Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET
DÜNYADA GEÇEN HAFTÂ
27 ŞUBAT1995 PAZARTESİ -
10
Bir imam daha
• STRASBOURG (AA) -
Fransa'nm Alpler
bölgesındeki Grenoble
kentinde yaşıyan Cezayirli
bır imam. ülkede yasalara
karşı geldigi ve halkı
kışkırttıgı gerekçesiyle
sımrdışı edildi. Daha önce
Pans Camisi"nden atılan
Cezayırii imamm, Grenobie
Camisi'nde yaptıgı
konuşmalarda Cezayir'deki
Islami Selamet Cephesi'nin
(FIS) propagandasını yaptığı
bildinldi. Fransa, ülkede
köktendinci propaganda
yaptıgı ve halkı kışkırttıgı
gerekçesiyle son beş ay
içerisinde aralannda Faslı ve
Türklerin de bulunduğu
yaklaşık 10 imamı sımrdışı
etmişti.
İran: Petrol
paymuz saglam
• TAHRAN(AA)-
Azerbaycan Cumhurbaşkanı
Haydar Aliyev'in, Azeri
petrollerinde "Jran'ın
konsorsiyuma üyeliginin
güvencede oldugunu"
belirttiğı bildirildi. fran
basınında çıkan haberlere
göre, dün Iran
Cumhurbaşkanı AIi Ekber
Haşımi Rafsancani'yi
telefonla arayan
Cumhurbaşkanı Aliyev,
"Bazı çevrelerden gelen
muhalefete rağmen. Iran'ın
anlaşmanın önemli bir
tarafi" oldugunu söyledi.
Türk acentelerine
saldırı
• BONN(AA)-
Almanya'nm Berlin, Bremen
ve Köln kentlerinde, önceki
gece Türk seyahat acenteleri
kundaklandı. Berlin'de Türk
Hava Yollan'nın merkez
bürosu, Bremen kentinde 2
ve Köln'de de 1 Türk seyahat
acentesi kundaklandı.
Olaylar sırasında can kaybı
meydana gelmedı, ancak
büyük maddi hasar tespit
edildi.
Tacikistan'da
seçim
• DUŞANBE (AjansJar) -
Orta Asya
cumhuriyetlerinden
Tacîkistan'da dün pariamento
siçimleri yapıldı. Ulkedekı
tek yasal muhalefet parrisi
olan Halkın Birliği Partisi
seçimleri boykot ettiginden
seçimlere yalnızca komünist
eğilimli Devlet Başkanı
Imamali Rahmanov'un
partisi katıldı. Seçimlerde
181 koltuklu meclisin üyeleri
belirlenecek.
Hocalı katfiaım
• BAKÜ (AA) - Azerbaycan
Cumhurbaşkanı Haydar
Aliyev, Ermenilerin 1992
yılında Karabag'ın Hocalı
kentinde Azerilere karşı
giriştikleri katliamın
dünyada bir eşinin daha
görülmedigıni söyledi.
Cumhurbaşkanı Aliyev,
Hocalı katliamının 3'üncü
yıldönumü dolayısıyla
yayımladığı mesajda,
"Emperyalist güçlerin
desteğiyle gerçekleştirilen bu
soykınm, Ermenilerin
bagımsız Azerbaycan
devletine karşı izledikleri
saldırgan politikalannın en
acımasız örneğidir" dedi.
Aliyev, katliamın tüm
insanlığa karşı işlenmiş bir
suç oldugunu kaydetti.
Sınır sorununa
barışçı çözüm
• MEKKE (AA) - Yemen ve
Suudi Arabistan, aralannda
sınır anlaşmazlıgını
gidermek amacıyla dün
sabah bır prensip anlaşması
imzaladılar. Suudi
Arabistan'ın Mekke kentinde
imzalanan 11 maddelik
anlaşmaya göre iki ülke,
anlaşmazlıga neden olan
kara ve deniz sınır
bölgelerinin tanımlanması ve
ikili ıliskiJerin düzeltilmesi
amacıyla çeşitli ortak
komisyonlar kurulmasını
karariaştırdılar.
Ekvador-Peru
anlaşmazJığı
• RIO DE JAıNEIRO (AA) -
Ekvador ile Peru arasındaki
çatışmalarda arabuluculuk
yapan ülkeler, tartışmalı sınır
bölgesınde ateşkesin ihlal
edilmesini kınadılar. ABD,
Şili, Arjantin ve Brezilya
tarafinda yayımlanan ortak
bildiride, "banşın tesisi için
çalışan arabulucu ülkelerin,
geçen hafta tekrar başlayan
çatışmalan lanadıgı"
belirtilerek, "düşmanlıklara
tamamıyla son verilmesinin
zorunlu bir koşul oldugu,
böylece arabulucu ülkelerin
Rio Protokolü'ne uygun bir
şekilde üzerlerine düsen
görevi yapabilecekleri"
kaydedildi.
Murdoch'atazminat davasıEDtPEMİLÖYMEN
Davacı: Ana muhalefet îşçi
Partisi'nin eski lideri Mıchael Foot.
Davalı: Uluslararası basın imparatoru
Rupert Mundoch. Dava nedeni:
Murdoch'un sahibi oldugu Sunday
Times gazetesinin, Foot'un eskiden
Sovyet casusu olduguna ilişkin
haberi. Tazminat miktan: Henüz
bilinmiyor. Ama süper bir tazminat
olacagı kesin. Geçen hafta Sunday
Times gazetesi, Sovyet gizli istihbarat
örgütü KGB'nin, Foot'u, "uygun bir
casus olarak gördügünü" yazdı.
Foot'un, tşçi Partisi'nin aşın sol
kesiminin dergisi Tribune için de
Moskova'dan para aldığını yazdı.
Başlık da şöyleydi: "KGB: Foot
adamımızdı."
Bu memlekette haftalık popüler dergi
alışkanlıgı yok, Pazar günleri
yayınlanan kallavi gazeteler vardır. Ve
bunlann dergileri, ekJeri. Ama
Türkiye'deki türden alaca bulaca ıvır
zıvır dergiler ve ekler gibi değil.
Pazar gazetelerinin ayn bir yazı işleri
kadrosu, ayn örgûtlenmesi vardır. Ve
pazar günleri, durup durup bir haber
"patlatmakla" da adeta zorunludurlar.
Tıpkı bizdeki parlak dergilerin, bazı
gelişme ve haberleri "abartması"
gibi. Işte ciddiyeti ile tanınan Sunday
Times da bu ökseye yakalandj.
INCİLTERE
"Haber" öyle bır tepki gördü ki,
ertesi günlerde gazetenin genel yaym
yönetmeni John Witherow, "Michael
Foot'u Sovyet casusluğu ile suçlamak
tamamen saçma" demek zorunda
kaldı. Ve kıvırttı: "Biz zaten ona
casustu demedik ki. KGB öyle
sanıyormuş dedik."
Ama kısa sürede, "haber"in kaynagı
olan KGB emekhsi Mihail Lubimov
da kalkıp Independent gazetesine
şöyle bir detneç vermez mi? "Foot'un
KGB ile şöyle ya da böyle bir ilişki
içınde oldugunu söylemek ona
hakarettir.*' Hay Allah! Koskoca cıddi
Sunday Times iyice açmazda kaldı.
Genel yayın yönetmeni Witherow,
radyo ve televizyon programlanna
çıktı durdu ve gazetenin attıgı çamuru
temizlemeye çalıştı. Ama boşuna.
Çünkü, "haber"de adı geçen bir başka
KGB emeklisi Vıktor Kubeykin,
"Onlara anJattıklanmın tamamen
tersini yazmışlar. Bu, sözlerimin
yüzde yüz çarpıtılmasıdır" demez mi!
Ve geçtigimiz Cumartesi günü
Michael Foot, "haber"den Sunday
Times'ın sahibi Rupert Murdoch'u
şahsen sorumlu tuttuğunu ve süper bir
tazminat istemiyle kendisini
mahkemeye verdigini açıkladı.
Sunday Times'ın genel yaym
yönetmeni son çare olarak, "Vallahi
biz bir şey demedik. Sadece KGB
öyle diyormuş dedik" diye yırtıruyor.
Ve mahkemede de aynı savunma
hattını koruyacagını söylüyor. Tabii o
zamana kadar Murdoch, kendisini
işten atmazsa. Olay, Murdoch'un tam
da Işçi Partisi ile ilişkileri
iyileştirmeye çalıştıgı bir döneme
rastladı Ne de olsa Işçi Partisi
1996'da iktidar olacak. Ve Michael
Foot partınin en yaşlı ve saygın
isimJerinden. Murdoch şimdi "çamur
at izi kalsın" mantıgı ile çalışan
"kraldan çok kralcı" elemanlanna
kızmasm da ne yapsın?
Skandallar
yağmur gibi
MİŞELPERLMAN
PARİS - Fransızlann şu
sıralarda hiç canlan
sıkılmıyor. Bakıyorsunuz,
kitle iletişim araçlannı âdeta
tekeline almış bir skandal,
ertesi gün bir başka olaya
bırakıvermış yerini.
Doğrusu bürün bu kargaşa,
çeşitli yolsuzluk faillerinin
peşinı bırakmamakta
kesinlikle kararlı yeni kuşak
sorgu yargıçlannın
yaklaşımından kaynaklanıyor.
Kimsenin gözünün yaşına
baktığı yok genç sorgu
yargıçlannın. Naylon fatura
yolsuzluklanndan çok söz
ettık. Buyrun, başka bir
konuya geçelim. O da,
Cumhuriyet için Birlik (RPR)
partisini kurmuş, eski
başbakanlardan Jacques
Chirac ile aynı partiye
mensup şimdiki başbakan,
tzmir doğumiu Edouard
Balladur. îkisi de.
cumhurbaşkanı görevine
aday. Şu anda hangisınin
Elysee Sarayı'na
yerleşecegini tahmin etmek
zor. Fakat hiçbiri, seçim
kampanyası konuşmalannda
ötekinin adını ağzına almıyor.
"30 yıllık iki dosTun böylesi
bir yaklaşımdan sonra,
cumhurbaşkanı seçimi
noktalandığında yenıden şapır
şupur öpüşmelerine olanak
yok elbette. Bütün bunlar
yetmiyormuş gibi, sen gel,
müttefık bir devlet olan
ABD'nin haberalma örgütü
CIA mensubu 5 kişinin
ülkeden ayrılmalannın
istendiğini sızdır. Hem de,
son zamanlardaki çeşitli
FRANSA
skandallan 'adatma haber'
olarak meydana çıkaran Le
Moode gazetesine. Bundan
böyle. ünlü ve de ciddi
gazetenin bınnci sayfadan
salt 'adarma'v a yer
vermesını bekleyecek
müşkülpesent oİcurlan.
Amenkalı casuslann neler
yaptıklannı geçen günlerde
okudunuz belki.
Ancak herkesin nefesini
kesen nokta, bu olayın,
müttefik ülkeler arasındaki
geleneksel ve 'paürûsız' bir
davTanışa aykın bır şekilde
ortaya çıkması oldu. Aynca
ABD Paris Büyükelçisi
Pamela Harriman'ın.
en son. Başbakan Edouard
BaJladur, daha önce de, iki
kez güçlü Içişleri Bakanı
Charies Pasqua tarafindan
kabulü de, genelde
alışılmışm dışında bir tavır.
Kısacası. 'Amerikah casuslar
olayı'nda. top âdeta,
Başbakan
Edouard Balladur'den Içişleri
Bakanı Chartes Pasqua'ya,
ondan da Dışişleri Bakanı
Alain Juppe'ye geçti. Şimdı
taraflar, olayı yatıştırmak için
gereken çabayı harcarken
haberi basına kimin
'sızdırdığuu' aramakta. Aman
unutmadan ekleyelim: Şu,
telefonlan gızlice dinleme
olayı bitmiş değil.
Soruşturma sürüyor.
AnJayacağınız, arapsaçına
dönmüş olayla birlikte gerçek
bir gerilim filmi izleniyor
buralarda. Selam sana, ey
Alfred Hitchcock!..
Hollanda 'da
sağ-sol
kavgası
Hollanda'nın
Rotterdam kenti önceki
gün sağcı ve solcu
gruplann karşılıklı
gösterilerine sahne
oldu. Aşın sagcı
gruplar, Rotterdam
belediyesinin gösteri
yasagına karşın önceki
gün kent merkezinde
toplanarak uyuştunıcu
ve artan suç oranını
protesto etmek için
yürüyüşe geçtiler.
Kentte faaliyet gösteren
aşın solcu gruplann,
sılahlı olduklan
belirlenen 'CP-86'
örgütü üyesi aşın
sağcılan durdurmak
için harekete geçmeleri
üzerine tansiyon
birdenbire yülcseldi.
Tren gannın önünde
karşı karşıya gelen iki
grup çatışmaya girmek
üzereyken olaya
müdahale eden polis,
150'sı solcu gruplardan
olmak üzere toplam 170
kışiyi tutukladı. Polis
yetkılileri, yüzlerini
tamamen örten siyah
maskeler takan
solculann da bıçak,
zincir, muşta ve
şişelerle silahlanmış
olduklannı açıkladı.
Gözaltına alınan
göstericileri birkaç saat
sonra serbest bırakan
polis yetkilileri,
kenttekı genlimın bir
patlamaya neden
olmaması için sıkı
önlemler alıyorlar.
(Fotograf: REUTER)
Arafat'ın azmi, Rabin'injestiNEŞEÖNEN
TEL AVİV - Israil Başbakanı Izak
Rabin ve Filistin Kurtuluş Örgütü
(FKÖ) lideri Yaser Arafat, geçen
hafta Erez sınır noktasında, tsrail'in
topraklannı, Filistınlilere kapama
karannı görüşmek üzere bir kez daha
bir araya geldiler. Hükümetin bir
kanadının karşı olmasına ragmen
Rabin, Arafat'ın geçen ay güvenlik
konusunda atögı ciddi adımlara
karşılık kapama sınırlamasını
hafifletmeye karar verdi. Anlasmaya
göre önümüzdeki hafta otuz yaşın
üstünde olan on beş bin FilisrinJi işçi,
kapama sının olarak çizilen 'Yeşfl
Hatö' geçebilecek. Bu arada
işçilerden dokuz yüz kadan geçen
pazar Israil toprakianna ilk girişi
yaptı. Böylece Rabin-Arafat
anlaşmasıyla Beit-Lid katliamından
sonra agır bir darbe yiyen 'banş
sünd' yeniden onanlma firsatı elde
etmiş oluyor. GüvenJik konusunda
ciddi önlemler alan Arafat'ın Hamas
benzeri terör örgütlerini ve
ülkesindeki muhalefeti çileden
çıkaran en önemlı çabası güvenlik
mahkemeleri uygulamasıyla dikkat
çekti. Dava görme usulleri 1962 Mısır
asken kanununa göre düzenlenen ve
bir tür askeri mahkeme tarzında yetki
verilen mahkemeler geçen hafta
içinde çalışmaya başladılar. Arafat'ın
güvenlik konusunu ihlal eden
eylemlerle ilgili gönderdigi davalara
bakacak olan mahkemelerin, özellikle
ISRAİL
tsrail'e karşı saldında bulunan
Islami Cihad üyelerinı ve diger
radikallen yargılaması bekleniyor.
Gerçekte Filistin polisi, Arafat'ın
güvenlik sorununu kesın bir sonuca
ulaştırma kararlılıgına son bir ay
boyunca önemli ölçüde destek
sagladı. tsrail'e düzenlenecek birkaç
bombalı suıkast girişiminin
önlenmesiyle beraber Gazze'de terör
hücrelerine yapılan baskın ve
tutuklamalar. Israil'i ikna eden
olumlu gelişmelerdi Rabin-Arafat
görüşmesinin sonunda güvenlik
meselesi istenen yola konulmuş
görünürken her iki tarafin bakanlan
arasında devam eden müzakerelerde
bir işbirliği daha gerçekleşti. Israil
ekonomisine duyduğu bağımlılıgı
koparmak isteyen Filistin hükümeti,
Gazze ve dığer Filistin topraklannda
endüstri bölgeleri kurulması için mali
destek bekliyordu. Sonunda Avrupa
Birliği'nin para ve ABD'nin yatınm
güvencesini alan Israil'in oluruyla,
Filistin ekonomisıni ayaklan üstünde
dogrultacak beş endüstri bölgesinin
yapımı ortak bir karara bağlandı.
Ancak bu kez de taraflar, endüstri
bölgeleri Filistin toprakian içinde mi.
yoksa Filistin-îsrail sınınna yakın bir
yerde mi kurulsun tartışmasma
girdiler. Amerikah yatınmcılann
Filistin gibi iç dengeleri stabil
olmayan bir bölgede yatınm riskini
göze almayacaklannı öne süren Israil,
kendi topraklannda kurulacak
tesislerin yaygın ve güvenilir ticari,
ulaşım, teknik servis
hizmetlerinden yararlanabilecegini
savunuyor. Yer meselesi bir yana,
endüstri bölgelerinin inşası
konusunda faaliyet gösterecek özel
çalışma gruplan hazırlandı bile. Banş
sürecınde gözler güvenlik ve
ekonomi meseleleri gibi iki kritik
aşamada gözlenen umit verici
gelişmelerin ardından Filistin
seçimlerinde vanlması beklenen
anlaşma zeminine çevnldi. Konuyu
müzakere etmek üzere bu hafta
başında buluşan Israil ve Filistin
heyetlenni şimdi bir başka
kördügümün çetrefilleri bekliyor.
ABD: Suriye, teröristleri banndırdığı sürece listeden çıkanlmayacak
Şam yine terör lîstesinde
FUATKOZLUKLU
WASHINGTON - Clinton yöne-
timi, "Suriye, terörist gruplan des-
tekJediği ve banndırdığı sürece tero-
rizmi destekleyen ülketer listesinde
kalacaktır" görüşünü bır kez daha
vurguladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Terörle
Mücadele Dairesi uzmanlanndan
PatrickTheros, Suriye'nin, Ortado-
ğu banş sürecinin önemli birparça-
sı ojmasına karşın, PKK gibi terör
örgütlerine destek vermeyi sürdür-
dükçe Washington'un 'uluslararası
teröre destek veren ülkeler listesin-
den çıkanlmayacağmı' söyledi.
Johns Hopkins ve George Was-
hington üniversitelennin ortaklaşa
düzenledikleri 'Demokrasilerin te-
rorizmeyanıü; .ABD'nin denevimle-
ri' adlı toplantıda Ortadoğu'da ba-
nş sürecini baltalayanradikalörgüt-
ler ve terör eylemleri ele alındı.
Bir Türk gazeteci, PKK'nin Av-
rupa ve ABD'de çeşitli dernekler
aracılıgıyla faaliyette bulundugunu
belirterek, VVashington yönetiminin
yaklaşımının ne oldugunu sordu.
ABD Dışişleri Bakanlığı Terörle
Hafiz Esad- ABO'yi kızdırdı.
• ABD Dışişleri
Bakanlığı Terörle
Mücadele Dairesi
uzmanlanndan Patrick
Theros, Suriye'nin,
Ortadoğu banş sürecinin
önemli bir parçası
olmasına karşın,
PKK gibi terör örgütlerine
destek vermeyi
sürdürdüğünü söyledi.
Mücadele Dairesi uzmanlanndan
Patrick Theros, yaptıgı açıklamada.
ABD'de terörle mücadele yasası bu-
lunmadıgını, Clinton yönetiminin
kongreye bu yönde bir yasa önerisi
sundugunu hatırlattı.
PkK'ninfaâİiyederi
Theros, yasa önerisinin kongrede
kabul edilmesi durumunda ülkesi-
nin teröre karşı ilave tedbirler ala-
bılecegini belirterek "Ancak bu da
şimdi hiçbirşev yapmadığımızanla-
nuna gelmemeü" şekJinde konuştu.
Dışişleri Bakanlığı terör dairesi
uzmanı, A\Tupalı müttefıklerini
PKK'nin faaliyetleri konusunda
uyardıklannı ve işbirligi yaptıklan-
nı da kaydetti.
ABD'nin müttefikleriyle tero-
rizmle mücadeledeki işbirliginin
değerlendirildigı toplantıda, 'banşa
tutkun uluslann terorizmle müca-
deleiçin gösterdikferi ortakçabanoı
gelistirilmesinin önemi' vurgulandı.
ABD Dışışlen Bakanlığı yetkili-
leri, Suriye yönetiminin, terör ör-
gütlerinden bazılanna verdiği des-
tek ve topraklannda sıgınma gibi
'yardımı kısma yönünde adım arö-
ğmı' da düşünüyor.
Aynı çevreler, Suriye yönetimi-
nin ABD'nin müttefiki Türkiye'ye
yönelik terör eylemleri gerçekleşti-
rilen PKK örgütünü topraklannda
banndırmasının 'kabul edilemeye-
cegiıü ve Türkiye'ninŞam'ayönelik
iziediği politikânın destekieneceği-
ni' de dıle getin>orlar.
ABD Dışişleri Bakanlığı, 1968
yıhndan bu yana düzenli olarak her
yıl 'uluslaranısı terorizm ve terörü
destekleyen ülkeler' raporu yayım-
lıyor.
Iran da listede
Terorizmı destekleyen ülkeler
olarak Iran, Irak, Suriye, Libya, Ku-
zeyKoreveKübagösterilıyor. 1994
yılına ilişkin raporun nisan ayında
yayımlanması bekleniyor.
Söz konusu 'teröre destek veren
ülkeler' listesinde yer alan ülkeler,
Amerikan mali yardımı ile Ameri-
kan ve uluslararası kuruluşlann
kredilerinden yararlanamıyor.
Samurlar
İsveç'i
kanştırdı
İSVEC
GÜRHANUÇKAN
STOCKHOLM - Çok
hareketli bir haftayı geride
bıraktık. Önceki Başbakan
Carl Bildt, şimdiki başbakan
sözcügün tam anlamıyla
"dütrvanm öbür ucundayken"
bır büyük sabah gazetesinde
altı sütun üzerinden bir yazı
yazarak sosyal demokrat
lideri, "kafasını Bildt
sendromuna takmakla"
suçladı. Bıldt'ın
öfkelenmesinin nedeni,
susamurlannın casus
denizaltıyla kanştınldjğı
sırada Rusya Devlet
Başkanı'na yazdığı mektubun,
Ing*ar Carlsson tarafından
"şansızlık vv üzünrö verici
olarak" yorumlanmasıydı.
Başbakan Carlsson ıse bu
yazınm yayımlandığı gün,
Güney Afrika Cumhunyeti'ni
ziyaret eden ilk Isveç
başbakanı durumundaydı.
Cape Town'dan derhal bir
yanıt gönderen Carlsson.
Bıldt'i. "caresizükten ötûrü
paniğe kapdmış olarak''
tanımladı. Agız dalaşının pek
sık olmadığı Isveç'te aradâ bir
ortaya çıkan bu tür olaylan
izlemekdoğrusu pek neşeli
oluyor. Öte yandan, Isveç
Dışişleri Bakanı Lena Hjehn -
VViallen, hükümetin dış
politikaşını açıkladı
Ülkesinin "vanstzlık Ukesini"
halen sürdürmekte oldugunu
dile getiren bakan, başta
Baltık cumhuriyetleri olmak
üzere hıçbır ülkenin Isveç'ten
askeri müdahale şeklinde
yardım beklememesi
gerektiğini söyledi. Aynı
zamanda. şu parantezi açma
gereğini de duydu' "İsveç,
Baltık üfkelerinin gÜMenüğine
ve özgürlüğüne karşı
doğabflecek tehlikeiere kayıtsız
kalamaz." öte yandan
Başbakan Jngvar Carlsson,
salı günü Güney Afrika
Cumhuriyeti'nin
parlamentosunda bir
konuşma yaptı ve ülkesinin,
Güney Afrika'ya 1996 yılına
dek toplam 470 milyon
krönJuk (2.5 rrilyon lira)
maddi yardım yapacağını
içeren anlaşmasını Devlet
Başkanı Nebon Mandela'yla
imzaladıgını açıkladı.
Güney Afhka'nın kurtuluş
savaşınunda en büyük pay
sahibi olan ANC'yi de
arahksız desteklemiş olan
Isveç'in başbakanı,
konuşması bıtince uzun süre
ayakta alkışlandı.
Geçen haftanın diğer
gelişmelerinden bazılan
kısaca şöyle: Tiraj
bakımından en büyük
gazete durumundakı
Expressen'm genel yayın
yönetmeni işten atrldı.
Ulkenın en etkili ve nüfuzlu
Bonniers yayın grubunun
gazetesi, her türiü skandal
gazeteciliğini pek iyi becerdiği
halde, sürekli
olarak tiraj kaybediyordu.
Türkıye'de balina olayı
yaşanırken burada da
Kalmarden hayvanat
bahçesınde dünyaya gelen ve
Nebon adı takılan
gergedan, kamuoyunu bütün
hafta ilgilendırdı. Isveç'te
doğan ilk gergedan olan
Nelson, doğumdan sonra bir
türlü toparlanamayınca,
iğneyle öldürüldü.
Bu durum, gazetelere resimler,
mektıçılar gönderen çoğu
çocuk onbinlerce kişiyi
çok üzdü.
Rus gizli belgeleri
gün ışığına çıkıyor
MOSKOVA (AA) - Rusya, tkinci Dünya
Savaşı dönemine ait olan ve bugüne kadar
gizli tuttugu bazı belgeleri, SSCB'nin Na-
ziler'e karşı zaferinin 50. yıldönumü do-
layısıyla, hafta sonunda Moskova'da ser-
gilemeye başladı. Sergilenen belgeler.
Türkiye'nin savaşa sokulması için alınan
kararlan içeren anlaşmalan da kapsıyor.
Bugüne kadar, eski ABD başkanlanndan
Roosevelt, Ingiltere Başbakanı Chore-
hill'ın anılan başta olmak üzere, ilgili top-
lantılara katılan çeşitli düzeylerdeki me-
murlann açıklamalannda geçen Türki-
ye'nin savaşa katılması konusu, ilk kez,
orijinal belgelerle sergilenmiş oldu. Savaş
sırasında, 28 Kasım-1 Aralık 1943 tarih-
leri arasında toplanan Tahran Konferan-
sı'nda görüşen Roosevelt, Curchill ve
SSCB lideri Joseph StaUn'in 1 aralık ta-
rihli "gizJi" damgalı antlaşmanm ikinci
maddesinde, Türkiye'nin yıl sonuna ka-
dar, yani bir ay içerisinde savaşa ^irmesi
öngörülüyor.
Antlaşmanm ikinci maddesinde, Türki-
ye'ye savaşa girmesinden ötürü Bulgaris-
tan (bu dönemde Nazi etkisi altında) üze-
rinden gelebılecek bir saldmya müdaha-
lenin Sovyetler Birliği tarafından yapıla-
cagı belirtiliyor.
Birinci maddede, Yugoslavya'daki Nazi
karşıtı direnişçılere yapılacak askeri yar-.
dunlar üzerinde durulurken, ikinci madde
de şöyle: "Türkive'nin, müttefikler safin-
da savaşa yıl sonuna kadar girmesinin is-
tenmesi benimsenmiştîr. Türkiye'nin sava-
şa girmesi ve bunun üzerine Bulgaris-
tan'uı Türkiye'ye savaş açması halinde,
Sovyetler Birtiğinin Bulgaristana savaş
Oan edeceğini biidiren Mareşal Stalin'ûı
bu açıklaması hesaba alınarak, Türki-
ye'nin savaşa gjrmesi istenmektedir. Bu
mesele, gelecek görüşmelerin de konusu
olacakür."
Tahran'a hazırlık amacıyla 1943 Ekim
ayında Moskova'da toplanan ABD, Ingil-,
tere ve SSCB dışişleri bakanlan tarafın-
dan imzalanan bir belgede de "Türld-
ye'ye, bir an önce savaşa girmesi tekliftnin
yapıhnasınuı kararlaştu-üdıgı" maddesi
yer alıyor. Roosevelt ve ChurchiH'in Tah-
ran'dan dönerken ugradıkJan Kahire'de '
tsmet tnönü ile buluşarak Türkiye'nin sa- \
vaşa girmesi önerismi ilettikleri, Kahi- j
re'de tam olarak "hayır" yanıtı vermeyen ;
Inönü'nün, müttefıklerden silah istedıgı
biliniyor. J