Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 23 KASIM 1996 CUMARTESİ
HABERLERIN DEVAMI
Istanbtt
Ed'rne
Çanakıale
Kocael
Izmır
Manısa
Aydın
Denızlı
Zonguldak
Qw
HD
Y
B
PB
A
A
A
A
A
1a
20
21
19
20
21
23
22
18
Sınop A 22 Adana
Samsun PB 24 Mersin A 21
Trabzon PB 19 Dıyarbakır A 13
Giresun PB 19 Şanlıurfa A 16
Ankara A 17 Mardın
Konya A 17 Sıırt A 15
E s k ı ş e h ı r A 18 Hakkârı A 12
Sıvas A 14 Van A 12
Antalya A 20 Kars A 15
Yurdun kuzeybati ke-
sımlerı parçalı çok bu-
lutlu.Trakya yer yer yağ-
murfu. dığer yerler par-
çalı ve 3z bulutlu geçe-
cek Yurdun ıç \,e dogu
kesımlennde safcah sa-
atlerınde yer yer sıs go-
rulecek Hava sıcaklığı
bıraz azalacak. Ruzgâr
guney ve batı yonlerden
hafıf arasıra orta. yur-
dun kuzeybati kesımle-
rınde zaman zaman
kuvvetlı olarak esecek
Londra
Parıs
Roma
Berlin
Amsterdam
Madnd
Sofya
Brükse!
Budapeşte
B
Y
Y
B
Y
Y
Y
Y
B
Jfc
6
6
18
5
6
15
14
5
7
Yagmursu
Atina PB 20
Miiano
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Belgrad
Vıyana
Bonn
Münıh
PB
K
Y
Y
Y
PB
Y
Y
13
-1
7
6
10
6
6
4
j
tr
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Baku
Bışkek
Tiflis
Kahıre
Y
PB
PB
PB
PB
PB
Y
PB
14
10
7
11
17
8
18
24'
Kahı-e Şam PB
Parçalı buluılu : S'S'ı Bulutlu •t
Çok buJot u ı GOK guruftulu
G U N C E L Cİ NEYTARCAYİ REK
• BayMrafı 1. Sayfada
Erzurjm'dakı b'elediye başkanımıza tam böyle
sesfenneyehazırlanırken. birbaşka konuşma, in-
sanı, açlasa mı gülse mi ayırdında bırakıyor.
KoskDcaman Başbakan Hoca, ulusuna seslenı-
yor: "Hiç korkmayın" diyor: "Elımizde dünya kadar
önemli mkânlar var. Bunlan kullanarak endişeleri
geçersız kılacak durumdayız. Dolar sene sonu 104
bin lıra olacak."
Hoca nın ölçüyü kaçırdığı saatlerde döviz işlemi
yapan küçük bir dükkânın vitrinindeki tabelada do-
lar tam '00 bin lıraydı. Ötekinde ıse ipi göğüslemek
üzere; 100 binin beş lıra altında.
Türkı>e'de yönetimı elinde tutan baştan sona
"kafa" bu.
Küçük kudret sahıbı biri çıkıyor, 65 milyon namaz
kılsa enflasyon sıfır diyor. Büyük kudret sahıbı ıse
piyasadan habersız, üstelik yıl sonunda doların 120
bin lıra clması beklenirken endazesız atıyor.
Bu kafalarla Susurluk'takı son skandal dahıl ne-
denı bilınmeyen. gızli kalacağa benzer dev sorun-
larımızı çözeceğız. öyle mi?
Sıkça Kullanılan bır özdeyişı anımsayalım: "Ka-
rakolda doğru soyler, mahkemede şaşar."
Çağ atlaya atlaya -aslında ıp atlıyoruz ya- o ha-
le geldik ki: artık karakolda da. mahkemede de
doğrular söylenmıyor. Çünkü yalan. namlunun
ucunda. Silah. yalana zorluyor. Doğruyu kurşunlu-
yor.
Onemli nokta
Susurluk tanığı DYP milletvekili, aşiret reısı Se-
dat Bucak'ı saatler boyu TV'de izlerken; bir »nsa-
na neler söylemesi gerektiği ıstenildiği kadar ezber-
letilsin, bır noktaya gelıyor, ezbere ters düşen ifa-
deler veriyor. Ya da ağzından kaçırıyor.
Örneğın; Bucak, Susurluk yolunda. Arkasında
aşiretinden koruyucuları, onun arkasında da resmı
"muhafızlan" geliyor.
Bucak diyor ki: "Kazadan sonra arabanın baga-
jında ortaya çıkan silahların hiçbiri bana ait değıl-
dir." Yani? Binlerı getirdi (MİT mi?) koydu oraya.
Söyledıği bu.
Bucak'ı çok yakından izleyerek arkasından ge-
len "cin gıbi goriller" kazaya koşuyorlar. Ancak, ne
hikmetse. ola ki Allah gözlerinı bağlıyor.
Bucak'ın bagajına silahları yerleştirenlerı. cin gi-
bi gorilleri gör-mü-yor-lar!
Mucize değilse nedir bu? Bucak'a göre "komp-
lo!"
Bir başka örnek: Kaçak yaşayan Çatlı ya hayran.
Tepkilerden çekinmese ikinci Atatürk deyip çıka-
cak. Üç yıldır tanışık olduğu Çatlı. bir gün "Ben ki-
mim, biliyor musun?" demiş Bucak'a ve "geçmı-
şini anlatmtş".
Bu, Çatlı gibi bir adamın derın dostlukla '•sırrını
açıklaması" diye nitelenebilir mi? Üstelik Bucak,
Hüseyin Kocadağ ve Çatlı gibi zıt karakterlerle
birlıkteliğini "makul ve anlaşılır biçimde" anlatmı-
yor.
Önemsenecek asıl önemli iki vurgulama var Bu-
cak 'ın açıklamalarında: (1)- Mesut Yılmaz, elinde-
ki belgeleri açıklasın! (2)- Yıldınm Akbulut'un lıder-
likten devrıldiği ANAP kongresinden önce -Haluk
Kırcı'nın isimler vererek anlattığına göre- eski bir
ülkücü olan Çatlı, Mesut Yılmaz'ı kazandırmaya
çalışan ekip tarafından çağnlıyor; "yardım ıstenili-
yor".
Anlatılanlara göre. Çatlı da "kırmıyor" istekleri!
Bu olay, Çatlı'nın siyaset ve kimi siyasetçilerle iç
içe olduğunu, hatta en azından Yılmaz'a çok yakın
ekiple tanışıklığını kanıtlıyor.
Susurluk. başka dallara da mı atlıyor? Yenı bir
aşamaya mı giriyor?
Evet, yeni aşamalara gidiyor ve Deniz Baykal,
tam bu sırada "Ahtapotun kafasını bulacağız" di-
yor.
Kim bulacak? Herhalde partısel araştırmalara gi-
rışmeden, gazete haberlerinı yorumlayarak uzun
mu uzun konuşmalar yapan Baykal değıl. Pekâlâ
Baykal. "ahtapota" ulaşılırsa ne yapacak? O gün-
kü konuşmalarına şu cümleyle başlayacak:
"Kafayı nastl bulduk?"
DGM'den Meclis'e
ifade başvurusu
Haber Merkezi - Ankara
DGM Başsavcılığı. Susurluk
kazası ıle ılgıli soruşturmay ı
yürüten Istanbul DGM'nin is-
temı üzenne DYP Şanlıurfa
Mıllet\ekili Sedat Edip Bu-
cak"ın ıfadeverıpvermeyeee-
ğını belırlemek ıçın TBMM
Başkanlığf nayazı yazdı.
Susurluk'ta meydana gelen
trafik kazası ile ıJgilı oîarak
Istanbul DGM'de başlatılan
soruşturma sürüyor. Istanbul
DGM. kazadan yaralı olarak
kurtulan \e "Gerekirsesavcı-
ya ifade verebilirim" dıyen
Bucak'ın ifade \ermek ıste-
yıp ıstemedığınin sorulması
ıçın Ankara DGM'ye talımat
gönderdı.
Talimatta. Bucak'ın kazay-
la ilgili olarak ifade vermek
istemesi durumunda. bunun
Ankara DGM Sa\cılığı tara-
fından talımatla alınması ıs-
tendı.
Ankara DGM Başsa\cibi
Ce\ det Volkan > apiığı açıkla-
mada. Istanbul DGM'nın Bu-
cak'ın ifade \erıp \eremeve-
ceğinın tespıt edilmesı ıçın
kendılenne ılertığj _\ azının ge-
reğini yaptıklarını bıldırdi.
Ba:>sa\c! Volkan. "Millefıeki-
li Bucak'ı ara\ıp ifade \erip
»erme\eceğiniöğrendiniz mi"
sorusuna. Bucak'ı bızzat ara-
madıklannı. mıllenekıii ol-
ması nedeni> le me\ zuat ıı\ a-
rınca TBMM Ba^kanlığı'na
yazı >azdıkları karijilıSıni \er-
dı. TBMM Başkanlıgı'ndan
olumluvanıt alınması halınde
Ankara DGM Başsa\cılığı.
Bucak'ın kaza_\ la ilgili ifade-
sıne baş\uracak.
Partililer HBB televizyonunun önüne siyah çelenk bıraktı
Kırcı suçladı, ANAP'Iılar reddetti
ANKARA (Cumhurivet Bürosu)
- Türkıve Itfi Partisi (TİP) ü>esi 7
kı^ınin öldüriildüğü "Bahçelie\ler
kat1iamı"da\asında ûlkücü Abdul-
lah Çatlı'vla birlıkte >argılanan \e
ıdam cezasına çarptırılan Haluk
Kırcı'nın. Mesut Vılmaz'ın ANAP
Genel Ba>kanlığı"na secıldığı kong-
redeki desteği nedeni_\le Çatlı'şa
göçmcn koiuıtları ihalesinin \erıl-
dıgı ıddıası ANAP'ın tcpkİMiıe nc-
denoldu. Ankara Miilenekili Meh-
met Çe\ik iddinvı \j|jnla\arak
"Çatir>ı 12 E>liil öncesindc tanır-
dım. Ancak. 12 E\ lül'den sonra ken-
disi\ lc hi(; karşılaşmadım. konuşma-
dun, bana da bö\ le bir taieple gelme-
di"dedi. ANAP Genel Ba.>kan Yar-
dırncısı Mehmet Keçecilerde iddi-
aların "afakj" olduğunu sövlerken
birgrupANAP'lı HBBtele\ızvonu-
nun Lstanbul merkez bınası ile An-
kara temsilciiigine, programsiraMiı-
da kendilerınc söz lıakkı venlmedi-
ğı icın M\ah çelenk bıraktı.
Bucak'ın önceki «ece HBB'de
açıklamalarda bulunduğu
programa canlı telefon bag-
lantısıvla katılan Haluk Kır-
cı. Çdüı'nın ılişkilerinın a-
ra^tırılmanıasinı isteyerek
~Bu \apılır$a de\ let^arargö-
rür" dedı. De\letin Çath'vı
tanımamasının doğal oldu-
ğunu sa\unan Kırcı. şunları
.sövledi:
"Çatlı. İRiıinı 1975'ten be-
ri arkadaşım. 1994'e kadar
bcrabordik. "Ciöre\ ınıiz Teh-
lıke'fllmini se\rettiniz mi?
Orada Bu ka^et 5 sanıye
ıçinde kendinı imha edecek.
\ akalanır>anız ya da öldürii-
iür>enız de\let sizi tanıma-
\ acak' denir. Çatlıda öyledir.
Bu >ü/den de\letin Çath*>ı
tanımaması doğal. Bucak'ın
sö> ledigi gibi Türki>e'>e ge-
tirilmiştir. De>letin Çatlı'ya
bir \efa borcu \ardı. Hiçbir
kurunı. şahıs, kimse ona sa-
hipçıkamaz."
Kırcı. N9I yılında sahip
olduğu tıbbı cihazlar şırken-
nin aldığı bır ilıale nedeniy-
le ANAPyöneticisi birarka-
daşıyla Bursa'va gittiğini \e
orada bazı ANAP'lılarla dö-
nemin ba^bakanı \e partinın
gcncl ba^kanı Yıldınm Ak-
bulut'un \akın çe\ resi\ le bir
ara>a gcldıklerirıi anlattı.
ANAP'lıların. parti içindeki
MHP kdkenlilerin organize |
edılmesi içın kendılerınden |_
vardım istediğini kaydeden Kırcı.
daha sonra o dönemde aranan Çat-
lı'nın ya.sal durumunun çözülmesı
karşılığında ANAP kongresinde ça-
lı^nıalar yapıldığını anlattı. Kırcı.
$ö>le de\am etti:
"Çatlı. 1991 scnesindc ANAP
kongresinden önce, değişik ANAP
millervekillern le görüştü. Bir arka-
daşımızın \a/ıhanesinde. bir otelin
lobisinde Â.N.AP millet\ekilleriyle
göriiştii. ANAP kongresini karşı ta-
rafa organize eden kiıtıdi bilhor mu-
sunuz? Şinıdi Allah'ın rahmetine
ka\uştu. Lmıt Ölnıez'di. ANAP
kongresini \ ılmaz adına organize e-
den insandır. O insanlar ölmedi. Na-
sıl organize ettiklerini tek tek anlatı-
nmben.Ogünmilleru'killerininba-
zıları ağabe> dhorlardı Çatlı'ya. On-
lar sana birtakım söz \ermiş olabi-
lirdediler. Alparslan Pehlı\aıılı Ada-
let Bakanı olursa biz dc onun \ardı-
mı\ la sana gerekeni \ aparı/ dediler.
Göçmen konutları ihalesi, Çatlı'\a
ANAP tarafından verilen ihale. Bir
bakan \erdi ama kimin im/ası \ar-
dır. Bu. dev lctte konuşulmuştur. Be-
ni acık aı,ık konu.şturmasınlar."
Göçmen konıularından sorumlu
dönenıin ANAP'lı De\let Bakanı
Mehmet Çevik ise Çatlı'va ıhale
\erilniesinin söz konusu olmadığı-
nı bıldirdi.Çe\ik, 12 Eylül öncesin-
de tanıdığı Abdullah Çath'v la daha
sonra hiçbir sekılde kar^ıla^madığı-
nı \e görü>medığini belırtirken
"Benden önceki bakan Ercüment
Konuknıan /amanında da Çatlı'ya
ihale \erildiğini zannetmiyorum.
Çünkü eğer Çatlı'nın böyle birtale-
bi olsa>dı beni arar \ e sö\lerdi. Ama
böyle bir şey olmadı. yok" dedı.
Iddialann kendı ıçıııde çcli^kıler
ta^ıdığını savunan Çevik. ^unları
>övledı:
"Deniliyorki. VlparslanPehlivan-
lı.Bıırlun Kara vediğerleriylebirlik-
te l.ongrede Mesut Vılmaz'ı destek-
ledi. karşılığında da göcmen konut-
larını aldı. Oysa. Pehlivanlı ve arka-
daşları Vıldırım Akbulut'u destek-
B u c a k H B B p a s l a ş m a s ı
Hasog^u ailesi Çifler^e
yakınlığı ile tannnyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Su-
surluk kazasının tek canlı tanıeı D^'P Şan-
lıurfa Milletvekili Sedat Bucak'ın. kamu-
oyuna açıklama yapmak için DYP Genel
Başkanı. Dı^işleri Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Tansu Çiller'e yakınlığıyla bi-
linen "Hasoğlu ailesrne ait H BB telev iz-
yonunu seçmesi dikkat çekti. HBB'nin
sahibi Bilge Hasoğlu'nun. koalisyonun
DYP kanadı yönetimindeki Halk Banka-
sı ile Emlak Bankasf na 1 trilyon liraya
yakın kredi borcu bulunuyor.
HBB'nin. DYP ElazıgMilletvekifi Ci-
han Paçacı'nın genel müdür olduğu dö-
nemde Halk Bankasf 'ndan ve Aydın Ayay-
dın dönemindeEmlak Bankast'ndan aldı-
fı toplam I trilyon Irraya yakfn kredi bor-
cu bugune dek ödenmedi. Bu nedenle
Emlak Bankası 'yla mahkemeiik olan Ha-
soğlu ailesinin, Halk Bankasf na olan kre-
di borçları ise "geriodenmeyen banka he-
sabı"na aktanlmış dunımda.
Eski Başbakanlık Teftiş Kurulu Başka-
nı Kutlu Savaş tarafından hazırlanan ha-
yali ihracat soruşturmasına ilişkin rapor-
da, müfettiş raporlannı işleme koyma-
nıakla suçlanan eski Devlet Planlama Teş-
kilatı Müsteşar Yardımcısı BülentÖztürk-
men'in HBB Yönetim Kurulu Başkanve-
kili olduğuna dıkkat çekildi.
Mete Hasoğiu. Tansu Çiller'in eşi Ö-
zer L'çuran Çiller'in. genel müdürlüğiinü
yaptıktan hemen sonra batan İstanbul
Bankasf nda DYP Jiderinin eşi ile birlik-
te ağır suçlamaiara da hedef oldu. Mali-
ye Bakanlığı. Tansu Çiller'in de danış-
manlık yaptığı batınlan İstanbul Banka-
sf na ilişkin raporlannda. Özer Çiller ile
Mete Hasoğlu'nu, bankanın kaynaklannı
"menfaat ilişkileri ile bağfı buiundukfan
şirkedere usulsü/ olarakaktarmakJa" suç-
ladı. . _ , .- . ,j.,.,... ,_.
Raporlarda, Özer ÇHIer ile Hasoğ-
lu'nun, Istanbvtl Bankası kaynaklaıtndan
yararlanan ortak şirketler kurduöunun al-
tıçizildi. Raporda, buamaçla kurulan şir-
ketlerin başında. Hasoğlu'nun "Ha$"ı ile
Çiller ailesine ait Marsan Holding'in
%4
Mar"ının birleşîirilmesiyle ".Marhas"
adlı yeni bir holding geldiğine işaret edıl-
di. Özer Çiller. Istanbul Bankasf na iliş-
kin davalardan bırinde, tasfiye ile görev-
lendirilen Ziraat Bankasf nca "sahtekâr-
lık"la suçlandı.
Siyah çelenk
ANAPÇankaya İlçe Ba.ş-
kanı Ekivm Aşkın başkanlı-
ğında bir grup partilı kendı-
lerine söz lıakkı venlmedigı
ıçindün HBB Ankara teniMİ-
cılığı önüne siyah çelenk bı-
raktı Istanbul'dada Mehmet
Şişman başkanfıgındakı bır
grup. HBB'nin Levent'teki
merkez binası önüne sivah
çelenk bırakarak. programın
ba.sın ahlak kurallanna aykı-
n olarak tek \ an11 sunuİdu-
ğunu ıleri sürdü. Grup, Su-
surluk kazaMvla ortaya çıkan
gcrceklerin koııu .saptmiarak
ü.stünün örtülnıek ıstenıldiğı-
ni de önii sürdü.
Av rupa Forumu toplantı>ı-
ııa katılmak üzere Aiman-
ya'nın Berlin kentinde btıltı-
nan ANAP lıderı Mesut Yıl-
maz. Bucak'ın kendısiniaçık
oturuma davet ettiği yönün-
deki sorular üzerine "Bucak
şov vapacağına savcıva ifade
versin"dedi.
Temiz toplıuna sahip çılana çağrısı
I Buitarufı 1. Sayfada
e>lem çağrısı yaptı. "Devleti son kez hurda bir
Mercedesin içinde gördük" diyen hukukçular,
nanıu.slu heryurttaşı korku ve duyarsızlığını bı-
rakarak se.sini yükseltmeye çağırdı. Olaylarla il-
gılı olarak TBMM'de kurulan araştırma konıis-
yonu ıçin partileradaylannı behrledi.
Ç'ağda^ \aşamı De.stekleme Derneği'nın yanı
>ıra aralannda Kadın Araştırmalan Derııeğı.
Türk HukukçuKadınlarDerneğfnin bulunduğu
4! kadın kuruluşuncayapılan ortak açıklamada.
duyarlı tüm yurtta'jlar cumhurişetin temel değer
ve ılkelerine. demokrasiye sahip çıkmaya çağnl-
dı. 41 kadın kuruluşu adına koordinatör Prof. Dr.
Necla Arat imzasiyla yapılan açıklamada şövle
denildi:
"Demokrarik hak ve özgürlükleri çeşitli vön-
temlerle yok etme girişimlerini. basınımızı sus-
turmak için hazırlanan sansürvasasını. iktidarın
' türban' olavını yeniden gündeme getirmek ve ka-
nıusal yaşamda yaygınlaşmak isteınesini, faili
meçhul cinayetlerin bir riirlü aydınlahlamaması
ve hertürden terörün durdurulamaması. laiklik
ve demokrasi düşmanlarına onca hoşgörii göste-
rilirken üniversite öğrencilerine utanç veriei şid-
deti, sivil dikta özlemcilerinin dinsel söylemleri-
nin arkasına sığınarak karanlık hedeflere doğru
adım adım vaklaşmalarını protesto edivoruz.
Cumhurivetinbirerdem rejımf olması gerekti-
ğini bir kez daha v urgulavarak toplumdaki \e si-
>asetteki etik değerler yozlaşmasının önüne geçil-
nıesini. Susurluk skandalı ile ortaya çıkan 'siya-
set-maf\a-emnıyet' ilişkisinin açıklığa kavuştu-
rubnasını talep ediycruz. Bu ülkenin gerçek sa-
hibi olan tüm vnrttaşlarımızı ve siyasi partileri-
mizde var olduklarına inandığımız erdemli poli-
tikacıları, demokratik düzeni savunmada ve de-
mokrasiye sahip çıkmada daha duyaıiı olmaya.
gerektiği zaman kesin tavır kmmaya davet edivo-
ruz."
Aralannda Ergin Çinmen. KemalAnadol, Hüs-
nüÖndül \e KenanCoşar'ın da bulunduğu 342
a\ ukat. dün gazetelere \ erdıklerı "Bi/avukatız.
1
"
ba^lıklı ılanlarda. suç çetelennın çıldınıcı bırper-
vasızlıkla tüm değerlen zehırleyip katılı ve kırli
elleriyletoplumunsoluğunııkestığini vurguladı-
lar. Kanlı \e kırlı oyunların hukuk. seçım. de-
mokrasi ve parlamento gibi değcrlerin ardına ^ı-
ğınarak yapıldığını beürten avukatlar. kirli ı^le-
re kan^an çete üvesı milletvekili. bakan ve yö-
netıcilerin adlannın köy kahvelerınde bıle konu-
sulduğuna dikkat çektiler. "Biz daha ne kadar sü-
revle gündelik hayatımızın kabuğuna sığınarak
onurlu bir yaşanı sürdürebileceğimizi sanıyo-
ruz?" diven hukukçular. "*korku ve duyarsızlı-
ğın" insanlık onuruna bıçak gıbı .saplandığını ifa-
de ettiler.
"Biz bu kirliliğin sessiz tanıkları olmaya daha
fazla katlanama\ız~ dıyen avukatlar. temiz top-
lum ve demokratik hukuk devleti ıçın namu.skı
her yıırttaşı sesıni yükseltmeye çağırdılar. Hu-
kukçular. çağnlarında .>u göriişleri dıle getirdiler
"Siyasi göriişü ne olursa olsun bu kan ve kir ce-
henneminde boğulmak istemeyen tüm y urttaşlar,
neredeyiz? Temiz topluma giden volda sesinizi
duymak istivoruz: Neredesiniz?
Bu toplumun geleneğinde. belki de ta başından
yanlış birsoru vardı: Haksızlıkiar karsısında he-
sap sorarcasına sesinıizi v ükseltip sorardık." De\ -
îet nerede?' Bu soru bitti artık. Devlet olmaması
gereken yerde, ama orada: Son kez hurda bir
Mercedesin içinde gördük onu. Şimdi biz. kendi-
nıi/e soruvoruz doğru soruy u: Toplum nerede?"
Türk-!ş'e bağlı 9 scndikamn sube ba^kanların-
ca konfederasyona yapılan çağrıda da "Türk-
İş'in öncülüğiinde" ev lem ıçın kampany a başja-
tılması istenildi. Yapılan çağrıda. devlet içinde-
ki demokrasi karşıtı güçlerin veni mevzıler ka-
zandığı. ıllegal bazı "çetelerin" devlet politika-
lannı belirlediği vurgulandı.
Adaylar belirlendi
TBMM de kazadan sonra mey dana gelen o!a> -
larla ilgili olarak kurulan araştırma komısvonu
ıçın parrıler adav larını belırledı. TBMM de ge-
lecek hafta adayların ovlanmasından sonra ko-
misyon çalışmaİarına baslavacak. Partilerın 9 ki-
^ilik komisyon için TBMM Başkanlığfna bildir-
dıklerı üyeîerin adları >övle:
RP: Bedri İncetahtacı (Gaziantepl. Mehmet
Elkatmış (Nev^ehir). Hayrettin Dilekcan ı Kara-
bük).
D\P: MahmutYılbaşıYanl. Nihan İlgün (Te-
kirdağ)
ANAP: Yaşar Topçu (Sinop). Metin Öney (Iz-
mır).
DSP: Sema Pişkünsiit (Aydın I
CHP.FikriSağlar(lçel)."
DSP'nın Sema Pişkinsüt'ü adav göstermesi.
parti içinde rahatsızlık yarattı. DSP'de çok sav ı-
da hukukçu bulunduğuna dikkat çeken bazı nıil-
letvekılleri. asi! mesîeği doktorluk olan Pişkin-
süt'ün adav gö.sterilmesine. "Komisyon ciddiye
alınmıyor"di>etepkigöî.terdiler. DSP Grup Ba^-
kanvekili Hüsamettınt)zkanbuelestirilere "Hu-
kukçu üvelerimi/in başka komisvonlarda görevi
var. Hanım arkadaşımız sonuna kadar olayların
üstüne gidecektir" diye yanıt verdi. İçtüzükte.
araştırma komisyonununçalışmalarını üçay ıçın-
de tamamlaması. bu sürede çahşmalann tamam-
lanamaması durumunda. biravlık kesın birsüre
daha verilmesi öngorülüyor. Komisyon bu süre
sonunda da çalışmasıııı tamamlavamazsa. 15 gün
içinde araştırmanın tamamlanmaması nedenleri
veya o ana kadar varılan sonuçlar üzerınde ge-
nel kurulda görüşme açılacak. İçtüzükte devlet
sırları ıle rıcari sırlann Meclis araştırması kap-
samı dışında kalması öngorülüyor.
Çatlı için mevlit
Susurluk'takı kazada yaşamını yitiren Abdul-
lah Çatlı için dün cuma namazı öncesi mevlit
okundu. Laiapaşa Camii'nde adının açıklan-
masinı istemeyen bir kişi tarafından okutulan
mevlide eski Erzurunı MHP İl Başkanı Çezmi
Polatda katıldı.
Cuınhurbaşkanı Deıııirel: Hiç kiıııseııin endişesi olmasın, hiçbir şey gizli kalıııaz
İZMİR(CumhurivetEgeBürosu)-Cum-
hurbaşkanı Süleyman Demirel. Susurluk
kazasıyla ılgıli olarak ne Susurluk savcısı
ne Adalet Bakanlığı Müste^arı ne DGM
hâkimı ne de İçışlerı Bakanlığı müfettışi
olmadığını belırterek. "Ben Cumhurbaş-
kanı olarak bu kummlann tümünü elimin
torsiv It in'p. ne hakla onlan görev yapamaz
hale getireceğim" dedı. Olayların örtbas
edilmesı kuşku^u taşıyanlann ayağa kalk-
ması gerektıöıni söyleyen Demirel. "Eğer
iş örtbas ediîmeye gidivorsa mevdan var.
\çık sövleyeyim. mevdanlara çıkarsınız.
h;ılka sövlersiniz. Hiç kimsenin endişesi ol-
masın, hiçbir şey gizli kalmaz" diye konuş-
tu Demirel kendinden sonra görev e gele-
cek cumhurbaşkanlarına da NÎeclıs'i seçi-
me götürme yetkisının verılmesini ıstedi.
İzmır'de önceki gün bazı açıiış törenle-
nne katılan Demirel. çesıtlı toplantılarda
kendisineyoneltılen soruları yanıtladı. LI-
kenın geleceğıne ılı^kın umutlu bır tablo
çızen Demirel. Susurluk kazasıyla ılgıli
kendısinin gerekenleri yaptığını sövledı.
Dev let Denetleme Kurulu'nu devreye sok-
masıyla ılgıh yaklaşımlar konusunda da
Demirel şunları söyledı.
"Konu. Devlet Denetleme Kurulu'nun
görev ine girmivor. 14 > ıldır Denetleme Ku-
rulu cinavet ve böv le olav lara bakmamıştır.
Cumhurbaşkanı olarak ne vapacakhnı aca-
ba? Ben Susurluk sav cısının. Adalet Bakan-
lığı Müsteşan'nın. DGM hâkiminin, Içişle-
ri Bakanlığı müfettişlerinin vapması gere-
ken şeyi mi vapav ım? O zaman dev let Çan-
kaya'da toplanmış olur. Cumhurbaşka-
nı'ndan polisin vapması gereken işleriyap-
masını isterseniz o zaman sistem işlemez.
Bu ülkede devlet var. devletin kurumları
var. Ben Cumhurbaşkanı olarakbu kurum-
ların tümünü elimin tersiyle itip. ne hakla
onları görev vapamaz hale getireceğim?
Bunlann görev ini üstlenip ben yapacağım.
öylemi?"
Mesut \'ılmaz'ınkendisineba>\urduğu-
nu anımsatan Demirel. kendısinin koordi-
natör olduğunu. bu y üzden henıen tahkıka-
ta bajlayamayacağını belırterek, "İ'lkenin
sorumlu hükümeti var. Onadiveceğim.söy-
le şikâv et veduv um intikal etti. Altına da di-
yeceğim ki. tetkiki. tahkiki ve gereğinin ifa-
sı... Eğer iş örtbas edilmeyegidilhorsa mej-
dan var. Açık sövleyeyim: mevdanlara çı-
karsınız. halka söylersiniz. örtbas edilivor
dive. Hiç kimsenin endişesi olmasın, Türki-
>e'de kanunlara avkın bir şey olursa. van-
lış hesap Bağdat'tan döner. Hiçbir şev gizli
kalmaz" diye konujtu.
Parlamentonun tıkandığı yaklaşımlarıy-
la ılgıli olarak da C'umhurbaskanı şu görüş-
len dıle getırdr
"Parlamentov u fesih jetkisi anavasamız-
da Cumhurbaşkanı'na verilmemiştir. Hü-
künıet kurulacak. 45 gün güvenov u alama-
masının üzerinden veni bir hükümet kııru-
lamavacak. o zaman götürebilir seçime.
Fransız Anayasası değil benim elimdeki
anavasa. FransızAnavasası'nın 16. madde-
si benim elimdevok. Bu maddevegörecum-
hurbaşkanı eğer ülkenin yönetimini çok ka-
nşık bulursa. yönetilemez hale geldiğini gö-
rürse meclisi fesh edip. seçimegötürebilivor.
Benim elimdeki bu değil. Anavasa denen
bir kav/am v ar. Bırakın herkes verinde dur-
sun, anayasadaki görevi nevse. onu yapsın.
Eğer bunuaşma) a kalkarsako zaman ülke
v ine idare edilmez hale gelir. Kurallar işler-
se güzeldir. Onun içindir ki anavasa cum-
hurbaşkanına bu yetkivi veriyor da. cum-
hurbaşkanı buyetkiyikullanmıvor diye bir
şey yok. Türkiye'de rejimin işlemesi bakı-
mındancumhurbaşkanınaseçimiyenileme
yetkisi verilmelidir. Cumhurbaşkanı lü/unı
gördüğü takdirde. ülke şartlan gerektirdi-
ği takdirde yetkisini kullanır."
lemişri. Ben Mesuf Yılmaz'ı destek-
ledim ve birinci derecede çahştını.
Kongreden sonra da ben bakan ol-
dum. Abdullah Çath'v 112 Ey lül ön-
cesinden tanırdım. Ama kesinlikle
1980'den sonra Çatlı'vla görüşme-
dim. konuşmadım. böyle bir taieple
de bana gelmedi. Kongrede de kar-
şılaşmadım."
ANAP Genel Başkan Yardımcısı
Mehmet Keçeciler de Kırcı'nın id-
dıalarının göçmen konutları ilıale.si-
nin aranan bır kişı tarafından alın-
masının söz konusu olamayacağını
söy ledi.
HBB söz hakkı tanımadı'
ANAP Grup Başkanvekıli Cum-
hur Ersümer ise önceki ak^am
HBB'deyay ınlanan programa katıl-
malarınm 'telefonların kilitlendiği'
gerekçe gösterilerek engellendiğinı
söy ledi. HBB've gıderek programa
bızzat katılmaya çahştıklarını. an-
cak bunun da engellendığini belir-
ten Ersümer. "ANAP'lılar bu iddi-
1 alara karşı programımızı
aramıyor şeklindeki sözlerle
partimiz yaralanmak isten-
miştir" dedı Ersümer. prog-
ramın yayıncılık adına utanç
verici olduğunu vurguladı ve
taraflı yapılan bu yayınla il-
gili Radyo Televizyon Cst
Kurulu "na başvuracaklanm
bıldirdi.
C 3 SU'Ü nar
_^___e^2^f _-
G Ü N D E M m-STAFA B.4LR4Y
• Bıiftarafı 1. Suyfada
kılitlenip, üzerine bir de kepenk indirilip kelepçelen-
diği dönemdi.
Siyasetle ilgilenmenin teröristlikle eşdeğer sayıl-
dığı bu yılların ardından 1990'lar daha farklı gelişti.
Ancak, yine de gençliğin istenilen ölçüde özgür
bırakıldığını söylemek olanaksız.
Gençlık deyınce, onlarca pencere var. Bugün si-
yaset kovuğundan bakalım.
Merkez sağda ve solda, sıyasetın sorunlarından
biri de gençlığı tam anlamıyla kucaklayamamış ol-
ması. Bu da beraberınde, hem toplumsal desteği
azaltıyor hem de partilere yenı kan gelmesini güç-
leştiriyor.
Bugünku yapı içinde siyasete soyunanlar dört
gruba ayrılabılir:
- Maddi çıkar sağlamak için bu yolu seçenler.
- Holding ya da kuruluşun siyasetteki ayağı ola-
rak "atananlar".
- Tek özelliğı genel başkana yakın olanlar.
- Demokratik kitle örgütlerinden gelip, siyaseti
partılerde sürdürme kararı alanlar.
Dördüncü grup ne yazık ki çok az. Bunu arttır-
manın yolu gençlerin önünü açmaktan geçiyor.
Gençlerın önünü sadece gözaltına alınırken açın-
ca da bugünkü Türkiye ortaya çıkıyor.
Siyasete 40'ında soyunanlara, "gençpolıtikacı"
deniyor. 70'indeki üder, parti yönetımıne 50'lıklen al-
maya başlayınca, "parti gençleşıyor" deniyor...
Politıkacılarımız da yaptıklarından pek memnun
olmamalı kı bırı ötekine kızınca. "Polıtika yapma"
diyor...
Hangı parti yöneticisine sorsanız. "gençlik göz-
bebeğımız"der. Amauygulamada. "ç?öz"ü gözden
çıkanr. "gençlıkbebeğimiz" olur,
Vakit erken. büyü bebeğim büyü... Siyaset fark-
lı bırbüyü...
Gençlığı ülke soruniarına ortak etmezsek, gele-
ceğın yönetıcılerı. bilım adamları nasıl yetişebilir?
Çağına damgasını vuran kışılerin yaşamöyküle-
rine baktığımızda görürüz kı yoğun bır gençlik ya-
şamışlardır.
Atatürk, 20'sinden önce ülke soruniarına kafa
yormuş. Harbiye'de arkadaşlarıyla birlıkte gazete
çıkarmıştı.
Nâzım Hikmet, kendinı kabul ettiren şairler ara-
sına gırdığınde 18'ındeydi.
Dostoyevski ılk romanını 22'sinde yazdı...
Örnekler uzatılabilır...
Haydi ikinci övünce...
CHP'nin 10. Gençlik Kurultayı bende bunları çağ-
rıştırdı. 1978'den sonra ilk kurultay...
Adnan Keşkja'c^en Hasan Belovacıklı ya, Alev
Coşkun'dan Süleyman Genç'e. Sabri Ergül'den
Ahmet Güryüz Ketenci'ye kadar CHP'nin ve ül-
ke yönetimınin değişik katlarında görev alan pek
çok kışı. partinin Gençlık Kolları'nda yetişti,
Son yıllarda her parti gençlikle ilgili bir şey yapı-
yor. Örneğın gençlik şölenı düzenliyor...
Genel başkan gelıp. gençlerın ruhunu okşayıp,
"alkışa devam" konuşması yapıyor. Ardından. 15
gün sonra ünü bitecek bır "fast-food" sanatçı şar-
kılar söylüyor...
Şölen bitiyor...
CHP'ninki farklı görünüyor. Türkıye'nin dört bır
yanındanseçılen800delege, partinin 12 Eylül son-
rasındakı ilk gençlık temsılcısinı belırleyecek. Se-
lim Sım Tarcan Spor Salonu'nda Erhan Baydar,
Suat Özçağdaş ve Metin Ağırman yarışacak.
Dileğımiz o ki, Türkiye Cumhurıyeti'ni kurmakla
övünen CHP'nin. Türkiye Cumhurıyeti'ni. çağdaş
demokratik hukuk devleti halıne getirmekle övüne-
cek bır kadro yetiştirmesı...
Bunun yolu da, dalları parlatmaktan değil, top-
rağı sürmekten, verımlileştirmekîen geçiyor.
Yazıyı gençliğe ılişkın ıkı sözle noktalayalım. Biri
Franklin'in.
"Gençligi anlamadığımız gun dünyadaki işimiz
bitmiş demektır."
Öteki Euripides'ın:
"Gençlik, hiçbir toplumu acıda bırakmaz..."
Ben ikinci sözü daha çok seviyorum...
Ve inanıyorum...
Açıklamaları tatnıiıı etıııedi
I Baştarafı 1. Sayfada
HBB televızyonunda yaptığı
açıklamalarçelişkılı bulundu
ve yenı soru ı^aretlenne yol
açtı. Telefonla programa katı-
larak Bucak'a bazı sorular
yönelten CHP Grup Başkan-
vekıli Önder Sav. açıklamala-
nn tatmin edıcı olmadığını
söy ledi. Sav. Bucak'ın kendı-
smi bazı bılgılerı vermek için
davet ettiği anımsatılarak yö-
neltilen "Bu davete gidecek
misiniz" sorusuna da "Dave-
tinşeklinebağlf'yanıtmı ver-
di. CHP'lı eskı Adalet Baka-
nı Sevfi Oktay da "Bucak bir
şey söylemedi. 'Belge olma-
yan konular var" diyor. İnan-
dıncıolmayan. memleketsev -
gisiduy gusuv la bağlantılı söz-
lerden başka bir şey yoktu. İI-
keyi sanki sadece bu zihniyet-
teki adamlar seviyor" dedı.
DSP Grup Başkanvekıli
Hüsamettın Ozkan. Bucak'ın
teievizyondakı açıklamaları-
nı dinlemedığıni söy ledi. Öz-
kan. "Ancak basında oku-
dum. Kocadağ'ın Çatlı'vı ta-
nımadığını ifade etti. Niye ta-
nıştırmadı. o kadar yakındı
madem niyegizledi" d'ıye >or-
du. DSP'nın dığerGrup Bjs-
kanvekih Hikmet lluğbay da
açıklamaları "hamasi kimlik
altında gizleme" diye yorum-
ladı. D'ı'P Grup Başkanvekı-
li Ali Rıza Gönül. Sedat Bu-
eak'ın. "büyük bir vatanse-
ver" olduğunu ılerı >iirerek
"Sedat Bucak'a vatanseverlik
konusundd kimse bir şey söy-
leyemez"dedi. Bucak'ın açık-
lamaları ıle ılgıli kendisının
yorum yapamayacağını söy-
İeyen Gönül. "Bucak. sadece
bi/im millehekilimi/. Olayla
ilgili soru işaretlerini biz ay-
dınlatamayız. Bu ülkenin sav-
cılan var. savcılar aydınlata-
cak. Meclis komisyonu aydın-
latacak"*dıyekonuştu. Susur-
luk kazasıy la ilgili soru ışaret-
lerınin aydınlanmasını önce-
likle kendılerinin istediğini
vurgulay an Gönül. "Bunu ge-
nel başkanımız istiyor. grubu-
muz istiyor" dedı. DYP Ge-
nel Başkanı \e Başbakan \'ar-
dımcısı Tansu Çiller'ın. has-
tanezıyaretı dışında Bucak'la
görü^medığını ılerı süren Gö-
nül. "Geleneklerimizden ge-
len ziyaret konusu bile sorıın
oluyor. Ama bizim kimseden
korkumuzyok" dedı. Gönül.
dığerGrup Başkanvekilı Saf-
fef Ankan Bedükle birlıkte
Bucak'ı ziyaret edeceklerıni
bıldırdi.
DYP'nin Susurluk Araştır-
ma Komisyonu için adaygös-
terdiğı Tekırdağ Milletvekili
Nıhan İlgün ıse "Benceaçık-
lamaları güzeldi. Sıkıntıları
olan bir insan. Bazı şev leri te-
lev izyon ekranlannda açıkla-
yamazdı. İleridesavcılara. biz-
İere söyleyeceği daha çok şey
olduğunu düşünüyorum" de-
dı. Adana Büromuzun habe-
rıne göre DlSK Genel Sekre-
ten Kemal Daysal da Bu-
cak'ın açıklama'arını "tekke-
IİDJC ile hikâye" olarak değer-
lendırdı. Day.vil. "Milletveki-
linin söylediklerinden utanç
duydunı. Bucak'ın anlatnk-
lan çelişkili" dedı.