Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 16 MAYIS 1995 SALI
10 DIHYAZI
Terör,göçühlzlandırdıEvrensel yasalara göre en
kutsal hak. "Yaşama hak-
la"dır...
Son 10 yılda Doğu ve Gü-
neydoğu'da artan terör olay-
lan nedeniyle ellenndeki en
kutsal hakkı korumaya çalı-
şan insanlar göç hareketıni
daha da hızlandırdı. Artık ts-
tanbul'a gelenleri ikı gruba
ayırmak gerekiyordu:
- Yaşamak için gelenler.
- Daha iyi yaşamak içın
gelenler.
Bir gün terörün biteceğinı
ve kentlenne döneceğinı dü-
şünen bınlerce aile Diyarba-
kır, Gaziantep ve Adana'dan
başka Izmır, Istanbul ve An-
talya'yı tercıh ediyor. Bugün
Antalya ve Istanbul'un nü-
fusunun yüzde 10'unusade-
ce Güneydoğulular oluştu-
ruyor.
1992 yıhnda Doğu Ana-
dolu'da 500 köyün göç nede-
niyle tamamen boşaldığı,
202 ılkokul ile 11 ortaoku-
lun öğrencı olmadığı için ka-
patıldığı belırtilırken. bu ra-
kamın artan terör olaylan
nedeniyle gıttikçe büyüdü-
ğü ortaya çıkıyordu.
umuda yolculuk
1994 Eylül ayında Tunce-
li yöresinde yakjlan ve bo-
şaltılan köylerde yaşayan 20
aile Hozat'ta düğün salonu-
na yerleşmek zorunda kalır-
ken 200 aile Elazığ, Istan-
bul, lzmir ve Mersin'e göç
etmışti.
Doğu ve Güneydoğu'daki
zorunlu göç bu yıl da dur-
madı. CHP Tunceli Millet-
vekilı Sinan Yerlikaya,bugu-
ne dek Tuncelı'de 250-300
köyün boşaltıldığını vurgu-
luyordu Yerlikaya. "Açlıkve
sefalet içinde çadırlarda ya-
şamaya mahkûm edilen in-
sanlara şeker ve domatesin
bile taneyle verildigini" an-
latıyordu.
Bu insanlann birkısmı Is-
tanbul 'dakı hemşenlerinin
ya da akrabalannın yanına
gelmeyı tercih ettiler. Birkaç
aile bir araya gelip kiraladık-
lan kamyonlarla "umuda
•* yolculuk" başlattı. Ancak,
' İstanbul'da da açlık ye sefa-
letlen devam etti. Ümranı-
ye, Dudullu. Sultançiftliği,
Gülsu>
r
u ve Gazı Mahalle-
si'ne gelen zoraki göçmen-
ler. bir-iki göz odalı gece-
kondularda bir kaç aile kal-
maya başladılar Yan aç, ya-
n tok sürdürdükleri yaşam.
ne kent ne köy yaşamıydı.
Belediyeler çaresiz
Terörün yarattığı göç, dü-
zensiz ve çarpık kentleşme-
yi daha da arttırdı. Adana'da
Göç göç biî
•Terör nedeniyle göç edenler, nüfus
kayıtlarını gittikleri illere aldırmadıkları
için bu konuda sayısal olarak kesin
rakamlar yok. Ancak terörün yarattığı
zorunlu göçle Istanbul'la yarışır hale
gelen Mersin'e son sekiz yıl içinde
yüz binin üzerinde ailenin göç ettiği
tahmin ediliyor.
1-Bakırköy: Sıvaslılar,
Karshlar, Kastamonulular,
Tokatlılar, Karadenızlıler.
2-Bayrampaşa: Balkan ve
Yunanıstan goçmenleri,
Kırklarelilıler, Edırneliler.
3-Beykoz: Rızelıler, Hopalılar,
Kars ve doğudan gelenler.
4-Beyoğlu: Giresunlular ağırlıklı r~JV
~—
ve Karadenızlıler, Sıvaslılar. l^sjS
Erzıncanlrtar, Erzurumlular,
Elazığlılar.
5-Eminönü: Adıyamanlılar,
Malatyalılar, Sıvaslılar,
Kaysenlıler. Kastamonulular.
6-Gaziosmanpaşa: Balkan
göçmenlen, Sıvaslılar,
Giresunlular, KastamonuluJar.
Erzurumlular.
7-Eyüp: Özellikle Yugoslav
olmak uzere Balkan goçmenleri,
Giresunlular, Tokatlılar,
Ordululular, Sıvaslılar,
Erzurumlular.
8-Kağrthane: Sıvaslılar,
Karadenızlıler.
9-Fatih:
Kastamonulular,
Malatyalılar,
Trabzonlular,
Sıırtliler,
Konyalılar,
Erzurumlular,
Erzincanlılar.
10-Zeytinburnu:
Başta Bulganstan,
Yunanıstan
göçmenlen ile
Gıresunlulann
ağırlığını oluşturduğu
Karadenizliler.
Sıvaslılar, ıç
Anadolu'dan gelenler.
11-Şişli:
Sıvaslılar.
Karadenızlıler,
Erzincanlılar,
Malatyalılar,
Doğu
Anadolulular.
Kimler
12-Ümraniye: Sıvaslılar,
Tokatlılar, Tuncelılıler,
Erzurumlular, Trabzonlular,
Giresunlular. Gumuşhanelıler.
13-Suttanbeyli: Rizelıler,
Tokatlılar, Sinoplular.
14-Sanyer Sıvaslılar, Tokatlılar,
Giresunlular, Ordulular,
Tuncelıler
15-Üsküdar Rızelıler,
Giresunlular, Trabzonlular.
Kastamonulular,
Sıvaslılar.
16-Sangazi: Karslılar, Vanlılar,
Ağnlılar.
17-Esenyurt Karslılar.
18-Kartal: Erzincanlılar,
Erzurumlular, Sıvaslılar,
çankınlılar, Karadenız ve Karslılar.
19-Kadıköy: Sıvaslılar,
Kastamonulular, Karadenızlıler,
Ankaralılar, Karshlar, Bıngöllüler,
Çankınlılar, Çorumlular.
20-Adalar Erzincanlılar, Sıvaslılar,
Kastamonulular, Tokatlılar. Rızelıler,
Trabzonlular, Ordulular.
Çukurova'daki tanm alanla-
n gecekondular yûzünden
elden çıkmaya başladı.
2 milyon kent nüfusunun
yüzde 60"ının gecekonduda
yaşadığı Adana'da artık ça-
dırlar kurulmaya başlandı.
Çaresiz bir biçimde yeni
projeler üretmeye çalışan
Belediye Başkanı AytaçDu-
rak. devletten yardım istı-
yordu:
"Terörle mücadeleyeyılda
asgari 300 trilyon harcandn
ğını kabul edersek, bunun
viizde 10'u olan 30 trihon li-
ranın Başbakanlık Toplu
Konut Idaresi aracılığı ile te-
rör nedeniyle iç göçe maruz
belediyelere toplu konut \a-
pımı için verilinesi halinde,
her yıl Güneydoğu Anado-
lu'dan büyiik şehirlerimize
göç eden 900 bin insanımıza
imarİL altyapılı alanlarda ko-
nut imkânı sağlanacaktır.
Aynca 5-6 milyon insanımı-
an da geçimi sağlanacaktır."
Göçün kontrol altına alın-
masının ve sağlıklı bir şekle
dönüştürülmesinin güçlüğü-
nü kabul ettığini beîirten is-
tanbul Beledıye Başkanı Re-
cep Tayyip Erdoğan buna
karşın. "Ülkenin bir bölge-
sinde insanlar üst iiste ve ye-
tersiz şartlarda yaşamaya
uğraşırken. diğer bölgelerin
de adeta insanlardan soyut-
lanıruş veterk edilnıiş bir gö-
Kimseırin dönmeye niyeti yok
•"Neden geldim lstanbul'a"
sorgulu. "Hadi gelin köyümüze
gen dönelirn" çağnlı şarkılar
dillerde dolaşsa da îstanbuPa
göçenler her şeye karşın dönrnek
ıstemiyorlar. Tarlalannı, evlerini
satıp buraya yerleşmeye karar
verenlerin yakınmalan daha çok
kentsel hizmetlerle ilgili.
EMİNE ALGAN
Iş için, aş için, yaşamak ya da daha iyi
yaşamak için bu şehr-ı Istanbul'a gelenler,
gıderek dayanılmaz hale gelen bu kentte
nasıl yaşıyor, kendilerinden dinleyelım ıs-
tedik. "Neden gektim İstanbul'a" sorgulu.
"Hadi gelin köyümüze geri dönelim"çağn-
lı şarkılar dıllerde dolaşmaya başlamışken
Istanbul'un varoşlannda gezındık. Bek-
lentimız, hoşnutsuzluktu. Kentte, ama
kentlilikten uzak biçimde bir yaşam sür-
dürmekten yakınacaklar sandık. ancak ya-
nıidığımızı gördük. Tarlalarını, evlerini
satıp buraya yerleşmeye karar verenienn
yakınmalan daha çok kentsel hizmetlerle
ılgilı.
Asfalt yollar, çocuklara oynayabilecek
alanlar ıstiyor "Köyümüze geri döne-
lim"diyen bu insanlar. Geri dönme çağnsı
da şarkının sözleri olmaktan öte gıtmiyor.
Kars'ın bir köyûnden altı yıl önce İstan-
bul'a gelen Sebahattin Baydeniz. babadan
kalma tarlalannı satıp burada "bir-iki" ev
yaptırdığını anlatıyor, 2-3 milyara mal
olan evlerini şimdi satarsa zarar edeceğin-
den yakınıyor. Bu saatten sonra köyüne
geri dönse de yapacak bir şeyi kalmadığı-
nı söylüyor. Kucağındaki torununu oyala-
maya çalışırken "Bugün biz dönmeye
kalksak bu yavrular bırakmaz. Bunlar şe-
hirli çocuklar, köyde yapama/lar" dıyor.
"Tansu Hanım"dan şikâyetçı daha çok.
Bir bakkal dükkânı açmak içın yaptıklan
masraftan daha fazla vergi ödemek zorun-
k «*.# ^
Kars'ın Sclim Uçesi Bozkuş köyünde imamlık yapan Ayhan Keskin (sol başta), İstanbul'da -şimdilik" misafir. "Orada insanlann
karru doy sa, okulu, hastanesi, sosyal yaşanüsı olsa kalkıp buraya getir mi?" diyor. İmamın söylediklerine Kastamonulu Ali Osman
Kara (soldan ikinci) da katılarak ekliyor: "Bu sorun ancak köylerin kalkınmasıyla çözülür". 30 yıllık İstanbullu İbrahim Gelirge-
zer (sağdan ikinci) ise göçten en çok yaraıiananlann kadınlar olduğu inancında.
da kaldıklannı anlatırken "Bu devlet zen- diyor. İstanbul'da yaşamanın zorluklann-
diyerek kı-. dan söz ederken çözûm önerisıni ekliyor:ginin babasL fakirin düşmanı
zıyor.
Sarıgazi'nin Kemal Türkler Mahalle-
si'nde yaşamını sürdüren Kastamonulu
Ali Osman Kara'mn derdi enflasyon. Ka-
ra, Tekel ışçisi, iyi para kazandığını söylü-
yor, ama bu enflasyonla ne kadar kazansa
yetmeyeceğirun farkında. Kira sorunu yok
da çocuklann okul masrafı belını bükme-
ye yetıyor. Yine de bir işi olduğu içın İs-
tanbul'da bulunmaktan hoşnut.
Kara. ış için gelenlerden. "Kastamo-
nu'da yapacak iş olsa gelmezdim elbette"
''Köylerin kalkınmasıyla her şey düzelir."
"Neden geldiniz İstanbul'a'*dıye sorar-
ken en ilginç yanıt, daha biz dünyaya gel-
meden buraya yerleşmiş olan 72 yaşındaki
İbrahim Gelirgezer'den geliyor. "Rus hu-
dudu''ndan buralara geldikten sonra 30
yıl demiryolunda çalışıp emekli olan İbra-
him Gelirgezer, yerini yurdunu özlemiş.
Kentte yaşamanın bütün yükünü erkekle-
rin taşıdıgını söylerken "Neden olsun, ka-
dınlar yûzünden geldik" diye yanıtlıyor
sorumuzu ve açıklıyor:
"Kadın burada rahat. Çamaşır derdi
yok, tariaya girmi>or, çocuk okuida. Bütün
gün evde otunıp bir kap yemek pişiriyor.
Bir de televizyon keyfi... Toplamp dediko-
du yapıyorlar. Geziyor da. Erkek çalışsın,
para kazansm, onlar da yesin... Git desen
gider mi şimdi bu kadın?"
Kendisı farkında mı bilmiyoruz ama
72'lik tbrahim Gelirgezer'in çıkarımı,
bılimsel çalışmalara koşut. Istatistıklere
göre köyden kente göçü en çok isteyen
kadınlar. Ve kente yerleştıkten sonra
kadınları hiçbir güç köyüne geri gön-
deremıyor.
Son 10 yılda
Doğu ve
Güneydoğu'da
artan terör
olaylan
nedeniyle
canlannı
kurtarmak
amacıyla
yollara düşen
insanlar göç
hareketini
daha da
hızlandırdı.
Artık 'daha iyi
yaşamak için'
İstanbul'a
gelenlere
birde
•yaşayabilmek
için' gelenler
eklendi.
Bu insanlann
çoğu başlarını
sokabildikleri
derme çatma
konutlarda
birkaç aile bir
arada
yaştyorlar. Yan
aç, yan tok
yaşam kavgası
verenbu
insanlar artık
ne köylü, ne de
kentli...
(Fotoğraflar:
EMİNE ALGAN)
rüntü içine düşmesinin anla-
şdır ve sa\ unulabüir bir yanı
olmadtğuu" söylüyordu.
Köylerde fnsan
kalmadı
Atatürk Üniversitesi Kâ-
zım Karabekir Eğitim Fakül-
tesi Sosyal Bilımler Anabi-
lim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Hayati Doğanay da terör ve
güvenlık sorunu nedeniyle
hızlanan iç göç nedeniyle
bölgedeki köylerin yüzde
80'inde ortalama nüflıs sa-
yısının 200-250'ye düştüğü-
nü belirtti.
Nüfusu hızla azalan yer-
leşmelerin belli merkezler-
de toplanması ve hizmetle-
rin o merkezlere kanalıze
edilmesinın daha doğru ola-
cağını ıfade eden Doğanay,
böylece altyapı, sağhk, eği-
tim ve güvenlik hizmetleri-
nın buralara daha kolay ve
daha ucuz mahyetle götürü-
lebileceğıni kaydetti.
Terör nedenıyle göç eden-
ler. nüfiıs kayıtlannı da göç
ettikJeri illere aldırmadıkla-
n için bu konuda kesinlik ka-
zanmış resmi rakamlar yok.
Bu nedenle yüz binlerce in-
san kayıp nüfus olarak de-
ğerlendiriliyor.
Ancak. terörün yarattığı
zorunlu göçle Istanbul'la ya-
nşır hale gelen Mersin'e son
sekiz yıl içinde yüz binin
üzerinde ailenin göç ettiği
tahmin ediliyor.
Devlet baskısı, koruculu-
ğa zorlama. asker ve korucu
baskısına dayanamayan in-
sanlar bir gece çulunu ve ya-
tağını alıp çoluk çocuk yol-
lara düşüyor.
Cizre, Nusaybin, Batman,
Mardın, Eruh, Pervari ve
Hakkâri'den göç edenler
Türkiye'nın yaşadığı insan-
lık utancını da gözler önüne
seriyor.
Yarın: Cecekondu
sorunu
Nüfus cüzdanımı
kaybettım. Hükümsüzdür.
AYKUTDEREN
DOĞRUSOY
Ehlıyetimı kaybettım.
Hükümsüzdür.
CELAL KIŞLAK
İLAN ÖDEMİŞ 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
Dosya No: 1995/505 Alacaklı Aclan Taşkıran vekillen Av. Çetın Gacar ve Av. Nuran Bezcı Artagan tarafından borçlu Necdet Bakırcıoğlu aleyhinemüdürlüğûmüzdeaçılan 106.250.000
liralık ılamsız alacağa ilışkin takıpte borçlu adına teblıgat yapılamadıği gibi adresi de tespıt edılemedigınden adma ilanen ödeme emri tebliğine karar verilmiş olmakla; Yu kanda yazılı
borcu ve takip masraflarını yedı gün ıçerisinde ödemeniz, borcun tamamma veya bir kısmma ıtırazınız varsa yıne bu yedı gün ıçensınde aynca ve açıkça bıldırmeniz. tlK'nin 74. madde-
sı gereğınce aynı süre içerısinde mal beyanında bulunmanız, bulunmaz veya hakıkate aykın beyanda bulunursanız hakkınızda cezaı takibat yapılabıleceğı, borç ödenmez veya ıtıraz edil-
mezse cebri ıcraya devam olunacaği. itırazla bırlıkte tebliğ gıderlerini ödemeniz. aksi takdırde itiraz etmemiş sayılacağınız, aynca işbu ılanın yayımı tarihınden itıbaren 15 gün sonra ta-
rafinıza tebliğ edılmış sayılacağı ılanen tebliğ olunur Basın: 21520
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Ataç'lı Yıllar...
Bu "Ankara Notlan "na başlarken çok önemli
saydığım bir uyanda, bir duyuruda bulunmak isti-
yorum. Suudi Arabistan'a hacca gidenler, dönme-
ye başladılar. Orada karşılaştıklan olaylan, "Ankara
Notlan"na yazsınlar. Yazsınlar ki bundan sonra ge-
lecek yıllarda gideceklerin başlanna bunlar gelme-
sin.
Suudi Arabistan'a giden gazetecilerin -hemen
hiçbirinin- görevlerini tam yaptıklan kanısı yok ben-
de. Yok efendim, şurası şöyle yıkanmış da Kâ-
be'nin örtüsü degiştirilmiş de... Peki, insanlar ne
oluyor? Hacdaki yurttaşlara şu öğüdü veriyorlarmış
ilgililer:
- Burada gördüklerinızi, olup bitenleri Türkiye'de
anlatmayın. Kimseye bir şey söylemeyin!
Nedenmiş o? Efendim, kutsal topraklar için iyi
olmazmış! Bizim için kutsal olan. Suudi Arabis-
tan'ın döviz gelirlerı değıl, ınsandır, Ruhi Su'nun
sesiyle, emektir, emekçi insanlardır!
Hacda 26 kişinin öldüğü açıklandı. Adları uzgö-
reçlere verildi mi? Duymadım. Trafık kazalarında
ölenlerin adları, sürücülerine değın verıliyor da kut-
sal çölde ölenler neden verılmiyor?
Şimdi anlatacağım olay, üç hac önce olmuş, ka-
n-koca taksiye bınmışler. Adam:
- Bir dakika sigaramı almamışım, markete değin
gidip alayım, demış. Dönüşte bakmış ki ne eşi var,
ne araba!
Eşı, ÜÇ gün sonra ortaya çıkmış. Kocasına başın-
dan geçenlen anlatmış. kocası:
- Senın bir kabahatin yok, ûzülme demişse de
kadın dınlememiş, kocasının olmadığı bir sırada,
boy aptestinı alıp, otelın altıncı katından kendini
aşağıya atıp canına kıymış. O zamanki Milliyet, bu
cana kıyma olayını yazmış, ama "nedeni bilinmi-
yor" demış. Kaç yıl önce, "Kutsal Çölde Cinayet"
başlıklı yazılarda, hacda sıkışmalardan dolayı ölen
Türk hacıların durumlarına değinmiştım. Hac sıra-
sında, kadın-erkek iç çamaşın bile giymiyor. O sıkı-
şıklıkta, çok kışi, kansının derdine düşüyor. Bir Ka-
radenizli:
- Uyyy, benim kari neredediye çırpınıyor. Arka-
dan gelen bınlerce, on bınlerce irı kıyım zenci... Or-
talık can pazarı. Anlattığım olaylann benzerleri iranlı
kadınların da başından geçmiş. Bir bayan hacı yur-
da döner dönmez, yakınlanna şöyle demiş:
- Mekke'ye iner inmez, geldiğime geleceğirne
pişman oldum!
Pislıkten miydı nedendi bilmiyoruz ki. Gazeteciler
gazeteci değil ki!
Hacca gıdıp dönen okuriardan, izlenimlerini yaz-
malannı beklıyorum. Adlannı, adreslerinı yazabilir-
ler, bunlar açıklanmayacak.
• • •
Süleyman Bey, artık ne diyeceğini olduöu gibı
ne yapacağını da şaşırmış durumda mı ne? fkı kan-
lı Varsak Belediye Başkanıyla al takke ver külah!
Ikide birde. Atatürk'ün yerinde oturduğunu söyler
durur. Bir daha söylemesin bari, komik oluyor gibi
geliyor Cami avlusunda takke giydiğinden beri de-
ğişmedı. Süleyman Bey değişti mi dıye sorarlar. In-
san kolay degişir mı hıç? Dün neyse, bugün de o
işte!
• • •
Haldun Derin'ın, "Çankaya Özel Kalemini Anım-
sarken" adlı yapıtından, önceki gün "Ankara Notla-
n"nda söz etmiştım. Tanh Vakfı Yayınları arasında
çıkan bu yapıttan daha da söz edecegim. Yarın 17
Mayıs, Nurullah Ataç'ın ölümünün 38. yılı. Ataç'ı;
bende çok etkisı olan bu dil ustasını anmadan ge-
çebilir miyım hiç? Haldun Derın, Ataç içın bir yerde
şöyle diyor:
"Ataç'ın bir alışkanlığı, kendisine okunmak üzene
ödünç verilen kitaplan geri getirmeyi unutmasıydı.
Onda kalan üç beş kitabımdan Armstrong'un
'Gray Wolf, An Intimate Of A DictatorV ben unuta-
mıyorum.
Berberde tıraş olurken sırtını aynaya veriyordu.
Yeni bir göreve atanan yakın, uzak, hatırlı tanıdıkla-
rını hiç gecıktirmeden makamlarında kutluyordu.
Ahrete göçenler olursa onları da son kez uğurla-
mak ödevini kesinkes yerine getiriyordu. Ataç'ın
\Val, tef il, tefe'ul, müfaale gibi Arap kalıplarına
Türkçe sözcükler dökmek;
Böylece 'rakı içmek' anlamına 'terakki etmek', ya
da 'sürahi ile rakı içmek' karşılığı 'sarahaten terakki
etmek", "hıyar turşusuyla rakı içmek' yerine 'mu-
hayyer terakki etme' gibi buluşlan öğle soframızda
çerez yerıne geçıyordu. O, bunları Cumhunyet
muhabirı Mekki Sait Esen'/e değerlendirırmiş.
Yeni atandığı görev (cumhurbaşkanlığı çevirmen-
liği) dolayısıyla, Ataç'a kımi ahbapları bir yemek adı
da yakıştırmışlardı: 'Hünkâr Beyendi."
• • •
Rauf Mutluay öldü; çok üzgünüm. Onu bana
Orhan Ural anlatırdı. Rauf Mutluay yerı dol-
durulamayacak bir eleştirmendi. Cenazesı bugün
Levent Camisi'nden kaldınlıp Yeniköy gömütlüğün-
de toprağa verilecek. Eşi Aysel Hanım'a, yakın-
lanna başsağlığı diliyorum. Orhan Ural da çok üz-
gündü. Bana şu ıletiyi yazdırdı:
"Aziz dostum Rauf Mutluay! Sen öldün, bu
kadar üzüldüm! Cenazene gelemedim. Seni her
zaman, o güzel dostluk yıllannın sevgileriyle
anıyorum."
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6SOLDAN SAĞA:
1/ Sığırcık kuşuna
venlen bir başka
ad. 2/ Pantolonun
apış arasına gelen
yeri... Bir nota...
Tavuğun ıstenılen
yere yumurtlama-
sını sağlamak içın
kullanılan beyaz
taş. 3/ Uzun tüylü
bır süs köpeği .
Kıbrıs'taki Rum
çeteörgütü. 4/Ge-
zegen .. Matema-
tikte kullanılan sa-
bıtbirsayı 5/ FCilit
dili. 6/Haşlandıktan sonra ya
da dogrudan dogruya kızartı-
larak pışırilen et... İCestanesi,
gözlüğü ve sıneği vardır. 11
Tanntanımaz Derinliği faz-
la olmayan. 8/ Yapma, etme...
Steven Spielberg'ın bilimkur-
gu türündekı ünlu fılmi. 9/
Ankara'nın 5 km kuzeymde
Yontmataş dönemı buluntu
yeri.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
XI Ikişer ikışer avuç ıçıne alı-
nıp bırbınne vurularak çalınan, kastanyet benzeri çalgı. 2/
Bey denen bır dişi arı> la kovandan çıkan an topluluğu.. Ku-
lak iltıhabı. 3/ Çanakkale'nin bır ılçesı 4/ Pis koku.. Bır za-
man binmı. 5/Radyumun sımgesi... Yunan mitolojısınde aşk
tannsı 6/ Anadolu'da kurulmuş eski uygarlık... Insan türü-
nün alt bölümü II Kımliğı belırlenemeyen uzay cısimlenne
venlen ad... Büyük bez ya da den torba. 8/Uçaklarda pılot
kabını... Hayat arkadaşı. 9/ Din ışlennı devlet ışlenne kanş-
tırmavan.. Iskambılde koz.