Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 1 ARALIK 1995 CUV
OLAYLAR VE GORUŞLER
Bu Nasıl Seçim Savaşımı!
MELİH CE VDET ANDAY
E
skıden cuma \ azılanmı ga-
zeteye perşembe gunlerı
ulaştırırdım, aylar once bır
gun Genel Yavın Yonet-
menımız azız dostum Or-
han Erinç telefon ettı
"Çarşambadan gondersenız daha i> ı ola-
cak''' dedı •N.nladım. ıkıncı sayfa erken
hazırlanıyor lşte o gunden ben ben de
çarşamba gunlen yazıyorum cuma yazı-
lanmı
Bugun 28 Kasım 1995 Çarşamba
Sabahle>ın gazetemi açıyorum, ama
hıç de merak ıçınde değılım ne olmuş ne
bıtmışdıye Bılıyorumhangihaberlekar-
şılaşacağımı
Aylardan ben suregelen seçim savaşı-
mı
Bıktım bundan°
Evet bıktım artık benı ılgılendırmı-
yor
Herkesın de benım gıbı seçıme ılış-
kın haberlerden bıktığını soyle>ecek du-
rumda değılım Bılemem çunku Ama
görunumu usavurma \olu ıle çozmeve
kalktım mı da. bunda halkımızı, pohtıka
dışındaolanlanılgılendırecekbıryanbu-
lunmadığı sonucuna varıyorum
Gerçı polıtıkacılanmız kendı aralann-
da keskın bır savaşıma gırmış durumda-
dırlar hemdeçokıçtenlıkle Amabıraı-
le ka\ gasıdır bu ozel bır ka\ ga, bızımle
hıçbırılışkısı yok Içtenlıklı olması bun-
dan kaynaklanıyor
(Şu anda TRT 3 ten Beethoven'ın 5
senfonısını dınlemekteyım bır yandan
Yazı vazmakla muzik dınlemenın bu bı-
raradalığınıyadırgamıyordeğılım Yazı-
yı bırakmak gelıyor ıçımden Dogrusu
da odur Ama ne yapa\ ım kı bugun çar-
şamba Orhan EnnçMeanlaşmamız var)
D\ P"lı 96 mılletvekılı seçımlenn er-
telenmesı ıçın Meclıs ı toplantıva çağı-
n>or Aday lıstesındeadlanbulunmayan
ya da yerlennden hoşnut olmayan
DYP lıler kazan kaldırmışlar
Şu apaçık ortaya çıkıyor
Seçim savaşımı partıleraraNindadeğıl
de her partının kendı ıçınde geçıyor
Aday lıstelenne gıremeyenler. ya da lıs-
te^erdekı yerlennı beğenmeyenlerbırsu-
re daha mıllenekılı kalabılmek ıçın (ne
gıbı ozel ışlen \arsa) seçim tanhını uza-
ğa atmak ıstıyorlar Bu bızı neden ılgılen-
dırsın1
(Yazımı ha bıraktım ha bırakacağım
senfonının ıkıncı bolumundevız çunku
benı nerdevse ağlatan o eşsız ıkıncı bo-
lumde Brahms. o buyuk bestecı "Ne
vaptımsa, baktım lu. Beethoven benden
oncevapnnş"demıştı Oysa Brahms Be-
etho\en taklıtçısı değıldı Işte gerçek sa-
natçılar boyledır, onların hayranlıkları
kendılenne değıl. sanatlarına ve sanatla-
rının ustalanna donuktur) Bır D\ P lı
mıllenekılı de ha\aalanında Başbakanı
kolundan tutup "Neden beni ikinci sıra-
dan kovdunuz? Bana soz vermemış miy-
dinız?" dıye sormuş
Başbakan'ın yanıtı da şu
"I.urfen SaMn Mıkail. burada basın
var. tartışmavalım."
Başbakan ın hakkı var, bu bır aıle ışı
dışarıyansıtmanınanlamıyoktur seçım-
len kendı aramızda yapıvoruz. kol kın-
lıryen ıçınde, mıllete duyurmayalım
Partılerarası geçışlen soz konusu et-
mek ıstemıyorum Polıtıkacılanmızın oz-
gurluklerını kısmaya kalkmayalım An-
cak benı duşunduren, bu geçışlenn er-
ken seçim yaklaşırken hızlanmış olma-
sıdır
Usavurmayolu ılegenede bırçozume
varamıyorum Şu partıde değıl de. bu
partıde mıllenekılı kalmanın topluma
daha vararlı olacağı kanısına neden se-
çim vakJaşırken varılıyor1
Bunu açıklayan yok
Bızene' Kendılen bılır
Iç polıtıkanın halktan bunca soyutla^-
tığı az görulmuştur
Ama kendılen ıçın çalışanların kendı
aralannda kavgaya gırenlenn sorunlan-
nı medya neden bıze aynntılan ıle ven-
yor">
Bunu usavurma yolu ıle çozümleme-
nınolanağı yok
(Beethoven ı zaman zaman savsadı-
ğım olmuştur Son gunlerde yenıden çok
duştum onun yapıtlanna Buyuk sanatçı-
larboyledır anladım.tanıdımderkenbır
de bakarsinız kı hıç anlamamışsınız. hıç
tanımamışsinızdır Nedırsanatın bu bıtıp
tukenmezlıgı1
Sanatın guzelı aradıgı sov-
lentisinden hepkuşkalanmışımdır Yada,
belkı sanatta guzel dedığımız bırmuzı-
ğın, bır resmın bır şıırın guzellığı değıl.
guzel kavramıdır o ıdeadır onunla kar-
şılaşmak bıze urpertı verır )
Erken genel seçim ertelenecek mı er-
telenmeyecek mı17
lsterertelensın ısterertelenmesın be-
nı sıkan sabahleyın gazetemı açınca bu
sorunla karşılaşmaktır Ben dıyorum kı.
bır an once bu konu sona ersın
Sonra1
Sonrasını bılıyorum
Seçim sonuçlan kavgası başlayacak,
gene o partıden o partıve geçışler başla-
vacak kım bakan olacak dedıkodulan
ortalığı saracak ve kurulan yenı hükumet
bıze bırlık-beraberlık ıçınde kalkınacağı-
mızı soy leyecek, Buyuk Turkıye den soz
edılecek
Ve Refah Partılı kadınlanmız. mıllet-
\ekılı adayı olmadıklan ıçın toplantılar-
da şıkır ş.kır oynayacak tekbır getıre-
cekler
\h bu sıkıntı'
Halkımızı demokrasıden soğutacaklar
dıye korkuyorum
AR4DABIR
MEHMET BAŞARAIV
BH* Güzel İmececi:
H. Giilel
Telefonun obur ucunda Antalya "Antalya" den-
dı mı, hop eder ıçım Perge orenının yanıbaşında
Anadolu'ya dort elle sarılan Cumhurıyet egıtımının,
ekınının yeşerttığı Aksu Koy Enstıtusu vardır bu hop
edışte Bır zamanlar ulkenın yırmı kesımınde gelış-
mekte olan yenı uygarlık urunlennden bırı Muğla'nın
Mersın'ın Antalya'nın koylerınden gelmış koy ço-
cuklarının derslıklerı ışlıklerı tarım alanıyla an kova-
nı gıbı ışleyen eğıtımın aydınlanmanın okulu Ve
Reşat Şemsettın'ın karşı devrımcı anlayışın, ens-
tıtulen yıkma çabalarına dırenış
"Aksu'da lımonlan kestıler I Kanıyor Mılo Ve-
nus'ünun kırık kolu "
Veli Görmez'ın tıtreyen sesı 'Öğretmenım Hasan
Gület oğretmenı yıtırdık ' dıyor Sonrasını duyamı-
yorum, gozlerımın onu kararıyor bır
1946'da Yuksek Koy Enstıtusu'nu bıtırmış altı ar-
kadaş Aksu'ya oğretmen olmuştuk Eylul sonlanydı
"Su sıkıntımız, elektnk sıkıntımız suruyor" demıştı
Halil Ozturk. Bızım "Çocuk Hasan"\n yuzu guldu
Maden Kolu'ndandı Aydınlık yuzlu, çocuksu bınydı
Makınelere motorlara tutkundu Duşunde bıle ma-
kınelen sokup takardı Gonullu nobetçısıydı santra-
lın, o aydınlatıyordu Hasanoğlan ı Denızlı nın Çal ıl-
çesının Yenıseyıtler koyunden enstıtuye gelen Hasan
Gulel Nâzım'ın "Koylunun toprağa hasretı var/ top-
rağın hasretı makınalar" dızelerınde dıle getınlen oz-
lemı ta canevınde duyuyordu sankı Tutukluk yapmış
bır makıneye, bozuk bır motora elı değsın de çalış-
masın o motor, o makıne Olanaksızdı Gozlen ışır-
dı bır makıne gordu mu
Dıcle Koy Enstıtusu'nde yapmıştı stajını Savaşyıl-
larıydı zor gunlerdı Kuruluş sıkıntılarını yaşıyordu
enstıtu Oğrencılerın ış elbıselennı nevresım ve yas-
tık yuzlennı Mudur Nazıf Evren'ın eşı Leman oğret-
menle kardeşı oğrencıler bırlıkte dıkıyorlardı Luks
lambaları fenerlerleaydınlanıyorlardı Elektnk proje-
sı yapılmış Istanbul'da bır muhendıse ıhale edılmış-
tı Hem pahalıya çıkacaktı hemdegecıkıyordu Ens-
tıtu ışıksız olur da, yerınde durabılır mı Hasan Gulel
Kollan paçaları sıvayıp ışe dalmış 12 dırekten ıbaret
dort yapının elektnk tesısatını kuruvermıştı Hoşot
ovasında uygarlık ışığını ılk parlatan, Hasan Gulel'dı
"Uzulme dedık Mudur Halıl Ozturk e artık Ak-
su'da Hasan Gulel oğretmen var akmayan sular
akar, yanmayan ışıklar yanar onun olduğu yerde oy-
le de oldu
Sonra bır ıslahatçı (') mudur geldı enstıtuye Eğı-
tımcıler arasında "Vıyana grubundan " dıye anılımnış
"Demırcılık, marangozluk, ış eğıtımı de ne" dıyordu,
oğretmen olacak bu çocuklar usta değıl
1
Kıtaplığa
kılıt vuruldu, ışlıkler sustu 850 oğrencı çoktu ıma-
rethane mıydı burası yarısı elenmelıydı Kız-erkek
oğrencılerın bır arada okumaları da sakıncalıydı ona
gore
Ve Hasan'ı, bızı buluyordu karşısında elbet
Hasan Gulel olmuş Antalya Halk Eğıtımı Başka-
nı, Mıllı Eğıtım Mudur Yardımcısı, Koy Enstıtusu oğ-
retmenı, toprağın halkın ozlemını yureğınde duyan,
yaşamını o ozlemı gerçekleştırmeye adayan Hasan
Gulel
"Olamaz1
" de Velı Gormez, "Kızılçullu'da, Hasa-
noğlan'da, Dıcle de ellerı, yureğı" de
"O/amaz'"deozanMetınDemırtaş, "Benbırtor-
nacıyım, tanırım abıyı" de her zorda kalanın yardı-
mına koşmuş, her yaraya merhem olmuştur "Penı-
sılın Hasan" der Antalya ona O bır guzel emekçı,
bıryığıtaydınlanmacıdır 'de Dekı "Hazırolkalbım
I Turkusünu soylemeye I Derın yara almış I Bır umu-
dun "
Makal'ın dedığı gıbı 'Bozkırda bır kıvılcımdı Ha-
san" karanlıkları tutuşturacak Derın yara almış bır
umuttu, yığıt bır Tonguç ogluydu bastığı yerı yeşer-
ten Tepeden tırnağa enstıtulu Gayrı senın de 17
Nısanlarda atacak yureğın gule gule sevgılı dostum
Hasan Gulel Gule gule
TEŞEKKÜR
Oğlumuz LFLK İDRİS ın doğumunu gerçekleştıren
SSK Kırklarelı Hastanesı Nısaıye uzmanı.
Dr. AYŞE OYMAN
Hastane Baştabıbı
Dr. MLHİTTİN KELEŞ,
Çocuk Uzmanı
Dr. MUKADDES ÖZGÜR
Aneztezı Uzmanı
Dr. SEBAHATTİN ÖZGÜR,
Başhemşıre FATMA K\RUÇUHA, tum ebeler,
amelıyathane hemşırelerı CAN4N SIR, SEVİL
B4LIKEL, SİBEL GLL, Hastane Muduru
SU4T BAYRAKTAROĞLL. Personel Şefî
K.4DRİV E D4ĞLI ve dığer doktor, hemşıre
memur \e personele teşekkur ederız
GLLŞEN. ALt KOR4TEŞ VYMAZ
Futbol Penceresinden Toplumumuz...
>IAKSUT MUMCüOGLU Anka,u
G
enel olarak sporun ozel olarak
futbolun ınsan topluluklarını
uvutmayayonelıkbırerafyonol-
duğuna ınananlardan değılım
Gelışmış va da gelışmekte olan
hertoplumun kokenı ne olursa ol-
sun uluslararası duzeyde anlam taşıvan başanla-
rı bır bayram coşkusuyla kutlamasına da karşı
değılım Bu açıdan yaklaşıldığında. ulusal tutku-
muz halıne getınlen futbolda 1954 Dunya Kupa-
sfndan bu yana ılk kez onemlı bır uluslararası
turnuvada yer alabılmenın bızım gıbı yıllardır
Avrupa sıralamasının en dıplerınde dolaşan bır
ülke ıçın kuçumsenemeyecek bır başan olduğu-
nuduşunuyorum
Ne var kı epey bır zamandır -ozellıkle Avrupa
Şampıyonası grup eleme maçlanndan bu yana-
sokak kutlamalannın yukanda Mnınnı çızdığım
amacını aşıp hızla tehlıkelı yonlere kay makta ol-
duğunu goruvoruz (Lıg maçlannda da olay lar y a-
^anıyor Son Van'dakıolavlarurkutucu) Eğerbu
tehlıkelı gıdış devam ederse (gerek yurtıçındekı
cıddı olayların gerek oncekı haftalarda Hollan-
da'dakı hazırlık maçında ılk belırtılenne tanık ol-
duğumuz saldırganlığın kanıtladığı uzere) çok
daha ağır ve gıdenlmesı olanaksız durumlarla
karşılaşmak kaçınılmaz gorunuyor Gözlemlen-
mıze gore şoyle bırduşunelım Kutlamalara gos-
tenlere katılanlar turdeş bır kutle oluşturmuyor
hemen her sınıf grup tabaka meslek ve cınsı-
yetten ınsanlarrastgele bırarada bulunuvor Bun-
lann onemlı bırbolumuseyırcı faalıyetı ıle >etı-
nıyor A.sıl gurultu koparanlar azımsanmayacak
çoğunluğunu gençlerın oluşturduğu bır kutle
Bunlann en belırgın goruntusu uyumlu organı-
ze. goze ve kulaga hoş gelen ıfade bıçımlennden
yoksun oluşlan Hepsı "*En buvukTürkıye. bas-
ka büyiık vok", "Vur \ur inlesin, Avrupa dinle-
sin"turunden sloganları tekrarlıyorlar
Oyleyse bu kadar farklı ınsanı amacını çok
aşan bır bıçımde bır araya getıren etmenler (fak-
torler) neler
1
Oncelıkle toplum olarak, ulus ola-
rak hevecan vencı uluslararası başanlara duyu-
landennozlemgöstenlebılır Batı"nınuçyuzyıl-
dır hemen her alanda suregelen ustunluğünun
arada sırada bır alanda bıle olsa delınıvermesı
futbol tutkusuy la bırieşınce kıtlelen sokağa ındır-
meye yetmektedır Hıç kuşkusuz bu saptamanın
başka bır ıfadesı toplurmal ezıklık kompleksının
gıdenlmesı ozlemıdır Gerçekten "A\Tupa, AVTU-
pa, duy sesimizi, bu gelen Turklerin ayak sesleri"
dıye tempo tutanlar buvuk olasılıkla abartılı ya
da abartısız hemen her gun medyadan oğrendık-
Lnneı\ue\ı Oğıetım L\e$ı
len çeşıtlı bıçımlerdekı aşağılanmalara kendıle-
nnce vanıt vermektedırler
Gostencılenn bellı bır bolumunu aslında ne
futbolla ne sporla pek fazla ılgısı olmayan -ara-
lannda orta vaşlılann da bulunduğu- ınsanlar
oluşturmaktadır Bunlarsonuca MuslumanTur-
kun Hınstıyan Avrupalı karşısındakı zafen bağ-
lamında vaklaşmakta ve kutlamalara varguçleny-
le katılmaktadırlar (Kışısel bır gozlemımı akta-
rayım 1994 yerel seçımlerınde Ankara Buyuk-
şehır Beledıye Başkanlığı nın Refah Partısı'nce
kazanıldığı kesınleşınce o partının yandaşları
araç konvoyu oluşturun Cınnah Caddesı'ne tır-
manmışlardı Bu konvoyda yer alan dev bırkam-
yon havalı kornasıyla gerçekten dehşet saçmıştı
Aynı dev kamyonu avnı dehşetengız kornasıyla
son bır yıldır mıllı maçlardan sonra Cınnah Cad-
desı ndegoruyorum')
Ulkenın demografik yapısında son 15-20 yıl-
dır gozlemlenen çarpıcı değışımı çozumlemele-
rımızde tıddıvetle hesaba katmak zorundavız
Başta îstanbul bellı başh kentlere her turlu de-
netımden uzak bır bıçımde yansıyan ıç goç ın-
sanı toplumu doğayıılgılendıren her alanda ken-
disinı gostermektedır Olayın sadece ıkı boyutu-
nu ozetle v urgulamak veterlı olabılır Ekonomık
alanda buyuk kent. goç edılen vere gore başlan-
gıçta bellı bırtatmın sağlasadazamanlayenı ya-
şamın zorunlu kıldığı venı tuketım kalıplan doğ-
makta bır sure sonra bunlar karşılanamamakta-
dır Buyuk bırtatmınsızlığe duşen yenı kentlıler.
her turlu radıkal eğılımlere açık duruma gelmek-
tedırler Ote vandan kente oldukça kısa bır sure
önce goçmelerıne karşın. ulkemıze ozgu vollar-
dan duşleyemeyeceklen paralar kazananlar ıse
kamu duzenını buy uk bır kolay lıkla bozabılmek-
tedırler Sılahlı gostencıler arasında bunların
onemlı yer tuttuğuna ınanıyorum Hıç kuşkusuz
ıç göçun başka boyutu, goçmenlenn yaşadıklan
kultur şokudur Geleneksel çevrenın nıspeten ıs-
tıkrarlı ortamından kopan kışıler. onemlı bırkul-
tür bunalımı yaşamakta buyuk kent yaşamının
gerektırdığı kultur kalıplanna uyamamaktadır-
lar Bu boyut. ekonomık boyutun yukanda değın-
dığım olumlu etkısıyle de bırleşse (kısa surede
varlıklı olma) olumsuz etkısıy le de bırleşse (eko-
nomık tatmınsızlık) sonuç değışmemekte, yanı
uy gar kent y aşamının ongorduğu modelın yaşam
bıçımının dışına kayılmaktadır
Bu noktada. yıllardır suren yuksek enflasyonu
da çozümlemelerıme sokmak ıstıyorum Boyle-
sıne bır enflasyon. toplumsal sıyasal ve ekono-
mık dokuları bozduğundan daha ılen duzeyde
ınsan oğesını bozmakta hele gelın enflasyona
ayak uyduramavan kesımlen hem maddı hem
psıkolojık anlamda yıkmaktadır Bu kesımlenn
ınsanlan da futbol kutlamalannda tesellı aramak-
tadırlar
Yanlış bıçımde '•populizm'' (halkçılık) denı-
len aslında tam anlamıvla "halk dalkavukluğu"
olarak nıtelendınlmesı gereken oğeyı de gozden
geçırmelıyız Gerçekten halk dalkavukluğu. en
ust sıyasal yapı ve kurumlardan yazılı sozlu ve
goruntulu basından topluma doğru durmaksızın
pompalanmaktadır Bır başka deyışle futbol tut-
kusundan çıkar sağlama peşınde olanlar yukan-
da belırtmeye çalıştığım uygun toplumsal orta-
mı sonuna kadar kullanmaktadırlar Yalnız bu ışı
yapanlar sonuçbaşanlıolursa kendılennepav çı-
karmakta ıstenmeyen olay lar ortava çıktığında
bukezkaşlannı çatıpbıreğıtımcı edasıylaolçu-
luluk oğutlen vermektedırler Oysa şışeden ıte
kaka çıkardıklan dev, artık o şışeve gıreceğe ben-
zememektedır(')
Hıç kuşkusuz bovle bır çozumlemede toplu-
lukları oluşturan bıreylenn psıkolojisi de onem-
lı Duygulan. ozlemlen. ıstemlen hayallen şu
v a dabuşekılde çeşıtlı etkenlercebastınlmışbın-
lerce ınsan ıçın futbol alanı yalnız ulkemızdede-
ğıl dunyanın gelışmış-az gelışmış pek çok ulke-
sındebır "kaçış" olanagı oluşturmaktadır Bırtek
olumlu yon Toplumumuzun büvuk bır dına-
mızm enerjı coşkuveılerlemeısteğıvledoluol-
duğunu saptayabılıyoruz
Gerçekten bu topraklann - şımdı adını anım-
sayamadığım unlu bırtoplumbılımcımızın deyı-
şıyle- neolıtık çağdan bu yana benzen gorulme-
mış bır değışım surecınden geçmekte oluşunun
yarattığı bır ganp alaşim. toplumsal yaşamırnı-
zın her alanında olagan sayılamayacak bıçımde
kendısını ıfade etmektedır Duşununüz, her galı-
bıyetlebıtenmaçtan sonrabınlerce araç mılyon-
larca ınsan vaz-kış soğuk-sıcak demeden yolla-
ra alanlara dokulmekte herturlühızmetsaatler-
ce kılıtlenmektedır
SONLÇ: 1996yılınıngundemıne Avrupa Fut-
bol Şampıyonası nın egemen olacağı anlaşılıyor
Ozellıkle maçlann ovnanacağı 8-30 hazıran ta-
rıhlennde ılgı en ust duzeye çıkacak İşte bu do-
nemde şu va da bu nedenle parlavacak bır kıvıl-
cım ulke ıçınde ya da dışında kestınlemeyecek
vangınlara neden olabılır Bır benzetme yapmak
gerekırse toplumsal enerjı kazanının kapasıtesı-
nın çok uzerınde enenı urertığı soylenebılır Bu
enerjı bılım, akıl, sağduyıı, sorumluluk gıbı su-
paplarla denetım altına alınamazsa toplum ola-
rak denn uzuntu ve utanç verecek olavlarla kar-
şılaşmak kaçınılmazdır
TARTIŞMA
Bu Kamu Görevlileri Tarafsızmış...
^ ^ > \ ağdaş.
M ı demokratık
• (')Turkıye
M Cumhunvetı
^ k / eskı DGM
^ ^ * ^ ^ Cumhunyet
^ Başsavcısı
Nusret Demıral, "halkına
hizmef ıçın venı adresını
buldu Bu adfes MHP dır
Bugunlerde medyada sıkça
boy gosteren eskı emnıyet
mudurlerı, bolge valılerı
valıler voıksek burokratlar
surdurduklen kamu
gorevlılen esnasında son
derece objektıf kaldıklannı.
bugun ıse ıstıfalannı
vermış bırer eskı kamu
gorevlısı olarak anayasal
bır hakkı kullandıklannı
ıfade etmektedırler
Kamu gorevlılennın
gorevlennı surdururken
mevcut yasal
duzenlemenın aksıne
sivasete katılma haklannın
olup olmaması tartışması
bır \ana -kı bızce bır hukuk
dev letınde olmalıdır- bellı
bır sıvasal duşunmenın
gorev lılerı olarak hızmet
gormuş olduklan ayan
beyan ortada olan bu
yıldız şahsıyetlenn
karnunun teslım edıldığı
ınsanlar olarak ay nı
kamuoyu tarafından
geçmış hızmetlerı
yenıden
değerlendırılmelıdır.
değerlendırılecektır de
Bırer kamu gorevlısı
olarak tarafsiz olmalan
yasal bır zorunluluk olan
bu "şahshetlerin'" evlemsel
gorev sureçlennde genış
bır kıtle tarafından taratsız
olmadıklan vurgulanmış.
eleştınlmış ve yazılıp
çızılmıştır Bugun bu
eleştınlenn haklılığı bır
kez daha ortava çıkmıştır
Bır yakalanna
herhangı bır sıvasal
partının bu şekılde
rozetını takanlar
bılmelıdırler kı
obur vakalannda
halkımızın gorduğu.
Kahramanmaraşlar,
Çorumlar, Sıvaslar
Gazıosmanpaşalardır Bır
\akalan bır rozet taşırken
obur yakalannda dın dın
yakılan aydmların,
17sınde 7
O'ınde bır
meydanda katledılen
onlarca ınsanımızın.
yuzlerce faılı meçhul olu
ve yuzlerce kayıp ınsanın
ellennı bulacaklardır
"Hafiza-i beşer nisyan ile
malûldur" anlayışına
guvenerek adaletsızlık
tohumları ekenler
hukuksuzluğun
hukukunu vapanlar.
toplumsal banşın yollannı
vıkanlar halkı vok sayanlar
bılmelıdırler kı "zulmüe
abad olanın ahın berbat
olur."
Av HaKs YILDIRIM
Aslan Kamer Genç!
T
urkıye'dekı
snasal ve 12
Eylul asken
cuntasmdan
sonra
siyasetçılenm
ızın genel karakterıstık
ozellıklen her geçen gün
kendını daha ıyı ortaya
koyuvor. sıyasetın ne
kadar yozlaştığı
sıyasetçıler ıçınde ıdeal.
tutarlılık. ılke gıbı
kavramlann hıç de onemlı
olmadığı. koltuk plaka.
rant parmak kaldırarak
"yan gel yat ensey i kabart"
fıknnın daha geçerlı
olduğunu onava
koymaktadır Buna en ıyı
ornek hemşenm Say ın
Kamer Genç tır Tuncelı
gıbı bır ılden sosyal
demokrat soylemlerle
mılletvekılı olmuş bınsı
12 Evlul asken cuntasının
oluşturduğu danışma
meclısınde gorev almış
bınsı buna karşın
kendısının her ne hıkmetse
yıne de sosyal demokrat
ve ılencı olduğunu
sanıvordu Şımdı takke
duştu kel gozuktu Aslan
sosyal demokratın nasıl
bır SIN asal partı doneğı
olduğu su vuzune çıktı Bu
ornek aynı zamanda
sıyasetın ne kadar
yozlaştığının da gostergesi
sayılabılır Bır Meclıs
goruşmesınde Tuncelı de
surdurulen operasvonlarla
ılgılı şu ıtadevı
kullamvordu
"lunceli'deki operasyonlar
Tunceh'yi vok etme
operasyonuna
dönuşmuştur."
•*Tunceirdekı ev len
askerler >akı\or."'Sağol
Savın Kamer Genç,
seçıldığın Tuncelı ıçın çok
şeyler yaptın. bundan
sonra da gerçek kışılığını
ıtade edebıleceğın yenı
partıde ko\len yaktığı,
boşalttığı sovlenen. goz
gore gore ınsanlan ınfaza
uğratan memur ve ışçıyı
coplatan polıs mudurlen
ve kımı resmı gıysılılerle
kol kola yurursun yolun
açık olsun Sa\ ın Genç
Ama bır Tuncelılı olarak
ısmınız soylendığı zaman
utanıyor ve sıkılıyorum
Belkı siz şımdı kontenjan
falan derken kendı
koltuğunuzu bırakmış
olabılırsınız yolunuz
Tunceh'ye duşerse eğer bu
utancı en fazla sız
yaşayacaksınız
Avdın TÜYSÜZ
ERENKÖY GİRİŞ GÜMRÜK
MÜDÜRLÜĞÜ
Gumruğumüzce Tezcan Tıc H Ercan Tezcan adına
tescıllı 1031 sayılı 11 1 1993 gunlu gınş beyannamesı
muhtevıyatı e^yadan aranılan 24 838 000 - TL gelırek-
sıği hakkında duzenlenen 5892 sayılı 11 9 1995 gunlu
ek tahakkuka ılışkın teblıgatımız mukellefının adre^ı
olan Bagdat Cad No 123 3 Kızıltoprak-Kadıkoy İS-
TANBLL adresınde bulunmaması nedenıvle lade edıl-
mıştır Vlezkur gelır eksığının tahakkuk zamanaşımına
ugratılmamabi sebebıvle ek tahakkuk yerıne kaım ol-
mak uzere ılanen teblığ olunur
Kenan \\ DOĞAR Gumruk Muduru Basın 5
7
583
YAYLADAGI KADASTRO MAHKE^MESI'NDEN
EsasNo 1995 28 KararNo 1995 47
Da\acı Mehmet Turcan mırasçılan ıle davalılar Hazıne ve Orman lşletme Şeflığı ara-
sındakı kadastro tespıtıne ıtıraz davasının mahkememızde vapılan açık duruşması sonun-
da. Dahılı davacılardan Mehmet oğlu 1947 doğumlu Alı Turcan ıle Mehmet kızı 1940
doğumlu Gülustan Turcan ın Vayladağı ılçesı Aşağıpulluvazı Köyu"ndeoturmakta ıken
koyden avnldıklan \e tum aramalara rağmen adreslennın tespıt edılemedığınden mah-
kememızın I 7
10 1995 gun ve 1995 28 esas 1995 47 karar sayılı karan ıle davalı Hazıne
vekıhnın 21 11 1995 gunlutemvızdılekçesınınteblığedılememışolup bunun ılanenteb-
lıgıne karar venlmıştır Tum araştırmalara ragmen adreslerı tespıt edılemedığınden Hazıne
temvızdılekçesı vemahkemekarannınTurkıve nın vuksek tırajlıbırgazetesındeyayım-
lanmak suretıvle ılanen teblığıne karar verıldıgınden temyız dılekçesının ve mahkeme
karannın Turkıve nın yuksek tıraılı bır gazetede yavımlandıktan 15 gün sonra teblığ vapıl-
mış savılacağı hususu ılanen teblığ olunur 22 11 1995 Basın 57545
PENCERE
Gün Uğursuzun; Ama,
Yarın?..
Şırazlı Şeyh Sadi 'Gulıstan'da yoksulları yucel-
ten oykuler de anlatır
Iskenderıye'de bır zaman amansız bır kıtlık ol-
muş, yere karşı goğun kapıian kapanmış, halkın
feryadı goğe erışmış, yabanıl hayvanlardan, kuş
lardan, balıklardan, hıçbır canlı kalmamış kı sesı-
nı yukseltmesın.
Şeyh Sadı dıyor kı Şaşıyorum, nasıl oluyor da
halkın gonlunun dumanı goğe çıkıp bulut, sel gıbı
akan gozyaşları da o bulutun yağmuruna donuş-
muyor/?
Bu donemde ahlaksızın bırısı varmış, oylesıne
ahlaksız ımış kı Sadı, "Onu anlatmak ıçın soylene-
cek sozlerı buyüklenn huzurunda dıle getırmekten
utanırım" dıyor ve eklıyor "Ama, soylemeden ge-
çersem de yetersızlıgıme bağlanır YaJnız şunu soy-
luyorum Bırşeyden azıcıgını alsan, butunune ılış-
kın bırfıkır verır, bır avuç şey bır merkep yukunun
orneğıdır Eğer bır Moğol, bu ahlaksız edepsızı ol-
durecek olsa ona kısas gerekmez '
Ne var kı, bu edepsız kımse, çok zengınmış,
varlıklıymış, ahlaksız olmakla bırlıkte darda olan-
lara, yoksullara altın gumuş venr, herkesı çağırır,
konuklanna sofra kurdururmuş Dervışlerden bır
boluğu yokluktan bezmışler. edepsızın çağrısına
gıtmek yolunda Şeyh Sadı'ye danışmışlar
Şeyh Sadı demış kı
"Aslanlar mağaralannda açlıktan olurler de ko-
peklenn artıklarını yemezler Açlığa yokluğa razı ol,
bır alçağa avuç açma1
Değersız bır kımse, mal-
variığıyla tran hukumdan Ferıdun olsa sen ona de-
ğer verme1
Değersız bır kımse turlu ıpekten gıy-
sılerle donansa da o elbıseler duvara surulmuş bo-
ya veyaldız gıbıdır
•
Yukardakı oykuyu eglencelık dıye anlattım, çun-
ku gunumuzde deger yargılan kokunden değış-
mış gorunuyor, zengınlığın edepsızlığı, yoksulun
erdemını çığneyıp geçtı, her ne pahasına olursa ol-
sun 'koşeyı donmek doğallaştı
'Yenı Dunya Duzenı'nde geçerlı goruş bu değıl
mı?
Yenı Dunya Duzenı'nın doruğuna yerleşen Ame
rıka'da ve ortaklannda Turkıye benzen ulkelerden
daha değışık bır duzen var Bır zengınlığın saygı-
ya değer olması ıçın uretımden ve yaratıcılıktan
kaynaklanması gerekıyor
Yaratıcılığa ve uretıme dayanmayan bır zengın-
lığın ovgusunu yapmak çağımıza ters duşmektır
ABD, Almanya Japonya gıbı ulkelerde dunyanın
en uretken toplumları yaşıyor, ama malvarlığının
hesabını veremeyen polıtıkacının canına okunur
Batı'da
•
Ne yazık kı Turkıye son on beş yılda, uretıme de-
ğıl, koşedonuculuğe sardı
Bugunistanburdabırekmek9bınlıra' Nıçın 10
bındeğıP Bın lıranın değerı ne^ Bu soruların ya-
nıtlarını Beledıye nın Halk Ekmek satış yerlerının
onunde uzayan ınsan kuyruklarında buluyoruz
Çunku beledıyenın halk ekmeğı 6 bın lıra
1
Yarı koylu-yan kentlı kondulu aıle, bırevde sekız
dokuz kışıden oluşuyor, varlıksız aılenın gunluk ek-
mek tuketımı de yedı sekızden aşağı duşmuyor, kış
kıyamette ucuz ekmek satış yerlerının onundekı
kuyruklar uzadıkça uzuyor, kuyruklar uzadıkça Re-
fah Partısı'nın seçim sandığındakı gucu de artıyor
Çunku 1995 Turkıyesı'nde yoksulları savunarak
'adıl duzen' sıyasetını savunan tek partı Refah'tır
Sol partıler bıle zengının kuyruğuna takılmış gıdı-
yor, uretıme sırtını donmuş, rantıye-tefecı ıkılısının
tuketıme tapan toplumunda dın ıman edebıyatı
uzerıne pohtıka yapan Refah Partısı'nın yukselışı-
ne kımse şaşırmasın
1
Umit Otan'ın
Yeni Kıtabı
"Çaynobil"
"Anadolu'yıı nukleer santrallarla donatacak
mıyız
9
Evet mı? Hayır mı'' Umıt Otan'ın krtabını
okuduktan sonra yaşadığımız olayın çapı ortaya
çıkıyor Ve ınsanı urpertıyor"
llhan Selçuk
ÇIKTI
Dağıtım izmır Kıtaplıgı 859 Sok Saray Işhanı
Konak/izmır Tel 445 92 64
ELEKTRİK MLHENDISLERİ ODASI
İSTANBUL ŞUBESİ
\R.\LIK AYI ETKlNLİKLERİ
2 \RALIK 1995 CLV1ARTESİ
BİLİM \D\MLIGI BİLİM TARİHİ ve
BİLGİ TOPLUMU
Prof Dr Ahmet Derv îşoglu
14 00- 18 00
9 ARALIK 1995 Cumartesı
ELEKTRİK MUHENDİSL1Gİ EĞlTtMİ
Prof Dr Sabıh Tansal
14 00-18 00
16 ARALIK 1995 Cumartesi
ENFORMATtK. DEGIŞKEN DLTsVA ve
YENI DLZENLEME POLtTÎKALARI
Prof Dr Metın Durgut Haluk Zontul
14 00 18 00
22 ARALIK 1995 Cuma
GELENEKSEL EMO GECESİ
Cumhunvet Cad Engın Han No 283 Kat 4
Harbıve/ İstanbul
Tel: 212 248 50 52 - 51 Faks 212 232 24 13