Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Ya>ın Vonetmenı OrhanErinçO Dı> Haberler Ergun Balcı 0 Ekonomı.
Gene! Ya\>n Koordınalöru Hikmet Bülent Kızanlık • Kültür. Handan
Çetinka>a# Yazıışlerı Mudurlerı Şenköken •Spor Abdülkadir Yücelman 0
İbrahim Vıldız (Sorumlu). Dinç Tavanç Makalcler Sami Karaören • Duzeltme
• Haber Merkezı Müdunı Hakan Kara Abdullah Yazıcı • Bılgı-Belge Edibe Buğra
0 Görsel Yonetmen Fikret Eser # Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu
Ya> ıtı Kuralu tlhan Selçuk I Ba^kân •
Oriıan ELrinç. Okta) kurtböke.
Hikmel Çetinkaya. Şükran Soner.
Ergun Bakı. Dinç Tavanç. İbra-
him V lldız. Orhan Bursalı. Mustafa
Balbav Hakan Kara
Ankara Teır.sılcısı Mustafa Balba) • Haber Mudüru Müesse^e Mudura Erol Erku» •
Doğan Akın •Uaturk Buhan \o 125. Kat 4. Bakanlıklar- Koordınator \hmel Korulsan 9
AnkaraTel 4lt
>5n2Oı"hat). Faks 419502''•IzmırTem- Muhasebe Bülent Vener • Idare
Mİcısi Serdar Kıak.H Zı>aBI\ 1352 S 2 3 Tel:4411220. Hüseyin Gfirer • Işletme Önder
Faks 44191I7# AdanaTemsılcısrÇetfn Yiğeooğlu, İnonu Çelik • Bılgı-tşlem Nail Inal •
Cd 119S No 1 Kat 1, Tel. 3522550. Faks 3522570 Bılgısayar Si'-tem Miirmet Çiter
MEDYA C: • Yonetım
kunılu Ba>kanı-Gene!
Mudur Gulbin Erduran
• KoordınalL>r Reha
Işıtnuın # Genel Mudur
Yardımcısı Mine \kdağ u\e
MEDVA G: •
Yonetım Kunılu
Ba^kanı - üenel
Mudur Üstun Ak-
men • Murahhai
Bora Gonenç
Yıiınla)ân \e Basan: > enı Oun Haber Aıansı. Ba^n \e Ya>ıncı!ık A Ş
TtrlıcajıCad *»1\ Caialoğlu 34334 Nt PK 246 Utanbd fel '0 2 i : i 5 i : 0^ |2O ha'ı Falo 10 21^1 5 2ARALIKI995 lmsak: 5 37 Güneş: 7 03 Öğle: 12.00 tkındı. 14.22 Akşam 16.44 Vatsi: 18.09 MEDY\CTel 514 (T 53 - 513 95 80 - M? 84 bO-61. Faks 5IIS466
Belgrad-
İstanbul tnen
seferi
• SOFYA (AA) -
Bulganstan Devlet Demir
Yollan (BDDYı Işletme
Müdiirlüğu. Belgrad-
Sofya-İstanbul tren
seferlerinin Sofya-
İstanbul hattının yolcu
yetersizliği gerekçesiyle
iptal edileceğini açıkladı.
Karara göre Belgrad'dan
kalkan ve Sofya
üzerinden tstanbul'a
gıden yolcu trenı son
sefennı 14 aralık
tanhinde vapacak.
Yetkılıler. bu tarihten
sonra trenın sadece
Sofya-Belgrad arasında
çalışacağını açıkladılar.
Expolangues '96
Fuarı
• ANKARA (AA) -
Türkıye. Fransa'da
14"üncüsü yapılacak olan
E\polangues "96
Uluslararası Dil. Dünya
KülturJeri \e Sevahatler
Fuan'na. "Onur
Konuğu" olarak
katılacak. Kültür Bakanı
Fıkn Saglar. Paris'te 15-
19Şubat 1996tarihleri
arasında
gerçekleştırilecek fuarda.
katılımcı ülkelerin
kitaplannı kendı
dillerınde tanıtma
olanağını bulacağını, dil
öğretimı ve eğitimi, dil
yöntemleri ve bu
konulardaki bilimsel
çalışmalar. genel anlamda
ise külrürlerini sergıleme
ve tanıtma olanağı
sağlayacağını sövledı.
Sanatçı gözüyle
kent
• ANKARA (AA)- Türk
Mühendi:> \e Mimar
Odalan Bırliği
(TMMOB)ve
Edebıyatçılar Birliği'nin
düzenlediği 'Sanatçı
Tanıklığı-Kent-Yaşam-
Kültur' başlıklı etkınlikte
ünlu sanatçılar bir araya
geliyor. Istanbul'da
gerçekleştirilecek
•HABITAT II'
toplantısına katkıda
bulunmak amacıyla
yapılacak etkinlik 5
aralıkta şair Cahit
Külebi'nin katılacağı
toplantıyla başlayacak.
Yahya Kemal
Parkı açılıyor
• Haber Merkezi -
Beşiktaş'ta Şair Yahya
Kemal Beyatlı'nın adını
taşı>an bir park. şairin
doğumunun 111.
yıldönümünde açılacak.
Yahya Kemal'i Sevenler
Dernegı tarafından
yapılan açıklamada.
bugün saat 11.00'de
yapılacak açılış
törenınden sonra Yıldız
Sarayı'ndaki dernek
merkezinin de açılacağı
bildirildi.
Istanbul'da
elektrik
kesintisi
• tstanbul Haber
Ser\isi - Sefaköy ve
çevresine. trafo
merkezlennde yapılacak
çalışmalar nedenıyle, 3
aralık pazar günü elektrik
venlemevecek Saat
11.00 ile'p.00 arasında
elektrik alamayacak
semtler şunlar:
Mahmutbev. Bağcılar,
Ateştuğla cıvan, Kirazlı,
Kemalpaşa Mahallesı.
Göztepe ve Güneşli'nin
bir bolümü.
Sanatçıları evleriymiş gibi Hatay meyhanesinde toplayan Işık:
Kimler geldi, geçti?
•Mehmet Ali Işık,
Cemal Süreya"nın 9
ocak anma
yemeğine.
bugünlerde gelip
geçen değil, anı
olmuş 60 kadar
sanatçının, Hatay
meyhanesindeki özel
gecelerinden kalan
şiir, karikatür,
notlannı içeren bir
kitabı yetiştirmeyi
düşlüyor.
ŞL'KRAN SONER
Bugünkü konuğumuz bi-
zımkılerin yakından tanı-
dıklan, özel gün ve saatle-
rini paylaşmavı seçtıklen
binsı. Kim mi bızimkıler?
Şaırler. yazarlar. ressam-
lar, oyuncular. gazeteciler..
Meyhanelerin baş müşteri-
leri. "Kör beller gibi" git-
tiklen meyhanelerden bin-
nin de adı Hatay. yaşamla-
rının bir parçası olmuş
meyhanecı ıse Mehmet Ali
Işık.
Önce Cemal Süreya'nın
ikinci evi. adresi olarak bel-
lenmiş. 1967'de Kadıköy
Kumluk olarak bilinen yer-
de açılan meyhane. Sonra
Salâh Birsel, Fazıl Hüsnü
Cemal Süreya'nın ikinci evi olması ve arkadaşları-
nı toplaması ile başlayan sanatçılar - Hatav- Vieh-
met Ali Işık ilişkisi, 1975 yılından bu yana. meyha-
nenin yer değiştirme zorunluluğuna rağmen, nite-
liğini değiştirmeden $ürüyor. Duvarlar sanatçıların
şiir. karikatür. notlamla dolu.. Yukarıda Cemal Sü-
reya'nın kaleminden Mehmed Kemal ve Mehmet
Ali Işık görülüyor.
"Kimler geldi, kimler
geçti?.."
Mehmet Ali Işık, sık sık
sergi ve imza güneri ile de
aydınlan bir araya toplama-
ya çalışan Hatay meyhane-
sinden. bugünlerde gelip
geçenlen değil, tarih olan-
ları bir kitapta toplamaya
çalışıyor. Başarabilirlerse,
9 ocakta Cemal Süreya anı-
Ali Işık'ın yanıtı hazır:
"1980'den sonra hepi-
miz paracı olduk. Meyha-
nenize gelen aydın, dost
bazan belki sizden para
bile götürür. Ama üstüne
para verseniz dahi getire-
meyeceğiniz insanların,
meyhanenizde toplanma-
$ı çok büyük onurdur. Bir
de para \erip sizi satın al-
Mehmet Ali Işık, "Üstüne para verseniz, Hatav ı satsanız getiremeyeceğiniz
sanatçılar, avdınlara ev sahipliği yapmakla onur duyuyorum. 1980'ler sonra-
sı hepimiz paragöz olduk. Ama çok parası olan ve çok para veren müşteri si-
zi satın aldığını düşünür. Siz olsanız, sizi onurlandıranı mı. hakaret edeni mi
seçersiniz?" diye soruyor. (Fotoğraf: ERZADE ERTEM)
Dağlarca, Ece Ayhan. Sa-
bahattin Kudret Aksal,
Atila Tokatlı. Behzat Ay..
daha nicelerinin ayağı alış-
mış.
Meyhane gecelerinin gü-
zeliğinden izler bırakmak,
yanlannda kâğıt kalem bu-
lundurmak gibi huylan da
olan sanatçıların, o geceye
ilişkın şıirler. notlar. kari-
katürler. içeren değerli kâ-
ğıt parçaları toplandıkça.
Mehmet Ali Işık bunlardan
bir defter oluşturmayı dü-
şünmüş. Hatay'ın adı "def-
terli meyhane" olarak de-
ğişmiş. Konuklar, kalınan
saatler artıp. iz bırakma bir
yanşa dönüştükçe, meyha-
nenin bütün duvarlan karşı-
lıklı atışmalar, notlar. şıir-
ler. karikatür örnekleri ile
dolmuş. Edip Canse\er,
Cevat Dereli, Burhan Ly-
gur, Arif Damar. Zühtii
Müridoğlu, Asım Bezirci,
Atila Tokatlı sonraları
j Bostancı'ya taşınan ve hâ-
lâ orada olan aydınlann ug-
rak. toplanma yerı olma
özelliğini koruvan meyha-
nenin gelip geçenlerinden
sına her yıl gelenekleşen
yemeğe. defterden anıla-
şanlan toplayan bir kitapla
gelecekler. 60 kadar sanat-
çının. meyhane gecelerin-
den kalan karikatürleri. şi-
irleri, notlan. karalamala-
n.. bu kitapta yer alacak.
Bulaşık yıkayarak
başlamış
Mehmet Ali Işık. 1950
Sıvas Divriği doğumlu,
kendisi de bir halk ozanı.
1965'te lstanbul'a gelmiş.
Bulaşık yıkayarak işe baş-
lamış. Karaköy Yayla. Ta-
rabya Filız. Fidan, Denız
Atı'ndaki garsonluk yılla-
rından kalan sonra ortağı
olduğu Hatay'a da gelen
müşterileri olduğunu söv-
lü>or. Yılbaşılarında. bay-
ramlarda kart attığı, tele-
fonlarını bildiği 3 bine ya-
kın. agırlıklı sanatçılardan
oluşan bir müşten dosttan
söz ediyor.
Neden aydınlar ve sanat-
çılar? Onlarda çok para
yok? Üstelik çok oturur,
çok içki içerier. Mehmet
dığını düşünen müşteri
vardır. Siz olsanız hangi-
sini seçersiniz? Size onur
vereni mi size hakaret
edeni mi?"
Mehmet Ali Işık, mesle-
ğine tutku ile bağlı, meyha-
neciliğin. garsonluğun, ah-
çılığın "adabının" bozul-
masını kendine dert edin-
miş bir insan. tyı bir garso-
nun müşterıyi görür gör-
mez tanıması, onu mutlu
edecek biçimde davranma-
sı gerektiğine inanıyor.
"Aynı rakı masasından
müşterivi hem 300 bin
hem de 3 milyona kaldıra-
bilirsiniz. Bunu zengin
müşterivi kazıklama. ah-
laksızlık anlamında söv-
lemiyorum. Tam tersi
müşterinin ödevebileceği-
ne göre masanın donatıl-
ması gerektiğini anlatma-
ya çalışıvorum. Ben müş-
teriye sürmadan, masaya
neler getirilmesi gerekti-
ğini, sonunda hesabı
öderken üzülmeden, o-
nun bütçesine göre paha-
lı gelmeyecek bir hesap çı-
karmasım bilirim" dıvor
Meyhanelenn, lokantala-
nn yerlennı, hazır, standart
vıvecek satan ya da kalıte-
ye aldırmayan yıyecekdük-
kânlarının almasına çok
ıçerlivor Ekmek arası dö-
nerin şehriye çorbasına
\eğlenmesıne hayıflanıyor.
Ünlü hazır y iyecek dükkân-
larının kesinlıkle ucuz ve
sağlıklı, besleyici olmadı-
ğına. markanın sattığına
inanıyor Avnı fiyata ham-
burgerde bir porsiyon köf-
tenin ancak dörtte bin et
bulunduğunu anımsatıyor.
100 çeşit yemek yapanla.
3 çeşit yemek yapanın bir-
likte ahçı sayılmasına ıçer-
livor. Karaİcöy'de ilk işe
başladıgı yıllarda tanıdığı
gerçekten 100 çeşit yemeği
kusursuz yapan Yani Us-
ta'yı unutamıyor.
Mehmet Ali Işık, meyha-
ne ve lokantacılığın. mesle-
ğm onurunun. bunun so-
rumluluğunu duyan işve-
renler, mesleğin hakkını
veren garsonlar ve ahçılar
eliyle kurtulabileceğine
inanıyor. Bu nedenle de
kendinı eğıtime vermiş.
•Mehmet Ali Işık
meyhane ve
lokantalann giderek
kalite yitirmesi,
havasının bozulması,
hazır yiyecek
dükkânlarından çok
rahatsız. Mesleğinin
onurunu kurtarmak
üzere. işverenlerden
ve sendikadan
umudunu yitinnce,
ahçı ve garsonları,
meyhane, restoran
çalışanlannı
örgütlemeyi seçmiş.
Ancak işverenlerin mes-
lek örgütünde yol alamadı-
ğını görünce çalışanlan ör-
gütleme yoluna geçmiş.
Ahçılar ve garsonlar. önce
işveren konumunda olan
birinin aralarında ne işi ol-
duğunu sorgulamışlar. Son-
ra da meslekte başarının
eğitımden geçeceğine ina-
nan Işık'a hak vermişler.
Bugünlerde işçi sendika-
lanndan da hayır gelmedi-
ği içın birlikte Tunzm Ça-
lışanlan Sosyal Dayanışma
ve Yardım Derneği'ni kur-
muşlar. I993'te kurduklan
derneğin bugünlerde 1500
üyesi var.
Öncelikle meyhane ve
restoranlarda çalışanlann
sorunlanna, meslek içi eği-
timlerine çözüm üretmeye
çalışıyor. Düşlerinde mes-
lek içi eğitimle birlikte ba-
rınma sorununu çözecek,
garsonlara garsonluk, ahçı-
lara ahçılık öğretecek bir
merkez var. Bugünlerde as-
lında fena para kazanma-
yan, ancak kazandıklannın
büyük çoğunluğunu. geç
saatlerde kent varoşlannda-
ki uzak evlerine gitmek
üzere çaresiz taksi parasına
harcayan çalışanlann ula-
şım sorununu çözmeye uğ-
raşıyorlar.
Belediyeler geç saatler-
de lokanta. bar çalışanlan
için kent merkezlerinden
varoşlara doğru özel otobüs
sefen koysalar. binlerle
garson ve ahçı. yardımcıla-
rının çok önemli bir para
sorunu çözülmüş olacak.
Meyhane, lokanta çalışan-
ları meslek onurlannın, ge-
reğinin bılıncine varsa,
gereken eğitimi alsalar. bir
güzelim meslek. ınsanları
mutlu eden yaşam bıçimı
kurtanlacak...
Alman Hastanesi'nde, 5 yıldızlı bir otel lobisini andıran girişi geçtikten sonra karşınıza son derece mo-
dern döşemeli bir bekleme salonu çıkıyor. tşi uzun sürecek hastalar, istedikleri takdirde burada dinlen-
meye alınıyor. (Fotoğraf: KUBtLAY TÜNTÜL)
Alman Hastanesi'nde sağlık hizmeti kapıda başlıyor
6
Güler yüzlü' hastane
GCNDLZ İMŞIR
Hastane gezimizin üçüncü dura-
ğında özel bir kuruluş olan Alman
Hastanesi'ne uğruyoruz. Daha içeri
adımataratmaz sağlık hizmetinin ka-
pıda başladığını gözlemliyoruz. Gü-
lerbiryüz ve seragörüntüsündekı lo-
bi ıçimızi ısıtmaya yetıyor.
Eskiler "parayı veren düdüğü ça-
lar" sözünü sanki ülkemizdeki sağ-
lık hizmetleri için sö>lemiş. Burada-
ki hastalar öncelikle ruhsal yönden
büyük birtatmın ıçindeler. Gırişte he-
men 'resepsiyon' yazılı bölümde ra-
hatsızlığınız konusunda bilgıler so-
ruluyor.
Daha sona hangi uzmanın sizi gör-
mesı gerektiği saptandıktan sonra
hastanın kaydı bılgisayara dökülüyor.
Artık sıra bir hostes eşliğinde sizın il-
gili birime uluştınlmanızda. 5 yıldız-
lı bir otel lobisini andıran girişi geç-
tikten sonra hemen karşınıza son de-
rece modern döşelı bir bekleme salo-
nu çıkıyor tşı uzun sürecek hastalar
istedikleri takdirde burada dinlenme-
ye alınıyor.
Lüks bekleme odaiarı
Polıkliniklerde her şey hastane or-
tamını hıssettirmeyecekşekildeplan-
lanmış. Iç açıcı renklerve son derece
lüks döşemeli bekleme odalan daha
baştan moralinizi düzeltiyor. Polikli-
nik hizmetleri her katta bulunan kat
sekreten tarafından yönlendiriliyor.
Eğer tetkik ve tahlil gerekiyorsa yine
kat hemşiresinin yönlendırmesiyle
bir hostes eşliğinde başka bir bölüme
•Alman Hastanesi'nde
muayene en az yanm saat
sürüyor. Eğer detaylı bir
kontrolden geçmek
istiyorsamz tetkik ve tahliller
sürerken boşluklarda yatıp
dınlenebileceğiniz odalar
bile düşünülmüş. Tabii
fiyatlar öyle her babayiğidin
karşılayabileceği cinsten
değil. Örneğin tek bir
muayene için 2 milyon lira
ücret ödüyorsunuz.
buyur edıliyorsunuz.
Ozel hastanelerın bir başka özelli-
ği ise ülkemizde branşlannda isim
yapmış bütün hekimlerin aynı çatı al-
tında toplanması. Muayenelerin sü-
releri ise sizleri belki şaşırtacak ama
en az yanm saat sürüyor. Eğer detav -
lı bir kontrolden geçmek istiyorsamz
tetkik ve tahliler sürerken boşluklar-
da yatıp dinlenebıleceğıniz odalar bi-
le düşünülmüş. Eğer hastane ve kul-
lanılan modern tıp cihazlan ile ilgili
bilgi almak isterseniz her bölümde si-
ze gerekli broşürler sunuluyor. Teda-
vi göreceğinız cihazla ilgili olarak
bilgı isterseniz o zaman aynntılı bir
yazı, sorulu cevaplı olmak üzere sizi
beklıyor.
Hastane hakkında daha detaylı bil-
gi almak istedığimizde bir hostes eş-
liğinde medya departmanına davet
edildik. Hastanenın medya sorumlu-
lan Kadrive Yüksel ile Melek Eli-
tok hdstanenın tarıhçeM hakkında
uzun bir özet yaptıktan sonra teknik
özelliklerine geçtiler. Alman Hasta-
nesi'nde manyetık rezonanstan tutun
nükleer tıp bölümüne kadar her türlü
modern tıp cıhazı mev cut. Tıbbın bü-
tün alanlannda hizmet veren hasta-
nenın bu özellığıyle tam donanımlı
bir tıp fakültesi hastanesi olduğunu
rahatlıkla söyleyebiliriz.
Fiyatlar yiiksek
Tabıı hastanenın bunca özelliğinin
yanı sıra fıyatlan da öyle her babayi-
ğidin karşılayabileceği cinsten değil.
Orneğin tek bir muayene için 2 mil-
yon lıra ücret ödüyorsunuz. Check-up
yaptıracaksanız yıne 25 milyon lira-
yı hazırlamanız gerekiyor. Ancak
SSK hastanelerinin sağlıksız onamı-
nı gördükten sonra insan sağlığı için
özel hastanelerin büyük bir gerek-
sınim olduğu apaçık ortaya çıkıvor.
Bir doktora
günde 100 hastatstanbul Haber Servisi -
Hastalar tarafından süreklı
eleştirilen hekimlerin de
dizboyu sorunu var.
Hastanelerde 2-3 dakıka-
lık muayene süreleriyle has-
talara şifa dağıtmaya çalışan
hekimlerin birçoğu. günde
en az 100 hasta bakmak zo-
runda kalıyor. Hem de aç
kalma pahasına. Muayene
açamayan çok sayıda dok-
tor kendı deyişlenyle "sü-
rünmeye yakın bir ko-
numda geçim sıkıntısı çe-
kiyor."
Hekimlerin en önemli so-
runlan demokratik ve özlük
haklanndan kaynaklanıyor
Bu konuda herkesın paylaş-
tığı ortak nokta ıse hekimle-
rin ve sağlık personehnın
emeğini ıdame ettirmek ve
geliştirmek. yaptığı ışten
maddı ve manevi doyum
sağlaması. Bu unsurların
çözümü ise çalışma koşulla-
rının düzeltılmesine davanı-
yor Hekimlenn ısteklerini
şöyle özetliyebilirız:
- Bütçe kaynakları üc-
retlilerden değil sermaye
\e fınans kesiminden sağ-
lansın.
-Bütçe kaynakları önce-
likle sağlık. eğitim, konut,
yatırım. sosyal güvenlik
amaçlarıyla kullanılsın.
-Bütçelerin hazırlanma
aşamasında çalışanlann
demokratik kitle örgütle-
rinin (sendikaiarın, konfe-
derasyonların meslek ku-
ruluşlarının vb) katılımı
sağlansın.
- Demokratik bir çalış-
ma yaşamı varatılsın. ça-
lışma yaşamını düzenle-
ven yasalardaki ve anava-
sadaki anti-demokratik
hükümler iptal edilsin.
-Eğitim hastanelerinde
tam gün çalışan eğıticı he-
kimlere. üniversitedeki eş-
değeri kadar tazmınat öden-
sın.
O
gün kurtların propaganda
günüvdü. Orman halkı bü-
yük bir merak ve (gizlemek
istedikleri ı bir korkuyla çayınn çev -
resinde toplandılar. Hele koyunlann
hali görülecek bir şeydi. Birbirlen-
ne sokulmuşlar. titreşip duruyorlar-
dı. Önlenne keçilen almışlardı. Ke-
çıler van yana dızilmişler. kafalan
dikilmiş. bovnuzları ileride. duru-
yorlardı. Tilkilerle çakallar ön sıra-
[an almışlar. keyifle kurtlan bekli-
yorlardı. Horozlar tavuklannı topla-
yıp tılkilerden uzak bir yerde bekle-
şen tav şanlann yanına yerleşmışler-
di.
Kurtlardüzenli sıralar halınde ça-
>ıra girdıler. Başkurt tecrübeli göz-
lerle çavırı süzdü. Kurtlardüzenli bir
halka yapıp başkurtun çev resinde
toplandılar Başkurt söze başladı:
- Orman halkı. dostlanmız!
Dostlarımız diyorum, çünkü hepi-
miz avnı kaderi paylaşıyoruz. Hepi-
miz bu ormanda yaşıyoruz. hepimiz
dost olmak zorundayız. Bugüne ka-
dar birbirimızle didiştik de ne oldu?
Öteki ormanlardakı düşmanlanmız
güçlendi. bız zayıfladık. Artık buna
bir son vermenin zamanı geldı. Biz
kurtlar değiştik, eskisi gibi değiliz,
size bunu anlatacağım. Hele siz ko-
yun dostlarımız, beni iyi dinleyin.
Bundan böyle artık kendı koyunlan-
mızı yemeyeceğiz. Bıze düşman or-
manlann koyunlarını yemeye karar
verdik. Dişimizin kestığini yiyece-
ğiz. kesmediğinı ithal edeceğiz. Yer-
lı koyun yemeye paydos. Duydunuz
mu, paydos.
Koyunlarda umutlu bir kıpırdan-
ma oldu. Hepsi bırbırinin yüzüne
MESELA DEDİK ERDAL ATABEK
Ormanda seçim var (3)
•duyduklarımız doğru mu? Ben
rüya mı görüyorum' gibi bakmaya
başladılar. Boynuzunu ağaçta bile-
yen bir keçı. yanındaki keçıye baktı.
'dur bakalım. neler duyuyoruz?'
dedi
Başkurt sözlerini sürdürdü:
- Orman halkı. dostlarımız!
Bu ormanda güven içinde yaşa-
mak istiyorsamz bizı seçin, bıze gü-
venin Biz ormanda banş istiyoruz.
Orman kanunlannı kesinlikle uygu-
layacağız. Hainlerın. ıç düşmanla-
rın, düşmanla ışbirlığı yapan alçak-
ların aramızda yen olamaz. Onlar
hak ettikleri cezalara çarptınlacaktır.
Onun için de bizı seçmeniz gerekir.
Özellıkle koyun kardeşlenmize
seslenivorum. Bize oy verın ki de-
diklerımizi yapalım. Yok, ötekileri
seçerseniz bizım doymamız gene sı-
zın üstünüzde kalır. Demedı deme-
yin. Eğer kral bızden olursa yiyece-
ğimız düşman ormanlardan gelecek-
tır. Ama at kral olursa bunu yapa-
maz. Onun işi otla, samanla. arpay-
la Biz ıktidara gelirsek yerli et ye-
meyi yasaklayacağız. Artık tercih si-
zin. Tercih sızın, iktidar bızim.
Başkurt sözlerini bıtirince bütün
kurtlar başlannı kaldınp kurt sesle-
riyle ormanı doldurdular. Ormanda
valnız kurt seslerı duyuluyordu.
Başkurt elini koyunlara doğru
uzattı:
- Bir koyun kardeşimı buraya da-
vet edıyorum. Huzurunuzdakardeş-
lik andı ıçelım.
Koyunlar titreştıler Öyle bir itış
kakış oldu ki. ne olduğunu tam an-
layamayan bir kovun öne fırladı.
Kurtlardan bın hemen atlayıp koyu-
nu başkurta getırdı. Başkurt. tıril ti-
nl tıtreyen koyunun elını tutup hava-
yakaldırdı:
- Işte, bu koyun kardeşimizle be-
raberant içıyoruz Artık kurtla kuzu
el ele. Eski masallar tanhte kaldı.
Koy un hâlâ tıtreyerek elini havay a
kaldırdı.
Ormanda bir alkış koptu. 'Yaşa'.
'bravo*. 'böyle olmalı' sesleri ara-
sında duygulu bir an yaşandı.
Laklak T\' haber müdürü Meylek'
yanındaki muhabıre döndü:
- Bu koyunu tyı ızle. Galiba yoğun
bakıma gıdivor.
Muhabır uçmaya hazırlanırken:
- Kuyruğu titretmezse lyıdır. dedi.
Horozlar hemen 'horoz meclisi'ni
toplamaya karar verdiler. Denızliho-
rozu uzun bir ötüşle toplantış ı haber
verdı.
Bütün horozlar kümeslerin arka-
sındakı toplantı yerınde buluştular.
Tavuklar ufak sandviçlerle içkıleri
hazırlarken toplantı başladı. İlk sö-
zü "hint horozu' aldı:
- Arkadaşlar. başkurtu hepimiz
dınledık. Eğer söyledıkleri samımiy-
se bizim için de iyi olabilir. Yerli et
yemek yasaklanırsa biz de tilkilerle
çakallardan kurtuluruz.
Kurtlarla görüşmeyi öneriyorum
Eğer bu kural tilkilerle çakallan da
kapsıyorsa oylanmızı kurtlara vere-
bıliriz.
Ligorin horozu küçük boynunu
uzattı:
- Bunlara güvenebilirmiyiz?Oyu-
na gelmeyelim?
Bütün gözler 'baltaibik'e çevril-
dı Baltaibik, her zaman son sözü
söylerdi
- Arkadaşlar. üç horoz seçelim
Hint horozu. kümesler başmuhafızı
Sertkanat, birdeben toplanalım. Ke-
çilerle görüşelım. Sonra da ne yapa-
cağımızı konuşalım. Zaman varken
bütün seçenekleri ınceleyelim
Bu öneri kabul edildı. oybirliğiy-
le kararlaştınldı.
San horoz:
- Koviinlarla görüşmeyi düşünmü-
yor musunuz'
1
'Balta ibik" kanadını salladı:
- Pöh. koyunlar mı? Onlar korku-
dan bu gece ağılı bile bulamazlar.
Bütün horozlar gülüştüler.
Tav uklar neşe içinde tabakları top-
iamaya koşuştular.
Orman her zamanki sessizliğine
kavuşuvordu.