22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 ARALIK 1996 PAZAR HABERLERIN DEVAMI f.iî.ll Istanbul Y 15 Sinop Y 13 Edime Y 15 Samsun PB 13 Çanakkale Y 15 Trabzon PB 14 Kocaeli Y 14 Giresun PB 14 Izmır Y 17 Ankara Y 11 Manisa Y 17 Konya 8 Aydın Denizlı Y 19 Eskişehir Y 11 PB 5Y 15 Sıvas Zonguldak Y 12 Antalya Adana Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van PB PB B PB B B K K 17 16 8 11 8 6 -2 4 9 Kars K 1 Yurdufi batı kesımlerı çok bulutlu, Marmara, Ege. Ba- tı Karadenız, Iç Anado- îu'nun battsı ıle Batı Akde- nız yağmur yer yer sağa- nak yağışiı, otekt yefier az bulutlu ve açık geçecek. Yurdun doğu kesımlenn- de, sauah saatlennde yo- ğun otmak uzere yer yec ss gorulecek Hava sıcaklığı batıda artarken, doğuda değışmeyecek. Ruzgâr gu- ney ve batı yonterden ha- fıt, ara sıra orta kuvvette. yurdun batı kestmterınde yer yer kuvvettı esecek Londra Paris Roma Berlin Amsterdam Madrıd Sofya Brüksel HB PB PB K PB PB Y PB 8 4 14 1 8 12 11 7 Budapeşte ÇB 1 Münıh Atina Milano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Viyana Bonn Y B K K K Y PB PB 18 8 -7 -2 -5 4 2 0 PB -4 <r\ Şam PB 18 0Aç.k Parçalı bulutlu i Sısiı Bulutlu \ Çok bulutlu . Yağmurtu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştanfi 1. Sayfada Köşkü'nün kapısı önünde açıkladığına göre, meğer 18 Kasım 1996'da Teftiş Kurulu'na gönderdiğı yazı- da sadece "inceleme ve araştırma" yapılmasını em- retmemiş. Yani ne buyurmuş: Kesin bir dille "soruş- turma yapılmasını" da istemiş. Hoca, Yılmaz'ın "hatasını" yüzüne vuımakla yetin- se hadı neyse. Bilerek ya da bilmeyerek Cumhurbaşkanı'yla da ters düşüyor. Zira, Cumhurbaşkanı da Yılmaz gibi Teftiş Kuaılu'na sadece inceleme ve araştırma em- ri verildiğine dayanarak bir gece önce, "yann" Baş- bakan'a "soruşturma başlatmasını 'telkin' edeceği- ni" açıklıyor. Bay Hoca'nın Yılmaz'a, ANAP liderine yüklenir- ken isim vermeden, hatta Cumhurbaşkanı'nı köşe- ye sıkıştırdığını sandığı gün, TBMM araştırma komis- yonuna giden "gizli" damgalı, ne çare orta malına dö- nüşen belgeler medyada yayımlanıyor. Dosyada Bay Hoca'nın Içişleri'nden MlT'e kadar ilgili kurumlara gönderdiği emirleri içeren her çeşit ya- zı bulunuyor. Ne var ki, Başbakanlık Teftiş Kurulu'na yazılan "in- celeme, araştırma ve.. evet, soruşturma yapılması- nı" buyuran resmi belge "yok"! Bay Hoca ne denli dikkatli bır başbakan olduğu- nu kanıtlamaya çalışırken hem ANAP liderını hem de Cumhurbaşkanı'nı, sorunları dikkatlice incelemeden ortaya atmakla suçladığının acaba şimdi ayırdında mıdır, elbette bilinemiyor. Şayet Bay Hoca, Teftiş Kurulu'na gönderdiği ya- zıda gerçekten soruşturma istemiş ise o belgeyı de kamuoyuna hemen açıklamak zorunda. Aksi halde hükümetin hâlâ Susurtuk olaylarını so- ruştuımaktan kaçtığı gibi ciddi bir sorun yeniden canlanacak. Kimi gazeteciler, Bay Hoca'nın Köşk kapısındaki açıklamasından hemen sonra Başbakanlık Müste- şan'nı arayıp "doğruyu öğrenmeye" çalışıyorlar. Al- dıklan yanıt hayli ilginç: "Teftiş Kurulu'ndan soruşturma ıstemedik. Zaten önce inceleme yapılır, gerekirse soruşturmaya ge- çilir. Iş o safhada." Ornek çok Yalancılaria yalanlardan söz açılınca, Deniz Bay- kal'ın liderler zirvesine neden gerek gördüğünü Cumhurbaşkanı'na anlatırken söyledıklen akla geli- yor. Demiş ki Demirel'e: "Lideheri toplayınız. Kim Su- surluk işini ciddiye alıyor, kim almıyor açıklansın." İlginç öneri, değil mi? Yalancılar kraliçesi Şaibe Hanım ise rakiplerıne, tabii Yılmaz'a saldınrken (Kaynak: Star TV'de Şaıbe ile yapılan son söyleşi) "Kimın neyı varsa çıkarsın önüne koysun" diyor. Zaten ANAP liderinin ANAYOL'da başansızlığa uğ- ramasındaki belli başlı temel hata Şaibe Hanım' ın açığa vurduğu bu ilkeye uymamaktan kaynaklanıyor. Örneğin SHP genel başkanlan, örneğın Murat Ka- rayalçın gibi neyi varsa çıkarıp Şaıbe Hanım'ın onu- ne koysaydı, pekâlâ aylar yıllar boyu gül gibi geçi- nebilirlerdi. Böyle davranmadı, Şaibe Hanım da aylardır hid- det ve şiddetini üzerinden eksik etmiyor. Hemen her gün öğrendiğimiz yeni belgeler tüne- lin ucundaki ışıktan mı geliyor. yoksa yeni yalanlar mı ortaya çıkıyor, kestirmek zor. Yılmaz bile bugünkü gelişmeleri anımsatarak "Bil- diklerimin artıkdeğerikalmadı" diyor. Bay Hoca ise yeni yutturmacalar peşinde. Son örneği Çekiç Güç! Çekiç Güç'ün 31 Aralık 1996'da gideceğıni öyle ifadeler kullanarak açıklıyor ki, şaşırmak sözcüğü solda sıfır. Sanki Hoca, "Çekingidin"demiş, ABD ile mütte- fikleri pılılannı pırtılarını topluyorlar. Oysa gerçek şu: ABD, Türkiye'ye artık Çekiç Güç'e gerek kalmadığını duyurdu. Ne var ki, yürürlükte olan BM kararları doğrultusunda Kuzey Irak'ı ve Sad- dam'ı gözetlemek için havadan denetimlerin sür- mesini önerdi. ABD'nin yeni planı buydu, Türkiye de bu planı kabul etti. Günün özeti şu: Yeni sloganımız: "Yalanla dolan." Kariı Çath'ya ruhsat vermeyene soruşturma • Baştarafı 1. Sayfada olması dikkat çekti. Belgede düzelt- menin hangi ay yapıldığı konusun- da bilgi verilmemesi nedeniyle, o dönem Içişleri Bakanhğı'nda Te- oman Ünüsan, Ülkii Giiney ve Meh- met Ağar'dan birinin bulunduğuna işaret ediidi. tçişleri Bakanlığı kayıtlarında Abdullah Çatlı hakkında 6 adet ara- ma ve yakalama kaydı belirlendi. Emnıyet Genel Müdürlüğü'nün bil- gi notuna göre, Çath'nınTçişleri Ba- kanlığı'ndaki kayıtiarı şöyle: 1- Ankara Sıkıyönetim Askeri Savcılığfnın 12.1.1981 gün ve 807040 sayılı yurtdışına çıkma ya- sağı. 2- Ankara Cumhunyet Savcı- lığı'nm 26.6.1986 gün ve 86-6517 sayılı yurtdışına çıkma yasağı. 3- Ankara Cumhunyet Savcılığı'nın 18.6.1986 gün ve 86-21627 sayılı yurtdışına çıkma yasagı. 4- Nevşe- hir Askeri ik Şubesi'nin 18.8.1993 gün ve 3626 sayılı yakalama kaydı. 5- Interpol Daire Başkanlığf nın 07.02.1991 gün ve 5648 sayılı ara- ma kayıtlan. 6- Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün 01.08.1996 gün ve 154792 sayılı yakalama kaydı 1956 doğumlu Çatlı hakkında as- ker kaçağı olduğu gerekçesiyle 1993 yılında 37 yaşında Nevşehir Askerlik Şubesi'nce yakalama tuta- nağı düzcnlcndı. Emniyetin bilgi notunda, Mehmet Özbay hakkın- daki dosya incelenirken, "Mehmet Özbey" adıyla da bazı bulgulara rastlandığına dikkat çekildi. Bilgi notunda yeşil pasaport al- ma işlemi anlatılırken. Mehmet Öz- bey'inTürkiye'nin Londra Başkon- solosluğu'ndan 5 Haziran 1986'da TR-A 776305 seri numaralı "umu- ma mahsus" pasaport aldığı kayde- dıldı. Özbey 'in daha sonra bu pasa- portu kaybettiğini belirterek, yeni- den pasaport başvurusunda bulun- duğu anlatılan bilgi notunda, şöyle devam ediidi: "_. Anılan başkonsolosluğumuzca 08.041988 tarihinden ()8.04.1989 ta- rihine kadar geçerii TR-B 469147 seri numaralı pasaport tanzim edil- diği, son olarak yine kay bından do- layı anılan dış temsilciliğimizce 07.05.1992 tarihinden31.12.1993ta- rihine kadar geçerli TR-E 740394 seri numaralı pasaport tanzim edil- diği ve almış olduğu bu pasaportla 27.12.1992 günii Türkiye'den çıkış yapmak isterketı askerlik hizmetini yerine getirmediği gerekçesijle hu- dut kapısı görevliierince pasaportu elinden alınarak İngilizpasaportuy- la çıkışının yapıldığı ve 2 adet pasa- port zayi ettiğinden yapılacak işle- min iş'an Şanlıurfa V'aliliği'nin 09.02.1993 gün ve3301 sayılı yanla- nyla bildirilmiştir." Özbey'in kımliğinde doğum ye- ri olarak görünen Suruç ilçesinin bağlı olduğu Şanlıurfa Valiliği'nden askerlik durumuyla ilgili ıstenen ya- zıda, "Mehmet Özbey'in Türkiye Cumhuriyeti vatandaşhğını korudu- ğu ve 12.01.1995'e kadar askerlik yö- niinden sakıncasımn bulunmadıgr yanıtına yer \erildığı anlatıldı. Bil^i notunda, daha sonra Meh- met Ozbay sahte kimliğiyle yapılan işlemlere dönüierek, Abdullah Çat- lı'nın bu adla, Maliye Bakanlığı'na bağlı "bir kadro derecede" görevlı Maliye müfettişı göreviisi olduğu beyanıyla, Içişleri Bakanlığf ndan "hususi damgalı pasaport (yeşil pa- saport)" isteminde bulunduöu an- latılarak, Çatlı'yaTR-A 245202 nu- maralı pasaportun verildiğı kay- dedildi. İP lideri Doğu Perinçek'ten yeni iddia 'Eşkıya' kirii işlerin içinde' danışmam rekora koşuyor İstanbul Haber Servisi - tşçi Partisi {İP) Genel Başkanı Dofu Perinçek. "ÇillerOzel Örgütü"yle ilgili iddialanna yenilerini ek- ledi. Perinçek, "Israil âşığı" olarak nitele- diği ve yeşil kart sahibi olduğunu belirtti- ği Başbakan Başdanışmanı Kâmil Yüce- oral'ın. örtülü ödenekten harcanan 500 mil- yar liranın adresi olduğunu ileri sürdü. Pe- rinçek. Çiller'in. Başbakan Necmettin Er- bakan'ın Başdanışmanı Kimıl Yüceoral'la birlikte Orta Asya'da CI A'nın istasyon gö- revıni yürüttüğünü ve Yüceoral'ın, Çatlı ekıbinin Azerbaycan darbesinin de koordi- natörii olduğunu ıddia etti. Perinçek, "Or- ta Asya ve Kafkaslar'da Fethullah Hoca'nın önünü açan, Afgan General Raşit Dos- tum'a 3 milyon dolan gönderen de Yüce- oral'dır''dedi. Doğu Perinçek, İP'nin İstan- bul İl Merkezi'nde dün düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in, Başbakan NecmettinErbakan ın Başdanışmanı Kâmil Yüceoral ile birlikte Orta Asya'da CIA'nın istasyon görevini yü- rüttüklerini iddia etti. Perinçek, Başbakan- lık'ta, BağımsızTürk Topluluklan Başmü- şavırliği. Yurtdışı Vatandaş Konulan Mü- şavirliği, Tanıtma Fonu Başbakanlık Tem- silciliği görevlerini yüriiten emekli deniz yüzbaşısı Yüceoral'ın, Abdullah Çatlı eki- binin Azerbaycan darbesinin de koordina- törü olduğunu ıddıa etti. Yüceoral'ın, "CIA'nın göriişlerini tekraıiayarak hanr- ladığuu" ileri sürdüğü 4 gizli raporunu da basına dağıtan Perinçek, "Gaziosnıanpa- şa'daki Başbakanlık binasında görevli ola- rak çalışan CI A mensubu J ay Krigel ve Da- vid Barchard ile birlikte telefon dinleme operasyonlannı sürdüren kişinin de Yüce- oral olduğunu" söyledi. Erbakan'ın Baş- bakan olduktan sonra Çiller'in 13 Eylül 1993'te Dış Türkler Koordinatörlüğü'ne getırdiği Yüceoral'ı görevden almak yerı- ne daha da yükselterek, "Birinci Kaynak Paketi" koordinatörlüğüne getirdığini anımsatan Perinçek, "Kâmil Yüceoral'ı Başbakanlık BaşdanışmanhğTna ilk geti- ren kişi Süleyman Demirerdir. Çiller baş- bakan olunca, 'Green Card' sahibi Yüce- oral, ABD açLsından son derece kritik olan "Bağımsız Türk devletleri ve diğer Türk topluluklan ile Türkiye arasındaki koordi- nasyon'unsorumluluğunaatandı" diye ko- nuştu. Budönemde Yüceoral'a verilen gö- revlerle Dışişleri Bakanı Erdal İnönü'yc bay-pass yapıldığını söyleyen Perinçek. Başbakanlık Müsteşar Vekili Yücel Erdil imzasıyla yayımlanan genelgeyle, konuy- la ilgili tüm kuruluşlara Yüceoral'a bilgi verme zorunluluğu getınldiğini savundu. Diplomat olmadığı halde kırmızı pasa- portu olan Yüceoral'ın kayınpederinin de SSCB dağılmadan önce CI A'nın Rusya so- rumlusu olduğunu söyleyen Perinçek, ıddi- alannı şöyle sıraladı. "Yüceoral, Özbek asıllı ABD yatandaşı kayınpederi ile Afga- nistan'ın Özbek lideri Abdül Raşit Dos- tum'unçokyakınında bulunmuş. Kayınpe- der şimdi işadamı kimliği ile Orta Asya'da dolaşıyor. CIA'nın güdümündedüzenlenen Azerbaycan darbesinin Başbakanlık'taki ayağı Dış Türkler Koordinatörü \üce- oral'dır. Çath'nın yerine gecen Haluk Kırcı da Nahcivan'daki CIA üssünde bulunuyor. Haluk Kırcı, ismi ortaya çıkınca panik için- de Fethullahçı olduğunu açıklanuştı. FethuUah Hoca Yüceoral'a bağlı Yurtdışı Yatandaş Ko- nulan Müşavirliği, yurtdışındaki dini ce- maadcri izkyen Başbakanlık birimi olarak tanınıyor. Bu birim istediği cemaatin yurt- dışında sivrilmesini sağlıyor. Fethullah Cü- len'le sık sık görüşen Yüceoral, Orta As- ya'da Refah'ın Milli Cöriiş \akfi yerine, Fethullahcılann okullannın açılmasında et- kilioldu. Dostum'a 3 milyon dolar Afganistan'da Özbek Ceneral Raşit Dos- tum'a gönderilen 3 milyon dolann, 1 milyon dolarhk bölümü, bizzat Yüceoral tarafin- dan eklen teslim ediidi. General Dostum, ABD'nin Orta Asya'ya ve Çin Halk Cum- huriyeti'ne karşı kullandığı bir koçbaşı ni- teltğinde. ABD, bir yandan Pakistan uzan- hlan eliyle Taleban'ı desteklerken öte yan- dan Türkiye'deki uzantısı Çiller kanalıyla General Dostum'u el altında futuyor. Çiller Özel Örgütü'nün telefon dinleme operasyonunda ailenin MİT'e yerleştirdiği Tolga Atik'in rolü saptandı. Çiller'in ya- bancı danışmanlan Ja> Krigel ve David Barchard da bu binada bulunuyor. Anlaşı- lan o ki; Çiller Özel Örgütü, çalışmalannı Türkiye'de yapılan resmi telefon görüşme- lerinin kriptolannı çözen ABD kuruluşu Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) ile birlikte yüriitüyor." Kültür Servisi - Yavuz Tur- gul'un son filmı 'Eşkıya', sine- maseverlerce büyük ılgi görii- yor. 29 kasımdan başlayarak Türkiye çapında 16 sinemada gösterime gıren fılm, 12 Aralık 1996 tarihı ıtibanyla 84 bin 967 kişi tarafından ızlendi; 27 milyar 468 milyon 550 bin TL'lık gişe hasılatına ulaştı. 'Eşkıya' Türk sinemasmın 'anb-kahraman' karaktennin temsılcisı Eşkıya Baran'ın, en yakın arkadaşının ihanetine uğ- rayarak 35 yıl süren mahpuslu- ğundan sonra hesap sormak ıçın lstanbul'a gelişini ve bura- da yaşadıklarını konu alıyor. Baran'ın hapısten çıktıktan sonraki ilk işi köyüne dönmek olur, ancak doğduğu topraklar baraj sulan altında kalmıştır. Eşkıya, vakın arkadaşı Ber- fo'nun (kamran Usluer) ıha- netıni öğrendikten sonra, onu ve zorla ahkoyduğu sevgilisı Keje'yi (Şermin Hürmeriç Şen) bulmak içın İstanbul'a ge- lir. Trende, Beyoğlu'nun arka sokaklannda büyümüş, bıçkın tstanbul delikanlısı Cumali (Uğur Yücel) ile tanışır. Birlik- te, şehrin şiddetine ve ihaneti- ne karşı ayakta durmaya çalı- şırlar... 1986 yılında çekilen 'Muhsin Bey'e imzasını atan Yavuz Turgul-Şener Şen-Uğur Yücel üçlüsünün 9 yıl aradan sonra bir araya geldiği 'Eşkı- ya'nın Baran'ı Şener$en, "Bu- güne kadar yapnğımız fibnler içinde, dünya normlanna yak- laşan neredeyse tek fılm Eşlo- ya" diyor. Şen ile birlikte baş- rolü üstlenen Uğur Yficel, içın ise 'Eşkıya',oyunculuk araştır- ması niteliğinde bir deneyim. " Yine on yıl önceki anbyışla yolaçıkdk" diyor Yücel; "Yap- tığımız işe çok özen gösteriyo- ruz. Önemli olan bldm bir de- ğer olarak kaydettiğinıiz, özen olarak alhnı çi/diğimu her söz- cüğünfilminvizyona çıküğında yerini ve anlamını buhnasL" Gerçek sinema oyunculuğu kımliğıni 'Muhsin Bey'de ya- DÜŞÜNCEYE RONAN YASAKLAR1N SAGISOLU YOK! İSLAMCIDUSUNCE SUCLULARI İSLAMC1UR VE SOLCULAR DÜŞÜNCE SUCUNA KARŞI MÜCADELEOE NEDEN ANLASAMIYOR? KOKMUŞ YEMEĞİ YENİDEN ISITANLAR SUSURLUKTAN ŞIRITIYOR... YILLAR SONRA ÜNIVERSITELERDE SILAHLAR NEDEN KONUŞTU? BİR MEDYUMDAN BÜYÜK İDDİA: "DEVLET YARDIM ETSİN UĞUR MUMCU VE EŞREF BİTLİS OLAYINIÇÖZEYİM" ABD'NİN ORTADOĞU UZMANI MÂKOVSKrNİN ANKARA'DAKI JSk ÖZEL" T0PUNT1SI EĞİTİMDE BÜYÜK VURGUN! YURTDtŞINDA OKUYANLARA HARCANAN 144 TRİLYON LİRA KİMİN CEBİNDEN ÇIKIYOR? REFAHYOL DA "BENİMPAKETİM FARKLI" DİYOR! EKONOMİK KAYATIMIZDA PAKETLER RESMİ GEÇİDİ BAKAN TOKAR, NÜKIİER SANTRALLERİ TEMİZ BULUYOR! ÇEVRE SURASrNDAN NÜKLEER ONAY 10 SÖZU9EUII0N4YUNDL *.VAY(S* DEÖSDJCl \ WLûl İMA. HTJM YAS41ABNVİN HAU1İUBB \XK UHM POUIttALUINlı F4JUUH SÛYIHI P*nBQ« Nokta Dergisi, intemet Web Adrefij:htlp: Nokta Dergisi, E-Maîl Adresi: mtkt ABD Başkanı Bill Clinton'ın Kıbrıs raporu 'Liderler kışkırtıcı sözden kaçınmalı' VVASHINGTON (AA) - ABD Başkanı Bill Clinton, ağustos ve eylül aylannı kapsayan Kıbns raporunu Amerikan Kongresi'ne yol- ladı. Clinton, raporunda, Kjbns'ta statükonun devam edemeyeceğini söyledi. Clinton, Kıbns'ta yaşa- nan şiddet olaylannuı üzücü olduğunu belirtterek "Olay- lar, adadaki taraflar arasuı- daki gerginliği, yıllardan be- ri görülmemiş noktalara ge- tirdi" dedi. Clinton, şiddet olaylannın, adada kalıcı bir çözüm bulunması yolunda- ki çabalan daha karmaşık hale getirdiğini de kaydetti. Amerikalı yetkiHlerin, iki toplum yetkilileri ile görüş- melerinde, adada yaşanan şiddet olaylannın Kıbns'ta statükonun sürdürülemeye- ceğini gösterdiğini belirttik- lerini ifade eden Clinton, müzakerelerle bir çözüme vanlmasının önemini vur- guladı. Clinton, adadaki tarafla- nn kışkırtıct söz ve eylem- lerden kaçınmalan gerekti- ğinin de altını çizdi. Clinton, şiddet olaylannın yeniden yaşanmaması ve çatışma potansiyelinın azal- tılması için pratik önlemle- re gerek bulunduğunun da altını çizdi. Clinton, rapo- runda, KKTC Cumhurbaş- kanı Rauf Denktaş için. 'Türk toplumu lideri', Glaf- kos Kkrides için ise 'Baş- kan' sıfatını kullandı. Bu arada, Clinton'ın, kı- demli danışmam George Stephanopoulos'un Beyaz Saray'dakı görevinden aynl- masına karşın, yönetimdeki Rum ve Yunan kökenli Amerikalılann sayısı artı- yor. Leon Panetta'nın yerini alan yeni Beyaz Saray Genel Sekreteri ErskineBotvles'un üç yeni yardımcısının da Yu- nan kökenli Amerikalılarol- duğubildirildi. ALI ATEŞ aramızda sevgiyle ve dostlukla... Özgürlük ve eşitlik mücadelesinde yer alan Ali Ateş ve Engin Özeren'i unutmayacağız. ARKADAŞLARI Alı Ateş'in cenazesi bugun oğle namazından sonra Selımıye Camıinden kaldırılıp Karacaahmet Mezariığmda toprağa verilecektır kaladığını düşünen Yücel "Aradan on yıl geçti" diyor ve "Bir sinema oyuncusunun on yıl boy unca bir yönetmeni nasıl beklediğini açıklamak zor. Bu- nun >anıtını da umarun izleyi- ciler fılmde verir." Fransız-Bulgar ortak yapımı olarak gerçekleşen ' Eşkıya' "digital sound cffect" teknolojı- sı ile seslı çekıldı. Fılmın efekt grubu ve ses teknısyenlığıyle ilgili teknık ekıp tngıltere'den geldı. Altı aylık mekân arayışı sonunda Urfa sahnelen, özel olarak kurulan Batık Köy'de çekıldı Fılmın ekıbınde Şener Şen ve Uğur Yücel'ın yanı sı- ra 'medyatik' sımalar Mithat Bereket, Gülgûn Keyman ve pop şarkıcısı Veşim Salkun rol aldı. Vapımı Filma-C'ass fırma- sına aıt olan ve Eunmages ta- rafından da desteklenen "Eşkı- ya'. bir milyon dolara mal edıl- dı. Filmin çekım sürecı ıse TRT yönetmenlerinden Tomris Gi- ritlioglu tarafından, sinema okullannda göstenlmek üzere belgesele alındı. 1996 yılının ilgıyle izlenen bır başka Türk fılmı İstanbul Kanadanmın Altında" (yönet- men: Mustafa Alüoklar) ise 37 haftadır göstenmde. Halen Anadolu sinemalannda göste- nlen fılm şu ana dek 466 bin 344 kişi tarafından izlendi. 86 milyar 600 milyon 959 bin TL (5 Aralık 1996 tanhine dek) gi- şe geliri getirdi. 'Eşkıya'. son dönemin en çok izlenme reko- runu elınde tutan Türk filmi 'İstanbul Kanadanmın Alün- da' ıle 1993 yılında 354 bin 654 kişi tarafından izlenen 'Ameri- kah'dan sonra (yönetmen: Şerif Gören) geniş bir sinemasever kitlesine ulaşan yerli filmier ar- sında hızla rekora ılerlıyor. Yı- lın son günlerindeki gişe reko- ru ise halen göstenmde olan 'Striptiz' filmine ait. Demi Mo- ore'un gövde gösterisinı 10 Aralık 1996 tarihine dek 141 bin 746 kişi izledi; film 44 mil- yarlık hasılata ulaştı. Sulu kar ^ Gök gonjltCıkj G U N D E M ML'STAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada günden bu yana ülke gündeminden inmiyor. •! Otey basit bir trafik kazasıdır dediler, olmadı... ? Fasa fıso dediler, olmadı... ^ Onlar yurtseverdi dediler, olmadı... •; Ne yaptılarsa vatan ıçın yaptılar dediler, olmadı...,, Sonunda şuna geldiler: • "Olayvahim..." Bizce de... Ama bu kadan yetmez... Biz kirli çamaşırların ortaya serilmesini değil, te- mizlenmesini istiyoruz... Ankara'da Sıhhiye'de, Kızılay'da, Istanbul'da Şiş- li'de haykıran on binlerin özlemi buydu... Kimileri Susuriuk kazasından bıkmış olabilir. Ama bıkmamak gerekıyor. Burada suçüstü yakalananlar hesap vermezse, ileride hesap sormayanlar okkanırj altına gidecek. Uğur Mumcu'nun sık kullandığı güzel bir söz var- dır: "İnsanlar sadece yaptıklanndan değil, bazenyap- madıklanndan da sorumludur." Benzer şeyi toplum için de söyleyebiliriz. Dünkü çıkış bu bakımdan büyük önem taşıyor. 7 Burada sıyası partilerin ders alması gereken bir du- rum var: Niçin siyasi partilerin "temiz toplum" mitingi, şiviİ toplum örgütlerinin mitingınden daha sönük geçiyor? Bu soruyu çengelli bırakıp Ankara'daki engelli yü- rüyüşüyle devam edelim... Sıhhiye'de toplanıp Kızılay'a yürümek üzere yola çı- kan on bınlerce kişi, Opera binası önünde coplandı, panzerlendi... Gün, "Yurttaşın tepesindekipolis"operasıyla baş- ladı. İkısı ağır, onlarca kişi yaralandı. Roller defalarca oynandığı için fazla zorluk çekilme- di... Daha miting başlamadan, "cop yeme suçu" işle-' yen yüzü aşkın kişi, gözaltına alındı. Böylece Susurluk kazası nedeniyle gözaltına aU malarda rekor da kınlmış oldu. Ülke yönetiminin mantığını defalarca vurguladık. Devlet modellerı tarihine yepyeni katkılarda bulunduk: - Demokratik mafya cumhuriyetı... , O ünlü özdeyışi Türkçeye çevirdik: "Bana çeteni söyle, sana kim olduğunu söyleye- yim..." 1970'lerin yönetim anlayışını bugüne uyariadık: "Bana polis suç işliyor dedirtemezsiniz..." j Cok kimliklı bir topluma kavuştuk: "Hamili kart yakınımdır. Kendisine ayn ayrı kimlik- lerde iki yeşil, bir gri, bir kırmızı pasaport, iki ehliyet, bir nüfus cüzdanı... Bırde banka cüzdanı verilmesi..." O günler yakırv... Dün alanları dolduran on binlerin birleştiği nokta şuydu: "Vefer.. Temiz yönetim istiyoruz..." Susurluk için kimsenın kimseden cesurluk bekle- meye hakkı yok. Burada bir kez daha altını çizmekte ve şu konuyu, yeniden masaya yatırmakta fayda var: , 12 Eylül neydi? Bütün sola darbeydi... Hem de buldozerli, siyanür- lü... i Merkez sağa, "Biraz kenarda durun'du... Başta MHP olmak üzere, radikal sağa ise şuydu: "Sizı bir süre içeride tutacağız. Ama düşüncelen- nizi iktidara taşıyacağız." Bu saptama, 1980'ler boyunca bir "öngörû" ola- rak kaldı. 1990'lann ikinci yarısında ise ipuçlan fılizlendi, dal- lanıp budaklandı... Geldik bugüne... Temiz yönetim, halk yararına bütçe, özgür toplum, halk ne kadar isterse o kadar olacak. Toplumun sesini yükseltmeye başlaması bu ba-' kımdan da büyük önem taşıyor. ' Yann ülke yönetimine, halkın bu duygulanna öncü-' lük edenler gelecek. Dün alanları dolduranları o günlerin özlemiyle. selamlayalım: O günler yakın... „ Umudu kesme sakın... DemirePden Kderler zîrvesi ANK.4R.A (Cumhunyet Bürosu)-Cumhur- başkanı Süleyman Demirel, - devlet-mafya-si- yaset" üçgenmdeki karanlık bağlantılarla ilgi- li iddialar nedeniyle seri görüşmeler yaptığı si- yasi parti liderlerini, 22 aralık pazargünü Çan- kaya Köşkü'ne toplantıya çağırdı. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'ndendün yapılan açıklamada, Demirel'in 9 aralıkta Baş- bakan Yardımcısı Tansu ÇiUer. 10 aralıkta ANAP Genel Başkanı Mesut \'ümaz, 12 ara- lıkta CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve Baş- bakan Necmettin Erbakan, 13 aralıkta da D- SP Genel Başkanı Bülent Ecevit ve BBP Ge- nel Başkanı Muhsin Yazıaoğlu nu kabul etti- ği anımsatıldı. Açıklamada, şöyle devam ediidi: "Sayın Cumhurbaşkanımızbu temaslannın ardından TBVlM'de temsil edilen siyasi parti- lerin genel başkanlannın kanlacağı bir toplan- ünın yapılmasınm uygunolacağ^ kanaatine var- nuşlardır. Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel. siyasi partilerin genel başkanlaruun 22 Aralık 1996 günü saat 15.00'te Çankaya Köşkü'ne davet edilmesine karar vermişler- dir" Demirel. siyasi partı lıderlerinin Çankaya , Köşkü'nde bir zirve yapılmasının gerekliliği-»; nı vurgulamalan üzerine, ülkenin psikolojisi-" 1 ni rahatlatacağına inanması durumunda bu. toplantıyı düzenleyebiteceğini vurgulamıştı. • Cumhurbaşkanı Demirel, muhalefet partileri- nin, Devlet Denetleme Kurulu'nun devreye sokulmasıyla ilgili ısrarlan üzerine şu açıkla-. mayı yapmıştı: / "Devlet Denetleme Kurulu. bugüne kadar devletin diğer organlannın göre\ üstiendiği olaylar hakkında denetleme yapmak üzere gö- revlendirilmiştir. Bana intikal eden durumlar, siyasi sorumluluğu buiunan hükümete derhal bUdirilmiştir. Devletin sadece bu işlerle ilgili üniteleri dururken onlara güvensizlik anlamı- na gelebilecek başka bir görevlendirme yapıl- ' masından kacınılmışür." ANAP Genel Başkanı Yılmaz, Demi- > rel'in liderler zirvesi düzenlemesini olum- - lu bir adım olarak değeriendirdi. Yılmaz, "Cumhurbaşkanı'yla ilk göriişmemde bu öneriyi Uetmiştim kendisine. Cumhurbaş- - kam da hükümetin tavnnı gördükten sonra . bunu değerlendireceğini soylemişti" dedi. ,ı Sayısal Loto'da 6'yı bir kişi bildi ANKARA (AA) - Milli Piyango İdaresi'nin düzen- lediği Sayısal Loto'nun be- şinci hafta çekilişinde kaza- nan numaralar 2. 5, 14, 30, 31 ve 39 olarak belirlendi. 6 tutturan bırkişi, 211 milyar 519 milyon 430 bin lira ka- zandı. Sayısal Loto'nun 5. hafta değerlendirme sonuçlar.na göre, bu hafta 562 milyar 941 milyon lira hasılat elde ediidi. Bu hasılatın 281 mil- yar 470 milyon 500 bin lira- sı iştirakçilere ikramiye ola- rak dağıtılırken 6 rakamını tutturan bir kişi, 211 milyar 519 milyon 430 bin lira ik- ramiye kazandı. 5 bilen 331 kişi. kişi başı- na 110 milyon 630 bin lira; 4 bılen 20 bin 337 kişi, kışı başına 2 milyon 35 bin lira ve 3 bilen 404 bin 232 kişi, kişi başına 190 bin lira ikra- miye kazandı. ' Dördüncü hafta çekilişin- de, toplam 424 bin 901 kişi ikramiye kazanırken elde. edilen hasılattan, Çocuk, Esirgeme Kurumu'na 2 mil- yar 83 milyon, Türkiye'nin tanıtımına 24 milyar 995 milyon lira, olimpiyat oyun- lanna 2 milyar 815 milyon lira ve savunma sanayiine 53 milyar 479 milyon lira aktanlacağı bildirildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear