23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12EKİM 1995PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 11 Tei: 0.212.512 05 05 Foks: 0.212.513 90 98 Ufuk Söylemez, nrahcup ettizelleştirme idaresi Başkanı Ufuk Söylemez, KlT'leri "ana'larının çiftliğıne çeviren DYP ilçe başkanlarının listesi- ni yayınlayınca, bendenizi mahcup et- nek istememiş. Listeyi bir kez daha yayınlayınca, mahcubiyeti hak etmişim: -Adıyaman Çimento'yu sattık. Yeni sahipleri de DYP'lileri yönetim kuru- lundan çıkarttı. Artık Adıyaman Çimen- to yönetiminde partili yok. Bir mahçup oldum, bir mahcup ol- oum. sormayın... Utana sıkıla sordum: -Acaba satmadan önce partilileri siz kapı dışan etseydiniz de, Adıyaman Çi- mento'yu adam gibi yönetecek adam- lann eline bıraksaydınız, dolayısıyla kâr eden bir kamu kuruluşu haline getir- seydiniz... "Olmaz" dedi Söylemez: -Son 30 yıldır, bütün iktidariar KlT'le- narpalık haline getirmiş. Bugünün me- selesi değil bu. Utancımdan yerin dibine girdim. De- mek ki siyasi iktidarların böyle bir mük- tesep hakkı vardı. Söylemez, "Özelleştirmenin, politi- ze olmuş KİT yönetimlerinin tasfiyesin- de en sağlıklı ve kesın araç olduğunu" yazabiliyorsan yaz dedi. "Tabii" dedim. Söylemez söyledi: -Son 30 yıldır bütün KİT yönetimle- rinde ister istemez politik kadroların yer aldığını, bunu önlemenin en etkili yolunun, devletin ekonomik birimleri- nin özelleştirilmesi yoluyla politik ve bürokratik kadrolannın tasfiyesi oldu- ğunu, yaz. -Yazdım, dedım. -Bak, dedi, seni ciddiye aldığım için yurtdışından cep telefonuyla anyorum. Sanırım VVashington'dan arıyordu... Üst düzey kamu görevlisi olduğu için cep telefonundan yaptığı görüşmeie- rin faturasını da halk ödüyordu: -Aman, dedim telaşla, lütfen kısa ke- sin çünkü bu görüşmenin faturası be- SESStZ SEDASIZ NVRÎKURTCEBE nim cebimden çıkacak. Güldü: -Merak etme, senden çıkmayacak. Sıpansır katkısı var. IMF ödüyor. Telaşımdan ve utancımdan ne dedı- ğimi biliyor muyum, ağzımdan kaçtı: -Eyvah! -Ne oldu, dedi. -Daha kötü oldu. Çünkü, IMF bu pa- rayı benden faiziyle çıkartır. -Telaşlanma, dedi. Dönünce buluşa- lım, birlikte bir yemek yiyelim. Hem bi- rer duble rakı içer. hem konuşuruz. Ben sana özelleştirmeyi anlatırım. Heyecanlandım... Telefonu kapattık- tan sonra aklıma geldi, Söylemez'e söylemeyi unutmuşum: -Yemeği Karadeniz Ereğli'de yiyelim. Demir-Çelik'i de konuşuruz. Hem bel- ki Ereğli Belediye Başkanı Halil Pos- btyık da bıze katılır. Ancak bir koşulla... Hesabı Söyle- mez ödemeyecek. Nemelazım... IMF'nin parasıyla sofraya oturulmaz! Şebinkarahisar ebinkarahisar imam Hatip Lisesi'nde, kız öğrenciterin Kur'an dersi dışında başlarını açmasını isteyen öğretmenler susturulmuştu... Son dört yıldır Cumhuriyet Bayramı dahil ulusal bayramlarda kız öğrenciler törenlere gönderilmiyordu... Pazartesi ve cuma günleri okulda yapılan bayrak törenine kız öğrenciler genellikle ve çoğunlukla katılmıyordu. Geçenlerde, Giresun Milli Eğitim Müdürü Nihat Güvenir, Şebinkarahisar'a giderek İmam Hatip Lisesi'ni denetledi. Dönüşünde okul müdürlüğüne 19.9.1995 tarih ve 2385 sayılı bir yazı gönderdi. Yazırun bir de eki vardı: Teşekkür Belgesi." Mert Ali Başarır'dan SÖZDEYİŞLER Demokratım/ Demokratsın/ Demokratl Demokratızf Demokratsınız/ Demokratikleşecekler. Baransel, Marmara Bira'mn reklam yasağım anlatıyor R adyo ve Televizyon Üst Kuru- lu'nun Marmara Bira reklam- larına getirdiği yayın yasağı, Hıncal Uluç'la girdiğimiz po- lemiğin çok ötesinde ve oldukça ciddi bir konu... Bu bakımdan, RTÜK Başkanı'naya- zılarında "Sevgili Baransel" derken, şa- ka programlarının başıboş bırakılma- yacağı açıklanınca Hıncal Uluç'un bir anda "Bay Baransel" yaptığı, Ali Ba- ransei'in hukuka ve yasalara saygılı bürokratlığı tartışmasını şimdilik bir ke- nara bırakarak bira konusuna döne- lim... Türkiye, çağdaş bir ülke olma yolun- da emeklerken bira yasağı yoktu. Tür- kiye'ye .çağ atlatacağını iddia eden TurgutÖzal'ın döneminde, yobazlann baskısıyla bira reklamına yasak getiril- di. - O dönem.TRT vardı ve"alkolsüz bi- ra" reklamına yasak yoktu... Özel televizyonlarla birlikte yasak unutuldu ve alkollü bira reklamlan tek- rar ekrana geldi. Özel televizyonlar yasaya bağlanın- ca, alkolsüz bira kuralı hatırlandı. Şimdi de yasaklandı! Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa Sı- nırötesi Televizyon Sözleşmesi'nde ise biraya reklam yasağı yok. Sözleşme, her çeşit alkollü içki reklamını bazı ku- rallara bağlıyor. Ancak, bu maddeye Türkiye çekince koymuş. RTUK'ün yönetmeliğinde, her türlü alkollü içkiye reklam yasağı getirilmiş. Alkolsüz bira, yasağın dışında... Özet- le, radyo ve televizyonlarda alkolsüz bira reklamı yapılabilir. Peki Marmara Bira neden yasaklan- dı... Ali Baransel'in bu konudaki açıkla- ması şöyle: "Marmara Bira'nın reklamlarında 'al- kolsüz bira' dendiği için 1.5 ay kadar önce Sanayi veTicaret Bakanlığına bir yazı gönderdik. Alkolsüz bira üretimi- nin yapılıpyapılmadığını sorduk. Uzun bir süre bekledikten sonra bakanlıktan yanıt geldi. Gelen yanıtta, Konu, ilgili firmaya ıletilmiş ve yanıtı ekte sunul- muştur' deniyordu. Biz bakanlığın ya- nıtını bekliyorduk, firmanın yanıtını gönderdiler. Ekteki yazıda, 'Firmamız tarafından alkollü ve alkolsüz bira üre- tiliyor' ifadesi vardı. Bu bilgi, ticari bir kuruluşun verdiği yanıttı. Biz ise, res- mi bir yanıt bekliyorduk. Bunun üzeri- ne tekrar Sanayi ve Ticaret Bakanlı- ğı'na bir yazı yazdık. Durumu sorduk. Henüz yanıt gelmiş değil. Bu arada, sağlam ve sağlıklı bilgiler almak için il- gili kuruluşlarla yazıştık, yaygın olarak alkolsüz bira üretimi vetüketimi olma- dığını öğrendik. Üst Kurul toplantısın- da da bu kararı aldık. Alkolsüz biranın ardında, doğrudan bira imajının bulun- duğu ki bunun da özellikle gençlere ve çocuklara yönelik yanıltıcı ve zedeleyı- ci bir reklam olduğu kanaatine vardık. Aldığımız kararda dinci çevrelerin baskısı söz konusu olamaz. Olsaydı, bu kadar yazışma yapmazdık." Üst Kurul cephesinden vaziyet bu... Peki bu karar doğru mu? Baransel'in yanıtı ilginç: "Biz, idari bir karar kaldık. Sanayi Bakanlığı'ndan gelecek resmi yazı doğrultusunda konuyu yeniden ele alır, kararı elbette gözden geçiririz. Ayrıca, karariarımız yargı önünde irdelenir. Yar- gı, kararımızı geri çevirebilir. Bu bakım- dan üretici firmanın bir an önce yargı- ya başvurmasından memnun oluruz. Çünkü yargının karan içtihat teşkil ede- cektir. Bundan sonrası için yolgösteri- cı olacaktır. Amacımız sağlam ve sağ- lıklı yayın ilkeleri oluşturmak." Sağlam ve sağlıklı yayın ilkeleri sa- nınm Avrupa Sınırötesi Televizyon Söz- leşmesi'nde yatıyor... Türkiye, yobaz- lann baskısından kurtulup, alkollü içki reklamını serbest bırakarak kurallara bağlamalı... Dördüncü Murat bile başaramadı! Reklam şirketi, Baransel'e ulaşamıyor L Cihan Demirci'den -Q A F O R İ Z M A L A İ V Güneydeki teca\üzcü gençlerimizin 96 turizm sezonu için şimdiden dolduğu söylentileri doğru mu? armara Bira'nın reklamlannı hazırlayan Select Reklam Ajansı'nın başkanı Cem Topcuoğlu nun konuya yaklaşımı şöyle: "Üst Kurul'un televizyonlara gönder- diği yazıda, 2 Ekim'deki reklamın, al- kollü bira içimini özendirecek biçimde sunulduğu belirtiliyor. O gece, iki ayn reklam verilmişti. Biri devam eden öy- künün markette geçen bölümü, diğeri ise kısa süreli olan, yakın plan alkolsüz bira şişesinin köpürmesiydi. Hangisi nedeniyle yasak geldiğini bilemiyoruz. Çünkü, Ali Baransel'le bir diyalog ku- ramadık. Randevu almak için telefon- la yaptığımız başvurulara yanıt alama- dık." O halde, yargıya mı başvurulacak: "Hayır. ilk yapmak istediğimiz diya- log kurarak uzlaşmak. Çünkü. mağdur durumdayız. En sonunda mahkemeye gitmek varsa, mahkemeye de gideriz, ama diyalogla çözüm bulmak istiyo- ruz." Üst Kurul Sanayi Bakanlığı'ndan ya- nıt alamıyor... Reklam ajansı Üst Ku- rul'a ulaşamıyor... İstanbul Üniversitesi'nin yüksek lisans öğpencileri U niversitelerde öğrencilerden alınan harçlar, bu yıl yüzde 300'lük, yüzde 400'lük zamlarla harçlıktan çıkıp haraca dönüştü... Yüksek lisans öğrencilerinden alınan paralar ise Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararı ile karşılaştı. Bir öğrencinin açtığı dava sonucu. bazı üniversiteler şimdilik de olsa yüksek lisans öğrencilerinden "katkı payf altında herhangi bir ücret almıyor... Örneğin Boğaziçi Üniversitesi. Bazıları ise alıyor. Örneğin İstanbul Üniversitesi. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü yöneticilerinin yayımladığı "Harç Bildirisi"nde ise, üçüncü yılı okuyan yüksek lisans öğrencilerine ayrı bir sürpriz yapılıyor: "Enstitümüzün yıllık öğrenci katkı payı 10 milyon lira olarak belirlenmiş olup, yüksek lisansta üçüncü yılını okuyan öğrenciler harçlarını yüzde 50 zamlı olarak yatıracaklardır." Ya yatırmazlarsa? Onun da çaresini bulmuşlar: "Zamanında yatırılmayan katkı payları için her ay yüzde 10 gecikme faizi tahakkuk ettirilir."' ANTALYA 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1995 314 Davacı Mustafa Kahraman vekilı A\. Yahya Cebeci, davalılar Cemali Vicir vs. aleyhine açmış olduğu kat maliki davalılann yarattığı muarazanın gıdenlmesi davasının yapılan açık duruşması sırasında verilen ara karan gereğince: Adresi tespit edilemeyen ve duruşma günü tebliğ edilemeyen davalılar Ahmet Gencer ve Rukiye Gencer'e ilanen tebligat yapılması- na mahkemece karar verilmış olduğundan; Karar gereğince davalılar Ahmet Gencer ve Rukiye Gencer"in duruşmanın bırakıldığı 21.11.1995 günü saat 08.45'te mahkememız- de bızzat hazır bulunmalan veya kendilerinı bir vekılle temsıl ettirmeleri. aksi takdirde usulün 507. 508. 509 ve 510. maddeleri gere- ğince duruşmaya yoklukJarındâ devam edileceği hususunda dava dilekçesi ile meşruatlı davetiyenin tebhğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 25.9.1995 Basın: 45210 KİM KİME DU31 DUMA BEHIÇ AK ÇIZGILIK KIMÎL MASARACI HARBİ SEMİH POROY GADDAR DAVLT MRIKIRTCEBE ULUYA ULUYA [!!"W|!I!I /Yf O ZAMAN TAMZAMANI HADf UUCUM BLLUT BEBEK vrR4V ÇİFTÇÎ MIRMIRLAR VĞVRDI'RİK SREVI>E. y ı 6REV0E,, 6İR1EK 6REV- t>£ r TARİHTE BUGÜN m MTAZ ARIKA\ 12 Eklm GENERAL LEE 1870'TZ 8UGÜU, AMBRtKAN <Ç SAVAŞt'UDA GUN6Y O&DUSUUUN BAŞKOKtumNUĞlNt YAFHN G£kt£- RftL /ZO8EJZT EPU/ARD LEB, 63 YAŞtNOA ÖLÛÜ. SASASI, AŞÛ eAĞ/MCrzUK SAi/AŞ/A/OA y/t&>£ ifUAR sösreeM/f eiR Aszee OLAM LS£, Ç ASK££Î O&JIM MÜH£UOr£ 7BĞ- OlAGAK g/rr#M/'Ş, M£KSi/£A SAVAŞ/M- Kİ 186f' Ç G4MfÇ E Ş / g Ş D , seÇ/M/AJİ &5L£CİUIC Gİİ/VEY f'ÇM YAPMff, AMCAK, £At//>f'M SO NUNDA Y£M/L£AJ YfME OMLA& OLMUfTV. S4l//lf SOAIUNPA l/ArAAJDAŞUICrAAJ Çl&AtZJIAU LEE, ĞLÛMUNDEN İOO Y/L SOM/34 &JİbEN VATAfJPAÇUSA KA8UL £P/ueCeKTİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear