Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23 EKİM 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Türk-Iş, uyuşmazlık konusunda hükümeti suçlarken öneriler arasında 13 trilyonluk fark kaldı
et^ işi yokuşa sürayor'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHPGenel BaşkanıDenizBaykaTınara-
bulucıluğuyla süren toplusözleşme pa-
zarlığında. Türk-Iş ıle hükümetin öneri-
leri ansında 13 trilyon lıralık fark kaldı.
Sözleşmeienn kapsadığı işçi sayısı ko-
nusunda da Türk-Iş"le anlaşamayan Ça-
lışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ateş
Amikioğlu. bugün taraflara. işçi sayısı
ve ücrct zammı konusunda yenı biröne-
ri sunacak.
Türt-tş Genel Başkanı Bayram Me-
ral'm danışmanı Yıldınm Koç, kamu iş-
veren sendikalannınpazarlık sürecini bi-
linçli clarak gecıktirdiklerini ileri sürdü.
Koç. Çalışma Bakanlığı'nca kamu ku-
rumlanndan gerçek işçi sayılannın is-
tenmesi konusunda talimat venlmesine
karşın. -işin vokuşa sürüldüğunü" söy-
ledi. Koç. "İşverenler maliyeti yüksek
göstermek ve kamuya yük oluşturduğu
propagandasını yapmak için işi yokuşa
sürüyoriar. Örneğin, Petrol Ofisi'nde, on-
lar 4 bin 154 işçi olduğunu söy lerken biz,
3 bin 120 var diyoruz. Güvenlik persone-
lini de işçi sayısına katıyoriar" dedi. İşçi
sayisındakı tutarsızlığı gidermek içın hü-
kümet ıle yapılan çalışmalara katılan
Koç. işverenlerin ilen sürdüğü ışçilerin
tamamının "çalışıp çakşmadıkianndan
emin olmadıklannı" belirtti. Koç. CHP
lideri Baykal'ın. Türk-tş'i "siyasete ka-
nşmakla suçlamasını" ise "Sosyal de-
mokrat partiler. sendikalann siyasetin
içinde olmasını sa\unmalı~ diye değer-
lendirdi.
Taraflann işçi sayısı konusundaki an-
laşmazlığının. toplusözleşmeyle sağla-
nacak ücret artışlannın getireceği ek ma-
liyet hesabında da farkılılığa yol açtığı
bildirildi.
Türk-lş yetkililerinden alınan bilgiye
göre Türk-Iş, toplusözleşmelerin 515 bin
kamu işçısıni ilgılendirdiğinı belırtırken
hükümet yetkililen maliyet hesaplama-
lannda 600 bin işçıy i baz alıyor.
Türk-iş, hükümet tarafından resmi
teklif olarak verilmemekle birlikte, söz-
lü olarak ifade edılen 65 trilyon liralık
paranın. ücretlere birinci aitı ay için \ üz-
de 20, ikinci altı a\ ıçindeyüzde 18 ola-
rak yansıyacağını hesaplıyor. Türk-lş yö-
neticileri tarafından tatmın edıci bulu-
nan artışın. ıkınci yıl zammı konusunda
da anlaşılması durumunda. toplusözleş-
melerin bağıtlanabıleceğı ıfade edılıyor.
Hükümet yetkilılerı ıse 65 trilyon lıra-
nın ücretlere binnci \e ıkincı altı ay ıçın
yüzde 16 olarak yansıtılacağını belirti-
yorlar. Hükümet yetkilıleri. Türk-İş'ın
sözünü ettiği yüzde 20 \e yüzde 18lik
zam oranlannın maliyetinin 600 bin iş-
çıye göre. 80 tnlyon lirayı geçtiğini sa-
vunuyorlar.
Üzerindeanlaşılmayaçalışılanbirbaş-
ka konu olan ikinci yıl zamlarında ıse
Türk-lş. ikinci yıl için öngörülen 6aylık
zammın, 6 aylık enflasyon oranına en-
dekslenmesi konusunda ısrarediyor An-
cak, bazı sendikalann hükümet ile anlaş-
mış olmasi, ortalama ücretlen 18 milyo-
nun altında olan teşkılatlarda sıkıntı ya-
ratıyor. Sayıları ona varan bu sendikala-
nn. sözleşmenın ılk altı ayında briit 4
mılyon 600 bin lira tutarında seyyanen
Iherkese eşıt oranda). ikinci altı ayında
yüzde 19 oranında ücret zammını kabul
etme eğilımindc olduklan belirlendı.
Türk-lş yöneticılerinin. önceki gün
CHPGenel Başkanı Baykal'ı zivaretle-
ri sırasında Başbakan TansuÇillerilede
telefon görüşmesi vapılmasının ardın-
dan. Türk-İş Genel Malı Sekreten Enver
Toçoğlu. Genel Eğitını Sekreteri Sabri
Öziteş. konuyu bır kez daha görüşmek
üzere Çalışma \e Sosyal Güvenlik Ba-
kanlığı'na gittıler. Bakan Amiklıoğlu ile
yapılan görüşme sonunda, bakanlık,top-
İusözleşmeleri de\am eden bütün kamu
kuruluşlanna >azı göndererek işçi sayı-
larını bildirmelerıni istedi. Kamu kuru-
luşlanndan gelecek bilgilere göre. taraf-
lann " işçi savısı konusunda" bugün ye-
niden bır değerlendırme toplantısı yap-
maları beklenıyor.
Turban'da örgütlü olan TOLEYlS
Sendıkası tarafından "özel hakem" ola-
rak seçilen Amıklıoğlu'nun. bugün bu
sendıkanın yöneticileri ile de masaya
otunnası beklenıvor.
DİSK GENEL BAŞKANI RIDVAN BUDAK
'Türkiye'de devlet
sendikacıhğı bittT
GÜNMR İLHAN
DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak.
Türkiye'de devlet sendikacılığının bitiginı
belirterek hükümetin. Türk-tş"e karşı tutu-
munu. •'Devlet, kendi yavrusunu yiyor" di-
yerek açıkladı.
Budak. sosyal demokrat partilerin,
emekçıler açısından umut vaat etmediğini
vurgulayarak seçimler öncesinde emekçı
cephesınin, kendisi için bir siyasi alan ya-
ratması gerektiğini söyledi.
DİSK Genel Başkanı Rıd\an Budak. ha-
len çözümlenemeyen kamu toplusözleşme-
lerini ve yakın tarihte yapılacak genel se-
çim öncesinde emekçilerin siyasi seçenek-
lerini değerlendirdi.
Budak. ağırlıklı olarak Türk-lş'in,yürüt-
tüğü kamu toplusözleşme görüşmelerinde
kendı tanhınde ilk kez isyan ettîsini söyle-
di.
De\ letin. bugüne kadar
"başkaldırmayacak, dev-
let dendiğinde susucak.
devleti kim yönetiyorsa
ona uyum gösterecek \e
de\ letin menfaatleri için
kendisini her an feda ede-
bilecek" sendıkacı tıpi ter-
cıh ettığinı belirten Budak.
ve "Ancak zorunluluklar
gereği Bayram Meral ilk
kez buna başkaldırdı" de-
di...
Örgütlülüğünün yüzde
80"i kamuda olan Türk-
lş'ın. özelleştirme karşı-
sındaki tutumuyla önemli
fire vermenin yolunu açtı-
gını belirten DİSK Başka-
nı, zorunlu emeklilik ve
özelleştirmenın Türk-lş'e
çok büyük kan kaybettire-
ceğini söyledi.
Budak şöyie konuştu:
"40 yılı aşkın bir söredir
Türk-Iş. sermaye bakı-
mından bir tercih oldu. Baskıcı siyasi ikti-
dariar açısından da bir tercih oldu. Çünkü
uyumlulardı. Ama şimdi de\ let sendikacıb-
ğı bitiyor. Devlet, ekonomiden çekiliyor. Ser-
maye de bunu istiyor. Burada devlet sendi-
kacıhğına yer kalmıyor. Ve devlet yavrusu-
nu yiyor. Sivil toplumun örgütü olmak ge-
rektiğini görmelÜer artık. De\ lete. devletin
resmi anlayışına güvenmek yerûıe temsil et-
tiğiniz insanlann gücüne güveneceksiniz."
DİSK Genel Başkanı. yakın tarihte yaşa-
nacak bir seçimde sosyal demokrat partiler
de dahil olmak üzere hiçbir partinin emek-
çiierin ihtiyaçlanna > anıt vermeye aday ol-
madığını söyiedi. ,
J 996"nın,' 1995 yılından hiç farklı olma-
yacağını, bunun da ekonomik ve siyasal sı-
ar siyasal
kadrolann
oluşturduğu
programlarla artık
Türkiye'nin solunun
kendisini
kurtaramayacağını
söyleyen Budak,
"Türkiye'de siyasal
mücadelenin sol
kefesi boşaldı. Bu sol
kefenin hazır bir
yüzde otuzu var. Bu
moralle yüzde 40"a
ulaşır" dedi.
kışıklığa neden olacağını dile getiren Rıd-
van Budak, "Rantiyeden, faizden alınmaz-
sa, Güneydoğu'daki savaş çözülmezse, eko-
nomik. sosyal \e siyasal sılâşıklık de\ am ede-
cek"dedi."
Budak. sosyal demokrat partilerin emek-
çilere güven vermediğini belirterek şu de-
ğerlendirmeyı yaptı:
"Yani 1996 bütçesi iyi olmayacak. Sonuç-
lan iyi olmayan 1996 yilı bütçesine seçimle-
ri ekleyip emek cephesi açısından baktığı-
mı/da orda da bir olumluluk göremivoruz.
CHP. iktidarda çok kötü bir sınav verdi.
lnandıncı olabilecek hiçbirdavranışı henüz
ortaya koyabilmiş degiller. Yani CHP'den
umutlu değil emek cephesi. DSP'den de
umutlu değil. DSP'nin genel başkanının dü-
rüst kişiliğine pek çok insan saygı duyuyor,
bu yeterli mi?"
Rıdvan Budak, emek cephesinin. kendi-
sine bır siyasi tablo yaratmak zorunda ol-
duğunu söyledi.
Türk-lş. DİSK ve tüm
demokratik kurum ve ku-
ruluşlann içinde olacagı
bir siyasallaşmayı artık
denemek gerektiğini vur-
gulayan Budak. görüşle-
rini şöyle açıkladı: •
"Siyasallaşmanın kar-
şıhğı parti olabilir. bir
platform olabiiir. Burada
aydınlar olmalı. sanatçı-
lar. sendikalar olmalı.
Burda. TMMOB ve Türk
Tabipler Biriiği olmalı.
Burda silahı reddeden,
karşıtlanyta birlikte yaşa-
yabileceğini kabul eden.
solun hatta demokrasiyi
hedeflemiş insanlann. bir
büyük kitlenin içinde ola-
cagı bir yapı olmalı. Bu,
sonuç alır."
"Benim en büyük endi-
şem, bazılannın çok fazla
sokuluğu tutar da böyle
birbirliği dağıtırlar mı" sorusunu da sor-
mayı ıhmal etmeyen Budak. tanımladığı gi-
bi bir yelpazenin, oluşturulursa. sosyal de-
mokrat partilerden çok daha fazla örgütlü-
lük yaratacağını ve çok daha fazla oy ala-
cağını savundu.
Dar siyasal kadrolann oluşturduğu prog-
ramlarla artık Türkiye'nin solunun, kendi-
sini kurtaramayacağını söyleyen Budak,
"Türkiye'de siyasal mücadelenin sol kefesi
boşaldı. Bu sol kefenin hazır bir yüzde otu-
zu var.
Bu moralle yüzde 40'a ulaşır"dedi.
Budak. eniekçiler cephesinin ortak siya-
sal tercihi için DlSK'in bir numara ol-
mayacağını ama ilkler arasmda yer ala-
cağını da sözlerine ekledi.
Gençliği
büifier
Yaşlılık her şeyin sonu değildir. Bir dönemin başlangıcıdır. İnsan
doğar. lıüviir. vaşlanır nlür dörtlemesinde yaşlılık. sondan bir
önceki dönemdir. Bu nedenledir ki üzünrülerini unutup, sevinç-
lerini doyasıya yaşamalan gerekir. "Aşkın yaşı voktur" sözü en
çok yaşlılann ağzına yakışır. Yaşlılar gençliğin ne demek
olduğunu biliıier. Ccnçlerin ise bunu öğrenmek için daha gide-
cekleri çok yol vardır.
(Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
CUMHURÎYET'TEN
OKURLARA
ORHAN ERİNÇ
Kasırga, Oniine Geleni
Goturuyor
Medyadaki promosyon yarışının önce kavgaya,
sonra da kirlı savaşa donüşmesı kaçınılmazdı. Ancak
son günlerdeki gibı önune geleni silip süpuren bır do-
ğal afet halinı alacağı pek beklenmıyordu. Gazetecı-
liğin doğası gereği zaman zaman dozu fazla kaçsa da
bir çekişme dönemi yaşanması normal karşılanır ha-
le gelmişti. Ancak içine duşürüldüğümuz kasırga or-
tamında mesleğimizin zaten törpülenmiş olan say-
gınlığını tümüyle yitirme tehlikesı ile karşı karşıya kal-
dık.
Kökeninde hem promosyon canavarlığının hem de
Bayan Çiller'in Başbakanhk'ta kalması uğruna açık-
tan yürütülen çabaların yattığı saldırganlığın yön ver-
diği kasırga benzerı kavga, tüm basını ve basın men-
suplarını olumsuz etkilemeye başladı.
Yazılanlan ve karşılıklı suçlamaları pekiştirmek için
kullanılan deyımleri burada yinelemenin olanağı yok.
Ama itıraf edelım ki, kimi arkadaşlanmızın, yazıla-
nnda kullandıklan için bugünün kahramanlannca eleş-
tırilen deyimleri, son günlerde yaşadıklanmızın yanın-
da "sade suya tint" gibı kalıverdi.
Ülkemızın en büyuk basın meslek örgütü olan Tür-
kiye Gazetealer Cemiyeti'nin şu belirlemesi, durumu
açık seçik ortaya koyuyor:
"Bu saldınlar, genelde basının saygtnhğı, güvenilir-
liği, cıddiyetı üzerinde onarılması güç yaralar açmak-
tadır. Tasvip edilmezlik boyutlan gıderek endişe veri-
ci duruma gelen, ölçünün kaçınldığı gözlemlenen bu
yayınlar, yalnızca sahıplehne değil, tüm basına zarar
vermektedir."
Açıklamaya Cumhuriyet dışında hemen hiçbir ya-
yın organında yer verilmemiş olmasi da dikkat çeki-
cidir.
"Olmayacak duaya amin" demış durumuna düşe-
ceğimizden kuşkulansak bile, bu haftaya, medyadün-
yamızda temız bir sayfa açılmış olarak girme dileği-
mizi yınehyoruz.
•
Türkiye'nin en eski ve saygın kültür-sanat ödülleri
olma özellığini taşıyan Yunus Nadi Ödülleri, 1996'da
50'nci yılını dolduracak. 50'ncı Yunus Nadı Ödülle-
ri'nin katılma koşullarını ve dallarını hafta içinde açık-
layacağız.
•
Pazar gLinlerı okuıiarımıza sunduğumuz parasız eki-
miz "PazarDergı", 500. sayısına ulaştı. Içeriği ve ma-
gazin anlayışındaki düzeyi ıle okurlarımızın ılgisinı art-
tırarak sürdüren Dergı'ye emeğı geçenlere teşekkür
ediyoruz.
•
Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in bir kome-
diyi andıran referandumu ve ambargo altındaki Irak'ta-
kı son gelışmelerı Lale Sarıibrahimoğlu Bağdat'tan
izledı. Kuzey Irak'taki PKK-KDP arasındaki çatışma-
da Mesut Barzani'nin lidertığini yürüttüğü Kürdistan
Demokratik Partisı'ne Türkıye'den sılah yardımı yapıl-
dığını da Ankara Büromuz haberleştirdi.
•
Biryandan DYP-CHP arasındaki seçim ve hükümet
pazarlıklan sürerken biryandan da grevlerın ertelenip
toplusözleşmelerin Çıller tarafından belirienmiş Yük-
sek Hakem Kurulu'na havale edilmesinin tepkıleri ya-
şandı. Ankara Buromuz, bu ıç içe geçmiş durumda-
ki gelişmeleri yakından izledi. Bağımsız ve bağlantı-
sız bir gazete olmanın bilincıyle ANAP lıden Sayın
Mesut Yılmaz'la Sayın Bülent Ecevit'in eleştirı ve
önerilennı de geniş bıçimde kamuoyuna aktardık.
•
Işçilerin istediği artış oranlarını yüksek bularak me-
mur, emekli, esnaf ve köylüyu kışkırtıcı açıklamalarya-
pan Bayan Çiller'in, IMF'nin istekleri doğrultusunda
hazırlanan programlar çerçevesinde ulusal gelirden
yüzde 57.6 ıle en büyük payı rant sektörüne aktardı-
ğını Esra Yener haberleştirdi.
•
Diyarbakır'da yaklaşık 2 bin kişiye sahte belgelerle
SSK'den emekli aylığı bağlandığını Yusui Özkan or-
taya çıkardı.
•
ABD'nin Kıbrıs konusundaki çözüm paketinde yer
alan ve "Federal Kıbrıs 'ın Avrupa Biriiği'ne üye olma-
si" koşulunu ıçeren önerinın paketten çıkarılması içın
girişimde bulunulduğunu Ankara Buromuz yazdı.
•
Türk basınında çevre konusuna önem veren tek
gazete olma özelliğimiz, her gün yayımladığımız ha-
ber ve eleştınlerle sürüyor. Bunun son örneklerınden
biri Asuman Abacıoğlu'nun haberıydı. Çeşme Yarı-
madası'nın "SİV olmasi kararlaştınlmıştı, ama Kültür
Bakanhğı bu duruma ilişkin kararı yürürlüğe koymak-
tan kaçınıyor ve tebhğıni geciktiriyordu.
•
Önümüzdekı pazartesıye kadar gönlünüzce bir haf-
ta geçırmeniz dileği ve saygılanmızla.
SÜT ENDÜSTRİSİ KURUMU İŞÇİLERİ, MİS SLT İŞÇİSİ OL>L\YI BAŞARAMADILAR
Ü J V I İ T O T A N
İZMİR- Onlar. yıllann SEK ış-
çisiydi. Sonra "özeUeştfler" ama
bir türiü Mis Süt işçisi olmayı "ba-
şaramadılar."
Süt Endüstrisi Kurumu (SEK)
işçilerı, "kara günler"yaşıyor.
Yıllarcaemek verdikleri işyerleri-
nin önünde 24 saat aynlmadan
"nöbet" tutuyorlar. Istemleri eko-
nomik değil. işlerine dönmek ve
örgütlerine sahip çıkmak amacın-
dalar.
Her şey ikı ay önce SEK'ın
özelleştirme kapsamıyla Mis
Süfe satılmasıyla başladı. lşveren
ilk iş olarak 14 milyon lira olan üc-
retleri 8 milyona indirdi. Işçiler
"ileride düzeİir" dediler ve razı ol-
dular. Ardından aralannda sendi-
kalannın baş temsilcisi de olmak
üzere üç işyeri temsilcisi nedensiz
olarak ışlerinden atıldı. Sonra
"Sendikayı terk et" uyansı geldi
yukanlardan. 1995 yılı sonuna ka-
dar 7O'ı aşkın işçinin de atılacağı
haberleri kulaklara fısıldandı. Es-
ki SEK işçisi işını seviyordu. Ama
artık dayanacak güçleri kalma-
mıştı.~
Işten atılan temsilci arkadaşla-
nnı desteklemek ve örgütlerine sa-
hip çıkmak için işverenle görüş-
mek istedıler Yanıt. kapı önüne
konulmaydı. 120işçi lOekimden
bu yana işyerlerinin önünde bek-
liyorlar. açlık grevi yapıyorlar. lş-
veren yola getirilmeden de eylem-
lerinden vazgeçmeye niyetleri
yok.
Karayolları işyerinin önünde.
to
Bu Işyerinde grev var" pankar-
tı. Gölgeye sığınmış iki grev göz-
cüsü. Hemen yirmi metre öfele-
rinde eski SEK. şimdıkı Mis Süt
işyeri. Tıpkı eskisi gibi bembeyaz
giysileri içindeki işçiler. bu kez iş-
lennden dolayı değil, açlık grevi-
ni simgelemek için böyle giyin-
mişler. Sokakta yatıp kalkıyorlar.
Bekliyorlar.
tsmail Çiçek. 18 yıllık SEK iş-
çisi. Sakallan uzamış. bitkin görü-
nüyor. 14 milyon lira olan maaşı
Mis Süt işçisi olduktan sonra 8
milyona inivermiş. Evli ve dört
çocuğu var. Çocuklanndan biri de
askerde. "Bizim kavgamız ekono-
mik değü. Örgütümüze sahip çıkı-
yoruz. Özelleştirmeyle başımıza
açılan dertlerden kurtulmaya ça-
lışıyoruz" diyor.
, Mis Süt. "işidevraldıktan••'son-
ra üreticiden 11 bin liraya alınan
sütün fıyatını 9 bin 500 liraya in-
diriveriyor. işçi ücretleri de düşü-
rülüyor. Buna karşın 95 bin lira
olan üç kilolukyoğurdun fıvatı da
140 bin liraya çıkarılıyor. Dıreniş-
teki işçilerin örgütlü oldugu Öz
Gıda-tş Sendikası Genel Merkez
Teşkilatlandırma Sekreteri Musa
Körpınar, bu tablonun bile özel-
leştirme sonrası yaşananları so-
mut biçimde gösterdiğinı söylü-
yor»
"İ reticinin parasını kısacaksın.
İşçinin parasını düşüreceksin.Sat-
tığın malın fîyarınıyükselteceksin.
Sonra örgütü ko\nıa\a çalışacak-
sın. Bunun da adına özelleştirme
diyeccksin. Bu nasıl iştir? Toplu-
sözleşme görüşmeleri sürüyordu.
Resmi arabulucu aşamasına gel-
miştik. İşM-ren. örgütten kurtul-
nıak için elinden ne «ı-lijorsa yap-
tı. Ancak pes etmeyeceği/.*"
ÖztürkÇanpolat. 16 vıllık SEK
çalışanı. "Özelleştirmediye bizim
başımıza bu işleri getirenler ııtan-
sın" diyor. Kendilen açlık grev ın-
deyken evdekilerin de açlıkla kar-
şı karşıya olduğunu. emeğinden
bas.ka geçinecek birşeyı olmayan-
lara yapılan buııca haksızlığın he-
sabını soracak makam aradıkları-
nı söylüyor.
Sokağa kurulu telev izyondan
tüm kanallardakı haberler izlenı-
yor. Biraz ötelerinde görkemli bi-
nası gözüken büv ük birgazetenın.
kendilennden hıç söz etmediğin-
den yakınıyor ışçiler.
Öz Gıda-lş Sendikası İzmir Şu-
be Başkanı Alaattin Çelikel. işçı-
lenn başından ayrılmıyor. O da ış-
yerinın önünde >aşı\or. Özelleş-
tirmeyle güzelim bir işyerinin ser-
mayeye peşkeş çekildığıni belir-
ten Çelıkcl. "Insafsı/lığın. du\ar-
sızlığın bu kadarı dünyanın hiçbir
yerinde yoktur"di>e yakınıvor.
lşveren. venialdığı işyerindesüt
ürünlen satınaya niyetlı görünmü-
yor. Izmir'in en güzel yerindeki
binlerce metrekarelik alan, "bü-
yük bir rant" olarak ortada dııru-
yor.
Özelleştirme 'Sasası'na göre iş-
yerinin üç yıl süreyleçalışmasıge-
rekiyor. Oysa Izmır'deki tesıste bır
şey üretılmıyor. başka illerden
kamyonla getinliyor
SEK'c \ ılkııca cnıek veron. Mis
Sut'e bır tıirlü "yaranamayan"
120 işçi kapıda beklıyor. l^lerinın
başına dönmek istıyorlar. Sendı-
kalanna sahip çıkmak istiyorlar.
Bir de "yangından mal kaçınr gi-
bi" özelleştirme yapıp ışçıyı
perişan edenlere "beddna" yağ-
dınyorlar... \
Caz,
Klasik Mı
\v Bodrum
lıılkıınlan
7 Kasıında
Sea Gard<
bnluşuyoi
•••••
SEA GARDI
Hotel & Vılla
Bodrum
GARAV
Brr Isvtçre kur
Mıısicorama
Bodnım'95
du ve klasik Müzik I csihali
7-Mkasım. IW:>
Sı
a <Minl«'iı llolcl. ISIHIIIIIII
laal
TUNAÖTENEL-piyano
LEVVISDUCkello-piyano
RICHARDSMITHGİTARTRIO
NAKİATAMAN-piyano
Rezervasyonlarınız için:
Sea Garden Hotel & Villaae
P.O. Box 3 Yalıçiftîik
TR-48400 Bodrûrn
Tel. (90)252 - 368 90 15 (20 hal]
Faks (90)252 - 368 90 56