29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ÎJ3 ARALIK 1996 PAZARTESİ CUMHURlYET SAYFA HABERLER .Zirve uyuşmazlıkla sonuçlandı. Muhalefet, iktidan işi ağırdan almakla suçladı Hükümet savsaklıyor • • W »a . ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum- •Jjurbaşkanı Süleyman Demirelın çağrısı jjzerineyapılan lıderlerzı-vesınde. Susurluk k'azasıvla ortaya çıkandevlet-matya-sıyaset jlışkilenmnsoruşrurulması içınözelbiryön- üm belirlenmesı konusunda. Başbakan Nec- mettin Erbakan ile yardırncısı Tansu Çil- ler'ın ıtinızlan üzerine uzlaşma sağlanama- dı. Erbakan. mıllervekılıdokunulmazlığınm adi suçlarda bıle sınırlar.dınlmasına karşı çıkınca. sadece Susurluk olay ı ile ılgilı ola- rak TBMM'ye gelebılecek dokunulmazlık- lann kaldınlması konusunda uzlaş,maya va- nldı. Çıller. kontrgerilla soruşturmasına -gönderme yaparak bu olay ı m da açıklıga ka- \xışama_\hcağı mesajını \erdı. _, Zırvede. bazı DYP'lilenrî deadının kanş- tıgı Ömer Liitfü Topal cinayetınin aydınla- jılması ıçın CumnurbaskJnı jie Başba- kan'dan 15 gün süre ısteven KemaJ Yazıcı- oğhı'nun. bu gınşımi üzenn£ Demirel ve Er- "bakan'm bılgİM dı^ında. büküınetın DVP kanadınır. ınısıyatifıyle Lstanbul Emniyet "vlüdürliiğügorev ınden açığa alındığı netleş- ti. Erbakan ile göre\den almdıktan sonra tekrar görüşen Yazıcıogiu'nun. Topal cına- -yetinı çözmek ıçın yetki ıstediğı, ancak bu- mun venlmedığı öğrenıldı. Yazıcıoglu'nun görev den alınmadan bir gün önce de soruş- Jurmanın daha hızlı yürütüljnesi ıçın Anka- ra da tema^ta bulunduğu behrtildı.Muhale- fete katılarak soruşturmaaçılmasım ısteyen Pemırel. Erbakan"dan, Yazıcıoğju'nun "mu- Jıakkık" olarak atanmasını ıstedi. 1 Demırel'in çaünsı üzerirıe. parlamento- ~da temsıl edilen RP. DYP. ANAP. DSP. CHP •ve BBP liderlerının katıldıâı zirve. yaklaşık '> saat sürdü. Başbakan Erbakan. MİT raporlannda y- •er alan 58 kişinin adını zirv. ede açıklamaz- fcen bu kışıler arasında tanınmış. bazı ısım- -lerın de yer aldığını söylemekle yetındı. ANAP'lı kaynaklar ise söz konusu tanınmı^ " -kişiler arasında Tansu Çiller'ın eşı Özer L çuran Çiller ile eski Içişlen Bakanı Meh- ınet Ağar'ın yer aldığını iddıa ettıler. ^ Cumhurbaş.kanlığı'ndan da zırve konu- sunda >u aeıklama yapıldı: "" "Bu toplantıda.son günlerde Susurluk'ta Vuku bulan trafık kazasıyla başlayan ve ül- ~ke gündemini işgal eden konular tartışılmış- nr. Toplantı somında: dev lerimize ve demok- Tatikrejimimizegü\enin muhafaıası. kamu- ö> undaki huzursuzluğun giderilmesi ve Tür- kiye Cumhuriyetrdev letinin her türlü zan ve ithamdan anndırılması amacıyla demokra- tik kurallar içerisinde ve devletin kendi ku- rumları kanalıylariimiddialann üzerine \a- nlması. biitiin tetkik. tahkik ve yargı meka- nizmalannın görev lerini sürdürerek kısa sii- rede sonuç alınması. buna göregerekeninya- pılması ve her türiii aksaklığın giderilmesi hususunda mutabakata vanlmışnr. Bu konu- lann bir an ev-\ el av dınlığa kavuşması husu- sunda bakanhkların \e bütiiıı kurumlann hukuk de\leti kuralian içerisinde. adalete yardımcıolması,gerektiğindeTBM.\I'yedo- kunulnıazlıklann kaldınlması yoluyla ada- lete yardımcıolmasının ta\ sivesine karar ve- rilmişrirf Alınan bılgılere göre. zırveyı açan Demi- rel, "Olay aydınlanmazsa rejim yara ahr" dedi. Daha sonra ılk sözü alan Yılmaz, şun- lan söyledı: "Olayuı üzerinden 50 güne ya- km bir süre geçtiğj halde hâlâ sonışturma başiamadı. Olay lar3 koldan soruşturuluyor. Adü y ö'nden. idari yönden yapılan araştırma- lar >ar. Bir de Meclis'in yüriittüğü araştır- ma \ar. Bu üçündede araştırma \e soruştur- manın sağlıklı yüriimedigi kanaatindeyim. Bu nedenle kamuoyuna gü\en \eren bir so- ruşturma yöntemi belirlenmelL" Alınan "bilgiler \e y apılan açıklamalara göre, topiantıda ele alınan konular \e \arı- lan sonuçlar şöyle: - Yılmaz, Topal cinayetı. Susurluk ola>ı ve de\ let tarafından \ enlen belgelerin sorus.- turmasının DGM tarafından yapılmasını önerdı TBMM'deki araştırmadansonuçalı- nabılmesı içın içtüzük değışıkliğinı de gün- deme getiren Yılmaz. millehekili dokunul- mazlıâının sınırlandırılması ile çetelen ele \erenleriçınpişmanlıkyasasıçıkarılmasını önerdı. Ancak. DSP \e CHP liderlerının de katıldığı dokunulmazlıkların "riişvet. irti- kap.suiistimaTgibi adı suçlarıçin sınırlan- dırılması önerısını Başbakan Erbakan kabul etmedi. Çiller ıse bu konuda sessiz kaldı. -Ecevit'ın Cumhurbaşkanlığı'na bağlı De\ let Denetleme Kurulu'nun (DDKı de\ - reye sokulması önerisi kabul edtlmedı. De- mirel. DDK'yı. ancak "soruşturmasürecin- de idarede ciddi aksaklıklar çıkarsa" de\ re- ye sokabileceğmı söy ledı. - Dokunulmazlıkların sınırlandırılması konusunda uzlaşmaya \anlamayinca. Bay- kal, Susurluk olay ı içın bir ara çöziinı öner- dı. Bu olayla ılgilı olarak TBMM'ye gele- cek dokunulmazlıkların kaldırılması fezle- kelerinin kabul edilmesı konusunda göriL; bırlığine vanldı. - Erbakan, toplantı öncesınde. 58 kişının adının geçtiğı MlT'in on raporunu kanıtla- nn yok edilebıleceğı kaygısıyla Kö^k'te açıklayamayacağını söyledi. Erbakan. MİT raporu ile ılgilı özet bılgı sunarken 1.5 tnl- yon liralık bir uyuşturueu kaçakçılığında yurtdışı bağlantısını sağlayankışjnındegö- revden alınan Özel Harekât Daire Başkan- \ekıli İbrahim Şahin'i koruyan polıs me- muru olduğunu açıkladı. Erbakan. "Buola- yuı boyutlan si/in bildiklerini/in kat be kat üstünde" dedi. Muhalefet lıderlerı. "Ma- dem olayın boyutlan \ahim. neden hemen bir sonışturma başlatmryorsunuz? Neden. özel bir kunılun olayı soruşturmasına karşı çıkıyorsunuz" dıye sordular. Erbakan ıse nıevcut sı^temın ola> ın en inceayrıntılanna kadar aydınlatılması ıçın yeterli olduğunu sa\unurken özel boruşturma yöntemleriyle ılgilı önenlere kar^ılık. "De\letin yeniden tanzimine gerek yoktur" dedi. - Erbakan. Gazıantep'tekı Yaprak tele\ iz- yonunun sahibının babasının kaçırılması olayının da Söylemezolayış la bağlantıh ol- duğunu söy ledı. Kaçırılan Vlehmet Ali Yap- rak'ın Bucak'ın e\ ınde rehin tutulduğunu. ancak olay ın ,sa\cılar tarafından örtbas edü- dığinı söyledi. Çiller. zir\ede Yılmaz'la tartışırken "Siz bu işi siyasi maksatla kuflanıyorsunuz. Bu- nunla de\leti tahrip ediyorsunuz. İçeride \e özeilikk dışanda de\ letin itibanna gölgedü- şüriiyorsunuz"dedı. ^ ılmaz. "Eğerbuşüp- heler ortaya çıkıyorsa bu şüpheleri doğuran beyanın sahibi ben değilim. Bu beyanın sa- hibi 'Örtülü ödenekten şaptığım harcama- Çankaya Köşkü'nün elçi kabul salonuna konulan yu\arlak masada gerçekleştirilen zjrvede. lideıier protokol sırasına göre oturdu. Erbakan \e yardınıcısı Çiller'in önünde dosyalar yer alırken. elindeki belgeleri a n ede sunnıayacağı par- ti yöneticileri tarafından açıkJanan Yûmaz'ın önünde sadece bloknotlar bulundu. (Fotoğraf: TARIK TIN'AZA^') lan açıklarsam sa\aş çıkar' diyen kişidir.Do- layısıyla sizsiniz. Mne' De\ let çökmüştür' di- yen kişidir" karşılığını \erdı Vazıcıoğlu skandalı - Zınede. İstanbul Emniyet Müdürii Ke- mal Yazıcıoglu'nun göre\d'en u/aklaştınl- ması konusu da gündeme geldi. Erbakan, Yazıcıoglu'nun Cumhurbaşkanı \e kendisı ile ayrı ayrı yaptığı görüşmede. "Bucak'ın 3 konıma göre\ lisinin Ömer l.ütfii Topal ci- nayetini işlediklerini tespit ettik. Bize 15 gün süre»erin, olayı tüm boy utlam h ortaya çı- karalım" dedığını aktardı. Bunun üzerine Baykal. "Neden o zaman göre\den alındı" sorusunuyöneltîi. "V'ılmazdabuönemli bil- gılerı \eren ^azıcıoğlu'nu neden değerlen- dırmediklennı sordu. Erbakan da önümüz- dekı günlerde \'azıcıoğlu'nu "degerlendire- ceklerini" söyledi. N'ılmaz. ayrıca Erba- kan'a sert bir ıfadey le "Siz yetkilerinizi bil- mi\or musunuz? Bir muhakkık heyeti oluş- turun. olay lan tüm boyutlanyla soruştur- sun. Yazıcıoğlu'nu da muhakkık olarak ata- yın" dedi. Demirel de bu önerıye katılarak Erbakan'a "Y^zıcıoğlu bu bügileri bana da \ermişti. Emir \erin, muhakkık atansın" dı- ye konuştu. - Erbakan. zirv ede darbe söylentilerine de değınerek "Kamuoyunda medya başta ol- mak üzere menfi merciler \ar. Birtakım ga- zete y azaıian, y ay ın organlan. kamuoy unda genel bir karamsarlık yaratıyorlar. Bu ka- ramsarlık da askeri yönetim beklentisiyara- tıyor. Shiller bu işi çözemez. askerler gelsin buişiçözsünbeklentisiyaraOlnor'dedı Bu- nun üzerine Yılmaz. demokratık rejımde darbe söylentılerınin bu rür bir topiantıda gündeme gelmesınin bile gereksiz olduğu- nu söyledi. - Demirel. de\ let-mafya ılışkileri konusu- nu zınede şöyle değerlendirdı: "Kişisel olarak. Başbakan \e Cumhur- başkanı sıfatımla hiçbir hukuk dışı uygula- maya onay lermcdim. Benim onmım dışın- da olmuştur olan \arsa. Olan beni. devleti bağlamaz. yapan kişileri bağlar. Ama bütün bu ola> lar zincirinden ortaya çıkıyor ki. bir- takım işgüzâıiar de\ leti kullanarak de\ lette kendilerine inıkân edilen yetkileri silahlan kullanarak de\ let adına kanunsuz işler y ap- mışlar. Kim yapmışsa hesabını \ermeiidir. Bu olay lar bir an önce bütün çıplaklığıy la ortaya (ikmalıdır." ANAP lideri, önerilerinin reddedildiğini söyledi z: Belgeleri teslim edeceğiınANKL\R.\ (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP "Genel Başkam Mesut Yılmaz. de\ let ile maf- ya arasındaki organik baglantılan ortaya koy- duğunu \ urguladığı elindeki belgelen bugün tekrar Köşk'e çıkarak Cumhurbaşkanı Sü- teynıan Demirel'e. ardından da dev let gü\ en- Jiİc mahkemesi \e TBMM'de kurulan araştır- ma komısyonuna teslim edeceğini açıkladı. -Yılmaz. sılah \e uyuşturueu kaçakçılığı gibı yasadı^ı ışler yapanlara: katliam sanığı Ab- dullah Çatlıya "Emniyet Genel Müdürii" •imzasıyİa \erilen "uzman**kımliği benzen belgelerdağıtıldığını.bubelgelennbirerkop- .yasını bugün Köşk'e teslim edeceğini bildir- di. ANAP'lılar. belgelerden binnin kaçırıldık- tan sonra kendısinden haber alınamayan Tank Ümit'e. ait olduğunu bildirdiler. Mesut Yılmaz. Susurluk'taki trafik kaza- sıyla patlayan skandalın ardından dev let-maf- ya bağlantılan konusundaki bulgular üzeri- Çıe Demirel baskanlığında dün Köşk'te yapı- lan zırveden sonra yaptığı açıklamada, top- lantıda olaya yaklaşımını def iştirecek olum- lu bir gelişme olmadığını bildirdi. Başbakan ISecmettin Erbakan ile Başbakan Yardımcı- 5i ve Dışışlerı Bakanı TansuÇiller'in. devlet- •mafya ilişkileri konusundaki soru^turmanın özel bir komisyon tarafından yürütülmesi önerisini reddettiklenni belirten >"ılmaz. şu açıklamayı yaptı: "Bu dunım karşısında,ana muhalefet olarak bu olaya yaklaşımımızda ta\ nmızı değiştirecek bir durum söz konu- su değil. Benim elim- deki, devletlc mafya arasındaki organik bağı belgeley en dokü- manları yann (bu- gün.) Sayın Cumhur- başkara'na takdim edeceğini. Daha son- ra da DGM Savcılı- ğı'na ve Meclis ko- • ANAP Genel Başkam Mesut Yılmaz, elinde bulunan belgelerin hepsini Köşk'e, DGM ve Meclis'e teslim edeceğini belirtti. Yılmaz, belgelerde kamuoyunun yakından tanıdığı kişilerin adının geçtiğini belirterek Köşk'te yapılan zirveden olumlu bir gelişme çıkmadığım söyledi.. Elimdeki belgeler.mısyonuna \erecegım. uyuşturueu ve silah kaçakçılanna ilişkin. Si- lah ruhsatı >e kimlik verildiğine ilişkin belge- ler. Bu konuda soru^turma safhasına geçil- mesini istedik." - Yılmaz. belgelerde "kamuoyunun da ya- kından bildiği kişilerin adının geçtiğjni" v ur- guladı. Uç polis ile Ağar potada - Yılmaz'ın. Köşk'e. yargıya ve TBMM'ye feslim edeceğini açıkladıgı belgelerin odağı- rn. ağırlıklı oîarak "kumarhaneler krah" ola- rak bilinen Ömer Lütfü Topal'ın öldürülme- si konusundaki ifadelerin oluşturduğu kay de- dıldi. Topal cinayetine ilişkin olan ve Yıl- maz'ın elindeki belgeleri de içeren gelişme- Jer. basına özetle şöyle yansıdı: j Topal cinayetinı soruşturan İstanbul Asa- (^iş Şube Miidürlüğü. Özel Harekât Şube- gi' nde görev li Ercan Ersoy, A> han Çarkın ve Oğuz Ybrulmaz adlı polis memurlanyla bir- İikte, cınayeti planladıklan öne sürülen "Ar- na\ut Sami" lakaplı Sami Hoştan ile "Aliço" jakaplı Ali Tevfik Bir adlı 2 kişiyi 26 ağus- tosta gözaltına aldı. Zanlıların sorgusu. asa- yişten sorumlu istanbul Emniyet Müdürü Fa- Jih Özkan tarafından yapılırken soruşturma- y\ Çilleroperasyonunda açığa alınan İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısi Bilgi Ünal yüriit- tü. Po'lislerden özellıkle Avhan Çarkın'ın. ls- tanbul'daki sorgusu sırasında. "Topal'ı vur emrini polis ştTındcn aldıklannı \e eylemin Mehmet Ağar iJe Özer Çiller'in bilgisi dahi- linde gerçekleştigini öne sürdüğü" öğrenildı. Susurluk kazasında ölen katliam zanlısı ül- kücü "Mehmet Ozbay" sahte kimlikli AbduJ- lah Çattı'nın Topal cinayetini yönettiği sav- landı. ANAP lideri Yılmaz da daha sonra DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak'ın koru- malığına getirilen polislerin Topal cinayetin- de tetikçilık yaptıklannı iddia etti. Gözaltına alınan özel timcilerin İstan- bul'daki açıklamalanyla ilgili olarak Kemal Yazıcıoglu'nun. dönemin İçişleri Bakanı, Mehmet Ağar'a bilgi verdiği belirtildi. Ağar. Yazıcıoglu'nun yüz yüze görüşmede kendi- sine. "özel tim görevülerine yönelik uyguJa- ma"dan söz ederek "Haklannda herhangi bir bulgu yok. Serbest bırakacağız. ama özel tim tartışihyor, genel müdürlük de bunlan alıp incelerse i\i olur" dediğinı öne sürdü. Ancak Yazıcıoğlu'nun Ağar'a. "SorguJanan polisler, Topal cinayeti için sizin de adınızı ve- riyorlar" dedıği de basına yansıdı. Ağar. Emniyet Genel Müdürü Alaaddin •\'üksel"i bulamadığı için personelden sorum- lu Genel Müdür Yardımcısı Halil Tuğ'a po- lislenn Ankara'ya getirilmesi emrini verdi- ğinı açıkladı. Özel Harekât Dairesi Başkan- vekıli İbrahim Şahin. suçlanan polisleri 28 ağustosta Ankara'ya getirdi. Suçlanan po- lisler daha sonra, Se- dat Bucak'ın istemi üzerine koruma ola- rak atandılar. İçişleri Bakanı Meral Akşener, Tan- su Çiller'in talima- tıyla gerçekleştirdi- ğini açıkladıgı 5 ara- lık operasyonu çer- çevesinde suçlanan polis memurları Ercan Ersoy. Ayhan Çarkm ve Oğuz Yorulmaz'ı açı- ğa aldı. Operasyonda açığa alınanlar arasın- da. Akşener'in ANAP'a bilgi sızdırdığını öne sürdüğü Kemal Yazıcıoğlu. Bilgi Ünal ve zanliları İstanbul'dan Ankara'ya getiren İb- rahim Şahin de yer aldı. Akşener, Çiller'in de adının kanştığı bu gelişmelerin ardından. Topal cinayetinde kul- lanılan silahlardan birinde. Abdullah Çat- lı'nın parmak izi bulunduğunu açıkladı. To- pal cinayetinden yaklaşık 5 ay sonra yapılan bu parmak izi açı'klaması. "Cinayet, yaşamı- nı yitiren Çadı'ya yüklenerek dosya kapatıl- mak isteniyor" yorumlanna da neden oldu. Arttıran'ın is>anı Jandarma Genel Komutanlığı Krimınal Da- ire Başkanlığı. Susurluk kazasında Abdullah Çatlı'da bulunan sılah taşıma ızin belgesinın üzerinde bulunan Ağar imzasımn sahte olma- dığının "ku>>'etlemuhtemel*' olduğunu bildir- di. Susurluk kazası sonrasında ortaya çıkan karanlık bağlantıların Ankara ayağını soruş- turan savcı Nihat ,4rtnran. jandarmanın ya- zısına dayanarak Ağar'ın dokunulmazlığının kaldınlması istemıyle Adalet Bakanlığı'na fezleke gönderdi. RP'li Şevket Kazan yöne- timindekı Adalet Bakanlığı. soruşturma eksik yapıldığı gerekçesıyle fezlekeyı savcılığa ia- deetti. Liderier Susurluk skandalmda gelinen aşamayı değerlendirdi... 'Hükümet güven vermiyor'İ (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel"ın baskanlığında y apılan "de\ let-mafya-aşi- ret" bağlantısına ilişkin liderler zırvesı. muhalefetin. koalisyon ortaklarına yöne- lik kaygılannı gıdermedı. ANAP Genel Başkam Mesut Yümaz. soruşturma süre- cının sadece iktıdarın tavrına bağlanma- masını ıstedı. CHPGenel Başkam Deniz Baykal. zırvede. katliam zanlısı ülkücü Abdullah Çath'nın devletin hukuk dışı operasvonları ıçın kullanıldığının kabul edildiğinı belirterek "Hükümetinzafıye- tini saptadık" dedi Yılmaz, Çankaya'daki Susurluk zirve- sinin ardından yaptığı açıklamada, hükümet ve olayı soruşturan diğer ma- kamlarüzerinde kamuoyu baskısının arttınlması ge- rektiğini söyledi. Başba- kan Necmettin Erba- kan'ın itırazı nedenıyie dokunulmazlıklar konu- sunda genel bir çözüm ge- tirilemediğini vurgulayan Yılmaz, "Buolayın devle- tin tepesinde böyle bir zir- eede halk çözecek" dedi. —' Erbakan'ın açıkladıgı raporlara dikkat çekerek "Bunlar. olayın daha vahinı bo- yutlara \ardığını ortaya koydu" diyen \'ılmaz. gelinen aşamaya karşın hükü- metin normal soruşturma v öntemlerınde dırenmesinın "en önemli çelişki olduğu- nu" söyledi. Yılmaz. olayın gereken önemde soru^turulmadığını. savcıların görev lerını yerıne getırmediğini ve Ada- let BakanlığYnın yargıya müdahale etti- ğinı vurgulayarak skandalın "siyasi bağ- lantılan" konusunda Erbakan'ın masaya getirdiği bilgilerin de "sonderece>ahim'" olarak aleılandıâını kavdettı. Yılmaz. turijcu taşımanın bir izahı oiabilir mi?" Yılmaz. ordunun darbe yapabileceği- ne ilişkin söy lentilenn görüşmedegünde- me gelıp gelmedığıne ilişkin sorular üze- rine. kendisı dışındaki bazı lıderlerin bu bunalımdanre)imınzarargörebıleceği\e sıstemın tartışmaya açılabileceği yönün- dekı kaj aılarını dile aetirdiklerini bildir- di DSP Genel Başkam Bülent Ecevit de yürürlüktekı mekanızmalar nedeniyle Türkıye'nın mevcutsorunlarıyaşadığını kaydederek şunları söyledi: "De\letimiz özünde sağlamdır. Ama. en sağlam >apı- lı bir insana bile bazı hastaJıklar sızabilir. aşılanabilir. Bunlan gene sa»- lıkJı yoliardan tedav i etmenin yollan da bulunabilir. Dtvle- timizin \ar olan mekanizma- lar içinde yeterince irdelene- nif\en bazı sorunlar olduğu takdirde o mekanizmalann da gözden geçirilmesi gerekir. Toplumu saran karmaşık iliş- kiler ağı >e yobuzluklar kar- şısında ne gibi çözümler uy- _ . . , _ . r» . „ . gulanabileceği konusundaki Mesut \ılmaz BulentEceMt Denız Baykal önerimizidiJegetirdik.Buko- vetoplantısına konu edilmesi dahiolayın araştırmalarda gizlilik kuralına uyulma- nuda da pek bir aşanıa sağlandığuu söy- ne kadarönemli olduğunu göstermesi açı- suıdan önemlL Mc\cut kamuoyu baskısı- nın mutlaka sürdürülmesi ihtiyacı \ar. Halkın Meclis. hükümet. yargı üzerinde etkilerini sürdürmeleri. baskılannı orta- ya koymalan gerekir. Bu konu hiçbir şe- kikle hükümetin siyasi hesaplanna bıra- kjlamaz" dedi Skandalın gerçek boyut- larının ortaya çıkanlmasına yönelik ça- balara Başbakan Yardımcısı Tansu Çil- ler'in yardımcı olmadığını belirten Yıl- maz. "Benim kişisel inancım. bu işi neti- ması nedeniyle belgelerin ortadan kaldı- nlması için ortam hazırlandığım belirte- rek şöyle devam ertı: "Bütün iddialan- mın doğru çıktığı. delilleriyle ortaya çık- mıştır. Çatlı ile Topal arasındaki iu'şki. parmak izleriyle ortaya konulmuştur. Dev let ile nıal'v a arasındaki ilişki. bazı bel- gelerleortaya konulmuşrur. Bu arabadan susturucu çıkıyor. O araba ya cinayetten geliyordur ya da gidiyordur. Elimdeki bel- geleri açıkiarsam herşey açıklığa kavıışur. Silah taşımanın bir izahı olabiür. ama sus- leyemem. Hükümet kanadı bugünkü me- kanizmalann veterli olduğunu söylüyor. Oy sa. ben bu konuda farklı düşünceleri- mi koruyorum." Denız Bay kal. zırvede "hükümetinza- fıvetinin saptandığınr belirterek "Baş- bakanlık. halen bu konunun resmen so- ruşturnıa aşamasına gelmemiştir. Konu- nun üzerinden 50 gün geçti: Başbakan hâlâ bilgi \e belge toplama aşamasında. Bunu çok önemli bir zafiyet olarak görii- \onım" dedi. POLİTİKA GÜNLÜGÜ HİO1ET ÇETİNKAYA Zirve...Parçalı bulutlu bir Ankara sabahı... Bu göriintü başkentteki siyasi havayı da yansıtı- yor... ANAP cephesine bakan; Mesut Yılmaz'ı yakın- dan izleyen arkadaşımız Dürdane Kocaoğlu'na sa- bah sabah sordum: "Gerçekten Mesut Yılmaz'ın elinde önemli belge- ler varmı?" Kocaoğlu: "Ben ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın elinde önem- li belgeler ve bilgiler olduğunu düşünüyorum. Ama sorun Yılmaz'ın devletin en tepesindeki insanlara güven duymaması..." Soru: "Devletin en tepesindeki kişi Sayın Süleyman Demirel. Ona da mı güvenmiyor?" Yanıt: "Hayır güvenmediği kişi, bu işlerin başı olduğu- na inandığı Tansu Çiller. Zaten bunu konuşmala- rında açıkça belirtiyor. Diğeri ise her ne pahasına olursa olsun iktıdarda kalmak isteyen Başbakan Necmettin Erbakan..." ANAP lideri Mesut Yılmaz, en son Düzce'de ko- nuştu. Dün ise Ankara 'da devlet zirvesi öncesi kur- maylarıyla birlikte konutunda çalışıyordu. Mesut Yılmaz, devlet zirvesinde elindeki belge- leri açıklayacak mıydı? Hayır! O zaman zirvede neler söyleyecekti Yılmaz? Şunları: "Bu iş REFAHYOL hükümetine bırakılamayacak kadar nassas bir konu. Çeteler ve eroin, kaçakçı- lık yoluyla kumarhanelerde kara para aklayan birta- kım kişiler, siyasiler üzerinde etkinlik sağlayarak dev- leti ele geçirme noktasına gelmişlerdir. Bu olayı Başbakanlığa ve İçişleri Bakanlığı'na bağlı müfet- tişlehn aydınlatabilmesi olası değildir. Bu iş salt savcılara da bırakılamaz. Çünkü savcılığa dosyayı polis hazırlıyor. Ama polis de bu işin içinde. Bu ne- denle geniş yetkilere sahip tarafsız bir kurulun, gizli bir devlet soruşturması yapması sağlanmalıdır." Ankara'daki zirve dün saat 15.00'te Cumhur- başkanı Süleyman Demlirel'in baskanlığında Çan- kaya Köşkü'nde başladı. Politikacı-mafya-polis ıliş- kisini yansıtan Susurluk kazasından sonraki geliş- meler TBMM'de temsil edilen siyasi partilerin lider- leri tarafından Cumhurbaşkanı'na aktarıldı. DSP lideri Bülent Ecevit. zirvede Devlet Denet- leme Kurulu'nun devreye girmesini ıstedi. Ecevit ay- rıca. yargımn tam bağımsızlığa kavuşmasını, bu- nun için de anayasa değışikliği yapılmasının gerek- li olduğunun kaçınılmazlığı üzerinde durdu. Acaba Başbakan Necmettin Erbakan devlet zir- vesinde ne yaptı? Bolbolnottuttu... Tansu Çiller ise bir hayli heyecanlıydı... işin ilginç yanı Erbakan'ın, Mesut Yılmaz gibi dü- şünmesiydi... Bir gün önce kimi gazetecilere bilgi veren Baş- bakan Erbakan, şöyle diyordu: "Bize ulaştırılan ön raporlarda öyle şeyler ortaya kondu ki akla hayale gelmedik olayların bile araş- tırılması ihtiyacı doğdu. 58 kişinin adı geçiyor. Çan- kaya zirvesinde bu raporların içeriğini açıklaya- mam. Çünkü delılleri yok edebilirler. Araştırmahın derinleşmesi için liderieri ikna edeceğim..." Başbakan "kanıtların" yok edilmesinden korku- yor... Kim yok edecek kanıtları? O zaman devlet içinde güçlü bir örgüt olduğu gerçek... Bu örgütü Başbakan Erbakan bile kontrol ede- miyor... Kanıtların yok edilmesinden Mesut Yılmaz da korktuğuna göre ortada "çok güçlü bir örgüt" bu- lunuyor az önce belirttiğimiz gibi... Başbakan bu konuda hangi lideri ikna edecek? Yani olayın derinliğine araştırılmasını istemeyen li- der kim? Galiba Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller... • • • Parçalı bulutlu bir Ankara sabahı. Başbakan Erbakan ne diyor: "Kimse devlet içinde çete kuramaz..." Ardından ekliyor Erbakan: "Biz bu işleri devlet ve vatan için yaptık demek mazeret olamaz..." Çankaya'datoplanan "devletzirvesi, "Türkiye'de- ki "karanlık ilişkileri" çözebilecek miydi? Önemli olan buydu... Demokratık hukuk devleti bir sınavdan geçiyor- du... Bakalım bu sınav başarıyla sonuçlanacak mıydı? Devlet içinde örgütlenen bir güç olduğu kesin- di. Önemli olan bu gücü ortaya çıkarmaktı... Bize kalırsa Başbakan Erbakan, Tansu Hanım'ı ikna etmek durumundaydı... Ya Tansu Hanım ikna olmazsa ne olacaktı? Başbakan. "Ben hükümetten çekiliyorum" diye- bilecek miydi? Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR IRMIKI AYDIN ENGIN e - mail: engin ! " planet.com.tr Bu satırlar yazılırken Çanka- ya'da da Susurluk Zirvesi top- lanıyordu. Yani o konuda bir şeyler yazmak mümkün değil. Göze alıp, sezgiye güvenip. mi- nik bir meslek kumarı oynayıp "Dağ fare doğurdu" diye yaz- sak... l-ıh olmaz. Ya fare bile doğurmazsa?.. Öyleyse bu bahane olsun. Biz en iyisi gündemi değiştire- lim. iyi olur. O Susurluk kamyo- nu bir tampon da bize indirdi galiba. Baksanıza Susurluk'la yatıp, Susurluk'la kalkarolduk. Yetti, bıktırdı, gına getirdi, öğ- renci argosuyla söylersek "baydı". Hazırsanız gündemi değışti- riyorum. • • • Aktüel dergisinin son sayı- sında ilginç bir haber var. Van'da bir seyahat şirketinin sahibi, Kürt işadamı Senar Sen'ın babası kaçmlmış. Aca- ba bu olayı mı tırmıklasak. Van nire, Susurluk nire? Gündem bal gibi değişir. Haydi bakalım. Haydi Gündemi Değiştirelim Senar Sen'den 200 bin mark haraç istenmış. Vermeyınce babası kaçmlmış. Bu kez 700 bin mark istenmiş. "Verparayı babanı kurtaralım" denmiş. Kirn oldukları sorulunca da "Özel Harpçi'yiz biz" diye ya- nrtlanmış. Senar Sen, dönemin Emniyet Genel Müdürü Meh- met Ağar'a başvurmuş. Teyp- li, kameralı birtuzak kurulmuş. Fidye pazarlığına gelen Özel Harpçı 'lerin sesleri teyple. gö- rüntüleri kamerayla saptan- mış... Sonra? Sonrası yok. Adamlar kuşa- tılmış binadan ellerini kollarını sallayarak çıkıp gitmişler. Ar- dından, ama hemen ardından telefon etmişler: "Demek bizi, bizimkilere şikâyet ettin ha! Ba- banı artık ölmüş bil". Art arda adlar sıralanıyor. Bil- dik adlar. Uğursuz, duyunca sırtınızın ürperdiği adlar: PKK itirafçısı Alaaddin Kanat (kod adı: Zinnar), Güneydoğu'daki ünlü Özel Harekâtçı Şehmuz Durak, "Güneydoğu'nun Çat- lı 'sı" diye ünlenmiş Ahmet De- mir. Kod adı: Yeşil... Haydaaaa... Biz gündem de- ğiştirmeye çabalıyoruz. altın- dan Çatlı'lar, itirafçı Kürt Çatlı'- lar. özel timler, Özel Harpçiler, Eşref Bitlis'in, Jandarma Al- bayı Rıdvan Özden'in fiziksel anlamda tasfiye edilmesinde adı sürekli ortaya atılan Yeşil, o günlerin Emniyet Müdürü Ağar filan çıktı... Yani Susurluk çıktı. Geçelim. Bu konu gündemi değiştirmez. ••• Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) son raporu üstünde dursak? O raporda Susurluk'- la ilgili tek satır bile yoktu. Ta- mam. Gündemi bal gibi değiş- tirebiliriz. Haydi değiştirelim. MGK raporunda en önemli nokta, Kürt nüfusun artış hızı. Epey bayat istatistik verilere dayandırılsa da açıkça belirtili- yor: "Böyle giderse Kürtler sa- yıca Türkleri geçecek. Yoksa 2025 yılında parlamentonun dengesi bile Kürtlerin lehine, Türklerin aleyhine değişecek. Buna karşı radikal önlem alın- malıdır" demeye geteriliyor... Hımmm... Radikal önlem! Öyle doğum kontrol hapıyla, ai- le planlaması seminerleriyle, çok çocukluya vergi, az çocuk- luya ödülle radikal bir sonuç alınmaz. Radikal önlem, köklü, kesin sonuç alıcı önlem de- mek. Anneeeee... Düşündüğümü yazmaktan korktum: Jenosit, soykınm demek. Pek de radi- kaldir. Tarihte örnekleri çok. Ama o zaman "Güneydoğu sorunu birterör sorunudur" di- ye ha bire yinelenen resmi söy- lem hapı yutuyor. PKK'nin kö- kü kazınsa, Apo hacamat edil- se bile. Kürt nüfusunun artışı duracak mı? Tersine banşa ve güvenliğe kavuşan insanların daha çok çocuk yapmalarının koşullan oluşmayacak mı? Yahu durun, doğru mu dü- şünüyorum? Gözümden ka- çan bir nokta mı var? Bana akıl verin, yardım edin. Yanıldığımı bana kanıtlayın. Önlenmesi gereken terör de- ğil de Kürt kökenli yurttaş nü- fusunun artışı ise ve bunun ra- dikal önlemlerle yapılması ön- görülüyorsa, bundan böyle "Güneydoğu sorunu bir terör sorunudur" diyene kim inanır? Çatlı'lar, özel timin kuruluşun- daki katkılan hâlâ unutulmayan Hüseyin Kocadağ'lar, Ağar'- lar, Çillerler zaten bu radikal nüfus planlamasının provaları- nı yapmadılar mı yapmıyorlar mı? Hayır, olacak iş değil. Bu gündemi ne yapsak, hangi ko- nuya el atsak değiştiremeye- ceğiz. Vay canına! Susurluk ülkenin kaderi olmuş da haberimiz yok...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear