Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 27 MAYIS 1995 CUMARTESİ
14 KULTUR
Medyanın
yeni kralı:
Mirkelam
Hafta başına kadar her şey nor-
maldi. Müzik kanallarında arada
sırada yayımlanan siyah-beyaz bir
klipte çiçeklı pantolonlu Mirkela-
uı adında genç şarkıcı gecekondu
mahallesinde koşuyor, alaturkay-
la rock arası ritmik bir parça söy-
lüyordu.
Önce pek dikkat çekmeyen, an-
cak sonra begenilmeye başlayan
Her Gece adlı parçanın klibi Bru-
ce Springsteen' in Streets Of Phfla-
delphia adlı klibinin yerli versiyo-
nuydu. Spnngsteen ABD'nin fakir
mahallelennden bınnde yürüyor-
du, Mirkelam da Yenibosna'daki
gecekondular arasında koşuyor-
du...
Ne olduysa hafta başında oldu.
Gazetelerde Mirkelam ın fırtına
gibi estiği, tüm Türkiye'nin onu
konuştuğu. bir Türk Freddie Mer-
cury"sinin doğduğu haberleriyle
ciçekli pantolonlu genç daha kase-
ti çıkmadan pop müziğin "yaz kra-
lı ' ilan edildi medya tarafmdan. 29
yaşındakıjeofizikmühendisi Mir-
kelam'ın yaratıcılan bestelerin il-
gi göreceğini tahmın ediyordu
ama bu derece bir medya pompa-
sının yaratılacağını hiç mi hiç bek-
lemiyordu.
Yıllardır biriktirdiği bestelerini
arkadaşı lskender Paydaş'la de-
ğenlendirmeyi, popta iyı bir şey-
ler yapmayı düşünmüştü genç
adam. Ancak medya Mirke-
lam "dan yeni bir Tarkan. Kenan,
Burak ya da Mustafa olmasını is-
tiyordu hemen. Mirkelam TV söy-
leşilerinde evli olduğunu, sakin bir
yaşamı tercih ettiğini ve ilah şab-
lonuna pek uyamayacağmı çıtlatı-
yordu ama. medya startı vermişti.
Türkiye'de böyle tanıtım Tarkan'a
bile ancak ikinci kasetinde nasip
olmuşru...
Mirkelam'ın dün piyasaya çı-
kacağı söylenen albümünün yayı-
mı pazartesiye kaldı. Nedeni he-
deflenen 100 bın tirajının bırkaç
kat arttınlması. Şu anda kaset tez-
gâhlan Mirkelam için çalışıyor.
Kasetle ılgili gelen son bilgile-
re göre diğer dokuz parça da Her
Gece gibı alaturka ıle rock arası
bir sounda sahip. Parçalann adla-
n şöyle : Tavla, Haüralar, Abu
Gözlüm, KarşüıksızÇek, Düm tek,
Sevdim Ben de, Sevmek Suç mu,
lstemem ve lstanbuTda.
Özülkü'den
'yaz kaseti'
'Yaz kasetleri' birer birer plak-
çı raflanndakı yerlerini almaya
başladı. Eda Ozülkü de 3. albü-
mûnü bu döneme denk düşürdü.
Albümün adı Uçurdum da Uçur-
dum. Genel hatlanyla Metin
Ozülkü'nün bılinen canlı, kolay
akılda kalıcı soundunun yeni bir
örneği. Parçalann büyük bölümü-
nün sözü Eda Özülkü'ye, bestele-
ri eşine ait. Bu üçûncü albüm titiz
bir çalışma olarak hemen dikkat
çekiyor, ama yeni ne getirdiği ko-
nusunda olumlu bir şeyler söyle-
mek zor...
-Uçurdum da Uçurdum kariye-
rinize nasıl bir katkı sağlayacak?
- Bu albümde kendime daha
çok güveniyorum, sesimı daha iyi
kullanıyorum. Uçurdum da Uçur-
dum 'un iki prova albümden son-
ra benim için önemli bir basamak
olacagını hissediyojum.
- Sürekli Metin Ozülkü'yle ça-
hşmanın olumlu ve olumsuz yan-
lanneJer?
- Birlikte bir tarz oturtmak için
yaran büyük. Olumsuz yanını gö-
remiyorum. Ama ileride yenilik
ararsak başka bestecilerle de ça-
lişmaya açığız.
- Kaset kapağında ve videoklip-
te masum. çocuksu giysiler kulla-
nan bir sanatçı tipindesiniz. Bu ka-
seti tanıbmın bir parçası mı?
- Benim yaşam tarzım ve giyi-
mim de bu zaten. Kesinlikle düşü-
nülerek yapılmış bir imaj değil.
Bunlann dışında bir giyim tarzı-
na uyamazdım herhalde.
Arif Sağ'm yeni albümü Umut müzik listelerinin üst sırasına oturdu
Halk müziiiaııiıı umut albümü
O
nde Sağ'ın
bağlaması ardında
yaylı çalgılarla gelen
yorum, emek verildiğinde
halk müziğinin ne kadar
çağdaş olabileceğini, kulağı
Batı'ya dönük insanlann da
bu müzikten zevk
alabileceklerini müjdeliyor.
Arif Sağ'ın yeni albümü Umut,
halk müziğinin son dönemde en faz-
la ilgi gören yapıtı. Virtüöziteye ula-
şan tekniğiyle halk müziği tutkunla-
nna sıradışı. yer yer akademik bir ya-
pıt sunuyor Sağ.
Albümdeki on bir parçanın bir bö-
lümünü oğlu Tolga'ya, yeğenı Erdal
Erzincan'a ve Belkıs Akkak, Sabahat
Akkiraz, Nuray Hafiftaş üçlüsüne yo-
rumlatan Arif Sağ, bu riskli deneyden
başanyla çıkmış...
Umut'ta tsmail Özden'den Yolver
Dağiar (Söz: Âşık Yener), 'Dostun
Cemali, Yola Çevirdiler, Ö>1edir Deli
Gönül adlı yapıtlara yer vermiş Sağ.
Bilene Danış, Dağiar, Ötüşün Kuşlar
(Müzik: Gültekin) adlı geleneksel
parçalardan başka Pir Sultan Ab-
dal'ın Diüerde Kaldım'ı ile Gel Efen-
dim Gel'ini müziklemiş. Davut Sula-
ri'den Benim Kurbanlarun'ı katmış
repertuvara, Umut adlı sözsüz çalış-
masını da albüme ad olarak seçmiş.
Arif Sağ. bu yapıttaki çoksesli ara-
yışlannın bir senfonik yapıya ulaştı-
ğını, yer yer barok tatlan da verdiği-
ni belirtiyor. Önde Sağ'ın bağlaması,
ardında yaylı çalgılarla gelen yorum,
emek verildiğinde halk müziğinin ne
kadar çağdaş olabileceğini. kulağı
Batı'ya dönük insanlann da bu mü-
zikten zevk alabileceklerini müjdeli-
yor.
Doğu türkülere sığuuyor
Arif Sağ'la yeni albümü için yap-
tığımız söyleşi, halk müziğimizin so-
runlanna ve çözümlerine kadar uza-
nıyor.
- Son yıllarda halk miLriğine doğu*
lu sanatçılann hâkim olmasını, Trak-
ya ve Ege yörelerinden yeterince halk
müziği sanatçısı çıkmamasuıı neye
CUMHUR CANBAZOĞLU
baguyorsunuz?
Insanlar, o bölgede ekonomık açı-
dan sıkıntılı. kısıtlı özgürlük içinde
yaşıyorlar. Bu durum, yöre insanının
içine dönük bir yaşama kaymasına
yol açıyor. türkülere sığınıyor, dıştan
gelen kültürü itip kendi sanatçısını
üretiyor dağulu insan. Adam 25 yıl-
dır olağan yaşamamış, olağan yaşa-
manın ne demek olduğunu bilmiyor.
Trakya'da ya da Ege"de insanlar daha
rahat, oradan da popçu ya da arabesk-
çi çıkıyor artık.
- Siz neden Ege ya da İç Anadolu
türkülerinden oluşan kaseder vaprnı-
yorsunuz?
Bu yörelerdekı türkülerin yüzde
9O'ı eğlenceye dayalı ya da ikili iliş-
kileri anlatıyor. Halbuki ben, toplum-
sal ilişkilen ön plana çıkarmak istiyo-
rum. Aynca yöre türkülerini seslen-
dinmek zor. Örneğin, Elazığ türküsü
okuyamam, çünkü çok tavırlı ve yö-
resel. Zorlarsanız yaptığınız iş, yeri-
ne orurmaz. lyilik yapalım derken
yozlaştınrsınız ışı.
- Yıllardır bağlama düzenini yer-
leştirebilmek için çalışıyorsunuz. Bağ-
lama düzeni ne kadar kabul gördü
halk müziğinde?
1975'te konservatuvara hoca ola-
rak girdiğimde bağlama düzeniyle
çalmaya kısır bir sistem gibi bakılı-
yordu. Bozuk düzen ise tek telle çal-
ma kolaylığı yaratmasına karşın mo-
notonluk getiriyordu. Bağlama düze-
ni. tekseslilikten kurtardı halk müzi-
ğını. Bağlama düzeninin Aleviliğe
hizmet ettiği gibi bir hava yaratmaya
çalıştılaraynı zamanda; ama tutmadı.
çünkü Türkmen geleneğinden geli-
yordu. Geriye dönüp baktığımızda
köy kökenlı insanlann yüzde 90'ının
bağlama düzeni ve şelpe çaldığını gö-
rüyoruz. Zor öğrenilmesine karşın
bugün bağlama düzeni. oturmuş du-
rumda. Aynca son yıllarda şelpe ça-
iıyorum ben. Şelpede insan etinden
çıkan ses, penanın kemik sesine ter-
cih ediliyor, bağlamanın penayla bo-
zulan tınlama yeteneğı kazanılıyor .
- Halk müziğimizi evTenselleştiiTne
adına birçok insan çaba gösteriyor,
ama bugüne kadar bu arayışlardan
olumlu bir sonuç ahnamadı. Siz neter
öneriyorsunuz?
Arkadaşlann çoğu, evrenselleşelim
derken kimliklerini evde bırakıyor-
lar. Oysa kimliği koruduktan sonra
evrensellik adına yola çıkılmalı. Ben
bile şu anda kimliğimizi öğrenme
aşamasındayım ve bu konuda çok
hassasım. Yabancı müzıkçilerle an-
cak bir kimlik uyumu sağlanabilirse,
iki kimlik yan yana bağdaşabilirse bir
şeyler yapılmasından yanayım.
Halk müziği korkutuyor
- Popu patlatmava çalışan medya-
dan ne derece destek görüyor halk
müziği?
Medya istediği gibi hareket ediyor.
Halk müziği söylüyor diye hayatını
müziğe adamış insanlan geçiyor, mü-
ziğin ne olduğunu bilmeyen 16-17
yaşındaki çocuklara bakıyor. Onlan
hoplatıyor, soyup denize sokuyor.
kliplerini çekiyor ve bunlan halk is-
tiyor diye yaptığını söylüyor. Ankara
Hipodromu'nda 120 bin kişiye kon-
ser verdim, hiç böyle bir şey olmamış
gıbı medyada tek satır yer almadı.
Âma bir tarafta konserine 3000 kişi
toplayan delıkanlılar gökJere çıkanl-
dı, kıyamet koptu denildi. Türkiye'de-
ki çıkar ilişkilen şu anda popun iler-
lemesini istiyor. Halk müziği, dar ge-
lirli insanlann müziği; bu nedenle en-
düsrri desteklemiyor, şaşaalı prodük-
siyon yapılamıyor. Sonunda bakıyor-
sunuz iyi sesler gıdip arabesk oku-
yor.
- Pekiyi. devlet neden halk müziği-
ne \eterfi destegi sağlamıyor. Örnegin
haİk müziği korosu kurulnıası gün-
demde\ di. sonra kaldı. Neden bu işier
>ürijmüyor?
Fikri Sağlar'ın Kültür Bakanhğı
dönemınde Istanbul'da 70 kişilik bir
koro kurulması onaylandı; YavnzTop
da koroya şef olarak atandı. Ama Ma-
liye Bakanhğı. koronun kadrolannı
onaylamadı. Bu, bir zihniyetin sonu-
cudur. Tarihte insanlar türküleriyle,
sazıyla yönetimlere kafa tutmuştur.
Sistem klasık Türk müziği korolann-
dan korkmuyor. birçok korosu var,
ama halk müziği korolanndan korku-
yor. Çünkü orada Köroğlu söylene-
cek. Pir Sultan AbdaL Dadaloğlu söy-
lenecek.
- Son dönemde Alevi müziğine yö-
nelik bü>ük bir ilginin olduğu dikkat
çekiyor. Bu modavı nasıl değerlendi-
riyorsunuz?
Alevi müziğinin ünlü sesler tara-
fından okunmasına yardımcı oluyo-
rum. Örneğin İbrahim Tathses'e 'Bu-
gün Bize Pir Geldi'yi ben okuttum.
Amacım, Alevi müziğini daha geniş
kitlelere taşımak. Sezen Aksu da bu
tip bir parça söyleyecek yeni kasetin-
de. Alevilerin geniş bir pazar olarak
görüldüğü de doğru olabilir, ama ben
öncelikle Alevi-Sünni yumuşaması-
na katkıda bulunacak bir yol olarak
değerlendiriyorum.
fldııci
yan
başladı
Y~TT& Wet Wet'in yeni
\/\/ albümünün özelliği,
7 V fazla uçlara
kaçmadan orta bir yol seçip
tam anlamıyla pop öğeleri
taşıması. Kolay tüketilebilir,
rahat, tam yaz günlerine uygun
bir çalışma.
Bu grup yalnız geçen yıl dünyada sekiz
milyon albüm sattı, bu yıl da aynı başanyı
tekrarlamak için yeni uzunçalan Picture
This'le yola çıktı. Picture This'den bir ay önce
ilk single olarak piyasaya verilen Jufia Says'le
sürüyor Wet Wrt Wet'in yolculuğu...
Doksanlı yıllarda özellikle popla soul arası
romantik parçalarla ilerleyen Wet Wet Wet,
1992 de High On The Happy Skle'dan alınan
single Goodnight Girl'le iki ay lıste başında
kaldı. Ardından iki yıllık bir suskunluk
dönemi geldı. Suskunluk. 1994 yılında büyük
başan kazanan, hatta Oscar"a aday olan
mütevazı bütçeli Ingiliz fılmi Dört Nikâh Bir
Cenaze'nin müziği Love Is All Around adlı
parçayla bozuldu. Parça tam on beş hafta
lngiltere*de "1 numara" oldu Aynı hızla End
of Part One, Their Greatest Hhs adlı albümü
çıkardı Wet Wet Wet. Şimdi geçen yılki
albümle birinci yanyı kapatan grup, Picture
Thisie ikinci yanya başlıyor. Picture Thıs
(Türkiye'de de yayımlandı) Marti Pellow'un
romantik sözleri üzenne grubun klavyecisi
Neü MftcheU'in bestelediğı parçalardan
oluşuyor. Diğer iki elemandan basçı Graems
Clark da aynı zamanda yapımcılığı da
yüklenmiş. Diğer Graems (Duffın) ise ilginç
bir albüm kapağı yaratılmasında yardımcı
olan 20 Iskoç ressamın örgütlenmesi
konusunda çalışmış. Albümün özelliği. fazla
uçlara kaçmadan orta bir yol seçip tam
anlamıyla pop öğeleri taşıması. Kolay
tüketilebilir, rahat, tam yaz günlerine uygun
bir çalışma. Bugüne dek ABD'de başanlı
olamamaktan yakınan Wet Wet Wet için iyi
bir firsat Picture This.
w
Müzik piyasasında tekel olmaz'
Müzik ve video kaset üretimleri-
nin büyük bölümünü yurtdışına ih-
raç eden firma tarafindan yanşmay-
la seçilmişti RAKS adı. Akılda kalı-
cı bir kelime olması gerekiyordu.
Kısa sürede RAKS etiketli ürünler
ülke dışında büyük firmalarla yanşır
hale geldi. Firma yüksek teknolojiyi
izleyerek "DAT"tan tutun CD-Rom'a
kadar en yeni ürünleri sundu dünya-
nın dört bir yanına.
Ancak yerli kamuoyunda RAKS
adı üç yıl önce firmanın müzik dün-
yasına girmesiyle kitlelere yayıldı.
Güçlü bir kuruluşun yerli pazannı ge-
nişletmek için bu tip atılım yapması
normaldi: sanatçılann prodüksiyon-
lannı yüklenip yerli müziği canlandı-
racaklardı...
Firma üç yıl içinde beklenenin çok
ötesine taşıp müzik piyasasının yan-
sına hâkim oldu, PbfyGram ve BMG
gibi dünya devlerinin Türkiye hakla-
nnı aldı.
Daha da önemlisi uluslararası mü-
zik pazannın bazı temel kurallannı
uygulamaya başladı Türkiye'de. Ör-
neğin kaset fiyatlanna iki kategori
getirdi; fiyatlan periyodik olarak
ayarlayacağını açıkladı.
Boş kaset ve CD üretiminin büyük
bölümünü elinde tutan RAKS'ın bir
de müzik pazannda devleşmesi baş-
ta Unkapanı piyasasrnı rahatsız etti
tabii.
Firmanın tekelleşerek diğerlerini
silmeye çalıştığı söylentileri başladı.
Bu söylentilere yanıt aramak ve fir-
manın yeni politikalannı öğrenebil-
mek amacıyla RAKS Müzik Yapım
Yönetim Kurulu Başkanı Kadri
Önel'le görüştük.
- RAKS, yerli müzik sektörüne gir-
dikten sonra bu yıl büyük yabancı şir-
ketkrin Türkiye lisanslannı ya da da-
ğıtımını da üstlendi. Bu polirikanın
amacı tekeUeşmek mi?
Türkiye'de son yıllarda çok şey de-
ğişti ama müzik sektörii yerinde say-
maya devam etti. Bunda TRT deneti-
ci kaseti yapamayacak. Bir süre son-
ra onlann iki tanesi de elenecek, ama
geriye kalan üç sanatçıyı kazanacak
Türkiye. Dünyada da binlerce insana
şanslanm deneme fırsatı veriyor sek-
tör. içlerinden yalnız ellisi dünya ça-
pında tanınma şansını yakalıyor.
Dünyada müzikpiyasasını beş büyük
firma yönetiyor, ama küçükler de ya-
şıyor. Dolayısıyla bu işte tekelleşme
ya da rakipsizlik söz konusu değil.
Belki Türkiye'de de on yıl sonra ay-
gulama sürecek mi?
Dünyada kaset fiyatlannda genel-
likle dört kategori uygulanıyor; en
düşük fiyat. orta fiyat, üst fıyat ve
delux fiyat var. Bu son kategoriye
Mkhael Jackson gibi isimler giriyor.
Biz şu anda iki kategoriye ayırdık fi-
yatlan. Yeni çıkan ürünleri 150 bin-
den. geri kalanlan 100 binden satıyor
perakendeci. Yeni zamlardan şikâyet
edenlere bize en yakın sektör olan si-
nemayı örnek vermek istiyorum. Ni-
AKS Müzik Yapım Yönetim Kurulu Başkanı
Kadri Önel: Bu işte tekelleşme ya da
rakipsizlik söz konusu değil. Belki Türkiye'de
de on yıl sonra aynı şekilde beş firma müziği
yönetecek.
A ma müzik, yararıcılık istediğinden kimse
/i tekelleşemeyecek. Çünkü siz istediğiniz kadar
- Z A uğraşm; biri çıkar çok iyi bir parça bulup
milyonlarca satabilir.
minm ve yurtdışına açılamamanın
büyük etkisi vardı: piyasa gelişeme-
di. Bizim hedefimiz tüketiciye çok
çeşit sunup pıyasayı harekete geçir-
mek ve beğenilirse o ürüne devam et-
mek. Son dönemde çok sanatçı çık-
ması tepki çekiyor, oysa tüketiciye al-
ternatif sunuyoruz. Geçen ay on yeni
sanatçı çıktı diyelim. Belki beşi ikin-
nı şekilde beş firma müziği yönete-
cek. Ama müzik, yaratıcılık istedi-
ğinden kimse tekelleşemeyecek.
Çünkü siz istediğiniz kadar uğraşın;
biri çıkar çok iyi bir parça bulup mil-
yonlarca satabilir.
Firmanız bir süredir yerli kasette
farkhfiyatpolitikası u>gıilamaya baş-
ladı, tabiifiyatlarda yükseldi. Bu uy-
san 91'de 100 kaset karşılığı 84 sine-
ma bileti alınıyordu, nisan 95'de 100
kasete 46 sinema bileti alınıyor. Enf-
lasyonun geçen yıl yüzde 150 oldu-
ğu bir ortamda yüzde 45 zam yapıl-
dı. Unkapanı'ndaki firmalar rekabet-
ten fiyatlan düşük tutuyordu. biz de
uyuyorduk ama bunun bir mantığı
yok, çünkü yapılan iş ticaret sonuçta.
Bundan böyle firma olarak üç ayda
bir fiyat ayarlaması yapıp enflasyo-
na yenik düşmemeye çalışacağız.
- Unkapanı piyasası sizin poütika-
lannızı onaylıyor mu? Kaset ve CD
piyasasından sonra müzik işine de gir-
meniz l nkapanı'nda rahatsızük ya-
rartimı?
Unkapanı'nda birçok firmanın ba-
şuıa yeni jenerasyon geçmiş durum-
da, oğullar okudu ve belli bir tahsil
düzeyine geldi. Onlar yeni şartlara
daha sıcak yakJaşıyorlar. Ama orada
150 firma var; mutlaka rahatsızlık
duyanlar olmuştur bizim üç yılda pi-
yasanın yüzde 50'sini kaplamamıza
ve uluslararası şartlan getirmemize.
- Batdı kurallan Türkiye'ye getire-
ceğinizi belirttiniz. Saüş listeleri ko-
nusunda bir hayli sıkıntı yaşıyor sek-
tör; parayla, hatır gönülle listebaşı
olunduğu söyleniyor. Bu konuda fir-
malarm ortak bir uygulamaya geçme
zamanı gelmedi mi?
Türkiye'de şu ana kadar bu işle il-
gili hiçbir yatınm yapılmadı. Biz
Raksotek satış mağazalannda 'bar-
code' sistemiyle bilgisayara aldığı-
mız sonuçlan merkezde topluyoruz.
Yakın gelecekte tngiltere'deki sistemi
Türkiye'ye getirmek ıstıyoruz. Bir
araştırma şirketi yardımıyla satış
noktalannda tüketilen ürünleri teker
teker tanıyacak aletlerle tarafsız bir
rapor çıkacak Türkiye'de. Birkaç bü-
yük şirketin de projeye katılmasıyla
temmuz ya da ağustostan sonra bu
uygulama başlayabilir.
C O R Ü Ş ANDAK
Dünyada
Şenlikler,
Yarışmalar...
Yaz mevsimi gerek yurtta
gerek dış ülkelerde genellikle
festivaller, şenlikler ve yarışma-
lar ile yogunlaşır. Müzik dünya-
sındaki bu etkinlikler ve yanş-
malar, kültürel ve sanatsal açı-
dan olduğu kadar, doğanın
olanakları ve turistik açılardan
da önem taşıyarak yarartı olur-
lar... Bu yazımızda, ülkemizde
etkinliğini sürdüren gerek de-
neyimli gerek yeni festivaller,
şenlikler ve yarışmalar konu-
sunda sanatseverler ve izle-
yenlerin az çok bilgileri olduğu
için, bunlann dışında yabancı
ülkelerdeki etkinliklere kısaca
birgözatalım...
FIDOF'un (Uluslararası Fes-
tivaller Organizasyonu Fede-
rasyonu) bana (yönetim kuru-
lu üyesi olarak) gönderdiği bül-
tenlerde tanımlaması yapılan
bu etkinliklerden bazılannı be-
lirtelim:
Norveç- Eurovision 95'i ka-
zanan Norveç'te 17-22 Tem-
muz 1995 tarihlerinde 'Ulusla-
rarası Molde Jazz Festivali' ya-
pılacak. Bu festivale B.Ameri-
ka, Ingiltere, Kanada, Isveç,
Norveç ve Afrika'dan sanatçı-
lar katılacak.
Rusya- 'Gradus Ad Par-
nassum' adlı Uluslararası Pop
Şarkı Festivali'nin 5.'si Ekim
1995'te Moskova'da yapıla-
cak. Rusya'daki önemli müzik
etkinliklerinden sayılan bu fes-
tivali 'Ostankino Televizyonu'
düzenliyor.
Makedonya- 10. Uluslara-
rası Şarkı Festivali ve Yanşma-
sı 'Makfest 95' Stip'te 12-14
Ekim 1995'te yapılacak. Üs-
küp'teki Fersped adlı organi-
zasyonun düzenlediği bu fes-
tivale ünlülerden Les Reed ()n-
giltere), Prof. Armando More-
no(Amerika). Sony Anderson
(Amerika), Peter Ustinov (Is-
viçre) konuk olacaklar.
Mısır- ilk 'Uluslararası Kahi-
re Şarkı Festivali', 22-29 eylül
tarihlerinde yapılacak. Bu il-
ginç festivali Dogu-Batı ülkele-
rini kapsayan 'Kahire Uluslara-
rası Konferans Merkezi' dü-
zenliyor.
Yunanistan- 'Intemational
Music Visiön Media Exhibi-
tion (Uluslararası Müzik Gö-
rüntü Medya Sergisi 95) adlı
etkinlik, 18-22 Ekim 1995 ta-
rihlerinde Atina'da yer alacak.
Bu, Avrupa'nın müzik alanın-
daki önemli meslek sergisini,
FIDOF'un üyelerinden Bayan
Marina Makris düzenliyor.
Nijerya- İlk kez Nijerya'da
1995 yılı içinde 'Afrika Festiva-
li' FIDOF desteğinde yapıla-
cak.
Türk pop müziğinde zirve ge-
çen hafta el değıştirdi. Çeük'in 2.
albümü Benimle Kal liderliğe
yükseldi. Izel ise Adak'la ikinci
sıraya indi. Benderüz de Ben De-
niz D'yle 3. sırada yer aldı.
Türk sanat müziğinde Büient
Ersoy, Alaturka 1995'le yine li-
der. Ebru Gûndeş, Ben Daha Bfi-
yümedim'lc bir sıra yükseldi.
Hüner Coşkuner, Bir Evcilik
Oyunu'yla en iyi satan üçüncü
albüme sahip.
Türk halk müziğinde Arif
Sağ'ın albümü Umut zirvede.
Süıcanlı FiBz. yöresinde çok tutu-
lan Misket Düğünii'yle onu izli-
yor. Yeni albümünü hazırlayan
Songül Karlı da Oralryam Ben'le
üçüncü.
Yabancı popta Eltoa John, Ma-
deEngland'la liderliğinı sürdürü-
yor. Irlandalı grup The Cranber-
ries, No Need To Argue adlı al-
bümle Türkiye'de listelerden in-
miyor. Son sırada Picture This'le
WetWetWetvar.
Klasik Batı müziğinde BestOf
Classic '94 hâlâ 1 numara.
Destinv- Nelson Rangell (CD)
Sulaysh Ray Obiedo (CD)
Shop Of Memories- Ten Sharp
Portraid- Gazebo
Confusion k Sex- Sonic Youth
Graetest Hits VoL 3- Alabama
Collection- Yellow Jackets
Against the Grain- Acoustic
Alcemy (CD)
Inside The KremKn- Ravi
Shankar (CD)
Restless- Bob James (CD)
Sex and VTolins- Rednex (CD)
Sevda Zaman Tanımaz- Tuğçe
Tuna
Birtanem- Tuğrul Arsever
The Turkish Five- The Moscovv
Rad. and TV Symp. Orc.
Composers of Azerbaijan- The
Moscow R and TV Symp. Orc.
Kara Karayer- The Moscovv
Rad. and TV Symp. Orc.
Fikret Amirov- The Moscow
R->H and TV Symp. Orch.