Catalog

SAYFA CUMHURİYET 3ARALIK 1996SALI 14 KULTUR PORTAL DİKMEN GL RÜN lîyatronun 50 ydfak 'Kulfc'i varLlkemızde arka^nda sağlam bır maddı destek olmaksızın ken- dı vagı\Ia ka\ rularak bır -.anat der- gisi. hele hele bır tı> atro dergisı çı- kartmdk donkişotiuk Agop Av^az da ku^kusuz bu donkı^otların du- a>enı Ermenıcevayımladığı tı>at- ro dergısı Kulı^"ı 50 vıldır kısjsel uğra^lamla a\akta tutabılmış Az değıl. \anm asır Acaba dumada hıç aralıksız 50 > ıl çıkan bır ba^ka tıyatıodergisıvarmıdır'Sanmıyo- runı Anıa Agop A\\az da "1946- 1996,artıkveter"dı\or "aralıksa- vısıvla 50 \ıl] tamamlamış olaca- ğız". Bu ko^ullarda daha tazla dı- renecek gucu kalmadığı kesın !<5'lıkdelıkanlının Buay sonunda Dormen Tıyatrosu \e 'Thatro' dergisi •Ruİis'ın 50 yılını Agop A\\az ıntıyatrodoMlarıylabırlık- te kutljmaya hdzırlamyorlar "50 >ılı nasıl mı tamamladım" dıyor "omrumun daha çok kısmı- nı ona vererek. 35 vaşında başla- dım bu işe ve bugun 85'im. Çoğu kez çocuklarımın mev"»e parasını k'ulıs'evatırdım. Hepşovlebirhe- sap vaptım kendimce: Gunde iki paket sigara içsem. şu kadar eder: >ol parası \ersem, bu kadar eder. Bu dergiv i böv le h i nhetJi hesaplar vaparak vuruttum". "Peki. bu \ ıllar size neler kartı" dıvorum "neler kazandınız?" "Kulis'in bana tanıttığı çok de- ğerli insanlar savabilirim. Bevrut. Bağdat. Halep ve eski Tahran'da çoksavgın insanlar tanıdım. Bura- dan goçen onenıli thatro insanları *ardıoralarda. derghe aboneolan. Burada ise Muhsın Hoca gibi bir değerli insanla. Haldun Taner gibi bir dostumla hasbıhal ettim. Pek çok kıjTiıetli rijatro insanı ile bir arada olduııı. Zenginlik işte bun- lar. Daha başka ne aravav ını?" Tiyatro müzesi Bu arada Agop Avvazonemlı bu konu>a değınıvor "hi işleven bır n\arro müıemizin olması kaçınıf- maz. E\et bir thatro muzesi \ar. a- rna veterli mi biiemhorum. İlk açtl- dığı sıralarda Recep Bılgıner g<>- turdu beni. Ortada pek çok resim duruvordu. arkalarındaki eskı Turkçe vazıları gorevli arkadaşlar okuvamıvorlardı. İkımizdeelimL/- den geldiği kadar vardımeı olmava çalıştık. Bu mü/enin her vdnuvle zenginleştirilmesi, takvheedilmesi gerek. Olduğum zaman belgelerim muzeve bırakılsın isterim. ama ora- va konan her şe> in değeri çok i> i bi- İinmeii, çok hi korunmalı... \una- nisian'da \e Ermenistan'daki that- ro muzelerini gezdim. •Leblebieı Horhor'un ilk Yunanca temsilin- den aksesuvarlar bile muhafa/a edilmiş. Ermenistan'da ise burada- ki unlu Ermeni tivatroculann bile resimleri asılı duvarlarda. hangi ta- rihlerde hangi ov unJarda ov namış- lar beliıienmiş. Biz bu iş için maale- sef bir hav li geciktiL Bende Danıl- bedav i'nin ilkov ununun. DanılTa- lim-i Musiki Heveti'nin eski Turk- çe programları var. Mesela bu ilk ovunda Muhsın Ertuğrul un >anı sıra Nurertm Şefkatı. Onnık Bıne- mecı\ an Roza Felekv an (Toto Ka- raca"nınteyzesi). Sara Mannık. Elı- za Bınemecıyan rol almışlar. Bun- lar thatro arşivlerimi/ için ont'mli dokumanlar. Muhsin Hoca Tcpe- başı'ndaki thatnnu ıııu/t >apa- taktı. ama \aktılar o guzelinı bina- \ ı. \apıeı değil. \ ıkıcı> \ı nıaalesef." Nerede o eski thatrolar? "Yıkıeı" dc\ınce henıcn akhma oeskı lı>airolargelı>or Şehzade- ba^ı'ndakı Be>oğlu ndakıtnatro- lar "Bunlardan soz etnıek bile ba- na acı\eri\or"dnor Agop Av\a/ "Tepebaşı Dranı Tı>atn>su ka- hireOperası'nınmin>aturu\du. O gitti. Ortako>"de FasuKechan'ın çıktığı bir tij atro \ardı ki. bu ilk in- şa edilen tnatmmu/dur ve Erme- niler tarafından vapılnııştır. o da 'ormen Tı\ r atrosu \ e Tıyatro dergısı. Agop A\\az'ın 1946'danbu yana Ermenıce yayımladığı Kulıs dergısmın 50. y ılını kutlamaya hazırlanı^or... Acaba dün>ada hıç aralıksız 50 yıl çıkan bır başka tıyatro dergısı \ar mıdır? Ülkemizde. arkasında sağlam bır maddı destek olmaksızın kendı >ağıyla ka\ rularak bır sanat dergısı, hele hele bır tıvatro dergısı çıkarmak donkı:>otliik. Agop Ay\az da kışısel uğraşlarıyla ayakta tuttuğu dergısıyle kuşkusuz bu donkışotların duayenı. gitti. Otuz \ıl öncesine kadar v ıkın- tı halinde duru\ordu. Şinıdi o tari- hin u/erinde dev bir bina) ukseli- vor... Şehzadebaşı'nda Turan Ti- vatrosuvardı. l zun> ıllar NaşitBev ov nadı. Daha onceleri Millet Ti>at- rosu "v du orası. Sonra hana çev irdi- ler. \ ıllaronce birgıin uğradım. hiç olmazsa sahnesini gore>im dive. Ne Fellini'nin 'Amarcord' filmini çektiği oteli kültür merkezine dönüştürmek için çalışmalar başladı GrandHotd'inbaşınanelergelecek? Kültur Sen isi- "W gecelerinde" dı\e ba^hşor Federico Fellini. Rımınrde geçen çocukluğunu anlamgı gunluklerınde. "Grand Hotel. saııki bir İstanbul. bir Bağdaf >a da Holh»ood masalı gıbıvdL Parçaların butunuvdu adeta." Fellini'nin favorı mekanlarından Grand Hotel'e oluınsuzluk kazandıran en onenıli ola\. ubtanın 'Amarcord'unu burada çekmı^ olnusıvdı Gen»,- bırşonermen ada\ı ıken bu\ uk duşler kurmuşru Grand Hotel hakkında \e de oNa. Bınncı Dunva Savaşı vıllarında A\u\tur>a- Macarıstan'ın elıtlerını ağırlavan. fkıncı Duma Sa\aşı sırasında ı^e \lı>»ır Kralı Faruk'un karargâhı olan bu bu\ulu \e tarıhı mekân. a\nı zamanda Mussoliııi'nın nıetreM Petacci ıle pa\la^tıklan bıra^k vuvasıvdı Grand Hotel. Fellını'nın \ureğındekı verını her zaman korudu '»etennce zengın oldugunda karisi Giulicrta Masina ıle bırlıkte hatta sonlarını orada geçırdı Fellını Kımı zaman da gelıp a\ larca kaldı otelde Şımdılerde. Rımınrnın tanhındeonemlı bır rolu olan otel. bır tatıl cennetıne donuşen \orenin en gozde mekaniarı ara«.ında Ancak ıkı Cı^ı \ar ki Grand Hotel'ın tarıhı mıiAonunu \enıden dınltmek ıçın kolları sıvamı^durumdalar Bunlardan bın Andrea Faechi. dığenşse ""6 \a>ındakı Pietro Arpesella Her ıkısı deFellını'nın du^lerının takıpçısı 89 va^ındakı racchı aslında San Mannolu bır ı^adamı kozmetık alanında taalnet gosteren şırketlergrubunun sahıbı Â\nı zamanda bırgoz klınığı \eguzellık enstıtusu üjletıvor On >ıl once. Grand Hotel'e aıt kımı şirketlen satın alan Facchı. sonunda otelın de sahıbı oldu Şımdı en buvuk amacı. Fellını gıbı bır ustanın duşlennde yer etmı* hatta duşlenne esın ka\nağı olmu:? bu mekanı bır kultur merkezine donu^turmek Ancak otelı ^aun alırken \aptığı anlaşma gereğı sadece 2000 >ılına dek vonetıcı konumunda kalabılecek Facchı Halen otelın 207 numaralı oda^ında kalan \e vaşamının >onuna kadar da orada >a>ama\a kararlı gorunen Facchı "Buradav ını, çunkü bana ait olan bir şev i sav unuvorunı" dı\or 'Grand vetennce para kazanıvor. anıa tıpkı benim gibi o da vaşlandı artık. İşte bu vu/den, va^lı insanlar nasıl ilgive muhtaç iseonun da venilenmevc. sevılmeve ihtivacı var." Son gelı^nıelere bakılırsa Facchı nın ınadı ->urecek gıbı gorunu\or Sorunael ko\an sol goru^lu beledı\e ba^kanı Guıseppe Chıcchı nın "aracılık" ı,abalan bo^una Ancak bılınen bır :>e\ \ar, o da İtalvan kıvılarmın bu en zant bmasının başına bır >e\ gelırse Facchı nın ılerlemı^ >a^ına bakmadan ortalığı fervat fıgan karı^tıratağı — î \ önernıen Federico Fellini'nin anısı, ustanın >aşamında önemli bir \eri olan Grand Hotel'de vaşafılacak... Uzun süredir sesi soluğu duyulmayan Prince son albümü 'Emancipation' ile ortaya çıktı Prince yeni albiunüyle 6 özgürleşti' Prince. albıimdeki çoğu enstrümanlan kendisi çalnor. KulturServisi- Pnnce'ın \lın- neapolıscle ın>a ettırdığı de\ nıu- zık kompleksi Paısle> parkında bu\uk bır ?>ahne kurulmu> Setı ba^tan ba^a be\ aza bo> ıı_\or ı^çıler A^ağıdakı dan^, stud\osunda ise ı- kı dansçı pro\a vapıvor Ses tek- nısvenlerı son hazırlıklar ıçın vtud- _\o\akapanmı^ Butun bunları ku- çuk cıibsesınden \a\ılan otorıter ta\n ılePrincekontroledıvor Şar- kı sozu \azan plak şirketınm sa- hıbı \e \ıdeo \onetmenı Prince LzunsuredırseM soluöucıkma- \an 38 vasındakı ^arkıcı NOII albıı- nıu. 36 >arkı\ ı kapsavan 'Emanci- pation" lOzgurle^miş azat edıl- mis,) ıle ortava cıktı Album uc CD'lık bır toplanıa Ele^tırmenleralbumu Pnnce'ın kamerınde onenıli bır donum noktaNi olarak değerlendırıvorlar "Album >a çok tutulacak >a da Prince'dan bundan sonra izkalma- vacak." 90 lı vılların ^asırtıcı ^o\- menı aslında risklı bıı ise atılıvor "Emancipation'ıle Cunkubugun- lerde kımse. tıcarı riskı olduğu ıçın 'double" album vapnınor Lsielık Prince tamanııvla kendı paıasi\la ortava çıkdrmı>bualbunıu "Artık ov le bir noktadav ım ki. carıım ister- se japabilirinı." Geçen \ıl vokalıstı \e dansı,ısi \lavte Garcia ıle e\lenen Prince artık akıllannıiş u^laıımiş \e ken- dı kendının patronu bır wrkıcı ar- •Yumuşak baladların \anı sıra Latın rıtımlen\le yüklü 36 şarkıvı kapsavan "Emancipation" başlıklı \enı bır album çıkaran Pnnce. eleştırmenlere göre "\a çok tutulacak >a da Pnnce'ın adını muzık pıyasasından silecek"" . tık Lstelık bugunlerde bıraz daha durguıı. bıraz daha kırılgan Çun- ku geçen gunlerde doğan bebeğı- nı ka>bettı 4 a\lıkken doğan be- bek ağır bır be>ın sarsintısı geçır- mıştı Albunıdeşeralanpaıçalarage- hnce 'The Hol> Rher'. bır e\ lı- lık baladı. ardından gelen *Let"s HaveaBabv" hakkında ise şiınları anlatıvor Prince "karımla ilk ge- cemizdeonu kucağımda eşikten ge- çirdinı ve sonra aldığım hediveleri ona »erdim. Sonra da Tanrı'va bi- ze bu anı vaşattığı için dua ettim" \e a>ık bır adamın ruh halıv le ek- lı\or "Mavtebenim ruhumun di- ğer varısı. O çev remde iken guçlu- >um ve Tanrı'vla konu^fnamı ko- İavlaştırnoro." •Enıancipanon'vumu^ak balad- lar\ecazaeğılımlı geçışler Latın rıtımlenyle elektnk \uklu bır ça- lıı>iTia Prince de pek çok stılı de- nedmmı belırtıvor Albumdekı he- men hemen butun enstrumanlan Prince çalıvor "Çunku onları ben ortava çıkardım. Buv uk birorkest- ra gibi hissetmekten kevif alıvo- rum." Ardından da hemen eklı\or "• Vslında uç albumlük bir set \ap- mak isterdim." Pek çok sarkı sozu \azannin bır \ ıl n,ındezaı zorına- ten.al topladığıgozonundebulun- durulursa Prince ınnedenlıçabuk urettığı daha ıvı anla^ılnor 'Adımın anlamı \ok' Album onun EMI ıle vaptığı anla^manın ı!k urunu olduğu ıçın dun> a muzık pnasasina E\ll tara- fından dağıtılacak "Muzik prog- ramlanmış gibi gelivor. Ne zaman geleceğini bılemivorum ama onu hissettiğimde mutlaka ortava çı- karmam gerekivor. Muzik ruhları temizleven \e insanları kotu durumlardan kurtaran bir şev. İş- te bu vuzden acaba bunun ne kadannı satabılırım dive duşun- mek olmaz. Bu, ınu/iğin ozunden çok buv iık bir sapmadır". Prince ın ılgınçbırtakıntısı var Sık sık adını değı^tım or Onceleri "Artist' adını kullanan sarkıcı bu kez de dı^ılık \e erkeklık sembol- lerının ıç ıçe geçmesinden olıijan bır 'sembol-isim" ıle karsimızda Ama ona goıe bu degıvklıklenn sakıncası sok "Işıklarsöndıiğiın- de ve mikrofonu elime aldığımda adımın bir anlamı voktur artık." sahnesi? Ne thatrosu? İçinde ka- sap, kunduracı her şev var. Turan Tivatrosu"nun karşısında Şark Ti- vatrosu vardı. vanında da Milli Sh nema. 'jehzadebaşı thatrolann merkezivdi. FerahTivatnısuda Te- pebaşı Dram Tivatrosu"nun mode- liuli. Darulbedav i ilk orada başla- dı, çunku Tepebaşı o zamanlar bir Fransızın tlindevdi. \urtdışından gelen operalara kiralıvordu. 1942. Bedıa nın i>ice pariadığı donemdi ve Danilbeda> i Odeon'a geldi. Şim- di kapalı olan Sarav Sinenıası'nın hemenvanına. Hiçunutmuvorum. Halıt Fahrı Ozansov un 'Sonen Karanfilleri'nde ovnamışlardı ka- n-koca \lu\ahhıt'ler. 'Bavkuş'uda orada izledim." O>ıınculuk seriheni Sahneler arasinda dolasarak ovunculuk 5eru\enıne gelıvoruz 1929'da. 18 \ asında çıkmıs sahne- ve İlk rollerı polıs \e uvik Once- İenNarlıkapı Bahı,eTıvatrosu'nda ardından da Şark Tı\atrosu'nda ovnamıs. "Ozamanlarbahçetivat- rolarıvardı"dı\or "Buvukdere'de Hafız Ahmet"in bahçe thatrosu. l sküdar'da Beleroğlu,Tepe That- rosu, bugiinkü Taksim Parkı'nın koşesindeki Eldoradove Mangasır ilk akhma gelenler. Mangasır Ti- v atrosu. Balat'ta kilisenin vanında- dır. !jimdi kcreste deposu. ama sah- nesi hâla durur. Arada volum du- şer de onunden geçersem, girer ba- karım kerestevığınlannın arasın- dan." Bugun bızler doğru durust tıv at- ro bınasına hasretken. okulların konferans salonlarında tısatro \a- pılmavaçalı^ılırken.açıkmekânla- ra ta>amazken \ ıllar oncesinın gu- zelım tıvatrolarını ne de acımasız- ca \ok etmı^ız kımının ıçıne ka- sap verleşmiş, kımınınkıne keres- tecı kımı de vakılmı^-) ıkılmiş-do- k Şımdılerde bu alanda bır şev ler vapmak ıstevenler de kaderlernle bas ba^a bırakıhvorlar Se^ Ti)at- rosu'nu Odeon Şark. Ferahvb tı- vatrolan gıbı >ok olup gıtmekten kurtaran Ferhan 'jensov sankı MI- lardır dıvet oduuır ka7andığı parjvı bu tışatronun onarımına vatırıvor Likudar'dakı eski Odeon sinemasını tıvatrova donuşturmekgıbıonemlı bırıijegı- rı^en Tı\atro Studvosu talıhsız bır vangın soııucunda \arını kalan onarım ı^lerını tamamlamak ıçın turneden turneve kctyurup dünıyör Bır tnatro olarak ın^a edılme ı>an- sına sahıp olan ve ıçıne gınldıöın- de ınsanın vuzune gulen ender sa- lonlardan bın kenterTıs atrosu da sureklı bınaonarınııvla boğusmak durunıuııda Şan Tı\atrosu acaba ne olma_\ı beklıvor gunun nıodasi. 'Casıno" mıı' Daha o kadar çok verılecek ornek var kı Uşak roilerinden 'sirar'lığa geçiş > ıne Agop Av,\az'ın tatlı anıla- rına donelım L^ak \e polis rolle- rı. hoş bır rastlantı sonucu verını sırar (â^ıkl \e tıran rollenne bıra- kıvor ^anı.oldukçabuvukbıra^a- ma kavdedı\orgençaktor Şark Tı- vatrosu'nda 'kara Değırmen Cına- \etı"nde ovnarken âsık rolundekı delıkanlı gelnıe\ınce kendını apar toparoroldebulu\erı_\or "övılov- nadım. Genelde Mınakvan done- minden kalan repertuvarları tek- rar ederdik. O> unculann da çoğu Mınakvan'ın ovuncularıvdı. Navas \av aşolumler başladı.av rılanlarol- du. Topluluk dağılınca ben de orta- da kaldım. Bir sure amatorlerle ça- lışfım. Esevan Okulu'nda bir ri\at- ro grubu kurdum: 15vılTurkçeve Ermenice ovunlar sahneve kov- dum. O sıralarda 'kulis'i de çıkar- mav a başlamıştım ve netkedeonda karar kıldım." Tıırk tıvatro tarıhıne \onelık me\ cut çalışmaları daha da zengın- le!)tırecek bır arijne \e bılgıve sa- hıp olduğu kesın Agop A\\az'ın "Bende Mınakvan'ın eski Turkçe imzalı vazılan. Darulbedavi'nin ilk bordrosu var. Gözum gibi muhafa- zaedhorumhepsini"dedıkten son- ra vıne Vlınak\an ovuncularıvla geçırdığı gunlere kısa bır donu^ \a- pı\or "O zaman ovunlar 10. 12 perde olurdu. Rahmetli \a*ıt Ozcan'la Millet Tivatrosu'nda Anıenka korsanları adlı bir ov un ov namış- tık. 9 perde. Ama esas o> undan on- ce hep kanto duetto ve komedi bo- liımleri v ardır. Gecenin 2'sinde filan biterdi rhatrolar." Bukonu^ma daha çok uzar \ak- laşmakta olan \ağmur kokusunu da alarak son soruma geçı\orum "Artık "Kulis'in mali vıikunıi ta- şıvamadığınız için yarım asra nok- ta kovuvorsunuz. Şimdiden sonra neler vapmak duşuncesindesiniz? 19^0 Mİında çalı^mava başladı- ğı 'Jamanak'tan \ e bır dergıden su- reklı \azmak ıçın teklıf aldığım be- lırtı\or \e hemen ekluor "Ben Tıirkçe gazeteleri tercih edhorum. çiınku bovlelikle daha geniş bir okuvucu kitlesine seslenebilirim. onlara bilgi aktarabilirim. Turk ti- v atrosuna ilişkin bir şev ler verebili- rim. Avnı zamanda kitap çalış- malarıma haslavacağım. Bildiğim, vaşadığım her şevi bu kitabımda toplamak isthorum." Sıze ı\ı çalı^malar \e basanlar Se\gılı Agop A>\az YAZIODASI SELI.M ILERI Bir Yazdı••• Dosyalarımı duzenlemeye çalışıyorum: Yayınlan- mış yazılar yarım kalmış yazılar atılacak-yırtılacak yazılar Kıtaplığımı bır turlu duzene koyamadığım g ^ bı bu tozlu dosyalar da -bır dağınıklık kurbanı ola- rak- benımle bırlıkte yaşayıp gıdecekler besbellı , 1982 ya da 1983'te başlayıp ardını getıremedı- ğım kırk ellı sayfalık şu roman taslağını yaklaşık on beş yıldır gozden çıkaramıyorum Yıne karşıma çık-; tı Hıç uşenmeden kaçıncı kez okudum Her Gece Bodrum'un, Cehennem Kralıçesi'nın ıtkısıyle yıne bır 'yaz romanı" yazmak ıstıyordum'. Bu kez Bodrum'da degıl Kaş'ta geçecektı Bır yaz romanı ıçın duyarlıklar , Duyarlıkları daha o zamanlar yıtırmış olduğui mu anlayamamışım Şımdı kuru bır nesnellıkle kavi rayabılıyorum ı Oyle sanıyorum kı, yıllaryılı, yazacağımı, yenıden ele alacağımı ummuşum Taslak, bır dosyada ka- lakalmış açıp bakmış, saklamış, bır gun ummu-' şum yazı makınesının başına geçıp tıkır tıkır yaza-' cağım bır gun Nasıl bır yazdı'' Nasıl bır yazdan esınlenmıştım'7 Hepsı sılınıyor artık Şu cumleden bır şeyler hatırlamalıyım - "Manolya Kampıng 'e gıden asfaltyolda yuruyor-t lardı, sağda kuçucuk, taş/arı devnk tıyatro kalıntı- sı-gece, yıldızlar " Tıyatro kalıntısı gozumun önune gelıyor Yıldız- ları hatırlayamıyorum Kımı sozcukler, kımı ayrıntn lar "çağn" gıbıdır Yıldızlar gecede, sankı yazmaya çağrıd/r Belktde yıldızlar yoktu,samanyoiuyoktu, Yıldızlar oncekı yazlardaydı , Oncekı yazlar, butun yazlar Sankı bır duşlemde yürüyorum. kapıyı açıyorum.' Ruzgâra savruluyor gıcırtılı ahşap kapı Ayışıklı ge-« cede kıyt lokantalarının, sokak meyhanelerının renklı ampullerıyle donanarak karanlık balkona ÇH kıyormuşum Dalgakıranı denız fenerlerını, tekne^ lerını yıne goruyormuşum Sonra bır mozayığın dokuluşen taşları "Terasta karanfıller kıpkırmızıydı, buyük şemsı- yenın lacıvertıyse lyıce solgun " dıye yazmışım.4 O zamanlar bır çatı katında oturuyordum Bır ko-' ca saksı bahçe karanfılı hedıye edılmıştı, gerçek- ten terastaydılar Lacıvert şemsıye ise Kaş'ta, sabahları kahve oğ-' lelerı, akşamları lokanta olan yerde İkısını bırleştır- mışım ', Karanfıller kıpkırmızıydı Guz bıterken ıçerıye, odayaalırdımsaksıyı Bır sure daha açarlardı Son- ra yıllarca karanfılım olmadı Bu yaz, dostum Mü- fide Aksoy'un armağanı karanfıllerse açmamakta dırettıler Lacıvert yaz şemsıyesı gozumun onune gelmı- yor Ama bır lımon agacı gorur gıbıyım Akşamları de- nızden gelen esıntıyle yapraklarını dokuyor Sonra buyuk yaprakh muz ağaççıkları Bırkaç defne. Başka ne ağaçları vardı Kaş ta 9 llerıde karşıda yol, uzanıyor sıcağın buğusuyla dalgalanıyor sonra yenıden seçıkleşıyor, belırgın- leşerek kuçuk otogara kadar devam edıyordu Şur- da burda zeytın ağaçları olmalı | Bu tarıh ve sılme uygarlık yuklu tatıl yoresınde toztoprak alan otobuslerın bır gelıp bır aynldığı gı- rış. sanmamkıduruyorolsun Değışmıştır Bırken- tın gırışı olup çıkmıştır Sararık sayfalarımda duruyor Sayfalar-sayfalar < Ama bazı satırlar bazı bolumler, boluk porçuk, şu sararmış kâğıtları karıştırdıkça nedense hâlâ et- kıhyor Bır yaz romanı ıçın duyarlıklar busbutun sı-1 lınmışken. eski yazılarıma neredeyse yenıden ka-l pılacağım Oysa Yoktur Sarmaşıklarsokulmuştur Dermeçatma, kuru yaprak hevenklerıyle ortulu bıraz salaş "ka- fe-restoran 'lar yıkılmıştır Zaman dılımı değışmış- tır içımdekı ses "Hepsını yırt aV Yırt aV" dıyor Oyleyken denız mavısı tenteyı goruyorum. kaba- rıp kabarıp dalgalanıyor Denız yıne çok açık mavı H/ç serınletmeyen tuhaf ruzgâr denızı ve tenteyı peşı sıra suruklemek ıstıyor y Kurtulamadıgım bır yaz romanı BUGIN BOĞAZİÇİ INİ\ERSİTESİSİNEMAKLLIBL nde" saat 17 00 ve 19 00'da "Traınspottıng" adlı fılm gostenlecek ,, İSTANBL L SEMİNERLERİ kapsamında Doç Dr / Baha Tanman'ın \ereceğı 'Osmanlı Istanbul'unda Bır Gezı" ba^lıkh semıner saat 1800'deITL Taşkı^îa 2 F3 no'lu odada ızlenebılır '* VTÜ FOTOĞR.AF MERKEZİ SALI H TOPLANTIL4RI kapsamında Sebastıano Sagado *.' albumlerının ıncelenmesi \e sosşal belgesel fotoğraf ' uzenne tartisma saat 19 00"da \ TLr Fotoğraf Merkezı nde ızlenebılır BORISAN ODAORKESTR.ASI saat 19 30 da Cemal Re^ıt Re\ koriser Salonu nda solist olarak Şefıka , kutlueı ın (flut) katılacağı bır kon;>er verecek DOSTLAR Th ATROSU Genco Erkal'ın uvarladığı. '. Julıde Kııral ın rol aldiğı 'içımdekı Çığlık" adlı ovunu q saat 20 30 da Muammer karaca Tnatrosu'nda <i sahnelıvor (252 59 35l J, DERİMOD SAJN AT MERKEZİ nde genç kuşak sanatçıların karma sergisi açılıvor Sergı Pocağadek ızlenebılecek (54" 16^041 ' i. YAŞASIN DON KİŞOT kankaturyan^ması sergiM h bugunden ba^lavarak karıkaturve \lizah Muzesı'nde ', (Fatıh) Aeryılenmeve ba^lıvor ' Ajda Pekkan Olympia'da Kultur Sen isi - ^> ıkılıp \eniden ınsa edılecek olan 'Sanatçıların Mabedı" Ohmpıa ıçın duzenlenecek uluslararası konserde Turkı\e'den A|da Pekkan %er alacak Pekkan S\hıe \artan. Johnn\ Holıdav France' J Gall Serge Lama gıbı Fransız vıldızların \anında ., Rollıng Stones. Glorıa Estefan gıbı uluslararası sohretlerın pe^ pe^e geçtığı Ohmpıa'da 30 mart ak^amı sahne alacak Konserde Pekkan a e>ltk edecek orkeMravı Ennco Macıas \e Mıreılle Mathıeu nun orkestra şefı Jean Claudrıc yonetecek ^ Astrid Lindgren ödülü ' STOCKHOLM(Cumhurhet)- ls\eç'ın dunvaca unlu, çocuk kıtaplan \azan \e Lzunçorap Pıppı'nın >aratıcisi Astnd Lındgren'ın adına. vazann >a>ıncısı , Raben Sıogren tararından 30 vıldır \enlmekte olan 'Astrid Lindgren Odulu'nu bu >ıl Isveçlı dedektıf romanları >azan Hennıng Mankell aldı \azann son ı çocuk romanı "Yatağında Karla U>u>an Çocuk' da, Is\eç'ın en buviik odullerınden August Odulu'ne aday,, gostenldı ,