23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 ARALIK 1995 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Yüzyîllar Boyu Rüşvet Dr. I. GUVEN KAYA Boga-. B uvuk Alman ozanı ovun \azarı romancı ve ovku- cu denemecı Bertholt Brecht'ın kımı ovkulerı nın konulan Doğu koken- lıdır \aşadığıtoplumdaki çarpıkJığı \ urgulamak ıstedıgınde ara sı- ra bu ovkulere de başvurur Bu oykuler- den birının konusu şoyledır Yaşlı bır Bedevıve akıl damşmak uze- re uç genç Arap gelır Kardeştırler ve ço- zemedıklerı bır mıras sorunları \ardır Anlatırlar Babalan olmuştur Gerıde on yedı de\e ılebırdebudevelen nasıl pav- laşacaklannı anlatan bır vasivetname bı- rakmıştır Ancak vasıyetnamedenasılola- cağini bır turlu çozemedıklen ılgınç bır paylaşımdan soz edılmektedır Buna go- reen buvuk kardeşedevelennyansı ıkın- cısıne uçte bın ve en kuçuğe ıse dokuz- dabın \enlecektır \aşlı adam kısabır su- re duşundukten sonra "Gorduğum kada- n\la babanız çok akıllı bır adammış, çok zekice bir pavlaşım vapmış" der ve genç Araplannsorunlarınışovleçozer "Benım de bir devem \ar. onu sıze ven\orum. Pa\- laşımdan sonra gerhe kalana razıvnrT der \e on sekız de\enın \arısı dokuz de- veyıbuvukkardeşlennevenr Uçtebınal- tı devevı ortanca alır Dokuzda bın olan ıkı deveyı ıse en kuçuk kardeşlerı alır Genve bır deve kalmıştır kı. bu da zaten yaşlı adamın de\esıdır Brecht bu ovkuvu 1930 larda vazmış Alman toplumunun bu\uk bır kar (kaos) Lnneısıtesı yaşadığı toplumsal parçalanmanın ve ya- bancılasmanın akıl almaz bo) utlara ulaş- tıgı ınsansızlaşmanın toplumda butun dehşetıy le yaşandığı bır donemde Elbet- te kı boy le bır ov kunun v ereceğı ıletı (me- saı) seslendığı toplum ıçın de çok onem- lıvdı veoldukçada ıdeahst bırvaklaşım- dı Gerçekten de Doğu hep Batı nın o oz- lemını duyduğu vabancılaşmadan uzak ıdeal bır toplum >apısına sahıp mıydı1 Brecht ın ovkusune konu olan o yardım- se\ erlık ve davanışma çaglar bovu hep su- rup gıtmış mıvdı1 Buna tumuvle "*e\et!*" dıvebılmek kolay degıl Geçmışte Doğu toplumlannda Batı nın ımrendığı toplum duzenlerı elbette kuruldu Ancak bu du- zenın kurucuları olan "adaletlerivle un >apmış" nıce devlet adamlarının vaşa- movkulerının edebıyata ve sanata ıdealı- ze edılerek vansimasının kokenınde hep bırçapanoğluaramisimdır Mademkı Do- ğu toplumlanndakı y aşam ıdeal bır > aşam- dı bu adamlann yaşamlan her donemde neden ısıtılıp ısıtılıp one suruldu durdu0 Bu adamlara karşın sanatçılar N aşadıkla- rı toplumda valandan dolandan ıkı yuz- luluk v e ruşv etten neden sureklı v akındı- lar1 Demek kı lyı gıtmeven bır şev ler v ar- dı Bu \uzden pek çok şaır kımı zaman dolaylı kımı zaman da doğrudan doğru- ya uyarı larda bulunmak zorunda duv um- samışlar kendılcnnı Sozgelımı ruşv et ko- nusu Bu konu yuzyıllar boyu Osmanlı İmparatorluğu nun da başına turlu dert- ler açmıştır Daha oncesı o derecede de- ğılama X\'l yuzvıl ozellıkle de Kanu- ni donemı bu ışın en çok su vuzune çık- tığı donemdır Sozgelımı Fuzulı'nın un- lü *Şikâvetname~sının v azılma nedenını bılmeven yoktur Hepsınden onemlısı Sadrazam Rustem Paşa'nın çevresınde gelışenruş\etolayı ıçın XVI vuzvılınen buvuk skandalı dıvebılırız Ru->tem Paşa aslında bır Hın. at de\ şir mesıdır Hürrcm Sultan'ın kızı Mihri- mah Suhan'la ev lenmış Kanunı vedamat olmuştur KavınvahdesınınsavesındeHa- dım Suleyman Paşa'nın azlınden hemen sonra sadarete (gunumuzun başbakanlı- ğına) gelmevı başarmıştır Adamın en buvuk beceriM (mezıvetı) ruşvetı sankı bır\aşamabiçimıolarak be- nımsemı^olmasıdır On beş yıllık sadra- zamlığı suresınce sozde Osmanlı ınalı- vesını duzeltmek bahanesı ıle yapmadı- ğını bırakmamış En buvukolayıdaen ku- çuğunden en buvuğune degın tum me- murıvetlere rusvetle atama vapma gele- negını başlarmasıdır Sırtını Kanunı nın damadı olmak gıbı sağlam bır yere de davadığından kımse uzun !>ure sesını çıkaramamış kelle \add surulme korkusundan en durust olanlar bı- le ıy ı geçınmek va da onun şernnden kur tulmak ıçın ondan uzak kalmak volunu seç- mışlerdır Olduğuzamanortayaçıkan ser- vetı o zamanın ınsanlanna bıle parmak ısırttınrııştır Adamda tek becerı rüşvet almak degıl- dır Bunun >anı sıra dedıkoduculuk \e entnkacılık da \ardır Hurrem Sultan'ın Şehzade Mustafa'yı oldurtme olayında her şevın odak noktası olunca ortalık ıyı- ce kızışır Pek çok sanatçı bunu tırsat bı- lerek Rustem Paşa \ayuklenırler Adamın butun pislıklen tek tek orta\a dokulur Ancak bu her şe) ın sonu değıldır Kosko- ca Padışah goz gore gore damadını har- cayacak değıl \a' Nıtekım oyle olur ge- çıcı bır sure ıçın sadaretten uzaklaştırılır Osmanlı de\letınde ruş\et ovle va da boylesurupgıder Hepyakınılır cezago- ren olur paçayı kurtanp koşe\ı donen olur kellesı gıden olur ama ru^vet ger- çeğı dur durak bılmeden surup gıder Osmanlının son donemlerı artık ışın ıv iı.e pazara dokuldugu bır donemdır Sad- razam Talat Paşa, gıdera\ ak onca ı^ı ara- Mnda bır de bu ı^lerle uğraynak zorunda kalmıştır Donemın Antalva Istınat Mah- kemesı uvelennden Sure>"va \kif,tanık ol- duğu bov le bır olav, ı şu şekılde nakleder Savaş v ıllannda hdksız kazancı onlemek ıçın hukumet bır vıgın onlem almiştır Bunlararasında"*Men-iİhtıkârKanunu" vardırkı Istanbul unbellı başlı tu«.ı.arla- rı ongorulen sure ıçınde "Men-ı İhtikâr He>eti"ne bevanname vermek zorunda bırakılmı^tır Buolav karşısında pek çok Musluman yada Muslumanolmavan tuc- ı_ar doğal olarak yasava karşı çikmışlar dır Sadrazam a şovle >a da bovle baskı yapmaya ba!;lamii>lardır Sureyya Akıf o gun Kara Hafız'ın hu- zura gelme^ının nedenını buna bağlar Men-ı thtıkar Heyetı bevannamevı ken- dısıne ongorulen sure ıçınde v ermedığı ıçın Istanbul'un unlu tuci.arlarından \e Kara Hafiz'ın da u>esı bulunduğu mason loca- sının on sekızıncı derecede uyesı olan Hahamoğlu Matarasu Efendi zor durum- da kalmıştır Kara Hafız bu saygıdeğer tuccann bevannamesı ıçın bır ek sure ta- lebınde bulunmaktadır Talat Paşa, yan cıd- dı \an şaka vollu vorar "Kanunen gorecegı cezadan kurtulma- sı ıçın o muhterem on sekızlık kardaş. sa- nakaçkra\erme>ıvadevledı Masoncaeu- nı goğsune koyarak sov le! Eğer doğrusu- nu soy lcrsen ben de ona bır ıvilikte bulun- maya soz \eririm." Hemen kıvam ederek (avaga kalkarak) elını bovnuna kanb (vakın) goğsu ustu- ne vazettıöı (koyduâu) halde "EOi Hra Paşa Efendi, eUi Ura!" dedı "Ch le ıse.. ben de sana vermey i denı h- te e\ lediğı elli liranı cczâ-vı nakdı olarak kendısınden alınıp hakkında daha ağır bır ceza verilmemesini sağlajacağım." "Va bendenızin ihtivar erfıği zahmetle doktuğu âb u ru ne olacak ?" "Pur-nesıbe muhalif olarak bugun se- nı tezvir-ı kabul etmek şerefı elli lira ile te- kabul etmez mı'" Kara Hatız can sıkıntısıyla sakalını ka- nştırarak "Fazlasıyla gelir Sultanım!" der ve çi- kar gıder Işte dev letın son gunlerını yaşadığı do- nemlerde tuccanyla, mılletvekılıyle bu- rokratlan ıle ulkeyı goturduklen durum' Koskoca ımparatorluk durup dururken yıkılacak degıldı ya' Yaşadığımız gunlere ne kadar da ben- zıvor her şe\' ARADABIR RECEP BtLGİNER Kendini Arayan Ulus Bırey nasıl zaman zaman kendınden uzaklaşırsa ulus da, bır donem gelır kendını yıtırır Kımılerı dışarıdan kımılerı ıçerıden bu yıtışı hazırlar Sınsıce ve bıhnçlı olarak llkoncelerı bunun bılıncınde olmayan bıreyler, bır sure sonra, bunun farkına varır ve yenıden kendı- ne donmeye başlar Buyuk Ataturk'un olumunun 57 yıl donumunde, Ataturkçuluğe yenıden yonelme havası sezdım Dev- letın ust yonetıcılerınden ozel televızyonlara radyo- lara, okullardan kımı ozel kuruluşlara kadar kapsam- lı anma torenlen duzenlendı Hem de bır gunle sınır- lı kalmadan, bır haftaya yayarak Neden boyle oldu? ozellıkle ust kademe yonetıcılerı gaflet uykusundan mı uyandı^ Ataturkçuluğu ıhmal sonucunda başka teh- lıkenın gıderek guçlenmesı karşısında kendı durum- lannın da tehlıkeye gırdığının farkına mı vardılar Ya da bılınçlenerek ' Eyvah, bız Ataturk ılkelennı ıhmal ettığımızya da uzaklaştığımız ıçın çıkmaza suruklen- dık" mı demeye başladılar Çunku Ataturkçuluk ılerıye yonelıktır ilerıye gıdış- tır llerieyen zamanla bırlıkte ıleıiemektır çağın her top- lumsal konudakı ılerleyışıne ayak uydurmaktır Bılınç- lenmektır Sosyal bunalımlardan çıkmanın temel ılke- sıdır Ataturk un kurduğu ulusça benımsedıgımız laık ve demokratık cumhurıyet çağın anlayışı ıçınde yuru- meyı amaçlıyordu Ama son zamanlarda bu akışı durdurmak ısteyenlere odun vere vere yenmızde say- maya başladık Kımılerı de bundan yararlanarak cum- hurıyetı gerılere goturmeye başladılar Adeta cum- hurıyetın butun ılkelerıyle bırlıkte temelını dınamıtler oldular Gunduzu geceye gerçeğı '/ıurafe'yeçevıre- rek Çunku bunlara odun ustune odun verıldı Boylece oylarını arttıracaklarını yerlerınde kalacaklarını san- dılar Ama evdekı pazar çarşıya uymadı ve tehlıke gelıp kapıya dayandı oylar kendılerıne odun ustune odun verenlere gelmedı Rejım adına, bu arada ken- dı koltuklan adına, çıkış yoıunu, Ataturk e ve onun ıl- kelerıne sığınmakta aradılar Bu yıl Ataturk ılkelerıne gostenlen ılgının yağdırılan ovgulerın temelınde bu duşunceler yatıyor olduğu gun gıbı ortada Ataturk ılkelerı demokrasıyı butun boyutlarıyla yer- leştınmeyı laıklığı, sosyal devlet ılkesını hedeflıyordu Demokrasıden saptıkça çıkmaz sokağa sapıldı boy- lece Şımdı yenıden kendıne donuş ızlenımı veren bu du- yarlılık umarım, onumuzdekı seçım donemınde ve daha sonra ıçtenltkle devam eder Geçenay Manas Destanı'nın 1000 yıldonumuto- renlerı ıçın Kırgızıstan'daydım Dort yıl once bağım- sızlıklarına kavuşan Kırgızlar, şımdı kendı benlıklerı- ne donme çabasındalar Ulusal degerlerıne sıkıca sa- nlıyorlar Özgurluklerıne, bağımsızlıklanna, en onem- lısı, kendı dıllenne tarıhierıne Bın yıl once oluşturulmaya başlayan Manas Des- tanı, Kırgız halkının tarıhının ve ulusal bılıncının zul- me karşı ayaklanışının ozgurluk savaşlarının sımge- sıdır Kırgızlar, bu destanda kendılerını arıyorlar ve kaybolmaya yuz tutmuş Kırgızlık ruhlarını bu desta- na sarılmakta buluyorlar BızımKurtuluşSavaşı'mız cumhunyetımız çağdaş- laşma yolundakı çabalarımız da bır destandır Yazıl- mış olsa da olmasa da Belleklerımızdekı ızlerı yenı Turkıye'nın destanıdır Onda, bagımsız, ozgur bır dev- let olmanın anıtlaşan onuru var Kazanılanlardan as- la gerıye donulemez Gerıye dondurmek ısteyenlere demokrasımızın gu- cu karşı koyacaktır koymalıdır Kendı destanımız bı- ze yol gosterecektır Oda cumhurıyetın temelındeya- tan ve Ataturk ılkelerının besledığı demokratık laık, sosyal adalet yolunda olrnası gereken devletımızdır İZMİR 2. \SLt\T HUKUK M4HKEMESİ'NDE\ EsasNo 1995 683 Davacı IzsuGenel Mudürluğuvekılı tarafındandavalı Ah- met Ozkan alevhıne ıkame olunan l" madde>e gore tes- cıl davasinın mahkememızde vapılan açik duru>ması sira- sında Davalı Ahmet Ozkan yapılan tum araştırmalara rag- men bulunamamış ve adresi tespıt edılememış oldugundan adı geçen davalıva ılanen teblıgat vapılmaMna kararvenl- mış oldugundan davah Ahmet Ozkan ın mezkur duru^ma gunuolan 14 12 1995gunu;>aat 11 OO'de bızzat mahkeme- mızde hazır bulunması vevakendısını bırvekılletemsıl et- tırmesı gelmedıgı veva kendısını bır vekılle temsıl ettır- medığı takdırde >argılamava ve tahkıkata gı>abında devam olunupkararverıleceğıhususuteblığolunur Basın 58860 Güneyden Umut Verici Gerçekler S\Mt GÜRTÜRK Enıeklı Felsefe Oğıetmem P rof Toktamıs Ateş 18 Nısan 1995 gu- nu Çukurova Unıversıtesı'nde soyle- şi vapacak dedıler Sevınç du>arak gıttım Çunku Toktamıs Ateş'ın>a- zılannı begenıyorduk Ustelık o bı- zımrahmetlıağabeyımızProf Ahmet Ateş ıle sevgılıablamızFikretAteş'ınoglu ıdı Va- nı bırbakıma vegenımızı dınleme>egıdecektım \annca gordum kı unıversıtenın o koca kon- terans salonuna sığmamış ızlemeve gelenler Kı- mı ogrencıler verlere otuımuş kımılernse otu- racak yerbulamamıştı ÇözumToktamış'tan gel- dı Verde oturanlan sahne\e aldı, onlardan boşa- lan verlere de gınş kapısında bekleşenleroturdu- lar' Toktarruş konuşmaya başladı Işleyen kafası. gu- ler > uzu, açık seçık anlaşılır dılıv le buyüledı san- kı dınleyenlerı Bır vandan kendımı amca >enne koyarakgururlanıvor, bıryandan da ılencı bıra>- dını saygıyla dınleyen gençlığı gormenın sevın- cını yaşıyordum Dayanamavıp yanımdakı sevgılı Prof Ga>e Erbatur'a donerek şöv le dedım "Bu gençlik ın- sana umut verıvor. Bunlar vann işbaşına geçınce gencılığe ızın vermez, ulkemızı çok daha ıleri du- zevegotururler." Prof Erbaturhafıfbırgulumse- mevle vanıt verdı "Bize bakıp da aldanmayın hocam. Biz bu konuda istisna sa>ılınz. t'lkemız- de ne universıteler var bir bılsenız. O denlı gerici- ler ki insan gorüp işittiklerine inanamıvor." Doğrusu çok şaşirdım Hatta bır ara ınanma- mak ıstedım Ataturk'un Turkıyesı bu duruma na- sıl gelmıştı' Yıne o gunlerde işçı Partısı lıderı Doğu Perin- çek telefon ettı "Hocam. 22 nisan cumartesi gu- nu sizi gorme>e geleccgim. Verinızdesinız değil mi?" Eşım ve ben çok sevındık Dogu Ankara DenemeLısesı nde benım oğrencımdı Kımıde- gerlı oğrencılenmle ılışkılerımız hep surmuştur Doğu Pennçek de bu dost ve arkadaş oğrencıle- nmden bınydı Nedenını pek açıklavamavaca- ğım Doğu'yuaynca çok sevenm Onu ben hep 'J Ü dünyâ e belgesîne hak kazariân ve tek bka üreticisi' ~ Romanlarınız ve ansıklopedılerinız yerınızden alınır. Tel.: 554 08 04 Türkiye'nin ilk özcl bira iırcticisi liirk Tııhorg Bir.ı vo Malt Sanayi A.Ş. stktönimlf l'luslararası k.ılitc <iiıvcncı.ı >>i Sistem Stanılartın.ı ııv.mmluk lx -Ijjoi IS-ISOl NK>2 \ ı aluıava h.ık k:t/.ın:m ilk \ı ıck kumlusoUlu Bıı bclfîc ik- Jt> yıklır lıilincn I ıırk Itıborii ıın unıinı k.ılitcsi ıılıislarjrası plattıtrnula d.ı oıunlaiHİı Ihmını.uk Mçınıinılın. ıınliıııııı her .tv.ım.ısın.ı. ın listıın k.ılıtoı \ı tükctici nu'nınııniyctiui tı-nitl lıcdft'olıır.ık hflirlcvrn 'I tırk Tııhorji. başansının haklı ^tınınınu si/lt-riı- p.ıylaışnıakıan kıvanc du)iı><>r TÜRK TUBORG şakacı saygılı, guleryuzlu lıse öğrencısı olarak gö- rurum Geldı Doğu'dakı sarsılmaz ınanmışlığı gormek bıze çok moral verdı Adana İşçı Partı- M nın duzenledığı akşam yemeğıne de çağrılıy- dını Gelenler koca otelın onca buyük salonuna zorsığmıştı Okalabalık ocoşkulubırlıktelıkva- rınlara guvenle bakmama yol açacak nıtelıktey- dı Mılletvekılıseçımlenndebelkıbekledıklenoya ulaşamayacaklar ama şuna ınanıyorum Yasal bır işçı partısının varlığı ve çalışanlann haklan ıçın savaşım vermekte olmaları ulkemızın \ann- ları açısından çok önemlı Benım açımdan one- mı ıse ılencı bırbırıkımınbupartınınçatiM altın- da gıderek guçlenmekte olduğunu gormemdı Altı aydan fazla bır zaman sonraydı Içel Sa- nat Kulubu ıle Mersın Unıversıtesı'nın vaptığı ışbırlıgı sonucubırkulturetkınlığıgerçekleşmek- teydı Uç gun surecegı bıldınlen v e adı ** 11. Mer- sin Felsefe Gunleri" olan bu toplantının ilk ıkı gunku etkınlıklenne sağlığım pek sıcak bakma- dı Çunku Sılıfke-Mersın yolculuğu bıle benım ıçın güç bır sorun oldu artık Ama Uzuncaburç'a gıtmelıydım Aynca bır genç çıftın bana eşlık et- melen de bırturguvence ıdı Ozellıkle soyleşı ko- g g p ^ ^ m nusunun felsefe olrnası da top- \ lantıyı benım açımdan çekı- cı vaptı Dahası, ay nı zaman surecın- de avnı unıversıtenın aynı fa- kultesınde okuyup aynı yıl felsefe bolumunu bırlıkte bı- tırdıgımız Prof Dr Bedia Akarsu'vu dınlemek mutlulu- ğuna erışecektım Bu benım ıçın çok onemlıydı Çunku bız Ataturk un devrımlen emanet ettığı kuşağın ta ken- dısı ıdık O unlü Soyte\'ını okurken ve "Ey Turkgençli- ğü" dıye seslenırken bızler onu dınlemekle >etınme>ıp her tumcesını yuregımıze ış- leyecekyaşlardaıdık Buku- şak gıderek sahneden çekılı- yor Gun gelecek, bızler es- kılenn dev ımı\ le "nesli mun- kariz" (tukenmış koku ku- rumuş) olacağız tşte buna çok uzuluyorum Bovle olmamalıvdı Her ku- şak bır oncekı kuşağın yapı- tı olduguna gore neden be- nım kuşağım bızden sonrakı- len Ataturkçu yetıştıremedı 9 Ozellıkle bız oğretmenler bu- nu neden yeterınce başara- madık9 Adını ulkeye duyur- muş kımı oğrencılenmı anım- sayınca bıraz avunuyorum Orneğın basın evrenının yet- kelennden Sami Karaoren, ekonomı alanındakı çalışma- lanyla unlu Prof Arslan Ba- şer Kafaoğlu, ozan ve y azar A. Rıza Erguven, Ataturkçu du- şunce sav unuculanndan tanh protesoru Nejat Kavmaz laık demokrası bav rağını taşımak- taolanlannbırkaçı DoğuPe- rınçek ten az once soz etrruş- tım Onun okul arkadaşı rah- metlı UğurMumcu,guvendı- ğımvesevdığımoğrencılen- mın en ınanmışı ıdı Nıtekım Turktye'nın geleceğı uğrun- da savaşırken şehıt oldu Bu örneklen, ülke nereye gıdıyor sorusuna yanıt ararken geldım Ben gıdışı begenmı- vorum Ama kımılerı gıbı de umutsuz değılım Şoyle kı Toktamiş'ı dınleyebılmek ıçın verlerde oturmaya katlanan gençhgı gordukten sonra, 18 otobusu doldurarak 140 km yol gelıp felsefe dınleyen gençlerı ızledıkten sonra umutsuz olmak zor Ozellık- le Ugur Mumcu nun cenaze torenınde şahlanan gençlen anımsadıkça yurdumuzda po- tansıyel olarak Ataturkçu bır kuşağın varlığına ınanmak gerekır Ama Sayın Bedıa Akarsu'nun da vurguladığı gıbı. olayların ızleyıcısı ol- mak yenne orgutlenıp etkın- lıgegeçmekgerek Bu konu- da Mersın Unıversıtesı'nın yetkılı yonetıcısı kaygı du- yanları şu açıklamasıvla çok rahat ettırdı "Lniversitemiz, Ataturk çızgisinden hiç sap- madı \e de bu yoldan asla av- rılmavacaktır." PENCERE Körleşmek... Adana Tepebağ Ortaokulu'ndan sınrf arkadaşım Se- fa Ersoy -nam-ı dığer Kor Sefa- nasıl olduysa du- şup kolunu kırmış, hastaneye kaldırmışlar Sefa kor değıldır baktı mı gorur gordu mu algılar, ama Adana'nın o renklı donemlermde, sınıfın ılerı ge- lenlerınden Sefa'nın 'kor' dıye adı çıkmıştı Dılımızde 'kor, sağır, topal' gıbı deyışler çoğu za- man aşagılama ıçın kullanılır - Kor musun be adam' - Sağır mısın ulan1 Oysa Adana dakı arkadaşlık raconunda bır za- manlar sevgı sozcuklerı gıbıydı bu deyışler kufrun bını bır parayken dostluğun sıcaklığı artardı Ulkemızde gerçekten kor sağır, topal ya da bır başka sakatlığı olanların sayısı çok, durumları kotu1 Gerçı bu sozcuklerartık kullanılmıyor sakatlara 'ozur- /u'denıyor ama sorun bu degıl1 İnsan ınsanlaştık- ça uygaryaşam toplumda geçerlı olabılecek1 Se- vecenlık dostluk arkadaşlık, sevgı uretımının malı- yetı sıfırdır, hammaddeye gereksemesı yoktur, yurek- ten gelır Toplum paraya tapmak ve çıkarların onun- de secdeye gelmekten kurtuldukça insan ınsanlaşa- cak, ozurlulerı bağrına basacak • Cumhurıyet'ın dunku sayısında, bırıncı sayfada yayımlanan fotoğrafı gordunuz mu1 ? Sakal koyvermış bır adam ellerı kelepçelı dort jandarma ortasında yuruyor Kım bu adam"? Eşber Yağmurderelı!.. Hatice Tuncer'ın çektığı fotoğrafın ustunde bu- yuk ıtalık harflerle bır yazı okunuyor 'Kelepçelerını goremeyen duşunce suçlusu' ' Yağmurdereirnın gozten gormuyor; ıkı jandarma kol- lanna gırmışler sanığı duruşmaya getınyorlar Eskı Ha- va-lş Sendıkası Genel Başkanı Atilay Ayçın'le bır- lıkte yargılanan Eşber Yagmurderelı'nın suçu ne? 8 Eylul 1991'de insan Haklan Derneğı'nn duzenledı- ğı 'Temel Hak ve Özgurlukler' açık oturumunda ko- nuşurken Terorle Mucadele Yasası nın 8'ıncı mad- desını çığnemek, 'devletın butunluğu aleyhıne pro- paganda' yapmak' Ne soylemış olabılır Yağmurderelı"? Kestırmek guç değıl' Ancak ne soylerse soylesın, bır ınsanı duşuncele- rınden oturu kelepçeye vurmak, Turkıye de yaşayan her ınsanın alnına leke duşurecek bır ayıptır Pekı Eşber Yagmurderelı'nın 'gormeozur/u'olma- sı, konuya bır boyut daha mı eklıyor? • Tanımıyorum ama, sanınm Eşber Yağmurderelı kendısıne bır ayrıcalık tanınmasını ıstemezdı Bır ınsanın duşuncelerınden oturu kelepçeye vu- rulmasının ayıbı, kendısıne değıl, topluma duşer gormeyen kışıye kelepçe vurmak ıse hepımızı utanç bataklığında boğmalı Ancak bır yanılgıdan kaçınalım'. Eşber Yağmurderelı kor değıl Bız koruz Sorunların korduğumleştığı bu ulkede korlemesı- ne gıdışın karanlığında, korkutuk sarhoşlamış polı- tıkacıların kalabalığmda kor topal yuruyen adalet ortamında, korkandıle donuşmuş vıcdanların alaca- sında, korolası çıkar kumpaslarının tuzaklarında, kor kor parmağım gozune gerçeklerı goremeyen bızler koruz Mehmet Akif ne demış "Nasıl tahammul eder hur olan esaretıne Kor olsun ağlamayan, ey vatan, felaketıne " Yağmurderelı kor değıl Gorme engellının bıleklerıne fıkır yasağı yuzunden vurulan kelepçeyı gormeyen bızler koruz DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ Uluslararası sempozyum 5-9 Aralık 1995 Alman Kultur Merkezı, Hukuk Felsefesı ve Sosyolojısı Arkıvı, istanbul Fransız Kultur Merkezı 5Arahk 9 30-12 30 14 30-17 00 6-8Arahk 10 00-12 30,14 30-17 00 9 Aralık 10 00-12 30 Yer Teutonıa, Galıp Dede Cad No: 85, Tunel, Beyoğlu Davetıye ıçın tel (0212) 249 20 09 / (0212) 249 45 82 / (0212) 244 44 95 / (0212) 252 02 62 / (0216)341 50 34 Konuşmacılar Doç Dr Yılmaz Alıefendıoğlu, Dr. Erdal Atabek, Prof Dr M Emın Artuk, Prof Dr M Domınıque Borne, Orhan Bursalı, Prof Dr Doğan Cuceloğlu, Ömer Erzeren, Prof Dr Klaus Fınkelnburg, Prof Dr Adnan Gunz, Vehbı Hacıkadıroğlu, Prof Dr Huseyın Hatemı, Prof Dr Ahmet Inam, Prof Dr Ibrahım Kaboğlu, Prof Dr Hermann Klenner, Prof Dr loanna Kuçuradı, Prof Dr Ernst - Joachım Lampe, Prof Dr Nıklas Luhmann, Prof Dr Yves Mıchaud, Prof Dr Jean Morange, Françoıs Neuvılle Doç Dr Hayrettın ûkçesız, Hılmı Yavuz, Prof Dr Nıyazı Oktem, Prof Dr Helene Paulıat, Kurt Scharf, Doç Dr Samı Selçuk, Doç Dr Alaattın Şenel, Prof Dr Uner Tan, Prof Dr Bulent Tanör, Prof Dr K Jean Françoıs Thery Mert Bebek aramıza hoşgeldin Medya C KÖRFEZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESt 1994 36 Ramazan Uğur ve Nurdoğan Uğur vekıllerı Av Nep- tun Vtoralı tarafından davalılar Şenf Vural Abdo Banş ve Halk Sıgorta aleyhlenne açılan 50 326 695 TL lık ru- cuen tazmınat davasında adresınde bulunamayan Abdo Banş adına ılanen teblıgat vapılmasına karar venlmıştır Abdo Banş ın veya vekılının duruşmanın bırakıldığı 11 12 1995 gunüsaat 9 20'de mahkememızde bulunma- sı ılanen teblığ olunur 8 11 1995 Basın 59749
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear