23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 HA2İRAN 1995 CUMARTESİ 10 DIŞ HABERLER ABlTde Nükteer denemelep pafakalktı • WASHİNGTON (AFP) - ABD yönetimi nükleer denemeler konusunda almacak karan rafa kaldırdı. ABD Savunma Bakanlığı'nm nûkleer denemelere devam etme konusunda yönetimden talep ettiği karann görüşülmesi belirsiz bir tarihekadar ertelendi. Başkan Bill Clinton'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Anthony Lake, dün, bu konuda yapüması planlanan toplantıyı iptal etti. Savunma Bakanlığı yetkilileri, nûkleer silahlann güvenilirliğini sağlamak için denemelerin devam etmesinde israr ediyorlardı. Yunanistandan tepki • ATLNA(AA)- Türkiye'nin Ege ve 12 mil görüşlerini bir mektupla BM'ye bildirmesi, Atina'nın hoşuna gitmedi. Yunanistan Hükümet Sözcüsü Evangelos Venizelos, Türkiye'nin BM'ye sunduğu mektupla BM ilkelerni çiğnediğini iddia etti. Yeni Demokrasi Lideri Miltiadis Evett de Cannes'e giden Papandreu'dan konuyu AB zirvesinde gündeme getirmesini istedi. Siyasi Bahar Partisi Lideri de mektubun Yunanistan için yeni bir tehdit oluşturduğunu öne sürdü. Yunan basııu da mektupla ilgili haberlere geniş yer verdi. Ta Nea gazetesi "Ankara BM kürsüsünden Atina'yı savaşla tehdit etti." diye yazdı. Belçika'da yeni hukumet • BRÜKSEL(AA)- Belçıka'da 21 mayısta gerçekleştırilen seçimleri takiben, Başbakant Jean- Luc Dehaene (55) başkanlıgında yeni bir merkez sol kabine oluştunıldu. 16 üyesi bulunan yeni kabinede Fransızca konuşan Sosyalist Parti, Hıristiyan- Demokrat, Flamanca konuşan Sosyalist Parti ve Hıristıyan-Demokrat Parti'den milletvekilleri bulunuyor. Ülkedeki çetin sorunlan çözmekte gösterdiği başandan dolayı "Mayın temizleyicisi" lakabıyla anılan Başbakan Dehaene'nin yeni hükümet programında ekonomık konulara ağırlık vereceği belirtiliyor. Parti başkanı tutuklandı • HEİDELBERG (AA) - Aşın sağcı Almanya Milliyetçi Parti (NPD) Genel Başkanı Gûnter Deskert dün tutuklandı. Halkı kışkırtmak suçundan Reutlingen, kenti tdari Mahkemesi'nde hakkında dava açılan ırkçı lider Deckert, bugünkü duruşmaya gelmeyince, mahkeme tarafindan hakkında tutuklama karan çıkanldı. Deckert, bugûn Heidelberg polisi tarafindan Weinheımer'deki evinde tutuklanarak cezaevine gönderildı. Hollanda imam yetiştirecek • AMSTERDAM (AA) - Hollanda Parlamentosu, bu ülkede görev yapacak imamlann Hollanda'da yetiştirilmesine yönelik olarak Eğitim Bakanlığı tarafindan sunulan öneriye destek verdi. Parlamentonun Eğitim Komisyonu'nda dün ele alınan öneri, Teoloji Fakültesi'nde imam yüksek eğitimi verilmesini ve bu eğitimi alanlann Hollanda'da görevlendirilmelerini öngörüyor. Kjbrjs Barış Gücü'ne onay • NEWYORK(AA)- Kıbns Banş Gücü'nûn (UMF1CYP) görev süresinin 31 Aralık 1995 tarihine kadar uzatılmasını öngören karar dün BM Güvenlik Konsey tarafindan kabul edildi. Konsey konuyla ilgili olarak Genel Sekreter Butros Gali tarafindan hazırlanan ropar ve ekli karar tasansı üzerindeki görüşmelerini üç gündür sürdürüyordu. Major'a rakip aranıyor• Ingiliz Muhafazakâr Partisi içindeki muhalifkanat, Başbakan John Major'ın istifasıyla boşalan liderlik koltuğuna yeni bir isim anyor. Dış Haberler Servisi - İngiltere'de Başbakan John Major'ın Muhafazakâr Par- ti liderliğinden istifaetmesi. siyaset sahnesini altüst etti. Muhafazakâr Parti'deki mu- halif kanat, ilk turu 4 tem- muzda yapılacak olan lider seçiminde Major'ın karşısı- na çıkacak bir aday arayışı- na girdi. Gözlemciler, parti- de Major için tehlike oluştu- rabilecek güçte bir aday bu- lunmadığını ve Major'ın bu yanştan güçlenerek çıkma- sının beklendiğini bildiri- yorlar. Başbakan Major önceki akşam Muhafazakâr Par- ti'deki muhaliflerine rest çe- kerek parti başkanlığından istifa etmiş, başkanlık için seçim yapılmasinı ıstemişti. Major, partideki başkanlık yanşını kaybetmesi duru- munda başbakanlıktan da istifa edeceğini açıklamıştı. Major'ın sürpriz istifası- nınardından, Ingiliz siyase- ti 'lider arayışuıa' endeks- lendi. Partinin liderini belir- lemek için yapılacak olan üç turlu seçimin ilk turu 4 tem- muzda gerçekleştirilecek. Lider adaylannm perşembe gününe kadar adaylıklannı açıklamalan gerekıyor. Rakiplerpcsetti Major'ın karşısına bir ra- kip çıkarmak için yalnızca 6 gün süresi olan parti içi mu- halefet dün kollan sıvadı. 1990'da başbakanhktan aynlarak yerini Major'a bırakan 'Demir Lady', şimdi yine Major'ı destekliyor. Ancak Major'ın en önemli muhaliflerinin başkanlık yanşma katılmayacaklannı açıkîayarak destek vermele- ri, başbakanın şansının yük- sek olduğunu ortaya koydu. Parti içinde aylardıryaşa- nan huzursuzluklar sırasın- daadı 'Major'a afternatifB- der' olarak anılan Ticaret Bakanı Michael Heseltine. 'başbakanın yanında yer alacağuu' açıkladı. Yine muhalıf kanadın önde gelen isimlerinden Maliye Bakanı Kenneth Clarke, Çalışma Bakanı Michael Portillo ve partideki genç muhalif mıl- letvekillerinin örgütü olan '1922 Komitesfnin başkanı Sir Marcus Foş, Major'ı destekleyeceklerini söyledı- ler. Tek aday Lamont ~~ Başkanlık yanşında Ma- jor'ın karşısına çıkabilecek tek kişinin, Maliye eskı Ba- kanı Norman Lamont oldu- ğu bildiriliyor. Major'ın iz- lediği 'AvTupa'ya yakmlaş- ma' politikasına karşı çıkan sağ kanat Muhafazakarla- nn, seçime katılması için Lamont'a baskı yapmalan bekleniyor. Major'ın 1990 yılında başbakanlığa getirilmesin- de önemli rol oynamış olan Lamont, ilk Major kabine- sinde maliye bakanlığı gö- revine getirilmişti. Ancak 1992'de yaşanan ekonomik çöküşün ardından iki mütte- fikin yollan aynlmış, kabı- neden aynlan Lamont, Ma- jor'ın önemli muhaliflerin- den biri haline gelmişti. Ancak Major' ın bu ani çı- kışıyla iyi bir rüzgar yakala- dığını belirten gözlemciler, Lamont'un da Major karşı- sında şansının fazla olmadı- ğını savunuyorlar. PORTRE /MAJOR Sıfirdan zjrveye 1990'da Margaret Thatcher'ın halefı olarak Muhafazakâr Parti (MP) lıderhğine seçılen ve başbakan olan John Major, sıfirdan zirveye yükselmiş bir politikacı olarak tammlanıyor. 1943'tebirsirk oyuncusunun oğlu olarak dünyaya gelen Major, nefret ettiği okul yaşamını, 16 yaşında noktaladı. Işçi, katip, otobüs biletçisi, şofor ve bankacı olarak sayısız işte çalıştı. 16 yaşında katıldığı MP'de ise hızh yükseldı. 1986-1989 arasında hazine müsteşarlığı ve dışışleri bakanılığı yaptı. Bakanlığı dönemınde Thatcher'ın gözdesiydi. Başbakanlığı üstlendiğinde, üniversite mezunu olmaması nedenıyle küçümsenmişti. AB'ye katılım ve K. Irianda sorununun çözümü konulannda cesur adımlar atması ona saygınlık kazandırdı. AB konusunda egemen olan olumsuz tutumu bir ölçüde gıderme konusunda da başanlı oldu. İngiliz siyasetinde ikinci botnba Hurd istifa ettiDış Haberler Servisi - tngiltere, Başbakan Major'ın önceki akşam parti liderliğinden istifa etmesinin şokunu üzennden atamadan. dün ikinci bir istifa Londra'yı kanştırdı. Dışişlen Bakanı Douglas Hurd, 6 yıldır sürdürdüğü bakanhk görevinden istifa edereİc 'siyasetten emekliye aynkhğmı' açıkladı. Böylece Başbakan Major, parti içindeki en önemli destekçiîerinden binnı yıtirmış oldu. Dışişlen Bakanlığı sözcüsü, Hurd'ün istifa açıklamasını okurken bakanın 'emeklilik zamanınm gektiğbıe inandığınr söyledi Açıklamada Hurd'ün istifasını bir yıldır planîadığı ve ilk kez 1994 ılkbahannda Major'a 'emekHlik niyetini' anlattıgı belırtildi. Hurd, genel kabine değişiklığı yapılana dek dışişlen bakanlığı görevını sürdürecek. Genel değışıklığın, Major'ın liderlik seçiminden sonra, temmuz başında yapılması bekleniyor. Hurd gelecek hafta Cannes'da yapılacak AB doruğuna Major ile birlikte katılacak. Hurd'ün yenni, Savunma Bakanı Makolm Rifkind'ın alması bekleniyor. Gözlemciler. önde gelen sıyasetçilerden Ian Lang'ın adaylığının da söz konusu olduğunu ve Rifkind dışişlerine geçerse, Lang'in, Savunma Bakanı olabileceğini kaydettiler. Eski bir hukukçu olan Rifkınd de NATO çevrelennde sevilen bir bakan olarak tanınıyor. Türkıye'ye verdığı önemle tanınan Hurd, Türk Dışişlen bakanlanyla yakın ilışkı sürdürmüştü. Rus Parlamentosu köşeye sıkıştı• Duma ikinci güven oylamasını temmuzun ilk günü yapacak. Duma, Yeltsin'e rehine krizinden sorumlu üç bakanını görevden alınması tavsiyesinde bulundu. Dış HaberlerServisi- Rusya Parlamento- su'nun alt kanadı Duma'nın daha önce gü- vensizlik oyu verdiği hükümet için anaya- sa gereği yapacağı ikinci oylama tarihi 1 temmuz olarak belirlendi. Duma'nın dün- kü toplantısında Devlet Başkanı BorisYett- sin'e, rehine krizinin kanlı bir şekilde so- nuçlanmasından sorumlu Içişleri Bakanı Vîktor Yerin, Savunma Bakanı Pavel Gra- çov ve Çeçenya temsilcisi Başbakan Yar- dımcısı Nikolay Yegorov'u görevden alma- sı önerildi. Parlamento'nun alt kanadı Duma, ikinci güven oylamasını Devlet Başkanı 'nın hü- kümette yapacağı değişikliklerin ertesine aldı. Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi, Devlet Başkanı Boris Yeltsin başkanlıgında 29 ha- ziranda toplanacak. Yeltsin önceki gün bu toplantıda, "Bazı bakanlann ve üst düzey yetkilik-rin dcgişririlcccgini~açıklamıştı Duma Başkanı İ\an Ribkin'e göre Yelt- sin'in hükümette değişıklık yapması, Du- ma'nın yeniden güvensizlik oyu vermesi olasıhğını zayıflatacak. Hükümete daha ön- ce güvensizlik oyu veren güçlü partılerden yalnızca YaUako bloğu yeniden aynı yön- de oy kullanacağını açıkladı. Ydtsin için oylama "Yehsin hakkında Çeçenya da dahil ol- mak üzere çeşitli konuiarda yargüanması ve görevinden alınması" başlığı altında bir maddenın gündeme alınması önceki gün yapılan oylamada reddedildi. Gerekli oy 226 iken öneri 172 milletvekilinden destek bulabildi.Duma'da dün Içişlen Bakanı, Sa- vunma Bakanı ve Çeçenya temsilcisinin görevden alınması için yapılan oylamada, Yerin aleyhine 284, Graçov aleyhine 268, Yegorov aleyhine de 245 oy kullanıldı. Dev- let Başkanı'na tavsiye niteliğindeki bu ka- rann bağlayıcı özelliği bulunmuyor. Rusya ve Çeçenya heyetleri arasında ya- pılan görüşmelerin, Çeçenya'nın siyasal ge- leceği ile ilgili gündem maddesinde sorun çıktı. Anlaşmazlık "Cahar Dudayev'in ge- leceği ve Çeçenya'ın siyasal statüsünde" or- taya çıktı. Savaş, Rus halkını ikiye böldü HAKANAKSAY MOSKÖVA- Budennovsk ola- yı Rusya'nın yüzünde tokat gıbi patladı. Savaş artık "uzaklarda bir yerde" altı aydan fazla birbi- rini öldüren yabancı insanlarla ilgili haberler olmaktan çıktı. İlk kez Çeçen topraklannın dışına taştı. Dana düne kadar savaşla hiçbır ilgisi olmayan insanlan et- kiledi. Kimınin canını aldı, ki- minı fiziksel veya ruhsal yarala- dı; geride kalanlan korkuttu. Ya bu tür olaylar tekrarlanırsa? Ya Dudayev, dediğini yapar ve Moskova'da sılahlı eylemler dü- zenlerse? Ya kalabahk bir mey- dan veya metro bombalanırsa'' Ya bir nükleer santral ele geçiri- lirse? Daha önce fazla sorulmayan sorular, pek korkulmayan tehli- kelerdi bunlar. Artık yalnızca başkalannın çocuklannın değıl, "çok yakınlarda bir yerde" tanı- dık insanlann da ölmesi olasılı- ğı belirince işin rengi değişti. Rusya halkı birdenbire ilgi gösterdi Çeçen savaşına. Gazete- ler yeniden tükenmeye, televız- yon haberlen ızlenmeye başlan- dı. Sıradan insanlar bilgı edin- meye ve yorum yapmaya çalışır oldular. Ve bu noktada Rusya halkı ikı- ye bölündü. Hem benim yaşayıp gördüklerime, hem de medyadan iletilen anketlere bakarsak, he- men hemen tam ortasmdan ikı- ye aynldı halk: tktidar karşıtlan ve Çeçen düşmanlan. Yeltsin yandaşlan zaten 1991'den beri sürekli azalıyor. 1992 başındakı zam furyası, 1993 ekımindeki parlamento bombalaması ve geçen yılın so- nunda başlayan Çeçen savaşıyla iyicepuan yitıren Yeltsin'e "tam destek" verenler, bugün toplu- mun yalnızca yüzde 2'sini oluş- turuyor artık. Başkanın deprem sonrasında Neftegorsk'a, rehine krizi sırasında da Budennovsk'a gitmemesı, üstelik bir de hasta- nedeki masum insanlann ölümü- ne yol açan iki başansız baskın düzenletmesi halkı kızdırdı. Rusya'nın öteki yansı ise (ki bunlann içinde Yeltsin'i sevme- yenler de az değil) Çeçenlere, hatta genel olarak Kafkasya halklanna, dahası "siyahsaçh, es- mer tenH" insanlara nefretle bak- maya başladı. Bunlar, eskiden beri kendilerini rahatsız eden et- nik anlaşmazlıklann faturasını "Rus olmayanlar"a çıkarmaya alışmış kimseler. Çeçen savaşın- da yaşamlannı yitiren Ruslann katillerinin acımasızca cezalan- dınlmasını isteyen milliyetçiler. Büyük kentler geçmişte iktıdann en büyük desteği olmuştu. Şim- di Yeltsin'e duyduğu güveni yı- tiren insanlar çığ gıbi arttı. Buna karşın genellikle politikaya faz- la ilgi göstermeyen taşra halkı arasında. özellikle de kanlı ça- tışmalara yakın bölgelerde za- man zaman Çeçen düşmanlığı ağırbasıyorgibi. Yeni Rusya'da hiçbir politik partinin toplum içinde ciddi bir etkisi olmamasından dolayı bin- lerinin halkı yönlendırdiğini söy- lemek zor. Daha çok kendiliğin- den gelişiyor hareket. Son olay- lardan sonra Rusya'nın çeşitli bölgelerinde düzenlenen Çeçen ve iktidar karşıtı mitingler, bu- nun göstergeleri. K O N U K YAZAR / tSMAÎL SOYSAL (Emekli Büyükelçi) AVRUPA^DAN EDİP EMİL ÖYMEN Avrupa'da Şizofrenî Avrupa Konseyi Parlamanterler Meclisi pazartesi toplanacak. Türkiye'ye "demokratikleşmesi" için 26 hazirana kadar süre tanıyan meclis bu. Bu meclisin bir üstü, bir tür bakanlar kurulu sayılan Avrupa Kon- seyi Bakanlar Komitesi ise, Türkiye'ye "demokratik- leşmesi" için süre lafını bile ağzını almayan bir ara ka- rar kabul etti. Ara karann ağzından bal akjyor. Meğrîr Türkiye, demokratikleşme yolunda ne acaip göz ya- şartıcı adımlar atmış. Türkiye bu konuda emin adım- larla ilerliyonmuş meğer. Avrupa bir güzel şizofreni oldu üzerinize afiyet. Ba- tı Avrupa Birliği Parlamanterler Meclisi Kürt sorunu hakkında, Kıbns hakkında zehir zemberek rapor ha- zırlar. Avrupa Konseyi Parlamanterler Meclisi 26 ha- zirana kadar süre tanır. Ama her iki kuruluşun da ba- kanlar komitelen, bu kararları dikkate almaz. Henüz BAB için bu kesinleşmedı, ama Avrupa Konseyi Ba- kanlar Komitesi, hükümetlerinin, hiç de parlamento- daki milletvekilleri gibi düşünmediğini gösterdi. Avrupa'nın altı kaval üstü şişhane. Çünkü kamu- oyu Türkiye'yi Avrupa'da istemiyor. Ama hükümetler istiyor. Türkiye öyle menem bir coğrafyada, öyie bir iç-dtş yapıda ki atsan atılmaz satsan satılmaz. De- mokratikleşme konusundaki bütün potlanna, gafla- nna, bilinçsizliğine, hatta inançsızlığına rağmen Tür- kiye, Avrupa'ya gerekli. Evet, en önemli koltuğu, Av- rupa Birliği üyeliğini vermeyecekleri kesin. Ama ta- bure ve sandalye vermeye istekliler. Bunu bizim anti demokratikler de artık fark ettiler. Ve "Biz ne diye onlara yüz sürüyoruz? Onlar bize yüz sürsün" şantajıyle hareket etmeye başladılar. Küfür- cü terbiyesiz bakan olayını Başbakan Çıller nasıl ört- bas etti. Gerçek bir Avrupa ülkesı olsak, yöneticıler Avrupalı gıbi düşünebilse, Avrupalılığı vıcdanlannda ve bilinçlerinde gerçekten hissedebılseler, böyle bir küfürcü bakanı bizzat başbakan azlederdi. Ama öy- le olmadı. Hatta küfürcü bakanın, kadın işlerinden so- rumlu devlet bakanı hanımla da aynı konuda ne ka- dar yakışıksız biçimde konuştuğu kamuoyuna yan- sıdı. Demek ki artık bundan sonra Türkiye, Avrupa'ya şantaj iyice yapacak. Bize şunu verin, yoksa şeriat gelir ha! Bize şunu yapın, yoksa Suriye, Irak, Iran si- zi ham yapar ha! Bizi gümrük birliğine almazsanız, dev bir pazardan siz yoksun kalırsınız ha! Bu şantaj sürerken de biz, demokratikleşme ile il- gisi pek az geri plan anayasa maddelerini degiştiri- yonmuş gibi oyalanalım. Demokratikleşmeye en ya- kın gelebilecek maddeleri de reddedelim. Uyduruk- lannı kabul edelim. Avrupa'ya dönüp, "Bakın, ilk si- vil anayasayı nihayet ortaya çıkartıyoruz" diyerek göz boyayalım. Onlar da "Ellerne garibi, bırak elinden ge- leni yapıyor" desin. Avrupa'nın gözünü boyamaya çalışanlara naciza- neöğüt: Demokratikleşme, kara merkebi beyaza bo- yayıp satmaya benzemez. Avrupa, bizim Ortadoğu- lu kumazlıklarımızı yutar görünüp, acısmı sonra öyle bir çıkartır ki aklımız tavana vurur. Ne güzel uyutuyor- duk derken hele. Şaşanz. BASIN Cljc^etarjjork ^tme s Çernomirdin 9 in çabası Ruslar ve Çeçenler her gün yeni bir işkence usulü bularak birbirlerine eziyet etmeye çalışıyor. Çeçen direnişçilerinın 2 bin kişiyi rehine aldığı Budennovsk'ta karşı karşıya gelen taraflar, şiddetli çarpışmalann sonucunda banş masasına oturmaya razı oldular. Rusya'nın bu küçük güney kentinde meydana gelen çahşma, Çeçen savaşının Çeçenya sınu-lan içinde geçtığine inanan yetkililerin fıkir değiştınnesine yol açtı. Ülke yönetiminde sergilediği tutarsızlık nedeniyle inandıncılığını yitiren Yeltsin bu kez de Çeçen lıderDudayev'in Türkiye'den siyasi sığınma talcbindc bulunduğunu iddia etti. Ancak bu iddia Türkiye tarafindan yalanlandı. Çeçenya savaşının patlak vermesinden bu yana gecen 6 ay zarfinda Yeltsin'in savaşı durduramayacağı belli oldu. Başbakan Çemomirdin ise Çeçen savaşını sonuçlandınnakta Yeltsin'den daha becerikli ve istekli. Geçen hafta sonu gelişen olaylar, başbakanın Kremlin'in onayını almadan, bağımsız girişimlerde bulunabileceğini göstermesı yönünden dikkat çekti. Çeçen liderlerle görüşmeler yapması, rehinelerin serbest bırakılması ve Çeçen sayaşçılara güvence veribnesi Kremlin'den kaygı ile ızlcndı. (21 haziran) İspanya ile daha sıkı ilişkiler kurmanın yararlarıNedense îspanya ile ilişkilerimiz bugüne de- ğin yeterince gelişmemiştir. Oysa iki ülkenin pek çok benzer yanlan vardır: Türkiye de, ts- panya da büyük imparatorluklar kurmuşlardır. Geçmişin mirasından deneyim ve olgunluk gi- bi kazanımlar edinmişler ya da zor sorunlar dev- ralmışlardır. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra her iki ülke demokrasiyi benimserken sarsıntılar ge- çirmiş, aynlıkçı hareketlerle karşılaşmıştır. K.uş- kusuz ispanya, Batı Avrupa'nın bir parçası ola- rak demokrasi sürecini hızla yürütmüş, Türki- ye ise değışik bir uygarlığın varisi olarak uzun süre çetin zorluklarla karşılaşmıştır ve karşıla- şıyor. Öte yandan, Batılılar lspanya'yı siyasal zoıiuklardan kurtanp demokrasiye bağlı tutmak için benzeri durumdakı Portekiz ile birlikte, 1986'da AT'ye üye yapıvermiştır. Gecıkmiş de olsalar, Bahlılar şimdı Türkiye'yi aynı amaçla AB'ye yaklaştırmak istiyor. Bu İcanıya varmak safça bir iyimsenk değil, gerçeğin ta kendısıdir. Çünkü laik ve demokratik bir Türkıye bir kaosa sürüklenirse Avrupa'nın çıkarlan zarar göriir, Türkiye'nin içinde bulunduğu bölge tehlikeye düşer. Herhalde biz bugün İspanya'nın başanlı yükselişinı, oluşturduğu politikalan yakından izlemeli ve onunla ekonomık ilişkılerimızi ge- liştırmelıyiz. Bakıruz şu gerçeklere: İspanya 36 yıl süren diktatörlükten sonra 1975'te, yani sa- dece bundan 20 yıl önce demokrasiye adımını atmış; 1977'de ilk serbest seçimleri yapmış; 1978'de demokratik bir anayasa kabul etmiş; ertesi yıl Basklara (2 milyon) ve Katalanlara (5 mılyon) özerklik tanımıştır. Gerçi aynlıkçı Basklann kanlı eylemlen uzun sürmüştür, ama bu durum İspanya AT'ye gırdikten sonra azal- maya başlamıştır. Çünkü Basklar Avrupa Top- luluğunun dışında kalmak ıstemezler. Nitekim Basklar ve Katalanlar son yerel secimlerde, ül- kenin bütünlüğünün bılıncı içinde, gene Gon- zales'ın Sosyalist Partısı'ne oy vermişlerdir. İspanya'nın, Basklar ve Katolanya birlikte, 17 özerk bölgeye -kı bu esnek nitelıkte bır desant- ralisation'a benziyor-bölünmüş olması acaba tehlike mi, yoksa gelişimi özendirici ve tehlike- yi önleyıci bir denge sistemi mi sorusunu akla getiriyor. Belki bu düzen bizim bünyemize ters düşebilır, ama gene de onu incelemeliyiz. Kalkınma çabalanmızda da lspanya'yı izle- mekte yarar vardır: Bakınız, 40 milyon nüfusu olan tspanya'nın kişı başına geliri 12.500 do- lar; 1994 yılında ekonomik büyüme oranı % 1.9; enflasyon %4.3; turizm geliri 25 milyardo- lardır. Ekonomik alanda en ciddi sorunlar ise % 18'i aşan işsizliktır. Ama Ingiltere ve Fransa'da da buna yakın işsizlık vardır. Böyle bir İspanya günümüzde AB'de içinde, üç büyüklerden hemen sonra, en hareketli ve en etkin devlettir. Üstelik, 1 temmuzdabirlığindö- nem başkanlığı Ispanya'ya geçmektedır. İspanya ile aramızda hiçbir sorun yoktur. De- mokrat ruhlu krallan Juan Carlos ve kraliçe 1993 'de ülkemizi ziyaret ettiler. Ispanyol yetki- liler Türkiye'nin AB'ye alınması gereğini açık- ça söylemiştir. Ankara'daki büyükelçileri Carderera'yı, bü- yükelçilikte başkatipliği zamanından tanınm. Ilişkilerimizin gelişmesi için inançla çalışıyor Umanz Sayın Başbakanımız en kısa zaman- da Madrit'e bir ziyaret yapar ve orada işbirliği- mizi güçlendirici çareleri görüşür.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear