22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 KASIM 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sucladı Çiller'den TOFAŞ savunması ANKARA (Cumhunyet Bûrosu)-DYP Genei" Ba,>sanı Tansu ÇilJer. TOFAŞ'takı kamu hısselerinin satışında darışmanlık vapacak fi~ıranın seçımi ıçin dûzenlenen ihalenin tapalı zsrlannı. "kanun geneğini yerine getirmek için" Bışbakanlık Konutu'nda açtığını ıleri sürdü. Ihaıelerın "pazarhk usulünde" gerçekleştırıldığine dıkkat çeken Çıller. "Bu usulde. teküf zarflannın kapalı almmasının gereksiz" olduğu üörüşünü sa\undu. TBMNfTOFAŞ Ihalesini Soruşturma Komisvonu'nun TOFAŞ ihaJelerinin kapalı zarf usulünde vapılması yöiünde "önvargılı >e ısrarlı"olduğunu ilen süren Çiller. ~Komisyon Türkhe'de ve diinvada teklif zarflannın başbakan tarafından açılmadığı bir ©layı örnek olarak gösterip ispat etmek durumundadır" dedı. TBMM TOFAŞ Komisvonu'na yazılı sa\unmasını gönderen Cıller. "Yüce Divan'a gönderilmesine gerek olmadığı** vönündekı istemını dile getirdi. Çiller. TOFAŞ konusundaki ıhale zarflannı, Başbakanlığın -yabancı bir unsur taşı>an Uıaleler"konulu eenelgesıne davanarak açtığını belirtırken. -Bundan dolayı. başbakan olarak ihafe hakkında gerektiğinde tarafıma bilgi verilmesi veya yetkiliierden bizzat bilgi almam. söz konusu bu genelge nedeniy le kanun emrinin yerine gen'rilmesi olmaktadır" görüşünü savundu. Tepkili ifade r. komisvonun kendisine vönelrtiği \Q yazılı soruya, tepkili ifadelerle yanıt verirken savunmasının satır aralarında. komisyon üvelerini "hukuktan anJamamakJa" suçladı. Çiller. komısyonun, aleyhindeki kanıtları kendisine sunmamasından da yakınarak. "Buna karşın biz, soruşturma komisyonunun işinj kolaylaştırmak için sa\ unnıa yapmaktan kaçınmıyoruz" aörüşünü dile getirdi. TOFAŞ lhale Komisyonu'nu başbakan olduktan sonra 3 kez değiştirerek göre\ ini kötüye kullanmak. ihale zarflannı vetkisi olmadığı halde sözlü talimatla açtırmak. ihalelerin en uygun teklifi veren firma yerine aile dostu iki konsorsivuma verilmesini sağlamak. ihaleye giren firmalara yüksek komisyon verdırtebilmek için ihale komisvonuna. "Firmalardan köprü kredisi iste\in" talimatı vermekle suçlanan Çiller. bu suçlamalara tek tek vanıt \erdi. Komisyonun sorulanna da yanıt veren Çiller. teklif zarflannın dönemin Özelleştirme tdaresi Başkan Vekili Can Veşilada tarafından kendısıne getınldığını doğruladı. Çiller. komisvonun. "Zarfi açtırdıktan sonra ne değışti" sonısuna hukuki olmadığı gerekçesiv le vamt \ermezken arkadaşı. Finansbank'ın sahibi HüsnüÖzyeğin'le yakınlığına ilişkin bir soruya da "'tepkili'* bir yanıt \erdi. Çiller bu soruva, "Hukukideğerden yoksun soru vanıtlannıava değer bulunmamışhr. İlle de bir şey sö\lemem gerekiyorsa. adı geçen ile herhangi bir vakınlığım yoktur" karşılığını verdi. Çiller. ~Köprü finansman şartı İnterbank konsorsiv umunu Finansbank konsorsiyumu ile ortaklığa zorlamak için kullanılmış olabilir mi*" ve "İnterbank konsorsiyumu ihaleyi kazannıasına rağmen, Finansbank konsorsiyumunun işe ortak edilmesinde katkınız ve ısrannız nedir" sorulanna da şu vanıtı \erdı: "Soru. ihsası rey niteliğinde olmasının yanı sıra tarafsız olnıası gereken soruşturma komisyonunun suç yükleme niteliği taşı>an taraflı ve maksatlı bir sorusudur. Taraflı \e maksatlı sorulara cevap verilmez. ancak metinde gerekli açıklamalar \ardır.~ Evrensel gazetesi muhabirinin gözaltında ölüm dosyası Afyon Cumhuriyet Başsavcılığf na gönderildi Göktepe davası yollardaSEVİM ERTEMl R Gazeteci Metin Göktepe'vi gözaltında döverek öldüren polıslenn de aralannda bulunduğu 48 sanıklı davanın dosvası Afyon Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Afyon Cumhuriyet Başsavcısı Halis Küçüksubaşı. dosvanın henüz kendilerine ulaşmadığını belirtirken davanın 29 Kasım Cuma günü vapılması beklenen ikinci duruşması da otomatikman ertelenmiş oldu. Avdın Barosu av ukatlarından Abdurrahman Saran. Göktepe davasının "göçebe dava" haline netirilerek unutturulmak ıstendiŞını • Afyon Cumhuriyet Başsavcısı Halis Küçüksubaşı, dosyanın henüz kendilerine ulaşmadığını söyledi. Davanın 29 kasım cuma günü vapılması beklenen ikinci duruşması da böylece ertelenmiş oldu. Aydın Barosu a\oıkatlanndan Abdurrahman Saran. Göktepe davasının "göçebe dava" haline getirilerek unutturulmak istendiğini söyledi. mahkemeye getirilerek ifadelerinin alınmasina karar vermıştı. E\rensel gazetesi muhabın Göktepe"nm İS Ocak 1996 tarihinde nözaltında dö\ülerek söyledi. Gazeteci Metin Göktepe'nın gözaltında dö\ülerek öldürülmesinin üzerınden 324 gün geçti. Sanıkları. tanıkları İstanbul'da olmasına rağmen "gihenlik" gerekçesiyle Istanbul'dan Avdın'a nakledilen davanın 18 ekımde yapılan ilk duruşmasının sonıında Aydın Ağır Ceza Mahkemesi. sanık polisleriıı öldürülmesinden ancak 284 gün sonra 48 sanık polıs hakkında 5 \ ıldaıi 15 yıla kadar hapis cezası ıstemivle açılan davaya Avdın AsırCeza Mahkemesı'nde TEDAŞ Komisyonu Başkanı Bostancıoğlu. RP'nin belgeleri kaçırdığını söyledi 4 Parmak hesabıyla' aklama İktİdar OİUnca Sakladllai" TEDAŞ Komisyonu Başkanı Metin Bostancıoğlu, "Muhalefetteyken, Kazan ve Derin, ellerinde salladıklan belgeleri, iktidar olunca sakladılar" dedi. CHP'li Oymak ise TEDAŞ ihalelerinde büyük paralar döndüğünü, ancak delillere ulaşamadıklannı söyledi. AVŞE SAYIN ANKARA - D\P Genel Baijkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in. "parmak hesabıyla" Vüce Di\an'dan dönmesi. TBMM Soruşturma Komisyonu üyeleri arasında da tartışma başlattı. Komisvon başkanı DSP'Ii'Metin Bostancıoğlu. kararın DYP ve RPoylarıyla alındığına dikkat çekerek "Karar siyasidir. Muhalefetteyken belgeleri ellerinde sallavan RP'liler. hiikümet ortağı olduktan sonra komisvondan belgeleri kaçırdılar" dedı. CHPMi komisvon ü\esi Haydar Oymak da "TEDAŞ ihalelerinde çok büyük paralar dönmüş. İhalelerde alınan rüşvetin DVP'nin seçim kanıpan\ alannda kullanıldığı iddiası \ar. Ancak bunlann belgelerine ulaşamadığımız için raporunıuza ko> madık" dedi. Raporu >azmaya başlayan komisvon Başkan Bostancıoğlu'nun. daha önce hazırlanan. ancak Çiller"in Yüce Divan'a sevkini isteyen bölümü iktidar partili üyelerin itirazlan ile çıkanlan alt komisyon raporunu esas alacağı öğrenildi. Bostancıoğlu. alt komisyon raporunun "sonuç" bölümü dışındaki bölümlerin ana raporun esasını oluşturacağını, sonuç bölümünde ise "oylama sonucu" nedeniyle Yüce Divan'a sevk edileme>eceği görüşüne yer verileceğini aktardı. Bostancıoğlu'nun verdiği bilgiye göre. raporda muhalefet milletvekillerinin dile getirdiği. "görevi ihmal nedeniyle Yüce Divan'a sevk" istemlerine de dikkat çekilerek, >apılan oylamada. bu isteme karşı çıkanların savısının fazla olması nedeniyle. Yüce Di\an"a göndermeye gerek olmadığı ifadesine yer \erilecek. Çiller'in. "görevi ihmal" suçu ışledığının saptandığını. ancak iktidar partilerıne mensup üvelerin siyasi karar verdiklerini kaydeden Bostancıoğlu. şunları sövledi: "İddia sahibi RP'li Şev ket Kazan \e RP sözcüsü Ahmet Derın muhalefetteyken, "Elimizde delil var' demişlerdir. Ancak DN P ile hiikümet kurduktan sonra delilleri vermedikleri gibi. aksinc görüşleri sa\ unnıuşlardır. Ellerinde delil vardı. Ancak komisyona, bizim daha sonra. zaten ilgili kummlardan aklığımız belgeleri vermekle yetindiler. Çiller aklanmamıştır. Onu aklayacak nıakam da komisyon değildir." Bostancıoğlu. kendisi dahil. bütün muhalefet partilerine men>up üvelerin karara muhalefet şerhı koyacagını da vurguladı. CHP'li Havdar Oymak da birçok iddiayla ilgılı kanıtlara ulaşılamadığıni. ancak ulaşılan kanıtlarla bile Çiller'in ihmalinın saptandığını. ancak komis\ondaki iktidar çoğunluğuna karşı yapacak birşevleri kalmadıöını >övledi Komisvonun raporunu hafta sonuna kadar TBMM Başkanlığı'na sunma>ı beklenıyor. Anayasa ve TBMM içtiizüğü gereği komisvoıı raporunun öncelikle genel kurulda görüşülmeM gerekıvor. Komisvon raporuna karşın. Çiller hakkındakı son karan genel kurul \erecek. Çiller'in Yüce Dıvan'a sevk edılebilmesi için Meclis iive tanisav isının salt çogunluğıı olan 276 milletvekılının bu vönde ov kullanmaM gerekijor. İktidar gruplarının tavnndan dolavı. Çıller'in genel kurulda \'üce Divan'a sevkıne olanaksız «özüvle bakılıvor. tt\ P lideri Çiller. TEDAŞ ihalelerinde sahtecilik jap- nıakla suçlanıvor. css ÖDP'liler,JL RektörüBülentBerkarda'yızijaretedereköğrencileresahipcıknıasınıistediler.(ALPERTURGUT) ÖDP'den öğrendyedestekfstanbul Haber Ser\ isi - Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDPl Istanbul ll Yönetimi. üniversite öğretim üyeleri ve öğrenci ailelennden oluşan bir hevet. Istanbul Üniversitesı (İÜ) Rektörü Prof. Dr Bülent Berkarda'vı ziyaret ederek herhangi bir avrım gözetmeksizin bütün öğrencilere sahıp çıkılmasını ıstedıler. ÖDP Istanbul İl Başkanı Mehmet Atay ve beraberindeki hevet. yaklaşık bir saat süren görüşmede. üniversitede meydana gelen olaylann önlenmesi için Berkarda'dan \ardımcı olmasını istedi. Görüşmeden sonra İÜ Beyazıt Kampusu ana giriş kapısında açıklama vapan Mehmet Atay. şunları söyledi: "6 ka' ını günü S'ÖK'ün kuruluş vıldönümünü protesto eden bir grup öğrencinin gözaltına alınmasından sonra gözalnlar artarak devam etti. Biz. rektörden polisin tarafsız davranmasını sağlamasını istedik. Bütün öğrencilere hiçbir ay nm göstermeksizin sahip çıkılması gerektiğini ilettik. L ni\ersitelerde özgür \e demokratik bir öğrenim vapılması gerekir." Atav. Berkarda'nın. "Bizede bu tür şikâyetler geldi. Üni\ersitelerde demokratikleşme gereki\or" diverek kendilerine destek verdiğini ifade etti. Mehmet Atav. "gazetecilerin üniversite içerisine alınmamalan" karannın değiştirilmesı için rektörle konuştuklannı da söv ledı. tstanbul Cniversitesı Öğrenci Derneğı (ÎLDER) tarafından vapılan \azılı açıklamada. "Keyfi gözalhları protesto ediyoruz. Polis. bugün (dün) üni\ersitc>e giren arkadaşlarımızdan 8'ini gözaltına aldı. Güvenlik güçleri 5 kasımda 150 öğrenci) i. 6 kasınıda 550 öğrenciyi, 13 kasımda 6 öğrencivi. 18 kasımdü 8 öğrenci) i, 19 kasımda ise 9 öğrenciyi gözaltına aldı. De\let güçleri, ünhersitelerdeki demokratik hak alma mücadelesini susturmak için devrimci-demokrat öğrencileri gözaltına alırken ülkücü-faşistlerin sırtını snazhyor" denildi. başlanabılmışti. Güvenlik gerekçesiyle Avdın'a gönderilen davanın ilk duruşmasında. >erh ve vabancı basın meı^upiarının. CHP'li parlamenterlerin ve sivil toplum örgütlerinın büyük ılgi gösternıesi nedeniyîe izdiham vaşanmıştı. Bu nedenle duruşma. Aydın Kapalı Spor Saloııu'nda yapılmı^tı. Başkan Turgut Yıldınm. üveler İdris Bilgin ve Çetin Şahin ile Savcı \e\zat Turgut tan oluşan mahkeme heyeti duruşmavı. sanıklann ifadelerinin alınabilmesi için 29 Kasım Cuma gününe ertelemiştı. Ancak duruşmadaıı bir süre sonra Aydın Cumhurıvet Başsavcılığı ile Aydın 1 Valilıği'nin ıstemi üzerine \'argıta> 10. Ceza Dairesi yine "güvenlik" gerekçesini göstererek davanın naklini kararlaştırdı. Istanbul'dan Avdın'a giden Göktepe davasının rotası bu kez Afyon'du. Göktepe">i öldüren polisleriıı vargılanması için birtürlü "güvenli\er" bulunamavan dava dosyası. ilk duruşmada belırlenen 29 kasınıdaki ikinci duruşmadan 8 gün önce Avdın'dan Afvon Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Afyon Cumhurivet Başsavcısı Halis Küçüksubaşı. dosyanın henüz keııdilenne ulaşmadığını. dosya geldığinde gereğinin yapılacagınt söyledi. Avdın AğırCeza Mahkemesi Başkanı Turgut Yıldınm. Yargıtaş 'ın nakıl kararıyla ilgılı olarak. "•Türkije'nin her verinde değerli arkadaşlanmız vardır. Adalet er geç tecelli edecektir. Ben buna gönülden inanıvoruı». Afyon'da. Hakkâri'de, Aydın'da. Muğla'da olması fark etmez. Adalet tecelli edecektir" dedı. Yargıç Yıldınm. ilk duruşma sonunda sanık polıslenn bir dahakı duruşmava gelmelen için davetıve çıkardıklannı bildırdı. Ancak davanın nakledildiğını belinen Vıldırım. prosedür gereği davava bakacak olan Afyon AğırCeza Mahkemesi'nin dosya eline geçtikten sonra inceleme vapıp veniden duruşma günü vereceğini söyledi, Aydjn Barosu av ukatlarından Abdurrahman Saran. davanın nakline. "Göçebe davası haline getirildi" diverek tepkı gösterdi. Aydın Ağır Ceza Mahkemesi'nin ilk duruşmada çok olumlu davranış sergılediğıııin görüldüğünü belırten Saran. "Yaliliğin bakanlığa ve Nargıta) "a vazdığı )azıyı ü/üntüvlc karşılıvoruz. Burada amaç güvenlik değil, sanıklar hakkında mahkemeden tutuklama karan çıkacağı endişesivle ki ö) le bir hava vardı. bu nedenle üstten empozeleıie davanm nakli gerçekleştirildi" dedi. Avdın Demokrasi Platformu tarafından vapılan basın açıklamasında da tstanbul'dan Avdın'a süriilen davanın bu kez de Afyon'a sürüldüğüne dikkat çekildi. Avdın'daki siyasi partilenn. derneklerin. sendikalann davaya sahip çıktıklarını. bu yüzden de davanın Afyon'a kaçırıldığını ileri süren Avdın Demokrasi Platformu. naklin ardında "olavı unutturmak \e örtbas etmek" düşüncesinin vattığını \urguladı. Tüm demokratik kitle örgütlerine Göktepe davasının peşıni bırakmama çağrısı vapan platform. Afyon'daki davaya da geniş katılım saâlavacaklannı bildirdi. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin << planet.com.tr 1982 Anayasası nasıl başlar biliyor musunuz? Aynen aktaralım. Sakın şaşır- mayın: "Ebecfi Türk vatanı ve milleti- nin bütünlüğüne ve kutsal Türk devletinin varlığına..." Biliyor muydunuz? Gelin de irkilmeyin. "Çağdaş" devlet kavramını iyi kötü biliyo- ruz. Ona çeşitü sıfatlar yakıştırı- labilir, yakıştırıldı: Sosyal devlet, hukuk devleti, ucuz deviet (Marx), baskıcı devlet, falan fi- lan... Ama "kutsa/" devlet?.. Aslında yalın ve fakat yalınkat bir tanımla. "Dev/etin kutsalı, mutsalı olmaz. Devlet bir aygıt- tır. Bir ülkede yaşayan insanla- nn karşılıklı sosyal, ekonomik, siyasal ilişkilerinidüzenleyen bir aygıt. Kutsal kaşık, kutsal dina- mo, kutsal dikiş makinesi ne ka- dar anlamlıysa kutsal devlet de o kadar anlamlı" dersiniz. Bu doğrudur. Kutsallık saçmalığını açıklamaya yeteıiidir. Ama faz- la yalın ve yalınkattır. Devlete yüklenen "kutsallı- Kutsal Devlet - Saydam Devlet ğ/n"tarihi pekeski. Insanoğlunun iki ayak üstüne kalktığı çağlar kadar eski. Ken- dini çevreleyen doğayı açıkla- yamayan, bilgi yükü yok dene- cek kadar az, birikmiş deneyimi yürekler acısı insanoğlu gökte ışıldayan aya. gün boyu ısıtan ve ışıtan güneşe, çakan şimşe- ğe, düşen yıldırıma, rüzgârda sallanan, hışırdayan dev ağaç- lara, geçit vermez dağlara hep korkuyla baktı. Anlamadı, açık- layamadı ve korktu. Korkusunu onlara boyun eğerek "taparak" aşmayı yeğledi. Binbir biçim ve etkiyle kendini ortaya koyan do- ğa, gıtgide totemlerle anlatılır ol- du. Ama korkudan kaynaklanan tapmanın özü değişmedi. Başa çıkamadığı için korktu. Korku- suyla onlan kutsadı ve onlara taptı. Kutsar ve taparsanız yargıla- mazsınız. "Kutsal" yargılanmaz, eleştirilmez, karşı çıkılmaz. Kut- sal olana sadece boyun eğilir. Aztek. Mayauygarlıklarının "gü- neş krallar"\ insandı. Ama kut- sallık zırhının ardına gizlenmiş insanlar. Güçlerini silahlarından. silahlandırdıkları adamlarından, mülklerinden. bildikleri büyüler- den. hırçın doğayı yola getiren sihirli dualardan alıyorlardı. Me- zopotamya'nın, Nil Vadisi'nin kralları, firavunları aynı zaman- da tanrıydılar. Yanı kutsaldılar. Onlara karşı çıkmak. erklerıni tartışmak günahtı. Günah ceza- landırılır. Düzene karşı çıkmak. duzenin haksızlıklarına baş kal- dırmak tanrıya karşı çıkmakla eşanlamlıydı ve suçtu. Güneş krallar, firavunlar, tanrı-krallar düzeni kutsallık zırhlarına bürü- nerek korudular. Güneş krallarda. firavunlarda, tanrı-krallarda somutlanan "erk"\n sosyal terimi "devlet"tir. Kutsallık zırhının koruduğu dev- let, zamanla kutsallığı kendinde içselleştirdi. Aygıt kutsallaştı. Çağlar geçtı.İnsanlar doğayı daha iyi açıklaroldular. Güneşe, aya. firavuna tapmaz oldular. A- ma devlet bir kez kazandığı kut- sallıktan vazgeçmedi. Kımi kez gücünü kiliseden, camiden ala- rak kutsallığını korumaya çaba- ladı, Tarih kitaplarından, Kutsal Roma - Cermen imparatorlu- ğu'nu, Osmanlı'nın halifelikle desteklenmiş devlet egemenli- ğini anımsayınız... 1789 Fransız Devrimi ve 1848 burjuva devrimleri. kutsallık için "vatan" desteğine başvurdular. Milli devletler çağında, "kutsal" anavatanla, devlet aynı bütün- lük içinde tanımlandılar. Bir kez daha anayasanın başlangıcını anımsayalım: "Ebedı Türk vatanı ve miüeti- nin bütünlüğüne ve kutsal Türk devletinin varlığına..." Niye bu kutsallık merakı der- siniz? Kutsallık hertürlü haksızlığın, baskının, düzeni korumak için başvurulan her türlü yasadışılı- ğın güvencesi. Eski ülkücü Ha- luk Kırcı'nın televizyon ekranla- rında çınlayan sözlerini anımsa- yın: "Herkese sesleniyorum. Bu konuşmalardan, bu yorumlar- dan vazgeçiniz. Vatanın sela- meti için savaşan kahramanla- ra: Abdullah Çatfı 'lara, Sedat Bucak'/ara hakaret etmeyiniz. Devlet yara alır. Yapmayınız. Devleti yaralarsınız..." Haluk Kırcı'nın yara almasın- dan ürktüğü devlet, bizim onu- rumuzu yaralıyor. Dilimizı tut- mazsak öldürülme korkusu ile yaşamaya mahkûm ediyor. Pis- liğın ve rezaletin gözardı edilme- sini. soruşturulmamasını daya- tıyor. Çünkü o "kutsal"\.. Sorun da bu zaten. Kutsallık zırhını saydamlaştırmak, içi dışı görünen bir deviet aygıtı üret- mek gerek. Buna demokrasi deniyor.. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAY4 Ağca'nın İtirafı... Mehmet Ali Ağca, önceki akşam Show TV'de- ki 32. Gün programında Mehmet Ali Birand'ın so- rularını yanıtlarken doğru mu söylüyordu? Ağca'nın, Abdi ipekçi cinayetine ilişkin açıkla- maları, Kartal Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçışı ya da kaçırılışı, sahte pasaport alışı. Zürih'teki gün- leri, ASALA militanlarıyla savaşma teklifi bugün içinde yaşadığımız olaylara ışık tutuyor... Mehmet Ali Ağca, işine gelenleri söylüyor, ancak kimi doğruların üzerine de parmak basıyor. Üste- lik Ağca'nın önceki gün yaptığı açıklamalar sevgi- li Uğur Mumcu'nun yıllar önce yazdıklarının büyük bir bölümünü doğruluyor... Ağca şöyıe diyordu Birand'ın sorularını yanıtlar- ken: "Biz Zürih 'teyken ülkücülerin Avrupa 'daki tem- silcisi, ASALA'yla savaşmamızı, buna karşılık Tür- kiye 'ye dönünce cezaevine konu/mayacağımız sö- zünü verdi..." Bu sözü veren kimdir? Ağca bu soruya yanıt vermedi, ama sanırız bu ki- şi MHP'nin o tarihteki Almanya temsilcisi olan En- ver Altaylı olabilirdi. BireskiMlTgörevlisiolan En- ver Altaylı'nın hem Alman istihbaratından Dr. Kan- napin ile hem de yurtdışındaki ülkücülerle ilişkisi olduğubiliniyordu... Acaba E.A ya da başka bir önemli MHP'liye kim- ler, yurtdışındaki ülkücülerle ilişki kurmalarını, ASA- LA militanlarıyla savaşmalarını, buna karşılık Tür- kiye'de cezaevine konmayacaklarını söylemişti? Işte Ağca'nın yanıtı: "Kenan Evren dersem yanlış olur. Ama Türki- ye'de devlet içinde önemli bir kişi olduğunu bili- yorum. Adını açıklayamam. Çünkü teklif doğrudan ondan gelmedi..." • • • Mehmet Ali Ağca, Birand'a işine gelenleri açık- ladı, işine gelmeyenleri ise açıklamadı... Ağca, Papa suikastından sonra yakalandığında üzerinden çıkan pasaportu nasıl sağlamıştı? Pasaport. NevşehirEmniyet Müdürlüğü'nce Fa- ruk Özgün adına düzenlenmişti. Bu sahte pasa- portu da Abdullah Çatlı'nın kardeşi Zeki Çatfı ve Oral Çelik, Ağca'ya ulaştırmıştı... Nerede verilmişti bu sahte pasaport? Kapıkule'de... O tarihte Sofya'da bulunan Ağca, Kapıkule'ye gelmiş ve ülkücü gümrük memurlarının yardımıyla pasaportu almıştı... Sahte pasaportu sadece Ağca almamıştı. Yine Nevşehir'den ülkücü Ömer Ay, Mehmet Şener ve Abdullah Çatlı da sahte pasaport almıştı... Mehmet Ali Ağca'ya hangi ülkücüler yardım et- mişti yurtdışında? Türk Federasyonu Başkanı Musa Serdar Çele- bi, Mehmet Şener, Abdullah Çatlı, Inan kod adını kullanan Feridun Akkuzu, isviçre'nin Olten Ülkü Ocağı Başkanı Eyüp Erdem, muhasebeci Ömer Bağcı, Vahdettin Özdemir, Erdal Ünal... Ağca, Bulgaristan'dayken kimseonadokunmu- yordu. Kendisi de Mehmet Ali Birand'a bunu söy- ledi... Neden dokunmuyordu Bulgarlar Ağca'ya? Çünkü Ağca kaçakçılık örgütlerinde görevliydi ve Bulgaristan'la yakın ilişkisi vardı... • • • Mehmet Ali Ağca, Birand'a bildiklerinin çoğunu anlatmadı. Ancak onun anlatmadığı çok şeyi sev- gili Uğur Mumcu yıllarca yazdı... Ağca, Abdi ipekçi suikastında tetiği çeken kişi miydi? Ağca diyor ki: "Ipekçi'yi ben öldürmedim..." Acaba Ipekçi'yi kim öldürdü? Bülent Ecevit'i kaçırma planları yapanlar mı? Ecevit'i öldürme ha- zırlığı içinde olanlar mı? Ağca diyor ki: "Ecevit hayatını bana borçlu..." ipekçi'ye bir kişi ateş etti, iki kişi de gözcülük yap- tı... Olay yerinde 11 mermi kovanı bulundu. İki kişi kaçarken görüldü. Ağca ateş etmediğini söylediğine göre kimdi te- tiği çeken kişi? Oral Çelik mı Yavuz Çaylan mı Yalçın Özbey mi Mehmet Şener mi yoksa Abdullah Çatlı mı? Ağca'ya Kartal Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçmasına yardım edenlerden sadece Bünyamin Yılmaz adlı bir er yargılanıp mahkûm oldu. Oysa Ağca kendi anlatışına göre kaçtıktan sonra Abdul- lah Çatlı'nın Göztepe'deki evinde saklandı... Aslında düğümün çözülmesi ve 1981 öncesi. 1990 sonrası tüm faili meçhul cinayetlerin aydın- lanması çok kolay... Mehmet Ali Ağca. Mehmet Şener'e şimdilerde ni- çin kızıyor, neden "O esrarkeşti" diyor? Onu da yarına bırakalım!.. Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn Email: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR Kadrolaşma sürüyor İş ve îşçi Bulına'ya RP'li genel müdür ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu)- RP'lı Çalışma ve Sosval Güvenlik Bakanı Necati Çelik. görev e gelmesının ardından bürokratlar arasında başlattığı kadrolaşinayı sürdürüvor. İş \e Işçı Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü'ne Izmıt'in Derince ilçesinin RP'li Beledive Başkan Yardımcısı İrfan Kemal Akkuş. SSK Genel Müdür Yardımcılığı'na da İhas Izuner atandı. TBMM'deki tartışmalar üzerine. "Sakınmadan smlüvorum. kadrolaşıvorum" dıven Çalışma ve Sosval Güvenlik Bakanı Çeiik'in yaptığı ataınalardan DYP'nin rahatsız olduğu ve Cumhurbaşkanı Süle>man Demirel'm de uvanda bulunduğu ileri sürüldü. Kadrolaşma hareketlerine bir süre a'ra veren Çeiik'in. İş ve Işçi Bulma Kurumu'na RP'li Derince Beledive ! Başkan \ardımcısı İrfan Kemal Akkuş'un atanması için sunduğu kararnanıe. Cumhurbaşkanı Demırel tarafından onavlandı. Resmi Gazete'nin dünkü savısında. SSK Genel Müdür Yardımcılığı'na İlyas Uzuner'in getirildiğine ilışkın kararname de yayımlandt. Resmi Gazete'de ver alan diğer atamalara göre de Dev let Meteoroloji işleri Genel Müdürlüğü'ne hava tahmınleri nıatematikçisi olarak görev vapan Mehmet Selim Yaşa getirildi. TZDK Genel Müdürlüğü \"önetim Kurulu ü>esi Natık Haeı Ömeroğlu ile Se>han Turan görev lerinden alındılar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear