23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
^15 ŞUBAT 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER "BK'nin Hak-İş'e saüflyla ilgim yoK" • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TBMM Milli Savunma Komisyonu .Başkant ve DYP Ankara "Milletvekili Baki Tuğ, Et ve Balık Kurumunun (EBK) Hak-lş Konfederasyonu'na .satışı için araya girdiği yönünde gazetemizde yayımlanan haberin dogru jplmadığını açıkladı. "Konu Jle ilgili olarak ne Devlet Bakanı Necmettin Cevheri ne Devlet Bakanı Ali Şevki Erek ne de EBK Genel Müdürü Recep Mızrak'la bir lcelime konuşmadım" diyen Tuğ. EBK satışı için "'Herhangi bir kimseye bir kelime söyiediğim ispat edilirse ertesi gün milletvekiliğini .bırakacağima söz yeriyorum" açıklamasını 'yaptı. Norveç Meclis fiaşkanı / nm ayareti J | ANKARA (Cumhuriyet 'Bürosu) - Norveç Meclis '^Başkanı Kırsti Kolle 'Gröndahl ve beraberindeki "bir parlamento heyeti, TBMM Bakanı Hüsamettin TCindoruk'un resmi konuğu 'ölarak Türkiye'ye geldi. ^fconuk Bayan Meclis 'Başkanı'nı Esenboğa Havaalanı'nda TBMM Başkanı Cindoruk ve eşi Dilek Cindoruk karşıladı. Konuk Meclis Başkanı Gröndahl, havaalanında yaptığı açıklamada. "Türkiye'nin terorizmle mücadelesini destekledıklerini bildirdi. RP'den Jcomisyona pet • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-RP.TBMM'de liderlerin malvarlıklannı araştırmak için kunılan komisyona. parti hesaplan hakkında bilgi vermeyeceğini bildirdi. RP »Genel Başkan Yardımcısı .Şevket Kazan. Araştırma İKomisyonu Başkanı Haluk .Müftüler'e gönderdiği ,yazıda. anayasanın 6, 11. 69; .Sıyasi Partiler Yasası'nın 74 ve dığer maddelerine dikkat .çekilerek, siyasi partilerin .mali denetiminın ancak tAnayasa Mahkemesi'nce .yapılacağı belirtildi. Ankara'da Kıbrıs turları - • ANKARA (Cumhuriyet 8ürosu)-DSP Genel -Başkanı Bülent Ecevit, :gümrük birliği için Kıbns'ın •pazarhk konusu 'yapılmasından kaygı •duyduğunu belirterek. KK.TC ile özerklik ilişkisi "kurulması için yapılan "" gırişimlenn hızlandınlmasi •gerektiğini kaydetti. KKTC Ulusal Birlik Paıtisi Genel Başkanı Derviş Eroğlu, dün Ankara'da Ecevit ve RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'la görûştü. ÇiHep'in iftar yemeği • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu "Çiller, dün akşam DYP "milletvekillerine iftar "yemeği verdi. TBMM -Uyeler Lokantası'nda verilen yemekte, Çiller'in "Genel Başkan seçildigi DYP Icongresinin ardından partiiçi 'tnuhalefetin liderligini *yapan ve Cumhurbaşkanı "Süleyman Demirel'e yakınlığıyla bilinen •İCastamonu Milletvekili "Münif Islamoğlu'nun ''Başbakan'ın hemen sağında "yer alması dikkat çekti. Bosna yardımı arapsaçıJ İ ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - RP'nin, çeşitli tarihlerde yaptığı -konuşmalarda partinin lüzelkişiliğine hakaret ettiği "gerekçesiyle Başbakan "Tansu Çüler hakkında açtığı "I milyar liralık tazminat •davasında ele alınan Bosna- •Hersek'e yardım paraJan konusundaki çelişkili -açıklamalar dikkat çekti. RP •adma tanıklık yapan Uluslararası Insani Yardım •Teşkilatı (İHH) Başkanı Abdurrahman Çiğdem, 'Türkiye'den şu ana kadar teşkilata, RP'nin -tüzelkişiliği adına herhangi bir para gönderilmediğini • belirterek, yardımlann :çeşıtlı dernek, kuruluş ve kişilertarafından yapıldığını söyledi. Duruşmaya katılan - Konya Selçuklu Belediye Başkanı Ismail Öksüzler de topladıklan yardımlan . Kızılay'la değil. dernekler aracılığıyla bölgeye ulaştırdıklannı savundu. Çetiırİ zor günler beldiyor SHP-CHP bütünleşme kurultayının ardından, MYK'nin oluşumu, genel sekreter seçimi ile seçimli olağanüstü kurultay toplanması hesaplan sıkıntı yaratıyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP-CHP bütünleşme- sınin genel başkanı olması ko- nusunda uzlaşılan Gaziantep Milletvekili HikmetÇetin'i.bır- leşme kurultayının ardından zor günler bekliyor. Hükümetin sür- me.si durumunda. yeni kabinenın oluşumunun yanı sıra. Merkez Yürütme Kurullan'nın (MYK) istifa edip etmemesi, genel sek- reterin belirlenmesi ve seçimli olağanüstü kurulta> toplanması- na ılişkın hesaplar. Çetin'ın he- men el atmak zorunda kalacağı sorunlar arasında yer alıyor. 18 şubat günü yapılacak bü- tünleşme kurultavının ardından. SHP ve CHP'de âltüst olan den- geleryenıden oluşturulmaya ça- lışılacak. Birleşik sol partı' SHP ve CHP'nin MYK'lerinden olu- şacak 40 kişi içınden seçılecek 14 kişilik başkanlık kurulu ile yönetilecek. Çetin'e 120 kişilik ortak parti meclısı (PM) içınden yeni MYK"vi oluşturma olanagı vermek için SHP MYK üyelen istifaya hazırlanırken. CHP MYK istifaya soguk bakıyor • Hikmet Çetin'in çözmek zorunda olduğu sorunlann en önemlileri, hükümetin sürmesi durumunda, yeni kabinenin oluşumu, Merkez Yürütme Kurullan'nın (MYK) istifa edip etmemesi, genel sekreterin belirlenmesi ve seçimli olağanüstü kurultay toplanmasına ilişkin hesaplar... • Birleşik yeni partinin sıkıntılanndan birini de genel sekreterlik sorunu oluşturuyor. Bu göreve de CHPıien bir isim belirleneceği kesinlik kazanırken Hasan Fehmi Güneş üzerinde ağırlıklı olarak duruluyor Birleşik sol partinin genel sek- reterliği konusu da sıkıntı yara- tacak. Genel sekreterin CHP"den olması beklenirken. SHPtarafın- da da CHP Genel Başkan Yar- dımcısı Hasan Fehmi Güneş'in adı anılıyor. Halen CHP Genel Sekreterlığı'nı yürüten Adnan Keskin ın de bu görevi ustlene- bıleceği belirtiliyor. Güneş'in genel sekreter olması durumun- da. Adnan Keskin'ın kabıneye alınabileceği kulislerde konuşu- luyor. Bütünleşme kurultayının he- men ardından. olağan kurultayı beklemeden hesaplaşma yapıl- ması için seçimli olağanüstü ku- rultav ın toplanmasına ılişkın he- saplar da sıkıntı varattı. CHP Ge- nel Başkanı Deniz Baykal. ola- ğan kurultaya dek feshedılen partinin kurultay delegelıkleri- nin de geçerlı olacağını söyler- ken. SHP tarafı. bu formülün Si- yasi Partiler Yasasfna(SPY)gö- re olanaksız olduğu görüşünde. SHP Genel Sekreter Yardımcısı Vamık Tekin. olağanüstü kurul- tay toplanmasının zorlaştınlma- sı gereğıne dikkat çekerek, şun- lan söyledi: "Bizim görüşümüze göre, ola- ğanüstü kurultav problemiçözül- nıedi. Benim bu konuda çekin- cem var. CHP'liler olağanüstü kurultav la ilgili konuda kurultav karan alınmasını istrvorlar. Ben, tüzük değişikliği vapılmasından yanavım. Tüzük değişikliği vapı- İarak, olağanüstü seçimli kurul- tayı genel başkanın ya da delege- lerin üçte ikisinin çağırabileceği hükme bağlanmalıdır. Kurultay karan almanın hukuksal yapün- ÇİZMEDEN YUKARI/MUSA KART ÇEVRE BAKANi mı yoktur. SPY'ye göre, feshedi- ien partinin delegelerinin işi, bü- tünleşme kunıhayından sonra bi- ter. Bunun hukuksal geçerliliği yoktur. bu nedenle bu yönde tü- zük değişikliği yapılması zorun- ludur. Ancak CHP'lileri ikna edcmezsek, bunu kurultay da de- legeye anlahn/." IX şubat kurultayında divan başkanlığını kimin yapacağı ko- nusunda da uzlaşmaya vanlama- dı. SHP MYK'nin önceki gün yapılan toplantısında. heriki par- tinin MYK üyeleridışındabirki- şinin divan başkanı olması önc- risi gündemc gctirildi. CHP tara- fının Genel Başkan Yardımcısı Ali Topuz'un divan başkanı ol- ma.sını ıstediğı belirtilırken, SHP tarafında da Grup Başkanı Seyfi Oktay, içel Milletvekili Aydın GüvenGürkan ın adlan anılıyor. Başlangıçta, bu görev için adı gündeme getirilen SHP'nin Onursal Genel Başkanı Erdal İnönü'nün, rahatsız olduğu ıçtn kurultaya gelemeyebileceğini açıklaması, bu seçeneği ortadan kaldırdı. Ismail Cem'in son toplantısı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-CHP Genel Başkan Yardım- cısı İsmailCem. 'bütünleşmemiş solun son toplantjsı'dedıği basın toplantısında, soldakı bütünleş- menin genel başkan ve çatı belır- lemesinden ibaretolmadığını be- lırtti. Cem. l4 Birlik önceUkk si- yasal bir yenilenmedir" dedi. Bütünleşmenın son aşamasına gelındiğını kaydeden Cem, bu noktaya 'bir çok sıkıntı, sadece o> verenler değiL, toplumun her kesitinden insanlaıia sıkjnrı çeki- lerek gelindiğini' vurguladı. "Bütünleşerek, çağdaş sol çiz- gimizi yeni bir güçle, yeni bir inançla Türkiye'nin önüne getir- mektejiz" diyen Cem, geçmiş yıllardaki yanlışlardan ders al- dıklannı savundu. Bürünleşmeye tutarlı, ciddi ve etkin bir soJ ola- bilmek için ihtiyaç duyulduğuou kaydeden Cem, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hedefimiz ciddi bir sol ve ye- ni bir Türkiye'dir. Bütünleşme, öncelikle emek dümasının çağ- daş \e demokratik birikimlerini, Türki\c'deki konumunu güçlen- dirmek için yapılmaktadir." Birliğin partinin 'hükmi şahsiyeti'nde sağlanması gerektiğini ileri sürdüler Kanıyalçın ve çevresiSHP'dedireniyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bü- tünleşme kurultayına üç gün kala. SHP- CHP çekişmesi sürüyor. SHP Genel Baş- kanı Murat Karayalçın'ın yakın çevresi. CHP ile ideolojik aynlıklan bulunduğu- nu öne sürerek, örgüt konusunda sıkıntı- laryaşanmaması, seçim ve sandık kurul- lanndatemsiledilebilmek için SHP 'hük- mi şahsheti'nde birleşmek gerektiğini di- le getirdiler. CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin. hükmi şahsiyet tartışmasının doğru olma- dığını, olaylan 'sulandırmak' anlamına geleceğini belirterek. "Kemalizm, don- muş bir anlayış değildir. CHP'nin yüzü, hep Heriyedönük olmuştur" dedi. SHP Onursal Genel Başkanı Erdal İnö- nü'nün. birleşilecek partinin çatısının 'CHP' olması yolundaki açıklamasına. özellikle Murat Karayalçın ve çevresin- den itirazlaryükseliyor. Karayalçın'ın da- nışmanı SüleymanCenç, Seçım Yasasına göre. bir partinin seçim kurullannda \e sandık başlanııda temsilci bulundurabil- mesi için bir seçim önceki seçime katıl- mış ve ilk 5 parti arasına girmiş olması ge- rektiğini anımsatarak. "1991 seçimlerine CHP girmedi. Eğen CHP'de birieşjrsek, önümüzdeki seçimde ne seçim kurullann- da ne de sandık başlannda, parti temsil- cisi bulundurabileceğiz. 6. parti DSP oldu- ğu için, biz, bütün seçim kurullannda ve sandık başmdaki parti temsikilerini oldu- ğu gibi DSP'ye teslim etmck zorunda ka- lacagız" dedi. CHP'nin, 21 il ve 300'e yakın ilçede örgütü bulunmadığına da dikkat çeken Genç. "Budurumda^SHP'^CHP'yena- sd taşıyacaksınız?" dıye sordu CHP'nin Türkiye'nin mozaiğine bakı- şı ile SHP'nin düşüncelerinin aynı olma- dığını ifade eden Genç, şöyle konuşru: "CHP'deki birleşmenin bir numaralı adamı olanlarına, SHP'nin ön hedefler beyannamesindeki Kürt sorununun çö- zümüne ilişkin düşünceleri pa>laşıp pa>- laşmadıkJannı sormak lazım. Biz. yabıız sosyal demokrat değiliz. demokrat ve sos- yalist unsurlann da partinin çatısı altında toplanmasını öteden beri savunuyoruz.' SHP'li Bayındırlık \e Iskan Bakanı Ha- 10 Çulhaoğlu da, partısinin ideolojik ola- rak CHP ile bütünleşen bir yapıda olma- dığını savundu ve "SHPçatısı altında bir- leşilir ve ad CHP olabilir" dıye konuşru. Edinilen bilgiye göre, kimı SHP'li ıl başkanlan. az bir farkla CHP çatısı altın- da birleşme çıktığı takdırde SHP'nin ken- dini feshetmeyebileceğinı, Murat Kara- yalçın'ın liderlikten istifa ettikten sonra. partinin yoluna devam edebileceğinı dile getiriyorlar. SHP Ankara II Başkanı Yılmaz Ateş, bugün SHP'nin, daha dinamik örgüte. evrensel sosyal demokrasiye açık bir programa sahip olmasına karşın. birleşik sol partinin. CHP ve SHP tüzük, program ve kadrolannın harmanlanması, sıvıl top- lum örgütlerinin katkısı ile oluşması ge- rektiğini dile getırdi. "a CHP'nin yanrtı CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, SHP ile ortak birdünya görüşünü payla$- tıkları için bütünleşmeyi devreye soktuk- lannı bildirdi ve "Aynıinançlannvaşama aktanlması konusunda anlay ış birliği >ar. Bu birleşmenin demokratik, katılımcı ger- çekleşmesi için bir protokol orta>a koy- duk. Bürünleşmenin yöntemini saptadık. Bu kadar kötü olavlardan sonra yeniden bazı gerekçeler ortaya ko>arak tartişma- ya girmek sağlıklı değildir" dedi. Kurultaya üç gün kala böylesi tartış- maların yapılmasının siyasi ciddiyetle bağdaşmayacağını ifade eden Keskin, 'hükmi şahsiyet' tartışmalannı anlamsız buldugunu belirtti. inönü'nün işareti SHP'yi dalgalandırdı SERDAR KIZIK IZMİR-Erdal Inönü'nün CHP'yi işa- reti. aralanan toz bulutlan arasında önü- nü görmeye çalışan SHP örgütlerini ye- niden dalgalandırdı. Kimileri için çatı so- runu çözüldü. Kimilerine göre de işler bi- raz daha kanştı. Ancak en önemlisi, bir türlü aşılamayan güven bunalımı... Inönü neden böyle birçıkışa gerek gör- dü? Bazı delegelere göre, onursal genel başkanlanndan zaten böyle biraçıklama bekleniyordu. Böylece yeniden sarsıntı- ya uğrayan bütünleşme çabalan, bir öl- çüde rayına girecekti. SHP Izmir dele- gasyonundan. genç partili Ali Rıza Ka>a da böyle düşünenlerden: "Bence İnönü'nün açıklaması ortamı kanştırmadı. Tam tersi, gereken ve bek- lenen açıklama buydu_" Kaya, başlangıçta birleşmeye karşı olan, ancak bugün gelinen noktada "Ar- tık geriye dönüş yok" diyen bir delege olarak söylüyor bunları. Ona göre İnö- nü'nün bu çıkışı. Murat Karayalçın ve ekibine "tam bir ders." N'iye mı? "Genel başkanımız ve merkez vöneti- cileri. tam anlamıyla hazırladıklan pro- tokolün tuzağına düştüier. O nedenle ça- tı konusunu da>atıvorlar. Tam bir şaşkın- lık örneğisergiİivorlar. Oysa arrık geri dö- nüş yok.^" Geri dönüşten umar bekleyenler de var. Örneğin SHP Izmır II Başkanı Hil- mi Değırmenci. Raymonda Balesi'nin perde arasında konuşuyoruz. SHP'nin yaptıkiannı, kimsenin anlamadığından yakınıyor. haksızlık edıldiğini savunu- yor. CHP Izmir örgütünün bu aşamada yenılendiğine dikkat çekerek "Bütünleş- me öncesinde bu olacak iş mi" diye soru- yor. Eve gelen mektup Oysa aynı gün, SHP'li kurultay deie- gelerine gönderdiği bir mektup var De- ğirmenci'nin. Kimilerine göre bütünleş- me ruhuna uymayan bu mektupta şunlar yazılı: "Birleşme ve partinin feshedilmesi son- rasında oluşabilecek olağandışı gelişme- ler için siyasi görev lerin (kurultav delege- likleri de dahii) korunması, çok ciddi ve önemlidir. Bu nedenle birleşme SHP ça- tısında olmalıdır. CHP adına kav uşulma- SL, daha sonra alınacak bir kararia ger- çekleşebilir™'' Aslında bu mektubun çıkış yeri ıl başkanlığı değil. Karayalçın ve ba- zı genel merkez yöneticileri. Mektuba. kımi kurultay delegelerı burun kıvırıyor. Kimileri de daha sert tepkı gösteriyor: "Bunlar, işi yokuşa sürme çabası. Ba- lık ellerindenkayıvor.Bizim derdimizar- tık genel başkanlık da değil, çatı da. Ma- hallenin onurunu düşünüyoruz \alnı/_." Mahallcnın onuru tanımlamasında da aslında ortak bir çerçeve yok Örneğin Ege'nin sevılen polıtikacılarından. ku- rultay delegesi, Seferihisar Belediye Baş- kanı Ethem Çalış'a göre, tnönü bu açık- lamasıyla çok yanlış yaptı: "İnönü'nün düşüncelerine kaülmryo- rum. Bütünleşilecek çatı, SHP olmalı. CH P adu sonradan da almır. Evet iktidar- da bazı yanlışlıklar yaptik. Medyanın sal- dınsı daha da büy ü ktü. Şimdi çok ince bir zamamlamanın eşiğindeyiz. SHP arrık hükümette kalmanın mcvvclerini topla- yacak bir noktaya geldi..." Eski Dikili Belediye Başkanı Osman Ozgüven ise bir başka noktadan eleştiri- yor Inönü'yü: "Daha kısa bir zaman öncesine kadar İnönü.SHP'dcbirlcşilsin. ismiCHPolsun divordu. Şimdi bu rota değişikliğinin an- lamı ne?" Biryerde bu sorunun yanıtı da önem- li değil Özgüven için. Her şeyden önem- lısı, her iki partinin arasında duran"gü- vensizlik kalkanı." Bu kalkanı kaldırma- dan sağlıklı biroluşumun ortaya çıkma- sının. çok güç olduğunu söylüyor. daha da ileri gidiyor Özgüven: "Bu insanlar eskiden de birbirlerine güvenmiyoıiardı. Ders almamış göriinü- yorlar ki tavırlannda bir değişiklik yok. taban birbirine yaklaşıyor, tabanda bu- nun yansıması görünmüyor. Kişiscl kay- gılar sürüyor. Aslında birleşmek istemi- vorlar. ^oksa her aşamada yeni birsorun gündeme gelmezdi. Koltuklâr tatlı geliyor. Ovsa halk bizimle alav edivor." POLITIKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Üçkâğıt... Masamızın üzerinde 5 vkjeo kaseti ve bir mektup duru- yor. Önce mektubu okuduk, ardından video kasetlerini iz- ledik... Kurfuluş savaşımıza ilişkin kaset bunlar. Birtanesinin ba- şında şöyle yazıyor: "Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Dairesi'nce hazırianmtş- tır..." Bir diğerinde Turizm Bakanlığı'ndan yararlanıldığı belir- tiliyor... Şimdi de video kasetleri gönderen okurumuzun mektu- buna bir göz atalım: "8 Şubat 1995 Çarşamba günü telefonum çaldı. Net, disiplinli bir ses, şirketimizin adını ve benim adımı söyle- yerek 'Şimdi sizeGeneralim Muzaffer Benli'yı bağlıyorum, sizinle görüşmek istiyor' dedi. Kısa süre sonra telefona çı- kan General Benli, kendisini tanıtmadan, hatta 'nasılsınız' bile demeden konuya girip Atatürk'e ilişkin birkonuşma yaptı. Atatürk'leilgili tüm arşivlerin eldengeçirildiğinı, bü- tün filmlerin ve ses bantlannın Amerika'da son teknolo- jiyle temizlenip, yeniden düzenlendiğini anlatarak beş ka- sette toplanan bu eşsiz belgeselin, alım gücü olan seçkin kişi ve şirketlere dağıtıldığını söyledi... * Tuğgeneral Muzaffer Benlı, okurumuzla konuştuktan sonra bu kez albay olduğunu söyleyen bir kişi devreye gi- riyor. O da okuoımuza uzunca bir 'Atatürk konuşması'ya- pıp şöyle diyor: "Size Atatürk kasetlehnden üç takım ayariadık. Hemen gönderiyoruz..." Okurumuz bir şirkette yöneticidir. Hemen çıkması gerek- tiği için muhasebe müdürünü çağırır ve şu buyruğu verir: "Üç takım Atatürk kaseti getirilecek, getirecek kişiye çekle ödeme yapın...' Bundan sonrasını okurumuzdan dinleyelim: "Akşam üzeri sivil bir vatandaş kasetleri getirip fatura- yı bırakmış, çeki alıp gitmiş. Dün akşam kasetlerden ikisi- ni izledim, bana hiç de yeni teknoloji kullanılmış gibi gel- medi. Aldatılmış olabileceğımi, şırketin parasını kötüye kullandığımı, amayine de elımde belgeselin olmasının iyi bir şey olduğunu düşündüm. Ama bu sabah işe gelirken içimdeki kuşkuyu atamadım. Bu sistemle bu kasetlerden kaç adet satılabilirdi? Milli Filmler ve Yayınlar Merkezi, ni- ye Ankara'da değil de Izmir'deydı? Niye, Sayın General kendisini emekli general olarak tanıtma nezaketini göster- mıyordu ?Akla daha birçok soru gelebilir, ancak en önem- lisi, böyle bir tezgâhın arkasında bir örgüt olabilir miydi? Eğer böyle bir olaya alet olmuşsam ve bunun için bir şeyler yapmamışsam, kendimi hiçbir zaman bağışlama- yacağım bilinciyle bu kasetleri size de gönderiyorum. Di- lerim böyle bir olasılık yoktur. Bu filmler gerçek belgesel- dir, ben yanılmışımdır." Acaba şirket 'milli' kelimesini Bakanlar Kurulu karanyla mı kullanıyor? Bize şirket adına satın aldığı üç takım kasetten bir tane- sinı gönderıp ve mektupla olayı aktaran kişi DESAY Mer- mer Sanayi (Torbalı/lzmir) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Sal- dıray lleri'dir. • • • Dr. Saldıray lleri'nin anlattığı gibi ortada bir kandırma ola- yı vardır. Türk Ceza Yasasfna göre Dr. Saldıray İleri kan- dırılmıştır. Kasetleri hazırlayan 'Milli Filmler ve Yayınlar Merkezi'nin açık adresi şudur: 1734 Sokak No: 37/1 Kar- şıyaka-izmir. Tel: 0 (232) 364 02 74-364 09 86. Vergi Nu- marası: Karşıyaka V.D. 295948017. Kasetler çok ilkel bir biçımde hazırlanmıştır... ^ Beş kasetin değeri 6 milyon liradır. Doktor Saldıray lle*-i ri'yrüç takım gönderılmtştır. Yüzde 23 KDV ile tutan 22 milyon 140 bin liradır. Oysa TRT'nin hazırladığı ve Ziraat Bankası şubelerinde satılan Kurtuluş fılminin üç kaseti (bir takım) 750 bin liradır. 6 milyon nerede, 750 bin lira nerede? Milli Filmler ve Yayınlar Merkezi'ni Izmir'de kuran kişile- rı saptamaya çalıştık. Şirket bir emekli astsubay tarafın- dan (büyük olasılıkla adı Veli Diker) kurulmuş. Milli Yayın- lar Merkezi'nin Yönetim Kurulu Başkanı ise Emekli Tuğ- general Muzaffer Benli. Çalışanların çoğu emekli subay ve astsubay. Ortada dolandıncılık boyutuna varan bir kandırmacanın olduğu gerçek. içişleri Bakanı Nahit Menteşe'nin bilgilerine ve ilgileri- ne sunulur... • • • Milli Filmler ve Yayınlar Merkezi'ni yönetenler orasını Ge- nelkurmay Başkanhğı'na bağlı bir kuruluş olarak gösteri- yorlar... Sizlere bir telefon konuşmasından (biz kendilerini şirket adı vererek aradık) kimi bölümler aktaralım: "Generalim şu anda meşgul, ben albayımı bağlaya- yım..." Soruyoruz: "Orası Milli Filmler ve Yayınlar Merkezi değil miyoksa?" "Evetöyle..." "Tuğgenaral Sayın Muzaffer Benli ile görüşmek istiyo- ruz..." Bir süre bekliyoruz: Telefondaki ses: "Generalim Genelkurmay'la görüşüyor, siz telefonunu- zu bize bırakın..." "Biz tekrar aranz..." "Ne demek oluyor. Burası resmi bir yer. Albayım geldi, albayımı vereyim..." Konuşmalar böyle... Durum ortada... Herkes bir yol tutturmuş gidiyor... Emekli askerler, Atatürk ticareti yapıyorlar, Sülün Os- man'a taş çıkartırcasına... EBK, DYP'yi kanşürdı DYP Genel Başkanı Tansu Çiller 'her şey sütliman' sözleriyle başlattığı grup toplantısında topa tutuldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu Çiller. "Herşey süttiman. Bütün meseleleri aşacağız, enflasvonu düşüreceğiz, özelleştirmeyi en şeflaf şekliyle yapacağız" sözleriyle açtığı partisinin grup toplantısında. Et ve Balık Kurumu'nun (EBK) satışı nedenıyle muhalıf milletvekillerinin eleştiri yağmuruna uğradı. DYP'li muhalif milletvekilleri. özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Ali Şevki Erek'i istifaya çağınrken. Devlet Bakanı Necmettin Cevheri. fıyaskoyla sonuçlanan EBK satışıyla ilgili suçlamalara hedcf oldu. Ç'ıller. açış konuşmasında şunlan söyledi: "Özelleştinnevi yapacağız. Terörle mücadelede başlatmış olduğumuz kararlılıgı nihai noktasına getireceğiz. Yani ya bitecek ya bitecek terör 1996'dan önce. Nasıl ki 'Döviz darboğazını aşanz' dodik, bugün, ocak ayı içerisindc döviz rezervlerimiz 2 milvar dolar daha artmış ve 20 milyar dolar sınınna dayanmıştır. Nasıl ki, °5 nisan kararlanyla ilk önce dış açık kapanacak, döviz meselesi geride kaiacak'dedik. 58 bin lirayı hedef koyduk, 38 bin lirayı yıl sonunda bulmuşuzdur. Her şey sütliman. Hatta iç borçlann vadeleri uzamaya başlamıştır." DYP grubunun basına kapalı bölümünde önce Hak-lş'e satılan daha sonra da iptal edılen Et ve Balık Kurumu nedenıyle sert tartışmalar yaşandı. Muhalif mıllervekilleri, özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Ali Şevki Erek'i istifaya çağırırken, Devlet Bakanı Necmettin Cevhen de çeşıtlı suçlamalara hedef oldu. Başbakan Çiller'in konuşmasının ardından basına kapalı olarak sürdürülen DYP TBMM grubıı. özelleştirmcylc ilgili sert tartışmalara sahne oldu Özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Ali Şevki Erek, yapılan çalışmalar hakkında bilgi verirken. Et ve Balık Kurumu'nun 4 bin çalışanıntn iş eüvencelerini sağlamak için Hak-lş Konfederasyonu'na satıldığını, ancak daha sonra iptal ettiklerini anlattı. Erek. kürsüde konuşurken yerinden "Elinize yüzünüze bulaştırdınız. Kendinizi vazgeçilmez sanıvorsunuz" dıye bagıran Yaşar Topçu. satış ve iptal sürecini 'skandal' olarak niteledi. Ali Şevki Erek'ten bakanlıktan istifa etmesini isteyen Topçu'nun. "Bu tam bir rezalet. Şimdi istifa ermeyeceksin de ne zaman istifa edeceksin?" dediği öğrenildi. Isparta Milletvekili Ertekin Durutürk'ün de ayağa kalkarak. "Satarken de haklı oluyorsunuz, iptal ederken de haklı. Bu nasıl iş?" dıye Erek'e tepkı gösterdigi bildirilirken, Nevşehir Milletvekili Osman Se>fi de. "Bu işin asıl sorumlusu orada" dıyerek Necmettin Cevheri'yi suçladı. Seyfi'nin. Cevheri'yi göstererek. "Bu işi ayarlayıp sendikaya söz veren o" dıye bağırdığı öğrenildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear