23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 EKİM 1995 PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER Atatürk'ün Söylev'i ve Gençler TEO1VL4IS AKTLREL "Ya bağımsızlık, ya olum!" Mustafa Kemal bu kesın karara var- madan once kurtulus ıçın uç turlu karar atılmı>tı orta>a Bınncisı Ingiltere"nin koruv uculuğu- nu istemek: ıkınusı ABIVnın gudumu- nu istemek; uçuncusu bolgesel kurtuluş. Osmanlı De\letı nın nasıl olsa ortadan kaldınlacagı, ulkenın payla^ılacağı du- şuncesıv le kımı bölgeler kendı başlarını kurtarma>a çalışıyorlardı Bunlara karşı Ataturk un goru^unu So\ le\ den okuva- lım "Bavlar, bu durum karşısında bır tek karar vardı. O da ulusal egemenliğe da- yalı bağılsız-koşulsuz (\e kesin) olarak ba- ğımsız veni bir Turk devleti kurmak." Tutsak vasamaktansa vok olnıavı go- ze alıp gerçek kurtuluş uğruna "\ta- turk'un açıkça behrttığı gıbı "\a bağım- sızlık. va olum!" dıye havkırarak orgut- lenmek \ e ev re e\ re. adım adım son ama- ca vonelmek Her ulke kendı amacına gore bır sa\ - sozle (sloganlaı -ıç ve dış kosullan ge- nel durumunu konumunu goz onunde tutarak- e>leme geçıyor Orneğın Fran- sızDevnmı nın>>avsozıı"YaozgurluK,va olum!" ıdı Küba Devnmı nın savsozu "Yavurtvaoluın!"* Soz. sozcuk sozce sozcelem. sovlem. söyle\ Dılbılımsel bakımdan sovlem ıle soyle\ eşanlamlı sa> ılmak gerekırken gunlukkullanımında gerek vazılı gerek goruntulu ıletisim araçlannda sovlem ge- nel-geçerbir kavram nıtelığı soyle\ de ayncaliklı bırozellıkkazanmı^tır (Hıta- bet belagat fesahat retonk kavramları- nı da anımsayalım bu arada ) Demokrasının kamuyonetımının vazgeçılmezkos.ulu<.avılankonuşmaoz- gürluğu zamanla 'sövlev sanatı" bıçımı- ne burunmuş değışe geliş.e gunumuze değın ulaşmı^tır fik çağ Atınası nda Li- kurgos, Demosthenesgıbı ustalar klasik Roma da Cicero (çaçaron sozu ondan ge- lır) Cato, Catılına JulıusCaesar Brutus Antonıus, Avgusrus gıbı olumsuz adlar Fransız Devnmı'nde Mirabeau, Danton, Robespierre, St. Juste gıbı unutulmaz soylevcıler vetışmıştır Hersanat gıbı söz soylemenın de ken- dıne ozgu kımı kural ve ılkelen vardır Öncelıkle konuşmacının uzennde ko- nuştuğu sorun va da konuva kendısının ınanması gerekır Inanmayan ınsan baş- kalannı da ınandıramaz Bunun >anı sı- ra konuşmacı. amacını bılecek, nasıl bır topluluga nıçın konuştuğunun aynmında olacaktır Cumhunyet donemının en us- tasoylevcısı Söyle\ (Nutuk) adlı vapı- tıvla Ataturk'tur "(Askerı ve sıvaset so>- levı alanında Ataturk'un adıvla bırlıkte İsmet İnonu'yu de anmak gerekır) Ataturk Qn Sövlev'ı ne bakımdan onemlıvedeğerlıdırbızler ıçın' Nıçın bır başvuru kavnağıdır1 Neden ornek alın- ması gereken bır kılavuzdur1 Buyuk bır ozen. ozverı ve ustalıkla Sovlev'ı gunumuz Turkçesıne aktaran yapıtın ıçenğını kolayca ızlemek olana- ğı sağlavan rahmetlı Hıfn YeMet VeJide- deoğlu sorulanmızı bakın ne guzel ve nekapsamlı nevalınbıçımde>anitlıvor "Sov lev. Ulusal kurtuluş Savaşı'nın ve Turk DevTİmi aşamalarının ust duzevde ve ilk clden rurulmuş bır guncesi niteligin- dedir. Sov lev. 1919-1927 doneminde. Ata- turk'ün kendi kaleminden çıkmış bir ozvaşamovkusudur. Sov lev, Turkive'nin onenıli bir dö- nemininbelgeleredavalısivasaltarihi- dir. Sov lev, gelecek kuşaklar için bir vol göstericidir. Sdylev, asker, devlet adamı. ustun konuşmacı ve devrimci Ataturk'u en ıv ı anlatan kitaptır. Ataturk'un istenç- li, davançlı. uzakgorulu. sabırlı ve vu- rekli kişiliği, Sov lev 'in her say fasından yansımaktadır. Kendısı ikinci kitabın başında, Sov- lev'den soz ederken şöyle der: Ama- cım devnmımızın ıncelenmesınde tarı- he kolavlık saglamaktır' Çok alçakgoniıllu bir açıklamadır bu. \taturk, Turk Devrimı'nin ince- lenmesınde tarıhe kolavlık sağlamak isterken henı kendi olumsuz tarihsel kişıliğini Sovlev'in satırları içıne kazı- mış hem de o satırlarla ulusal Turk devletinin geleceğine von veren ilkele- ri saptamıştır. Bunların başında tam bağımsızlık" ilkesi ver alır." (Ord. Prof. Dr Hıfzı \eWet Yehdedeoğlu. Sov lev, Ç ag- daş\ayınlan Istanbul 1978 s 15) Mustafa Kemal Sovlev ını 15 Ekım 1927de \enı yapılan TBMM bınasının (bugunku Cumhunvet Muzesı) salonun- da dıle getırmeve başlamıstır "Cumar- tesi sabahı başlavan konuşma. 6 gun son- ra 20 ekim çarşamba gunu bitmıştı. Her gun sabah ve oğleden sonra 2 bııieşim ha- linde toplanan CHP Buvük kongre- si'ndeki bu Sovlev. toplam 36 saat 31 da- kika surmuştu. kongre dolavısıvla Ata- turk'un Sovlev'inı. millervekıllerı ve CHP'li delgeler dışında, ordu ileri gelen- leri vabancı diplomatlar ve ozel çağnlı- lar da iztemişti.*1 Sovlev. Ataturk un kendı devışjvle 9 vıllıkbırdonemın tarıhçesıdır Gorunur- de onun 19 Yfav ıs 1919 da Samsun a çı- kışı> la baslamakta ıse de kurtuluş Sa\a- şı na vol açan olaylar. 30 Ekım 1918 Mondros sılah bırakışmasına da>andınl- dığı ıçın asıl başlanaıç oradadır \anı 19"l8 Ekımı nden 1927 Ekımı ne kadar geçen 9 \ıllıkdonem ele alınmıştır Met- nı kendısı okuvan \taturk kımıbelgele- rı Bakanlar kurulu Sekreten Ruşen Eş- ref Lnavdın'a okutmuştur O bu konuş- ması ıle \ıne kendı degerlendırmesıne gore 'Ulusal varlığı sona ermiş savılan buv uk bır ulusun bağımsızlığını nasıl ka- zandığını. bilım ve teknığin en son ilkele- rine davanan ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu' anlatmaya çalışmıştır Sovlev de ele alınan donem 3 evreye avnlabılır kuvavıMıllıve 1919-1920 TBMMhukumetı 23 Nısan 1920-29 Ekım 1923 TurkıveCumhurıvetı 29 Ekım 1923- Ekım 1927 Kurtuluş Savaşı va da VIilli Mucadele dıve anılan donem ıle cumhunvetle baş- lavan de\rımlerı bır butun olarak goren ve tumunu bır •bağımsı/lık savaşı' olarak adlandıran Ataturk'un bu anlavı^ı Sov- lev e de damgasını vurmusjtur O bır yandan Turk ulusun un somur- gecı 'Batı'nınsK'asalveekonomikzorba- kğına' karşı sılahla nasıl sava^tıgını \eote vandan Doğu'nun 'sosval ve sivasal bas- kısı'na kar^ı buvuk bırdevrım vapılarak ulusal egemenliğe davalı cumhurivetçi, halkçı ve laik bir devletin nasıl kuruldu- ğunu açıklamıştır Bunun dışında Sov- lev ulusa bır hesap verme nıtelığı de ta- şıdıgından \taturk kendısıne ya da gı- nştıgı devnme yonelık eleştınlere suç- lamalara da yanıt vermek gereğını duy- muştur Mustafa Kemal AnatartalarKahra- manı olarak RusenEşref Lnaydın aver- dıöı totocratın arkasına >unlan yazmıştı (24MavT5 1918) 'Her şeve karşın kesinlikk bir ışığa dog- rukoşmaktavız. Bendebuinancıvaşatan guç, valnız sevgım, ulke ve ulusuma bes- kdiğun sonsuz sev gım değıl, bugunun ka- ranlıklan. şarlatanlıkları ıçınde. salt v urt ve gerçek sevgisıvle ışık serpmeve ve ara- mava çalışan bir gençlik gorduğumden- dir.: Ataturk Başkomutanlık Zafen nın 2 vıldonumunde yaptığı uzun konuşmayı gençlere seslenerek bıtırmıştı 'Gençler! Cesaretimizı ku\ vetlendiren ve devam ettiren sizsiniz. Sız almakta ol- duğunuz eğitim ve kıiltur ile ınsanlık ve- tilerinin. vatan sev gisinin, duşunce ozgur- luğunün kıvmetli sımgesi olacaksınız.' 'Ev vukselen venikuşak! Gelecek si- zindır. Cumhurıveti biz kurduk; onu > uceltecek ve devam ettirecek sizsiniz.' İASD II 182) Erzurum Kongresfnden başlayarak >anında bulunan Mazhar Mufit Kan- su'va şovle dıvecektır 'Başımıza neler orulmek istenildıği. na- sıl karşı kov duğumuz. daha doğnısu ulu- sun ıstek ve emellerine uvarak ve onun vardımıvla nasıl çalıştığımız gorulmeli ve gelecek kuşaklar için ibret ve uyanıklık ge- rektırmelidır. Fakat bız her şevi gençliğe bırakacağız. O gençlik ki hiçbirşevi unut- mavacaktır. Geleceğin ışık saçan çiçekle- rı onlardır.' 'Butun unıudum gençliktedir.' ( \B, II 471) Gençlığı valnızca Cumhurıvet rejı- mının değıl. dev nmın bekçisi olarak gor- muştur Gençlığın bugorevı venne getı- nrken kımı kez haksızlığa uğrayabılece- ğınedeışaretederekbunlardanyılmama- sı gerektığını vurgulamıştır Gençlenmız'n Soylev 'ı elınden duşur- nıemesını "Gençliğe Sesleniş*"ı ulkemı- zın şu anda ıçınde bulunduğu durum kar- şısında derın bır ınançla her gun okuma- lannı dılenm PENCERE ARADA BIR VEPAT GL'NYOL Dinli ve Dinci... Oldum bıttım şu seksen yılı aşkın yaşamımı goz- den geçırınce goruyorum kı ta kuçuklukten bu yana hep boşınanlarla aklın buyruğundakı bılgıler arasın- da suaıp gıden amansız bır uzlaşmazlığın orta ye- rınde kalakalmışım llkokul son sınıfa değın yalpala- yıp durmuşum ta kı ortaokulda, Atatürk yanlısı ve canlısı bır eğıtımden geçınceye dek Babam, anam 'dınlı' ınsanlardı ama hıçbırı 'dıncı' değıldı Yanı kendı ınançları ıçınde kabuklarına çekı- lıp kımseyı ınançlannı paylaşmaya çalışmaz zorla- mazlardı Hoşgorulu bır ınsan olan babam, bız dort kardeşı ınanç konusunda ozgur bırakmıştı Öyle ol- masaydı bız tepeden ınme boşınançlara sırt çevırıp laıklığe gonul verebılır mıydık'' Laıklığı soyuttan somuta geçıren Ataturk oldu cumhurıyetınvazgeçılmez bır ılkesı olarak Ne var kı Iskender Özturanlı'nın dedığı gıbı Ataturk yalnız devleti laıkleştırmış, ama halkı laıkleştırememıştı Ataturk dıne dınlılere değıl sadece dıncılere ya- nı dın somurusu yapanlara karşıydı Gelın de dınlı-dıncı kavramlarının ıçenğını I. H. Bal- tacıoğlu nun yeteneklı kaleminden okuyalım 16 Şu- bat 1954 tarıhlı Hurses gazetesınde Dın Uzenne Du- şunceler adlı yazısının bence onemlı olan bır bolu- munu sıze aktarıyorum "Dın kışılığı, mıllet kışılığı dı- şında mıdır" sorusunu şoyle yanıtlıyor "Meşrutı- yet'ten oncekı devır 'ınsan kışılığı, kışılık' deyınce yalnız 'dın kışılığı'n; anlıyordu Onun ıçın dın kışılığı dışında, ondan ayrı olarak, kendı başına bır mıllet kışılığı'n/ anlayamıyordu Meşrutıyet, gerçı bu kışılı- ğın var olduğunu ılerı surdu Ancak, meşrutıyetçıler dın kışılığını dışarıda bırakan bır mıllı kışılığın eksık kalacağını anlayamadılar Dın konusunu, kurcalan- maması gereken bır konu olarak anladılar Bu prob- lem bugune kadar çozulmuş değıldır Gozler, Anka- ra llahıyat Fakultesı'nın çalışmalan uzenne çevrıl- mıştır Bu fakultenın ne ışıklar saçacağını bız de me- rak edıyoruz Işın hukumetlıkçe ılgısı yoktur Konu ta- nh, sosyolojı konusu, çunku kultur konusudur " Bu yazının asıl onemlı bolumu, dınlı ınsanlarlad/n- cı ınsanlar arasındakı ayrımı belırleyen bolumdur Şoyle dıyor yazar bu bolumde buyuk bır yetenekle "Dınlı ınsanlar, dını yaşayan ınsanlardır Dıncı ınsan- lar, dını somuren ınsanlardır Dmın butun soyluluğu, dın olarak kalmasında, dın olarak yaşanmasındadır Dın, dın olmaktan çıkıp da ılım, tıcaret, polıtıka oldu mu, ıster ıstemez, kendını, gorevını kaybedecektır Dıncıye gelınce, onun gozunde dın, kendıne yetıcı bır ulku değıl, başka kazançlar elde etmek ıçın kul- lanılacak bır araçtır Dıncı, -bu kımse ıster dınlı ol- sun, ıster dınsız olsun- dını bır kazandırıcı olarak kul- lanandır Dmın kutluluğu gıbı korkunçluğu da kuvvetınden ılen gelır Dın, gucunu doğrudan doğruya benlığın şuursuz, aydınsız katlanndan alır Dın, ınsanın teknık gıbı yalnız aklını, sanat gıbı yalnız gonlunu saran bır şuur değıl, butun benlığını kaplayan bır şuurdur Kansız yaşanamayacağı gıbı, dınsız de yaşanamaz Ancak kan damarlarda kalmalıdır, dışarı dokulmeme- lıdır Dın de boyle' Dın, kendı yatağından çıkmama- lıdır Dın, polıtıka topraklarına gırmemelıdır'" Bıldığınız gıbı Ataturk dıncılere karşı, toplumun esenlığını ve onurunu korumak amacıyla laıklık ılke- sını Turk ınsanına bır uygarlık armağanı olarak sun- du Bu ılke Latın harflerının kabulu eğıtım bırlığı ka- dın-erkek eşıtlığı vb gıbı bır reform atılımıydı Gunumuzde bır sonuca varmak gerekırse denıle- bılırkı dıncılere dın somuruculerıne karşı bır panze- hır olan laıklık ınsanları hem doğaustu guçlere kul- luk etmekten kurtarmakta hem de akıllarını kullanan- ların kışılık sahıbı olmalarını sağlamaktadır Her ne olursa olsun, tum ulusa mal olmasa bıle laıklık, bu- gun sağduyulu, gerek unıversıte ıçı, gerek unıversı- te dışı erdemlı aydın çevrelerın duşunce yaşamına gırmıştır bır kere Onu oradan kımse çıkaramaz1 DORTYOL ASLIYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1 Esas Davacı Dortvol Orman Işletmesı Mudurluğutaraflndan da- \alı Nuran Nurav ^ ucesov alevhıne ıkame olan ıkı ıhale ara sındakı alacak davasının mahkememızde yapılan duruşması so- nunda Mahkememızın 18 9 1995 tarıh ve 1995 11 esas 1995 526 karar savılı karan ıle da\anın kısmen kabulu ıle 24 151 7 62-TLsinındavalıdan 20 6 1994 tanhınden ıtıbaren banka reeskont faızı ıle bırlıkte alınarak davauva \erılmesıne karar venlmıştır Dortvol ılçesı Kenane\ren llkokulu karşısın- da "V ucesov Inşaat Karakese adresınde ıkamet ettığı bıldınlen davalı Nuran Nura\ Yucesoy a karar ılanen teblığ olunur Basın 4^439 Tarihsel bir hesaplaşmanın örneği MERİÇ VELİDEDEOĞLU B uvılınhazıranavıbasınında Ata- turk un Soylev ıvle ılgılı tartiş- malara oldukça genış ver verıldı Bılımsel vaklaşımdan oldukça uzak olan bu değerlendırmelerden kımılerı mantık sinınnı aşan bır ıçenkteydı Avnca vazılanlann butunu goz onu- nealındığında gerçekamaun Soylev aracılığıv- la Ataturk'u 1923 Devnmı'nı o bılınen ve gıt- tıkt,e "lafyığınrdurumuna gelen goruşlerle eleş- tırmek olduğu ortadaydı Oysa. Soy lev'ın okunuşunun 50. vilı olan 1977de. bılım ve duşun ınsanlarının. yazar ve eleştırmenlenn katkılanylaoluşan bırçalışmada. Ataturk'un bu vapıtı turlu boyutlarda ele alına- rak ırdelenmıştır O zamankı Turk Dıl KururmTnun gerçekleş- tırdığı bu 270 sayfalık ıncelemede ver alan kımı değerlendırmelerden şımdı soz etmenın gereklı olduğu kanısındayım Aynca. 1927vıhnın 15/20 ekım gunlenndekı okunuşunun 68.yılında. Soy- lev e boyle bır yaklaşımlabakmanındayennde olacağını sanıyorum Laf kalabalıklığı ıle saptırılan konulara yanıt olacakbırkaçdeğerlendırmeyıalıntılamadan on- ce bu urunun yazı kurulunca ıçtenlıkle belırtılen bır isteğıne degınelım Yazı kurulu. bu ortak ça- iışmanın başlangıç olduğunu. Soylev uzennde daha kapsamlı araştırmalar gerektığını. dolayısıy- la ıncelemelerın surdurulmesını dılemektedır Kuşkusuz desteklenmesı gereken bu bılımsel tu- tumun ve çağnnın. hıç değılse 1997 yılında. ya- nı Sovlev'in 70.yılında yıne boyle bıraraştırma ıle gerçekleşmesını bız de dıleyelım Bılındığı gıbı Sovlev uç cılttır, bunlardan uçun- cu cılt ilk. ıkı cıltte yeralan olaylann kanıtlan olan 266tanesı numaralanmış, uç yuze yakın belgeyı ıçenr Bunlann dışında, omeğın ozel mektup gı- bı y uzu aşkın belge de doğrudan doğruya ilk ıkı cıldın ıçınde yer alır Soylev ıle ilk tanışanı bır bakıma şaşırtacak voğtınluktakı bu kanıtlar ıçın Afet İnan, "Belge- ler bu donem tarihimızi avdınlatacak nıtelıktedir. ancak 19J9-1927 tanhleri arasındakı belgelerin bir ozellıği vardır. Bu olayların başında bulunan ve resmı sorumluluk taşıyan kışının. bir tanhsel inceleme ile bunlan değerlendirmesidir" der v e Soylev ın "birincieklenbirtarih"olduğunuvur- gular Soylev ın "tarihsel belge" nıtelığı bu araştır- mavı oluşturan yazıiarda ver alan ortak bırkanı- dır' Orneğın. Sayın Cavit Orhan Tutengil ınce- lemesınde Soylev "ın "Yeni Turkive'nin kunılu- şunu anlatan çok boyutlu tarihsel bir belge" ol- duğunu sov leyerek bu kanıya katılır Bu toplu çalışmadakı y azısında da Emre kon- gar, Soylev ın "tarihsel bir belge" olduğunu dıle getınr hemen ardından da "O, avnı zamanda ta- rihi yorumlavan bir tarih belgesıdir" saptaması- nı yapar \azar konuvu ırdelemevı surdurdukçe de bu ıkı tur tanhsel belge olusa "bir de olay ozelliğini eklemek" gerektığını belırterek Soy- lev ın uçlu bır nıtelık taşıdığı sonucuna varır ama. bu uç nıtelığı de bılımsel ol<,ulerle olçup bı- çıp tarttıktan sonra Toplu çalışmaya katkıda bulunan otekı ıncele- melerde de Soy lev "ın tanhsel belgesellığını onay- layan bır goruş sergılendığını bır kez daha belır- tırken bu değerlendırmeye karşı olan göruşlenn de bılımsel bır tutumla ortaya koyulması gerek- tığını anımsatalım \ıne bu çalışmada Soylev'ın taşıdığı "evren- sel boyut" uzerınde de durulmuş ve bu boyut, Sovlev ın ıçerdığı oğretının tum yonlenyle ele alınıp ışlenmesıyle açıklanmıştır Bu konudakı goruşune Tutengil "Soylev, yalnız geçmişi ku- caklamakla kalmaz, geleceğin tohumlannı da ta- şır.Öte vandan, bırıeık' olan ulusal bır tarih çer- çevesini aşarak o/ellikle yontemı ve ilkeleny le ev- rensellik sınıriarına ulaşır. Bunun içındır ki Soy- lev, \eni Turkive'nin kuruluşunu anlatan tarihsel bir belge olmanın otesinde, Ulusal kurtuluş Sa- vaşı çığırını ve yeni bir ulus yaratmanın oğretisi- ni de içermektedir" dıverek başlar \e degerlen- dırmesını genış bırbıçımde surdurur Empervalızmınağınaduşmuşuluslara. kuşak- lara yol gosterıcı olan bu oğretının temel dava- nağı. "tam bağımsızlık ilkesi"dır buna kavuşmak ıçın de. "kuvayı Mılliye'yi âmil, ıradeyi milliycyi hâkimkılmak" vanı "ulusalguçlerıhareketege- çirmek. ulusal iradey icgemen kılmak" gerekmek- tedır Ote y anda "Ataturk, Soy lev 'i neden yazmıştır" sorusu da yazarlann çoğunca ele alınıp tartişil- mış ve bu tartişmalardan çıkan ortak goruş de Soylev ın bır "hesaplaşma" olduğu bıçımınde belırmıştır "Hesaplaşma", "hesap verme""nın vanında "hesap sormayı" da ıçenr Buna gore ilk aşama- da Ataturk'un hesap vermesı soz konusudur Ad- nan Bınvazar bunu "Soylev, bironcunun,kendi- nı toplum onunde sınava çeknıesidir" tumcesıy- le dıle getınr Afet İnan da eş goruşu pavlaşarak "Bir dev let kurucusunun ulusuna hesap verme or- neğidir" der \e hemen ardından "Tarihte orne- ğine az rastlanır" \urgulamasiyla da dıkkatı çe- ker Konuya "Niçin hesaplaşma"sorusuvlagıren Emre Kon«ar, venlebılecek yanıtlan şoyle sınıf- lar # Tanhe kendı eylemının tanhsel yorumu ıçın ışık tutmak # Geçmışte ve o gun, kendisıne ve eylemıne ınanmavanlara karşı başarısının oyküsunu. hak- lılıŞının kanıtlan olarak sunmak ^ Bağımsızlık Savaşı ıle başlavan cumhun- yetın ılanından geçen v e yeni bır dev letın kurul- masıyla son bulan ev lemının butunluğunu be- lırtmek # kurulan yeni devleti. onu benımsememış olan guçlu kışılere karşı korumak Yalnızyukandasozuedılenbaşannın "duşun- ce-eylem"butunundekı eylemyonunun dışguç- lerle tttılat Devletlen ve Yunanistan'la), saltana- tın bunlann yanında yer alan Hılafet Ordusu'vla. Anzavur Paşası ıle. saray desteklı "idam" fetva \efermanlanyla mafyayontemlı "dJdurme" du- zenlenylesavaşmaktangeçtığınınhesabıvenldı- ğını anımsamak gerekır Ote yandan. hesaplaşmanın otekı yüzu olan "hesap sorma" da kuşkusuz Söy lev 'de yer alır Hesap sormaya neden olan olay lar genelde yuru- yuşe bırlıkte başlayanlann, yol alındıkça onden yalnız bırakmalanndan doğar Tutengil bu olu- şumu Soylev oğretısının yontemını açıklarken dılegetırır Yontemınbırparçası "aşamaaşama y uruverek hedefe varmaya çalışmaktır(...) Ne var ki. bu aşamalı uv gulama y ontemi. birlikte vola çı- kan onderter arasında bir dev rim y asası nıtelığin- de olan kırgınlık v e a>nlıklann da nedenini" oluş- turur Ataturk de konuyu Soylev de "Ulusal savaşa birlikte başlavan volculardan kimileri. ulusal ha- vatın cumhunyete ve cumhurivet yasalaruia ka- dar uzayan gelişmelerınde. kendi duşunme ve ruh veteneklerinin kavrama sınırı bittikçe bana di- renmeye ve karşı çıkmaya başlamışlardır"" dıve- rek beİırtır Dahası bılındığı gıbı vuruvuşun ilk adımında gozlenırbu karşı olmalar kendı yanında olan ta- kat gerçeğı gormeyen va da gormek ıstemeyen kı- şilerle de bırlıkte olmak zorunda kalır Ataturk Gerek bukışılerlegereksebellıbırsure sonra yu- ruy uşten ayrılıp ırmagın akişını kesmey e çalışan- larla çatışmak, onder ıçın bır "yazgT ya da Tu- tengil ın dedıgı gıbı bır "vasa"dır artık Nizavi Berkes ın bu "vazgı" ıle ılgılı goruşune gelınce "Söylev'i okurken bunlaria olan çatış- malann çokluğunu gordukçe insanın nerede\se ona ı Ataturk e ı inanmayacaği gelir: bu tür olay- lan scvmediğı kişileri batırmak için abarttığını sanır. Abartmamıştı, belki kısaltmıştı onlardan çektiklenni. Çunku bunlann nedenli çok olduğu- nu. hele olumunden sonra daha da çoğaldıklan- nı bugun bizler de artık ıvice biliyoruz." Bu alıntının yeraldığı yazıvı Berkes 1981 de yazmıştı 1995'tekı çoğalmavı ve ırmağın vonu- nun nasıl değıştınldığını belkı Berkes bıle once- den gorup duşunemezdı Gerçekten tanhte eşıne az rastlanır bır "hesap- laşma"nın belgesı olan Soylev ın anlamınıngun geçtıkçe arttığı da yadsınamaz bır gerçektır Ah, Şu TürklerL Vıetnamlı sıyaset adamı Le Duc Tho, 1973'te Nobel Barış Odulu nu ABD'lı polıtıkacı Henry Kis- singer ıle bırlıkte kazanmıştı Tho, odulu reddettı Fransız yazarı Jean P. Sartre da 1964'te Nobel Edebıyat Odulu'nu dışladı 1953'te Nobel Edebıyat Odulu, unlu Ingılız dev- let adamı W. Churchill'e venldı Churchıll, edebıyatçılığıyla bu odule ne olçude la- yıktı, bılınemez, ama 1988'de Mısırlı yazar Necip Mahfuz'un Israıl barışına yakınlığı nedenıyle No- bel seçıcı kurulunda gozetıldığı bılınıyor • Nobel Odulu'nun butun dunyada saygınlığına dıyecek yok' Tartışmalara açık olduğu kuşkusuz1 Her yıl yınelenen seçımlerın tumunun de yerlı ye- nnde olduğu savunulamaz Nobel Barış Odulu'nun bu yıl hapıste bulunan DEP Mılletvekılı Leyla Za- na ya verıleceğı soylentılerı, Ankara'yı hop oturtup hop kaldırmıştı Duşunun bır kez odul torenı An- kara da cezaevınde yapılsaydı, ne buyuk şenlık olacaktı1 Bereket Avrupa'dakı 'Kurt lobısı 'nın Za- na ıçın yuruttugu kulıs seferbeıiığı tutmadı Zana'nın avukatı demış kı "Aday gostenldıgı yıl odulu alan kışı yok' Se- neye bu odulu almaya çalışacağız " Kım çalışacak9 • Avrupa'da gunden gune guçlenen bır Kurt lobı- sı oluştu Turkıye'de PKK'ye goz kırpan kışılen Ba- tı metropollennde 'abad' edecek bır altyapı kurul- du Fransa Almanya ingıltere'de Kurtçuluğe do- nuk yabancı polıtıkacıları da yanına alan orgutlen- me hızlanıyor, Batı'da Kurtlere donuk sıyasette sı- caklık. Turklere yonelık soğukluk artıyor Avrupalı, Turk'u oteden ben sevmezdı Çocuklannı 'Yaramazlık edersen senı Turklere verırım' dıye uyutan Hırıstıyanlık toplumundan ar- ta kalan mıras olumsuzdur, Turklerın yerı, otekı Musluman toplumlanndan ayrıdır, Avrupa'da Arap- lara, Kurtlere iranlılara ve benzerlerıne karşı tarih- sel onyargı hıçbırzaman keskınleşmedı Neden? Nedenı açık Haçlı Seferlerı'nde Avrupa 'nın kar- şısına Turkler dıkıldıler Vıyana 'ya dek yuruyup Hı- rıstıyan anakarasını tıtretenler Turkler değıl mı' Anadolu'dakı Kurtuluş Savaşı'nda butun Hırıstı- yanlan tepeleyıp, hepsını kovan da Turkler' Av- rupa uygarlığının kokenı sayılan Yunanıstan'la ça- tışarak Kıbns'a askerı çıkarma yapanlar da Turk- ler' Tum Islam dunyasını somurgeleştıren Avru- palı, bır tek Turkler'ı dıze getırememış' Şımdı 'mazlum Kurtlerı ezenler' kımler'? Turkler 1 Almanya'da Turklere yonelık duşmanhk, Nazıler marıfetıyle şıddete donuşuyor, ancak demokrat Avrupa'nın gozunde de Turkler gun geçtıkçe dış- lanıyorlar, PKK ıçın elverışh bır dış ortam oluşuyor Guneydoğu'dakı coğrafya gıbı elverışh bır arazı de Avrupa'da var • Hurnyet gazetesı kocaman harflerle sekız sutu- na manşet atmış. 'Teröre odul yok' ' ' Zana terorıst mr? DEP davasından hapıste yatan Sayın Zana ne- denıyle hepımızın yuzune golge duşuyor, DEP mıl- letvekıllennı yaka paça ıçerı atan hareketın başını Çıller çekmıştı, ama bu ayıp hepımıze yeter 'Nobel Banş Ödulu, Leyla Zana 'ya venlecek mı 9 ' dıye hop oturup hop kalkan resmı ve ozel çevre- lerde uç paralık demokrası onuru olsa DEP mıllet- vekıllerı hapıste yattıkça gecelerı uyku uyuyamaz- lardı Avrupa'ya karşı eğık olan başımızı, kendı ıçımız- de hesaplaşırken kaldırıp yuz yuze bakabılıyor muyuz'' TURİZM VE SEYAHAT ACENTALARI VAKFI'NDAN DUYURU Nakfımızaaıt V5101 - 375109 arası 3^5301 -375500 araM \e 37 5150 numaralı bağış makbuzlan ıle \akfımızaaıt0151 - 0200 arası 0260 - 0265 arası ve 0267 - 0284 arası gelır makbuzlan kavbolmu^tur HL KL MSL'ZDL R TC Malıye Bakanlıgı Yemınlı Malı Muşavırhk Kımlığım \e TC Malıve Bakanlıgı tarafından muşavır- lıgımıze venlen 816 savılı dokum muhur zavı olmuştur ieııuıılı Malı \(uşa\ır KEKUL ATMALIOÛLL ALMANCA DERSLERİ VERİLİR Tel: 363 54 27 UĞUR MUMCU ARAŞTIRMACIGAZETECİLİK VAKFI ARAŞTIRMACI GAZETECİLİK EĞİTİM PROGRAMI Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecılık Vakfı. ozel bılgı ve yetenek ısteyen 'araştırmacı gaze- tecılık" alanına, yeni ınsanlar kazandırmak amacındadır Bunun ıçın 9 gencımızı 6 aylık, karşı- lıksız burslu ozel eğıtım programına alacaktır Ozel eğıtım programı bır ay teorık, beş ay uygulamalı eğıtımı kapsamaktadır İlk bır ay Turkı- ye'nın ve dunyanın ekonomık, sıyası. kulturel ve etık sorunları ırdelenecek; adaylara, bu konu- ları gazetecılık mesleğının anlatım bıçımlerı ıçınde yansıtabılme becerısı kazandırılacaktır Son- rakı beş ayda adaylar Hurrıyet, Mıllıyet ve Cumhunyet gazetelerının Ankara burolarında mesle- kı deneyımlerını gelıştıreceklerdır. BAŞVURU KOŞULLARI Unıversıte mezunu olmak 25 yaşını aşmamış olmak, Bır yıldan fazla gazetecılık yapmamış olmak, Dunyayı ve Turkıye'yı anlayacak bılgı bırıkımını edınmış olmak Gazetecılık yapma nıtelık ve ısteğı ıle donanmış kararlı ve mucadelecı bır kışılığe sahıp olmak, Turkçeyı çok lyı bılmek ve doğru kullanabılmek Eğıtım Programına katılacak adaylar, Seçıcı Kurul'un on elemesınden sonra yapılacak yuz yuze goruşmeler sonucu belırlenecektır SEÇİCİ KURUL Guldal MUMCU, Korkmaz ALEMDAR, Rona AYBAY, lcen BORTUCENE, Oktay EKŞI Selım İLKİN, Altan OYMEN, llhan SELÇUK Alı SİRMEN, llhan TEKELI, Seyfettın TURHAN, Ercument UU\Y Vakfımızdan alınacak başvuru dosyalarının 7 Kasım 1995 saat 17 00'ye kadar aşağıdakı adrese teslım edılmesı gerekmektedır UĞUR MUMCU ARAŞTIRMACI GAZETECİLİK VAKFI Uğur Mumcu'nun Sokağı No 65/7 Gazıosmanpaşa 06700 Ankara Tel 0312 436 68 86 k l Z G l \ C l k - WkkAŞTEPE'DEkI. BE\LERBE\I SARA\I\\A GAZHANE ILE ILGILI EL1NDE BELGE FOTOĞRAE PL\\ \E BE\ZERI DOKL'MA\ (0212) 274 70 97 MMARALI TELEFO\^ B\ŞVLRMAL\RJM RICA EDERIZ. m LhnmiLER BIRLIĞI rsr\ wı L şı BESI DÖRTYOL ASLİ\T HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN 199=; 10E»as Davacı Dortvol Orman Işletmesi Mudurlugu tarafından davalı Nuran Nurav "*> ucesov alevhıne ıkame olan ıkı ıhale arasındakı alacak davasının mahkememızde vapılan du- ruşması sonunda Mahkememızın 18 9 1995 tanh ve 1995-10 esa5 , 1995 525 karar savılı karan ıle da- vanın kısmen kabulu ıle 25 $^6 906 - TLsının davalıdan 18 5 1994 tanhınden ıtıbaren banka reeskont taızı ıle bırlıkte alınarak davacıva venlmebine karar venlmıştır Dort>ol ılçesı Kenanevren llkokulu karşısında \ ucesov Inşaat Karakese adresınde ıkamet ettıgı bıldınlen davalı Nuran Nurav Yücesov'a karar ılanen teblıg olunur Basın 45418 DÖRTYOL ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1995 14 Esas Davacı Orman tşletmesi Mudurluğü tarafından davalı Nuran Nurav Yucesov aley- hıneaçılan ıkı ıhalearasındakı farkalacağı davasının mahkememızde>apılan duruşması sonunda Mahkememızın 18 9 1995 tanh ve I995'14 esas. 1995 528 karar savılı karan ıle da- vanın kabulu ıle 23 164 000 - TL alacağın 8 6 1994 tanhınden ıtıbaren banka reeskont fauı ıle bırlıkte davalıdan alınarak davacıya venlmesıne karar venlmıştır Dortvol ılçesı Kenanevren llkokulu karşısında ıkamet eden davalı Nuran Nurav Yucesoy'a karar ıla- nen teblığ olunur Basın 45437
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear