Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
26=KİM 1996 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
Aoaoa Y 16
Ediie P3 14
Çara*kae 14
Koaelı
Izrrr
V 13
P3 20
Marsa 16
-Aydn PB 15
Oenzlı ' B 14
-Zonıudak V 12 Antalya
Samsın
TrabzoT
Gıresur
Ankara
Konya
EskişeHr
Sıvas
Y
Y
Y
Y
PB
Y
Y
16
15
15
10
9
10
6
PB 20 Kars
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
17
16
17
16
15
10
12
Butun bolgeler parçalı
Dulutlu; Marmara'nın
aoğusu. Karadenız, Iç
Anadolu'nun kuzey ve
doğusu, Doğu Akdenız.
Doğu ıle Güneycioğu
Anadolu yağışlı geçe-
cek. Yağışlar yağnnur,
dogu Akdenız sağanak,
Karadenız'ın ıç kesım-
len.lç Anadolu'nun do-
ğusu ıle Doğu Anado-
(u'nun kuzeyınoe yuk-
seklerde karla karışık
yağmurtu olacak.
Londra
Parıs
Roma
Berlin
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
Y
Y
PB
PB
Y
PB
B
PB
1b
17
18
13
13
23
9
14
Budapeşte PB 11 Münih
Atina
Mılano
Oslo
Helsinki
Stockholm
Belgrad
Vıyana
Bonn
B
B
Y
Y
B
B
B
Y
15
17
6
7
8
9
11
15
12
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflıs
Kahıre
B
PB
PB
PB
Y
PB
Y
B
3
29
15
21
20
17
18
26
Şam 18
Parçalı bulutlu
G Ü N C E L CÖEYTARCAYIREK
. • Euştarafı l. Sayfada
atıp iunjyor.
Tansu ıle Necmi ikilisi ise; aaşka havalarda. Hal-
Kın cDğru haberalma özgürlüğlnü kısıtlayan "yalan
habere karşı yeni cezalar geJren" bir yasadan sü-
rekli >oz ediyorlar.
., Kazan Şevket, Adalet Bakaiımız daha değişik.
7-12rnacfdelik kapsamlı bır basın yasası üzerinde
çahşîklannıaçıklıyor.
• - Ültemızde genış bir çevre; Batı'nınhâlâbizianla-
yamanasındaki nedenleri ha> retle, hatta kızgınlıkla
karşılyor.
" Oysa, kızmaya, şaşmaya hakkımız yok. Bakın ne-
den:
Tarsu, on gün ABD'de kaldı. Oğluna ev ve söy-
lentiy* göre bir sağlık kliniğinde yer aramaktan va-
kit buduğunda. Amerikalılarla görüştü.
Orsda, ABD Dışişleri BaKanı Christopher'e
"IMF'/İ gönderin, Türkiye ile yeni bir stand-by an-
taşmasıyapması için bize 'yardımcı' olun" diye ri-
cacı ddu.
- IMFgeldi.. veartık bizlerin alıştığı öyleolaylar, gö-
rüşmelerde öylesine garip konuşmalarla karşılaştı
ki... Kalacağı süreyi tamamlamadan pırrr... Gidiyor.
" Aktanldığınagöre, IMF'nin Türkiye Masa Şefi Mar-
tin Hardy diyor ki: "Iki taraf (koalisyon ortaklan) ya
birbirinden çok habersiz ya da birbirlerinden bilgı
saklıyorlar, birbirlerine güvenmiyorlar. DYP'liler bir
türlü konuşuyor, RP'liler bir türlü."
r Adamlar, iyisı mi, "keçileri kaçırmadan ABD'ye
pönelim" diye düşünmüş olacaklar.
Koalisyon ortaklan, Basın Yasası'nı, IMF'nin sap-
tadığı gibi, birbirinden habersiz, tam bir curcuna
jçinde tezgâhlıyor.
Yutmazlar
, Kuşku yok; AP'nin Türkiye aleyhine karar çıkara-
fcağı öğrenilince, şaibe-rehine hanım alelacele "De-
mokratikleşme paketı çıkaracağız" diye açıklama
yapıyor. Sanıyoruz ki. demokratikleşme konusunda
bir yıl uyuduktan sonra yapacağımız son dakika
açıklamalarla Batı'yı kandıracağız.
Üstelik demokratikleşme paketinde sıralananlar
"da kamuoyumuza doyurucu gelmiyor. Terör Yasa-
sı'ndakı 8. madde var mı pakette, yok! Olsa bile ye-
tersiz. Belki 6 ya da 7. maddeleri de değiştirmek ya
da kaldırmak gerekiyor. Ses var mı bu bahislerde,
yok! O zaman? AP'yi hamasi duygularla suçlamak
garip kaçmıyor mu?
Üstüne üstlük, demokratikleşme paketini kim
açıklıyor? Şaibe-rehine! AP, Tansu denilince aldatı-
fan kadın veya kocaya özgü duygularla kabarıyor.
Şaibe-rehine. seçımden önce gümrük birliğine gir-
memiz için Avrupa'ya yalvaryakarken, "Onaylamaz-
sanız GB'yi, haaa, bakın RP iktidara gelir" diye ya-
lan güvenceler vererek AP'yi kandırmamış mıydı?
' AP, bü hafünun sözüriöTıasıl înariaeâK,
1
öahâ CfÖği"
aısu niçin inanacak?
Rehine şaibe hanım, temize çıkmanın yolunu Ho-
ca'nm sütresine saklanmakta bulurken, burun kıvır-
dığı Benazir Butto, eşiyle kendisi hakkındayolsuz-
iuk savları için ayrı bir komisyon kurulmasını isteye-
cek kadar yürekli davranıyor.
Dün laik. bugün antilaik! Bu kimliklerle Avrupa
Paıiamentosu ya da ABD , Türkiye'yi destekleme-
yi sürdürebilir mi? Olsa olsa. yalancılığı kanıtlanmış,
soruşturmaiardan kurtulma yürekliliğini Benazir ka-
dar gösterememiş kimliklereancak halkımız oylany-
1a can verebilir.
IMF ve IMF ile görüşmelere katılan Türk heyetiy-
ie yakından ılişki kurabilen gazeteciler, Martın
Hardy'nin başka bir saptamasım aktarıyorlar:
# "Bunlar (RP'li bakanlar. Adam Fehim'ler, Neca-
C Çelik'/er vs.) başka dünyanın adamlan. Ayrı dıi-
lerden konuştuk. Onlarla anlaşabilmemiz, belirlior-
tak bir noktada buluşabilmemiz mümkün değil.
Çünkü hiçbir ortak noktamız olmadığını gördüm."
Bu saptama, RP'nin or-
tağı dışında Türkiye'de de
pekçok kesimin birleştiği
bir görüş,
Ne çare, gel de bunu
DYP grubuna. şaibe-rehi-
ne hanımın çevresini alan
silahşorlara, anlat, an-
latabilirsen.
Ne söylersen söyle.
Kös dinliyorlar, kös!
Bulutiu
L Çok bulutlu Yağmurlu Kadı
Dış krediler tehlikede
• Baştarafı 1. Sayfada
IMF'nin mesajını beklediöini anım-
satan yetkililer. "LMF'nin bütçe ra-
kamlarının ardından Tiirkiye için
olunılu bir mesaj vermeyeceği orta-
da. Bu durumda kredi notunun dü-
şürülmesi kaçımlmaz" dediler.
Riskliülke
Uluslararası ri.sk degerlendirme
•kuruluşları son olarak eylü! ayında
Türkiye'nin "BBB artı" ile "güve-
nilirük" sınırında olan kredi notu-
nun IMF'nin raporundan sonra ye-
niden belirleneceğini açıklamışlar-
dı. Ekonomi kurmayları. IMF'nin
son raporları ve bütçe hakkındaki
değerlendirmelerin ardından olum-
lu bir rapor vavımlanmasının ola-
naksız olduğuna dikkat çekerek,
"Büyük bir olasılıkla kredi notunu
"BBB eksi' ile "vatmm yapılabilir
ülke' sınınnın aitına diişürecektir.
Bu durumda da Türkiye'ye biirün
kredi kapılan kapanır" dediler.
Türkive'nin kredi notu son ola-
rak 1994 yılı ocak ayında "BBBek-
si"ve düşürülmüştii. Türkiye o ta-
rihten ]i
)95 yılı nisan ayına kadar
geçen 14 aylık sürede hıç dış kredi
alamanıı^tı. Yetkililer, hükümetın
I997yılındayapacagı 11 milyardo-
lartık dış borç geri ödemesi için en
az 7.5 mılyardolarlık dış kredi bul-
ması gerektiğine dikkat çekerek,
"Eğer dış borç aiınamazsa. Merkez
Bankası biiy iik bir dö\iz darboğazı-
na girer" uvansında bulundular.
Yetkililer. kredi notunun düşmesi
durumunda uzun vadeli dış kredinın
yanı sıra "sıcak para"olarak adlan-
dınlan kısa\adeli dışborcungirişi-
nin de azalacağını belirterek şu de-
ğerlendirmeyi yaprılar:
"Hazine'nin 2.5 katrilyon lirayı
aşan iç borç gereksiniminin yurtiçi
tasarrufiarla karşılanması olanak-
sız. İçborçlanmayıldaortalama 150
milvar dolara \akın giriş-çıkış ya-
pan kısa vadeli dış borçlarla finanse
ediliyordu. Eğer sıcak para kesilirse
Hazine'nin borçlanma olanakları da
kısıtlanacak."
Çiller himser
DYP Genel Başkanı \ e Başbakan
Yardımcısı Tansu Çiller dün Başba-
kan Necmettûı Erbakan ile görüş-
mesinin ardından gazetecilerin.
JMF'yleilişkilerkonusundakisorıı-
larına. "Zannedildiği gibi kopmuş
değiltz. Görüşmelerimiz rutin o-
larak siirüyor" yanıtını \ermekle
yetindi.
Sulu kar i Gok gurultulu
IMF bütçeden kaygıh Erbakan'dan memnun
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)- Uluslarara-
sı Para Fonu (IMF). 1997 \ıh bütçe tasansında
vergi ve faiz giderlerının vüksek. ıç borç faiz
ödemelennin de düşük rutulduğu y önündeki gö-
rüşünü re«.men açıkladı. IMF Türkiye Masası Şe-
fi Thomas Hardy. bir vandan "Bütçe rakanıla-
rından kaygriıyız" derken bir vandan da Başba-
kan Necmettin Erbakan'la yaptıklan göruşme-
den memnun aynldıklannı dıle getirdi.
Başbakan Necmettin Erbakan'dan randev u al-
malan üzerine ABD'ye dönüşlerıni I gün erte-
leyen IMF heyeti. dün basına açıklama yaptı. Er-
bakan'la görüşmelerinin ardından Devlet Baka-
nı L'fuk Söylemez'le birlikte bir açıklama yapan
Hard>
r
. 1997 bütçe tasarısını ve hedetlerini ince-
lediklerinı bildirdi.
Hardy. ta^anda 5 katrilyon liraolarak öngörü-
len vergi gelirleri ıle PTT'nin T'sinin satışından
YÖK Cenel Kurulu yapıldı
elde edilmesi planlanan 450 trilyon liralık he-
defler konusunda çekince koyduklannı belirtir-
ken tasarıda 1.8 katrilyon lira olarak öngörülen
iç borç faiz ödemelennin düşük olduğunu da vıır-
guladı.
Hardy şu görüşleri dile getirdi:
"Bütçeileilgili birtakım kavgılarımı/ var. Bun-
lardan önemli olanı. sosyal giivenlik problemi.
Sosval «ii\enlik sistemindeki açık, geçen yıllarda
çok hızlı artti. Cerekli önlenılerin alınmaması du-
rumunda bu açık daha da artabilir. Çok önemli
konularda DYP >e RP'li milletvekilleri ile göriiş-
me olanağı bulduk. Bundan son dervce memnu-
nuz. Özeilikle Başbakan Erbakan ile yaptığımız
göriişmeden memnun olduk."
Bütçe hedetlerinin sağlanabilmesi için "*sıkı
kontrorgerektigini belirten Hardy, vüksek enf-
lasyon \e dış ticaret açıgına dikkat çekerek acil
olarak "anti-enflasyonist"1
önlemlenn alınması
gerektığini de vurgulad».
Başbakan Erbakan ve dığer hükümet yetkilı-
leriyle yaptıklan görüşmeleri •"olumlu" olarak
nitelendiren Hardy. hükiimetin. bütçe hederteri-
nin gerçekleşmesi konusunda kararlı olduğunu
söy ledi. Hardv. -IMF, bütiin üye ülkelerle iyiça-
lışmak ve ivi bir diyalog arzusundadır. Kesinlik-
le Başbakan Erbakan, bizimle ivi çalışmak yö-
niindeki güçlii ar/usunu dile getirmiştir. Pozitifbir
açıklamada bulunmuştur kendileri" dedi.
Hardy. yeni bir stand-by kredi anlaşması inı-
zalanıp ımzalanmayacağına ilişkin soruva. bu
konuda bir açıklama yapmanın erken olduğu yö-
nünde yanıt verdi.
Söylemez de yaptığı açıklamada. görüşmele-
rin olumlu geçtiğini. (MF heyetinin 1997 başın-
da veniden Türkive've «eleceöini sö\ ledi.
Cumhurbaşkanı KEİ zirvesinde barış ve istikrar istedi
Demirel: Karadenız'i
adayian beürlendi çatısınalardan arındırabnı
MÜ'nün rektör
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Yüksekög-
retim Kurulu (YÖK) Genel Kurulu. Marmara
Cniversitesi rektör adav lannı belirleyerek 1997
öğrenei seçme ve yerleştirme sınavı (ÖSYS) kı-
lav uzunu da ona> ladı.
YÖK Genel Kurulu. dün Başkan Prof. Dr. Ke-
,m[GM»
z
fy^ıgin&tanhndı. Gürüz. 6 sa-
at süren toplantı sonrasında yaptığı a^Klamaua.
Marnıara Lniversitesi'ndeProf. Dr. (>ner Faruk
Batırel. Prof. Dr. Atıf Akdaş \e Prof. Dr. Necla
Pur'un rektör adayı olarak seçildiklerini belir-
terek 21 fakülteye de dekan araması yapıldığını
bildirdi.
Gürüz. ayrıca 1997 ÖSYS kılavuzunun da
onay landığını bildirdi. Yeni kılavuza göre. bu v ıl
ÖSS'de 120 puan alan adaylar, ikinci basamak
sınavına girmeye hak kazanaeaklar. Ortaöğretim
başarı puanının sınas değerlendirilmesine yan-
sıtılmasına ilışkın yeni düzenleme ile 3 kezden
fazla öğrencı seçme sınavına (ÖSS)girdiği hal-
de başarısız olan adayiarın üniv ersite sınav ların-
dan mahrum edrlmesine ilişkin karar ise 1998 yı-
Iında uygulamaya konulacak. Kılavuzda. geçen
yıllardan farklı olarak öğrencilerin dikkat etme-
leri gereken konular karikatürlerle anlatılıyor.
Genel kurul. çeşitli üniversitelerdeki dekan
atamalannı da onavladı.
MOSKOVA (AA)-
Cumhurbaşkanı Süleyroan
Demirel. Karadeniz Ekononıik
İşbirlığının(KEİ).
parlamentolarca onaylanacak
uJuslarara.sı bir belge
"çerçevesmde saglam bir
hukuki temele oKirtulmasının
zamanının geldiğini söyledi.
Demirel. "Vizyonumuz,
Karadeniz'i gerginliklerden,
çahşmalardan anndınlmış
mürefTeh bir bölge haüne
dönüşfürmektir" dedı.
Mosko\a'da düzenlenen KEİ
Zirvesinde yaptnjı
konuşmada "KEfgirişimini
oluşturan ülkelerin birçoğu.
geçmişin sivasi tercihleri
nedeniyle birbirlerinden uzak
kalmışjardr dıyen Demirel.
ancak bugün bu yaratıcı
girişim sayesinde KEl'nin
çağrısının her geçen gün daha
da güçlendiğini görmekten
duyduğu gururu dile getirdi.
Demirel, tam üyelik ve
gözlemci üyelik için yapılan
başvuruların gıderek
artmasının. istıkametin
doğrulugunun açık göstergesi
olduğunu belirterek. şunları
kaydetti: "KEİ, bu gelişme
htzıyla Admatik'ten Pasiftk'c
kadar uzanan geniş bir
coğrafyada önemji bir rol
ovnayacaktır. KEİ üyesi birçok
ülke, Avrupa ite tam
entegrasyona
hazııianmaktadırlar. Bu
ülkeler, gelecekte Karadeniz
toplumlanyla Avrupa Birliği
arasında sermayenin, mallann
ve hizmetlerin serbest
dolaşımının eninde sonunda
gerçekleşeceği bekientisini
taşımaktadırlar. KEİ gibi
dinamik bölgesel ekonomik
işbirliği mekanizmalan,
Avrupa'nın entegrasyon
sürecine önemli katkıda
bulunacaktır. Esasen KEİ ve
Av rupa Birliği birbirierini
tamamlaMCi unsurlardır."
Demirel. dün akşam vurda
döndü. Moskova dönüşünde
Esenboğa Havaalanfnında bir
basın toplantüi yapan
Demirel. zirveye 11 devlet ve
hükümet başkanının
kattkhgını belirterek '
toplantıda bölgenin güven,
istikrar \ e refaha kav uşması
doğrultusunda üyeler
tarafından başlatılan ekonomik
işbirliği süreci ile ilgili ek bazı
somut önlemlenn alınmasının
kararlaştırıldığını bildirdi.
Türkiye'nin önümüzdeki 6
aylığına KEİ başkanlıgı
görevini dev raldığını
kaydeden Süleyman Demirel.
"KEİ'nin uluslararası
kuruluşlarla ve ABile olan
ilişkiterinde sağlam bir
mekanizmanın kurulınası ve
KEİ'nin kalıcı bir bölgesel
ekonomik kuruluş haUne
getirilmesi için kurumsal ve
hukuki yapının güçlendirilmesi
konulan ele alındı" dedi.
irRır 2 B U G Ü N
Saat : 21.25
Saati geri
almayı
imutmaym
• Baştarafı 1. Sayfada
saat geri alınacak.
Alınan bilgiye göre. geçen
yıllarda 6 ay üzerinden
eylül sonuna kadar süren
yaz saati uygulaması. bu
yıl. Dışişleri
Bakanlığf nın. Avrupa
ülkeleri ile uyTjm
sağlanmasına dönük
önensı doğrultusunda
alınan karar nedeniyle 7 ay
sürdü. Önümüzdeki yıl ise
30 mart tarihinde
başlayacak olan yaz saati
uygulamasına göre 29 mart
cumartesi gününü 30 mart
pazar gününe bağlayan
gece. saatler 02.00"de bır
saat ileri alınacak.
Gelecek yılki yaz saati
uygulaması. bu yıl olduğu
gibî'ekim sonuna kadar
sürecek ve 25 ekim
:umartesı gününü 26 ekim
sazara bağlayan gece,
saater veniden 02.00'de bir
saatgerı alınacak.
Vetkililer. bu yılki
len saat uygulamasından
)0Omilyon kilovatsaat
meni tasarnıfu
lağbndığını bıldinrken. bu
asa-rufun parasal
.arşılığının yaklaşık I.I
rilyjn lirayı bulacağını
telittiler.
JOKER
G U N D E M MÜSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
Istanbul'da Kapalıçarşı'dan ikı sarık aldırdım.
Önümüzdeki hafta partinin grup toplantısına başım-
da sarıkla çıkmayı planlıyorum. Partide hâlâ. dön-
me hızıma yetışemeyenlerin olması can sıkıcı bır du-
rum. Benim sarıkla çıkmayı tasahadığımı duyunca
hepsi birden ayağa kalktı:
- Olmaaaz... Sarığı erkekler gıyer...
Biz her şeyde öncü değil mıyız? Eğer böyle bir ge-
lenek varsa, yıkmış oluyoruz. Fena mı?
Bir heyet kurduracağım, başka nelerı yıkmak la-
zım, tek tek araştırtacağım.
Partinin grup toplantılannı bundan sonra hep de-
ğişik yerlerde yapmayı planlıyorum. Bir gün türbe-
de, bir gün tekkede... Hele başlayalım, sonunu kes-
tiremiyorum, Medine de olur Mekke de...
Yolunu bulup İslamiyete yeni giriyormuşum ya da
yepyeni bir yaşam tarzına geçiyormuşum gibi yap-
sam diyorum... Peygamberimizin hadis ayetlerinde
okudum, islamiyete girene büyük birteveccüh var...
Bundan böyle dinı siyasete alet etmek yok. Siya-
seti dinin emrine sokmak var. Böylece dın siyaset
için istismar ediliyor da dıyemeyecekler. Zıra siya-
set dinin bir parçası haline gelmiş olacak...
Şimdi sıra, önce Avrupa'yı sonra ABD'yi ardından
da tüm dünyayı islamın hizmetine sokmak...
Onlar bizi başka yere sokup çıkarıyorlar ama. ol-
sun bu kampanya tutar...
Avrupa Parlamentosu Türkıye'deki dönekratık-
leşme..hay dilimi, demokrıslamlaş..neydi bu? Haa,
demokratikleşme adımlannı yeterli bulmamış. Bi-
zım paketlerımız inandıncı değilmış...
Hemen kolları sıvadık. Gözaltı süresi azaltılacak.
Dört güne indirilecek. Hemen polisten itıraz geldi, a-
ma ikna ettik. Polis gözaltı süresinı uzun tutmak is-
terse kâğıt üzerinde serbest bırakmış gibi olacak,
sonra yeniden gozaltma alacak. Bu yolla isterse 4
ay bile uzatır...
Ortakla anlaştık, bundan böyle yasalan üç tip çı-
karacağız. Birincisi Avrupa'nın iştediği gıbı olacak.
Ikıncisı, Meclis'tegeçeceğigıbı. Üçüncüsüdebizim
istediğımizgibi...
Avrupa'daki kimi dışişleri bakanları bana ınanma-
dıklarını söylernişler. Çok kırıldım. Bir Avrupa seferı
yapıp "Ben gidersem askergelir"öosyast mı götür-
sem diyorum...
Dosya dedim de... Dosyalar da iyı gidiyor. Şımdi-
lik, arşivın iyice dibine g/ttiği söylenebilir. Ama yine
de arada bır çıkış yapılır diye endişe ediyorum. Her
şeyi temizledikten sonra, "Bana iftira attılar" kam-
panyası başlatacağım...
Nasıl olsa malvarlığımı anlatmak bundan sonra
daha kolay. Nereden buldun diye sorarlarsa yanıtım
hazır:
"Yoktur bunların kıymetı... Allah 'ın nimeti..."
Genel başkanlığını iflas..ee ihlas ile yürütüğüm
Dergâhın Yolu Partisi'nde de ışler son derece lyi gi-
diyor. Kadınlarbirazhuysuzçıktı... iyıoldu... Neöy-
ie, modern gıysiler, saç-başyapılmtş... Partinin ima-
jını bozuyoriardı.
Paşayıdamaşalaştırdık... Elinıkaldır diyorum, kal-
dınyor. Indirdiyorum. indiriyor. Demecınideğiştirdi-
yorum, değiştiriyor. Amacını değıştir diyorum, değış-
tiriyor.
'Ana kucağı servet bucağı...'
Parti içindeki muhalıf milletvekillerini de gemde
tutmanın yolunu bulduk. Sürekli, "Yakında hükümet
değişikhği olacak" havası yayıyorum.
Bunu duyanın gözü bakanlıktan başka bir şey
görmüyor. Böylece kımse başıma çorap ormüyor.
Örenleri de gördük... Şimdı onların bır kısmını sırf
şan olsun diye partiye alacağım. Sonra da haber sa-
lacağım:
"Hepiniz ana kucağına, baba ocağına, servet bu-
cağınagelin..."
Önümüzdeki dönem asıl yapmam gereken, ikti-
dar nimetlerini öteki ortağımın bakanlanna, vekille-
rine daha iyi tattırmak. Şimdiden görtjyorum, onla-
rın içinden de bu tadı alan
bir hoş oluyor.
Bu işleri düzenlemekten
dış politikayla pek ilgilene-
miyorum, ama içine girdi-
ğim her konuyu çözüyo-
rum. En son Malal Talan-
hani"yle görüştüm. El ele
verdik. Anlaşmaya vardık.
Zaten güzel bir kravatla
masaya oturması çözü-
mün yakın olduğunu gös-
teriyordu.
Bugünlerde evde tadilat
var. Pencerelerı cami tipi
yaptırıyorum. Giriş kapısı
da oval olacak. Laiklikle il-
gili kitapları özel ilaçlarla
koruma aitına alıp. güzel-
ce tavan arasına yerleştir-
dık.
Neme lazın. gunün
bırinde laz.üı olur...
O gün de bacınız laikliğe
levazım olur...
TRT'DEN BİLGİYE VE DUYARLILIGA ODÜL...
Eğer biiginize güveniyorsanız, ülkemizde ve dünyada gelışen olayiara duyarlıysanız, kavrama yeteneğinizi geliştirmek istiyorsanız, sizde
JOKER
kervanına katılabilirsiniz.
TRT'nin 5 YILLIK GURURU
DÖ\TZ
rezervi
eriyor
ANKARA (Cumhurivet
Biirosu) - Merkez
Bankasfndakı 17 milvar
dolarlık dövız rezerv inin
yalnızca 4 müyar dofarının
dış borç ödemelerınde
kullanılabiieceâı öğrenildı.
Merkez Bankası
yetkilılerınden alınan
bilgiye göre. hükümetın 17
mılyar dolar ile "'büyük
güvence" olarak gösterdiği
döv iz rezer\ ının ş alnizca 4
milvar doları dış borç
ödemelen için
kullanılabılecek. Buna göre
hükümetın gelecek yıl
yapacağı II milvar dolarlık
dış borç ödemesi ıçııı
gereken döv izın yarısını
bile Merkez B.ınka>rndan
karşılayamayacağı ortaya
çıktı.