklindeki açıkJa- malarla Ege konusunda iki ülke arasında bir olay çıkmaması için hassasiyet gösteren ülkelerin kan- dınlamayacaği görüşünü ifade edjyorlar. Ote yandan Yunan basınında Türkiye'nin Ege'deki egitim ça- lışması ile ilgili kışkırtıcı haberle- re yer verildigi dikkat çekiyor. İKİ SURİYELİ YAKALANDI 6 Türk hedeflerine saldırı planlanıyor' ATİNA (AA)-Yunanistan'daki Tûrk hedeflerine saldın hazırltğı içinde ofan Suriyeli iki teröristin yakaiandığı bii- dirildi. Avrianı gazetesi, biri kadın Suriyeli iki teröristin, Türk Milli îstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından Yunan makamlanna yapılan bir ihbar üzerine yakalandığını du- yurdu. Gazete, MlT tarafından Yunan makamlanna gönderilen ihbar mesajındakı eşkâl ve tarife tıpa tıp uyan Suriyeli te- rörist çiftin, geçen çarşamba günü Atma'ya gcldiğıni ve aynr günün gecesi yakaianıp sorguya alındığını belirttik- «en sonra, Yunan polis teşkilatı başkanının da katıldığı sor: gulama işleminin büyük bir giziiük içinde sürdürûldüğü- nü kaydetti. Gazete, Terörle Mücadele Teşkilatı'ndan bir üst düzey yetkili, Suriyeli teröristlerin MfT'ten gelen bil- gilere dayanarak yakalandıklannı ve pasaportlannın da sahte olduğunu doğruladı. Askeri kaynaklar ise Ege'de bir tatbikat ya- pılmasınm söz konusu olmadığını belirterek Cumhuriyet'e şu bilgileri verdiler: "Bölgede bilinen anlamda bir tatbikat yok. Denizkurdu, Efes gibi daha önceden pianianmış bir tatbi- katın yapılması söz konusu değiL Bölgede gö- rev yapan gemilerin önceden pianlanmı; eğiti- mine yönelik bir çaüşma. Bunlar bugüne özgii degil, rutin olarak sürekJi yapılır. Bölgede ola- ğanüstü bir durum da yok. Şu anda Ege'de Ge- netkurmay 'ca planlanan hiçbirtatbikat söz ko- nusu değü." Öte yandan Içişleri Bakanlığı'nın bu hafta içinde Ege'deki tüm illerin valilenni Ankara'da toplantıya çağırdığı bildirildi. İki ülke arasın- daki ilişkilerin gerginleşmesine neden olan Kardak kayalığı bunalımının ardından Türki- ye'nin askeri tatbikat yapması ve Yunanis- tan'da Genelkurmay Başkanı Hristos Limbe- ris'in görevinden alınmasıyla ortaya çıkan or- du-hükümetçekişmesinin, Ege'de yeni bir ger- ginliğe neden olabileceği kaydedildi. Yunan savaş gemilerinin Türkiye'nin tatbi- kat yapacağı bölgelere kaydınldığı; Türk Si- lahlı Kuvvctleri'nin (TSK) askeri harekâtını yakından izleyecekleri öğrenildi. Limberis yanlısı subaylann, Yunan Genelkurmay Baş- kanı 'nın görevi teslim edeceği 18 şubata ka- dar Türkiye'ye karşı tahrik edici tutum sergı- lemelerinden endişe edildiği bildirildi. Türki- ye'nin başlatacağı tatbikatın, Limberis yanlı- sı subaylann tahriklen için uygun ortamlar sağlayabileceğinin kaygı yarattığı vurgulandı. Türkiye ve Yunanistan arasında 1987'den bu yana Ege'de çıkan en ciddi gerginlik olan Kar- dak bunalımı, 26 ocakta Atina hükümetinin Kardak kayalıklanna bayrak dikmesiyle tır- manmıştı.Yunanistan'ın bayrak dikmesinin ar- dından bazı Türk gazetecileri de helikopterle indikleri Kardak'ta Yunan bayrağını indirerek Türk bayrağı çekmişlerdi. Yunanistan, kayalıklann 1947 Paris Antlaş- ması'na göre kendisine ait olduğunu belirterek kayalıklara askerçıkarmıştı. Türkiye, 29 ocak- ta Yunanistan'a bir nota vererek kayalıklann Türkiye'ye ait olduğunu; söz konusu bölgede bir işaretlemenin henüz yapılamadığını; bu yüzden iki ülkeyi karşılıklı müzakerelerle so- runu çözmeye davet etmişti. Bölgede gcrgın- liğin artması ve iki ülke savaş gemilerinın kar- şı karşıya gelmelennin ardından Türkiye. 31 ocak sabaha karşı Kardak kayalıklanndan ü/e- rinde asker olmayan bırıne asker vikarmı^tı ABD Başkanı Bill Clinton, Dışİ!,leri Bakanı Warren Christopher, Dışışleri Bakan Yardım- cısı Richard Holbrooke un her iki ülke de böl- gedekı asken varlıklarını çckme\ı kabul et- mişlerdi. Türkiye. Kardak kayalıklarının 1923 Loz;ın ve 1947 Paris antlaşmalanna göre kendısinın olduğunu bildirmiştı. Yunanistan. konunun, merkezi Lahey'de bulunan Ulu.slararası Ada- let Dıvanı'na götürülmesi gerektiginı belinır- ken Türkiye. bu öneriye temkinli yaklaşmı^tı. iRA'nın 17 ay sonra gerçekleştirdiği bombalama eylemi banş sürecini çökertti K.îrlanda'da ateşkes4 sil baştan'• îngiltere, banş görüşmelerini kilitleyen en önemli unsur olan seçim önerisinden vazgeçmedi. Irlanda ise bu önerinin ciddi bir hata olduğunu söylüyor. ZAFERARAPKtRLİ LONDRA-Kuzeylrlan- da banş sürecini havaya uçuran IRA'nın bombalı ey- lemmin yankılan sürerken, banş görüşmelerinde kılit- lenmenin en önemli unsur- lanndan biri olan Ingılte- re'nin "bölgeselseçinı'" öne- risinden vazgeçmediği bil- dirildi. Irlanda Cumhunyet- çi Ordusu'nun da (IRA) ye- ni bombalamaeylemlennde bulunabileceği belirtiliyor. IRA'nın sıyası kanadı Sinn Fein'in üç numarah is- mı Mitchell McLuaghün, Sinn Fein'in bir kez daha ateşkes koşullan yaratabile- ceğini söyledi. BBC'ye de- meç veren McLuaghün, Sinn Fein'in bunu tek başı- na yapamayacağını, Ingilız ve Irlanda hükümetlerinin işbirliğinin şart oiduğunu belirtti. Ingiltere'nin Kuzey trlan- da'dan sorumlu bakanı Sir Patrick Maybew, dün sabah BBC televizyonuna verdiğı bir mülakatta, banş süreci- nin yeniden rayına oturtula- bilmesi için "tek çözümün. Kuzey İrlanda'da yapüacak seçünkr olduğunu" savun- du. Tüm partilerin katılaca- ğı görüşmelere başlamadan önce, böyle bir seçimin ya- pılmasını isteyen Ingilte- re'nin bu önerisi, cumagün- kü bombalı eyleme kadar gelen süreçte, geniş bir ka- bul görmemışti. Seçim öne- risi, hem Kuzey lrlandalı Katolik ve milliyetçi partiler hem de Irlanda Cumhuriye- ti tarafından reddedilmiş, görüşmelerde itici güç rolü oynayan ABD'de öneriye sı- cak bakmadığını hissettir- mişri. Ingiltere'nin önerisi- ne destek, sadece Kuzey Ir- Ianda'nın tngiltere'ye bağlı kalmasından yana Protestan partiler tarafından veriliyor. Irlanda Başbakanı John Bnrtoo da Ingiltere'nin se- çim önerisinin "ciddi bir ha- ta" olduğunu söyledi. Bru- ton, 17 aylık ateşİcesten son- ra yeni bir şiddet eyleminin meydanagelmesinin hemen ardından böyle bir seçim önerisinde bulunmanın "atefin üzerine benzin dök- mek" anlamına geldiğini belirtti. Kuzey lrlandalı Protestan ve "birtik yanhs'' partiler, IRA ve temsilcileri ile bun- dan böyie hiçbirdiyalog ku- rulmaması gerektiğini savu- nurken. banş sürecine IRA'nın katılmasında önemli rol oynayan ve Kato- liklerin çoğunlukta olduğu Sosyal Dİemokrat Işçı Parti- si lideri John Hume, "Ban- şı getirmek istiyorsak, hic kimse. ben şununla >a da bu- nunla görüşmem dememe- fi" diye konuştu. IRA'nın eyleminden son- ra, hem îngiltere nezdinde hem de Irlanda Cumhuriye- ti ile Amerika Birleşik Dev- letleri nezdinde zor durum- da kalan Sinn Fein'in tem- silcileri "Eylemcilerle diya- log kaptsı biziz. Bizi dışlayıp bir sonuca gidemezsinu" mesajını veriyorlar. Sinn Fe- ın liderlerinden Martjn McGuiness, bombalama ey- lemi ile bir ilgileri bulunma- dığını vurgulamakla birlik- te, eylemi kınamaktan da kaçındı. Sinn Fein temsilci- lerinin, IRA içindeki radi- kal unsurlar ile zaten bir sü- redir gergin olan ilişkileri- ni, kopma noktasma getir- memek için büyük çaba sarf ettikleri belirtiliyor. Bir IRA üyesı, "Ingilte- re'nin bizi dinlemesi için, mutlaka ses getiren bir ey- lenı yapmak mı gerekıyor" diye sorarken kimse tarafin- dan kabul görmeyen öneri- lerle ortaya çıkan îngiltere hükümetinin, "adeta banşı istemedigini" öne sürdü. irak Boru hattı için ıımııtlar arbyor • Bağdat yönetimi ile BM arasındaki görüşmelerin birinci turunda teknik konularda görüş birliğine vanldı Londra'da iki kişinin ölümüne, 100 kişinin yaralanmasına yol açan patlama, 17 aydır süren ateşkesin de sonu oldu. CrÖRUŞ FUAf KOZLUKLL WASH1NGTON "Sı- nııiı miktarda petrol satışı ve karşüığında viyecek" önerisini görüşmek üzere hafta başında New York'ta Birleşmiş Milletler ile pa- zarlığa oturan Irak, önü- müzdeki hafta başında bir sonuç elde edilebileceğıni bildirdi. Irak heyetinin başkanlı- ğını yapan Bağdat yöneti- minin eski BM daimı tem- silcisi vcşimdiki UNESCO büyükelçisi Abdülamir El- Anbar, geride bıraktığımız hafta başlayan ve üç gün süren ilk tur görüşmelere ilişkin Arap ülkelerinin BM'deki temsilcilerinc bıl- gi verdi. BM'deki diplomatik kay- naklardan edinılen bılgile- re göre perşembe günü ilk tur görüşmeleri tamamla- yan Al-Anbar, bazı Körfez ülkelerinin temsilcilerine. "BM ile özellikle teknik ko- nularda görüş birliğine var- dıklannı" ve "salı günü olıunlu bir sonuç eMe etme- yi umduklannr söyledi. Bu arada, Bağdat yönetimi- nin BM'nin önerisini kabul etmesi durumunda, 1.049 kilometrelik Kerkük- Yu- murtalık boru hattının ne zaman devreye girebilece- ğine ilişkin birsoruya, Tür- kiye'nin, "Irak kabul eder eönez" diye yanıt verdiği kaydedildi. Bir Türk diplo- mat Cumhuriyete, "İki bo- ru hattından birinin kulla- nıma hazır bckJediğini" açıkladı. BM'den diplomatik bir kaynak, Kerkük-Yumurta- lık boru hattından petrol nakli önerisinin Irak tara- fından genel hatlanyla "Kabul edüdiğini- bıldı- ıjli.Aynı diplomatik kay- nak, özetle şu görüşleri di- le getirdi:"İlk tur görüşme- lere bakarak Bağdat yöne- riminin BM öneriierinin tü- müni' cvet diycceğini dü- şünmek henüz erken. Ha- tırlanacağı üzere Irak, ge- çen \ ıl da boru hattının bo- şaltılmasını son anda engel- lemişti. Irak. kerkük-^u- murtalık boru hattı konu- sunda Ankara ile ikili bir anlaşma yapmaktan yana." Diplomatık gozlemcıler. BM'nin sunduğu paket üzerindekı görüşmclenn en geç çarşamba günü anlaş- mayla noktalanabılecegini de kaydetti ler. BM Güvenlik Konseyi. 14Nisan 1995'tc 986 sayı- lı kararla. Bağdat hüküme- tinin, 6 aylık bir süre için- de 2 mılyar dolar tutannda petrol satmaMna ızin venl- mesinı öngönnüştü. Kara- ra göre satıştan sağlanaeak gclirin yüzde 30'u BM taz- minat fonuna, yüzde I5"i (130-150 milyon dolar tuta- nnda) Kuzey Irak'ta yaşa- yan çoğunluğu Kürt olan sivil halkın ihtiyaçlarının karşılanmasına aynlacak. Yüzde 5'ı ise BM'nin bu amaçla yapacağı masraflar için harcanacak. Geri kalan yüzde 50'lik gelırle de Irak halkımn ihtiyacı olan gıda ve ilaç alınacak. BM üü- venlik Konseyi, Irak'ın ih- raç edeceği petrolün en az yüzde 5I'inın Kerkük-Yu- murtalık petrol boru hattın- dan akıtılmasını da öngö- riiyor. Irak. BM ile anlaşırsa. Türkiye. boru hattından akan petrolden kendı iç tü- ketimi için kolaylıkla petrol temın olanağına yeniden kavuşacak. akıtılacak pet- rol için geçiş. parası alacak. Bu paranın ayda yakla- şık 25-30 milyon dolar tu- tabileceği ve Irak'ın bunu Türkiye'ye ek miktarda petrol ihraç ederek ödeye- ceğı bıldınliyor. Doç. Dr. FERİT HAKAN BAYKAL Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Devletler Umumi Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Kardak kayahkları henüz bir başlangıçTürkiye ile Yunanistan'ı bir çatış- manın eşiğine getiren Kardak kaya- lıklan krizi, geçici olarak askjya alın- mış olmakla birlikte Yunanistan'ın bu kayalıklar üzerindeki egemenlik iddi- aları son günlerde yeniden bir kriz oluşturacak şekilde gündeme geti- rilmeye başlandı. Türkiye'nin içinde bulunduğu coğ- rafyaya bir göz atıldığında, komşu devletlerin tamamına yakını zama- nında Osmanlı devletinin sömürge- si olan ve bilahara bu devletten ba- ğımsızlığını kazanmış devletler. Do- layısıyla bu devtetlerte Osmanlı'nın devamı olarak gördükleri Türkiye arasında hiçbir zaman karşılıklı gü- ven ve dostluk ilişkisi gerçek anlam- da kurulamamıştır. Böyle bir tablo, Yunanistan'ın ne amaçla böyle bir çekişme yarattığı- nı ve böyle bir çekişmeyi tırmandfr- mak yönünden kimlere güvendiğini açık olarak göstermektedir. Her iki ülke arasında adeta bir so- runlar yumağı olan Ege Denizi, Yu- nanistan'ın bu politikası nedeniyle kolay kolay banş denizi haline gele- bilecek gibi gözükmemektedir. Ak- sine, bu deniz gitgide iki ülke arasın- da bir sorunlar denizine dönüşmek- tedir. Hava sahası, kıta sahanlığının payiaşılması, karasulannın genişliğı, FIR hattı, bazı ada ve adacıklann hak sahipliği gibi hukuki ihtilaflar, kolay kolay çözüleceğe benzememekte- dir. Çünkü her iki deviet de karşılıklı olarak menfaatlanndan fedakâriık etmek istememektedirler. Acaba hiçbir ekonomik değeri bulunmayan ve taş yığınından ibaret olan Kardak kayalıklan, ne- den her iki ülke açısından da önem arz etmekte ve çekişme konusu yapılmaktadır? Milletlerarası hukuk açısından ada tanımına giren bu kayalıklar kendile- rine ait deniz alanlanna sahip bulun- maktadırlar. Yani 50 metrekare ge- nişliğinde bir kaya parçası, gerekti- ğinde tüm çevresini saran 12 mili aş- mayan bir oranda karasularına sahip bulunmaktadır. 1958 Cenevre Karasulan ve Biti- şik Bölge Konvansiyonu'nun 10. maddesine göre bu demektir ki böy- le bir kayaya sahip olan bir deviet, bu kaya etrafında yer alan karasula- nnda, bunun toprak altında ve deniz yatağında her türlü hukuki tasarruf- ta bulunabilecektir. Üstelik bu alanın üzerinde yer alan hava sahasında is- ter sivil, ister askeri her türlü yaban- cı uçağın geçişine engel olabilecek- tir. Görüldüğü gibi kayalarküçük, an- cakbunlann bahşettiği imkânlar bü- yüktür. Hele bu tür kayalık ve ada- cıklardan Ege Denizi'nde binlerce bulunduğu göz önünde bulunduru- lursa bunlara sahip olmanın ne den- li hayati bir önem taşıdığı kendiliğin- den ortaya çıkar. Bu kayalıklara sahip olan deviet, Ege'nin önemli kesimine de sahip olacaktır. Ege'de 3000'den fazla ada ve adacığa sahip olan ve halen gözü doymamış bulunan Yunanis- tan, işte bu nedenle bu kayalıklar üzerinde önemle durmakta ve bunu, Türkiye'yi Ege'ye kendi karasulanna hapsetme politikasının bir parçası ve en önemli taşı olarak görmekte- dir. Yunanistan'ın bu tür istekleri ka- bul edildiği takdirde Türk sivil ve as- keri uçaklannın Ege üzerinde uçuş yapabilmeleri hayal olacaktır. Bura- da çok önemli bir noktayı vurgula- maktayarar vardırki o da Türkjye'nin gerek 1958 Cenevre Karasulan ve Bitişık Bölge Konvansiyonu'na, ge- rekse 1982 tarihli Birieşmiş Milletler Deniz Hukuku Konvansiyonu'na ta- raf bulunmadığıdır. Dolayısıyla bu antlaşmalann hükümlerinin Türkiye açısından bağlayıcılığı bulunma- maktadır. 1958 Cenevre Karasulan ve Bitişik Bölge Konvansiyonu'nun hükümleri, örf ve âdet hukuku kural- lannı yansıtan hükümler olmakla bir- likte, adalara ilişkin 10. madde hük- müne Türkiye, özellikle Ege'deki du- rumu göz önüne alarak ısrarla baş- langıçtan beri karşı çıkmıştır. 1982 BMDHK Konvansıyonu öncesinde Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Konferansı esnasında da bu konu- daki ısrarlı tutumunu sürdürmüştür. Dolayısıyla her iki sözleşmede yer alan adalara ilişkin hükümlerin Tür- kiye açısından uygulanabilme imkâ- nı bulunmamaktadır. Türkiye ile Yu- nanistan arasında bu sorun ya an- laşma ile ya da banşçı dığer bir yön- temle çözümlenecektır. Bunun aksı- nin kabulü, Ege'yı hak ve nısfetle bağdaşmayacak bir tarzda sırf hiç- bir ekonomik hayati bulunmayan adacık ve kayalıklar nedeniyle Yuna- nistan'a ait bir göle çevırecek, bun- dan Türkiye olduğu kadar, bu deniz- leri kullanan uluslararası toplum da zarar görecektır. SÜRECEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear