25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10ŞUBAT1995CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Fiskobirlik, fındığı 60 bine alacak • DÜZCE (Cumhuri>et) - Kısa adı Fiskobirlik olan Fındık Tanm Satış KooperatifVnin şubat ayı alım fiyatı 60 bin lira olarak açıklandı. Bu arada genel müdürlük tarafindan bir bildiri yayımlanarak 1994 ürünü fındık için yeteri miktarda alım yapılamadıgı bildirildi. Fiskobirlik Genel Müdürü Ökkeş Kıroğlu, "Ortaklanmız ve üreticilerimız fındığı Fiskobirlik'e verdiği takdirde, bu sorun çözümlenmiş olur" dedi. Kota görüşmeleri sonuç vermedi • BRÜKSEL(AA)- Türkiye ile Avrupa Bırliği arasında. Brüksel'deyapılan konfeksiyon kota arttınm görüşmelerinin 3. turundan bir sonuç çıkmadı. Istanbul Tekstil ve Konfeksiyon IhracatçıBirlikleri(tTKlB) Başkanı Okan Oğuz başkanlığındaki Türk heyeti ile AB Komisyonu yetkilileri. 7-8 şubat tarihlerinde yapılan görüşmeleri, gelecek hafta fstanbul'da sürdürmeyi kararlaştırdılar. Zopunlu trafik sigortası arttı • ANKARA (ANKA)- Zorunlu trafik sigortası için ödenecek yıllık prim yüzde 20 ile yüzde 189 orasında değişen oranlarda arttınldı. Buna göre motorlu araçlann türlerine göre zorunlu mali sorumluluk sigortası için ödenecek prim 300 bın lira ile 18 milyon 100 bin lıra arasında değişiyor. Ataköy Marina satılıyor • İSTANBl L (AA) - Ataköy Marina ve Yat Işletmeleri Anonım Şırketi'nin hisselerinin yüzde 99.21'lik bölümü satışa çıkanldı. Marinanm ortaklanndan Emlak Bankası, Vakıflar Bankası ve Ataköy Turizm Tesisleri ve Ticaret A.Ş., verdikleri ilanlarla Marina'yı resmen satışa çıkardılar. Ortaklann sermaye paylan, blok halinde ve teklif toplama usulüyle satışa çıkanlan "Atatürk Marina" için teklif edilebilecek asgari tutar. 800 milyar lira olarak belirlendi. Sanayi Bakanı Dönen, Çiller'le görüşüp "Değişiklik olabilir inceleyeceğiz" dedi EBK'de gecîkmiş incelemeANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Tansu Çiller, Et ve Balık Kurumu'nun (EBK) düşük değerle Hak-lş'e satılma- sına ılişkin tartışmalann büyü- mesi üzerine, Özelleştirme Yük- sek Kurulu'nun (ÖYK) SHP'Iı üyesi Sanayi ve Ticaret Bakanı Mehmet Dönen ile görüştü. Dö- nen, EBK ihalesinin ele alındığı görüşmeden sonra "Değişiklik olabilir. inceteyecegiz'* dedi. Başbakan Tansu Çiller dün E- BK satışıyla ilgilı olarak "Halka şirin görünmek için sattık. Sanş protokolünü imzalamayabili- Yanıt bekleyen sorular •Ortak Girişim Grubu kimlerden oluşuyor? •Sendikanın gruptaki payı ne kadar? •Sendıkalann ticaret yasağma karşm, Hak-lş EBK yönetiminde hangi konumda olacak? •"Konfederasyon ve sendikalann yönetıcilerinin grupta payları var mı? •Bir tüzel kişilik olmayan gruba satış yapılması hukuka uygun mu? • Sendıkalann yöneümde göre\ almalanna, yasadaki yasağa karşın, izm verildı mi? •Grupta, hükümet. Özelleştirme Yüksek Kurulu, EBK Yönetim Kurulu veya ÖİB yönetiminden herhangi bir üye ya da üyelerin vakını var mı? rim" sözlen ile tartışmalara ye- ni bir boyut getiren DÖnen 'i Baş- bakanlığa çağırarak bir durum değerlendirmesi yaptı. Dönen. "tnceleyecegiz. Bakahm. Bir da- ha gündeme getireceğiz" dedi. Dönen. kararda bir değişiklik olup olmayacağına ilişkın soru- ya. "Henüz beUi değiL Bir deği- şiklik olabilir'' vanıtını verdı. Dönen. Petlas'ın Iranlı Muh- tarPencebendpur'un şırketi Na- dir Impex"e satış karanvla ılgıli tepkılere de. "Pedas en diirüst özelleştinne. En yüksek verene, çabştırabilecek olana verilmiş. Ne var bunda? Aynca ünhersiteye 1.5 mihon dolar bağış >aptüâr. Satışın iptali için dava açıldı • ANAP, işçi sendikalanmn özelleştinlecek kuruluşlan teri Adnan Keskin, Et ve Ba- s a t ı n almasmı engellernek ıçın yasa onensı hazırlıyor hk kurumu'nun (EBK) Hak- Sungurlu, özelleştirildiği sanılan kuruluşlann bir gün yine lş'e satışınm anayasa ve "devletin başına kalacağını" savundu. 'zelleştirme Yasası'na aykı- gilenmiştir. Satışın perde arkasmı gizleyebö- mek için, iktidar halka \alan sövlemiş, satışı sosyal amaçlı göstermiştir. Sendika önderB- ğûıdeki kuruluşun, EBK'den işçi çıkarmayı düşünmediği sövlenmiştir. Bu tamamen uy- duruk. saüşı nıeşnı gösterecek bahanelerdir." y n olduğu gerekçesiyle, yürütmenin durdu- rulması istemiyle idare mahkemesine baş- vurdu. SHP Genel Sekreteri Mustafa Tîmisi de, Özelleştirme Yasası'na aykın olarak ger- çekleşen satışın iptali için yöntemlerin ince- lendigini açıkladı. Keskin. dün düzenledigi basın toplantısında, özelleştirmenin on yıldır küreselleşme ve globalleşme adına sunuldu- ğunu ve son günlerde de "Tûridye'nin kur- tuluşu"propagandasına dönüştüriildüğünü vurguladı. EBK'nin satışına değınen Keskin, şunlan söyledi: "Bu satişta hukuka, toplumun genel çıkar- faunu, Türkiye'nin geieceğine aykın tavır ser- EBK, haraç-mezat satıldı Keskin, EBK'nin "haraç-mezat" satıldığı- nı kaydederek, satışta anayasanın başta eşit- lik ilkesi olmak üzere birçok maddesi ile ya- sanın çiğnendiğini söyledi. Satışın, gerçek değerinin çok altında gerçekleşti jini. sendi- kaya iki yıl sonra ödeme olanağı getirildiği- nı anımsatan Keskin. "Bu anlayışla bu bir satış değiL, hi- bedir. Bu da ahlaka. hukuka sığmayan bir anlayış, bir hır- sızlıkür. Yasa kılıfı altında ya- pılan hırsıziıktır. Bunu ya- panlar yasa takibinden kurtulamayacaklar- dır" dedi. Özelleştirmenin ilk uygulamala- n olan Et Balık Kurumu ve Karabük Demir- Çel ık tşletmeleri'nin satışı nda yasaya aykı- nlık bulundugu gerekçeleri üzerine ANAP, işçi sendikalannın özelleştinlecek kuruluş- lan satın almasını engeljemek için yasa öne- risi hazırlıyor. ANAP Özelleştirmeyi tzle- me Komitesi Başkanı Yavuz Köymen, sen- dıkalann patronluğa soyunmasmın ileride büyük sıkıntılar yaratacağını belirtirken. ANAP Grup Başkanvekili Oitan Sungurlu. özelleştınldiğı sanılan kuruluşlann bir gün yine "devietin başına kalacağım" savundu. Daha ne yapsuüar?" karşılığmı verdi. Özelleştirmeden sorumlu De\ let Bakanı AS Şevld Erek'ın "Et Bahk Kurunıu'nu yalmzca sendikaya satmadık" yolundakı açıklamalanyla çelişen Hak-lş Başkanı Necati Çelikın u Et Ba- lık Kunımu'nu (EBK) biz al- dık"sözleri, satışta muvazaalı bir işlem yapılıp yapılmadığı yönün- de sorulan da gündeme getırdi. EBK'nin 7 milyon metrekare- lık arsalanyla birlikte Hak-lş Konfederasyonu başkanlığındaki gruba, 24 ay sonra ödenmek üze- re 1.5 trilyon lira gibi düşük bir değerle satılması kamuoyunda tepkilere yol açarken. gruba kim- lerin. hangi oranlarda ortak ol- duklannm açıklanmaması. yeni bir tartışmayı gündeme getırdi. Erek'in, gruba. besicilenn. birliklerin, kooperatiflerin veça- lışanlann ortak olduğu, sendika- nın payının ise çok düşük tutula- cağı yönündeki açıklamalan. Hak-lş Başkanı Çelik'ın sözle- riyle çehşiyor. Çelik'ın. besıcıle- rin ortaklığının söz konusu olma- dığı. şirket ortaklannın 1 yıl son- ra oluşacağı yönündeki açıkla- malan kamuoyunda yeni sorula- nn oluşmasına neden oldu. ÖYK'nin karannda ise. gru- bun çalışanlar, besiciler, dernek ve kooperatifler ile sendikadan ve sendika üyelerinden oluşma- sı öngörülüyor. Kararda, şirket hisselerinin gruba söz konusu koşullar gereğince 1 ay içınde devredılmemesi durumunda satı- şın ıptal edileceği belirtiliyor. YORUM OZTIN AKGUÇ TOBB blok satışa karşı çıkarken, özel sektör ekonomik gerçeklere uyulmadığını savunuyor Et Bahk siyasete kurban edildi HÜLYATOPÇU Hükümetin, Karabük DemirÇeIik"ten son- ra Et Balık Kunımu'nu da sendikaya satma- sı. özelleştirme konusundaki tartışmalann büyümesine neden oldu. Satışta ticari kaygı- dan çok siyasi çıkarlann gözetildigi öne sü- rülürken Et Balık"ın blok olarak satılmasını eleştıren TOBB Başkanı Yalım Erezde "*Bi- raz zaman alırdı ama kurumun bir kısım mezbahalan belediyelere, geri kalanlar ise grup olarak satılabiİirdi. Arsalar a>n olarak değerlendirilmelivdi. Bö\leükle özelleştirme konusundaki dedikodulann önüne de geçilir- di" dedi. Karabük'ün özelleştırilmesine öncülük e- den TOBB Başkanı Yalım Erez. Et Balık Ku- rumu'nun satışındaki yanhşın ihaleye bloke olarak çıkanlmasından kay- naklandığını öne sürdü. Et Balık Kurumu'nun arsalan- nın yedi ay önce ihaleye ço- ^ kanldığını ama ıhaley r e katı- lan şirketlerin hiçbirinin para vermediğini söyleyen Erez. şöy- le konuştu: "Bence Et Balık kurumu'nun ar- salan ayn bir şekilde değerlendirilmeliydL Kurumun bazı mezbahalan. ihtiyacı olan be- lediyelere. diğerieri de grup halinde sablabi- lirdi. Bu belki zaman alırdı ama en azından özelleştirme konusundaki dedikodulann önü- ne geçerdi. Ne Karabük Demir Çelik, ne de Et Balık sendikaya satılmadı. Karabük'ün yüzde 35'i işçflere, yüzde 65'i de tüccara, es- nafa satıklı. EBK'de teklifi sendika vermedL Bundan sonraki sabşlarda bir sorun yaşan- maması için hem de\ lerin hem de sann alan tarafın çok dikkatü da> ranması gerekiyor." Satışa ilişkin olarak görüşlerine başvurdu- ğumuz ünlü bir gıda şirketinin genel müdü- rü. devletin ıhalede en ucuz teklif verene sa- tış yaptığını öne sürerek "Et Balık Kuru- mu'nun satışında ticari bir kaygıdan çok si- yasi çıkaıiar gözetildi" dedi. Pınar Et'in Genel Müdürü YiğitTavas da EBK'nin gazetelerde yazıldığı koşullarda sa- tışı halinde pıyasada rekabet şartlannın oluş- masına neden olacağından şüphe ettiklerini söyledi. EBK'nin modernizasyona ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Tavas. "Hayvancıhk yönünden çahşır balde tutulmasının önemi açıkbr. Özellilde Doğu bölgelerinde halkın ge- çimini sağlayan ana kaynağın ha\\ancılıkol- duğu unuruİnıanıalıdır" dedı. Erez: ÖzeUeştirmede arsalar ayn değerlendirilmeliydi. ASO: Satış politik rüşvete döndü Karışık işler B ank Indosuez, daha birkaç ay öncesine kadar sadece, Türkiye'de bulunan yabancı sermayeli bankalardan biriydi. Son günlerde adı iki kez gündeme geldi. Önce ilginç bir satış yaşandı. Bir devlet bankası olan Emlakbank ile gazete patronu olarak tanınan Dinç Bilgin, ortaklık kurup bu bankayı satın aldı. "Bankalann özelleştinlmesi gündemdeyken nasıl bir devlet bankası özel bir ortakla özel bir bankayı satın alır?" sorusunu gündeme getirenler de oldu. Ancak bu konudaki tartışma fazla uzamadı. Bank Indosuez ikincı kez, neredeyse bankanın satışıyla eşzamanlı olarak, ancak daha sansasyonel bir gelişme ile adını duyurdu. Özel televizyonların yüksek ratingli haber programlartndan Arena, Isviçre'deki Bank Indosuez'de açılan bazı şifreli hesaplann, Engin Civan tarafindan kullanıldığı iddialarını ekrana getirdi. Uğur Dündar ve ekibinin, Civan'a ait olduğu öne şürülen ve savcılık tarafindan incelemeye alınan not defterindeki kayıtlardan yola çıkarak yaptıklan araştırma, kuşkulann Özal ailesi üzerinde yoğunlaşmasına yol açtı. Ahmet Ozal, canlı yayında, kendisine üzerinde Zeynep Özal'ın adresi yazılı Bank Indosuez dekontunu gösteren Arena ekibini, "Üzerinde adı ve imzası olmadığı için belge niteliği taşımaz" diye yanıtladı. Bank Indosuez, ANAP'ın iktidar olduğu 1980'li yılların ortalannda Türkiye'ye geldi. Merkezi Paris'te bulunan bankanın 1986 yılında ilk kez şube açarak Türkiye'ye gelişinde, dönemin Başbakanı Turgut Özal'ın büyuk katkısı oldu. Bank Indosuez'in Türkiye organizasyonunda murahas aza olarak, en üst seviyede görev yapan Yavuz Canevi de bunu inkar etmiyor. Dönemin Merkez Bankası başkanı olan Yavuz Canevi, satışını gerçekleştirdıği bankanın, Türkiye'deki ilk filizlerinin Turgut Özal'ın Fransa gezisi sırasında atıldığını söylüyor. Özal'ın, Bank Indosuez ile tanışıklığı ve bankanın eski başkanlanndan Galliani ile dostluğunda kendisinin de katkısı bulunduğunu belirten Canevi, "Ancak bir özal'ın Paris ziyaretinde, bir de belki IMF toplantısında görüşmüşlerdir. Aileye yansıyacak bir dostluk sözkonusu değ;7"saptamasından da geri kalmıyor. Bank Indosuez, açılan ilk şubenin ardından 1980'li yılların sonuna doğru Türkiye'ye iyice yerleşti. 1989 yılında Türkiye'de bir de yatınm bankası kuran kuruluş, 1991 yılında da açtığı ilk şubeyi anonim şirkete dönüştürüp, ayrı bir ticari banka hafine getirdi. Özal döneminin Merkez Bankası Başkanı Yavuz Canevi, Bank Indosuez'e ait Türkiye'deki yatınm bankasını 1991 yılında Eximbank'tan emekli olduktan sonra kendisinin kurduğunu da beiirtiyor. Yavuz Canevi önceki gün düzenledigi basın toplantısında, Bank Indosuez'in Türkiye'deki ticari bankasını sattığını vurguladı. Canevi, bu bankayı satmak için önce Tunca Grubu ile protokol imzaladıklarını, ancak Aykon Doğan'ın onayı olmadığı için Hazine'nin bu satışa gerekli izni vermediğini de söyledi. Canevi, bu satışın gerçekleşmemesi üzerine bankayı gerekli izinleri alan Emlakbank-Dinç Bilgin ortaklığına sattıklannı kaydetti. Canevi "Biz malımızı satmışız gerisi bizi ilgilendirmez. Alan razı, satan razı" diye konuştu. Bank Indosuez'in, Türkiye ile ilişkıleri. bankalarından birini yerli sermayeye satmakla bitmedi. Aksine, kuruluş sahibi olduğu yatınm bankası kanalıyla Türkiye'deki hedeflerini büyüttü. Canevi kısa vadede en büyük hedeflennin "PTT'nin T'si olarak bilinen telecomun özelleştirilmesiyle ilgili danışmanlık ihalesini almak" olduğunu açıkladı. Maliyeti Dünya Bankası kredisiyle karşılanacak ıhale için, Bank Indosuez'e ait Avrupa Yatınm Bankası, Japon Daivva Bank'ın da aralannda bulundugu uluslararası finans ve danışmanlık kuruluşlarını yanına alarak kurduğu konsorsiyumla kendisini "çok şanslı" görüyor. Bankanın, önümüzdeki dönem dığer özelleştirme çalışmaları ile şirket evliliklerinde de etkin rol oynaması planlanıyor. Canevi, Tûrkiye'nin uluslararası fonlar, için satılacak çok değerli mallan olduğunu, ancak ekonomideki kötü kokuların tedirginlik yarattığını yurguluyor. Bank Indosuez'in, Türkiye ilişkileri bununla da bitmiyor. Bank Indosuez, Hazine'nin Londra'ya davet ederek, borç talep ettiği "Türkiye'ye yakın kabul edılen" 15 yabancı banka arasında da yer alıyor. Canevi, Londra'daki toplantının başarısızlığı ile ilgili olarak Devlet Bakanı Aykon Doğan'ı suçlarken, beklentinin ortadan kalmadığmı ve bankalararası kulislerle, pazarlıkların devam ettiğini kaydediyor. Türkiye'deki gelişmeleri yorumlarken, olaylara kesitler halinde bakıp, bütünü gözden kaçırmamak gerekiyor. Ne var ki, böylesine birbirinin içine girmiş ilişkiler çoğu kez kafa kanştırıyor. Yavuz Canevi'nin dediği gibi, "Alan razı, satan razı". Bize de ne oluyor?..H ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ankara Sa- nayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sözer Ozel, Et Bahk Kurumu'nun (EBK) Hak-Jş Konfederas- yonu'na satışıyla hükümetin özelleştirme felse- fesini çatlattıgını belirterek, "ÖzeUeştirme adeta bir siyasi rüşvete dönüşriTdedı. Özerdün yaptığı yazılı açıklamada. hüküme- tin özelleştirme politikalannda. sosyal patlama ve istihdam endişesi taşıdığını belirterek. "Biz bu düşünceyi geçeıii ve haku görmüvoruz" dedi. Özel, açıklamasında. özelleştirme çalışmalannın hızlanmasından memnuniyet duyduklannı kay- dederken, "Ancak, Karabük ve EBK'nin özelleş- tirilmeleri \anlış bir bakış açısı içinde olduğumu- zu göstermektedir" değerlendırmesıni yaptı. Ozel, şu görüşleri dile getirdi- "Neredeyse giinde 2 bin kişiyi işsiz bırakan bu açıklar kapatüsın derken, KİT'lerin yükü 60 mil- yon insan tarafindan ödenirken, EBK'de 2 bin \e- rine 4 bin kişi çalışsın, yani 2 bin kişilik fazla istih- dam sağlansın diye müessesevi bir gruba peşkeş çekmek çok yanliştır.'' Karabük ve EBK'nin özelleştinne işlemlerinin tamamlanmadığına dikkat çeken Özel. "Henüz vakit varken, hükümet bu iki konudaki uygula- malannı gözden geçirmeli ve düzeltmelidir" de- di. Hükümetin sosyal patlama endişesi taşımadan özelleştirrne \apmasi gerektığıni savunan Özel, "Ancak, Özelleştirme Yasası daha baştan sos>al patlama korkusunun gölgesi altında oluşturuldu" açıklamasını yaptı. Petlas'ın özelleştirme işlemlennin de ıdeal ol- duğunu savunan Özel. "Tekel olmadığı içinde ya- bancı bir kişiye satılması bizce hiçbir mahzur teş- kiletmez. Buradastratejiksakmcagörmüyonız" görüşünü kaydetti. Ekonomik Bunalımdan Çıkış Aranıyor Yüksek enflasyon, belirsizlik, Türkiye'de kişileri, kuru- luşları, hatta hükümeti kısa süreli düşünmeye, günü, en fazla yılı kurtarma hesapları yapmaya sürüklüyor. Kişile- rin zaman ufukları giderek daralıyor. Türkiye'de daha uzun süreli düşünmeye, bazı sorunları uzun süreli çö- zümlere ulaştırmaya gereksinim var. Bir yandan günü kurtarırken, diğer yandan uzun sürede toplumu ve eko- nomiyi bunalımdan kurtanp esenliğe çıkarmanın yollannı bulma stratejilerini çizme gereği var. Açık söylemek gerekirse. Tûrkiye'nin kısa sürede eko- nomik bunalımdan kurtulması zor gözüküyor. Koşullar, kullanılabilecek araçlan ve bunlann etkinliğini sınırlıyor. Açık piyasa işlemleri ile ekonomideki aşırı likiditenin emilmesi, döviz kuru yükselişlerinin yüksek faiz politika- sı ile frenlenmesi, vadesi gelen iç ve dış borçlann yeni borçlar bulunarak ödenmesi, borçlan sürekli olarak ye- nilemeye çalışarak yapay bir şekilde borçlann vadesini uzatma taktiği, bunlar, geleceğe daha ağır sorunlar bıra- karak ancak günü kurtarmaya yetiyor; belki bunun için dahi yeterii olamıyor. Öte yandan Türkiye'de ağır bir iç borç yükü, maliye politikasının, özellikle kamu harcamalan yolu ile ekono- miyi canlandırma amacıyla kullanılmasını kısıtlıyor. Ban- kalardaki mevduatın yandan fazlasının döviz tevdiat he- saplarından oluşması, sermaye hareketlerinin serbest- leşmesi, dış borçlar içinde kısa süreli borçlann halen önemli bir tutarda olması, iç borçlann ve bankalardaki mevduatın kısa süreli oluşu, Türkiye'de yeterli bir üretim kapasitesinin oluşmaması, ekonominin yeni koşullara uyma, dönüşüm (transformasyon) yetikliğinin az oluşu, tüm bunlar kullanılabilecek araçlan sınırlıyor. Türkiye, kullanabilecegi bazı araçlan da ya elinden çı- karıyor ya da etkısiz hale getiriyor. örneğin özelleştirme yaftası altında, KİT'lerin satışı, ekonomik istikrarı sağla- ma ve ekonomiyi yönlendirmede etkili olabilecek bir aracın kullanılamaması sonucunu doğuracaktır. Türkiye, 1980 bunalımından hızlı bir şekilde çıkabilmiş ise bunda iç ve dış borç stokunun göreli olarak düşük düzeylerde olmasının ve KİT'lerin daha sağlıklı çalışmasının katkısı olmuştur. Tûrkiye'nin günümüzde bu olanak veya araç- ian da kullanabilme olanağı yoktur. Tûrkiye'nin en azından bir orta vadede bunalımdan çı- kabilmesi ve kendini besleyen bir ekonomik büyüme sürecine girebilmesi için, aşağıda özetlenen oran ve da- ğılımlarda kesinlikle iyileştirmeye yönelik hedefler belir- lemesi ve hedefleri gerçekleştirmesi gerekir. •Yurtiçi tasarruflann GŞMH'ye (Gayri Safi Milli Hasıla) oranı yüzde 20.0 düzeyinin dahi altına inmiştir. Bu oran, gerek kamu gerek özel kesim tasarruflarını arttırarak yüzde 25.0 düzeyine kısa sürede yükseltilmelidir. •Yurtiçi tasarruflann artışına koşut olarak ülkedeki sabit sermaye yatınmlarının GSMH'ye oranı yükseltilme- li, ülke dışına resmi veya gizli yollardan kaynak transferi engellenmeli, denetim altında tutulmalıdır. •Sabit serr.iaye yatırımlannın ekonomik sektörler rtî— barıyla dağılımı değiştirilmeli, üretken yatınm olarak nrte- lendirebileceğimiz, son yıllarda toplam yatınmlar içinde- ki payı yüzde 30.0'lara degin gerilemiş olan imalat sana- yii, enerji ve tarım sektörü yatırımlannın payı arttırılmalı, üretken yatınmlann payı en az yüzde 50 düzeyine yak- laşmalıdır. •Türkiye, yurtdışı ile olan ekonomik ilişkilerinde, cari işlemlerde dengeli durumu hedeflemeli, verilebilecek fazlalıklar 1.0 milyar USD'nin altında tutulmalıdır. •Dışalımın mal gruplan itibarıyla kompozisyonu, ya- pısı değiştirilmeli, Türkiye, döviz olanaklarını daha çok yatırım mallan dışalımında kullanmalı, yatınm mallarının dışalım içindeki payı yüzde 40.0 dolayına yaklaşmalıdır. •1995 yılı tahminlerine göre GSMH'nin yüzde 18.2'si- ne değin gerüemiş olan vergi gelirlerinin payı, en az GSMH'nin yüzde 25.0'ına yükseltilmelidir. Ancak bu şe- kilde kamu kesimi borçlanma gereği sıfırlanırken, kamu- nun özellikle altyapı, eğitim ve sağlık yatınmlarını arttır- mak olanakh olabilir. Vergi gelirleri arttırılırken, GSMH içindeki payı yüzde 6.8 kadar gerilemiş olan gelir ve ser- vet vergilerine ağırlık verilmelidir. •Türkiye, sağlıklı bir büyüme sürecine girmeden ge- nelde reel ücretleri arttıramaz, tarım sektörüne veriîen destek akçeleri yükseltilemez. Bu konularda kısmi dü- zeltmeler yapılmalı, ancak reel ücretlerin daha fazla geri- lemesi ve iç ticaret hadlerinin tanm sektörü aleyhine ge- lişmesi engellenmelidir. Bu hedeflere ancak vatandaşların bilinçli özverisi ve katıhmcı, yönlendirici bir planlama ile ulaşmak olanaklı olabilir. 1980'den beri ortaya atılan içi boş sloganların, sağgö- rüden yoksun politikalann toplumumuzu, Türkiye'yi ne- relere getirdiği ortadadır. Ayartılara kapılmadan belirli hedeflere ulaşmanın gerekliliğini benimseyelim. Dünya Bankası gelirin işgücünün mağduriyetini önlemek için kullanılmasını istedi Ozefleştirmede sosyal giivenlik uyarısı AiNKARA (ANKA) - Dünya Bankası Türkiye sorumlusu Frederick TempJe, özelleştirmenin başanya ulaşması için politik gruplann üzerinde anlaşacağı ve her kesimin rahat edeceği bir sosyal gü- venlik modelinin bulunması gerektiğinı söyledi. Temple, TOBB'un aylık dergisi Fo- rum'da. Dünya Bankası'nın Tûrkiye'nin özelleştirme politikasına bakışıyJa ilgi- li sorulan yanıtladı. Temple. Tûrkiye'nin sosyal güvenlik mekanizmasının yeni- den gözden geçirilmesi gerektiğine dik- katçekti. Özelleştirme desteği kredisi çerçeve- sınde sosyal güvenhk yaklaşımmın otur- tulmasının önemli bir yer tuttugunu anlatan Temple. bu doğrultuda hükümetin sosyal güvence paketinin oluşturulması için uğraştı- ğını. pakette işsızlik güven- celerinin yanı sıra yeniden eğitim \e işsizlere yeni ış bulma konulannda destek olacak programlara yer ve- rildiğini söyledi. Temple. "Zaten eğer bi- zim yapısal uyum kredisi önemli bir kısmınu işgücü- nün uyum ve mağduriyet maliyetlerinin karşılanması doğrultusunda harcayacağı- dır" dedi. Ya> aş çözülecek Temple. özelleştinlecek hisselerin pazara çıkışının zaman aldığını, pazar koşul- lannın 1980'li yıllara göre değiştiğini anlatarak. hükü- met yetkilileri ile yaptığı açmak doğrultusunda bir girişimimiz görüşmelerde, "Bu sorunun ilk etapta Frederick Temple. olursa buradaki beklentimiz, hüküme- tin özelleştirmeden ekle edilecek gelirin satışı nispeten kolay olan şirketlerin pa- zara çıkanlması ve böylelikk satış alanın- da yavaş yavaş bir birikimin oluşturul- ması yoluyla çözülmeye çalışüacagı" ız- lenimi edindiğini ifade etti. Bunun anlamlı bir yaklaşım olduğu- nu, ancak hükümetin zarar eden kurum- lara ilişkin politikasının da önemli oldu- ğunu vurgulayan Temple, uzun dönem- li yapısal uyumdan söz edebilmek için zarar eden işletmelerin ele alınması ge- rektiğini kaydetti. Temple, zarar eden şirketlere müda- halede genellikle işçi çıkanmı, fabrika kapatmak gibi yöntemler uygulandığını belirterek bunu farklı mekanizmalarla giderebilecek bir model oluşturulması- nın önemine de değindi. Zarar ettiği gerekçesiyle fabrika kapatan Tekel, şirket kurtarmaya milyarlar harcıyor Tekel'den, şirket kurtarma operasyonu MERİHAK Tekel, tütün alımını a/altırken öte yandan öiii yaünm yapıyor. tZMtR - Tekel bir yandan zarar ettiği gerekçe- siyle fabrikalannı kapatırken diğer yandan milyar- lar ödeyerek ölü yatınmlar yapıyor. Izmir'de 'tü- tün tüccannı kurtarma operasyonu' adı takılan alımlarda Tekel, bir kıremıt atölyesiyle kent mer- kezinde kalan bir tütün deposunu satın aldı. Tekel, bakanlık oluruyla yaptığı alımlan şimdı de iflas eşi- ğine gelen tütün tüccan Nevzat Karagözoğtu'nun deposuvla sürdürmek için çalışıyor. Isminin açık- lanmasını istemeyen bir üst düzey yetkili, bakan- lıkça bazı fırmalann 'özel koruma'ya alındığını öne sürdü ve "Bunlar karanhk işler. Bu konular yu- kanda hallediliyor. Bize yansımryor" dedı. izmır ve çevresinde depo alımı gerekçesiyle ölü yatınmlara yönelen Tekel, 'tütün karşılığı' denme- sine karşın 'peşin parayla 1 bu yerleri kendı bünye- sıne bağlıyor. lstanbuİ"da Cibali Sigara Fabrikası ile Bomonti Bıra Fabrikası'nı teknolojisi eskıdiğı için kapatan. Akhisar ve Karadeniz'deki sigara fabrikalannı bir türlü tamamlayamayan Tekel'in Izmir ve çevresin- de de bazı işadamlanna ait atıl binalan depo ola- rak alması, yoğun eleştirilere neden oluyor. Tekel'in ilk uygulaması 1993 yılında oldu. Ay- dın Begiter'in Menemen'de bulunan kiremit atöl- yesi bunlardan biri. Menemen Hatundere'de kul- lanılmaz durumdaki kiremit ımalathanesi. 'ma- kam oluru' ile 1993 'te satın alındı. Ege Reks Top- rak ve Seramik Ticaret AŞ'ye ait olan taşınmazın fiyatı 10 milyar liraya çekildi ve Tekel bu binayı satın aldı. Tekel 10 milyar liraya aldığı bu binaya da 5 milyar 358 milyon lira masraf yaparak tütün konur hale getirdi. Tekel bunun ardından Alsancak'ta bulunan Spi- erer Tütün Ihracat Sanayi Ticaret AŞ'ye ait tütün deposunu da aynı yöntemle satın aldı. Tekel yetki- lileri. her ne kadar "Bu bina tütün karşıbğı ahn- dı"diyorlarsa da firmanın parayı peşin aldığı sav- lanıyor. Tekel'in Izmir'de satın almak istediği son depo ise Karagözoğlu firmasına ait.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear