02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
36 EK/M 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA ku lis iIŞIK KANSU 'Reality'nin gerçeği İ stanbul'da bırevde 10 kışının oldurulmesı olayına tanık olan 3 kuçuk çocuk, ekranlardan ınmedı Karakol korıdorfannda, dedelennın evının kapısı onunde sıkıştırılan çocuklara, ağızlanna dayanan mıkrofonlarla yaşadıkları o kotu anlar belkı yuz kez anımsatıldı Nalan Taşkın, Belgin Erdem, Harun Abuşoğlu, Abdurrahman Çetın, Altan Tamer, Levent Kuruç, TülayAral sorumlu yurttaşlar olarak bır yazıyla bu "reality show"ları kınadıklarını ılgıh kuruluşlara bıldırdıler Yazıda, ozetle şoyle denılıyor "Medyanın o üç çocuğa programlarda yer vermesi, bir yandan bu konu etrafında yaratılan sansasyonu, geçtci duygulanımı körüklerken diğer yandan çocuklann yaşadığı yıkımı dennleştirmekten öteye gidemeyecektir. O ve onlar gıbı pek çok çocuk haber uğruna basına ve televızyon programlanna konu oluyor. Bu çocuklar, milyonlarca kışı onunde sorguya alınarak duyguları soruluyor. Sorgu yargıcı edasında çocukları köşeye sıkıştırmak, olsa olsa ortalama izleyiciyi, olayı yargıç koltuğundan kavramaya götürür. Neler hissettiklerini -apaçık bir durumu- anlamak adına sorgulamaktansa onlar için başta devlet olmak üzere ne tür desteklerin sağlanabileceğini soruşturmak yapıcı bir katkı olabılir diye düşünüyoruz." Yazı, medyayı sorgulayarak bıtıyor "Olaylann toplumsal boyutuyla ele alınmaması, medyanın şu ünlü beş N' kuralından 'Nıçın' sorusuna verilecek yanıtı boşlukta bırakmaktadır." Bu duyarlı ınsanlar da bılıyor, "medya"nm "Niçin" sorusunu epeydır unuttuğunu Denk geldı Bu "reality show"ların gosterıldığı gunlerde bır "medya" grubuna baglı bır gazetenın bır koşe yazısında "adalet kavramının, yarım yüzyıldır kendi üstünde hegemonya kuran sosyal adalet kavramına karşı savaş açtığının" altı çızılıp "sosyal adalef'ın "terane" olduğu vurgulanmış Nıçın boyle duşunuyorlar? Onların yapay "reality"lerı başka, halkın yalın "gerçeği" başka da ondan fşsiz milletvekilleri T BMM Başkanı Mustafa Kalemli. çok partılı sıyasal yaşama geçışın 50 yılı nedenıyle Devlet Konukevfnde bır resepsıyon verdı Davetıyelere gore. "cumhuriyet döneminde çok partilı siyası hayata kesin olarak geçişin 50. yılı münasebetiyle" duzenlenen resepsıyona Kalemli dahıl, çok sayıda mılletvekılı, ozellıkle ANAR DYP ve RP'den bırçok ısım katılmadı Kalemli, 4 Turk Dunyası Zırvesı ıçın yurtdışına gıden Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e vekâlet ettığı gerekçesıyle resepsıyonda ev sahıplığı gorevını TBMM Başkan Vekılı Hasan Korkmazcart'a bırakmıştı Pekı, butun salonu dolduran DSP'lılenn kurtardığı geceye hıç ılgı gostermeyen ANAR DYP ve RP mılletveKillen neredeydı? 0nun da yanıtını, DSP Trabzon Mılletvekılı Prof Dr Hikmet Sami Türk verdr "Biz DSP'liler, işsiz milletvekılleriyîz. Onun için hep beraber Meclis Başkanlığı'nın düzenlediği bu geceye katıldık. Ancak, diğer partilere mensup milletvekillerinin işleri çok. Bizden farklı olarak önemli ış takıplen' yapıyorlar!" Resepsıyon sona ermek uzereydı kı. DSP Istanbul Mılletvekılı Prof Dr Şükrü Gürel, koşar adımlarla Devlet Konuevı'nın kapısında goruldu Gazetecıler takılınca. Gurel yanıtsız bırakmadı: - Hocam geciktiniz... - Partı meclısı toplantısındaydım - Ama resepsiyonu kaçırdınız... - Sız de partı meclısını kaçırdınız 1 Balarısı Cüzdan 'R ekabetçi Piyasacılar" toplantısında ığne atsanız yere duşmuyordu Adamın bırı, cuzdanım rıske atmış, arka cebıne koymuştu Bır ara yokladı. cuzdanın yennde yeller esıyordu Açıkgozluk yaptı "Saygıdeğer dostlanm, içinde 100 bin dolar bulunan cüzdanımı yitirdim. Bulana 1000 dolar vereceğim." Ortaiık dalgalandı. Herkesın gozlerı yerlerdeydı kı, ışını bılen bır başkasının çağrısı yankılandı salonda. "Bulup bana getırirseniz, benden 2 bin dolar." L Davetiye T BMM Genel Kurulu'nda '" partılerın hemen hemen hepsı Osmanıye'nın ıl olmasından yanaydılar CHP Grup Başkanvekılı Nihad Matkap "Osmaniye'nin il yapılması lütuf değildir" dedı DYP Adana Mılletvekılı Veli Andaç Durak ıf sozunu kendı partılerının verdığını savundu ANAP Adana Mılletvekılı Uğur Aksöz. "seçim rüşveti" değerlendırmelerıne karşı çıkarak "Osmaniye, Osmanl/'nın sancağı idi. Alınmış hakkı iade ediyoruz. Yapılan bir araştırmaya göre, milletvekilınin itibarı azalıyormuş, siyasi rüşvet iddialarını reddediyorum" dıye konuştu Bırleşımı yoneten TBMM Başkanvekılı Kamer Genç ıse milletvekilınin ıtıbarının azaldıgına ılışkın goruşlerın dogru olmadığını belırterek şunları soyledı "Bunu, yerimizde gözü olanlar söylüyor. Özellikle basın mensupları çıkarıyor. Normal demokratik rejımi kabul etmedikleri için, belli çevrelere davetiye çıkanyorlar." Sayın Genç'ın yennde kımlerın gozu olduğunu bılemıyoruz. ama TBMM nın. her beledıye başkanı vefat eden ılçeyı ıl yapmaya davetiye çıkardıgı da bır somut olgu Aşıya dikkat E skı sosyal demokrat Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna bakanlığın aşı uretmek gıbı "asli" olmayan gorevler yerıne, tum ulke sathında sağlık polıtıka, hedef ve hızmet standartlarını belırleyen bır kuruluş olmasını ongorduklerını açıkladı 1997 yılında sağlık yatırımlan ıçın butçenın yalnızca bınde uçunun aynlmasf karşısında. bakanlığın bunca ışı nasıl yuruteceğı bır yana. bız "aşı" sorununa gerı donelım Sayın Aktuna aşı uretımının ozel sektore kaydırılmasını ıstıyor. Çocuklarımızın aşılannı da •"özelleştiriyoruz" sızın anlayacağınız. Turk Tabıplerı Bırlığı Başkanı Füsun Sayek olaya farklı vaklaşıyor "Genç nüfusumuz çok ve sağlık için aşı çok önemli. Biz yakın zamanda bır araştırma yapmıştık. Sıkıntısı çekilen tetanos aşısını, 40-50 milyarlık bir yatınmla Hıfzıssıhha Enstitüsü'nün üretebileceğini saptamıştık. Bunun geçmişte orneği de var. Cumhurıyetin ilk yıllannda, 194O'lı yıllarda Hıfzıssıhha gelişmiş bir kurumdu ve gayet nitelikli aşılar üretiyordu. Hatta, üretilen aşılar dışanya bile gönderiliyordu. Dolayısıyla bugün de kendı olanaklanmızla, kamu kuruluşlanmız aracılığıyla aşımızı üretebiliriz." Sayek bu noktada Hıfzıssıhha nın urettığı aşıyı kendısının kontrol edıp edemeyeceğının sorulduğunu belırtıp şu karşılığı verıyor "Eder, niye etmesin? Bugün gelişmiş ülkelerdeki pek çok büyük ilaç sektörü, otokontrol mekanizmasını, üretimin denetimi anlamında kullanılıyor. Daha sonra da bir ulusal duzeydekı laboratuvar bunları denetlıyor. Bana göre, en sağlıklısı kamu üretimi. Bır iki danışmanımızla görüştük. Onlann görüşleri de öyle. Deneyim var, ınsan gücü de var." Insan haklarının yerını "tüketicı hakları"na bıraktığını savunan yenı lıberaller yanlış yapıyor Aman sağlığı hafıfe almasınlar Tuketıcıler olurse pazarları daralır. Güle güle Cevat Hoca A rkadaşımız Emine Kaplan, bu yıl topîam 1 mılyon 397 bin oğrencının okuduğu devlet unıversıtelerıne aynlan 86 trılyon lıra ıle oğrencı başına 61 mılyon lıra duştugunu buna karşılık vakıf unıversıtelerıne aktarıîan odeneklerle oğrencı başına sağlanan desteğın 115 mılyon lıraya ulaştığını saptadı Bır başka deyışle devlet Lnıversıtelerınde okuyan oğrencıler •üvey evlat" Oğretım uyelerı de başlarınm çaresıne bakacaklar artık Ozel unıversıtelere gıtmış ya da gıdecek olanlara sozumuz yok. Ama bılsınler kı. Prof Dr Cevat Geray gıbılerı de var Cevat Geray, sıyasal bılgıler fakultesınden aynlıp "yeni kurulmakta olan üniversitelerin gelişmesine yardım" amacıyla dort yaşındakı Mersın Unıversıtesı'ne katıldı Bu kararının gerekçesını şoyle açıklıyor "Meslek yaşamımın son döneminde burada laik, tüzeye bağlf, insan haklarına saygılı, demokratik cumhuriyetin gerektirdiği çağdaş, özerk bir üniversitenin kurulmasına katkıda bulunmak, YÖK düzeninin taşıdığı sınırlılıklara karşın bu uğurda savaşım ve uğraş veren üniversite yöneticı ve öğretim üyelerinin yanında olmak istedim. Buna, çorbada tuz örneğı bir katkım olursa büyük bir mutluluk duyacağım." Sevgılı Cevat Hoca'y 1 y^sr once dekanımızken, delışmen ogrencılerı olarak yuzune haykırdıgımız sozlerle Ankara'dan ugurluyoruz "Yaşasın özerk, demokratik, parasız üniversite mucadelemız!" KATKIDA BULUNAN- ZİYA AKSOY HAYV AIVLAR />»/ UL U u,tt KİM KİME D O I DOL4 BEMÇ.AK ÇİZGİLİK K İMİL uı.sutu ı HARBİ SL uın roıun GADDAR DAVIT MRIRIRTIEBE MIRMIRLAR ı Ğı R DI RAK HA- BİLE TARİHTE BIGLN m MTAZ 26 Ekim AVRUPA SAMPİYONIM/ 1946'PA BU&JN, Sl/t İSVEÇ SA2£7BİI, gCt SO^ir OO£jeuL4(M- gir *Z/t/t/£7Zt MF Turk ^akl'Ki ûöru'uyOr Artnncr tiijr< Hoca, Meh- ryıef Cokcrn, MuUarr&r> Londaf, Mthfmfi" ÇeicreZj Ct ütr Attk., Ğozonfer-Sı'^e., ta$ar Ooğu, Ho/ 'f~ Af/a
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear