Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 23 KASIM 1996 CUMARTESİ
Yılmaz'm
evindeki arama
ertelendi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-ANAP Genel '
Başkanı Mesut Yılmaz'ın
çalışma ofisınde
bulunduğu belirlenen
"bocek" adiı dinleme
cihazlarının noter
gözeıiminde aranması
ertelendi. Dün yapılması
planlanan arama.
Yılmaz'ın. Almanya gezısi
dönüşüne bırakıldı.
Roma'dan
Zana'ya
yurttaşlık
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Roma Şehir
Konsülü. kapatıfan
Demokrası Partisi (DEP)
eski mıllervekıllı Leyla
Zana'ya "Onursal Roma
Yurttaşlığı Belgesi" verdi.
Konsülün. Zana"nın
Italyan yurttaşJığına
geçirilmesi için hükünıete
başv urduğu da
belirtilirken. ödülü \ermek
isteyen İtalyan he>etinin
Leyla Zana ile görüşme
istemi kabul edilmedi.
Erbakan'm cuma
diplomasisi
• ANKARA (Cumhuri>et
Bürosu) - Başbakan
Necmettın Erbakan.
Pakistan'daki ş.eriatçı
Cemaat-iil İslami Partisi
lideri Hüsevin Ahmet
Gazi'nin Ingiltere'de
yaşavan yardımeısı Ahmet
Hurvt'legızli bırgörü^me
yaptı. Erbakan. RP'nin
bahçesınde bulunan
Hamidi>e Camii'nde
Pakistan Cemaat-ül Jslami
Partisi yöneticisi Ahmet
Hurşit ile cuma nanıazı
kıldı. Bugüne kadar
dünyanın çeşitli
ülke'erinden şeriatçı
liderlerle cuma
namazlannda
gerçekleştirdiği gizli
diplomasisini dün de
sürdüren Erbakan. Hurşit
ile birlikte genel merkezde
öğleyemeği >edi. Hurşit
ile Erbakan'm baş başa
göriişmesının ardından
açıklama vapılmadı
Başbakan'a sıkı
koruma
• ANKAR* (Cumhurnet
Bürosu) - Susurluk "ta
meydana gelen "de\ let-
mafva-aşıret" üçgenmdekı
kirli ittifakı ortaya çıkaran
trafik kazasının ardından
yavgınlaşan Başbakan ve
bakanlara yönelık suikast
iddialannın ardından
Başbakanlık'ta koruma
önlemleri arttırıldı.
Başbakanlık Binası'na
gelen her türlü paket. çiçek
\e kapalı zarfın bomba
uzmanlannın
kontrolünden geçirilmesi
karariaştırılırken. binava
silahla girilmesi de
yasaklandi
Gazianteplilere
plaket
• .ANKARA (AA) -
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel. sağlık
yatınmîanna katkıda
bulunan Gazıanteplileri
plaketle ödüllendirecek.
Gaziantep'te. devlet-
vatandaş ışbirliğivle
sürdürülen sağlık
yatınmîanna. toplam 169
milyar 300 milyon lıra
katkı sağlayan
hayırsev erler. Demirel
tarafından Çanka\a
Köşkü'ne çağnldı.
Sigara yasagına
onay istemi
• ANKARA (AA) -
ANAP Istanbul
Milletvekili Bülent
Akarcalı. sigaraya yasaklar
getiren yasayı onaylaması
için Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'i
arayacağını bildirdi.
Geçmişte eski
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın aynı konudakı
yasa hakkında hukukçulan
tarafından vanıltıldığını
kaydeden Akarcalı.
•"Cumhurbaşkanı'nı arayıp
Özal zamanında geri
gönderme gerekçesi olarak
ortaya konan gerekçelerin
tümünün yanlış değil.
yalan olduğunu
söyleveceğim" dedi.
Ç6D Genel
KUPUIU
• Haber Merkezi -
Çağdaş Gazeteciler
Derneği (CGD) Istanbul
Şubesi'nin Olağanüstü
Genel Kurulu yarın
yapılacak. ÇGD lokalınde
saat 11 .OO'de başlayacak
genel kurulda yeni
yönetim kurulu ve
denetleme üyeleri
seçilecek.
HABERLER
Avukatını azleden Sıvas kıyımı sanığı Atalay'ın itiraflarda bulunabileceği öğrenildi
'Kıynru başlatan Karataş'
EVİN GÖKTAŞ
ANKARA-Sıvas kıyımı da\asında
avukatını azleden Mevliit Atalay'ın.
gelecek oturumda bazı itiraflarda
bulunabileceği kaydedildi. Yakın
çevresınden alınan bilgıve göre Atalay.
karar değiştirmemesi durumunda.
savunmasında. olayı başından sonuna
kadar anlatıp suçsuz olduğunu
kanıtlamava çalişacak.
Son oturumda avukatını azlettiğini ve
sa\unma>ı kendisinin yapacağını belirten
Atalay'ın ta\n. 25 aralık günü yapılacak
duruşmada. olavla ilgıli şimdiye kadar
açıklanmamış bilgiler \ereceği beklentisi
yarattı. Yargıtay tarafından ıdam cezasına
çarptınlması istenen Atalay'ın. avukatını
azletmesine tepki gösteren cezaevi
arkadaşlan tarafından dışlandığı ilerı
sürüldü.
Atalav. gözaltındayken \erdıgi ifadede.
olay sırasında alkollü olduğunu belirterek
Madımak Oteh'nin önünde Aziz Nesin
alevhinde slogan attığını. ancak otelın
yakılması eylemine katılmadığını
kaydetti.
• Son duruşmada avukatını azlettiğini ve savunmayı kendisinin
yapacağını belirten Atalay. gözaltındavken polise verdiği ifadede
oteli asıl yakan kişilerden birisinin Yunus Karataş olduğunu
açıklamıştı. Yargıtay tarafından idam cezasına çarptırılması istenen
Atalay'ın, avukatını azletmesine tepki gösteren cezae\ i arkadaşlan
tarafından dışlandığı ileri sürüldü.
Oteli yakanlardan birisinin Yunus
Karataş olduğunu belirten Me\ lüt
Atalay. aözaltındaki ifadesinde şö>le
dedi:' "
"Olav günü akşam Âlem Birahanesi'nde
İbrahim adlı arkadaşımla birtikte bira
içhorduk. Atılan bir taşın birahanenin
camını kırması ü/erine. dükkân sahibi ile
birükte >fadımak Oteli'nin taşlanmasını
izledik, Bu arada emnivet müdürü Ali
Bey "in fenalık geçirmesi üzerine,
kendisine vardınıcı oldıık.
Bu sırada bir bidonjçerisinde benzin
getiren şahsın elindeki bidonu alnıak
isteven polis memurlarına vardımcı olup.
daha sonra bir bidon su getirip vere
dökiilen benzini söndürmeve çalıştım. Bu
sırada İslam dinine külîir eden Aziz Nesin
alevhinde slogan attık. Başka da bir
e>lemim olmadı. Otelin vanmasından
sonra ola> verinden uzakJaştını.**
Ifadeleri çelişkilerle dolu
Atalay. sa\cılığa \erdiği ifadede ise
herkesin oteli taşlanıasi sirasında
kendisinin de oteli taşladığını ve "Sıvas
Aziz Nesin'e mezar olacak" dive slogan
attığını. otel perde.sıııi tutuşturanlardan
birisinin Yunus Karataş olduğunu belirtti.
Sulh ceza yargıçlığıııdakı ifadesinde
otele ginlmesini önlemek için kurulan
polis barikatını zorlamava çalı^tığını \e
cezaevinden veni çıktığı için polislerin
kendisini tanımadığını bildıren Atalay.
otomobılleri ters çevıren \e benzin
deposunu ta^lavanm KnılSankava
olduğunu sövledı.
Kamu tanıklarından olan dönenıin Sıvas
Emnıyet Miidürü Doğukan Öner ile diğer
tanıklar Sami Ece, Rahim Çalışkan \e
Şaban Yılmazda Atalay'ın. Madımak
Oteiı önünde kurulan polis \e asker
barikatını aşmava çalışanlann ön
saflannda yer aldığını kaydettiler.
Mahkemenin karan
Ankara 1 Nolu DGM'nin kararındaki
"netice \e kanaat" bölümünde. \lev lüt
Atalav "ın ifadelerınde çeli^kı bulunduğu
\ urgulanarak şövle denıldi.
"Her ne kadar sanık son soruşturma
aşamasında üzerine atılj sucları inkâr
etmişse de cumhurivet sa\cısı ve sulh ceza
vargıcı huzurunda kamu tanıklannı
doğrulav ıcı ifade vermiş \ e ola\ lara
katıldığını açıklamıştır.
Hatta sanık Yunus Karataş \e Erol
Sankaya'nın da olavların içindeki verini
\e rolünü açıklamıştır. Sanığın me\cut
eylemleri ile bina yakmak suretivle de
birden çok kişinin ölümüne neden olmak
suçunun fer'i iştirakçileri içinde
bulunduğu ve asii failleri suç işleme
kararında tahrik \e teş\ikçi olarak rol
o\ nadığı kesin kanaati hasıl olmuştur."
Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın avukatlara türban serbestisi planına ret
6
Türban dinsel gösteıi unsııru'
• Türki\r
e Barolar Birliği
Genel Başkanı Eralp Özgen.
Adalet Bakanı Kazan'ın
yargı makamlarına vaptığı
duyuruyla a\ ukatların
tür'banla duruşmalara
girınesini vargıçlann
takdirine bırakmasının
anayasava aykın oiduğunu
belirtti.
ANKAR.\ (Cumhuri>et Bü-
rosu) - Türkhe Barolar Bırlıgi
(TBB) Genel Başkanı EraJpÖz-
gen. Adalet Bakanı Şevket Ka-
zan'ın. vargı makamlarına yap-
tığı. av ukatların türbanla duruş-
malara girmesinin vargıçlann
takdirine bırakıldığı duvurusu-
nun anayasava aykırı olduğunu
sö>ledi. Kazan'ın bağımsızyar-
gıya "dolaylı yoldan baskı" uy-
guladığını belirten Özgen. "du-
ruşmalara başörtüsmle girme
yasagının kaldınldığı" volunda-
kı duyurunun Adalet Baka-
nı'nın kişısel görüşü olduğunu
ve av ukatların resmı givsıleri-
nin belırlenmesıyle ilgıli TBB-
Genel Kurulu genelgesinin yü-
rürlükten kaldırılamavacağını
vurguladı. CHP Grup başkan-
vekilleri O>a Araslı ve Önder
Sa\ da. "Kazan, dinin siyasete
alet edilmesine kanat germekten
vazgeçmelidir" dedıler.
Özgen. Kazan'ın, avukatlara
türban serbestisine yönefık adı-
mına ilişkin duyurusunun hu-
kuk ve sistem açısından yanlış
olduğunu ve türban vasağının
sürdüğünü söyledi. Özgen.
"Kazan'm. TBB Genel Kuru-
lu'nun genelgesini ortadan kal-
dırma\etkisiyoktur"dedi. Ka-
zan'ı "kişisel düşüncelerini ba-
kanlığjn görüşü haline getir-
mekle" suçlavan Özgen. sözle-
rıni şöyle siirdürdü:
"Kazan. başörtülü avukatı
duruşmava kabul edip etmeme-
nin yargıcın takdirinde olduğu-
nu söylerken, başörtülü a\ ukat-
ları duruşmava aimamanın ana-
yasava av kırı olduğunu iki sav fa
anlatıp>argıçlara dolav lı talimat
vernıe volunu tutarak. çelişkive
düşmüştür."
AnayasaMahkemesi'nintür-
banı serbest bırakan bir yasa
hükmünü 1989 yılında iptal et-
tiğini anımsatan Özgen. iptal
kararı gerekçesindeki "Türban
serbesdsinin laik hukuk düzeni-
ne aykınlığı belirgindir" ifade-
sıne dıkkat çektı.
Bu konuyla ilgili basın top-
lantısı düzenleyen CHP Grup
başkanvekilleri Önder Sav ve
Oya Araslı da. "Kazan. dinin si-
>asete aletedilmesine kanat ger-
mekten vazgeçmelidir" açıkla-
masını yaptılar.
Akşener'den sorulara yanıt yokİçişleri Bakanı Meral Akşener. kamu
düzeni ve dev let otoritesinin devamı için
organi/e suç şebekeleri ile etkili
mücadelenin şart olduğunu
vurgulavarak bir dizi önlem alınnıasını
istedi. Akşener yaj ımladığı genelgede.
organize suç şebekeleri ile mücadelede
profesyonelleşmiş \e uzmanlaşmış
kadroların olacağını belirtti. Akşener
bakan olduktan sonra ilk kez dün
tstanbul'a gelerek kentin
löneticilerinden birer brifing aldı. İlk
/narerini İstanbul \aliliği'ne>apan
Akşener. \'ali Rıdvan Nenişen'den
İstanbul'un sorunlamla ilgili brifTng
aldı. Yenişen'in bir anı plaketi sunduğu
Akşener, siirdürmekte olduğu göre\ inin
çokonuriu \ezor olduğunu sö>ledi.
Akşener, İstanbul'un 80 il içerisinde en
\oğun nüfusa sahip kent olduğunu
\urguia>arak "Bura>a bir İçişleri Bakanı
olarak İstanbul için nelervapabilirim.
onu ögrenmeye geldim" dedi. Ardından
İstanbul Fmııivet Müdüıiüğü'nde.
Fnınivıt Müdürü Kemal Ya/ıcıoğlu'nun
bir brifing verdiği Bakan Akşener,
gazetecilerin ısraıiı sorulannı yanıtsız
bıraktı. "Burava brifing almava geldim
ve aldım; hepsi bu" diven Akşener.
hükümetin Susurluk olavı hakkında
susmava de\am edeceğinin de işaretini
vermiş oldu. (Fotoöraf: KADER
TLĞLA)
CHP: Tunceli sürgünden de kötü
AV'ŞE SAYIN
A\K\R.\-CHP
mılletvekillerinin
Tunceli ve
ılçelerine
^ vaptıkları
ınceleme gezısinın ardından
hazırlanan raporda. teröre karşı
güvenlik önlemleri gerekçe
gösterilerek 450 bin insanın
mağduredildiği belirtildi.
Raporda. Tunceli'de uygulanan
zorunlu göç ve gıda ambargosu
nedeniv'le halkm "yaşamdan
kopartıldığı" v urgulanarak
"1938"de Dersim'den sürgün
edilenlere sağlanmış olan
olanaklar dahi. bugün kö\ ünden
sürgün edilenlere çok
görülmektedir" denildı.
CHP Tunceli \lillet\ekilı Orhan
N'eli ^ ıldınm. Utaııbul
Mılletvekilleri .Algan Hacaloğlu.
Ercan Karakaş \e Erzıııean
Milletvekilı Mustafa ^ ıldız'ın
açıkladıkları ön raporun
ardından. gezi değerlendirmeleri
ve çözünı önerilerini içeren rapor
tamamlandı.
'Hepsi bizim çocuğumuz'
Doğu ve Güneydoğu
Anadolıf nun 20"ve yakın ilinde
12 v ıldır. terör. şiddet ve baskı
olduğuna dikkati çekılen
raporda. "İster güvenlik
güçlerimiz ve askerlerimiz olsun,
ister ona silah doğrultan
kandınlmış gençler olsun. hepsi
bizim çocuklanmızdır. akmakta
olan kardeş kanıdır" görüşüne
\er verıldı.
450 bin kişi mağdur
Şımdıve kadar Doğu ve
Günevdoğu'da kö> boşaltmalar.
göçe zorlamalar nedenivle 450
bin kişinin mağduredildiği
kaydedılen raporda. Ağustos
1995 ıtibarıvla Tunceli'nin de
420 kö> ünden li<4'ünün. 1179
mezrasindan 625'inin
boşaltıldığı. 18 bin 436 yurttaşın
başka bölgelere göç etmek
zorunda kaldığı ifade edildi.
Geri dönüşün olmadığı verlerde
vaşavan vurttaşlar için ise
"topfu çiftlik ve merkez
köv"prqıelerının vaşama
geçirilmesi gerektiğı vurgulandı.
Hemen hıç yatınm vapılmavan
Tunceli"de h'ayvancılığın
çökertildiğine dıkkatı çekılen
raporda. "Ziraat Bankası besi
projesi kredilerinden
vararlanabilmek için kefaletsiz.
ö/el denerimli kredi plasman
sistemlerinin uvgulanması"
önerisı veraldı. "Gıda
ambargosu bir insanlık ayıbıdır.
TunceliŞe \e Tuncelililere büvük
haksızlıktır" denilen raporda. bu
uvgulama ile halkın sağlıklı
vaşam hakkının elınden alındığı
vurgulandı. Tunceli"de. insan
haklanna avkın bir başka
uvgulamanın da ulaşım ve
seyahat özgürlüğü olduğu
belirtildi.
SIFIRNOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Sedat Bucak'ın önceki gece
HBB televizyonunda hazırlanan
"çanak" konuşması, bir çok so-
ruyu yeniden gündeme getiriyor.
Sedat Bucak, kazadan hemen
sonra şuurunun yerine geldiğini
ve basında çıkan her haberi dik-
katle izlediğini söyledi. Bu açık-
lamadan, Sedat Bucak'ın hak-
kındaki iddialardan başından iti-
baren haberdar olduğunu öğ-
renmiş bulunuyoruz.
Kafalardaki ilk soru 20 günden
bu yana öyleyse neden sustu?
"Sustunıculararabamdayoktu"
diyor. Kazanın ilk gününden iti-
baren Bucak'ın arabasındasus-
turucu olduğu yazıldı. söylendi.
Şuuru yerinde olan Bucak, gaze-
teden bu haberi okuduğu ilk gün
değil de. neden 20 gün sonra
arabamda susturucu yoktu di-
yor. 0 zaman Sedat Bucak'a ça-
nak sorular soran gazetecinin 20
gündür neredeydin diye araya
girmesi gerekmiyor muydu?
Sedat Bucak. kaza sırasında
korumalannın ve akrabalarının
Sedat Bucak'ın Konuş(turul)ması
arkadaki arabalarda olduğunu
ve hemen olay yerine yetiştikle-
rini de anlattı. O zaman susturu-
cuları arabaya kim koyabilir?
Kendi korumalarını. Koca-
dağ'm. Çatlı'nın adamlarını kim
ekarte edebilir? Buna nasıl ina-
nacağız?
Gerçeği söyleyelim: Sedat
Bucak, 20 gün boyunca ne açık-
lama yapacağınm hazırlıklanyla
uğraştı. Çok sayıda üst düzey si-
yasetçiyle ve bizim bilmediğimiz
insanlarla konuştu. Bu arada
muhtemelen Sedat Bucak'ın bi-
(incinin yerinde olmadığı açıkla-
narak zaman kazanıldı.
Önceki gece, Sedat Bucak'ın
konuştuğu saatlerde ben de
Flash TV'de idim. iki programın
aynı anda yayına girmesi nede-
niyle Flash TV ekibi HBB'cilere,
yayın sırasında karşıhklı canlı
bağlantı kurmayı öneriyorlar. Se-
dat Bucak'a damşıyorlar. Sedat
Bucak önceden kendisine yazı-
lı olarak bildırilecek bir soruyu
cevaplayabileceğini söylüyor.
Benden de bu tür bir soru gelir-
se karşılık verebılecegini belırti-
yor. Flash TV'mn yaptığı bu öne-
riyi reddetim. Ancak canlı yayın-
da karşıhklı tartışma olanağı bu-
lursam böyle bir öneriyı kabul
edeceğimı bildirdım.
Çünkü bu meslek ilkelerinin bir
gereğı. ancak gerçekleri ortaya
çıkarmaya yardımcı olabilecek
birgörüşmeyiyapabılirdim. Baş-
ka türlüsü: hakkında çok ciddi
ıddialar bulunan Bucak'ın yap-
tıklarını örtbas etmeye neden
olabilirdi.
Her gün yem bir cınayet ay-
dınlanıyor. Sorumlularını arıyor-
sunuz. hepsinin vatansever ol-
duklarını söylüyorlar. Tarık
Ümit'i hanginiz oldürdu diye so-
ruyorsunuz, cevap "Ben vata-
nım için canımı vermeye hazı-
rım"oluyor. Behçet Cantürk ü.
Yusuf Ekinci yi. Savaş Bul-
dan ı. Medet Serhat ı Abdullah
Çatfı ekibinin oldürdüğüne ilişkin
devlet raporları var, buna ne ce-
vap vereceksiniz diye soruyor-
sunuz. "Abdullah Çatlı. dünya-
nın en iyı ınsanı, bırkahraman ve
vatanseverdı" cevab) karşımıza
çıkıyor.
Pekı bu cinayetleri kim işledi?
Türkiye'deki büyük suikastları
kim gerçekleştirdı? Bu sorunun
cevabı yok. Bir ülkede büyük su-
ıkastlar. eğer içinde devlet güç-
leri veya uluslararası parmaklar
yoksa aydınlanır. Abdi İpekçi ci-
nayetınde Mehmet Ali Ağcaya
kimler tetiği çektirdi? En sıkı ko-
runan cezaevinden onu kimler,
ne amaçla kaçırdı?
Bu sorulann cevabını devlet
bulmak ve vermek zorunda. Ara-
dan yıllar geçiyor ve karanlıklar
hâlâ aydınlanamıyorsa. devletin
bunda sorumluluğu olduğunu
söylemeye devam edeceğiz.
Devlet. bazılarının sandığı gi-
bı. soyut ve ulaşılmaz bir güç de-
ğil. Devlet. sistemi sürdürmek
amacıyla kurulmuş bir örgütlen-
me. Devlet; cumhurbaşkanıyla,
ordusuyla. meclisiyle. hüküme-
tiyle, yargısıyla. polisiyle düzeni
korumak için organize olur. Eğer
bir sistem kendi koyduğu hukuk
kurallarını ihlal etmeye başlarsa.
bu sonuçtan devletin bütün ku-
rumlan sorumlu olur.
Uğur Mumcu'nun katilini ve-
ya katillerini ortaya çıkarmak yal-
nızca polis ve yargının görevi de-
ğil. Meclis'ten. cumhurbaşkanı-
na kadar bütün yetkililer, kanun-
suzlukları ortaya çıkarmak zo-
runda. Yoksa aynı soru onlara da
yönelecek: "6u cınayetler ve
kanunsuzluklaryapılırken devlet/
sizyönettiniz. Kim bunlar?"
CÜMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRA.MOĞLU
'Yaşamın Trajik Duygusu'
Kendjmden hiç hoşnut olmadığım bir zaman-
da, canım aynı anda birçok şeye birden sıkılmak-
tayken ve birkaç gün sürecek bir yurtdışı yolcu-
luğu için sabahın çok erken bir saatinde evden
çıkmak üzereyken yanıma Miguel de Unamu-
no'nun bir başyapıt olan kitabını. "Yaşamın Tra-
jik Duygusu"nu aldım... Otobüste, sonra hava-
alanında ve uçakta, kitabı geçen yıl okuduğum-
da altını kurşun kalemle çızmiş olduğum bölüm-
leri, satırları bir kez daha okudum. Bunlardan ki-
milerini sizlerle payfaşmak istiyorum. Günlükya-
şamlarımıza. ülkemizin yaşamına dair önemli ya
da az önemli ya da hiç önemi olmayan şunca ko-
nu dururken neden ispanyol şair-romancı-filozof
Unamuno veonun "insan", "tanrı", "varoluş"ko-
nularındaki felsefi kitabı? Daralan, sığlaşan ya-
şamlanmıza bir genişlik. derinlik getireceğini um-
duğum için... Zaten sabahın alacakaranlığında
evden ayrılırken, yanıma neredeyse içgüdüsel
olarak bu sevgili kitabı alışımın nedeni de başka
bir şey olamazdı: "Kendim" olduğumu, sadece
"/cend/>r;"olduğumu, "kendim" dediğim şeyden
başka bir şey olmadığımı, olamayacağımı, olma-
mam gerektiğini bir kez daha anımsamak, du-
yumsamak ihtiyacı... Yine "başka birgökyüzü al-
tında", yabancı bir kenrteki otel odamda. masa-
mın üzerinde Miguel de Unamuno'nun kitabı du-
ruyor. Ona kulak vermenizi diliyorum...
• • •
Filozoflar, felsefe ve şiir üstüne:
"... bir filozofta, bizi kesinlıkle en çok ilgilendir-
mesigerekli olan insandır... Eğerbir filozofbir in-
san değilse, filozoftan başka her şeydir o: her
şeyden önce, bir bilgiçtir, bir bilgiçse taklididir
bir insanın, aslı değil... felsefe, şiirgibi bir bütün-
leşme ve bireşim (Synthesis) çalışmasıdır, yok-
sa sözde felsefi bilgınliktir. . Herbilginin birama-
cı vardır. felsefenin de öyle ereği vardır tüm yaz-
gımıza, yaşam ve evren karşısındakı tutumumu-
za ilişkin. Felsefenin de en trajik sorunu, aklın ge-
reksinmelerıni kalbin ve iradenin gereksinmele-
riyle uzlaştırmaktır."
• • •
Birlik ve süreklilik üzerine:
"Bir insanı belirleyen, onu bir insan yapan bir
birlik ilkesi ve bir süreklilik ilkesidir. Gövde saye-
sinde önce uzamda (mekânda) sonra da eylem
ve iradede bir birlik ilkesi.. bugün ben olanın, sü-
rekli bir seri bilinç halleri yoluyla, yirmi yıl önce
benim gövdemin içinde olandan çıktığı su gö-
türmez gıbi görünmektedır bana. Bellek birey-
sel kişilığin temelıdir, geleneğin bir halkın kişiliği
olması gibi tıpkı. Bizler bellekte ve bellekle ya-
şarız ve tinsel (manevi) yaşamamız gerçekte sa-
dece belleğimizin varlığını sürdürmesi için, ken-
di ni umuda dönüştürmek çabası, geçmişimizin
kendinigeleceğe dönüştürmek çabasıdır... Her-,,
kes kendi kişHığtnı savunur ve kBndi düşünüş ya -
da duyuş biçimindeki bir değışikliği, ancak bıf
değişiklik ruhunun birliğıne girebilıp onun sürek-
liliğiyle bağlantılı olabildikçe; bu değişiklik varo-
luşunun, düşünüşünün ve duyuşunun tüm geri
kalan biçimiyle uyum saglayabilip bütünleşebil-
dikçe ve aynı zamanda, o kimsenin anılarıyla kay-
naşıp bırleşebıldikçe kabul eder. Bir insan çok,
hatta hemen hemen tumüyle değişebilir, ama
bu değişiklik onun sürekliliğı içinde olmalıdır."
• • •
Yaşamın trajik duygusu üstüne:
"Bir şey vardır ki daha iyı bir ad olmadığından
yaşamın trajik duygusu diyeceğız ona biz.. etten
ve kemıkten insanlar arasında bu yaşamın trajik
duygusuna sahip tipik örnekler olmuştur..."
• • •
Umamuno'nun (O. Derinsu çevirisi) kitabına
değişik nedenlerle (bazen de belki tartışmak için)
yine döneceğim. Bu yazıyı. "yaşamın trajik duy-
gusu"na sahip insanlar arasında saydığı büyük
Italyan şairi Leopardi'nin dizesiyle bitirmek is-
tiyorum: Yazgı, aşkla ölümü aynı zamanda varet-
ti...
Yavınu Zarakolu bir davasından beraat etti.
Zarakolu ve
Kürkçü yargdandı
Istanbul Haber Servisi-
Human Rights VVatch
tarafından hazırlanan ve
Belge Yayınları'nca
vavımlanan "Savaş ve
İnsan. Türkive've Silah
Transferleri \e Savaş
Yasaları İhlalleri" adlı
kitap hakkında TCK'nin
159 1 maddesınden
yavıncı Ajşenur
Zarakolu ve gazeteci
Ertuğrul Kürkçü"nün
varsılanmasına devam
edifdi.
tstanbul 2. Ağır Ceza
Mahkemesi'ndeki
duruşmaya Kürkçü ile
kesinleşmiş bir cezası
nedenıvle Bayrampaşa
Cezaevi'nde bulunan
Zarakolu katıldı.
Yabancı basının ve
Human Rights
\Vatch'un Belçikalı ve
Fransız avukatlanmn da
izlediği duruşmada
"Devletin askeri ve ı
emnivet muhafaza -
kuvvetlerini tahkir ve i
tezyif etmek" suçundan
1 vıldan 6 yıla kadar
hapis istemivle
vargılanan Zarakolu ve '
Kürkçü suçlamaları
reddetti.
Mahkeme başkanı, sanık
avukatiarı Osman
Ergin'ın mahkemeve î
delil olarak sunduğu
bazı dosyaları incelemek
amacıy la duruşmayı
erteledi. Zarakolu aynca '
Belge Yaymcılık
tarafından vayınlanan.
vazar Faysal Dağlı'nın
kaleme aldığı "Ateşten »
Portreler" adlı kitap
nedenivle yargılandığı '
davadan da beraat etti. '