Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 5 NİSAN 1995 ÇARŞAMBA
HABERLERJtlAPlHU-ill.IİL
Cezalann yansını indirmeyi öngören taslak, yann Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılacak
Düşünce suçuna indiritn
sevtnce
donuştiı
İstanbul Haber Servisi -
Baltalımanı'nda ıstinat
duvannın bir
gecekondunun üstüne
çökmesiyle evde olduğu ve
öldüğü sanılan Lütfiye
Yavuz adlı kadının 6 saat
sonra olay yerine gelmesi.
üzüntüyü sevince çevırdi.
Bir süre sonra olay yenne
gelen Sanyer'ın Refah
Partili Belediye Başkan
Yardımcısı Abdullah
Kazan, mağdur aıleye bir
kiralık ev tutacaklannı ve
tüm erzak ihtiyaçlannı
karşılayacaklannı söyledi.
Kaçan-Buğdaycı
davasına yayın
yasağı
• İstanbul Haber Servisi -
Yazar Metin Kaçan ıle
spiker Alp Buğdaycı
hakkında G.K'ye "işkence
ve tecavüz ettıkleri '
iddiasıyla açilan da\3nın
ikinci duruşmasında
Beyoğlu 1. Agır Ceza
Mahkemesi "gizlilik"
karan vererek davayla ilgilı
haberlere "yayın yasağı"
koydu. CMUK'nin 373.
maddesi, mahkemenin
genel ahlakın gerekli
kıldığı hallerde
duruşmanın gizli
yapılmasma karar
verebileceğini belırtiyor.
Hava-İş yürüyüşü
ertelendi
• İstanbul Haber Servisi -
Hava Iş Sendikasf nın
"Havaş grevi'nin çözûmü
için aldığı Ankara'ya
yürüyüş karan,
görüşmelerin başlatılması
olasılığının doğması
üzerine ertelendi. Hava tş
Sendikası Genel Sekreteri
Mustafa Yağcı.
toplusözleşme
görüşmelerinın yeniden
başlayabileceğini
belirterek, Ankara
yürüyüşünün şimdilik
ertelendiğini açıkladı.
Türkler
Almanya'da
güvenlik istiyor
• BONN(AA)-
Almanya'daki Türk
Vatandaşlan Konseyı
temsilcileri dün Federal
Kriminal Dairesi Iç
Güvenlik Bölümü Başkanı
Manfred Klink'i ziyaret
etti. Almanya'daki Türk iş
yerlerine ve kuruluşlara
yapılan saldınlann. Türk
vatandaşlann Almanya'ya
karşı olan güvenini
sarsmaya başladığını
belirten konsey
temsilcileri. güvenlik
önlemlerinin artıınlmasını
ve suçlulann bulunarak
adalete teslım edilmesini
istediler.
Çelik Harekâtfnı
protesto
• tSTANBUL(UBA)-
Sultanahmet Meydanı'nda
toplanan yaklaşık 100 kişi,
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin
Kuzey lrak'a
gerçekleştırdiği Çelik
Harekâtı'nın derhal
durdurulmasını istedi.
Zılgıtlar çekerek harekâtı
protesto eden topluluk,
basın açıklamasınm
okunmasının ardından
olaysız bir şekilde dağıldı.
Eroin
operasyonu
• İSTANBUL (UBA)-
Kartal'da gerçekJeştirilen
operasyonda, 36 kilogram
eroin elegeçirildi.
Yetkililerden alınan bilgiye
göre ihbar üzerine
Kartal'da gerçekleştirilen
operasyonda lise öğrencisi
S.S.'nin üzennde 56 gram
eroin bulundu. S.S.'nin
sorgulaması sonrasında
babası îbrahim Sancaklı ve
amcası Mirsat Sancakh'nın
da olayla ilgisı olduğu
belirlendi. Bunun üzerine
îbrahim ve Mirsat
Sancaklı"ya ait dükkâna
baskın düzenlendı ve 36
kilo eroin ele geçirildi.
Nüfus cüzdanımı
kaybettim. Hükümsüzdür.
OSMAN DVRMUŞ
KABİNEYE SUNULACAK
• Gümrük birliğine giriş karannın ardından
demokratikleşme çahşmalanna başlayan hükümet, Terörle
Mücadele Yasası'nın 'düşünceyi suç sayan' hükümlerini
kaldırmak yerine ceza oranında indirim yapacak. Adalet
Bakanı Mehmet Moğultay, düşünce suçlulannın
cezalannın yansını yatmalannı hükme bağlayan taslağın
yann Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılacağını bildirdi.
DÜŞÜNCE VE KİTAP YtNE SUÇ
• TBMM Genel Kurulu'nda bekleyen TMY tasansında
düşünceyi terör suçu kapsamından çıkaracak bir
değişiklik yapamayan hükümet, ceza indirimiyle
hükümlü bulunan pek çok düşünce suçlusunun tahliye
edilmesine olanak tanıyacak. Ancak TMY'nin düşünce
ve kitap suçuna ilişkin ceza yaptınmlan yine yürürlükte
kalacak.
EVtNGÖKTAŞ
ANKARA - Türkiye'nin
Avrupa Birliği ile gümrük
birliğine ginş karannın ar-
dından demokratikleşme
çahşmalanna başlayan hü-
kümet, Terörle Mücadele
Yasası'nın (TMY) "düşün-
ce>i suç sayan" hükümlerini
kaldırmak yerine ceza oran-
lannda indirim yapacak.
Adalet Bakanı Mehmet
Moğultay. TMY'nin 13 ve
17. maddelerinde değişiklik
öngören ve düşünce suçlu-
lannın cezalannın yansını
yatmalannı hükme bağla-
yan taslağın yann toplana-
cak Bakanlar Kurulu'nda
imzaya açılacağını bildirdi.
TBMM Genel Kuru-
lu'nda bekleyen TMY tasa-
nsında düşünceyi ifade et-
me özgürlügünü sağlamaya
yönelik değişiklikleri ger-
çekleştiremeyen hükümet,
ceza indirimiyle hükümlü
bulunan pek çok düşünce
suçlusunun tahliye edilme-
sine olanak tanıyacak, an-
cak TMY'nin bazı düşünceleri ve kitabı
terör suçu' sayan maddeleri yürürlükte ka-
lacak.
Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan
Adalet Bakanı Mehmet Moğultay,
TMY'nin 8. maddesinin Türkiye'nin 'en
büyük ayıbı' olduğunu söyledi. "Türkiye
bu ayıbı hak etmedi. bu ayıptajı en kısa za-
manda kurtulmamız gerekiyor " diyen Mo-
ğultay. bu madde yürürlükte olduğu sürece
terör olaylannın önlenemeyeceğini ifade
etti.
Terörün, daha çok demokrasi ve özgür-
lükle önlenebileceğini vurgulayan Moğul-
tay, şunlan söyledi:
6 bin 91 davada, 25 bin 892 kişi yargılamyor
20 bin 775 kişi cezaevine girecek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye'de 8 ayn ilde görev yapan 14
ayn Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde
(DGM), 1 Ekim 1994tarihine kadar6
bin 91 davanin açıldığı. bu davalarda
•16 bin 917'si tutuksuz olmak üzere
toplam 25 bin 892 kişinin yargılandı-
ğı belirkndi.
Terörle Mücadele Yasası (TMY) da-
hil, DGM'nin kapsamına giren suçlar-
dan tutuksuz yargılanan toplam 20 bin
775 kişinin ise cezaevine gjrmeyi bek-
lediği tespit edildi.
Adalet Bakanlığı'nın verilerine gö-
re. TMY'ye göre bu tarihe kadar
DGM'lere 1649 dava açıldı. Bu dava-
larda toplam 5 bin 403 kişi yargılandı.
Bu sanıklarm yanya yakın bölümü hü-
küm giydi. geriye kalanlann ise yaıgı-
lanmasına devam ediliyor.
DGM'lere TMY'nin 6. maddesine
göre 239, 7. maddesine göre 220, 8.
maddesine göre de 1190 davanın açıl-
dığı saptandı. Yine TMY'nin 6. mad-
desine göre sanık sayısın 388,7. mad-
deye göre tutuklu ve tutuksuz sanık sa-
yısın 717,8. maddeye göre de tutuklu
ve tutuksuz sanık sayısının 4.298 oldu-
ğu saptandı.
6,7ve8.maddefer
TMY'nin 6 ve 7. maddelerinde- ya-
sanın 1. maddesinde tanımlanan ör-
gütleri kuranlara, bunlann faaliyetle-
rini düzenleyenlere. yönetenlere 5-10
yıl arasında ağır hapis ve iki yüz mil-
yon liradan beş yüz milyon liraya ka-
dar para cezası, bu örgütlere girenle-
re, 3-5 yıl arasında agır hapis ve yüz
milyon liradan üç yüz milyon liraya
kadar da ağır para cezası öngörülüyor.
Devletin bölünmezliğı aleyhinepro-
paganda başlıklı 8. maddede, 2 yıldan
5 yıla kadar ağır hapis ve elli milyon
liradan yüz milyon liraya kadar ağır
para cezası hükrnü yazılı. Maddenın
ikinci fıkrastnda, gazete, dergi ve ya-
yınevi sahipleri ile sorumlu müdürle-
ri için 6 ve 7. maddelerdeki para ceza-
lan verileceği ve aynca sorumlu mü-
dürler için, altı aydan iki yıla kadar da
hapis cezası verileceği hükmü yer alı-
yor.
Rekor, Diyarbakır DGM'nin
DGM'ler arasında 2 bin 573 dava
ve 6 bin 911 sanıkla Diyarbakır birin-
ci, 2 bin 174 dava ve 6 bin 670 sanık-
la İstanbul ikinci, 411 dava ve 1957 sa-
nıkla da Erzincan DGM üçüncü sırayı
oluşturuyor. Son sırada da 137 dava ve
448 sanık ile Kayseri DGM bulunuyor.
Bakanhk verilerine göre, DGMİer-
de şımdiye kadardüşünce ve yaalann-
dan dolayı 47 basm mensubu ve yazar
yargılandı. Bunlann büyük bölümü
mahkûm olurken, bir kısmı cczalannı
tamamlayıp tahliye oldu, bir kısmı da
halen fırarda.
"8. madde ya kalkacak ya kalkacak. 8.
maddenirı kaldınlmanıası halinde.diğer ya-
pılan tüm değişiklikler pah atif çözümlerdir.
Boşuna zaman ka>bıdır. Bence asıl yapd-
ması gereken şey, ülkemizde düşüncenin
sağhkh bir şekilde ifadesini yaşama geçir-
mek, düşünceyi suç olmaktan kurtaran ya-
sal düzenlemeleri oluşturmaktır. Düşünce-
yi suç sayan bir toplum olmaktan mutiaka
kurrûlmama lazım. Türkiye, uluslararası
bu ayıptan temizlenmelidir. 8. madde, her-
hangi bir yöntem, maksat ve düşünceyle ol-
sun yapılan propagandayı suç sayıvor. Yapt-
lan her toplantı ve gösteri yürüy üşünü ce-
zalandınyor. Üstelik verilen ceza, infaz ya-
sasından yararlanamıyor.Olamazböylenir
şey. Bu son derece tehlikeli bir olaydır. Bu
maddeyi kaklırdığımızda pek çokyazar, ga-
zeteci ve bilim adamı Özgürlüğüne kavuşa-
cakür. DYP'liarkadaşlanmıda karşıhkk gö-
rüştüğümüzde, bu maddenin kaldınlması
konusunda ikna oluyorlar. Ancak grupla-
nnda sorun çıkıyor."
2 ay içinde tahliye
Moğultay, 8. maddenin tümden ortadan
kaldınlması durumunda yasal boşluk doğ-
mayacağını, Türk Ceza Yasası'nın 311 ve
312. maddelerinin de suç olabilecek bu
yöndeki eylemleri cezalandırdığını vurgu-
İstanbul Valisi Hayri Kozakcıoglu'nun, 'Pblis miidahale etmese ikinci bir Sıvas yaşanırdı' sözleri şaşırtü.
Kozakçıoğlu, 'zanlı polisleri' savundu
AYKUT KÜÇÜKKAYA
İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, aşın
sol örgütler ile şeriatçı örgütlerin, insanlar
arasında aynmcılık yaparak Türkıye'yi
parçalamak istediğini belirtti.
Kozakçıoğlu; Gaziosmanpaşa ve
Ümraniye'de meydana gelen olaylar
sonrası, aralannda "İsbuni Büyûk Doğu
Alancüar-Cephesi"nin (tBDA-C) şeriatçı
yayın organı "Taraf dergisinin de
bulunduğu şeriatçı ve aşın sol örgütlerin
çıkardığı \ ayınlan göstererek,
"Atatürkçüler neredesiniz, müliyetçiler
neredesiniz?" diye konuşarak Atatürkçü
ve milliyetçileri, Türkiye'>i bölmek
isteyen güçler karşısında göreve çağırdı.
Marmara Grubu tarafından önceki akşam
Dedeman Oteli'nde duzenlenen toplantıya
konuk olarak katılan Kozakçıoğlu,
emniyet güçlerini savunarak, "Sıvas'ın
çok daha ağınnı yalnız İstanbul değiL tüm
Türkiye'de vaşayabilirdik. Srvas olaylan
sırasında pek çok kişi. polis neden
miidahale etmedi. asker niye gelmedi ya da
niye geç geldi diye söylendi. Gazi
Mahallesi'nde polis müdahale etti. asker
miidahale etti. jandarma müdahale etti.
Etrafa saldıracak grup buradan başka
mahale çıkanlmadu sızdırümadı.
Çıkartılsa idL Sıvas'ın çok daha ağınnı
yaşardık" dedi. Kozakçıoğlu, Sıvas'ta
asker gelmediği için yöneticileri
eleştirenlere de seslenerek, "Şimdi de bu
ağızlar, Gaziosmanpaşa"da. Ümraniye'de
polis, asker niye müdahale etti divoıîar.
Oraya niye asker getirdiniz diyorlar. Artık
bunun değerlendirmesini size
btrakıyonım" diyerek tepki gösterdi.
Kozakçıoğlu, davetlilere ve basın
mensuplanna slayi gösterimi eşliğinde
olaylann gelişimi hakkında bilgi verdi.
Olaylann "Alevi-Sünni" çatışması
olmadığını belirten Kozakçıoğlu, "Bir
Akvi-Sünni çatışması olmamıştır.
Amaçlan. insanlan karşı karşıya
getirmek, çizgileri daha da
kaluılaştırmaktır'' dedi.
ladı.
Moğultay, TMY'nin 13
ve 17. maddelerinde yapıla-
cak değişiklikle düşünce
suçlulannın, cezalannın ya-
nsını çekmelerini hükme
bağlayan taslağın Bakanlar
Kurulu'nda yann imzaya
açılacağını bildirdi. Moğul-
tay. değişikliğin benimsen-
mesi halinde düşünce suçla-
nyla ilgili davalann iki ay
içinde Devlet Güvenlik
Mahkemeleri'nde (DGM)
yeniden görüşülerek onlarca
yazar ve gazetecinin tahliye
edileceğini açıkladı.
Yeni düzenleme ne
getiriyor? ^ ^
Moğultay, yeni düzenle-
menin "aT" niteliğinde ol-
madığını vurgvılayarak şun-
lan söyledi:
"Bu konuda kamuoyunda
vanlış anlamalar var. Bunu
kimi çevreler geniş kapsam-
lı bir af olarak değerlendiri-
yor. Burada kastedilen, dü-
şüncelerinden dolayı hü-
kümlü ve tutuklu bulunanla-
nn cezalannda indirim ya-
pılması ve ortadan kaldıntmasıdır. Bir afhn
söz konusu olabilmesi için anayasanın değiş-
mesi gerekir. Çünkü mevcut anayasamıza
göre af çıkarma yetkisi Meclis'e airtir."
Moğultay, cezaevlerinde yatan birçok ya-
zar ve gazetecinin tahliye olmasına olanak
sağlayacak yeni düzenlemeyi şöyle anlattı:
"T\I\ 'nin 8. maddesinin tümden kaldı-
nlmasına ancak siyasi irade karar verir. Bu
yol benimseıuneyip cezalann infazı yoluna
gidildiğinde, o zaman başka bir değişiklige
gerek duyulur. Bu da 8. maddede geçen' ağır
hapis cezası' nın, 'hapis cezası' naçevrilnıe-
si ya da "ağır hapis cezalannın tecili' şek-
linde olabilir. Bunun için de
TMY'nin 13. maddesinin
ortadan kaldınlması gereki-
yor. Bu madde. hüküm gi-
yenlerin cezalannın erteten-
meyeceğine ilişkindir. Bu
maddenin kalkması yctm'ı-
yor, 17. maddeye aynca bir
fikra eklenmesi gerekiyor.
TMY'nin 8. maddesindeki
ağır hapsi hapse çevirdiğj-
miz takdirde 2 yıl hapis alan
bir sanığın. 647 sayuı yasaya
göre cezası tecil edilebiliyor.
647 sayılıyasanuı 19. madde-
sinde meşruten tahliye için
cezanuı ikide birini yatmak
gerekiyor.
Oyıâ3713sayuı TMY'nin
13. maddesinde ise tahliye
olabilmek için cezanın dört-
te üçünü yatmış olmak la-
zım. Aynca 647 sayüı yasa-
nın 52. maddesinde de her
ay için 6 gün indirim söz ko-
nusu. Bi/TMY "nin 13 ve 17.
maddelerinde yaptığunız
değişiklikle. hüküm giynüş
olanlann cezalannın iki ay
içinde ilgili mahkemelerce
yeniden ele alınarakincelen-
mesini istiyoruz. Bu düzenle-
me kabul edüdigi takdirde,
örneğin iki yıl ceza almış bir
kişi, 9 ay 13 gün yattıktan
sonra tahliye olabiliyor. Oy-
sa şimdiki duruma göre 18
ay yatması gerekiyor. Bu dü-
zenleme gerçekleşriği za-
man, birçok yazar. bilima-
damı ve gazeteci özgüriüğü-
ne kavuşmuş olacak. Ama
tüm bunlar palyatif tedbir-
ler. Asıl yapılması gereken
olay, 8. maddenin tümden
ortadan kaldınlmasıdır."
Gazi'devurulan'AdzNesin'in torunu
9
• Sezgin Engin, Gazi Mahallesi ve Ümraniye'de öldürülenlerin en
küçüğüydü. 17 yaşındaydı daha. Ölüm haberi geldiğinde babası
Mahmut Engin, mahallenin girişini kapatan polislerin yanma
giderek komisere "Benim eve gitmem gerekiyor. oğlum
vurulmuş" diyerek giriş için izin istiyor. Komiserin Sezgin
Engin'in babasına verdiği yanıt: "O çocuğu seni. Çocuğuna
sahip çıkamadm. Ne olacak, Aziz Nesin"in torunu bunlar."
MİYASEİLKNUR
Gazi Mahallesi ve arkasından Ümrani-
ye Mustafa Kemal Mahallesi'nde vurula-
rak ölenlerden en küçüğü 17 yaşında. Adı
Sezgin Engin. Sıvas doğumlu. Mahmut
ve Sabahat Engin çiftinin gözbebeği,
oğullan. Zübeyde Hanım Mahallesi 1263
Sokak'taki 29 nolu gecekondunun duvar-
lannda sesi hâlâ yankılanıyor Sezgin'in.
Gazi'de vurulan bu genç protestocu, yine
Gazi'ye gömülüyor.
Suçlu kim?
Suçlu, mermıyi silahın ağzına sürüp
tetıği bu genç insanlara doğru çeken mi?
Yoksa bu gençleri dünyaya getiren, büyü-
ten ana babalan mı? Sakın Aziz Nesin ol-
masın. Sıvas'ta Madımak Oteli'nin önün-
deki masum insanlan durup dunırken kış-
kırtan, tahrik eden Aziz Nesin'in ruhu, bu
kez polise taş atan bu çocuklann ruhuna
girip polisleri tahrik etmiş olamaz mı?
Olabilir. Zaten şu son günlerde ülkemizin
başında dolanan her türlü musibetin mü-
sebbibi Aziz Nesin değil mi? Bu söyledik-
lefimizi yabana atmayın. Bunlar aynı za-
manda devletimizin resmi görüşü. Gazi
Mahallesi'nde görevli bir komiser de ay-
nı kanıda.
Komisere göre, polise taş atan, karşılı-
ğında da 45'lik kurşun alan bu gençlerin
hepsi Aziz Nesin'in torunuydu.
Aziz Nesin, bu kadar toruna sahip çı-
kar mı bilmem ama polisler nesep araştır-
masına gerek duymadan teşhisi çoktan
koymuşlar.
Sezgin Engin'in babası Mahmut Engin,
13 mart akşamı oğlunun ölüm haberini
almış, bir an önce Gazi Mahallesi'nin üst
tarafina düşen Zübeyde Hanım Mahalle-
si'ndeki evine gidip eşini teselli etmek is-
tiyor.
Ancak kendı mahallesine gitmek için
önce Gazi Mahallesi'ni geçmek zorunda.
Polis mahallenin girişini kapatmış. Ginş-
te görevli bir komiserin yanına yaklaşarak
mahalleye giriş izni istiyor.
Oğlunun vurulduğunu, o nedenle ace-
le eve gitmesi gerektiğini dilinin döndü-
ğünce anlatmaya çalışıyor. Aldığı küfür-
lü yanıt kurşundan da ağır. **O çocuğu,
niyeçocuğuna sahip çtkmadın. Ne olacak,
Aziz Nesin'in torunu bunlar" dedikten
sonra hediyesi olarak bir de cop iniyor ka-
fasına baba Mahmut Engin'in.
13 mart, Sezgin'in doğum günü. 17 ya-
şından ancak bir gün alabildi. Mahmut
Engin, ölüm haberini alana dek Istan-
bul'un birçok hastanesini dolaşıyor. So-
nunda Adli Tıp Morgu'nda buluyor oğlu-
nu. Sonrasını şöyle anlatıyor:
"Gazi Mahallesi'nde daha önce kara-
kolda bir simitçinin öldürülmesi halkın
büyük öfkesinc neden olmuştu. O neden-
le kahvelerin taranması ve polisin olaya za-
manında müdahaleetmemesi halkı sokak-
lara döktü. Oğlumun vurulduğu haberini
alınca hastanek'ri dolaşmaya başladım.
Henöz öldüğünü bilmiyordum. tlk olarak
Gaziosmanpaşa Hastanesi'negittim. Ora-
da bulamayınca Çapa'ya, Haseki'ye, son-
ra Cerrahpaşa'ya gittim. Israr edince öl-
düğünüöğrendim. Dünya başuna yüaldL"
Sezgin Engin mımarlık okumak ıstıyordu.
Bu düşünü gerçekleştirme olanağı artık
yok. Ölümünün üzerinden 20 gün geçti
ama anne Sabahat Engin'in gözyaşlan
henüz dinmedi.
Anne-baba Engin, morg kapısında birbirieri-
ni teselli etmeye çalışülar.
GLOBAL
POLITIKULTUR
ERGİN YILDIZOGLU
Zenginin Hayaö
Daha Değerli
Geçen hafta Berlin'de başlayan Birleşmiş Millet-
ler Küresel Isınma Konferansı'na sunulan bir Dünya
Bankası araştırmasına göre Amerika ya da Avru-
pa'da yaşayan bir kişinin hayatırun değeri (ya da öl-
düğü zaman doğacak değer kaybı) 1.5 milyon dolar.
"Fakir ülkelerden " birinin vatandaşının hayatının de-
ğeri ise sadece 150.000 dolar. Bu rakamlar, gelecek-
te iklimsel değişikliklerden dolayı doğacak zararla-
nn hesaplanmasınayardımcı olması için üretildi. Böy-
lece, karbondioksit gazının atmosferde birikmesi ile
küremizde ortaya çıkmaya başlayan iklimsel değişik-
liklerin maliyeti hesaplanabilecek ve kaynaklar ona
göre yönlendirilecek. Nerede hayat ekonomik olarak
değeriiyse, tabii ki, önce oraya yatınm yapmak ge-
rekecek! Duygusallık edip, iktisadın "doğal yasala-
nna" karşı çıkmanın ise âlemı yok!
Çeşitli sanayilerin atmosferiere saldığı karbondiok-
sit gazının yarattıgı sera etkisi ile oluşan ısı artışı ve
iklim değışikliklerinin sonucunda önümüzdeki 50 yıl
içinde 200.000 insanın öleceği hesaplanıyor. Ölüm
oranı ise yoksul ülkelerde, OECD ülkelerinden 5 kat
daha yüksek olacak (New Scientist, 01 /04/95). İklim
Değişiklikleri Üzerine Hükümetlerarası Panel örgü-
tüne göre gelecek yüz sene içinde denizlerin su se-
viyesi 31 cm ile 110 cm arasında artacak. Birçok ada
ülke ve kıyı şehirleri, Bangladeş, Nil dertası gibi böl-
geler sular altında kalabilecek. (New Scientist,
25/03/95). Denizseviyesininyükselmesinin rçmesu-
yunu kirletmesinin yanı sıra, ısının artması birçok ta-
nm bölgesini çöle çevirecek, susuzluk ve açlık yara-
tacak. Ancak "ekonominin doğal yasalanna" bu ka-
dar uymaya meraklı olduğumuz içindir ki, Berlin Kon-
feransı'nda, "7992 Rio Dünya Zirvesi'nden buyana
küresel ısınmayı önlemek için ne yapıldı" sorusuna
verilen cevap, "Hemen hemen hiçbir şey!" oluyor.
(The Economist, 01/04/95). Planlama şöyle dursun,
hükümetlerin uzun dönemli hedefler için ekonomiye
müdahale etmesinin bile hiçbir şekilde işe yarama-
yacağına, buna karşıltk piyasa ekonomisinin görün-
mez elinin kaynaklan optimum olarak dağıtacağına
iyice inandınldığımız için, etlerimiz kollanmtz bağlı
oturuyoruz ve küremiz, dolayısı ile bir insan olarak
türümüz yavaş yavaş ölüyor.
Bu sırada, bir zamanlar, kendi gelişme süreçleri sı-
rasında küremizin doğal kaynaklannı, geri kalan nü-
fusun aleyhine talan eden merkez ülkeleri, şimdi, ge-
lişmekte olan ülkelere atmosferi kirletmemeleri için
baskı yapıyoriar. Gelişmekte olan ülkeler ise dünya
pazannda rekabet edebilmek için bu kaynaklan kul-
lanmak zorunda olduklarını söylüyorlar ve bu doğal
kaynaklan kullanmalannı istemeyen ülkelerin kendi-
lerine tazminat vermesi gerektiğini savunuyoriar. Taz-
minat vermek kaynaklann optimum dağılmasina,
serbest piyasanın işleyişine pek uymadığı için de el-
leri boş kalıyor.
İçinde yaşamakta olduğumuz ekonomik sistem
sorunlara çare ararken, kendi mantığına uygun ola-
rak, işe insan yaşamına bir fiyat biçerek başlıyor ve
"cosf effective" yatınmlarla devam ediyor... Bu ara-
da da nalıncı keseri gibi, habire kaynaklann büyük
bir bölümünü zaten kontrol eden zengin ülkelerden
yana yontuyor. Atmosferde karbondioksit artıyor;
gittikçe sıklaşan seller, şiddetli fırtınalar, kuraklık, çöl-
leşme ve açlık ise serbest piyasa ekonomisi altında
yaşamaya devam ettiğimiz takdirde bizi nasıl bir dün-
yanın beklediğini daha şimdiden gösteriyor.
Yasa taslağı
Emeklüik yaşı
değiştirilcli
• Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aydın
Güven çalışan kadınlar için 53, erkekler için 58
yaşında, 10 yıllık aşamalı geçiş süreci sonunda
emeklilik öngören yeni yasa taslağını, işçi kon-
federasyonlannın görüşüne açtı.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Aydın Gü-
ven Gfirkan, hükümette tar-
tışmalara neden olan emek-
lilik yasa taslağını değıştırdı.
Gürkan, çalışan kadtnlar için
53, erkekler için 58 yaşında.
10 yıllık aşamalı geçiş süre-
ci sonunda emeklilik öngö-
ren yeni yasa taslağını, işçı
konfederasyonlannın görü-
şüne açtı.
Kadınlar için 60, erkekler
için 65 yaş sının getıren ya-
sa taslağını reddeden Gür-
kan, hazırladığı yeni yaş sı-
nırlan ve 10 yıl kademeli
emeklilik öngören yasa tas-
lağını, dün Türk-lş, Hak-lş
ve DlSK'e götürerek, öneri-
lerini istedi. Yeni taslağa gö-
re, 10 yıl sonra kadınlarda 7
bin 200, erkeklerde 7 bin
800 gün prim ödeme zorun-
luluğu getiriliyor. 10 yıllık
aşamalı bir geçiş sürecinin
sonucunda, kadınlann 53,
erkeklerin de 58 yaşında
emekli olmalan öngörülü-
yor. Geçiş sürecinin ilk 4 yı-
lında, yaş sının getirilme-
den; pnm ödeme günleri yıl-
lara göre arttınhyor. Yeni si-
gortalı olacak kadınlarda 55,
erkeklere 60 yaş, emeklilik
sının olarak tanımlanıyor.
İşçı konfederasyonlannın
incelemeye aldığı taslağın,
aynen yasalaşması duru-
munda, yürürlük tarihınden
5 yıl sonra, kadınlar için 50:
erkekler ıçın 55 yaş sının ge-
tinliyor. Kadın için 7 bin
200, erkek için 7 bin 800 gün
pnm ödeme zorunluluğu ön-
gören taslak uyannca, ılk 4
yılda yaş sının konulmaz-
ken, emeklilıgine bir yıl ka-
lan çalışanlarda (kadın ve eT-
kek) 5 bin olan prim ödeme
gün sayısı, kadınlarda 5 bm
300'e: erkeklerde 5 bin 700
güne çıkanlıyor. Emekliliği-
ne 2 yıl kalan kadınlann 5
bin 700, erkeklerin 6 bin 100
gün; emekliliğine 3 yıl ka-
lan kadınlann 6 bin 200, er-
keklerin 6 bin 600 gün;
emekliliğine 4 yıl kalan ka-
dınlar 6 bm 700, erkekler 7
bm 200 pnm ödeme günü
zorunluluğu getiriliyor. 5.
yıldan itibaren prim ödeme
gün sayısı sabitleşirken, 7-8
yıl sonra, kadın ıçın yaş sı-
nın 51 'e, erkek için yaş sını-
n 56'yaçıkanlıyor 9yû son-
ra, yaş sının kadın için 52,
erkek için 57'ye çıkankrken;
10 yıl sonra emekli olacak-
larda yaş sının kadın için 53,
erkek için 58 olarak belirlen-
di.
Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanlığı'nın daha
önce tartışmaya açtığı me-
tin, Hazine ve DPT uzman-
lannca incelendikten sonra,
SSK'den yaşlılık aylığı bağ-
lanacak olan işçilerin emek-
lilik koşullannı ağırlaştıran
yeni bir taslak gündeme ge-
tirilmişti.
Bakanlar Kurulu'nda tar-
tışma yaratan eski metinde
getirilen bazı koşullar şöyle:
- Taslağın yürürlüğe gir-
diği tarihten itibaren ilk de-
fa işegirecekJer, kadın ise 55
yaşında ve 7 bin 200 gün
prim, erkek ise 60 yaşında ve
9 bin gün prim ödendiginde
emekliye aynlabicekler. An-
cak; kaduı ise60,erkekise65
yaşuu doldurmuş bulunan-
lar da 3 bin 600 gün prim ya-
ürmışlarsa. indirimli emekli
ayhğuıa hak kazanacaklar.
-Taslağın yürürlüğe girdi-
ği tarihe değin emekliliği
hak etmış olanlaryeni koşul-
lardan etkilenmeyecek. Şu
anda 5 bin gün prim ödemiş
ve kadın ise 20, erkek ise 25
yıl sigortalılık süresini dol-
durmuş işçiler emekli
olabiliyorlar.